instruction
stringclasses 1
value | input
stringlengths 321
47.5k
| output
stringlengths 52
530
| inst_no
int64 0
0
| system
stringclasses 1
value |
|---|---|---|---|---|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Olay gece saat 03.30 sıralarında Eski İzmir Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişiler Karabağlar AK Parti İlçe Başkanlığına silahlı saldırı düzenledi. Dört kurşunun isabet ettiği binada maddi hasar meydana gelirken, saldırıda ölen yada yararlanan olmadı. Saldırı sonrası saldırıyı düzenleyen şahıs veya şahıslar olay yerinden hızla kaçtı. Polis ekipleri kaçan saldırganları yakalamak için çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye alarak arama çalışmalarına başladı.
|
İzmir’in Karabağlar ilçesinde henüz kimliği belirlenemeyen kişi veya kişiler tarafından AK Parti İlçe Başkanlığına silahlı saldırı düzenlendi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, 2010 yılındaki Anayasa değişikliği referandumu öncesinde Erciş ilçesinde katıldığı mitingde yaptığı konuşmada, "halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği" iddiasıyla yargılanmasına başlandı. Erciş 1. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Selahattin Demirtaş, SEGBİS sistemiyle bağlanırken, sanık avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu. HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan da duruşmaya izleyici olarak katıldı. Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Esra Akgün, müvekkilinin halen milletvekili aynı zamanda HDP'nin eş genel başkanı olduğunu belirterek, dokunulmazlığının devam ettiğini ileri sürdü. 7 YIL ÖNCE HAZIRLANAN FEZLEKE ORTAYA ÇIKTI Daha sonra söz alan Demirtaş, SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmasında, söz konusu iddianamenin 7 yıl önce hazırlanan bir fezlekeden ortaya çıktığını belirterek, o tarihte Türkiye'de yapılan bir Anayasa değişikliği referandumu ile ilgili lehte ve aleyhte beyanlarda bulunduğunu anlattı. Erciş ilçesinde Anayasa değişikliğine karşı kendi seçmenlerini "sandığa gitmeme" tavrını örgütlemek üzere düzenlenen mitinge katıldığını kaydeden Demirtaş, savunmasında şu ifadelere yer verdi: VAHİM BİR HATA YAPILIYOR "Burada açıkça bir çarpıtma ve bir kaç cümleden yola çıkarak bir yorum yapma üzerinden kurulmuş bir iddia söz konusudur. Bu kelimeler ve eleştiriler suç unsuru olarak görülüyorsa burada vahim bir hata söz konusudur. Halkı suç işlemeye teşvik ve tahrik etme propagandası suçuyla ilgili ne yaptığımı anlamak mümkün değildir. MAHKEME TARAFINDAN REDEDİLMELİ Türkiye'nin üçüncü büyük partisinin eş başkanı hakkında hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından en başından reddedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada bana karşı açıkça bir suç işlenmiştir. SAVCILAR BANA KARŞI SUÇ İŞLEDİ Siyaset yapma hakkım, hakkımın bana verdiği temsil yetkimi kullanmak istemem sebebiyle savcılar tarafından bana karşı suç işlenmiştir. Bu savcıların araştırılmasını istiyorum. İftira denebilecek suçlardan dolayı tutukluyuz. 6 milyon seçmenin verdiği oya hakaret edilmiştir. Mahkemeden derhal beraat kararı verilmesini talep ediyorum."
|
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş 2010 yılında yaptığı bir konuşma nedeniyle hakkında açılan dava duruşmasında ifade verdi. Demirtaş ''savcılar tarafından bana karşı suç işlenmiştir. Bu savcıların araştırılmasını istiyorum" dedi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Esenyurt’taki Türkiye’nin en büyük camilerinden Serhan Tirit Merkez Camisi, Berat Kandili’nde ibadete açıldı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki cami, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti milletvekilleri Mehmet Müezzinoğlu ve Feyzullah Kıyıklık’ın katıldığı törenle açıldı. Toplam 5 bin metrekare alan üzerindeki camide, 4 bin kişi ibadet edebilecek. İçinde kütüphane, toplantı salonu, kuran kursu, aile danışma ve rehberlik bürosu ile şadırvan yer alan camide 300 bin Avroluk varak kullanıldığı ve caminin yapımının 10 milyon TL’ye mal olduğu belirtildi.
|
Esneyurt'ta bulunan ve Türkiye’nin en büyük camilerinden olan Serhan Tirit’te 4 bin kişi ibadet edebilecek.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Terör örgütü PKK, kanlı yüzünü Batman'da bir kez daha gösterdi. 8 aylık hamile Mizgin Doru ile çocuklarına kurşun yağdırdı. Saldırıda kafasına aldığı kurşunlarla hayatını kaybeden Mizgin Doru, 4 kız çocuğunun ardından hasretle beklediği erkek çocuğunu kucağına alamadan terörün kurbanı oldu. Bugün gazetesinde yer alan habere göre, annesinden sezeryanla alınan 8 aylık Doru bebek yaşatılmaya çalışılıyordu. Acı haber dün geldi. Henüz adı dahi konulmamış bebek tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Doru bebek annesini, Mizgin de ilk erkek çocuğunu göremedi. Talihsiz bebek hiç görmediği annesinin ve 4 yaşındaki ablasının yanına defnedildi. Baba Talat Doru'ya ise hamile eşi, bebeği ve 4 yaşındaki kızını kaybettiği henüz söylenmedi. MİNİK BEDENİ DAYANAMADI Ağır yaralanan baba Talat Doru ile 8 yaşındaki Şeyma'nın tedavisi ise sürüyor. Talat Doru'ya acı haber yakınlarının talebi üzerine verilmedi. Henüz eşini, bebeğini ve 4 yaşındaki kızını PKK kurşunlarına kurban verdiğini bilmeyen babaya acı haberin aile yakınları ve doktoru tarafından alınacak ortak bir kararla iletileceği belirtildi. Baba ve 7 yaşındaki Şeyma'nın sağlık durumlarının iyi olduğu, 2 gün içerisinde taburcu edilecekleri öğrenildi. Yavuz Selim Mahallesi Aydınkonak Kavşağı'nda teröristlerce düzenlenen silahlı saldırıda 3 polis de yaralanmıştı. Saldırı sonucu beyin ölümü gerçekleşen Başkomiser Yardımcısı Adem İlkkılıç'ın yaşam ünitesine bağlı olduğu bildirildi. MİZGİN'İN VUCÜDUNDA ZIRHLI MERMİ Batman'daki saldırıya ilişkin ön inceleme de tamamlandı. Ekipler, olay yerinde, araçlar üzerinde ve hayatını kaybeden 8 aylık hamile Mizgin ile 4 yaşındaki kızı üzerinde detaylı bir inceleme yaptı. PKK'lıların kullandıkları Kaleşnikof marka uzun namlulu silahlarda 'zırhlı mermi' kullandıkları tespit edildi. Polislerin zırhlı araçlarla olaya müdahalesi sırasında daha çok zayiat verdirmek için bu mermileri kullanan teröristlerin 'polis öldürdü' yalanı ise doğru çıkmadı. Mizgin ve 4 yaşındaki Sultan'ın bedenlerindeki mermilerin PKK'lıların Kaleşnikof'undan çıktığı tespit edildi. Arabaya isabet eden 200'ün üzerinde mermi ve ölü geçirilen teröristlerden elde edilen silahların da karşılaştırıldığı öğrenildi. İncelemenin ardından teröristlerin konumlandığı mevkinin aşağıda olduğu ve mermilerin alt taraftan yukarıya doğru araca isabet ettiği belirlendi. Henüz otopsi sonuçları açıklanmayan Mizgin ile 4 yaşındaki kızının PKK kurşunlarıyla öldürüldüğü ön incelemeyle kesinleşti.
|
PKK'nın katlettiği hamile kadın ve karnındaki bebeğinin ölümü, henüz saldırıdan sağ kurtulan babaya açıklanmadı...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: OYAK Renault Bursa'daki fabrikada gece yarısından itibaren önceden öngörülmeyen bir duruş yaşandığını,normal çalışma düzenine dönülmesi için eylem planı uygulandığını belirtti. OYAK Renault'dan yapılan yazılı açıklamada, fabrikada üretimin durmasına yol açan işçi eylemleri değerlendirildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "15 Mayıs saat 00.00 itibarıyla Bursa'da kurulu bulunan OYAK Renault Otomobil Fabrikası'nda, önceden öngörülmeyen bir duruş yaşıyoruz. Bu duruş, yürürlükte bulunan mevcut iş yasalarına ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun değildir. OYAK Renault yönetimi, şirketi ve çalışanları korumak ve normal çalışma düzenine dönmek için çeşitli eylem planları uygulamaya almaktadır. An itibarıyla fabrikanın içinde ve dışında toplanmış bulunan yaklaşık 2 bin 500 çalışanın, işbu eylem Türkiye'de yürürlükte bulunan yasalara uygun olmamasına rağmen OYAK Renault yönetimi eylemde bulunan iş arkadaşlarına su ve yemek dağıtma kararı almıştır." "Şirketin pozisyonuna uygun olarak yürürlükteki toplu iş sözleşmesinin içeriği hakkında bir müzakere yürütmüyoruz" ifadesine yer verilen açıklamada, durumun gidişatı hakkında kamuoyuna bilgilendirmelere devam edileceği duyuruldu.
|
Oyak Renault'un Bursa'daki üretim birininde dün gece yarısından bu yana işçiler eylem başlattı. Fabrikadan ilk açıklama geldi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Başkanlığı'na Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü atandı. Resmi Gazete'de yer alan karada "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nda açık bulunan 1'inci derece kadrolu ve + 4800 ek göstergeli Türk Tarih Kurumu Başkanlığı görevini yürütmek üzere Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü’nün görevlendirilmesi 2547 Sayılı Kanun'un 38'inci maddesi ile 664 Sayılı Kanun hükmünde kararnamenin 24'üncü maddesi gereğince uygun görülmüştür." denildi.
|
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Başkanlığı'na atanan isim Resmi Gazete'de yayınlandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Suriye’den yasa dışı yolla Türkiye’ye girmek isteyen silahlı grubun güvenlik güçlerine ateş açması sonucu şehit olan Sıhhiye Onbaşı Yiğit Şahan, İzmir’in Kavaklıdere köyünde son yolculuğuna uğurlandı. PYD’lilerin güvenlik güçlerine ateş açması sonucu şehit olan Sıhhiye Onbaşı Yiğit Şahan, İzmir Kavaklıdere köyünde toprağa verildi. İzmirli şehidin cenazesinde gözyaşları sel olurken, annesi Melek Şahan oğlunun Al bayrağa sarılı tabutu başından uzun süre ayrılamadı. Anne Şahan, “Oğlum kanın yerde kalmadı. Seni vuranlar öldürüldü oğlum” diye feryat etti. Şehit babası İbrahim Şahan da gözyaşlarına hakim olamadı. Şehit Sıhhiye Onbaşı Yiğit Şahan’ın Kavaklıdere Köyü Camisi’nde düzenlenen cenaze törenine Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Atay başta olmak üzere Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hasan Uşaklıoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, askeri yetkililer ve siyasi partilerin il başkanları katıldı. Yiğit Şahan, öğle namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında toprağa verildi. (İHA)
|
Suriye’den yasa dışı yolla Türkiye’ye girmek isteyen silahlı grubun güvenlik güçlerine ateş açması sonucu şehit olan Sıhhiye Onbaşı Yiğit Şa...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Rizeli öğrenciler, Hasköy ilçesindeki öğrencilere yardımda bulunarak örnek bir davranış sergilediler. Gökyazı İlköğretim Okulunda görev yapan sınıf öğretmeni Sümeyra Arı'nın girişimleri sonucu Rize'nin Çay İlköğretim Okulu'ndan gönderilen kırtasiye ve giyim malzemeleri okulda tespit edilen ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtıldı. 10 ay önce Gökyazı İlköğretim Okulu'nda göreve başladığını belirten Sümeyra Arı, "Göreve başladığım zaman öğrencilerin kırtasiye ve giyeceklerinin olmadığını gördüm. Bunun üzerine daha önce görev yaptığım Rize Çay İlköğretim Okulu'ndaki arkadaşlarımla iletişim kurarak yaptığım görüşmeler neticesinde öğrencilere mont, bot, kazak, gömlek, çanta ve kırtasiye malzemelerine ihtiyaç olduğunu söyledim. Arkadaşlarım kısa sürede malzemeleri temin ederek koliler halinde gönderdiler. Gönderilen malzemeleri bugün okulumuzda tespit edilen ihtiyaç sahibi öğrencilerimize dağıtıyoruz" dedi. Rize Çay İlköğretim Okulu'nu kardeş okul olarak ilan ettiklerini belirten Gökyazı İlköğretim Okulu Müdürü Celal Yıldız ise, yapılan yardımın çok anlamlı olduğunu ve yapılan yardımda emeği geçenlere teşekkür ettiğini söyledi.
|
Muş'un Hasköy ilçesine bağlı Göyazı İlköğretim Okulu'ndaki öğrencilere Rize'nin Çay İlköğretim Okulu tarafından kırtasiye ve giyim yardımı yapıldı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Antalya'a perşembe sabahı eşi Olcay Baykal ile denizde yüzerken Konyaaltı Beach Park'a park ettiği otomobilinden eşine ait cüzdan ve kendisinin cep telefonu çalınan Baykal, yeni telefon olmak zorunda kaldı. Hırsızlığın fail ya da failleri henüz bulunamazken, Baykal, hattını yeniden çıkardığı cep telefonu alarak kullanmaya başladı. CHP Antalya İl Başkanlığı'nın Çağlayan Spor Salonu'nda düzenlediği danışma kurulu toplantısına Antalya eski milletvekili Tuncay Ercenk'le gelen Baykal, partililerle selamlaştı, karşılaştığı hırsızlık nedeniyle 'Geçmiş olsun' dileklerini kabul etti. AKAYDIN'LA YAN YANA OLMAMA GELENEĞİNİ BOZMADI Baykal, protokol oturma düzeninde CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın'la yan yana olmama geleneğini bozmadı. Baykal'ın sağ yanına Milletvekili Çetin Osman Budak, onun yanına İl Başkanı Semih Esen oturdu. İl Başkanı Esen konuşmasını yapmak üzere kalktığı sırada Budak, Akaydın'la Baykal arasında paravan işlevi gördü.İl Başkanı Esen'in konuşmasıyla başlayan toplantıda, Milletvekili Niyazi Nefi Kara'yla birlikte Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, eski milletvekilleri Yıldıray Sapan, Hüseyin Ekmekçioğlu, Nail Kamacı, Feridun Baloğlu gibi isimler yer aldı. Tüm üyelere açık toplantıya katılımın son derece sınırlı olması dikkat çekti. Milletvekili Devrim Kök ve Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise toplantının öğleden önce yapılan bölümüne katılmadı. Partinin Antalya'da 7 Haziran seçim sürecinin değerlendirildiği toplantıda Esen, eşit olmayan bir seçim süreci geçirdiklerini, seçim sonucu güvenliğini Antalya'da 200 üzerinde avukatla sağladıklarını söyledi. Toplantı, Esen'in konuşması ardından basına kapalı devam etti.
|
Memleketi Antalya'da denizde yüzerken otomobilinden cep telefonunu çaldıran CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, cep telefonunu yeniledi
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kadın dizisi ne zaman başlıyor, yeni sezon ilk bölüm yayın günü belli oldu. Kadın dizisi izleyicisi sabırsızlıkla yeni sezonun 1. bölümünü bekliyor. Sarp'ın ölmediği ortaya çıkacak ve her şey yeniden başlayacak. Kadın dizisi yeni sezon bölümü 2 Ekim Salı günü yani haftaya izleyiciyle buluşacak. Kadın dizisinin yeni bölümü için meraklı bekleyiş sürüyor. Heyecan dolu bir finalin ardından yeni bölüm tarihi dizinin hayranları tarafından araştırılıyor. Geçtiğimiz sezon kendi kitlesini oluşturan Kadın dizisi yeni sezon tarihi belli oldu. Özge Özpiriççi'nin başarılı performansı ile çok sevilen dizi yeni sezonda da geçen sezon olduğu gibi salı günleri yayınlanacak. İşte Kadın dizisi yeni sezondan gelen son fragmanlar ve dizinin yayın tarihi… KADIN DİZİSİ NE ZAMAN BAŞLAYACAK: FOX TV Kadın'ın yeni sezon ilk bölümünün 2 Ekim Salı günü yayınlanacağını duyurdu. Geçtiğimiz sezonun en çok izlenen dizilerinden biri olan Kadın'ın yeni sezon bölümleri öncesi iki fragman yayınlandı. KADIN YENİ SEZON 1. FRAGMANI KADIN SEZON FİNALİNDE NELER OLMUŞTU: Kadın dizisi sezon finalinde; Enver’in hastaneye kaldırıldığını öğrenen Bahar büyük bir paniğe kapılır. Sarp ile karşılaşan Hatice ise bütün suçun Sarp’ta olduğunu düşünmektedir. Bahar, Arif’in itirafından sonra ona daha yakın davranmaya başlar. Arif’in ise Bahar’a olan sevgisi ise her geçen gün daha da artmaktadır. Şirin babasının başına gelenlerden dolayı kendini suçlar. Sarp’ı kaybetmekten korkan Pırıl, tüm olanlardan sonra Sarp’ı tekrar Amerika’ya gitmek için ikna etmeye çalışır. Sarp’ı ise büyük bir sürpriz beklemektedir… İşte dizinin yeni sezonundan gelen iki yeni fragmanı...
|
Kadın dizisi ne zaman başlıyor sorusunun yanıtı izleyicilerin gündeminde. Başarılı oyunculuk performanslarının dikkat çektiği güçlü senaryosu ile reytinglerde üst sıralarda olan dizi 2 Ekim Salı günü ekrana gelecek.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ''Tatil Herkesin Hakkı'' sloganıyla ocak ayında başlatılan ve nisan ayı sonuna kadar devam edecek olan erken rezervasyon kampanyası, yerli tatilcilerdeki ''son dakika karar verme'' alışkanlığını değiştirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın seyahat acenteleriyle yürüttüğü kampanya çerçevesinde, tur paketlerini yüzde 35-40 arasında indirimle alabilen vatandaşlar bu yıl da tatil için en çok Antalya ve Ege bölgesini seçiyor. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı (TÜROFED) Osman Ayık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, turizm sektörünün Türkiye ekonomisine getirdiği katkı ve sağladığı faydanın yadsınamaz ölçüde olduğunu söyledi. Geçen yıl devam eden küresel finans krizinin turizm sektörüne de yansıdığını belirten Ayık, beklenen yavaşlamayla turizm gelirleri ve ziyaretçi sayılarında da önemli bir artışın yaşanamadığını anımsattı. Erken rezervasyon sisteminin son yıllara göre artış gösterdiğini bildiren Ayık, ''Özellikle 2013'ün bu açıdan hareketli geçmesini bekliyoruz'' dedi. İnsanların genellikle erken tatil rezervasyonlarından faydalanmaya şubat ayından itibaren başvurduklarını ve rezervasyon taleplerini haziran ayına kadar devam ettirdiklerini dile getirdi. Son yıllarda internet üzerinden sağlanan tatil fırsatlarının da tatilini uygun fiyatlarda yapmak isteyen müşterilere daha cazip geldiğini dile getiren Ayık, ''Çünkü internet, turizmle ilgili bilgi almak ve fırsat satın almak açısından artık daha etkili bir yöntem oldu. Dolayısıyla tüketiciler uygun fiyatlarla gitmek isteyecekleri tatil bölgelerini rahatlıkla bulabiliyor'' diye konuştu. Bu yıl da en çok Muğla ve Antalya tercih ediliyor İki üç yıl öncesine ait istatistiklerin çoğu tüketicinin son ana kadar tatil planında kararsız kaldığını ve bu nedenle erken rezervasyon taleplerinin çok yaygın olmadığını bildiren Ayık, şunları söyledi: ''2011 yılında tahmini 1,5 milyon kişi erken rezervasyon kampanyalarından yararlanmış ve turizm iç piyasasında yüzde 35-40 canlanma sağlanmıştır. Erken rezervasyon fırsatlarında Türkiye içinde genelde tercih edilen bölgeler Akdeniz ve Ege bölgelerinde yer alan Antalya ve Muğla'daki tatil yerleridir. Yurt dışı tatil yörelerine ilişkin talepler de genelde vizesiz turistik yerlere gerçekleştirilmektedir. Türkiye turizminin 2023 yılı için hedeflediği stratejiler de bu yöndedir. Nitelikli turistik tesislerin erken rezervasyon sistemi yoluyla yerli turiste sezon dışında da uygun fiyatlarla tatil yapma olanağı sunmasına yönelik programların artırılması hedeflenmektedir.'' ''Kıyıya yığılmaların önüne geçilemiyor'' Türkiye'de turizm alanları konusunda alternatiflerin fazl a olmasına rağmen bu yıl da kıyıya yığılmaların önüne geçilemediğini ifade eden Ayık, şunları kaydetti: ''Burada kontrollü bir büyüme gerçekleştirilmesi önemlidir. Bunların yanı sıra çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik de üzerinde durulması gereken bir konudur. Yapılacak altyapı çalışmaları yanı sıra nitelikli ve eğitimli iş gücü istihdamına dair planlama yapılması şarttır. Dolayısıyla buradan gelinecek nokta turizmin tek bir sezonda değil, yılın 12 ayında da gerçekleştirilebiliyor olmasına yöneliktir. Sezonluktan ziyade tüm yıla yayılan turizm faaliyetleri her tür turizm alanını değerlendirmeye yetecektir. Buna yönelik uygun maliyet ve iş gücü analiziyle bunların teşvikleri gerçekleştirilmelidir. Dolayısıyla tatil bölgelerinin kaynakları ve altyapıları zenginleştirilmeli, otel yatak sayıları, personel sayıları buna göre istihdam edilmelidir.''
|
Erken rezervasyon kampanyası, yerli tatilcilerdeki ''son dakika karar verme'' alışkanlığını değiştirdi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı'na bağlı Rusya Kamu Yönetimi ve Ulusal Ekonomi Akademisi Profesörü Vladimir Slatinov, Putin'in "Direkt Hat" programında Türkiye ile ilgili yaptığı açıklamalarında Türkiye ile ilişkilerin düzelmesinde temkinli sürece giriştiğinin anlaşıldığını bildirdi. Türkiye konusundaki temkinli sürecin başladığını ileri süren Slatinov,"Türkiye bizim uçağımızı düşürdüğü ilk anlarda Devlet başkanı Putin'in üslubu çok sertti. Ancak programda yaptığı konuşmasında temkinli ve daha yumuşak konuştuğunu fark ettim. Putin, Türkiye'nin Rus turistler dahil bütün turistlerin can güvenliğini sağlamak için ciddi anlamda çaba harcadığını söyledi. Bu konuşmadan Devlet başkanımızın daha yumuşak üslup kullandığı ve temkinli sürecin başladığını anladım" dedi. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin yumuşatılması konusunda Rusya tarafının henüz ciddi adımlar atmadığını kaydeden Slatinov," Bazı nedenlerden dolayı Rusya tarafı bu konuda ciddi adımlar atmıyor. Henüz bunun yapılması için gerekli koşullar oluşmadı. En azından Rusya şu anda bunun böyle olduğunu düşünüyor. Tüm bunlar dikkate alındığında Türkiye ile orta vadede ilişkilerin düzeleceğine dair umut doğuyor. Gerçi henüz bir sürü anlaşmazlık var ve bunların çözülmemiş olduğunu görüyoruz" dedi. Bugün televizyondan canlı yayında halkın karşısına çıkan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile "Direkt Hat" programı 3 saat 40 dakika sürdü. Bu süre zarfında Devlet Başkanı vatandaşların kendisine yönelttiği 75'den fazla soruya cevap verdi.
|
Rusya Kamu Yönetimi ve Ulusal Ekonomi Akademisi Profesörü Vladimir Slatinov 'Putin'in konuşmasında Türkiye'ye karşı yumuşama gözlemledim' dedi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Başrollerini Halt Ergenç ve Meryem Uzerli'nin paylaştığı dizi Muhteşem Yüzyıl'ın 96. bölüm fragmanı yayınlandı. 24 Nisan 2013 tarihinde yayınlanacak olan yeni bölümde olaylar iyice alevlenecek. 95. bölümün sonunda Rüstem Paşa Hürrem'in karşısına geçip Mihrimah Sultan'la resmen evlenmek istediğini dile getirdi. Bunun üzerine onu tehdit edercesine söylediği sözler geçen bölüme damga vurmuştu. MİHRİMAH VE RÜSTEM EVLENİYOR Bu bölüm olacaklar izleyicileri çok heyecanlandıracak. Hürrem Mihrimah ile konuşarak onu Rüstem Paşa'yla evleneceğini söylüyor. Bunun üzerine Malkoçoğlu'ndan onu kurtarmasını isteyen Mihrimah'a Rüstem tesellisi geliyor. Şah Sultan'ın eşinin Hürrem'i dinlemesi Şah Sultan'ı deli ediyor. Kozlar yeniden yavaş yavaş Hürrem'in eline geçiyor... MUHTEŞEM YÜZYIL 96. BÖLÜM ÖZETİ Rüstem’in Mihrimah’a talip olması Hürrem’i kızdırıyor. Ancak bir yandan da bunun iyi bir fikir olduğunu anlıyor. Rüstem ile evlenme ihtimalini öğrenen Mihrimah ise neye uğradığını şaşırıyor. Şehirdeki veba salgını herkesi tedirgin ediyor. Hürrem’in hayatından endişe eden Süleyman, soluğu Hürrem’in yanında alıyor. Lütfi Paşa’nın Hürrem ile görüştüğünü öğrenen Şah Sultan, kocasından hesap soruyor. Şehzade Mustafa ise Süleyman’dan habersiz denize çıkınca, babasıyla arası iyice açılıyor. Hürrem saraya dönmenin yollarını ararken, Şah Sultan Hürrem’e büyük bir darbe vuruyor! Hürrem, Rüstem’in cüretine kızsa da evlilik fikri aklına yatar. Süleyman ise bu konuda Şah Sultan’a danışır. Şah Sultan, Rüstem’in kendisi yerine Hürrem’i tercih ettiğini anlar. Bu evliliği önlemeye kararlıdır. Lütfi Paşa ve Hürrem’le gizlice görüştüğünü de öğrenen Şah Sultan, bunun hesabını sorar. Hürrem’in söyledikleriyle öfkelenen Lütfi Paşa ise karısından başka bir talebi vardır. Annesinin yokluğunda Bali Bey’in desteğini gören Mihrimah yeniden umutlanır. Annesiyle konuşur. Malkoçoğlu’yla evlendirilmeyi hayal ederken Rüstem Paşa’yı öğrenir! Şehzade Mustafa ise Akdeniz’i kana bulayan bir korsanı yakalamak için denize açılır. Mustafa halkın takdirini kazanırken, babasının güvenini kaybetmekte olduğunun farkında değildir! Hürrem saraya dönmek için uğraşırken, Şah Sultan, onun yokluğunda bütün köşeleri kapatır. Veba bir salgına döner ve bütün şehre yayılır. Bu hastalık bazılarına ölüm getirirken, bazılarına da yeni bir hayatın kapılarını açar. MUHTEŞEM YÜZYIL 96. BÖLÜM 1. FRAGMAN MUHTEŞEM YÜZYIL 96. BÖLÜM 2. FRAGMAN MUHTEŞEM YÜZYIL 95. BÖLÜM SON SAHNE
|
Muhteşem Yüzyıl 96. bölüm fragmanı yayınlandı. Yeni bölüm 24 Nisan 2013'te Star'da olacak
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Survivor 2018'in 23 Haziran Cumartesi akşamı yayınlanan bölümünde, yarışmacılar dokunulmazlık oyununda karşı karşıya geldi. İşte kazanan isimler... (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.)
|
Survivor 2018'in 23 Haziran Cumartesi akşamı yayınlanan bölümünde dokunulmazlık oyununu kim kazandı?
