Add files using upload-large-folder tool

example_4215.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Ama mafi bu tam bir grafik değildir. Hayri Bey işi daha ciddi şekilde derinleştiriyor. Muhtelif mesleklere göre ayar meselesi çok değişiyor.

example_4217.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Çeşitli mesleklere göre Sayat Ağlar'ı hakkında hiçbir fikrim yok ve böyle bir sosyal etüt hiç aklımdan geçmemişti. Bununla beraber bu sosyal etüdü yaptığım için bayağı memnundum.

example_4218.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Tekrar bizim odaya geçtik. Belediye reisi, boş klasörlere, kılıflara, içinde uyuyan yazı makinelerine ve büyük siyah defterlere bir müddet daha baktı.

example_4219.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Duvar da sloganlara okudu. Ayar saniyenin peşinde koşmaktır. Mühimsez bu. Halit Bey

example_422.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Biri ayı her gün görüyordum. Hala aramızda, ciddi ve kalplerimize temas eden iki kelime bile teati edilmiş değildi.

example_4220.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Tahmin ederim efendim. Halit Bey hiç de mütevazi değildi. Malafi belediye reisine Nuri Efendi'nin adını söylemeden, eski saatçilerimiz tarafından bu cins birçok sözlerin söylendiğini ve bu adamların cemiyet ve çalışma işlerini çok iyi bildiklerini

example_4221.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Enstitümüzün gayelerinden birinin de bu ustaları halkımıza tanıtmak olduğunu anlattı.

example_4222.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Neşriyat büromuzun vazifesi bu olacak. Belediye reisi göz ucuyla muavine işaret etti. O, neşriyat bürosunun lüzumunu ve vazifesini defterine kaydetti. Sonra gece lambalarımıza bakarak Halit Ayarçı'yı en ciddi sesiyle tebrik etti.

example_4223.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Demek geceleri de çalışılacak. Büyük fedakarlık, büyük muvaffakiyet.

example_4224.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Teşekkür ederim. Çok memnun oldum. Cidden teşekkür ve tebrik ederim.

example_4228.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Bu haliyle yeni yaptırdığı konağın, senetlerini karısının bütün serveti külçe külçe mücevherler ve en güzel yazmalarla beraber altın bir tepsi üzerinde evine ilk defa gelen Sultan Aziz'e hediye eden Yusuf Kamil Paşa'ya ne kadar benziyordu?

example_423.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Yalnız onun yüzünü görmek, böyle bir mükalemeye ihtiyaç bırakmayacak kadar beni tatmin ediyordu.

example_4230.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Ben de beraber hep size aitiz.

example_4231.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Fakat karşısındaki de doğrusu istenirse Abdülaziz'den daha az kibar davranmadı.

example_4232.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Nasıl o kendisine uzatılan tesbihi yani bütün Zeynep Hanım servetini alıp kabul etmek alçak gönüllülüğünü gösterdikten sonra bu servetin içinden kendisine en layık olanı deri yazmak kuranı seçerek gerisini olduğu gibi sahiplerine hediye etmişse belediye reisi de öylece kendisine hediye edilen muvaffakiyeti hafif ve çok kibar bir tebessümle

example_4233.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Zaten bunu bekliyordum der gibi kabul etti. Sonra,

example_4234.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Hayır, hayır. Biz yalnız vasıfendizi yaptık.

example_4235.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Asıl himmet ve muvaffakiyet sizindir diyerek muvaffakiyeti tekrar Ali Tayyarcı'ya ve hatta

example_4236.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Yan bir bakışla biraz da bizlere, bizler Mermin Hanım'la ben, buranın salonun yarı aralık kapısının arkasında, başında, başörtüsü ayakta, hünkârın emirlerini bekleyen Zeynep Hanım Efendi'ye.

example_4237.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Bence yorduk, iade etti. Fakit, Halit Ayarcı dinlemiyordu. O, bu işteki muvaffakiyetin tanamiyle belediye reisine ait olduğuna kaniydi.

example_4238.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Ne çare ki karşısındaki de aynı şekilde ısrar ediyordu.

example_4239.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Evet, dediğim gibi, bizim vazifemiz çalışanlara yardımdır.

example_424.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Gözlerinden, bakışından, her zaman için benimle beraber olduğunu, bakışlarıyla beraber olmasına imkan bulunmadığını anlıyordum.

example_4240.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Asıl muhakkakiyet izindi. Ben sadece elimden gelen imkanı hazırladım ve tepsi olduğu gibi yine bize geldi.