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Çelik, “Alevi dedelerinin Kerbela, Necef gibi kutsal olan mekanları ve bu seyahatle birlikte umre yapma arzuları vardı. Projeyi onayladık ve çok yoğun bir talep var.” dedi. Bakan Çelik, TÜYAP Fuar Merkezi’nde ‘Emitt 18. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nın açılışına katıldı. Bakan Çelik’in yanı sıra açılışa AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, İstanbul Valii Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan Çelik, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın görevi, Türkiye’deki bütün kültürlere, geleneklere, kimliklere sahip çıkmaktır. TÜRSAB çok güzel bir proje yapmıştır, İstanbul Valimiz ve bazı Alevi derneklerinin katkısıyla. Gelen talepler üzerine, Türkiye’deki Alevi dedelerinin Kerbela, Necef gibi kutsal olan mekanları ziyaret etme hakları vardı. Ayrıca bu seyahatle birlikte umre yapma arzuları vardı. Projeyi bana sundular. Projeyi ben de büyük bir memnuniyetle destekledim. Şimdi belli bir Alevi derneğiyle bu başlatıldı. Fakat çok yoğun bir talep var. Bundan sonra talimat verdim, başka derneklerle yapılarla birlikte bunu daha da geliştirecekler. Gerek Alevi dedeleri, gerek Alevi kanaat önderleri içerisinde önümüzdeki dönemde de Necef, Kerbela, umre ziyaretlerine yönelik organizasyonları biz bakanlık olarak destekleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
|
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Türkiye’deki Alevi dedelerinin bakanlık olarak umre ziyaretine gönderileceğini söyledi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Ünlü oyuncu Hamdi Alkan'ın güzeller güzeli kızı Zeynep Alkan sosyal medyada yine konuşulmayı başardı. Zeynep Alkan çılgınlar gibi dans ettiği videoyu Instagram hesabından paylaştı. Mini şortuyla dans eden Zeynep'in fiziğinin güzelliği herkesin dikkatini çekti. (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.)
|
Sosyal medyada yaptığı her paylaşımı olay olan Zeynep Alkan yine konuşulmayı başardı. Zeynep, dans ettiği videoyu Instagram'dan paylaşır paylaşmaz binlerce beğeni aldı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: TÜRKİYE U21 Milli Takımı teknik direktörü ve eski milli futbolcu Alpay Özalan, AK Parti'den İzmir 2’nci bölge 2’nci sıradan milletvekili adayı gösterildi. İzmir doğumlu olduğunu ve bu kente hizmet etmek istediğini belirten Özalan, 'ithal' aday olduğu yönündeki eleştiriler için "Bu davaya hizmet etmek için her türlü hazırım" dedi. AK Parti’nin İzmir 2’nci bölge 2’nci sıradan aday gösterdiği teknik direktör Alpay Özalan, İzmir doğumlu olduğunu söyledi. Özalan, "İzmir’in çocuğuyuz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız böyle bir göreve soyunmamı talep etti. Ona layık olmak için elbette çok çalışacağız" diye konuştu. 'BİZ BU DAVANIN ADAMIYIZ' İzmir’e hizmet etmek için de çok çalışacağını vurgulayan Özalan, bu kentte hizmet edeceği için ayrı gurur duyduğunu belirtti. Listeye 2’nci sıradan girmesinin parti içinde bazı kişiler tarafından eleştirilmesini de değerlendiren Alpay Özalan, "Biz, bu davanın adamıyız. Bu davaya hizmet etmek için her türlü hazırım" dedi. Alpay Özalan AK Parti'den aday adayı oldu!
|
AK Parti'den İzmir 2’nci bölge 2’nci sıradan milletvekili adayı gösterilen eski milli futbolcu Alpay Özalan, hakkında yapılan eleştiriler için "Bu davaya hizmet etmek için her türlü hazırım" dedi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: YÖK yeni yükseköğretim yasa taslağı çalışmasıyla ilgili görüş almak için ''Yükseköğretim Meydanı-Yeni Yasa 2012'' toplantıları düzenliyor. Araştırma görevlileriyle bugün başlayacak toplantılar, yeniyasa.yok.gov.tr adresinden canlı yayınlanacak. Toplantılar kapsamında, hafta boyunca yardımcı doçentler, doçentler, profesörler, üniversite idari personeliyle ayrı ayrı bir araya gelinecek. Daha sonra da sivil toplum kuruluşu, sendika ve kamu kurum temsilcilerinin de katıldığı toplantılar düzenlenecek. ''Yükseköğretim Meydanı'' toplantılarında YÖK'ün yeni yükseköğretim yasa taslağına ilişkin görüşler alınacak, taslağın son halinin verilmesine yönelik çalışmalar yürütülecek. Toplantılar yeniyasa.yok.gov.tr adresinden hafta içi her gün 14.00-18.00 saatlerinde canlı izlenebilecek. Toplantıların gündem konularını üniversitelerin statüleri, rektörlük seçimi ve atama modelleri, üniversite idari teşkilatlanma usulleri, yeni yasa taslağında Türkiye Yükseköğretim Kurulu'nun konumu, ÖYP sistemi, atama ve yükselme kriterleri oluşturacak. Toplantılarda ayrıca katılımcılar farklı konularda görüşlerini bildirebilecek. YÖK BAŞKANI ÇETİNSAYA İLGİDEN MEMNUN YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya ve kurul üyeleri, taslak öneriye ilişkin rektörlerle yüz yüze görüşmelere de başladı. Rektörlerle yapılacak görüşmeler ay boyunca sürecek. Taslağa üniversitelerden gelen öneri ve değerlendirmeler de yeniyasa.yok.gov.tr adresinden yayınlanmaya başlandı. YÖK Başkanı Çetinsaya'nın, sitedeki ''ne düşünüyorsunuz'' bölümüne yeni taslağa ilişkin tüm kesimlerden gelen yorumlardan memnun olduğu belirtildi. Yeni yasa çalışmaları sosyal medya kullanıcılarının da görüşlerine açıldı. Bu kapsamda sosyal paylaşım sitesi Twitter'da oluşturulan ''yeniyasayadogru'' kullanıcı hesabıyla düzenli bilgi aktarılıyor, gelen görüşler değerlendirilmek üzere tasnif ediliyor.
|
YÖK yeni yükseköğretim yasa taslağı çalışmasıyla ilgili görüş almak için ''Yükseköğretim Meydanı-Yeni Yasa 2012'' toplantıları düzenliyor. Araştırma görevlileriyle bugün başlayacak toplantılar canlı yayınlanacak.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Utanç davasından çıkan karar Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Sanıkların aileleri o kararı alkışlarla, sevinç çığlıklarıyla karşıladı ama... Sakarya'da, geçen haziran ayında aralarında 2 emniyet müdürü ve 18 yaşından küçük öğrencilerin de olduğu 35 kişinin cinsel istismarına uğradığı iddia edilen 14 yaşındaki Ö.Ç.'nin davasının ilk duruşmasında tahliye kararı verilen 19 sanık öğrencinin aileleri 15.5 saat sonra verilen tahliye kararını çığlıklar atarak ve avukatlara sarılarak kutladı. Aileler geceyarısı da Sakarya Cezaevine giderek çocuklarını alkışlarla karşıladı. TUTUKLU YAKINLARI SEVİNÇ SIĞLIKLARI ATTI Sakarya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen ve yaklaşık 15.5 saat süren dava saat saat 00.15 sıralarında sona erdi. Mahkeme heyeti, emniyet müdürü N.Ş.'nin firari olduğu davada, tutuklu yargılanan 19 sanığın tahliyesine karar verdi. Mahkeme, tahliye kararına sanıkların 18 yaşından küçük olduğunu, cezaevinde tutuklu kaldıkları süreyi ve kanıtların toplanmasını gerekçe gösterdi. Tahliye kararını öğrenen tutuklu yakınları anne babalar ve çocukların yakınları adliye önünde tahliye kararını kendilerine getiren avukatlarına sarıldı. Sevinç çığlıklarının atıldığı Sakarya Adliyesi önünde 19 tahliye kararı sonrası aileler tahliye olan çocuklarını cezaevinden almak için Ferizli İlçesi'ndeki cezaevine gitti. Yaklaşık 50 araçla saat 00.30 sıralarında yola çıkan aileler çocuklarının bulunduğu cezaevi ring aracının cezaevine girişi sırasında alkışladı. 4 SAAT BEKLEDİLER Cezaevi ring araçına doğru el sallayıp çocuklarına seslenen ailelerin bekleyişleri yaklaşık 4 saat sürdü. Saat 04.50'de tutuklu yargılanan 19 sanık çocuğun cezaevinde kaldıkları A7 Koğuşundan tahliye işlemlerinin ardından cezaevinden çıkmalarında sevince dönüştü. Çocuklarının cezaevi kapısına geldiğini gören aileler coşkuyla ıslık çalıp, alkışlarla onları çocuklarını karşıladı. Dönüş yolunda da uzun bir konvoy oluşturan aileler, kornalar basarak tahliye kararının sevincini yaşadı. Çocukların anne ve babaları, 14 yaşındaki Ö.C.'nin cinsel istismarıyla ilgili olarak "Her ne kadar çocuksa ve kamu davası olarak görülüyorsa bizim çocuklarımızda cinsellik anlamında farklı bir boyutta değil. Hatta çoğu çocuk, Ö.Ç.'den küçük olmakla beraber tahrik mesajları sebebiyle böyle bir hataya düşmüşler" iddiasında bulundu. Mahkeme heyeti, dava kapsamında hakkında gıyabı tutuklama kararı bulunan Emniyet Müdürü N.Ş.'nin yurt dışına nereden çıkış yaptığının araştırmasını istedi. Ayrıca davanın sanık ve mağdurlarının 15 yaşından küçük olması nedeniyle içeriğine yayın yasağı getirildi. KARAR TWİTTER'I YIKTI GEÇTİ #BuUlkedeTecavuzSucDegildir hactagı ile düşüncelerini paylaşan twitter kullanıcılarından bazılarının yorumları şöyle: *“biiiz çocuklarınaaa bayram armağan eden tek milletiz!”:#BuUlkedeTecavuzSucDegildir *#BuUlkedeTecavuzSucDegildir ama bu ülkede parasız eğitim istemek suçtur, gel gör ki harçları kaldırarak da şov yapabilirsiniz. *O.Ç davasında suçun toplumda yarattığı infial nedeniyle verilen tahliye kararı, hukuki meşruiyetten yoksundur. #BuUlkedeTecavuzSucDegildir *#BuUlkedeTecavuzSucDegildir cunku suclu her zaman tecavuze ugrayandir… *böyle adalet olursa kısas’ı başka yerinden uygulatip, tecavüz edene tecavüz ettirmeyi düşünebiliriz #BuUlkedeTecavuzSucDegildir#twitliYORUM *Pozantı çocuklarına 34 yılı uygun bulanlar, Pozantı tecavüzcülerinin kıdemlerini arttıranlar. #BuUlkedeTecavuzSucDegildir *Ö.Ç. davasında tebrikler, bir peçete tutmadığınız kalmış.#BuUlkedeTecavuzSucDegildir *Bu ülkede poşu takılmaz, Öğretmenler Grev yapamaz, Aleviler-Kürtler kendile bahşedilen haklarıyla yaşarlar ama#BuUlkedeTecavuzSucDegildir *Sakarya’da 34kişinin tecavüzüne uğrayan Ö.C(14)davasında tüm sanıklar tahliye edilmiş,bari hiç yargılamayın da böyle rezil kararlar vermeyin *Öyle bir geçer zaman ki dizisinde sevişme sahnesine rtük ağır ceza veriyor, öbür tarafta 14 yaşındaki kıza tecavüz eden 34 o.ç. serbest... *14 yaşında Ö.Ç'ye tecavüz edenlere, PFDK'nın Fernandes'e verdiği kadar ceza vermedi yüce adaletimiz. Yazıklar olsun. *ammaan ha / içinizdeki çocuğa dikkat edin de tecavüz etmesinler! *Behzat Ç'nin sevgilisiyle yaşamasının rahatsız ettiği "ahlak", 34 kişinin bir çocuğa tecavüz etmesinden rahatsız olmamış besbelli! *14 yaşındaki çocuğa tecavüz suç değil, ama o çocuk hamile kalsa o çocuğu aldırmak suç... #BuUlkedeTecavuzSucDegildir *14 yaşındaki kıza tecavüz eden 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 kişi... serbest. *Kız çocuğu 14 yaşında. 19 insan kılıklı tecavüz ediyorlar ve mahkeme hepsini serbest bırakıyor. Bilin bakalım olaylar hangi ülkede geçiyor?
|
Türkiye'yi sarsan ikinci N.Ç davasının tutukluları dün alkışlar eşliğinde tahliye edildi
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Şile’nin Alacalı Köyü’ne yüzmeye gelen 13 gençten 4’ü azgın sulara kapıldı. Gençlerin cenazeleri yapılan aramaların ardından çıkarıldı. Ümraniye’den sabah saatlerinde yüzmek için Alacalı Köyü’ne gelen gençler, köy plajının dışında bir koyda yüzmeye başladı. Gençlerden B. O. (15), F.Y. (16) İ.Y. ve S. A. (17) dalgalara kapıldı. Gençlerden B. O. vatandaşların yardımı ile çıkarılarak Şile Devlet Hastanesi’ne gönderildi. Olay üzerine Sahil Güvenlik ve Jandarma ekipleri Şile’de gençlerin boğulduğu sahilde ve denizde arama çalışmalarını sıklaştırdı. Arama çalışmalarına helikopter de katılırken olayın ilk olduğu anda vatandaşlar tarafından çıkarılarak hastaneye kaldırılan B. O. hastanede hayatını kaybettiği öğrenildi. Öte yandan kurtarma ekiplerinin yaptığı çalışma sonrasında F.Y., S.A. ve İ. Y. Cenazelerine ulaşıldı. Cenazeler Şile Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken gençlerin yakınları aramaların yetersiz olduğunu iddia etti. (İHA)
|
Şile’nin Alacalı Köyü’ne yüzmeye gelen 13 gençten 4’ü azgın sulara kapıldı. Gençlerin cenazeleri yapılan aramaların ardından çıkarıldı. <br/...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Hayvan dernekleri konuyla ilgili soruşturma başlattı. Kuyruğundan yaralanan kedinin durumu iyiye gidiyor. İngiltere’nin Kent şehrinde yaşayan 8 yaşındaki bir çocuk alt katında oturan komşusunun kedisini korkutmak istedi. Kediyi mikrodalga fırına koyan çocuk fırını çalıştırdı. Sahibi kediyi yanmaktan son anda kurtardı. Geçtiğimiz Cumartesi günü meydana gelen olayı duyan hayvan severler kediyi pişirmek isteyen çocuğa tepki gösterdi. Hayvanları koruma dernekleri olayla ilgili soruşturma başlattı. Sahipleri kuyruğu yanan kediyi hayvan koruma derneğine götürdü. Travma yaşayan kedinin yaralarının iyileştiği belirtildi. Hayvan derneğinden Ray Bailey İngiliz Daily Mail gazetesine konuşarak yaşanan korkunç olayla ilgili şunları söyledi: “Feci bir olay yaşandı. Bunu çok küçük bir çocuğun yapması ise olayı daha da vahim bir boyuta taşıyor.” Yetkililer 10 yaşından küçük olduğu için çocuğa yasal işlem uygulanmayacağını açıkladı.
|
İngiltere’de 8 yaşındaki bir çocuk komşusunun kedisini korkutmak için mikrodalga fırına koyunca, sahibi kediyi yanmaktan son anda kurtardı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Konya'nın Akşehir ilçesinde iki aracın karıştığı trafik kazasında 6 kişi öldü, 4 kişi de de yaralandı. Konya'nın Akşehir ilçesinde minibüs ile kamyonun çarpışması sonucu 6 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Sürücüleri henüz belirlenemeyen 16 ZN 540 plakalı minibüs, Akşehir ilçesi çıkışında 42 SH 421 plakalı kamyon ile çarpıştı. Kazada, ilk belirlemelere göre 6 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Yaralılar, Ilgın ve Akşehir'deki devlet hastanelerine kaldırıldı. Kazada ölen ve yaralananların kimlik tespit çalışmalarının devam ettiği bildirildi.
|
Akşehir ilçesinde iki aracın karıştığı trafik kazasında 6 kişi öldü!
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Siirt'in Pervari İlçesi'nde Belenoluk Jandarma Karakolu'na dün akşam roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldıran PKK'lı teröristler, karakolu ele geçirmek istedi ve çatışmada boyunca da askerlerin ateşinden kurtulmak için 80 metre uzaklıkta bulunan ilköğretim okulu lojmanındaki öğretmenleri kalkan olarak kullandı. Karakolu canları pahasına savunan askerler, teröristlerin karakola girmesini engellerken, aralarında karakol komutanın da bulunduğu 6 asker şehit oldu, 11 asker de yaralandı. Aralıklarla yaklaşık 10 saat süren ve askerlerin lojmandaki öğretmenlere zarar gelmemesi için teröristlere bir süre karşılık veremediği çatışmada 1'i kadın, 3 terörist öldürüldü. Pervari İlçesi'ne bağlı olan, Van'ın Çatak ile Şırnak'ın Beytüşşebap ilçeleri sınırında yer alan ve yaklaşık 50 askerin görev yaptığı Belenoluk Jandarma Karakolu'na dün akşam 20'den fazla PKK'lı terörist roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırdı. Teröristler, karakola hakim tepeler, köy içi ve karakola 80 metre uzaklıkta bulunan Belenoluk İlköğretim Okulu yanındaki öğretmen lojmanlarını sızdı. Teröristler, elektrikleri kestikten sonra karakol nizamiyesindeki nöbetçi askeri Biksi makineli tüfekle uzaktan vurup şehit etti. Ardından çeşitli noktalardan uzun namlulu silahlarla ateşe başladı. ÖĞRETMENLERİ KALKAN OLARAK KULLANDILAR Pervari'den bir kötü haber daha var - Pervari'de saatlerce süren çatışmaların gerçek bilançosu bu sabah ortaya çıktı. Ayrıntılar için TIKLAYIN - Buralarda olay yok, rahat olun! deyip şehit oldu... Şehitlerin hazin öyküleri.... Ayrıntılar için TIKLAYIN Bir grup terörist de 10'u kadın 16 öğretmenin yanlarında 2 çocukla kaldığı öğretmen lojmanlarını kendilerine kalkan olarak kullandı. Burada kapılarını kırıp okul binası ile lojman giriş katına giren teröristler, karakolu yoğun ateş altına aldı. Karakoldaki askerler, öğretmenlere zarar gelmemesi için bir süre buradaki teröristlere ateş açamadı. İlköğretim okulu lojmanında bir anda kendilerini can pazarında bulan öğretmenlerden biri dehşet saatlerini anlatırken şunları söyledi: "Akşam saatleriydi. Karakola 80 metre uzaklıkta olan lojmana giren teröristler karakola ateş etmeye başladı. İki katlı lojmanda hep birlikte tuvalete banyolara saklandık. Okulun kapılarını da kırıp içeriye giren teröristler buradan da ateş etti. İlk çatışma yaklaşık 3 saat sürdü. Çatışmanın ortasında kaldık. Karakoldaki askerler lojmandaki öğretmenleri korumak için kendilerine buradan ateş eden teröristlere uzun süre karşılık vermedi. Bunu sadece bizleri korumak için yaptı. Çok zor bir geceydi. Ölümle burun buruna geldik." Öğretmenler, elektrikleri kesik olan ve çatışma nedeniyle okul ve lojmanın delik deşik olduğunu belirterek, kendilerinin köyden güvenli şekilde alınmasını istedi. KARAKOLA SIZMAK İSTEDİLER İşte PKK'nın saldırdığı o karakol PKK terör örgütünün 6 askerimizi şehit düşürdüğü o karakolun görüntüleri yayımlandı... Ayrıntılar için TIKLAYIN Çeşitli noktalardan karakolu yoğun ateş altına alınan teröristler, Belenoluk Karakolu'nu ele geçirmek istedi. Yoğun ateş altındaki karakolun bahçesine 5-6 terörist girince karakoldaki askerler canlarını ortaya koyup onlarla çatıştı ve binaya sızmasını önledi. Karakol Komutanı Jandarma Kıdemli Başçavuş Erdal Canbulat ve emrindeki kahraman askerler, canlarını ortaya koyarak karakolu savundu. Burada yaklaşık 3 saat süren çatışmada Karakol Komutanı Jandarma Kıdemli Başçavuş Erdal Canbulat (İzmir), Jandarma Onbaşı Recep Gök (Şırnak), Jandarma Er Önder Turgay (İzmir), Jandarma Er Adem Yörük (Antalya), Jandarma Er Ömer Dursun (Sinop), Jandarma Er Halil İbrahim Türkmen (Konya) şehit düştü, 11 asker de yaralandı. Çatışmada 1'i kadın 3 terörist ölü ele geçirildi. KÖY YOLUNA MAYIN DÖŞEDİLER Saldırının duyulması üzerine Belenoluk Köyü'ne karadan birlikler sevk edildi. Ancak, teröristlerin askerlerin gelişini önlemek için köy yoluna çok sayıda mayın döşediği belirlendi. Güvenlik güçleri mayınları imha ederek, köye ulaşmaya çalıştı. Karakola sızamayan PKK'lı teröristlerden, köy içine kaçarak, burada kendilerine köylüleri siper yapıp askerlerle çatışmayı sürdürdü. Köyde teröristlerle güvenlik güçlerinin çatışması saatlerce sürdü. HELİKOPTERLERE ATEŞ AÇTILAR Çatışma bölgesine Siirt'teki 3'üncü Komando Tugayı'ndan kalkan Sikorsky helikopterlerle jandarma komando timleri sevk edildi. Ancak, teröristler ağır makineli Biksi silahlarla helikopterlere ateş açınca helikopterler bir süre Belenoluk'a inemedi. Bunun üzerine Kobra helikopterler devreye girdi. Kobralar, zaman zaman teröristlerin bulunduğu değerlendirilen hedefleri bombaladı. Saat 18.00'de başlayan çatışmalar ilk üç saati yoğun olmak üzere bugün saat 05.00'e kadar aralıklarla devam etti. KÖR KANDİL DAĞI'NDA BÜYÜK OPERASYON Siirt'e karayolu ile yaklaşık 5 saat uzaklıkta bulunan ve Şırnak- Siirt- Van sınırlarının kesiştiği bölgede Botan Çayı kenarında bulunan Belenoluk Köyü'ndeki karakola yönelik düzenlenen saldırıdan sonra bölgede karadan ve havadan geniş kapsamlı operasyon başlatıldı. Sabah saatlerinden itibaren Siirt 3'üncü Komando Tugay Komutanlığı'ndan kalkan Sikorsky helikopterlerle operasyon bölgesine komando birlikleri indirdi. PKK'lıların kaçtığı Kör Kandil Dağı ile Geçittepe Mevkii'ne indirilen komandolar teröristlerin izini sürerken, bölgeye karadan da askerler sevk edildi. Kobra helikopterler de teröristlerin bulunduğu değerlendirilen noktaları ateş altına aldı. ŞEHİTLER İÇİN TÖREN DÜZENLENECEK Pervari İlçesi'nin Belenoluk Köyü'nde şehit düşen 6 asker için bugün Diyarbakır'da memleketlerine 'Uğurlama töreni' düzenlenecek. Saat 17.00'de 7'inci Kolordu Komutanlığı'nda yapılacak törenin ardından şehitlerin cenazeleri toprağa verilmek üzere memleketlerine gönderilecek. Saldırıda yaralanan 11 askerin tedavileri ise Şırnak, Van ve Siirt Asker Hastanesi'nde sürüyor.
|
Siirt Pervari'de karakola saldırı düzenleyen hainler öğretmenleri kendilerine kalkan yapmış
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone'nin Türkiye ve özgür basın üzerine yaptığı açıklamaya Washington'dan destek geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, ABD büyükelçisinin sözlerinin arkasında olduklarını söyledi. "Bir yanda özgür basın deniyor bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bunu anlamıyoruz." Odatv internet sitesinin sahibi Soner Yalçın ve yetkililerinin gözaltına alınmasının sorulduğu ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Ricciardone, işte bu yorumu yapmış, AK Parti'den de 'içişlerimize karışmayın" yanıtı gelmişti. Ricciardone'nin sözleri ve AK Parti'nin tepkisi, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley'e soruldu, o da büyükelçiye katıldıklarını dile getirdi. Günlük basın toplantısında Crowley, ''Türkiye'de gazetecilerin gözaltına alınmasıyla'' ilgili soru üzerine, konuyu yakından takip ettiklerini söyledi. "HÜKÜMET NEZDİNDE DİLE GETİRİYORUZ" Crowley, ''Özel bir yorumum yok ama şunu söyleyebilirim: Türkiye'de gazetecilere muameleler konusundaki gidişattan mevcut kaygılarımız var. Bu konuyu Türk hükümeti nezdinde dile getiriyoruz. Bu konuyu yakından izliyoruz'' dedi. ''Türk hükümetiyle son durumla ilgili spesifik temaslarının olup olmadığına'' yönelik soru üzerine Crowley, ''Özellikle bu konuda bir temasımız olup olmadığını bilmiyorum ama Türkiye'ye genel anlamda gündeme getirdiğimiz bir konu ve bunu da yapmaya devam edeceğiz'' diye konuştu. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin sözlerinin hatırlatılması üzerine Crowley, ''bu sözlerin arkasında olduklarını'' belirtti. HÜSEYİN ÇELİK'İN AÇIKLAMALARI ''Türkiye'de gazetecilerin yıldırılmasına yönelik eğilimlerden geniş kaygılarımız bulunuyor'' ifadesini kullanan Crowley, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in konuyla ilgili sözlerinin sorulması üzerine, Türk yetkililerce yapılan açıklamaları değerlendirmenin ''kendilerine düşmediğini'' kaydetti. "ANCAK BİR DOST..." Crowley, bir soru üzerine, Türkiye'nin ABD'nin dostu ve müttefiki olduğunu belirterek, ''Ancak bir dost, müttefik ya da hısım olsun, herhangi bir ülkenin evrensel ilkelere saygı konusunda çizgiyi aştığını düşünürsek, bu konuları gündeme getirmekten çekinmeyiz'' dedi.
|
Oda TV baskını ve Soner Yalçın'ın gözaltına alınması ABD'nin de gündeminde!
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Halkların Demokratik Partisi (HDP) MYK, Tekirdağ milletvekili aday listesine son şeklini vermek için toplandı. Listelerin teslim edileceği saat 17.00'a kadar çalışmaların süreceği öğrenildi. Tekirdağ HDP milletvekili listesi için son onayı genel merkez verdi. Kulislere sızan HDP milletvekili aday listelerine göre genel başkan yardımcılarının aday olacakları yerler belli oldu. HDP Eş Başkanı Pervin Buldan İstanbul'dan, HDP Eş Başkanı Sezai Temelli ise Van'dan milletvekili adayı gösterilecek. Buldan ve Temelli, HDP'nin 3. Olağan Kongresi'nde geçerli 837 oyun 823'ünü alarak HDP'nin yeni eş genel başkanları olmuşlardı. HDP 27. DÖNEM MİLLETVEKİLLERİ : Dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra cezası kesinleştiği için siyasi yasaklı hale gelen ya da siyasi yasaklı hale gelme ihtimali olan isimler de tekrar aday gösterilmeyecek. Bu kapsamda mevcut milletvekillerinin neredeyse 20’sinin tekrar aday gösterilmeyeceği ifade ediliyor. HDP’de aday listesiyle ilgili genel çerçeveyi tutuklu durumdaki HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın da onayladığı öğrenildi. HDP’de aday listesi üzerinde çalışmalara Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sunulacağı saate kadar devam edileceği ifade ediliyor. HDP'de mevcut milletvekillerinden en fazla 10 ya da 12’sinin aday gösterilmesi beklenirken, bu isimler arasında HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın yanı sıra HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, Ekonomi Komisyonu Sözcüsü Garo Paylan’ın adaylığının kesin olduğu dillendiriliyor. Partinin 27. dönem milletvekilliği listesinde Ahmet Şık, Barış Atay, Erkan Baş, Veli Saçılık gibi isimlerin olması bekleniyor.
|
TEKİRDAĞ HDP milletvekili aday listeleri bugün saat 17.00'de YSK'ya teslim edilecek. HDP Tekirdağ milletvekili aday listelerine genel merkez son şeklini verdi. 27. dönem HDP milletvekili listeleri için son sözü Selahattin Demirtaş söyledi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: KASTAMONU'da yoğun kar yağışı var. Yarın yani 30 Aralık cuma günü Kastamonu'da okulların tatil olma ihtimali var. Kastamonu valiliği kar tatili kararı aldı mı? KASTAMONU'da yoğun kar yağışı devam ediyor. Meteoroloji verilerine göre kar yağışı yarın da sürecek. Peki yarın yani 30 Aralık cuma günü Kastamonu'da okullar tatil olacak mı? Bu sorunun yanıtını KastamonuValiliği verecek. Valiliğin ilerleyen saatlerde kar yağışına bakarak son kararını ilan etmesi bekleniyor. Kastamonu valiliği kar tatili kararı aldığı anda bu haberde bulacaksınız. Yarın, yani 30 Aralık cuma günü kar yağışı yeni illeri listesine ekleyerek genişleyecek. Kayseri, Malatya, Elazığ, Bayburt, Gümüşhane, Erzincan illeri de cuma günü yoğun kar altında olacak. 2016 yılının son gününde yani 31 Aralık cumartesi günü kar yağışı etki alanına Doğu Anadolu'daki illerin tamamını da katacak. HAVA SICAKLIĞI AZALIYOR Batı kesimlerde 1 ila 3 derece azalacağı, iç ve doğu bölgelerde 2 ila 4 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgar Genellikle güneyli, Marmara, Ege ve Karadeniz'de kuzeyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara, Kıyı Ege, Akdeniz, Batı Karadeniz kıyıları, İç Anadolu'nun güney ve doğusu, Orta ve Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Doğu Anadolu'nun batısında kuvvetlice (40-70 km/sa) ve fırtına (60-90 km/sa zaman zaman 100 km/sa ve üzeri) eseceği tahmin ediliyor. YOĞUN KAR UYARISI: Orta ve Doğu Akdeniz'in iç kesimleri ile Kocaeli, Sakarya, Bursa, Bilecik, Balıkesir'in kuzey kesimleri ile Çankırı çevrelerinde yoğun kar şeklinde olması beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı (Buzlanma, Ulaşımda aksamalar vb.) dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir. KUVVETLİ YAĞIŞ UYARISI: Yağışların; Orta ve Doğu Akdeniz kıyıları ile Sinop çevrelerinde kuvvetli, Adana çevrelerinde çok kuvvetli yağmur ve sağanak (51-75 kg/metrekare)şeklinde olması beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı (ani sel, taşkın, su baskını, ulaşımda aksama, görüş mesafesinin düşmesi vb.) dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir. KUVVETLİ RÜZGAR UYARISI: Rüzgarın Akdeniz, İç Anadolu'nun güney ve doğusu ile Orta ve Doğu Karadeniz'in iç kesimlerinde güney ve güneydoğu yönlerden; Marmara ve Kuzey Ege'de kuzeyli yönlerden kuvvetli fırtına (60-90 km/s, hamlesi zaman zaman 100 km/saatin üzerinde) şeklinde eseceği tahmin ediliyor. Gece saatlerine kadar etkisini devam ettirmesi beklenen kuvvetli fırtınanın neden olabileceği olumsuzluklara (çatı uçması, ağaç ve direklerin devrilmesi, soba ve baca gazı zehirlenmeleri, tipi şeklinde kar yağışı, çığ tehlikesi, ulaşımda aksamalar vb.) karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır. Ankara'da okullar 30 Aralık'ta tatil mi? Kar tatili il listesi İl il kar tatili! İstanbul'da okullar 30 Aralık'ta tatil mi?
|
KASTAMONU'da yoğun kar yağışı var. Yarın yani 30 Aralık cuma günü Kastamonu'da okulların tatil olma ihtimali var. Kastamonu valiliği kar tatili kararı aldı mı?
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Mali'nin başkenti Bamako'daki bir otelde silahlı bir grup tarafından rehin alındıktan sonra kurtulan 7 Türk Hava Yolları (THY) personelinden 6'sı yurda getirildi. THY personelini getirmek için dün akşam saatlerinde Mali'ye hareket eden THY uçağı, yurda döndü. Atatürk Havalimanı'na saat 10.00'da inen uçakla, kaptan pilot İsmail Yerli, ikinci kaptan pilot Sadık Murat Arat, kabin amiri Murat Gündüz, kabin memurları Lütfiye Deniz Kıvrak, Şerife Taşçı Kabacık ve Eray Sevim Türkiye'ye geldi. THY Mali İstasyon Şefi Mehmet Atmaca'nın ise devam eden THY seferleri için kendi isteğiyle ülkede kaldığı öğrenildi. Kurtulan personelin dün geceyi büyükelçilik binasında geçirdiği, Türkiye'ye hareket için büyükelçilik binasından havalimanına özel güvenlik eşliğinde getirildiği bildirildi. Mali'de silahlı bir grup, başkent Bamako'daki Radisson Otel'e baskın düzenleyerek, çoğu yabancı uyruklu 170 kişiyi rehin almıştı. Otelde rehin alınanlar arasında bulunan 7 THY çalışanı, daha sonra kurtulmuştu.
|
Mali'deki bir otelde silahlı bir grup tarafından rehin alındıktan sonra kurtulan 7 THY personelinden 6'sı Türkiye'ye getirildi
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Bingöl'den askeri konvoyun geçişi sırasında terör örgütü PKK tarafından düzenlenen roketli saldırıda yaralanan Piyade Çavuş Bilgi Kayapınar, yaşadığı dehşet dolu dakikaları anlattı. Roket isabet eden otobüsten bazı arkadaşları ile yaralı kurtulduğunu belirten Kayapınar, "Teröristler bizi alan ambulansa bile ateş etti" dedi. Bingöl'de 18 Eylül’de 10 askerin şehit olduğu hain saldırıda yaralanan askerlerden Piyade Çavuş Bilgi Kayapınar (21), Bingöl Devlet Hastanesi'ndeki 3 gün süren tedavisinin ardından Elazığ Askeri Hastanesi'nde ameliyat olarak Adana'daki baba ocağına döndü. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Adana Şube Başkanı Ersin Güluçar, gaziyi ziyaret ederek çiçek verdi. Vatani görevini Sakarya 1. Motorlu Piyade Tabur Komutanlığı'nda yaparken terör olaylarının artmasıyla kaydırma birlik olarak Hakkari'nin Şemdinli ilçesine gönderilen Kayapınar, saldırı anını anlattı. YAĞMUR GİBİ MERMİ YAĞDI Kayapınar, Bingöl'de askerin bir kısmını bırakıp mola verdikten sonra yola devam ettiklerini Bingöl'ün Kardeşler Köyü mevkisine geldikleri sırada önce roket atıldığını belirterek, "Roketle birlikte konvoyun önünde ve arkasında bulunan zırhlı araçların lastiklerini ateş açarak onları hareketsiz bıraktılar. İlk roket bizim otobüsün ön tarafına geldi, bu arada bizim önümüzdeki otobüs kendini kurtararak köye sığındı. Bizim otobüse roket isabet ettiği için olduğu yerde kaldı. Bize ikinci bir roket attılar o da otobüsün arkasına isabet etti. Otobüs iyice yanmaya başladı, askerler otobüsün orta kısmına yerde yatmaya başladı. Hemen ardından 3. roketi attılar bu rokette otobüsün içinden geçti ancak patlamadı. 3. roketin ardından yağmur gibi mermi gelmeye başladı" dedi. Mermilerin otobüse yağmur gibi gelmesiyle birlikte askerlerin kendilerini otobüsün kırık camlarından dışarı atmaya başladığını söyleyen Kayapınar şöyle devam etti: "Her tarafta yaralı asker vardı, bir taraftan otobüs hem önden hem arkadan yanmaya devam ediyordu. Arka taraftan ateş iyice artmaya devam edince ben iki tane arkadaşımı otobüsün kırık olan camından aşağıya attım. 3. arkadaşımı da atacaktım ama ateş bana iyice yaklaştığı için kendi canımı kurtarmak için onu atamadım kendim pencereden aşağı atladım. Hemen yolun kenarında hendek vardı kendimizi oraya atarak kurşunlardan saklanmaya çalıştık. Ancak teröristler hiç acımadan sürekli sıkıyordu." UZMAN ÇAVUŞLAR OLMASA ÖLÜRDÜK Kayapınar, konvoyu korumak için 2 tane zırhlı araç ve 2 tane uzman çavuş olduğunu vurgulayarak, "2 uzman çavuş teröristlere karşılık vererek bizim canımızı kurtardı. Ben hendeğe indiğimde bir terörist bize doğru yaklaşıyordu sağ kalanları da öldürmeye geliyordu. Uzman çavuşların ateş açması sonucu bize yaklaşamadı ve geri püskürtüldü. Uzman çavuşlar olmasaydı hepimiz ölmüştük" diye konuştu. Konvoyda birde ambulans olduğunu anlatan Kayapınar, "Biz yaralandıktan sonra ilk müdahaleyi canı pahasına da olsa bizim konvoyda bulunan ambulans yaptı. Teröristler yaralılara müdahale etmek için hareket eden ambulansın ve sağlık görevlilerin bizim yanımıza gelmesini önlemek için onlara da ateş etti. Ancak buna rağmen görevliler bizi ambulansa aldı. Ambulansta 4 tane yaralı varken teröristler ambulansa mermi yağdırdı. Teröristlerin tek amacı bizi öldürmekti bunun için her yolu deniyorlardı. Ambulansa sıktıklarında asker yaralandı mı bilmiyorum o ben şoka girmişim" şeklinde konuştu. DOKTOR YAŞADIĞIMA İNANAMADI İlk müdahale yapıldıktan sonra Bingöl Devlet Hastanesi'ne getirildiğinin altını çizen Kayapınar şöyle devam etti: "Beni hastaneye getirip ameliyata almışlar. Bir sağ omzumdan iki tanede boğazımdan kurşun isabet etmiş. Doktor bana filmi de gösterdi boğazımdan iki mermi girmiş ama damara isabet edip omuriliğe zarar vermemiş. Doktor kendisi de filme bakıp hayret etti. Şimdi boğazımda patlamadan dolayı cam parçaları var. Ama buna da şükür doktor 'çok şanslısın damara gelse boynundan aşağısı tutmazdı' dedi. Patlamalardan dolayı kulağımda biraz duyma sorunu var ama ona da geçer dediler, birde otobüsten atladığım için bacağımda bir ağrı var." LANET OLSUN DİYORUM Gazi arkadaşlarıyla telefonla konuştuğunu bazılarının durumunun iyi olduğunu ancak bazılarının bacaklarını, ayaklarını kaybettiğini bunlara üzüldüğünü ifade ederek, "Şehit arkadaşlarım gözümün önünden hiç gitmiyor onları hiç unutamıyorum. Ama ben iyileşip birliğime dönmek istiyorum. Vatan için her şeyi yaparım ve yapmaya hazırım. Teröriste de lanet olsun diyorum onlara bu söz yeter başka bir şey demiyorum" dedi. Baba İsa Kayapınar (48) ise oğlu sağ salim geldiği için sevindiğini ancak şehitleri üzüldüğünü belirterek teröristlere söylenmesi gereken çok söz olduğunu ancak onlara lanet kelimesini bile layık görmediğini, ambulansın içindeki yaralılara, silahsız insanlara saldıracak kadar alçaldıklarını söyledi. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Adana Şube Başkanı Ersin Güluçar ise Türkiye Cumhuriyeti'nin çok güçlü bir devlet olduğunu terörün er ya da geç bitireceğini, yapılan bu saldırı da terörün gerçek yüzünün bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti.
|
Bingöl'de askeri araca düzenlenen saldırıda yaralı olarak kurtulan asker yaşadığı dehşet anlarını anlattı...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Türkiye’nin her yerinde, size en yakın adresteki PTT işyerlerinde ödeme işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. PTT’de yapabileceğiniz ödeme işlemlerinden biri de Doğalgaz fatura ödemesi. İşleminiz takribi 30 saniye sürer. Doğalgaz aboneliği sırasında verdiğiniz güvence bedelini, aboneliğinizi kapatırken almak istediğinizde de ödemeyi PTT işyerleri yapmaktadır. Bunun için de TC Kimlik Numaranızı gişe görevlisine ibraz etmeniz yeterli olmaktadır. Eğer Tüzel kişi iseniz işlem sırasında vergi numarası ve yetki belgesi de istenmektedir.
|
PTT işyerlerinde doğalgaz faturası ödemek oldukça kolay. İşletme kodu ve abone numarası veya tesisat numarasını gişe görevlisine söylemek yeterli.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Parlemantosu'na seslendi terör örgütüne verilen desteği anlattı. Örgütün silah bırakmasının dışında alternatifinin bulunmadığını söyleyen Erdoğan, Gülün için "Hocaefendi bize şah damarımızdan daha yakındır." diyen Önder Aytaç'a tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'daki iftar programında emniyet mensuplarıyla bir araya geldi. Terörle mücadele konusunda net mesajlar veren Erdoğan, örgütün silah bırakarak koordinatlarını kendilerine vermesi gerektiğini, mücadelenin bu sürece kadar devam edeceğini söyledi. İşte Erdoğan'ın sözlerinden satır başları; "PARALEL YAPI TERÖR ÖRGÜTÜYLE OMUZ OMUZA" 1980 öncesi polis teşkilatının nasıl bölündüğünü ve ülkeye zarar verdiğini çok iyi biliyoruz. Paralel yapı da işte böylesi zarar veriyor. MİT TIR'ları meselesi ihanetin sadece bilinen örneğidir. Sizler bizzat yaşadığınız için diğer örneklere çok daha vakıfsınız. Ülkenin ve milletin menfaatlerine saldırmayı kendisine görev bilen bu ihanet çetesi, dünyanın her tarafında Türkiye'nin aleyhinde çalışıyor. Gittiğimiz yerlerde paralel devlet yapılanması örgütünün üyelerinin bölücü terör örgütü mensuplarıyla, Ermeni çetecilerle omuz omuza ülkemize karşı eylem yaptıklarını görüyoruz. ÖNDER AYTAÇ'IN TWEET'İNE TEPKİ: BU KÜFÜRDÜR Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Allah'tan başka kimseyi tanımıyoruz. Aklımızı da kimseye kiraya vermeyiz. Pensilvanya'daki şah damarlarından daha yakınmış. Ne demek o ya? Bu küfürdür. Bize şah damarımızdan daha yakın olan Allah'tır. (Söz konusu cümleyi Önder Aytaç Twitter hesabından attığı bir twitte kurmuştu. Aytaç "Hocaefendi neden Türkiye'ye gelmiyor diye soruyorlar. Hocaefendi bize şah damarımızdan daha yakındır. O yaptıklarımızı görür, duyar ve bilir" diye yazmıştı.) "GÜVENLİK GÜÇLERİ BÖLGE HALKININ KALBİNİ KAZANMIŞTIR" Kendisi şehit olma pahasına masum insanların hayatını korumak için çırpınan güvenlik güçlerimizin bu hasbi tutumu bölge insanının kalbini daha fazla kazanmalarını sağlamıştır. Terör örgütünün baskı, şiddet ve kan diliyle, onun güdümündeki partinin yalan ve zehir saçan siyaset diliyle değil, gönül diliyle kurulan bu ilişki inşallah bölgede yeni bir dönemin habercisidir. "KANUN GEREKİYORSA KANUN ÇIKARTILACAK" Kanun gerekiyorsa kanun çıkartılarak, idari işlem gerekiyorsa işlem yaparak, bölgedeki belediyelerin örgütün tasallutundan kurtarılmasına ihtiyaç vardır ve bunu devlet olarak, hükümet olarak yapacağız. Hükümetin bu konuda gerekli çalışmaları, Başbakanımızla da bakanlarımızla da görüştüm, yaptıklarını ve yapmaya gayret ettiklerini gördüm, görüyorum. "SİLAHLARI GÖMÜP KOORDİNATLARI VERECEKLER" Bölge halkı terörle mücadelede güvenlik güçlerinin arkasında durdu. Güvenlik güçlerimiz de vatandaşlarımıza ihtimam gösterdi. Terörle mücadelenin sadece askerin üzerine yüklenemeyeceğini çok iyi biliyoruz. Şimdi askerimiz kırsaldaki teröristi, polisimiz de kenttekileri ortadan kaldırmak için mücadele ediyor. Ya silahlarını bırakacaklar, gömecekler. Koordinatlarını da verecekler. Ya da bu topraklardan çekip gidecekler. "AVRUPA PARLAMENTOSU'NA SESLENİYORUM" Buradan Avrupa Parlamentosuna sesleniyorum: Sizler, parlamento binasının koridorlarına asmış olduğunuz o bölücü terör örgütlerinin bayraklarıyla nereye mesaj vermek istiyorsunuz, o paçavralarla nereye mesaj vermek istiyorsunuz? Bilesiniz ki bunlar Türkiye'nin gönlünü yapmanıza yetmez. Çünkü Türk milleti bunların hesabını vakti, zamanı geldiğinde gereken kişilere de sormasını bilecektir. "KAMU KURUMLARINDA PKK İLE BAĞLANTILI KİM VARSA..." Kamu kurumları içinde bölücü terör örgütüyle irtibatlı kimler varsa derhal tespit edilip, hem memuriyetten men edilmeli hem de haklarında gerekli adli işlemler yapılmalıdır. Terör örgütüne eleman kazandıran öğretmen, teröriste ilaç taşıyan sağlık memuru, örgütün propagandasını yapan memur...Bunlar asla kabul edilemez çarpıklıklardır. Bu devlet, kendi parasıyla kendi aleyhine çalışan kişileri besleyemez. Bunun için de devlet memurlarıyla ilgili mevzuatın köklü bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor. "KİMİSİ PENSİLVANYA'YA KAÇIYOR" Devlet içinde devlet asla kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devlet tanımıyoruz. Bu tür gayretler içerisine girenler bilsinler ki yanlış yoldalar ve çok ciddi bir duvara toslamayla karşı karşıya kalacaklar ve zaten artık ecelleri geliyor. Kimisi kaçıyor, kimisi Pensilvanya, kimisi şurası, kimsi burası gidiyorlar, gidecekler. Başka bu işin çaresi yok. Şahsımla ilgili, arkadaşlarımla ilgili birçok tehditleri vesaireleri geliyor. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Onun için geri dönüş yok. Sonuna kadar bu işin üzerine gideceğiz."
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da emniyet mensuplarına hitap ettiği konuşmasında Avrupa Birliği, PKK ve Gülen Cemaati'ne dönük mesajları ile dikkat çekti.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Sağlık Bakanı Recep Akdağ, askeri birliklerde gıda zehirlenmeleri ile ilgili olarak, "Her bir kuruma ayrı ayrı vazife düşüyor. Kuruluşların itina göstermesi lazım. Yanlış olursa hem idari hem adli cezalar var. Onun için herkesi bir kere daha uyarıyorum, itina etmeli gereğini yerine getirmeli" dedi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, tarihi Yakutiye Medresesi'nde düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Programa Bakan Ağdağ'ın yanı sıra Vali Seyfettin Azizoğlu, Ak Parti Erzurum milletvekilleri Mustafa Ilıcalı, Zehra Taşkesenlioğlu, MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, 9'uncu Kolordu Komutanı Tümgeneral Mehmet Özoğlu, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Çelik, İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan ve kurum müdürleri katıldı. Programa katılanlarla tek tek tokalaşan Bakan Recep Akdağ, 'Beleş Mehmet' lakaplı down sendromlu Uğur Laçin ile yakında ilgilendi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Recep Akdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlık durumunun iyi olduğunu vurguladı. Akdağ, "Sağlık durumu çok iyi küçük bir rahatsızlık olmuş, hemen toparladı Allah'a şükürler olsun" dedi. Bursa'nın Büyükorhan İlçe Jandarma Komutanlığı'nda 10 askerin yedikleri akşam yemeğinden zehirlenmesini değerlendiren Bakan Akdağ şunları söyledi: "Orada da incelemelerimizin devam ediyor. Toplu yemek yenen yerlerde, yemeklere bir takım bulaşma olmasından dolayı enfeksiyon riski bilinen bir risktir. Bunun için toplu yemek yenen yerlerde meselenin dikkatle izlenmesi, bütün kuruluşların buna itina göstermesi gerekiyor. Gıda Tarım Bakanlığımız bu konuda çok hassas. Tabi biz Sağlık Bakanlığı olarak da meseleleri takip ediyoruz. Ancak her bir kurum toplu yemek yenen öğrenci yurtları, kantinler, hastaneler,Türk Silahlı Kuvvetleri dahil buralarda çok itinalı davranmak lazım. Her bir kuruma ayrı ayrı vazife düşüyor. Mesele olup bittkten sonra arkasından sebebini arıyoruz, buluyoruz vs ama bu işle ilgili yönetmelikler var, mevzuat tamam. Türkiye yemek pişirme, toplu yemek dağıtma, toplu yemek ikram etme hususunda her türlü mevzuata sahip bir ülkedir. Dolayısıyla bu hususta kuruluşların itina etmesi lazım. Yanlış olursa hem idari hem adli cezalar var. Onun için herkesi bir kere daha uyarıyorum, itina etmeli gereğini yerine getirmeli." AKDAĞ: ŞEKER, TATLI TÜKETİMİNDEN KAÇINMALIYIZ Bayram tatiline çıkan sürücüleri uyaran ve ikramları yeme konusunda vatandaşların itinalı olması gerektiğini bildiren Bakan Akdağ, şöyle devam etti: "Başbakanımızın yol güzergahında da büyük bir kaza oldu, Allah muhafaza etsin. Eğer sevdiklerimize kavuşmak istiyorsak sürat yapmayacağız. Bir an önce sevdiklerimize kavuşmak için yapacağımız sürat, onlardan ilelebet ayrılmamıza yol açabilir. Trafik kurallarına hassasiyetle riayet etmeliyiz, sürat yapmamalıyız, uykusuz araç kullanmamalıyız, mutlaka emniyet kemeri takmalıyız. Araçlarda bir taraftan cep telefonu ile ilgilenirken bir taraftan sürücü koltuğunda asla oturmamak lazım. Fazla şeker, tatlı tüketiminden kaçınmalıyız. Ucundan azıcık yemek lazım. Özellikle şeker, şekerli yiyecekler, hamur işleri bunlara karşı itina etmek lazım" diye konuştu.
|
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, askeri birliklerde gıda zehirlenmeleri ile ilgili olarak, kurumları itina göstermeleri yönünde uyardı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Fildişi Sahili'nde bazı klanlara soykırım yapılabileceğini söylüyor Fildişi Sahili'nin Birleşmiş Milletler Temsilcisi Youssoufou Bamba, ülkede evlerin, içinde yaşayanların mensup oldukları klanlara göre işaretlendiğini söyledi. Batı Afrika ülkesinde seçimler, 2003 yılından beri fiilen bölünmüş olan ülkeyi yeniden bütünleştirmeyi amaçlıyordu. Bağımsız Seçim Komisyonu'nun açıkladığı sonuçları kabul etmeyen Cumhurbaşkanı Laurent Gbagbo görevi bırakmayı reddedince ülke yönetilemez hale gelmişti. ABD ve Avrupa ülkeleri, diğer aday Alassane Ouattara'yı seçimin galibi olarak görüyor. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, siyasi krizin başlamasından bu yana ülkede en az 170 kişi öldü. Önceki gün ülkeyi ziyaret eden Benin, Sierra Leone ve Cape Verde liderleri, Gbagbo'ya görevi, seçimin galibi olarak görülen Allasane Ouattara'ya barışçıl bir şekilde bırakmazsa, askeri müdahale ile karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarmışlardı. Batı Afrika ülkeleri birliği Ecowas, Fildişi Sahili'ne askeri müdahalede bulunmalarının meşru olacağını savunuyor. Gbagbo, Bağımsız Seçim Komisyonunun Ouattara'yı galip ilan etmesinin ardından seçimlere hile karıştırıldığını söylemiş ve koltuğunu bırakmayacağını açıklamıştı. Ardından Anayasa Komisyonu da Gbagbo'dan yana tavır koymuş ve seçimlere hile karıştırıldığını duyurmuştu. Ancak, Gbagbo'nun iktidarı elinde tutabilmesini asıl olarak ordunun desteğine borçlu olduğu belirtiliyor.