example_4241.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Demek usul buydu. Evvela muvaffakiyet denen bir şey kabul edilecek, sonra sahibi aranıp bulunacak, o tebrik edilecek. Bu sefer o, muvaffakiyetin asıl karşısındakinin olduğunu iddia ederek, ona aynı ile devretecek.

example_4242.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Öteki çok manalı bir kelime ile kendi hissesini ayırdıktan sonra yine geriye verecek.

example_4243.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Böylece üzerinde bu kadar devri teslim, iade ve tekrar iade muamelesi geçtikten sonra bu muvaffakiyetten artık kim şüphe edebilirdi?

example_4244.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Enstitümüzün kurulması bir muvaffakiyetti. Bu resmen bu amelesini görmüş bir vakaydı.

example_4245.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Artık müşterih olabilirdim. Bu anlaşmadan ve iki tarafın vaziyetinin böylece sıkı sıkıya tespitinden sonra, belediye reisi teklifsizce Neriman Hanım'ın sandalyesine oturdu.

example_4246.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Halit Ayarcı onun yanındaki koltuğa geçti. Ve his yardımcısı orta masanın kenarına ilişti. Biz de birer sandalye bularak çemberi kapattık. Böylece herkes yerleştikten sonra saatleri ayarlama enstitüsünün kadrosunun münakaşası başladı.

example_4247.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Halit Bey cebinden çıkardığı bir küçük defteri önüne açarak izahat veriyordu. Son derece modern bir metotla içtimai hayatın tetkikine başlayan enstitümüzün evvela bir müessesi olmak haysiyetiyle mutlak kadro ve ihtiyaçlarını anlattı.

example_4248.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Bir müdürümüz, bir müdür yardımcımız var. Ayrıca bir neşriyat müdürüne, bir kalcın şefine ve bir muamelat daire müdürüne ihtiyacız.

example_4249.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Şimdilik mutlak kadromuz bundan ibarettir. Bu mutlak kadrodan sonra ihtisas kadrosu geliyordu. Bu da saatin kendi bünyesinden ve içtimai hayattaki mevkiinden ve rolünden doğan bir kadroydu.

example_425.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Bu da bana kafiydi. Dehşetle romantik olduğumun farkında,

example_4250.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Birinci kısmında şimdilik yalnız zenderek mil ve yelkovan şubeleri vardı. İkinci kısmında ise içtimai koordinasyon, çalışma istatistiği şubeleri bulunacaktı.

example_4251.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Bunların hepsi müteassıs zatlar olacaktır.

example_4252.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Zaten çalışma istatistiğini Hayri Bey üzerine alacak. İçtimai koordinasyon kısmına da bendeniz idare edeceğim diyordu.

example_4253.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Hatta asıl tahsisatımızı da oradan almayı düşündük. Böylece müdürlük ve yardımcı müdür maaşları barem hadlerini tecavüz etmez. Liktabi bu teşkilatımız bu binaya sığmayacak. En iyisi yeni bir binanın yapılmasıdır.

example_4254.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Onu not ettik Halit Bey. Yalnız bu daire müdürü fazla değil mi? Yani yukarıdaki kadrodaki, siz ona mutlak kadro diyorsunuz.

example_4255.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Evet efendim, her dairenin tabi çatısı olan kadro olması itibariyle.

example_4256.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Bir nevi idari ve organik iskelet gibi.

example_4257.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Onu bilmiyordum. Bu mutlak kadro ismini çok iyi bulmuşsunuz.

example_4258.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Yalnız şu daire müdürlüğü bana lüzumsuz gibi görünüyor. Hatta muamelat müdürlüğü de fazla gibi geliyor.

example_4259.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Halit Ayarcı bu iki yardımcı olmaksızın çalışmanın güç olacağında bir müddet ısrar etti.

example_426.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Fakat bundan şikayetçi değildim.

example_4260.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Nihayet daire müdürlüğünden fedakarlık yaptı. Böylece mutlak kadronun esası kabul edilmiş oldu.

example_4261.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Belediye reisinin burada gösterdiği hassasiyeti haydan olmamak kabil değildi. Bir taraftan müessesemizin iyi çalışması hususunda hiçbir fedakarlığı esirgemiyor, diğer taraftan da israfın önüne geçiyordu.

example_4262.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Bir ara benim de fikrimi sordu. Halit Ayarcı benden evvel cevap verdi.

example_4263.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Ayrı bey devlet hesabına, umumi menfaat hesabına daima fedakâr.

example_4264.txt

@@ -0,0 +1 @@
+Artık işi öğrenmiştim. Ben tamamladım.