|
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından siyasi krize sürüklenen Batı Afrika ülkesi Fildişi Sahili'nde, gerilimin bir soykrımı tetikleyebileceği uyarısı yapıldı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: KIRIKKALE Polis Meslek Yüksekokulu'nda bir polis memuru, meslektaşının silahının kazara ateş alması sonucu şehit oldu. Okulun nizamiyesinde nöbet tutan 3 aylık polis memuru Gürbüz Mustafa Çiftçi'nin (24) yanındaki arkadaşı polis memuru B.Ö'nün silahı kazara ateş aldı. B.Ö'nün silahından çıkan kurşun, önce kendi eline daha sonra da duvardan sekerek Çiftçi'ye isabet etti. Ağır yaralanan Çiftçi, 112 Acil Servis ekiplerince Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Çiftçi, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis memurunun cenazesi, otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Elinden yaralanan B.Ö. de Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
|
KIRIKKALE'de Polis Meslek Yüksekokulu'nda nöbet tutan 3 aylık polis memuru arkadaşının silahından çıkan kurşunla şehit oldu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: MARDİN AK Parti milletvekili adayları listesi 7 Haziran 2015 tarihinde kesinleştirilip YSK'ya teslim edilecek. YSK 2015 Genel Seçimleri AK Parti Mardin milletvekili geçici aday listelerini 14 Nisan 'da Resmi gazete ile ilan edecek. AK Parti Mardin milletvekili adayları kesin listeleri ise 24 Nisan 'da YSK tarafından duyurulacak. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde Mardin 'den 6 milletvekili çıkacak. AK Parti 2011 seçimlerinde Mardin ilinden 6 milletvekili çıkarırken alırken CHP ve MHP vekil çıkaramadı. Bağımsızların sayıs ise 3 oldu AK PARTİ MARDİN MİLLETVEKİLİ ADAYLARI KESİN LİSTE NE ZAMAN? AK Parti'nin 2015 genel seçimler için yürüttüğü seçim takvimi 20 Şubat'ta aday adaylığı başvurularının bitmesiyle başladı. AK Parti'ye toplam 6223 kişi milletvekili aday adaylığı için başvurdu. Bu aday adaylarının 1040'ı kadınlardan oluştu. 28 Şubat-1 Mart tarihlerinde milletvekili adayları için AK Parti teşkilat temayül yoklaması yapıldı. 6 Mart 2015 tarihinden itibaren ise AK Parti genel merkezde komisyon çalışmalarını başlatım adaylarla yüzyüzü mülakatlar yaptı. 23 Mart 2015 tarihinde AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu başkanlığında Mardin milletvekili adayları listesine son şekli veriliyor. AK Parti Mardin milletvekili adayları listesi 7 Nisan tarihinde kesinleşmiş ve YSK 'ya teslim edilmiş olacak. MARDİN SEÇİM SONUÇLARI - 2011 SEÇİMLERİ 7 HAZİRAN GENEL SEÇİMLER OY VERME İŞLEMİ 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan milletvekilliği genel seçimleri için oy verme işlemi 8 Mayıs'ta gümrüklerde ve yurt dışında başlamış olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimindeki randevu sistemi yurt dışında kaldırıldı. 8 Mayıs'tan itibaren yurt dışındaki Türk vatandaşları 1 ay boyunca oy kullanabilecekler. AK PARTİ İSTANBUL ADAYLARI LİSTESİ 2015 AK PARTİ İZMİR ADAYLARI LİSTESİ 2015 AK PARTİ ANKARA ADAYLARI LİSTESİ 2015 2015 GENEL SEÇİMLERİ HANGİ İL KAÇ MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAK? YSK, 2014 nüfus sayımına göre, illerin 7 Haziran 2015 genel seçiminde çıkaracağı milletvekili sayısını belirledi. Buna göre, milletvekillerinin illere göre dağılımı şöyle: "Adana 14, Adıyaman 5, Afyonkarahisar 5, Ağrı 4, Amasya 3, Ankara 32, Antalya 14, Artvin 2, Aydın 7, Balıkesir 8, Bilecik 2, Bingöl 3, Bitlis 3, Bolu 3, Burdur 3, Bursa 18, Çanakkale 4, Çankırı 2, Çorum 4, Denizli 7, Diyarbakır 11, Edirne 3, Elazığ 4, Erzincan 2, Erzurum 6, Eskişehir 6, Gaziantep 12, Giresun 4, Gümüşhane 2, Hakkari 3, Hatay 10, Isparta 4, Mersin 11, İstanbul 88, İzmir 26, Kars 3, Kastamonu 3, Kayseri 9, Kırklareli 3, Kırşehir 2, Kocaeli 11, Konya 14, Kütahya 4, Malatya 6, Manisa 9, Kahramanmaraş 8, Mardin 6, Muğla 6, Muş 3, Nevşehir 3, Niğde 3, Ordu 5, Rize 3, Sakarya 7, Samsun 9, Siirt 3, Sinop 2, Sivas 5, Tekirdağ 6, Tokat 5, Trabzon 6, Tunceli 2, Şanlıurfa 12, Uşak 3, Van 8, Yozgat 4, Zonguldak 5, Aksaray 3, Bayburt 2, Karaman 2, Kırıkkale 3, Batman 4, Şırnak 4, Bartın 2, Ardahan 2, Iğdır 2, Yalova 2, Karabük 2, Kilis 2, Osmaniye 4, Düzce 3." 2015 SEÇİMİNE KATILAN PARTİLER YSK, seçime katılmalarına karar verilen İşçi Partisinin adının "Vatan Partisi", Alternatif Parti'nin adının "İlk Parti" olarak değiştirilmesi nedeniyle partilerin yeni adlarıyla seçime katılmalarına karar verdi. Buna göre 7 Haziran Genel Seçimine katılabilecek 32 siyasi parti şöyle: 1- Adalet ve Kalkınma Partisi 2- İlk Parti 3- Anadolu Partisi 4- Bağımsız Türkiye Partisi 5- Büyük Birlik Partisi 6- Cumhuriyet Halk Partisi 7- Demokrat Parti 8- Demokratik Gelişim Partisi 9- Demokratik Sol Parti 10- Doğru Yol Partisi 11- Emek Partisi 12- Genç Parti 13- Hak ve Adalet Partisi 14- Hak ve Eşitlik Partisi 15- Hak ve Özgürlükler Partisi 16- Halkın Kurtuluş Partisi 17- Halkın Yükselişi Partisi 18- Halkların Demokratik Partisi 19- Hür Dava Partisi 20- Komünist Parti 21- Liberal Demokrat Parti 22- Merkez Parti 23- Millet Partisi 24- Millet ve Adalet Partisi 25- Milliyetçi Hareket Partisi 26- Muhafazakar Yükseliş Partisi 27- Özgürlük ve Dayanışma Partisi 28- Saadet Partisi 29- Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi 30- Türkiye Komünist Partisi 31- Vatan Partisi 32- Yurt Partisi -Çağrı merkezi devrede YSK SEÇİM TAKVİMİ HANGİ TARİHTE NE OLACAK? 14 Mart: Muhtarlık bölgesi askı listeleri saat 08.00'de askıya çıkarılacak. Tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü askı listeleri de güncelleştirilmek üzere askıya çıkarılacak. Yurtdışı seçmen kütüğü "www.ysk.gov.tr" adresinde ilan edilecek ve itirazlar başlayacak. "www.ysk.gov.tr" adresinden bina bazında seçmen kayıtlarının sorgulanmasına başlanacak. Siyasi partiler, hangi seçim çevrelerinde hangi usul ve esaslarla aday tespiti yapacaklarını YSK'ya saat 17.00'ye kadar bildirecek. 15 Mart: YSK, siyasi partilerin, hangi seçim çevrelerinde hangi usul ve esaslarla aday tespiti yapacaklarını ilgili seçim kurullarına bildirecek. 24 Mart: Siyasi partiler, ön seçim ya da aday yoklaması seçmen listelerini kesinleştirecek. 27 Mart: Muhtarlık bölgesi askı listeleri ile tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü askı listeleri askıdan indirilecek. "www.ysk.gov.tr"de bina bazında seçmen kayıtları sorgulanmasının son günü. 29 Mart: Muhtarlık bölgesi askı listeleri, yurtdışı seçmen kütüğü ile tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü askı listelerine yapılacak itirazlar karara bağlanacak. 3 Nisan: Siyasi partilerin birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için YSK tarafından kura çekilecek. 7 Nisan: Siyasi partilerin genel merkezlerinin, seçime katılacakları seçim çevrelerine ait aday listelerini, YSK'ya alındı belgesi karşılığında DVD ve kağıt ortamında en geç saat 17.00'ye kadar verecek. Bağımsız milletvekili adaylığı için il seçim kurullarına başvurularda son gün. 8 Nisan: Yurtiçi ve yurtdışı seçmen kütüklerinin kesinleştirilecek. 15 Nisan: Milletvekili geçici aday listeleri radyo, televizyon ve Resmi Gazete'de yayınlanacak. Geçici aday listelerine karşı il seçim kurullarına ve YSK'ya yapılacak itirazlar başlayacak ve incelenecek. 16 Nisan: Geçici aday listelerine karşı ilgili il seçim kuruluna yapılacak itirazların son günü. 19 Nisan: Milletvekili geçici aday listelerine karşı il seçim kurullarına yapılan itirazlar üzerine bu kurullarca verilen kararlara yönelik itirazların YSK tarafından karara bağlanmasının ve milletvekili geçici adaylığından istifa edenlerin YSK'ya bildirmesinin son günü. 21 Nisan: Birleşik oy pusulasında yer alacak bağımsız aday sıralaması için tüm il seçim kurullarında aynı anda olmak üzere saat 11:00'de kura çekilecek. 24 Nisan: Siyasi partilerin seçim çevreleri itibarıyla milletvekili kesin aday listeleri ile bağımsız adaylar, radyo, televizyon, Resmi Gazete ve illerde ilan edilecek. 8 Mayıs: Gümrük kapılarında ve yurtdışı temsilciliklerinde oy verme işlemi başlayacak. 23 Mayıs: Radyo ve televizyonda yayın için başvuran siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarının yayın ve zaman sıralarının belirlenmesi için YSK tarafından kura çekilecek. 28 Mayıs: Propaganda serbestliği ve bir kısım seçim yasakları başlayacak. 31 Mayıs: Radyo ve televizyon propaganda konuşmaları start alacak. Yurtdışı temsilciliklerde oy verme işlemi sona erecek. 1 Haziran: Seçmen bilgi kağıtlarının seçmenlere dağıtılması tamamlanacak ve dağıtılmayanlar ilçe seçim kurulları başkanlıklarına teslim edilecek. 6 Haziran: Saat 18.00'de seçim propagandası sona erecek. 7 Haziran: Oy verme günü.
|
AK Parti Mardin milletvekili adayları listesi 7 Haziran 2015 tarihinde açıklanacak. AKP 2015 genel seçimler Mardin milletvekili adayları listesini YSK'ya verecek.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Türkiye gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, Tahşiyecilere kurulduğu idda edilen kumpasın ayrıntılarını yazdı. Şakirtler üzerinden Gülen cemaati mensuparına seslenen Oğur, Mehmet Doğan’ın eylem çağrısı yaptığı söylenen konuşmanın içindeki cümlelerin kes yapıştır yöntemiyle birbirine eklenerek iddianameye yazıldığını duyurdu. Oğur, Tahşiye grubunun lideri Mehmet Doğan'a yönelik suçlamaların kamuoyuna nasıl farklı yansıtıldığını "Sana hala yalan söylüyorlar şakirt" başlıklı yazısında aktardı. İşte o yazının ilgili bölümü: "Neredeyse bütün kelimeler yanlış. Tahşiyeciler diye bir örgüt yok, Tahşiye yayınlarının sahibi olan bir Risale-i nur cemaati var. Ayrıca 2010′daki operasyonu yapan savcı bile iddianamesine “El Kaide bağlantılı” diyememiş, “El Kaide’ye manevi destek veren” diyebilmiş. OPERASYONU JANDARMA DEĞİL POLİS YAPTI Gelelim “silahlar ve patlayıcılarla yakalandıkları” kısmına. Orada malzeme bol. Haberde bu iddia bir kez de “2010 operasyonunda çok sayıda silah ve patlayıcılarla örgüt üyeleri ele geçirildi” diye geçiyor. “Çok sayıda” Peki nerede bu çok sayıda silah ve patlayıcı. Buyurun fotoğrafı. “İşte Tahşiye operasyonunda ele geçirilen silah ve patlayıcılar” yazan fotoğrafa gerçekten çok sayıda silah var. Kanaslar, G3′ler, Kaleşler, tüfekler, tabancalar ne ararsan var. Halbuki iddianameye göre bile örgütün silahları 2 tüfek, 2 ruhsatlı, bir ruhsatsız tabanca, üç bomba, kılıç, hançer, tabancası olmayan çeşitli ebatlarda mermiler (ama her birinden üçer beşer tane), bildiğimiz elektrik açma kapatma anahtarından ibaret. Tabii elektrik, gaz faturaları ve çok sayıda kitabı saymazsak… Ama yalanlamak için bu kadar ayrıntı vermeye bile gerek yok. Fotoğrafta cephaneliğin sergilendiği masanın arkasında İstanbul İl Jandarma Komutanlığı yazıyor. Pes doğrusu! 22 Ocak 2010′da İstanbul’da ve tüm Türkiye’de bu operasyonu Jandarma değil, polis yaptı yahu! Başka “operasyondan ele geçirilen silahlar” fotosu bulamadınız mı? Ne acemilik bu! Tabii eğer İstanbul Emniyeti Jandarma’ya “buyurun silahları siz sergileyin dememiş” ve az bulup, ayıp olur diyerek araya o kamera kaydında dendiği gibi silah eklemediyse… Belki de yanlış fotoğraf konmuştur. Sayfa sekreteri bile gerçek operasyon silahlarını görünce “bunlarla terör örgütü mü olur” deyip, şöyle göz dolduran bir başka operasyon fotoğrafı bulmuştur, sayfa güzel görünsün diye. Su-i zan etmemek lazım. Hüsn-ü zanla devam edelim. Haberdeki Mehmet Doğan’ın resminin üzerine şöyle bir alt yazı yazılmasaydı bu fotoğrafın gerçek olduğunu da söylerdik tabii ki: BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ CÜMLELERİ BİRLEŞTİREREK SUÇ OLUŞTURMUŞLAR “Mehmet Doğan’ın grup üyelerinin Afganistan’da terör eğitimi alması için yaptığı görüşmeler de dosyadaki deliller arasında yer aldı.” Mesela hangisi? Yok. Çünkü öyle bir delil yok dosyada. İddianamede böyle bir suçlama dahi yok. Peki nerede var? Operasyon yapılınca medyaya sızdırılan polis kaynaklı ilk haberlerde. Savcı bile o kadarını koymamış iddianamesine. Ama bir kere zemberekler boşalınca, yalanın ucu bucağı kaçıyor. Aşağıyı hallettik. Sayfada yukarıya doğru devam edelim. Ama cümle cümle gidebileceğiz. Çünkü cümle başına düşen yalan miktarı artıyor: “Örgüt lideri Mehmet Doğan’ın eylem çağrısı yaptığı konuşmanın video kaydı dosyaya konuldu.” Hangi eylem? İddianamede bile o konuşmalar için eylem çağrısı denmemiş. Devam: “Doğan’ın ‘Usame’nin çağırması var. Kılıç oynamazsa cihat olmaz. Git silah yap vur…” Çok birikmeden duralım. Bir kere, o sohbetleri bir kere izleyen “Usame’nin çağırması var” cümlesini Doğan’ın değil, onu dinleyen belirsiz bir kişinin söylediğini duymuş olur. Savcı mesela, dinlemiş ve bu cümleyi iddianamesine bile koymamış. Diğer iki cümle de konuşmanın bambaşka yerlerinden ve bağlamlarından kes yapıştır. Yani Bugün’ün peş peşe verdiği üç cümlenin birbiriyle hiçbir alakası yok. “Git silah yap vur mesela”. Orijinal geçtiği yer şöyle: “(Gülüşmeler) Doğan: Ama hacı Salih kızar bana şimdi diyecek ki nasıl edelim o zaman e ben de diyorum git silah yap vur. Eee gücü de yok, ihtiyar da oldu. Bir sere, xwe kim bi sere te kim. (Kürtçede vallahi billahi tillahi manasında bir kalıp söz) Bu yalancı başlara yemin ederim ki bunlar hepsi boştur. (Gülerek)” (Burada konuşmaların nasıl çarpıtıldığını orijinal metinden anlattığım iki önceki yazıma referans vereyim. /yildiray-ogur/583858.aspx) Habere devam edelim. Önceki üçü kesip birleştirilmiş cümleden sonra nihayet üç nokta gelmiş. Sonra Doğan’ın söylediği iddia edilen diğer cümleye geçilmiş: “Ferşat’ın babası evin içerisinde çalışıyor, bir füze yapıyor. Serbesttir ne yaparsan yap.” Merak edip yukarıdaki linke basanlar gülüyor olmalı. Okumaya üşenenler için tekrarlayalım. Bir kere iki cümle Doğan’ın konuşmasının yine iki farklı yerinden. “Ferşat’ın babası mevzusu” 70-80 yıllık bir mevzu. Karadenizli zekî hocanın işleri. Eee örgüt lideri 70 yaşında, örgütün tabancası 100 yaşında olunca, eylem çağrısı da 80 yıllık oluyor. “Serbesttir ne yaparsan yap” ise bir Laz’ı serbest bıraksan neler yapabileceği üzerine bir Rizeli olarak okuyunca memnun olduğum bir bahiste geçiyor." MİT BELGESİNDEN İZ YOK 2010'daki Tahşiye operasyonu sonrası hazırlanan iddianamede MİT ve Tahşiye ismiyle ilgili çarpıcı bir detayı yazar Yıldıray Oğur böyle anlatıyor: "İlk cümle: “El Kaide uzantılı olmakla suçlanan…” Duralım. İnsaf, savcı bile öyle demiyor. Devam: “…Tahşiyeciler ilk önce MİT tarafından fark edildi. 2004′ten itibaren takibe alındı. Üstelik gruba Tahşiyeciler adını MİT verdi.” MİT belgesinden iz yok. 2010′da elinde kamayla hançerle silahlı terör örgütü iddianamesi hazırlayan polis, savcı bile o MİT belgesini görmemiş olacak ki iddianamede tek atıf yok. Neyse, yine hüsn-ü zannımızı koruyalım, diyelim ki bunlar doğru. Tahşiyeciler adını MİT koydu. 2004′ten beri takipteydi. MİT’in işi buydu zaten, cami cemaatini takip etmek."
|
Yazar Yıldıray Oğur, 2010 operasyonu sonrası Tahşiyecilerle ilgili hazırlanan iddianamenin yanlışlarını yazdı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Radikal'den Ertuğrul Mavioğlu'na konuşan Karayılan, hükümet ile dolaylı temas halinde olduklarını iddia etti. Karayılan, görüşme adresi olarak İmralı'yı işaret etti. 2004'te ABD ile temas halinde olduklarını açıklayan Karayılan, İsrail'e de sıcak mesajlar yolladı. ABD ve AB, Kürt sorununun çözümünü neden istemiyor? Bu sorunu yaratan onlardır. Ve sürdürülmesinden yana politika güdenler de onlardır. ABD ve AB bu sorunu çözmek istese çözer ama çözmek istemiyorlar. Çünkü Kürt sorunundan çıkarları var. Bu meseleyi Türkiye’ye karşı bir kart olarak elde tutmak istiyorlar. Buradaki sorunlar çözülürse, bölge halklarının onlara hiç ihtiyaçları kalmaz. Dünyayı böyle yönetiyorlar. Önce sorun yaratıyorlar, sorunları çıkmaz hale getirip kendi ekonomik ve siyasal egemenliklerini sürdürüyorlar. Biz “Oraya bakmayalım, kendi içimizde kendi sorunlarımızı çözelim” diyoruz. TEMAS FOTOĞRAFI Can Dündar’ın Milliyet gazetesinde yayımladığı PKK’lıların ABD yetkilileriyle temasını sergileyen fotoğraf neyin nesi? Filistinlilerle benzer kaderi paylaştığınızı söylemenize karşın, son dönemde İsrail’e karşı oldukça özenli bir üslup kullanmanızın arka planında neler var? “ABD ile 2003–2004 arasında bazı temaslar gerçekleşti. Zaten teması gerçekleştirenler de şimdi saflarımızda değil. Aslında o resim de ‘photoshop’ gibi bir şeydi, doğru değildi. Yani birileri farklı resimleri birleştirmişti. Ama o dönemde ABD ile bazı temasların olduğu bir gerçek. Güneyde 1983’ten beri, hem de kimsenin izni olmaksızın varız. ABD buraya gelmişse bizimle temassız olamaz. Ama bunlar bir siyasi ilişkiye dönüşmedi. Daha sonra Türk devletinin müdahalesi, vetolar vb. nedenlerle 2004’ten bu yana da ilişkimiz kalmadı. İNSANLAR ALINIP SATILIYOR İsrail’le ise bu türden bir ilişki hiç yaşanmadı. İsrail’den farklı zamanlarda iki gazeteci geldi. Belki İsrail nabız yokluyor, anlamaya çalışıyor. Bizimle ilişki kurmak isterlerse ret mi ederiz? “İlkelerimiz var, bu çerçevede olursa ret de etmeyiz de. Ama onlar açıkçası Türkiye’yi İran’a karşı değerlendirmek için Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alan bir siyaseti kendi çıkarlarına daha uygun görüyorlar. Ortadoğu burası. İnsanlar alınıp satılıyor. PKK bu tür şeylere prim vermez. Ortadoğu bölgesinin iki temel toplumsal sorunu var. Biri Kürt, diğeri Filistin sorunudur. Ama biz İsrail’e de Ortadoğu halkları arasında yer veririz. Kürt – Türk, Filistinli – İsrail barışı Ortadoğu’ya bir barış getirir. Eskiden İsrail’in yok edilmesi projesi vardı. Bu topraklarda herkesin özgür ve eşit biçimde yaşama hakkı olmalıdır diyoruz. Geçen aylarda medya ve politika sahnesinde ‘Hükümet ile PKK’nın pazarlık yaptığı’ üzerine çok kelam edildi. PKK–hükümet arasındaki temaslara dair haberlerin ne kadar gerçeği yansıttığını merak ediyorum. Bu görüşmelerin tutanakları var mı? Hangi aşamada görüşmeler? Takdir edersiniz ki, bu süreçlerin sağlıklı sürdürülebilmesi için her şey her yerde konuşulmaz. İmralı ile yapılan görüşmelerin dışında elle tutulur, çok fazla bir temas ya da görüşme yok. Olsa bile onun çok gerisindedir. Yani o açıdan pek bir değerlendirme konusu edilebilecek bir şey yok. TEMASLAR DOLAYLI Temasların tümü dolaylı. Hükümet kendini çok uzağında tutuyor. Ben de söyleyebilirim. Hükümetle öyle doğrudan bir temasımız yok. Esas olanı İmralı ile yapılacak görüşmedir. Başka bir şey olsa da onun gölgesinde kalır. Henüz müzakere yoktur. Diyalog aşamasındadır. Müzakere olması için madde madde gitmek gerekir. Bunun ne kadar sürüp sürmeyeceği de belli değil. Bunun dışında yok denebilir.
|
Terör örgütü PKK'nın Kandil'deki lideri Murat Karayılan, görüşme polemiğine ve dış destek iddialarına değindi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Atambayev'in, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda bir otelde 4 saat dinlendiği ve doktor kontrolünden geçtiği öğrenildi. Atambayev'in yerine, Dışişleri Bakanı Erlan Abdıldayev'in BM Genel Kurulu'nun 71'inci oturumuna katılacağı ve Kırgız heyetine başkanlık edeceği bildirildi. Edinilen bilgiye göre, Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'ten dün akşama doğru özel uçağı ile İstanbul Atatürk Havalimanı'na gelen 60 yaşındaki Atambayev, uçağının inişi sırasında göğüs ağrısı şikayetinde bulundu. Bir süre Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde dinlenen Atambayev daha sonra TAV Airport Hotel'e gitti. Atambayev'in uçaktan konsolosluk yetkililerinden yardım alarak indiği öğrenildi.
|
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, BM zirvesine katılmak için İstanbul'a geldiği sırada rahatsızlandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ALMANYA'nın Schleswig Holstein eyaletinde, Lauenburg'a bağlı Geesthacht'ta yaşayan 18 yaşındaki Ece B, IŞİD'e katılmak üzere Suriye'ye kaçtı; ailesi darmadağın oldu! "OKULLA GEZMEYE GİDİYORUZ" DİYE ÇIKTI Hürriyet'in haberine göre, 18 yaşındaki Ece B. adlı Türk kızı yaklaşık iki hafta önce “Okulla Berlin'e sınıf gezisine gidiyoruz” diye evden çıktı ve bir daha geri dönmedi. Ece B'nin 50 yaşındaki babası, kızının IŞİD'e kaçması üzerine intihar etti, Ece B'nin annesi psikolojik tedavi görmeye başladı. BABA KENDİNİ ASMIŞ! Babanın telefonlara cevap vermemesi üzerine yakınları şüphelenerek polise haber verdi. Kapıyı kırıp içeri giren polis, baba Ercan B'yi evinde asılı buldu. Olay çevredeki Türkleri yasa boğdu. Babayla kısa bir süre önce Alman 1. Televizyon Kanalı ARD, Panorama programı için röportaj yaptı. Röportajın perşembe akşamı yayınlanması planlanıyordu. Ancak babanın intiharı üzerine programın öne alınacağı bildirildi. ODASINDA IŞİD'İN İZLERİ VAR! Daha önce de Suriye'ye geçmek isterken, Türkiye'de yakalanıp Almanya'daki ailesine teslim edilen Ece B'nin bu sefer Suriye'ye geçtiğine kesin gözüyle bakılıyor. Genç kızın odasında “Allah'ın hizmetkarları” başlıklı bir bildiri ve bir seyahat rotası bulundu. Rotada kentlerin başharfleri H(amburg), İ(stanbul, A(ntep) ve S(uriye) yazıyor.
|
Almanya'da yaşayan 18 yaşındaki Türk kızı Ece B IŞİD'e katılınca babası intihar etti, annesi tedavi görmeye başladı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) tarafından hayvancılık sektörüne yönelik geliştirilen Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde (TDİOSB) çalışmalar son sürat devam ediyor. Yaklaşık 35 milyon dolara mal olacak TDİOSB'de 103 firmada bin 500'den fazla insanın istihdam edilmesi bekleniyor. Diyarbakır iş dünyası, projenin kentte dağınık halde bulunan hayvancılık sektöründe büyük bir sinerji oluşturacağını söylüyor. DTB Başkanı Fahrettin Akyıl, Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hayvancılığın gelişmesine büyük katkı sağlayacaklarına inandıkları TDİOSB'de sürdürülen çalışmaları yerinde inceledi. Aynı zamanda TDİOSB Yönetim Kurulu Başkanı olan Akyıl, bölgenin ülke ekonomisine yıllık et ve süt olarak 23 milyon TL, yem üretimi olarak 18 milyon TL olmak üzere toplam 41 milyon TL katkı sağlayamasının hedeflediğini bildirdi. 2 BİN 500 TON ET 9 BİN 200 TON SÜT TDİOSB ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde adeta can çekişen hayvancılığın ve bölgede yaşanan işsizlik sorun çözüleceğini belirten Başkan Akyıl, "Toplam 4 bin kişiye iş imkanı sağlayacak. 2 bin 500 ton et, 9 bin 200 ton süt üretilecek. Burada üretilecek süt belirli bir standartta ve hijyende olacağı için buraya Türk sanayisini çekecek. Sözleşmeli üretim modeli yaygınlaştırılacak. Çevredeki bütün üreticilerden sözleşmeli olarak hayvan, yem alınacak ve sistemin içine dahil edilecekler. Böylece bölge cazibe merkezi haline gelecek. İlk defa et ve süt üretimiyle ilgili işletmeler bir alanda bir araya gelecek. Çevre ve şehircilik açısından modern bir işletmecilik anlayışı hakim olacak. Bu da beraberinde verimliliği, istihdamı getirecek" şeklinde konuştu. TDİSOB Başkanı Fahrettin Akyıl, projenin en büyük destekçilerinin; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tarım Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ve GAP'tan Sorumlu Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz olduğunu ve bu nedenle ödenekte sıkıntı yaşamadıklarını belirtti. Akyıl, "Örnek olacak bu projemizin yaygınlaşması halinde geçmiş yıllarda Doğu ve Güneydoğu'dan nasıl hayvan ihracatı yapılıyorduysa yeniden canlanacaktır ve ithal ete ihtiyaç kalmayacaktır" dedi.
|
DTB tarafından hayvancılık sektörüne yönelik geliştirilen TDİOSB' çalışmaları son sürat devam ediyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a, bakan oluşunun 10 yılı dolayısıyla pasta sürprizi yapıldı. Komisyon Başkanı Lütfi Elvan'ın odasında, Babacan'ın, bakanlığının 10. yılı dolayısıyla pasta kesildi. Kutlamaya, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Plan Bütçe Komisyonu üyeleri katıldı. Babacan, burada yaptığı konuşmada, nazik jesti için Komisyon Başkanı Elvan'a teşekkür etti. Son 10 yıllık dönemin Türkiye için çok önemli olduğunu belirten Babacan, 10 yıl önceki Türkiye ile şimdiki Türkiye arasında büyük farklar olduğunu belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde bu dönemde önemli reformlar yapıldığını anlatan Babacan, bu komisyonun da reformlara şahitlik ettiğini söyledi. Pasta kesildikten sonra Babacan, ''Borçlarımız azaldıkça pastamız büyüyor'' diye espri yaptı. Kalkınma Bakanı Yılmaz da herkesin pastadan pay alacağını kaydetti.
|
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan için Plan ve Bütçe Komisyonu'nda pasta kesildi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Çanakkale'de, kendilerini ''Belediye Denetimli Halk Otobüsü İşletmecileri Mağdurları'' olarak tanıtan bir grup, basın açıklaması yaptı. Adliye önünde toplanan yaklaşık 40 kişilik grup adına açıklamayı, belediye denetimli halk otobüslerinin bağlı bulunduğu kooperatifin üyesi Yücel Geçim yaptı. Geçim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettişlerinin, yaklaşık 1,5 yıl süren, çok ciddi teftişinden sonra düzenlenen raporla, kooperatif yöneticilerinin yolsuzluklarının açıkça ortaya çıktığını öne sürdü. Yöneticilerin üyelere yapmış oldukları haksızlıklar, üyelerin rızkları ile nasıl oynandığı, hak edişlerinin yaklaşık yüzde 80 oranında masraf adı altında kesilerek kendilerinin iflasa sürüklenmesi hakkında daha önce de beyanlarının olduğunu dile getiren Geçim, şunları söyledi: ''Çanakkale Emniyet Müdürlüğünün operasyonu ile gözaltına alınan 40 kişinin tamamı, sanki hiçbir suç işlememişler gibi mahkeme tarafından serbest bırakılmıştır. Şimdi sormak hakkımız değil mi? Bunca zaman yapılan haksızlıklar nedir? Haksızlıklara uğratanlar nerede? Üzülerek söylüyoruz ki, hepsi kollarını sallaya sallaya, görevlerinin başına döndü.'' Yücel Geçim, yurttaşı bu kadar savunmasız bırakabilen kurumların uygulamalarının bundan sonra da takipçisi olacaklarını ifade ederek, ''Hangi kurum, hangi kurumun içindeki hangi saygın kişi incinecekse incinsin, zedelenecekse zedelensin, itibar kaybına uğrayacaksa uğrasın. Bunun asla bizim kayıplarımız kadar ağır olmayacağını anlamak ve anlatmak zorundayız. Bu memlekette namuslular da, namussuzlar kadar cesaretli olmalıdır'' dedi. Açıklamanın ardından, Geçim ve beraberindekiler, can ve mal güvenliklerinin sağlanması talebiyle savcılığa başvuruda bulundu. Çanakkale'de 22 Eylül tarihinde yapılan operasyonda, suç örgütü kurup haksız kazanç elde ettikleri iddiasıyla, aralarında Çanakkale Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürü H.G. ile belediye denetiminde hizmet veren halk otobüslerinin bağlı bulunduğu S.S. 18 Nolu Taşıyıcılar Kooperatifi yönetici ve üyelerinin de bulunduğu 40 kişi gözaltına alınmış daha sonra bu kişiler serbest bırakılmıştı.
|
Çanakkale'de haksız kazanç elde ettikleri gerekçesiyle Halk Otobüsü Kooperatifçileri'ne yönelik operasyon düzenlenmişti.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İran'ın resmi haber ajansı İRNA, üst düzey Türk yetkilerle görüşecek olan Salihi'nin ayrıca Türkiye-İran Karma Ekonomik Komisyon 23. Dönem Toplantısı'na da katılacağını duyurdu. Haberde, İranlı bakanının, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ankara'da bir araya gelmeden ilk olarak Konya'ya giderek Mevlana'nın mezarını ziyaret edeceği kaydedildi. İran'ın sürdürdüğü nükleer çalışmalarıyla ilgili BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi artı Almanya'dan oluşan 5+1 gurubuyla Türkiye'de gerçekleştirilmesi planlanan müzakerelerin de ziyaret kapsamında ele alınması bekleniyor. Bakan Salihi bugün Tahran'da yaptığı bir açıklamada, 5+1 gurubuyla "yakın bir gelecekte" müzakerelerin tekrar başlaması için taraflar arasındaki görüşmelerin devam ettiğini ancak tarih konusunun netlik kazanmadığını belirmişti.
|
İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi’nin yarın Türkiye’yi ziyaret edeceği belirtildi...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İç kesimlerde buzlanma, kıyı kesimlerinde yer yer sağanak yağışlar görülen Ankara'da hava durumu nasıl olacak? Bölge genelinin parçalı ve çok bulutlu, Batı Karadeniz'in kıyı kesimlerinin akşam saatlerine kadar aralıklı hafif yağmurlu geçeceği tahmin edilmektedir. Sabah ve gece saatlerinde bölgenin iç kesimlerde, buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer pus ve sis hadisesi beklenmektedir. HAVA SICAKLIĞI Önemli bir değişiklik beklenmiyor. Sıcaklıkların mevsim normallerinin altında seyredeceği beklenmektedir. RÜZGAR Rüzgarların kuzey, kuzeybatı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette eseceği tahmin edilmektedir. BUZLANMA VE DON OLAYI İLE BİRLİKTE SİS UYARISI Bölgenin iç kesimlerinde sabah ve gece saatlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer pus ve sis hadisesi beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir. BÖLGELERİMİZDE HAVA NASIL OLACAK? MARMARA: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde Kocaeli ve Sakarya çevrelerinin hafif yağmurlu geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın; kuzey ve kuzeydoğu yönlerden yer yer kuvvetli olarak (30-50 km/saat) esmesi bekleniyor. Sabah ve gece saatlerinde Trakya kesiminde buzlanma ve don olayı bekleniyor. EGE: Parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde bölgenin iç kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer pus ve sis hadisesi bekleniyor. Rüzgarın; Kıyı Ege'de kuzey ve kuzeybatı yönlerden kuvvetli olarak (30-50 km/saat) esmesi bekleniyor. AKDENİZ: Parçalı ve az bulutlu, zamanla bölgenin doğusunun yer yer çok bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde Göller Yöresi ile Adana ve Hatay çevrelerinde yer yer pus ve sis hadisesi bekleniyor. İÇ ANADOLU: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde Nevşehir, Kayseri ve Sivas çevrelerinin hafif karla karışık yağmur ve kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde bölge genelinde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer pus ve sis hadisesi bekleniyor. KARADENİZ: Parçalı ve çok bulutlu, bölgenin kıyı kesimlerinin hafif yağmurlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde bölgenin iç kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer pus ve sis hadisesi bekleniyor.Parçalı ve çok bulutlu, Orta Karadeniz kıyıları ve Doğu Karadeniz ile Tokat çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; kıyı kesimlerde yağmur ve sağanak, bölgenin iç ve yüksek kesimlerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. Rüzgarın; kıyı kesiminde batı yönlerden kuvvetli olarak (30-40 km/saat) esmesi bekleniyor. Sabah ve gece saatlerinde bölgenin iç kesimlerinde buzlanma ve don olayı bekleniyor. DOĞU ANADOLU: Çok bulutlu, bölge genelinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Batısında yağmur ve karla karışık yağmur, doğusunda kar şeklinde görülecek olan yağışların; sabah saatlerinde Hakkari çevrelerinde yoğun kar şeklinde olması bekleniyor. Sabah ve gece saatlerinde bölge genelinde buzlanma ve don olayı bekleniyor. GÜNEYDOĞU ANADOLU: Parçalı ve çok bulutlu, bölgenin doğusu ile Adıyaman çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; genellikle yağmur, yükseklerinde karla karışık yağmur şeklinde olması bekleniyor. Sabah ve gece saatlerinde bölgenin batısında yer yer pus ve sis hadisesi bekleniyor.
|
Hava sıcaklığı mevsim normallerinin altında seyreden Ankara'da 27 kasım hava durumu nasıl? Meteoroloji son durumu açıkladı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Gaziantep’te iki aile arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi öldü, yoldan geçen 3 vatandaş da pompalı tüfekten çıkan saçmalarla yaralandı. Edinilen bilgiye göre olay, İstiklal Mahallesi 30 Nolu sokak üzerinde meydana geldi. İddiaya göre bir süre önce bu mahallede oturan iki aile arasında tartışma yaşandı. Aralarında husumet bulunan aile gece geç saatlerde yine kavgaya tutuştu. İki aile arasında pompalı tüfeklerle çıkan kavgada yaralanan Ali Ç. ağır yaralı olarak özel bir hastaneye kaldırılırken, mahalle sakini 3 genç de açılan ateş sonucu saçmaların hedefi oldu. Özel hastaneye kaldırılan Ali Ç. ilk müdahalesinin ardından Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi’ne sevk edilirken, yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayınca hayatını kaybetti. Saçmaların isabet ettiği 3 kişi ise olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından 25 Aralık Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Bu sırada kavga ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekipleri mahallede yoğun güvenlik önlemi aldı. Ancak kavga haberini alarak mahalleye gelen ailelerin yakınları arasında sürekli gerginlik yaşandı. Bunun üzerine olay yerine çevik kuvvet ekibi çağrıldı. Bu sırada Ali Ç.’nin ölüm haberini alan yakınları sinir krizleri geçirerek kavga ettikleri ailenin evine saldırdı. Evi taşlayan öfkeli kalabalık polis tarafından güçlükle sakinleştirildi. Polis sabah saatlerine kadar mahallede geniş güvenlik önlemi aldı. (İHA)
|
Gaziantep’te iki aile arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi öldü, yoldan geçen 3 vatandaş da pompalı tüfekten çıkan saçmalarla yaralandı. <b...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Çorlu'da, eşiyle kavgalı kadını önce yüz yüze, ardından cep telefonu mesajı ve telefonla taciz eden polis amirine, en alt sınırdan ceza uygulandı. Ceza, '5 taksitte ödemek üzere 2 bin 500 TL para cezası'na çevrildi. Üstelik karar duruşmasında, aynı amirin trafik kazası nedeniyle karakola başvuran bir öğretmeni de taciz ettiği ve polislikten ihraç edildiği ortaya çıktı. Radikal'in haberine göre, Çorlu'da 22 yaşındaki T.Ş., eşiyle bir süredir anlaşmazlık içindeydi. Çift, en son 11 Mart 2011'de kavga etti. Karşılıklı şikâyet için Cumhuriyet Polis Merkezi'ne gittiler. T.Ş.'nin iddiasına göre karakol amiri Gizlihan Barutçu, kadını makamına çağırıp "Eşinden ayrıl. Bundan sonra seninle birlikte olmak istiyorum. Gece bende kalabilirsin. Bir şeyler içip birbirimizi daha iyi tanıyabiliriz" dedi. T.Ş. bu taciz karşısında odadan ayrıldı. AİLENE SÖYLE GELMESİN O gece Barutçu evine dönen T.Ş.'nin telefonuna, "Ailene söyle gelmesin. Eşin seni bu gece evde bilir. Hatta eşine evden uzaklaştırma cezası veririz. Geceyi birlikte geçiririz" diye mesaj gönderdi. T.Ş. yanıt vermedi. Bunun üzerine Barutçu, telefonla aradı. T.Ş.'nin kaydettiği bu görüşmede Barutçu'nun, "Birlikte olmakta ısrar ettiği, evli bir kadın olduğunu bildiği, kocasıyla barıştırmasını istediği halde 'Sana bakarım, seninle hayatımı paylaşmak istiyorum' dediği" tespit edildi. T.Ş. bu kanıtlarla savcılığa suç duyurusunda bulundu. DAVA TACİZDEN AÇILDI Çorlu Cumhuriyet Savcısı Erdal Kocabıçak da, "Polis amirliğine gelen evli bir bayana ilk kez gördüğü halde bu şekilde teklif ve ısrarda bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı, bu sözlerinin cinsel amaçlı söylendiğinin kuvvetle muhtemel olacağı" görüşüne vararak, amir Gizlihan Barutçu hakkında 'taciz' suçlamasıyla dava açtı. Alt sınırdan ceza Çorlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davanın altıncı duruşması dün görüldü. İçişleri Bakanlığı'nın idari soruşturma evrakı dava dosyasına girdi. Bu evrakla birlikte Barutçu'nun, bir trafik kazası sonrasında polis merkezine gelen öğretmen bir kadını da telefonla taciz ettiği ortaya çıktı. Ayrıca Barutçu, duruşmada, meslekten ihraç edildiği, kararın kendisine tebliğ edildiği ancak henüz süresi dolmadığı için görevine devam ettiğini söyledi. TAKSİDE BAĞLANDI Cuma günkü son duruşmada Hâkim Fahrettin Ayaz, polisin aynı suçtan ihraç edilmesi kararına rağmen 'taciz' suçlamasını düzenleyen Türk Ceza Kanunu'na (TCK) göre '3 aydan 2 yıla kadar' hapis istemiyle yargılanan Barutçu için, 'iyi hal indirimi' uyguladı. An alt sınırdan ceza alan Barutçu'ya verilen 120 günlük ceza da 2 bin 500 TL para cezasına çevrildi. Bu cezanın 5 taksitte ödenmesi karara bağlandı. T.Ş.'nin avukatı Eren Keskin, sanık polisin yargılama sırasında kendisine "Teröristlerin avukatı" diye saldırdığını belirtti. Keskin, 2 bin 500 TL'lik para cezasını da hayli düşük bularak, "Karar, cinsel taciz suçundan verilen cezaların ne kadar az olduğunu gösteriyor. Çünkü ceza en alt sınırdan ve iyi hal indirimi yapılarak verildi. Oysa polislik görevinin kendisine verdiği gücü kullanarak bu suçu işlemişti. İyi hal indirimi uygulanmamalıydı" dedi.
|
Taciz suçu nedeniyle meslekten ihracına karar verilen polis, karıştığı ikinci taciz davasında da 'iyi hal indirimi'nden yararlandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Söz Bitmeden programına Yeni Şafak Gazetesi Muhabiri Çetiner Çetin konuk oldu. Elif Çakır’ın sunduğu 24’te yayınlanan programda Gazeteci Çetin, Kobani’deki savaşın perde arkasını anlattı. Çetin Peşmerge’nin Kobani’ye geçişiyle ilgili de önemli detaylar paylaştı. Çetin; “Peşmerge’nin temel perspektifi oradaki YPG ve diğer savaşan grupları eğitmek. Cephenin biraz daha gerisinde duracak. Büyük ölçüde zaten beraber getirdikleri kartuşkalar, uçaksavarlar, roketler ve havan toplarını kullanacaklar. Bunlar birebir cephe savaşında kullanılan silahlar değil. Biraz daha cephenin gerisinde yapılacak olan savaşta kullanılacak silah. Bunun için 15 kişilik ekip nerelerden geçeceklerini hangi alanlarda yer alacaklarının bir keşfini yapacaklar ve koordinasyonu sağlayacaklar.” ifadelerini kullandı. IŞİD KOBANİ’YE MİLİTAN TAKVİYESİ YAPABİLİYOR Gazeteci Çetiner Çetin, Kobani’nin düşmemesi için yoğun bir çaba sarf edildiğini de belirtti. Çetin; “Türkiye’nin talebi ve beklentisi 1350 Özgür Suriye Ordusu’nun geçmesiydi. Biz Kobani ile ilgili bir şeyler konuştuğumuz zaman 1 saat içinde oradaki dengeler değişebiliyor. Türkiye’de konuşmadığımız bir konu IŞİD’in askeri kapasitesi. Kobani’nin sağ tarafında Telabyad’dan Batısında Cerablus, Güneyinde Rakka gibi çok önemli merkezleri elinde tutuyor IŞİD. Bu bölgelerden hem adam takviyesi hem de askeri lojistik takviyesi yapabiliyor. Bu onları biraz daha ön plana çıkarıyor. Hem Cerablus hem de Akçakale hattında IŞİD ile komşu durumdayız. Israrla Kobani düşerse komşu olacağız diye bir algı var. Kobani’nin düşmemesi için oldukça yoğun bir çaba sarf ediliyor. Türkiye ABD’nin pozisyonunda değil ki, burnunun dibinde savaş oluyor.” dedi. IŞİD’İN STRATEJİSİ MÜRŞİDPINAR SINIR KAPISINI ALMAK Kobani’de yaşanan savaş ile ilgili son durumu da anlatan Çetiner Çetin, her binaya çekilen bayrağın o bayrağı taşıyanların olmadığının altını çizdi. Çetin şunları kaydetti; “Kentin içinde savaş daraldı. Şehir savaşı başladı. Sokaklarda karşılıklı cepheler açılmış durumda. Biz kentin içinde dolaşırken binaların üzerindeki bayraklarla kimin hangi mahallede hangi caddede hakimiyetinin olduğunu görebiliyoruz. Zaman zaman şaşırtma da yapabiliyorlar. Örneğin YPG, IŞİD bayrağını binaya çekebiliyor. Aynısını IŞİD’te yapabiliyor. Uzaktan baktığımız zaman bayrağın olduğu yerin o bayrağı taşıyanların olduğunu sanıyoruz. Ama pek öyle değil. Şehrin içinde sokak savaşı var. Herkes kendi alanını oluşturmaya çalışıyor. Savaş alanı daraldığı için içeriye çok fazla adam sokmak, çok fazla risk almak demek. Kobani’de IŞİD Mürşidpınar sınır kapısına 700 metre yaklaşmış durumda. IŞİD’in stratejisi Mürşidpınar sınır kapısını da almak. O sınır kapısını alırsa YPG ve Özgür Suriye ordusu içeride bir çember içinde kalacak. Bu savaş bu nedenle çok daha uzun sürecektir.” IŞİD BİR ÜST AKIL TARAFINDAN YÖNETİLİYOR Programda IŞİD ile ilgili çarpıcı bilgiler veren Gazeteci Çetiner Çetin, örgütün 11 ayrı dilde internet sitesi olduğunu ifade etti. Çetin; “IŞİD İslam devleti modelini uyguluyor. Savaş bakanlığı, İletişim Bakanlığı ve enformasyon bakanlığı gibi bakanlıklar oluşturmuş durumda. Kendi bünyesinde 11 ayrı dilde internet sitesi var. 4 ayrı dilde youtube’dan yayın yapıyor. Dolayısıyla medyayı kullanma gücü de küçümsenmeyecek kadar büyük. IŞİD’in bir üst akıl tarafından yönetildiğini unutmamak gerekir.” şeklinde konuştu. HER GÜN KOBANİ’YE 2 TIR İNSANİ YARDIM GİDİYOR Türkiye’nin Kobani’ye yardım etmiyor eleştirisinin haksız olduğunu belirten Çetiner Çetin, her gün Kobani’ye 2 TIR insani yardım gittiğini söyledi. Çetiner Çetin şu ifadeleri kullandı: “Mürşidpınar sınır kapısında 5 dakika durursanız şaşırırsınız. Çünkü her 5 dakikada bir havan topu düşüyor. Sınırda görev yapan personelin güvenliği de tehdit altında. Ama her şeye rağmen o sınırın güvenliğini sağlamak zorundalar. Her gün Kobani’ye 2 TIR insani yardım gidiyor. Dolayısıyla biz bunun PR’ını yapmakta yetersiz kaldık. Birçok yaralı YPG mensubu var ülkemizde tedavi ediliyor. Ayrıca 3 günde 192.000 Kobaniliyi kendi ülkemize kabul ettik. Ama bunun doğrusunu söylemek gerekirse PR’ını iyi yapamadık.“ ‘IŞİD ÇOK FAZLA KAYIP VERİYOR’ IŞİD’in çok fazla kayıp vermeye başladığını söyleyen Gazeteci Çetiner Çetin, IŞİD’in Kobani’den mutlaka çıkartılacağını ifade etti. Çetin; “Evet!.. Kobani’den IŞİD çıkarılacaktır. IŞİD’in bulunduğu şartlar ona zorlayacak. Çünkü bir yandan Musul, bir yandan Bağdat’ta bir yandan Kobani’de kayıp vermeye onların da tahammülü olmayacaktır. Çekilmeyi de kendi aralarında tartışıyorlar. 2 milyon mülteci Türkiye’de yaşıyor. Bunlarında bir an önce kendi topraklarına geçişlerinin sağlanması lazım. Bizim ülkemizde sığınmacı statüsündeler. Mülteci konumuna dönüşebilmeleri için kendi topraklarına dönmeleri lazım.” dedi. KONSOLOSLUK PERSONELİMİZİN REHİN ALINMASI SPONTAN GELİŞTİ Musul Başkonsolosluğumuzun IŞİD tarafından rehin alınma sürecini de programda anlatan Yeni Şafak Gazetesi Muhabiri Çetiner Çetin, çok önemli bilgiler paylaştı. Çetin şunları kaydetti: “IŞİD militanları başkonsolosluğunun gittiğini düşünmüşler. Hiç yanından bile geçmemişler. Musul’da zaten başka konsolosluk yoktu. Başkonsolosumuz tahliye etmekte gecikmişti. Irak Ordusu’na bağlı 62.000 asker 4 saat içinde güvenliği bırakıp kaçıp gitmişti. Türkiye’nin kendi güvenlik biriminin dışında, ordunun ve polisin güvenliği sağlayamadığı bir ortamda tahliye mümkün olmamıştı. Bir IŞİD militanı bana, ‘Biz farkında değildik. Konsoloslukta görev yapan bir Türkmen’in yiyecek almak için dışarı çıkmasıyla konsolosluğun boşaltılmadığını fark ettik. O görevli arabanın arkasına ekmek su aldı. Konsolosluğa dönerken, nereye gidiyorsun diye sorduk’, Türkmen görevli de ‘konsolosluğa gidiyorum’ deyince arkasına takılıp, ‘hadi gidelim’ dedik’ şeklinde anlattı. Rehin alma olayı planlı değil tamamen spontan gerçekleşmiş.
|
Günlerdir kuşatma altında olan Kobani’ye ilk giren gazeteci olan Yeni Şafak Gazetesi muhabiri Çetiner Çetin, IŞİD’in çekilmeyi kendi içinde tartıştığını söyledi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Doğum sancıları başlayan eşini hastaneye yetiştirmek üzere yola çıkan Soner İnal, dördüncü çocuğuna otoyoldaki emniyet şeridinde kavuştu. BBC Türkçe'nin haberine göre Hollanda Lahey yakınlarındaki Ypenburg kasabasında yaşayan İnal çifti, doğum sancısının başlamasının ardından hızla evden çıktı. İnal çiftinin planı, en büyüğü 8 yaşında olan 3 kızlarını Rotterdam'da oturan babaannelerine bırakıp oradan da doğum için Erasmus Tıp Merkezi'ne gitmekti. Hastaneye geç kalmamak için otoyolda 150 kilometre hızla ilerleyen Soner İnal, eşinin "Bebek geliyor" uyarısı üzerine otomobili, emniyet şeridine çekti. Bir yandan ambulansı arayıp, bir yandan eşine yarım eden İnal daha telefonu kapatmadan, arkada koltuktaki 3 kız çocuğunun çığlıkları eşliğinde doğum gerçekleşti. Doğar doğmaz ağlamaya başlayan bebeğin üzerine ceketini örten Soner İnal, bir yandan da sevinçten ağlayan diğer kızlarını sakinleştirmeye çalıştı. Daha önce doğacak bebeğe isim düşünmeyen İnal çifti, dördüncü kızlarına oracıkta Eliz adını verdiler. Eliz bebek ile annesi, daha sonra gelen ambulansla Rotterdam'daki Erasmus Tıp Merkezi'ne götürüldüler. ANNE İLE BEBEĞİN SAĞLIK DURUMLARI İYİ 3 kilo 100 gram ağırlığındaki bebek ile annesinin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Hollanda Su ve Ulaştırma Bakanlığı, Eliz bebeğin otoyolda doğumunu resmi Twitter hesabından duyurarak, ailesini tebrik etti. Tweet'te "Su ve Ulaştırma Bakanlığı adına, bugün öğleden sonra A13 otoyolunda doğan Eliz bebeği yürekten tebrik ederiz" dendi. Baba Soner İnal bakanlıktan anı olarak, kızının doğduğu noktadaki kilometre bilgilerinin yer aldığı levhayı istedi. Bakanlığın Twitter hesabından, "Elbette bu çok güzel bir anı olur. Adres bilgilerinizi mesajla gönderin. En kısa sürede size döneceğiz" yanıtı verildi. Twitter kullanıcıları, A13 otoyolunda doğan Eliz için, "ElizA13", "A Eliz" esprili mesajlar paylaştı. "BU KADAR ERKEN BEKLEMİYORDUK" Hollanda medyası da, otoyolda meydana gelen doğum haberine geniş yer verdi. Daha önce benzer hikayeler duyduğunda, "Neden daha erken evden çıkmamışlar?" diye tepki gösterdiğini söyleyen Soner İnal, "Demek ki olabiliyormuş. Ebe, doğumun erken olabileceği konusunda uyarmıştı ama bu kadar erken beklemiyorduk" dedi. İnal ailesinin diğer kızları ise, pazartesi günü okulda anlatacak ilginç bir hikayeleri olduğu için mutlu...
|
Hollanda'nın Rotterdam ve Lahey kentlerini birbirine bağlayan A13 otoyolu, geçtiğimiz cumartesi günü öğleden sonra sıra dışı bir doğum olayına sahne oldu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan, Saadet Partisi'ne Genel Merkez binasının kirasının ödenmemesi nedeniyle haciz işlemi başlatmıştı. Ardından geçtiğimiz günlerde icra memurları parti binasına geldi. REFAH PARTİSİ OLACAK Milliyet'in haberine göre; Konuyla ilgili Fatih Erbakan ilk kez konuştu. Erbakan, "Çatışmanın, kavganın içine girme gibi bir durumumuz yok, istemiyoruz. Yoksa söyleyecek sözümüz olmadığından değil. Tamamen hukuki bir süreç. Kira ödemeden oturmaları mümkün olamayacağı için oradan çıkmaları gerekti." ifadelerini kullandı. İZİN ÇIKARSA PARTİNİN ADI REFAH PARTİSİ OLACAK Fatih Erbakan, binayı kendilerinin kullanacağını söyledi. Ayrıca eğer izin çıkarsa Fatih Erbakan yeni kuracağı partinin ismini "Refah Partisi" yapacak. Erbakan ve damadı Mehmet Altınöz'ün açtığı davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin verdiği tahliye kararı Yargıtay tarafından onanmıştı. Saadet Partisi'ne binayı tahliye etmesi için 1 ay süre verilmişti. Saadet Partisi'ne Fatih Erbakan darbesi Yargıtay da onadı...
|
Saadet Partisi'nin kullandığı Genel Merkez binasının kirasının ödenmemesi nedeniyle haciz işlemi başlatan Fatih Erbakan, binayı kendilerinin kuracağı yeni parti için kullanacağı ortaya çıktı. Ayrıca Erbakan'ın kuracağı partinin adının 'Refah Partisi' olacağı öğrenildi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Fenerbahçe lig tarihinde bir ilke imza attı, Mersin İdman Yurdu'nu ilk 45 dakikada geçtiği maçla 1000. galibiyet zaferini yaşadı.. Sarı lacivertli ekip, lider Galatasaray'la puan farkını da 2'ye indirdi.. İLK YARIDAN DAKİKALAR Spor Toto Süper Lig'de yapılan maçta Fenerbahçe, Mersin İdmanyurdu karşısında ilk yarıyı 2-0 önde kapattı. 6. dakikada Caner Erkin ile paslaşarak soldan ceza alanına giren Stoch'un yerden ortasında, ön direkte topla buluşan Alex'in vuruşu sonrası meşin yuvarlak az farkla direğin yanından auta çıktı. 8. dakikada soldan Caner Erkin'in ortasında, ceza yayı üzerinde Alex'in kafasından sekerek, ceza alanı içindeki Çağdaş Atan'a gelen topu, bu futbolcu kafa vuruşuyla uzaklaştırmak istedi. Ancak meşin yuvarlak ceza sahasının içinde Bienvenu'nün önünde kalırken, Kamerunlu golcünün yaptığı vuruşta top filelere gitti: 1-0 20. dakikada sağdan Bienvenu'nun aşırtma pasıyla ceza alanına giren Özer Hurmacı, topu Alex'e çıkardı. Brezilyalı futbolcunun penaltı noktasına yakın yerden yaptığı vuruşta, top yandan auta çıktı. 25. dakikada sağdan ceza alanına giren Alex'in şutunda, kaleci Sehiç'den dönen topu savunmada Çağdaş Atan taca gönderdi. 32. dakikada ani gelişen Fenerbahçe atağında, topla ceza yayı önüne kadar gelen Alex'in sert şutunda, top kaleci Sehiç'den döndü. Alex bir kez daha vurmak için hamle yaparken, Brezilyalı oyuncudan önce Erhan Güven topu uzaklaştırarak tehlikeyi önledi. 33. dakikada Alex'in pasıyla sağdan ceza alanına giren Gökhan Gönül'ün, çaprazda kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda vuruşunda, top kaleci Sehiç'den döndü. Gökhan, dönen topa bir kez daha vururken, Sehiç yine topu tokatladı. Bu kez Gökhan, meşin yuvarlağı penaltı noktasındaki Alex'e gönderirken, Brezilyalı oyuncunun şutunda, top savunmaya çarparak, ceza alanı dışına çıktı. 39. dakikada Fenerbahçe, Stoch'un şık golüyle farkı ikiye çıkardı. Bu dakikada Alex'in sağdan kullandığı korner atışında, Mersin İdmanyurdu savunmasının uzaklaştırmak istediği topu ceza alanı dışında kontrol eden Stoch, Mustafa Keçeli'yi çalımlayarak, ceza yayı üzerinden güzel bir vuruşla topu ''90'' diye tabir edilen iki direğin birleştiği yerden filelere gönderdi: 2-0. Devrenin kalan dakikalarında başka gol olmadı ve Fenerbahçe ilk yarıyı 2-0 önde tamamladı. İKİNCİ YARIDAN DAKİKALAR... [PAGE] 52. dakikada Alex'in ceza yayı önünden sert şutunda, top üstten auta gitti. 54. dakikada ceza alanı içinde sol çaprazda kaleci Volkan Demirel ile karşı karşıya kalan Bueno'nun vuruşunda, top yandan auta çıktı. 55. dakikada ceza yayı üzerinden Mustafa Keçeli'nin sert şutunda, top yandan auta gitti. 57. dakikada Bueno'nun sağdan ortasında, Fenerbahçeli savunma oyuncularının arasında altı pasta iyi yükselen Nduka, kafa vuruşuyla topu ağlara göndererek, farkı 1'e indirdi: 2-1. 66. dakikada Stoch'un sol kanattan attığı güzel pasla sağdan ceza alanına giren Bienvenu'nün yerden ortasında, altı pasta Alex topa yetişemeyince meşin yuvarlak auta çıktı. 69. dakikada Bueno'nun sağdan kullandığı korner atışında, arka direkte topu kontrol eden Erdal Kılıçaslan'ın sol çaprazdan sert şutunda, top kaleci Volkan Demirel'den döndü. Dönen topa Erdal bir kez daha vururken, kaleci Volkan, bu kez yavaş gelen meşin yuvarlağı yatarak kontrol etti. 81. dakikada Mehmet Topuz'un uzun pasında, savunmanın arkasında kaleciyle karşı karşıya kalan Özer Hurmacı'dan önce ileri çıkan kaleci Sehiç, yatarak topa sahip oldu. 84. dakikada ceza alanı içinde soldan Stoch'un ortasında, altı pasta Alex'ten önce Çağdaş Atan kafayla topu uzaklaştırdı. Fenerbahçe, karşılaşmadan 2-1 galip ayrılarak, haftayı 3 puanla kapattı. Fenerbahçe: 2 - Mersin İdmanyurdu: 1 Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Hakemler: Barış Şimşek xx, Cem Satman xx, Mehmet Metin xx Fenerbahçe: Volkan Demirel xxx, Gökhan Gönül xx (Dk. 59 Orhan Şam xx), Serdar Kesimal xx, Yobo xxx, Caner Erkin xx, Özer Hurmacı xx (Dk. 83 Sezer Öztürk x), Mehmet Topuz xxx, Cristian xx, Stoch xxx, Alex xx, Bienvenu xxx (Dk. 78 Semih xx) Mersin İdmanyurdu: Sehiç xx, Erhan Güven xx, Boum xx, Çağdaş Atan xx, Mustafa Keçeli x, Bueno xxx, Zurita xx (Dk. 74 Beto x), Hakan Bayraktar xx, Erdal Kılıçaslan xx, Moritz xx, Delev x (Dk. 46 Nduka xxx) Goller: Dk. 8 Bienvenu, Dk. 39 Stoch (Fenerbahçe), Dk. 57 Nduka (Mersin İdmanyurdu) Sarı Kartlar: Dk. 47 Nduka, Dk. 73 Çağdaş Atan, Dk. 89 Erdal Kılıçaslan (Mersin İdmanyurdu), Dk. 77 Orhan Şam (Fenerbahçe)
|
Fenerbahçe lig tarihinde bir ilke imza attı, Mersin İdman Yurdu'nu ilk 45 dakikada geçtiği maçla 1000. galibiyet zaferini yaşadı...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, anlaşmanın "Afganistan açısından büyük bir gelişme olanağı" sunduğunu ifade etti. Güvenlik anlaşması, yıl sonunda yabancı askerler çekildiğinde Afganistan'da kalacak Amerikan askerlerinin sayısını belirleyecek. Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai görevde olduğu sürece bu anlaşmayı imzalamayı reddediyordu. Afganistan'da aylar süren siyasi tıkanmanın ardından yeni bir birlik hükümeti kurulması yönünde mutabakata varıldı. Ülkedeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Eşref Gani de Abdullah Abdullah da seçilmeleri halinde anlaşmayı imzalama vaadinde bulunmuş, ancak tıkanma nedeniyle seçim sonuçları aylar sonra gecikmeli olarak açıklandı. Buna göre, Gani cumhurbaşkanı olacak, Abdullah ise başbakan adayını belirleyecek. John Kerry, birlik hükümeti konusunda mutabakata varan iki lideri de kutladı. Kerry, bu mutabakatın "bir haftaya kadar" imzalanması beklenen ikili güvenlik anlaşması için fırsat olduğunu vurguladı. Bu anlaşma gereğince, "terörle mücadele operasyonları" yürütülmesi ve Afgan askerlerinin eğitilmesi ve desteklenmesi için yabancı özel timlerin ülkede kalmasına izin verilecek. ABD yıl sonunda kadar Afganistan'daki birliklerinin sayısını büyük oranda azaltacak. Nisan ve Haziran aylarında iki aşamalı olarak yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçları uzun süre tartışmalı kalmış, oyların denetimi için tarafların anlaşmaya varmasında . Seçimlerin ardından tarafların karşılıklı olarak birbirini hile ile ve aylar süren belirsizlik Afganistan'da ekonomi ve güvenliği olumsuz etkiledi. Seçim komisyonu dünkü açıklamasında Gani'yi galip ilan etti.
|
ABD, Afganistan ile önemli bir güvenlik anlaşmasının ay sonuna kadar imzalanmasının beklendiğini açıkladı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Meltem Tor, bahar döneminde polenlere karşı çeşitli hassasiyetler gelişebildiğinden astım hastalarının kullandığı ilaçların dozlarının attırılmasının gerekebileceğini bildirdi. Doç. Dr. Tor, astımı tetikleyen mekanizmaların başında hava kirliliği, sigara dumanı ve alerjik yapısı değişik moleküllerin geldiğini söyledi. İlkbaharda özellikle astımlı hastalarda gözlerde kızarıklık ve yaşarma belirtileri gösteren alerjik rinit (saman nezlesi) ile birlikte değişik hastalıkların görülebildiğine dikkati çeken Tor, şöyle konuştu: "Bahar döneminde polenlere karşı çeşitli hassasiyetler gelişebildiğinden kullanılan ilaçların dozlarının attırılması gerekebilir. Hastalığı kontrol edici ilaçları uygun ve doktorların tavsiye ettikleri dozlarda düzenli kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Kullandığımız ilaçlarla hastalık kontrol altında tutulabilir. Alerjik astım, alerjik rinit ve diğer alerjik hastalıkların tedavileri var. Radikal olarak bütün bu alerjilerin ortadan kalkmasını hedefleyen tedavi, aşı yöntemi olabilir. Biz bu yönteme çok sıklıkla başvurmuyoruz, çünkü elimizdeki ilaçlarla hastalığı rahatlıkla kontrol altına alabiliyoruz." Tor, alerjik hastaların ev tozu akarlarının bulunduğu ortamda bulunmaması ve özellikle yattıkları mekanlarda hijyene de dikkat etmeleri gerektiğini ifade ederek, "Özellikle çocukluk çağından itibaren sigara dumanına pasif olarak maruz kalan kişilerde astımın sıklıkla tetiklendiğini biliyoruz. O nedenle aileleri çağırarak, ev içerisinde sigara içmemelerini, çocuklarını dumana maruz bırakmamalarını istiyoruz." dedi.
|
Uzmanlar bahar döneminde polenlere karşı çeşitli hassasiyetler gelişebildiğinden astım hastalarını uyarıyorlar.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Apple iPhone 6S ve iPhone 6S Plus öncesi geçtiğimiz gün yeni nesil iPod serilerini görücüye çıkardı. Apple yeni nesil iPod Touch’ta yine tasarıma vurgu yapıyor. Sadece 6,1 mm kalınlığa ve 88 gram ağırlığa sahip yeni nesil iPod Touch ciddi anlamda yenilenerek kullanıcıların karşısına çıkıyor. Apple yeni nesil 64 bit A8 yonga setini iPod Touch’ta da kullanıyor. Önceki nesillerde 5 megapiksel olan kamera, 8 megapiksel iSight sensörüne geçiş yapıyor. Yapılan testlere göre iPod Touch iPhone 6’ya göre daha hızlı bir performans gösteriyor. Özellikle kamera açılış süresi konusunda iPod Touch Apple’ın sınırlarını çiziyor. iOS 8.4 ile gelen ve FaceTime gibi özelliklere de sahip olan iPod Touch’ın birçok kullanıcının ilgisini çekebileceğini düşünüyoruz. Apple verilerine göre yeni nesil iPod Touch ile 40 saat müzik dinleyebiliyorsunuz. Bu gerçekten oldukça başarılı bir rakam; ama ürünü ne zaman şarj ettiğinizi unutabilirsiniz. Apple yeni nesil iPod Nano ve iPod Shuffle’ı da piyasaya sundu. Her iki ürünün mevcut siyah, kırmızı ve gümüş grisi rengine ilaveten lacivert, pembe ve Gold rengine kavuştu. iOS 8.4’ün kırpılmış bir versiyonu ilke gelen yeni ürünlerin kullanımı da oldukça kolaylaştırılmış.
|
Apple tarafından geliştirilen yeni iPod serisi görücüye çıktı. Yapılan testlere göre iPod Touch iPhone 6’ya göre daha hızlı bir performans gösteriyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Osaka Üniversitesi araştırmacıları tarafından geliştirilen robot kafası Affetto, insan mimiklerini gerçeğe en yakın şekilde taklit edebiliyor. Robot kafa, insan gibi birebir gülebilir, burun, göz, ağız hareketlerini birebir taklit edebilir. Geliştiricilerinden biri olan Hisashi Ishihara, "Henüz Affetto halk ile görüşmeye hazır değil. Önümüzde çözmemiz gereken bir kaç küçük sorun var. Bunları da çözdükten sonra tüm hareket kabiliyetlerine sahip olacak ve halk ile görüşmeye hazır hale gelebilecek." dedi. Affetto, en son 2011'de göründü. O zamandan sonra robota deri, saç ve yüz ifadeleri eklendi.
|
Osaka Üniversitesi araştırmacıları tarafından geliştirilen robot kafa Affetto, size gülümseyebilir, gözlerini kapatabilir, kaşlarını çatarak insan duygularını taklit edebilir. İşte en gerçekçi robot kafası...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: PKK terör örgütünün eski medya sorumlusu Şükrü Gülmüş, Karayılan'a "Engerek yılanı gibi konuşuyor. Onda ruh yok ki. O ruhunu Abdullah Öcalan'a satmış" dedi. PKK terör örgütünün eski medya sorumlusu Şükrü Gülmüş'ün Yeni Akit'e yaptığı açıklamada, 13 askerin şehit düştüğü Silvan saldırısıyla 1993'teki 33 er olayı arasında bağlantı kurması, PKK'nın Kandil'deki lideri Murat Karayılan'ı rahatsız etti. Karayılan Gülmüş için "Ruhunu satmış bir sosyal ajanın sözlerini nasıl referans alabilirsiniz?" ifadelerini kullandı. Şükrü Gülmüş, Karayılan'ın bu sözlerine çok sert cevap verdi. Yeni Akit'te dile getirdiği iddiaların arkasında olduğunu belirten Gülmüş, Karayılan'a "Engerek yılanı gibi konuşuyor. Onda ruh yok ki. O ruhunu Abdullah Öcalan'a satmış" dedi. KARAYILAN HOLLANDA'YA İLTİCA TALEBİNDE BULUNMUŞ 18 yıldır yaşadığı Almanya devletinden maaş aldığı için Karayılan'ın kendisine 'Ruhunu satmış sosyal ajan' dediğini anlatan Gülmüş, Karayılan'ın da kendi tabiriyle 'sosyal ajan' olmak için Hollanda'ya iltica talebinde bulunduğunu ancak tüm çabalarına rağmen reddedildiğini söyledi. Gülmüş şöyle konuştu: Evet, ben Sosyalamd yani Alman yardım kuruluşundan geçiniyorum. Ben bunu inkar etmiyorum. Tüm ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra 425 Euro da harcırah veriyorlar. Eğer ben bu sosyal yardımdan dolayı 'ajan' isem doğru. O zaman senin en kerli ferli yoldaşların da ajan oğlu ajan olmuyorlar mı? Şu an Avrupa'da bulunan Sabri Ok sosyal statülerden yararlanıyor. Peki Karayılan Hollanda'da 'sosyal ajan' olmak isterken nelerle karşılaştı? Murat Karayılan Avrupa'ya gelmişti. Onun Avrupa'daki ismi Cemal'di. Yani örgütün Avrupa koordinesine atandı. Toto Kamer geçinen Karayılan, Hollanda makamlarına iltica başvurusu yaptı. Hollanda'da iken bıyıklarını kesti, burnunu bile estetik yaptırdı. Her türlü film ve fırıldağı çevirmesine rağmen ilticası kabul edilmedi. Yani Hollanda devleti ona siyasi mülteci statüsü vermedi. Ondan sonra tekrar dağa gitmek zorunda kaldı. Peki -hadi diyelim ki verdi- eğer mültecilik statüsü olsaydı benim gibi, 'sosyal ajan' olmayacak mıydı?" KARAYILAN'A ZEYNEL VE HEFTARO SORUSU "Ayıp diyeceğim ama bunlarda ayıbın karşılığı yok. Çukurlaşmanın ve alçalmanın en dibini yaşıyorlar. Karayılan tam bir engerek yılanı ve onun hayatını yaşıyor" diyen Gülmüş, Yeni Akit'teki sözlerinin arkasında olduğunu vurgulayarak, "Beni referans alırken de sana mı soracaklar" dedi. Eski PKK yöneticisi Gülmüş, Karayılan'a 33 er olayını gerçekleştiren gruba komuta eden Zeynel kod adlı Celal Barak ile Çekdar kod adlı Enver Heftaro'nun neden ve ne şekilde öldürüldüğü sorusunu yöneltti. Gülmüş şöyle dedi: "Ben sözümün arkasındayım. İddiamı tekrarlıyorum. Yaptığınız her pisliğe bir 'Musa'nın keçisi' buluyorsunuz. Dikkat et, yakında sana da bin bir suç yüklenir. Soruyorum sana; Zeynel (Celal Barak) nerede, nasıl ve ne şekilde öldürüldü? Çekdar (Enver Heftaro) sizden ayrıldı. Suriye'de normal hayatını yaşıyordu. Onu kim vurdu? Bu iki insan bir zamanlar saflarınızda komutandılar. Şemdin Sakık'ın yardımcılarıydılar. Ben onlarla bizzat konuştum." KARAYILAN'IN ASIL KORKUSU! Başta Karayılan olmak üzeren PKK yöneticilerinin en büyük korkusunun PKK'nın silah bırakması olduğunu kaydeden Gülmüş "Yarın öbür gün biz silahsız olursak, o zaman bizim yerimize Şükrü Gülmüş ve diğerleri öncü olacaklar diye düşünüyorlar. Murat Karayılan, Duran Kalkan ve Cemil Bayık silahsız olsunlar, onlarla eşit koşullarda savaşırız. O zaman söz devreye girer, yetenek devreye girer. Ama bunların elinde silah, bizlerin elinde de kalem olduğu sürece biz onları yenemeyiz. Onların en büyük korkusu silahsız olmak" şeklinde konuştu. ŞÜKRÜ GÜLMÜŞ AKİT'E NE DEMİŞTİ? PKK'dayken örgütün medya sorumlusu olan ve şu anda kurucusu olduğu Serçavan isimli internet sitesinde yayın editörlüğü yapan Şükrü Gülmüş, PKK'nın Silvan saldırısıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunmuştu. "Eğer 33 asker olayı çözülmüş olsaydı, bugün Silvan'daki eylem olmazdı" diyen Gülmüş, 33 askeri şehit eden PKK'lı gruba komuta eden Zeynel Kod adlı Celal Barak ile Çekdar kod aldı Enver Heftaro'nun, bildiklerini anlatmamaları için eylemden hemen sonra öldürüldüklerini söylemişti. Gülmüş, Şemdin Sakık'ın yardımcıları olan Zeynel ve Heftaro'nun, Sakık'a haber vermeden bu eylemi gerçekleştiremeyeceğini, Sakık'ın da Abdullah Öcalan'ın onayı olmadan böyle bir eyleme kendi başına karar veremeyeceğini vurgulamıştı.
|
PKK terör örgütünün eski medya sorumlusu Şükrü Gülmüş'ten Murat Karayılan'a zehir gibi sözlerle saldırdı
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, yapay plajlarla ilgili bir açıklamada bulundu. Büyükşehir'den yapılan açıklamada, geçen sene hizmete giren ve kent halkının büyük beğenisini toplayarak yaz boyunca kullanılan yapay plajın suyunun, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sürekli analiz edilerek temiz bulunduğunun rapora bağlanmasına rağmen Eskişehir Valiliği’nce yazılan bir yazı ile plajın dibindeki kumların çıkarılması ve yan duvarları ile dibinin Açık ve Kapalı Yüzme Havuzları Yönetmeliği’ne göre yeni malzemelerle kaplanmasının istendiği belirtildi. Bu konudaki Vilayet Sağlık Müdürlüğü çıkışlı yazıda, plajın 2010 yılında bu hale getirilmediği takdirde, Hıfzı Sıhha ve Türk Ceza kanunları ile diğer mevzuatların uygulanacağının bildirildiği kaydedilen açıklamada, "Bu durumda plajın güneşlenilen kısmındaki kumların su ile bağlantısını önleyecek set yapılması ve suyun dibi ile kenarlarının sert malzeme kaplanması gibi plajlarda görülmeyen şartlar ileriye sürüldü. Büyükşehir Belediyesi ilgili düzenlemeleri mecburen başlatmış olup, plaj çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz kent halkının hizmetine tekrar sunulacaktır" denildi.
|
Eskişehir'in yapay plajındaki düzenlemelerin mecburen başlatıldığı, çalışmalar tamamlanınca tekrar hizmete açılacağı bildirildi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: KIRKLARELİ'nde nisan ayının ortasında yağan kar yağışı herkesi şaşkına çevirdi. Sıcaklığın 1 derece ölçüldüğü bölgede yağışın akşam saatlerine kadar sürmesi bekleniyor. Kırklareli'nin yüksek kesimlerinde kar yağışı etkili oluyor. Kofçaz ve Bulgaristan'a ulaşımın sağlandığı Dereköy Sınır Kapısında sabah başlayan kar yağışı, zaman zaman etkisini arttırıyor. Bazı sürücüler, yollardaki kar birikintileri nedeniyle zor anlar yaşıyor. Kar yağışının yoğun devam ettiği bölgelerde, İl Özel İdaresi ile Karayolları 15. Şube Şefliği ekipleri çalışma yürütüyor. Meteoroloji Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, hava sıcaklığının 1 derece ölçüldüğü kentte kar yağışının akşam etkisini kaybetmesi bekleniyor. Dereköy köyünde yaşayan vatandaşlardan Necdet Akay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nisan ayında kar yağmasına şaşırdıklarını, kar kalınlığının bazı bölgelerde 4 santimetreye ulaştığını ifade etti. Bazı vatandaşların ise kar yağışını fırsat bilerek öz çekim yaptığı görüldü.
|
BULGARİSTAN'a ulaşımın sağlandığı Dereköy Sınır Kapısı'nda sabah başlayan ve zaman zaman etkisini artıran kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: BDP ilçe teşkilatı, belediye başkan adayı tanıtım mitingi düzenlemek amacıyla Yukarı Çarşı Meydanı'nda toplanmak için bir araya geldi. Güvenlik güçleri, trafiğin aksayacağı gerekçesiyle mitingin başka bir alanda yapılması gerektiği uyarısında bulundu. Gruptakilerin toplantıyı çarşı meydanında yapmak istemesi ısrarı üzerine polis, bir kez daha 'dağılın' uyarısı yaptı. Uyarıya rağmen dağılmayan grup, polise taşla saldırdı. Polis, göstericilere biber gazı ve basınçlı suyla müdahale etti. Bu sırada 2 polis ile bazı göstericiler hafif şekilde yaralandı. Daha sonra meydana yeniden toplanan partililer, Van Belediye Başkan Yardımcısı ve Ahlat aday adayı Abdurrahman Doğar'ın, basın açıklaması okumasının ardından dağıldı.
|
Ahlat ilçesinde BDP'lilerin belediye başkan aday adayı tanıtım mitingini çarşı meydanında düzenlemek istemesi üzerine gerginlik çıktı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: STOCKHOLM Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) 2015-2017 yılları arasında Suudi Arabistan'a ithal edilen silahların toplam üretim maliyetlerini açıkladı. Listenin en başında 6 milyar 980 milyon dolarlık toplam üretim maliyeti ile ABD yer aldı. Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesinin ardından Riyad yönetimine tepkiler devam ederken Almanya Başbakanı Angela Merkel'den bir açıklama geldi. "Dehşet verici bu olayın açıklığa kavuşması önemli" önemli diyen Merkel, Kaşıkçı cinayetinin perde arkası aydınlatılana kadar Suudi Arabistan'a silah vermeyeceklerini açıkladı. Bu açıklama akıllara "Suudi Arabistan'a başka kimler silah ihraç ediyor" sorusunu da akıllara getirdi. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) tarafından paylaşılan verilere göre, 2015-2017 yılları arasında Suudi Arabistan'a ithal edilen silahların toplam üretim maliyetleri ülkelere göre şu şekilde sıralandı: Amerika Birleşik Devletleri - 6 milyar 980 milyon dolar Birleşik Krallık - 2 milyar 29 milyon dolar Fransa - 291 milyon dolar İspanya - 254 milyon dolar İtalya - 226 milyon dolar İsviçre - 186 milyon dolar Kanada - 129 milyon dolar Almanya - 120 milyon dolar Türkiye - 104 milyon dolar Çin - 28 milyon dolar
|
STOCKHOLM Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) 2015-2017 yılları arasında Suudi Arabistan'a ithal edilen silahların toplam üretim maliyetlerini açıkladı. Listenin en başında 6 milyar 980 milyon dolarlık toplam üretim maliyeti ile ABD yer aldı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İşsizlik oranlarındaki düşüş ekim ayında da devam etti. İstihdam edilenlerin sayısı ekimde 953 bin kişi artınca, işsizlik oranı ekim ayında 1.8 puan düşerek yüzde 11.2 oldu. Böylece işsiz sayısı eylül ayına göre 398 bin kişi azalarak 2 milyon 901 bin kişi oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hanehalkı İşgücü Araştırması’nın orta noktası ekim olan (eylül, ekim, kasım) dönemde şu sonuçlar ortaya çıktı: İŞ GÜCÜNE KATILIM YÜZDE 49 Kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus ise (15 yaş ve daha yukarısı) 855 bin kişi artarak, 52 milyon 788 bin kişiye ulaştı. İşgücüne katılma oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0.2 puanlık artışla yüzde 49 oldu. Bu oran erkeklerde 0.4 puan azalarak yüzde 70.8, kadınlarda ise 0.9 puan artarak yüzde 28 oldu. Ekim 2009’daki 22 milyon 19 bin kişilik istihdam sayısı 2010’un aynı döneminde aynı dönemde sayı 22 milyon 972 bin kişiye çıktı. Tarım, sanayi ve inşaat sektörünün payında küçük artışlar olurken, hizmetler sektörünün payı 1 puan azaldı. Buna göre, bu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 353 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı da 600 bin kişi arttı. Ekim 2010 döneminde istihdam edilenlerin yüzde 25.7’si tarım, yüzde 19.6’sı sanayi, yüzde 6.6’sı inşaat, yüzde 48.1’i hizmetler sektöründe yer aldı. İstihdam edilenlerin yüzde 71.5’ini erkek nüfus oluştururken, yüzde 13.7’si ise ücretsiz aile işçileri oluşturdu. Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, 1 puanlık azalışla yüzde 43.5 olurken bu oran, tarım sektöründe yüzde 85.3 oldu, 5 GENÇTEN BİRİ İŞSİZ İşsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 398 bin kişi azalarak, 2 milyon 901 bin kişiye düştü. Böylece oran 1.8 puanlık azalışla yüzde 11.2 oldu. Bu oran kentsel yerlerde 1.9 puanlık gerilemeyle yüzde 13.6, kırsal yerlerde ise 1.8 puanlık düşüşle yüzde 6.4 oldu. Genç nüfusta işsizlik oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2.7 puanlık azalışla, yüzde 21.3’e geriledi. Buna göre yaklaşık her 5 gençten biri işsiz. Bu dönemde işsizlerin yüzde 31’i eş-dost vasıtasıyla iş ararken, işsizlerin yüzde 86,9’u (2 milyon 522 bin kişi) daha önce bir işte çalışıyordu. MEVSİME GÖRE YÜZDE 11.6 MEVSİM etkilerinden arındırılmış işgücü göstergelerine bakıldığında, Ekim 2010’da istihdam edilenlerin sayısında bir önceki döneme göre 262 bin kişilik artış, işsiz sayısında ise 16 bin kişilik azalış gözlendi. Böylece işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre 0.4 puanlık artışla yüzde 48.8 oldu. İstihdam oranı 0.5 puanlık artarak yüzde 43.2 olurken, işsizlik oranı da 0.2 puan azalarak yüzde 11.6 oldu.
|
Türkiye'de ekenomideki iyimser hava istihdama yansıdı. 953 bin kişi daha işe girdi, işsizlik yüzde 11.2’ye düştü
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: YGS 2014'te 2 milyon 7 bin 685 aday ter döktü. Peki YGS sonuçları ne zaman açıklanacak? YGS sonuçlarının açıklanacağı tarih belli mi? YGS sonuçları nasıl öğrenilecek? YGS'ye giren adayların merak ettiği bu sorular yanıt buldu. YGS sonuçları açıklandı. YGS sonuçları internethaber.com'da YGS sonuçları açıklandı. ÖSYM, 2014 YGS sonuçlarını açıkladı. YGS sınav sonuçlarını öğrenmek için aşağıdaki linki tıklayınız. YGS 2014'ten kaç puan aldınız? YGS 2014 puan hesaplama moturuna haberimizden ulaşabilirsiniz. YGS 2014 sonuçları internethaber.com'da YGS 2014'te 2 milyon 7 bin 685 aday ter döktü. Peki YGS sonuçları ne zaman açıklanacak? YGS sonuçlarının açıklanacağı tarih belli mi? YGS sonuçları nasıl öğrenilecek? YGS'ye giren adayların merak ettiği bu sorular yanıt buldu. YGS sonuçları açıklandı. YGS sonuçları internethaber.com'da YGS sonuçları açıklandı. ÖSYM, 2014 YGS sonuçlarını açıkladı. YGS sınav sonuçlarını öğrenmek için aşağıdaki linki tıklayınız. YGS 2014'ten kaç puan aldınız? YGS 2014 puan hesaplama moturuna haberimizden ulaşabilirsiniz. YGS 2014 sonuçları internethaber.com'da Yükseköğretime Geçiş Sınavı (2014-YGS) sonuçları açıklandı. Adaylar sınav sonuçlarını ÖSYM'nin internet sitesinden T.C kimlik numaraları ve şifreleri ile öğrenebilecek. 2014-YGS Sınav Sonuç Belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecek. Sınava giren adayların cevap kağıtları daha sonra erişimlerine açılacak. Adaylar, kendi cevap kağıtlarının görüntüsüne, ÖSYM'nin https://ais.osym.gov.tr internet adresinden T.C kimlik numaraları ve şifreleri ile erişebilecek. ÖSYM yetkililerinden alınan bilgiye göre, Merkez bu yıl sınavda 500 tam puan alan adayları açıklamayacak. Merkez adaylardan izin aldıktan sonra adayların bilgilerini paylaşacak. ÖSYM, herhangi bir soruda iptal durumu oluşması halinde, itiraz beklemeden ÖSYM Yönetim Kurulu'nun şeffaflık ilkesi doğrultusunda bunu açıklamaktan kaçınmayacağını bildirdi. Yükseköğretime Geçiş Sınavına (2014-YGS) sonuçları ÖSYM'nin internet sitesinden açıklandı. ÖSYM YGS SONUÇ AÇIKLAMASI ÖSYM'den yapılan açıklamada, YGS'ye girerek sonuçlarını bekleyen 1 milyon 950 bin 163 adayın ve ailelerinin heyecanlı bekleyişini en kısa sürede bitirebilmek amacıyla tüm ÖSYM personelinin, sınavın yapıldığı tarihten bu yana büyük bir özveri ile çalışarak sınav sonuçlarını 29 Mart'ta açıklama aşamasına getirdiği bildirildi. Yaklaşık 6 aydır sınavda sorulacak soruların oluşturulmasından, sınav sonrasında sonuçların açıklanmasına kadar geçen süre içerisinde her anının dakika dakika planlandığı bu sürecin hak ve adalet ölçüsünde, sorunsuz ve büyük bir başarıyla planlandığı gibi tamamlandığı ve değerlendirme sürecinin sonlandırıldığı belirtilen açıklamada, her cevap kağıdının optik okuyucularda iki kere okunduğu ve kontrol edildiği vurgulandı. 175 sınav merkezinde, 6 bin 475 sınav binasında, 106 bin 312 salonda, 309 bin 237 sınav görevlisinin nezaretinde 160 dakika boyunca adayların bilgilerini cevap kağıtlarına işaretlediği kaydedilen açıklamada, sınavın başarılı olmasında tüm adayların, veliler, vatandaşlar, medya mensuplarının anlayışları ve yapıcı tutumlarının büyük önem arz ettiği bildirildi. EKSİKSİZ VE SORUNSUZ UYGULANIYOR Özellikle sınav sürecinin performansını artırmak üzere ÖSYM tarafından son 3 yıl içerisinde geliştirilen sistemler ve yöntemlerin eksiksiz ve sorunsuz uygulandığına işaret edilen açıklamada, sınav merkezlerinde oluşturulan sınav koordinasyon kurullarının tüm ilgili kurum ve kuruluşların büyük uyum içinde çalışmasının sağlandığı, bunun da sınav güvenliği ve konforuna önemli katkı ürettiği aktarıldı. Adayların bilgilendirilmesi çalışmalarının meyvesini verdiği ve adayların ÖSYM sınav uygulama ilkelerine büyük uyum içinde olduklarının gözlemlendiği aktarılan açıklamada, bunun da sınav sürecinin performansına önemli katkı sağladığı ifade edildi. Adayların sınav başvurularının zamanında yapılmasının sınav sürecinde gecikmelerin önüne geçtiğine işaret edilen açıklamada, görevli akademisyen ve öğretmenlerin sınav günü görevlerini yerine getirme konusunda istekli olmaları ve sınavın, kurallarına uygun yürütülmesine büyük bir destek vermelerinin sürece önemli katkı sağladığı kaydedildi. Açıklamada, ÖSYM'nin oluşturduğu Sınav Koordinasyon Merkezinde, sınav evrakının basımevinden alınarak sınav merkezlerine gönderildiği andan, tekrar ÖSYM'ye geri gelinceye kadar her adımının izlendiği ve sınav günü, sınav binalarında, sınav salonlarında oluşan sorunlara anında çözümler üretildiği vurgulandı. ÖSYM sınav sistemindeki değişiklikler ve gelişmelerin anında görevlilere aktarılabilmesinin her yerde aynı uygulamaların geciktirilmeden uygulanmasının sağlandığı bildirilen açıklamada, sınav salonlarının büyük kısmının kamerayla izlenmesi nedeniyle sınavın yürütülmesinde büyük titizlik gösterildiği ve ilgili kayıtların tutulduğu bildirildi. Açıklamada, tüm birimlerde oluşturulan "takım ruhu"nun, sonuçların çok kısa sürede açıklanmasında bir kez daha kendisini gösterdiğini belirtildi. Açıklamada, ÖSYM Yönetim Kurulu'nun 2014-YGS'de sorulan soruların sadece yüzde 20'sinin yayınlanmasını kararlaştırdığı anımsatıldı. Bunun nedeninin kesinlikle şeffaflık ilkesinden vazgeçmek olmadığı vurgulanan açıklamada, "ÖSYM tarihinde hiç bir zaman son 3 yıl içinde olduğu kadar şeffaf olmadığını kamuoyunun dikkatine özellikle sunarız. Her aday sınavda kullandığı kedisine ait cevap kağıdının taranmış bir kopyasını ve kendisine ait cevap anahtarını sınav sonuçları açıklandıktan sonra görebilmektedir. Puan hesaplanması sırasında kendisine verilen kitapçığın cevap anahtarının kullanılıp kullanılmadığını kontrol edebilmektedir. Bu kapsamda herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. ÖSYM'nin soru geliştirmede güçlük çektiği iddiası ile soruları tekrar sormak için yayınlamadığı düşüncesi asılsız ve doğru değildir. Tüm dünyada ölçme sistemlerinin en önemli özelliği ölçme kalitesidir" ifadelerine yer verildi. 'SORUDA İPTAL OLURSA ÖSYM BUNU AÇIKLAMAKTAN KAÇINMAZ' Açıklamada, soruların yayınlanmaması kararının arkasındaki nedenlerle ilgili olarak şunlar kaydedildi: -ÖSYM son 3 yılda, sınav adaletini temin etmek, herkese sadece kendi hak ettiğini vermek, kimseye haksız kazanım sağlamamak üzere hem Türkiye'de hem de Dünyada ölçme alanında örnek alınacak devrim niteliğinde çok sayıda proje ve uygulamayı gerçekleştirmiştir. Bu sadece menfaat çevrelerini rahatsız etmiştir. ÖSYM sınav sorularını yayınlamayarak soruların eksikliğini, yanlışlığını gizleme girişiminde asla bulunmayacaktır. Bunu düşünmek bile hem ÖSYM'ye hem Türkiye'ye büyük bir haksızlık olur. Sınav sonrasında yapılan bilimsel analizler ve adayların verdikleri cevaplar büyük bir titizlikle incelenmektedir. Tüm ÖSYM sınavlarında sınava katılan adayların bir yandan puanları hesaplanırken diğer yandan da soruların bilimsel analizleri yapılır. Analiz sonuçları ilgili kurullar tarafından ele alınır, iptal edilmesi gereken bir soru olup olmadığı incelenir. Sınav sonuçları açıklanmadan önce, ÖSYM Yönetim Kuruluna sunulmak üzere çalışmalar tamamlanır ve bu kapsamda iptal edilecek bir soru olup olmadığı tespit edilir. Eğer herhangi bir soruda iptal durumu oluşur ise herhangi bir itiraz beklemeden ÖSYM Yönetim Kurulu misyonundaki şeffaflık ilkesi doğrultusunda bunu açıklamaktan hiç kaçınmaz. -ÖSYM, önümüzdeki yıllarda sınav kalitesinin artırılması doğru bilgi ve yeteneklerin ölçülmesi, adaylara sınav konforunun sağlanması gibi alanlara odaklanmak üzere planlar yapmış ve bu kapsamda pek çok projeyi hayata geçirmektedir. Bu konudaki yeni yaklaşımları, yöntemleri uygulamaya almak ülkemizde sınavların ölçme etkinliğini ve kalitesini artırmak için kaçınılmaz olarak değerlendirilmektedir. -Her zaman sürekli iyileştirilmesi gereken ölçme kalitesinin artırılmasının en önemli yolu doğru bilgiyi, doğru beceriyi, doğru şekilde ölçebilecek soruları sormaktır. Bu amaçla, bir taraftan sınav yapılırken aynı sınav içerisinde gelecekte sorulabilecek "aday soruları" da denemek büyük önem arz etmektedir. Bu yolla, bir sorunun güçlük derecesi, güvenirliği, kalitesi nesnel olarak belirlendikten sonra gerçek sınav sorusu olarak sorulması için üzerinden 2-3 yıl geçmekte ve sürekli denemeler yapılarak, bilimsel yöntemler ile analizler gerçekleştirilerek soru kalitesi en üst düzeye sahip bir soru havuzu oluşturulmaktadır. Tüm dünyada sınav yapan kurumlar bu yolu izlemekte ve sınavlarda sorulan sorular kesinlikle yayınlanmamaktadır. Bu yol, soru kalitesini artırmanın tek yolu olarak görülmektedir. -ÖSYM soru havuzu oluşturmak amacıyla soru temin etme girişimlerini kesintisiz yürütmektedir. Şu anda çok sayıda soru temin edilmiş durumdadır. Soruların yayınlanmamasının temel nedeni asla soru sayısının yetersizliği değildir. Önemli olan en doğru bilgi ve beceriyi, en doğru şekilde ölçebilecek sorulara kavuşmaktır. Bu da soruyu kaleme alıp yazmakla hemen temin edilememektedir. ÖSYM kendi iş yükünü azaltmak için böyle bir uygulama gerçekleştirmemektedir. Bu iddia asılsızdır. ÖSYM'nin niyeti açık ve çok nettir. Bilimsel ve mantıksal olarak doğru, güvenilir, ölçme yeteneği yüksek ve birbirine eşdeğerliği belirlenmiş sorulara ulaşmak hedeflenmektedir. -Diğer önemli bir konu ise yıl içerisinde bazı sınavların birden fazla yapılabilmesidir. Sınav stresi çocuklarımız için çok önemli bir problem olduğu gibi sınav konforunu da olumsuz yönde etkileyen en önemli unsurdur. Öğrencilerin hayatlarının 160 dakika içerisinde belirlenmesi düşüncesi birçok kişiyi rahatsız etmektedir. Sınavların birden fazla yapılması durumunda eşdeğer sınav oluşturmak çok önemli bir gereksinim olmaktadır. Sınavların eşdeğerliğini sağlamanın en önemli yolu ise sınavlarda sorulan soruları bilimsel olarak eşitlemektir. Bunun için geliştirilmiş olan bilimsel yöntemler de çok açıktır ve bütün dünyada kullanılmaktadır. ÖSYM'nin de aynı yöntemleri hayata geçirmesi öğrencilerimiz ve geleceğimiz için çok önemli olduğu bir gerçektir. Burada testlerde ortak sorular sorulmakta ve bu ortak sorulara sınava girenlerin verdikleri cevaplar kullanılarak bir eşitleme gerçekleştirilmektedir. Eğer sorular önceden yayınlanır ise bunu gerçekleştirmek mümkün olmayacaktır. Ayrıca sınavlarda sorulan soruların zorluk derecelerini soruları test etmeden bilmek mümkün değildir. Bir soru ne kadar zor veya kolay ise eşdeğer bir sınavda sorulacak olan soru da aynı soru olmasa bile aynı zorlukta ve eşdeğerlikte olmak durumundadır. Bunun için de soruların önceden test edilmiş ve adaylar tarafından cevaplanarak zorluk derecelerinin bilimsel yöntemler ile belirlenmiş olması gerekmektedir. -ÖSYM sorularının yayınlamasının diğer önemli bir sonucu ise sınavlarda belirli soru kalıplarına dayalı ölçmenin olumsuz etkilerinden kurtulmaktır. Öğrencileri daha çok ezberlemeye iten bu durumdan kurtulmanın da ölçme kalitesine ve doğru bilginin ölçülmesine katkı üreteceği bilinmektedir. Öğrencilerin okullarda öğrendikleri bilgilerin belirli kalıplar içerisinde kalmadan farklı şekillerde sorulabilmesi önemlidir. Soruların yayınlanması sürekli aynı nitelikte soruların sorulması beklentisi oluşturmakta ve bir süre sonra şu anda olduğu gibi belirli nitelik ve kalıplara bağlı bir test oluşturma kaçınılmaz olmaktadır. Halbuki ölçmede önemli olan öğrencilerin belirli kalıpları ezberlemiş olup olmadıkları değil, bir konuyu bilip bilmediklerinin ölçülmesi ve bilen ile bilmeyenin ayrıştırılmasıdır. Özellikle sıralama sınavlarında bu çok önemlidir." Açıklamada, ÖSYM Yönetim Kurulunun soruların yayınlanmamasını kararlaştırırken bu hususlara dikkat ettiği belirtildi. Bunun dışındaki tüm görüş ve değerlendirmelerin doğru olmadığı ve ülkenin geleceğini şekillendiren ÖSYM gibi bir kurumun ölçme kalitesini artırma gayretlerine zarar verdiğine işaret edilen açıklamada, "Eğitim uzmanları yukarıdaki gerekçeleri çok iyi bilmekte ve tüm dünyadaki bu uygulamaların ülkemizde de şimdiye kadar uygulanmamasının aslında bir kayıp olduğunu her platformda belirtmektedirler. Bunun aksi bir bakış açısı sadece ÖSYM'nin uygulamalarına sekte vurmakla kalmayıp milyonlarca genç insanımızın da kafasını karıştırmaktadır. ÖSYM bu kapsamda herkesi daha duyarlı olmaya davet etmektedir" değerlendirilmesinde bulunuldu.
|
YGS sonuçları açıklandı. YGS sonuç sorgulama internethaber.com'da YGS 2014 sonuçları için sorgulama moturu osym.gov.tr'den açıklandı
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Sputnik haber ajansının Nature Ecology&Evolution dergisinde yer alan analize dayandırdığı habere göre günümüzdeki kedilerin iki esas genetik soydan geldiği belirlendi. Bilim insanları, Felis silvestris lybica isimli vahşi kedilerin günümüzdeki kedilerin atası olduğunu açıklarken, bu kedilerin Anadolu'dan 10 bin yıl önce dünyaya yayıldığını ifade etti. Oslo Üniversitesi ve York Üniversitesi'nin ortak çalışmasında bilim insanları Claudio Ottoni, Laura Llorente ile birlikte çalıştı.
|
Bilim insanları günümüz evcil kedilerinin atası olan Felis silvestris lybica isimli vahşi kedilerin dünyaya Anadolu'dan yayıldığını açıkladı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Sabah Gazetesi Özel İstihbarat Birimi'nden Abdurrahman Şimşek ile Ferhat Ünlü'nün gündeme damgasını vuran haberinin yankıları sürüyor. Star yazarı Şamil Tayyar bugünkü köşesinden habere eleştirel yaklaşarak şunları yazıyordu: - Sabah Gazetesi’nde birkaç fotoğraf üzerinden oluşturulan yoruma dayalı Fadime Şahin haberindeki bazı çelişkiler, 28 Şubat sürecine yönelik dezenformasyon ve istihbarat savaşı iddialarını gündeme getirdi. Abdurrahman Şimşek imzalı haberde, Fadime Şahin’in 13 yıl sonra büyük bir takip sonucu bulunduğu, hakkındaki tüm iddiaların şehir efsanesi olduğu, gözlerden uzak ve korumasız mütevazı bir hayat yaşadığı işlendi. Neye dayanarak? 1997, 2002, 2009 ve 2010 yıllarına ait olduğu belirtilen başörtülü çekilmiş dört ayrı fotoğraf karesinden hareketle... Sabah muhabiri ile Fadime Şahin 5 dakika ayakta kalmış, art arda sorular sorulmuş, tek satır cevap verilmemiş, ama ne hikmetse yukarıdaki yorum çıkmış. Sonra? Ergenekon’daki bir gizli tanığın Fadime Şahin’le ilgili iddialarına ilave olarak, 28 Şubat’taki skandalın perde arkasında organizatör olarak Veli Küçük, finansör olarak Turgut Büyükdağ’ın bulunduğuna dair bir başka iddiaya gönderme yapılmış. Haberdeki kritik cümle şu: “Ancak SABAH’ın yaptığı araştırmalar bu iddianın doğru olmadığını ortaya koyuyor.” Yani, Veli Küçük’ün hiçbir günahı yok! Fotoğraflar Çiçek’in imzası gibi Bu haber, Ergenekon’a inanmayan yazarlara ilaç gibi geldi, aslında Fadime Şahin’in dinini yaşamak isteyen saf bir kız olduğu iddiasına referans yapıldı. Oysa, Vatan Gazetesi, 24 Nisan 2003 tarihli nüshasında Fadime Şahin’i bulmuş ve kocasıyla görüntülemişti. O fotoğrafta, Fadime Hanım, başı açıktı ve estetik ameliyat yaptırdığı belirtiliyordu. Nitekim, Sabah’taki fotoğraflarda başörtülü olsa bile hiçbiri diğerine benzemiyordu. Bariz farklılıklar vardı. Tıpkı, Albay Dursun Çiçek’in imzaları gibi... Kaldı ki, Sabah ilk kez görüntülüyor ve Fadime Hanım hiç konuşmamışsa eski fotoğraflara nasıl ulaşıldı? Çok açık, bir yerden çok ciddi bilgi akışı sağlanmış. Sakın, bunu yadırgadığım sanılmasın, sızdırma, gazeteciliğin babasıdır, hep söylüyorum. Önemli olan, doğru çıkması ve kamu yararının bulunmasıdır. Tuncay Güney fiyaskosu Bu faslın daha iyi anlaşılabilmesi için Sabah’ta yine Abdurrahman Şimşek imzalı bir başka habere geçerek hafızamızı toparlayalım. 26, 27 ve 28 Kasım 2008 tarihli Sabah Gazetesi’nde Ergenekon sürecinde ismi sıkça konuşulan Tuncay Güney’in “İpek” koduyla MİT’e çalışan bir eleman olduğu belirtiliyordu. MİT’in 07.02.1997 tarih ve 10.251.01.011 (IST00736) sayılı belgesine göre, Güney, İran Masası’nda görevliydi. Ergenekon’a destek veren kimi yazarlar, “Aslan Abrurrahman Şimşek” diyerek haberi övdü. Bizim yayınladığımız gizli belgeleri “Sana kim sızdırdı?” diye soranlar, Şimşek’e “Aslan” dediler. Çünkü, o haber, güya, Tuncay Güney’in Veli Küçük ve JİTEM’le ilgili tüm iddialarını çürütüyordu! Kısa süre sonra beklenmedik bir gelişme oldu. Bugün Gazetesi, 12 Ocak 2009 günü belgenin orijinalini yayınladı. Anladık ki, Sabah’taki belge, eksikti. Birileri JİTEM’i aklama kaygısı içindeydi. Bugün’ün haberine göre, Güney, MİT’in takibindeki JİTEM elemanıydı. Habere bakarsak, Güney, Veli Küçük’le çalışıyormuş. Bu son Fadime Şahin haberinde olduğu gibi o dönemde de “Sabah Ergenekon haberlerinde dezenformasyon mu yapıyor?” tartışması yaşandı. Hatta, Sabah’ın Ombudsmanı Yavuz Baydar,12 Ocak 2009 tarihli köşesinde, dezenformasyon iddiasını hatırlatarak, haberi yapan Abdurrahman Şimşek ve Ferhat Ünlü’nün görüşlerine yer verdi. Hem Şimşek hem Ünlü haberlerinin arkasında durdu ama okur temsilcisi, Tuncay Güney için “JİTEM-MİT arasında ikili ilişkisi açık” diyerek Sabah ve Bugün arasında orta yol buldu. Yani, kendi haberlerine tümden sahip çıkmadı. Zaten çıkamazdı. Bu mevzuyla ilintili Sabah’ta yayınlanmış başka haberler de var, hepsini yazmaya kalkarsak ek çıkarmak gerekir. Sabah yönetimine sorum şu: Veli Küçük ve JİTEM hakkındaki iddiaları çürütmeye yönelik özel bir gayret mi var? Değilse, eksik ve yalan haberler üzerinden üretilen senaryolara neden ihtiyaç duyuluyor? Bir başka sorum, Mehmet Eymür bu işlerin neresinde? Bekliyorum... Sabah Gazetesi muhabiri Ferhat Ünlü, Şamil Tayyar'a ne dedi.... Okumak için ikinci sayfaya geçin [PAGE] SABAH Gazetesi Özel İstihbarat Bölümü Editörü Ferhat Ünlü’nün Star Gazetesi Yazarı Şamil Tayyar’a cevabı: “Maalesef bizim meslekte, çalışıp bir ürün ortaya koyduktan sonra şöyle geriye yaslanıp işin keyfini süremiyorsunuz. Hatta işi bitirdikten sonra daha çok yoruluyorsunuz. Yapılan iş üzerine yorumlar-aşırı yorumlar, analizler-küfürler, açıklamalar-dezenformasyonlar gırla gidiyor. Çünkü ‘yüce’ matbuatımızda da neredeyse bağımlılık halini almış, Şark’a özgü o kadim ve habis geleneğin izlerini görüyoruz. Nazar-ı dikkatimizi bir türlü kendi yaptığımız işler, kendi ideallerimiz ve hedeflerimiz üzerine yoğunlaştıramıyoruz. Girizgâhtan sonra, amacımı özetleyeyim: Bu metni kaleme almaktaki amacım, Abdurrahman Şimşek ve benim, fotomuhabirimiz Korkut Kalaycı ile birlikte kotardığımız şu meşhur Fadime Şahin işi ile ilgili tartışma ve komplolara bir nokta koymaktır. Biliyorsunuz, Fadime Şahin’i 13 yıl sonra bulup görüntüledik, kendisiyle konuşmak çalıştık, konuşmadı. Ama hakkında etraflı bir araştırma yaptık ve olguları ortaya koyup, kenara çekildik. Tam soluklanalım derken gazete ve haber/dedikodu sitelerinden bombardıman başladı. Hepsine cevap yetiştirmek kabil değil, ama bunların bir kısmına yanıt verdik. Bugün bir yenisi geldi. Star Gazetesi yazarı Şamil Tayyar, sırf güncel fikriyatını besleyen komplolara hizmet etmiyor diye Fadime Şahin haberimizdeki olguları ifrata kaçan yorumlarla ‘gerçek dışı’ ilan etmiş. Neymiş efendim, ‘SABAH’ın birkaç fotoğraf üzerinden oluşturulan yoruma dayalı Fadime Şahin haberi dezenformasyon ve istihbarat savaşlarını gündeme getirmiş’miş. Şamil Tayyar, tamamen bilgi ve belgelere dayanarak hazırladığımız haber için ‘yoruma dayalı’ diyor ve ‘birkaç fotoğraf üzerinden oluşturulan’ diyerek yapılan işi de aklınca küçümsüyor. Sayın Tayyar! Siz sahaya çıkmayalı ne kadar zaman oldu bilmiyoruz ama ‘birkaç fotoğraf üzerinden oluşturulan o yoruma dayalı haberin’ doğuşu 15 gün sürdü. Dokuz ay 15 gün de sürse biz o işi bitirmeye kararlıydık. Haberin nasıl doğduğunu, Genel Yayın Yönetmenimiz Erdal Şafak da, biz de bugün gazetede özetle aktardık. Onca çabayı, ‘Çok açık, bir yerden bilgi akışı sağlanmış’ yargısıyla küçümsüyorsunuz. Virüslü bir muhakemenin ürünü olan bu yargı, bizim haberimize yaklaşımınızdaki derin çelişkiyi gözler önüne seriyor. Bize bilgi sağlayanlar sizin ‘Ergenekoncu’ addettikleriniz olsaydı, Şahin’i bulmuşken, ‘aracı’ların bize bir Fadime Şahin röportajı da ayarlamaları gerekirdi. Öyle ya, madem Fadime Şahin, bir insan, yani zaman zaman kendi başına da kararlar alıp uygulayabilen bir şahsiyet değil, o halde onu kullanan gücün, 28 Şubat sürecinde olduğu gibi onu konuşturması da gerekmez miydi? Konuşmadığı gibi bizim kendisini bulmamızdan son derece rahatsız oldu Fadime Şahin. Kendince haklı gerekçeleri olabilir, saygı duyuyoruz. Ama biz de işimizi yapıyoruz. ‘Ahmet Hakan şöyle yazacak, Şamil Tayyar böyle yazacak’ diye işimizi yapmaktan vaz mı geçelim? (Şamil Tayyar, anladığımız kadarıyla biraz da Ahmet Hakan’ın ‘Oy Fadime’ başlıklı yazısına bozulduğu için bize saldırıyor.) Biz işimizi yaparak şunu ortaya çıkardık: Şamil Tayyar’ın, ‘Fadime Şahin’i kullanıyor’ dediği insanlar Şahin’e sahip çıkmamış. Gözlerimizle gördük, mütevazı bir hayat sürüyor. Gözlerimize mi inanalım, Şamil Tayyar’ın artık gazeteci şüpheliğini aşıp, bir çeşit ‘bilinçli paranoya’ olarak adlandırabileceğimiz ruh halinin yansıması olan komplolarına mı… Tayyar, belli ki bu bilinçli paranoya halinden besleniyor, bugünlerde iyi yerlerde olmak için kendisine böyle bir ‘yaşam ideolojisi’ üretmiş. Bu, onun tercihi, bizi ilgilendirmez. Ama bizi, bizim haberciliğimizi kendi tercihlerine göre yargılayamaz, yargılatmayız. Şamil Tayyar’ın yazısında cevabı hak eden bir başka tuhaf hüküm daha var. Tayyar, SABAH’ın 26 Kasım 2008’de yayımladığı Abdurrahman Şimşek imzalı ‘Kod adı İpek’ manşetine de çamur atmış. Ergenekon’a destek veren yazarlar, bu haberden sonra muhabire, “Aslan Abdurrahman Şimşek” demişler. Başkaları Abdurrahman’a “Aslan, kaplan” dedi mi bilmiyorum ama sizin bir yazı dizimden sonra benim haberciliğimle ilgili benzer bir teşebbüsünüze şahidim. Ama biz başkalarının gazına gelerek gazetecilik yapmıyoruz. Öyle olsaydı 24 Aralık 2007 tarihli Star Gazetesi’ndeki köşenizde yayımlanan ‘MİT’in genleri bozuk’ başlıklı yazınızla gaza gelirdik. Şöyle demiştiniz o yazınızda: “Ferhat Ünlü’nün Sabah’ta devam eden ‘MİT’in Patronları’ dizisini ilgiyle takip ediyorum. Emekli Büyükelçi İlter Türkmen’in MİT için kullandığı ‘Bence çok büyütüyorlar, Ara Toranyan’ın lastiğini patlatmaktan başka bir şey beceremediler’ sözüne takıldım. … Maalesef, MİT, Türkiye’nin yeni vizyonuna uygun bir yapılanma içinde değil. Mutasyona uğramış bozuk genler, MİT’in daha sağlıklı bir bünyeye kavuşmasını engelliyor. Daha çok iç siyaset ve darbe kültüründen beslenen MİT’in, bugünkü haliyle Türkiye’yi taşıması mümkün gözükmüyor.” Biz İlter Türkmen’i konuşturmuş, olguyu ortaya koymuştuk. Siz de -biraz da işinize geldiği için- haberimizi alıntılayıp bir yorum yapmıştınız. Üzerinde fazla durmamıştık. Ama siz Abdurrahman’ın, “Kod adı İpek” haberinin iki sene rötarlı analizini yaparken deyim yerindeyse kantarın topunuzu iyice kaçırmışsınız. Bir defa, ‘Bugün Gazetesi orijinalini yayımladı’ dediğiniz o belge SABAH gazetesinin yayımladığı belgenin tıpkısıdır. Bugün Gazetesi, 7 Ocak 2009’da (Bu vesile ile düzeltelim: Sizin köşenizde 12 Ocak 2009’da yayımlandı dediğiniz belgenin Bugün Gazetesi’nde yayımlanma tarihi 7 Ocak 2009’dur.) 18. yüzyıl Avrupa bakkallarına özgü bir kurnazlıkla SABAH’ın daha önce yayımladığı belgenin aynısını bastı. Önce kendi niyetimizi açıklayayım: Biz ‘Kod adı İpek’ haberiyle Tuncay Güney’in JİTEM’le ve Veli Küçük’le de ilişkili olduğu bilgisini yanlışlamaya çalışmadık. Güney’in, bir dönem Veli Küçük’le, dolayısıyla JİTEM’le irtibatlı olduğunu sağır sultan bile biliyor. Malumu ilan etmek gazetecilik değil, biz bir adım ötesine gittik. MİT, ‘Tuncay Güney’e neden İpek diyor?’ diye sorduk. ‘Güney’in MİT’le ilişkisi aydınlatılmalı’ dedik. Tuncay Güney’in, bir dönem JİTEM’le ilişkili diye başka hiçbir kurumla çalışmayacağını mı düşünüyorsunuz? ‘Double ajanlık’ diye bir şey duymadınız mı? Ben ‘Kod adı İpek’ haberiyle ilgili olarak Okur Temsilcimiz Yavuz Baydar’a gönderdiğim açıklamada, özetle ‘Önemli olan Güney’in nihai olarak hangi grupla irtibatlı olduğudur’ demiştim. Ama Bugün Gazetesi, sanki tüm MİT arşivini taramış gibi ‘Tuncay Güney’in MİT’le ilişkisi yok’ diye yazdı, yazabildi. Bu durumda dezenformasyon yapan biz mi oluyoruz? Biz dezenformasyon yapmıyoruz. Yeni bir tartışma başlatan gizli bir belgeyi yayımlayarak size malzeme veriyoruz, daha ne istiyorsunuz? Öyle ya, 20-21-22 Mart günlerinde de Fadime Şahin haberini yayımlamasaydık köşenizi bugün ne ile dolduracaktınız? SABAH’ın Özel ‘İstihbarat’ Bölümü’ne ilan-ı harp gibi duran ‘İstihbarat savaşı’ başlıklı yazınıza nereden malzeme bulacaktınız? Son bir husus daha: Şamil Tayyar yazısının bir yerinde “Fadime Şahin hiç konuşmamışsa eski fotoğraflara nasıl ulaşıldı?” diye soruyor. “Bir insanın fotoğraflarını ille de kendisinden mi almak gerekir?” Fotoğrafları nereden aldığımızı elbet söyleyecek değiliz. Ama sahaya çıkıp en mikro unsurlara kadar yerel araştırma yapan biri istediği kişinin fotoğrafına ulaşabilir. Fadime Şahin’e ait fotoğraflar, ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’nda imzası bulunan Albay Dursun Çiçek’in imzası gibi birbirinden farklı görünüyor olabilir. Bu istiareyi yaparken, Dursun Çiçek’in farklı imzalar kullandığını ilk ortaya çıkaran gazetecinin Abdurrahman olduğunu unutuyorsunuz. Hemen hatırlatalım: /Gundem/2009/6/19/albay_askeri_savciliga_farkli_imza_verdi_iddiasi) Biz sizin gibi haberin neye hizmet ettiğine bakmıyoruz. Haberi verip çekiliyoruz. Fadime Şahin haberimiz de özetle şu olguyu ortaya koyuyor: 28 Şubat sürecinde kullanılan Fadime Şahin’le ilgili araştırmalarımız, onun sanıldığı gibi lüks içinde yaşamadığını gösteriyor. Neden, ‘Onu kullanan güçler, şimdi onu yalnız bırakmışlar’ gibi daha makul bir sonuca varmıyorsunuz da ‘SABAH, Ergenekoncuları aklamaya çalışıyor’ gibi iler tutar yanı olmayan, perseküsyon sanrıları üretiyorsunuz. Bırakın bu hezeyanları da işinize bakın. Ve işine bakanlarla, yani bizlerle uğraşmayın.” Ferhat Ünlü SABAH Özel İstihbarat Bölümü Editörü
|
Fadime Şahin haberinin medyadaki yankıları sürüyor. Şamil Tayyar köşesinden sordu Ferhat Ünlü yanıtladı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İsrail polisi, ulusal soykırım müzesi ve anıtı Yad Vaşem'i Siyonizm karşıtı duvar yazılarıyla tahrif ettiklerinden şüphelenilen üç Yahudi erkeği tutukladığını söylüyor. Yad Vaşem'in duvarları üzerine boyayla yazılan sloganlardan birinde, ''Eğer Hitler dünyaya gelmeseydi, Siyonistler onu icat ederdi.'' deniyor. Bir polis yetkilisi, zanlıların suçlarını itiraf ettiğini açıkladı. Tutuklananların, aşırı uçta dindar Yahudi kesimin üyeleri olduğu düşünülüyor. Ultra-Ortodoks olarak da bilinen köktendinci bu grup, Mesih gelmeden kurulduğu için İsrail devletine karşı çıkıyor. Hepsi İbranice olan duvar yazılarından biri, ''Dünya ultra-Ortodoks Yahudileri'' şeklinde. Adolf Hitler'e teşekkür edilen bir diğer duvar yazısında ise ''Hitler, Yahudiler için düzenlediğin soykırım için sana teşekkür ederiz. Sen olmasan Birleşmiş Milletler'de devlet olarak kabul edilmezdik'' ifadesi yer alıyor. İsrail devletinin meşru olmadığını savunan aşırı dindarlardan bazıları, İsrail'i kuran Siyonistlerin bir Yahudi devleti oluşturmak için Adolf Hitler'le işbirliği içinde çalıştığını iddia ediyor. Kudüs'te 1953 yılında inşa edilen Yad Vaşem, Yahudi soykırımı kurbanları için bir anıt olmanın yanı sıra, soykırım tarihine ilişkin sergi ve etkinliklere yer veren büyük bir araştırma merkezi. İsraillilerin büyük çoğunluğu için son derece önemli bir mekan olan Yad Vaşem, İsrail'de Ağlama Duvarı'ndan sonra en çok turistin ziyaret ettiği yer olarak biliniyor.
|
Soykırım kurbanlarının anıldığı Yad Vaşem müzesinin duvarlarına Adolf Hitler'e teşekkür sloganları yazdıkları gerekçesiyle üç Yahudi erkeğin mahkemeye çıkartılacağı açıklandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Aile hekimleri, Sağlık Bakanlığı'nın getirdiği hafta sonu nöbet uygulamasına tepki olarak 20, 21 ve 22 Mayıs'ta üç günlük grev yapacak. Ancak grevin 19 Mayıs tatili ile hafta sonu tatiline denk gelmesi nedeniyle aile hekimleri üç gün yerine tam altı gün boyunca hizmet vermeyecek. Türk Tabipler Birliği Aile Hekimliği Kolu Başkanı Fethi Bozçalı, yarın başlayacak olan üç günlük iş bırakma grevinin bugüne kadar yürütülen en uzun süreli sağlık grevi olduğunu söyledi. CUMARTESİ GÜNLERİ 8 SAAT NÖBET Sağlık Bakanlığı 9 Nisan 2014 tarihinde bir genelge yayınlayarak aile hekimlerine cumartesi günleri 8 saat nöbet tutma yükümlülüğü getirdi. 3 Ocak 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren uygulama çerçevesinde valiliklere bağlı İl Halk Sağlığı Müdürlükleri tarafından 'nöbet' çizelgeleri hazırlandı. HEKİMLER GENELGEYE UYMADI Ancak başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinde görev yapan hekimler genelgeye uymayarak nöbet tutmayı reddedince İl Halk Sağlığı Müdürlükleri cumartesi günleri nöbet tutmayan binlerce aile hekimine, 'Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği' çerçevesinde kurum içi soruşturma açtı. 3 GÜNLÜK İŞ BIRAKMA GREVİ Ancak yönetmelik gereği mazeretsiz nöbete gitmeyen hekimlere verilen 5 ceza puanını az gören Sağlık Bakanlığı, 16 Nisan 2015 tarihinde yönetmelikte bir değişiklik yaparak ceza puanını 5'ten 20'ye çıkardı. Aile hekimleri, hafta sonu için getirilen nöbet uygulaması ile nöbete uymayan hekimlere kesilen cezaları protesto etmek amacıyla 20, 21 ve 22 Mayıs'ta üç günlük iş bırakma grevi yapacak. "GREVDEYİZ ÇÜNKÜ…" Yarın başlayacak olan üç günlük iş bırakma grevinin bugüne kadar yürütülen en uzun süreli sağlık grevi olduğunu söyleyen Türk Tabipler Birliği Aile Hekimliği Kolu Başkanı Fethi Bozçalı hafta sonu nöbet uygulamasını şöyle eleştirdi: "Türkiye genelinde 23 bini aile hekimi olmak üzere toplam 70 bin birinci basamak sağlık personeli bulunuyor. Zaten gereğinden fazla çalışan aile hekimlerine hafta sonu nöbeti ile ağır çalışma yükümlülükleri getirildi. Nöbet tutmayan hekimlerimize kurum içi soruşturma açıldı. Bir aile hekimi olarak hafta sonları nöbet tutmadığım için bana 8 kez soruşturma açıldı. Bütün soruşturmalar için tek tek savunma verdim. Eğer savunmalarım kabul edilmezse aldığım ceza puanından dolayı sözleşmem feshedilebilir. Benim gibi hakkında soruşturma açılan binlerce hekim bulunuyor. Bu hekimler aldıkları ceza puanından dolayı işsiz kalabilir. Hafta sonu nöbet tutmadığımız takdirde alacağımız ceza puanıyla bizi işten atmakla tehdit ediyorlar. Biz aile hekimleri olarak zaten hafta içi muayene, aşı ve evde sağlık hizmeti vererek görevimizi tamamlıyoruz. Hafta sonu nöbet uygulanmasının kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu nedenle üç günlük sağlık grevi yapıyoruz.
|
Aile hekimleri, hafta sonu nöbet uygulamasına tepki olarak 20, 21 ve 22 Mayıs'ta grev yapacak. Ancak grevin 19 Mayıs tatili ile hafta sonu tatiline denk gelmesi nedeniyle süre 6 güne çıkacak.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Genel seçimlere kısa bir süre kala ittifak görüşmeleri hızlandı. O kadar hızlandı ki, gözlerden uzak el bile sıkışıldı. Seçimlere tek başlarına gireceklerini açıklayan MHP ve DP genel seçimlere beraber girmek için anlaşma yaptılar. Bu o kadar gizli bir anlaşma ki, her iki partinin genel başkan yardımcıları bile henüz bu anlaşmadan haberdar değiller. Peki, MHP ve DP arasındaki bu çok kozmik beraberlik nasıl sağlandı? DEMOKRATİK HAREKET GELİYOR! ZEYBEK İTTİFAKA NE DEDİ? DP lideri Zeybek ittifak görüşmesi olmadığını söyledi ama açık kapı bırakmayı da ihmal etmedi. Haberin ayrıntıları için bu linki tıklayın Türktime'ın haberine göre, milliyetçi kökeniyle bilinen Namık Kemal Zeybek'in DP'nin başına gelmesiyle bir miktar oyların DP gideceğini öngören MHP Lideri Devlet Bahçeli, yakın bir kurmayına, "DP ittifak arayışında, MHP çatısı altında seçime gireceklerse, buna sıcak bakarız" talimatı verdi. Aynı zaman dilimlerinde Saadet Partisi ile ittifak görüşmeleri yapan DP'liler de MHP'ye sıcak mesajlar gönderdiler. Bu gelişmeler üzerine DP genel başkan yardımcıları Salih Uzun ve Ahmet Uyanık MHP ile görüşmeye başladılar. Birkaç gündür yoğunlaşan görüşmeler sonucunda dün MHP ve DP ittifak için anlaştılar. DP SEÇİMLERE MHP ÇATISI ALTINDA GİRECEK DP'liler, MHP çatısı altında seçime girecekler. İttifak görüşmelerinde Saadet Partisi ve Türkiye Partisi de masaya yatırıldı. Varılan anlaşmaya göre DP'nin MHP ile ittifakı kamuoyuna açıklandıktan sonra Saadet Partisi ve Türkiye Partisi önce kendi aralarında, daha sonra da MHP ile birleşecekler. MHP ve DP'liler arasındaki anlaşmanın ayrıntıları da oldukça ilginç. MHP DP'YE 10 MİLLETVEKİLİ VERECEK DP yetkilileri MHP'den 15 Milletvekili talep ettiler. MHP, 7 Milletvekilinde diretti. Sayı konusunda tam mutabakat sağlanamayınca, "7-10 arasında bir rakamda uzlaşırız" diyerek bir prensip kararı aldılar. DP'li bir yetkili, "Milletvekili sayısını Saadet Partisi geldiğinde netleştiririz" şeklinde bir öneri sundu. SP VE TP DE İTTİFAKA GİRECEK DP en geç 3 gün içinde konuyla ilgili resmi kararını kamuoyuna açıklayacak. DP'nin MHP çatısı altında seçimlere girmesine en yüksek itiraz DP'nin teşkilat başkanı Ahmet Uyanık'dan geldi ama bu konuda yalnız kalınca geri adım atmak zorunda kaldı. Olağanüstü bir gelişme olmazsa DP'liler genel seçimlere MHP çatısı altında girecekler. Son söz elbette liderlerin olacak.
|
Gizlice ittifak görüşmeleri yapan iki parti, seçimlere beraber girme kararı aldı. İşte o partiler ve çatı parti...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Alt Yapı Koordinasyon Başkanlığı tarafından ruhsat izni verilen yüksek gerilim yeraltı kablo projesinin yapıldığı Yenibosna’daki 29 Ekim Caddesi üzerinde açılan yol gelişi güzel kapatılınca kazalara davetiye çıkardı. Akşam saatlerinde cadde üzerinde seyir halinde olan araçlar yolda herhangi bir uyarı levhasının ve ışıklandırmanın olmadığı çukura düştü. Yolu kullanan sürücüler ise karanlık olan ve hiçbir uyarı levhası olmayan çukura düşmekten kurtulamadı. Seyir halinde iken aniden çukura düşen sürücüler ise çukura düştüklerinde ne olduğunu anlayamadı. Araçları ile çukura düşen sürücüler ise kazı çalışması yapılan yolda hiçbir uyarı levhası konulmadığı için belediyeye ve sorumlulara tepki gösterdi.
|
İstanbul Yenibosna’da yapılan çalışma sonrası kapatılmayan yol yağmur suyuyla dolunca kazalara davetiye çıkardı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, bir dizi açılışta bulunmak üzere Gaziantep’e geldi. İlk olarak Arena Stadyumu açılışına katılan Bakan Kılıç, daha sonra Gaziantep Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü inşaatını, Gazikent Spor Salonu ve ardından olimpik yüzme havuzu inşaatını gezerek incelemede bulundu. İnşaat incelemesinin ardından Malazgirt Ovası’nda yapılacak kutlamalarla ilgili sorulan soruları yanıtlayan Bakan Kılıç, 10 bine aşkın sayıda üniversiteli gençle birlikte Malazgirt’te olacaklarını, bu 10 bine aşkın üniversiteli gençle birlikte Malazgirt Ovası’nda Sultan Alparslan’ın Anadolu’nun kapılarını açışının 942. yıldönümünü birlikte yaşayacaklarını belirtti. ’’1071 GENCİ ADI ALPARSLAN OLACAK’’ Bakan Kılıç, daha sonra konuşmasına şöyle devam etti: “Geçmişinden haberi olmayan nesillerle geleceği inşa etmek mümkün değil. İstiyoruz ki nesiller geçmişinden haberdar olsun, atasının farkında olsun. Geçmiş yüzyıllarını anlamayanların, gelecek yüzyıllarını sağlam temeller üzerine kurmaları mümkün değildir. 10 bine aşkın üniversiteli gencin 1071 tanesinin adı Alparslan olacak. Çünkü Alparslan Anadolu’nun kapısını milletimize açan büyük sultan, hükümdardır. Alparslan ayrıca milletimin kader birliğinin timsali olan bir sultandır. Çünkü, Alparslan’ın sancağı altında Mezopotamya’nın bütün halkları vardı. Alparslan Malazgirt’ten Anadolu’ya girerken Türkler merkezde olmak üzere, Kürtler, Araplar hepsi aynı sancak altında, aynı bayrak altında aynı mefkure etrafında birbirlerine kenetlenmiş durumdalardı. Tıpkı o gün olduğu gibi bugün de Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın kaderinin birlikte yazıldığına inanıyoruz. Aramıza hiçbir ayrılık tohumunun girmesine fırsat vermeyi düşünmüyoruz.” BİRLİK VE BERABERLİK ÇAĞRISI Sünni’siyle, Alevi’siyle bu ülkenin gençlerinin, bu coğrafyanın en büyük değeri olduğunu belirten Bakan Kılıç, “Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Arnavut’uyla hiç fark etmez değerlerimize, milli birliğimize beraberliğimize inanan bütün gençlerimiz bu coğrafyanın en büyük zenginlik kaynağıdır. Malazgirt Ovası’ndaki birlik beraberlik görüntümüzden rahatsız olanlar var biliyorum. Onlara da çağrım şudur; hiç rahatsız olmasınlar. Huzur içindeki Türkiye, istikrar içindeki Türkiye onların da mutlu yaşayabilecekleri yegane ülkedir. Türkiye’nin huzuruna, istikrarına, mutluluğuna sahip çıkmak herkesin boynunun borcudur. Bu bilinçle hareket etsinler. Yoksa kaç Diyojen türünde esprili yaklaşımlar bizim de hoşumuza gidebilir, biz de bunları günün gündemin gereği olan şakalaşmalar olarak görebiliriz ama Diyojen’in ordusuna karşı yeni bir ordu düşüncemiz yok. Günümüzün orduları fikir düzeyinde mücadeleye devam ediyor, bilgi düzeyinde mücadeleye devam ediyor. Biz de bu coğrafyanın gençlerinin bilgi, fikir, kültür, inanç, iman, dil ve medeniyet değerleriyle gelecek yüzyılı inşa etmeleri için canla başla çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. (İHA)
|
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, bir dizi açılışta bulunmak üzere Gaziantep’e geldi. İlk olarak Arena Stadyumu açılışına katılan Bakan Kıl...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: TEKİNSİZ SÖZLÜK POLTERGEIST: Almanca poltern (vurmak) ve geist (ruh) olan iki kelimenin birleşiminden geliyor. Bazı poltergeist vakaları açıklanamazken, bazı vakalarda bu fenomenin, bir kişi tarafından bilinçsiz psikokinezi üretilmesi sonucunda oluştuğu sonucuna varılmış. 70’li yılların sonlarında parapsikolojist Alan Gauld ve A.D. Cornell’in araştırmasına göre bu olaylarda küçük objeler ve daha az olmakla birlikte büyük objeler hareket ediyor. Geceleri aktivite fazla, belirgin, hafif vuruşlar var oluyor. Bir yıldan uzun sürenleri mevcut. Poltergeist ile aracı arasında iletişim kurulabiliyor ve pencereler açılıp-kapanıyor. PARANORMAL: “Normal dışı” anlamına gelir ve telepati, psikokinezi gibi psişik fenomenleri, bilinen fizikokimyasal yasalarla açıklanamayan olayları ve bu olaylarda söz konusu olan psişik yetenekleri belirtmek üzere parapsikolojide kullanılan bir terimdir. İngiliz psişik araştırmacı Walter Whately Carington (1884-1947) tarafından ortaya atılmıştır. TEKİNSİZ YER: Hakkında söylentiler olan, genellikle ıssız ve kimselerin yaşamadığı, yaşıyorsa da pek fazla hakkında konuşmadığı; içinde tanımlanamayan olayların olduğuna, insanlara zarar geleceğine inanılan, uğursuz olarak tanımlanan yer.
|
Çıktığı gün tükenen dergi aktüel'in başarısının sırrı işte böyle ilginç haberlerde...istanbul eski ve gizemli bir şehir, her semtinin hikâyesi farklı. rivayetlere göre bazı mekânlarda “paranormal aktiviteler” almış başını gitmiş.aktüel; tekinsiz, “perili” olduğu söylenen, hayaletlerle dolu...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Türkiye- İran karayolu üzerindeki Yeni Mahalledeki 3 mahalleye enerji veren elektrik trafosu bir anda patladı. Patlama sonucu adeta alev topu oluşurken, mahalleli sağa sola kaçışmaya başladı. AŞIRI GÜÇ YÜKLENMESİNDEN KAYNAKLANDI: Mahalle sakinleri panik yaşarken, itfaiye ve Aras- Edaş ekiplerine bilgi verildi. Ekipler olay yerine gelerek yangına müdahale ederken, soğutma çalışmalarının ardından trafonun aşırı güç yüklenmesinden dolayı patladığı belirtildi. CEP TELEFONUYLA KAYDEDİLDİ: Kaçak elektrik kullanımının fazla olduğu ilçede patlama anı mahalle sakini tarafından cep telefonu ile saniye saniye kaydedildi. Patlama ve yangın sırasında yaralanan kimsenin olmadığı belirtildi.
|
AĞRI'nın Doğubayazıt ilçesinde 3 mahalleye enerji veren trafo aşırı güç yüklenmesinden bomba gibi patladı. Alevlerin yükseldiği o anlar kameraya yansıdı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Özel sektörün eski hükümlülere iş konusunda sıcak bakmaması, kamu kurumlarının da KPSS puanı istemesi nedeniyle eski hükümlülerin iş bulmakta zorlandığını söyleyen S.Ö., yetkililerden bu duruma çözüm bulmasını istiyor. Eski hükümlü, “Biz yeterince cezamızı çektik. Bu saatten sonra devlet organlarının bize öğrettikleri mesleklerle devlete olan borcumuzu ödemek istiyoruz. Benim gibi birçok eski mahkûm arkadaşım da mağdur durumda.” dedi. Türkiye’nin birçok cezaevinde açılan meslek edindirme kursları hem hükümlülerin vakitlerini geçirmesine hem de meslek sahibi olmasına katkı sağlıyor. Hükümlülerin aldıkları eğitimler, dışarı çıktıklarında iş bulmaları için birer umut haline geliyor. Ancak bir dönem zorunlu olan eski hükümlü çalıştırma şartının yeni düzenlemeyle ortadan kaldırılması nedeniyle özel sektör bu duruma sıcak bakmıyor. Kamu kurumlarında da söz konusu işin olduğu ilde ikamet istemesi ve KPSS puanı şart koşması birçok hükümlünün umutlarını söndürüyor. Eskişehir’de yaşayan S.Ö. de cezaevinde aldığı sertifikalarla iş bulurum umudu taşıyanlardan. 2005 yılında işlediği cinayet nedeniyle cezaevine giren S.Ö. (34), farklı ceza infaz kurumlarında kaldıktan sonra Eskişehir Açık Cezaevi’ne getirildi. Burada yönetimin mahkumlara yönelik meslek edindirme kurslarına katıldı. 4 yıl mobilya atölyesinde çalışarak ustalık derecesinde başarı elde eden S.Ö., ayrıca bilgisayar işletmeciliği, el sanatları, elektrikli alet bakım ve onarımı gibi 10 faklı branşta eğitim aldı. Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklı ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’nün vermiş olduğu sertifikaları almaya hak kazandı. BİZ YETERİNCE CEZAMIZI ÇEKTİK Cezaevi arkadaşlarının cezaevinde öğrendikleri mesleklerini dışarı yaptığını öğrenen S.Ö. kendisinin de çıktıktan sonra öğrendiği mesleklerini yerine getirme umuduyla 7 yıllık ceza süresini doldurdu. 2012 yılında cezaevinden çıkan S.Ö. elindeki belgeler ile İŞKUR’a başvurdu. Diğer yandan özel sektörde iş aramaya başlayan S.Ö., çaldığı bütün kapılardan eski mahkum olduğu için olumsuz cevap aldı. Son olarak kamu kurumlarına başvurarak iş aradığını yetkililere bildirdi. İŞKUR’un elektronik ortamda iş başvurularını değerlendiren S.Ö., burada da ikamet ve eski mahkumlardan istenen KPSS puanı engeline takıldı. Cezaevine girdiğinde iki yaşında olan kızının bugün 11 yaşında bir çocuk haline geldiğini söyleyen S.Ö., eski hükümlülerin ailelerine bakması ve yaşamına devam edebilmesi için iş imkanı sağlanması gerektiğini ifade etti. S.Ö., “Şu anda Türkiye’de birçok kamu kurum ve kuruluşlarında eski hükümlü kontenjanlarının olduğu biliniyor. Ancak bu yerlere alım yapılmayarak benim gibi mahkumlar mağdur durumda kalıyor. Biz yeterince cezamızı çektik. Bu saatten sonra devlet organlarının bize öğrettikleri mesleklerle devlete olan borcumuzu ödemek istiyoruz. Benim gibi birçok eski mahkum arkadaşım da mağdur durumda. Yetkililerden bu konuda yardım bekliyoruz.” diye konuştu.
|
7 yıl cezaevinde kaldığı süre boyunca 10 farklı branşta sertifika alan eski hükümlü S.Ö., dışarı çıktıktan sonra her çaldığı kapı yüzüne kapandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Akın İpek’in annesi Melek İpek’in, Bugün’den ayrılma kararı aldıktan sonra kendisini aradığını söyleyen Star yazarı Ahmet Taşgetiren, İpek'in “Ben de nefret ediyorum Bugün’ün yayınından!” dediğini yazdı. Paralel yapılanmaya yönelik soruşturma çerçevesinde Akın İpek'in sahibi olduğu Koza İpek Holding'e yönelik operasyonlar yankı uyandırdı. 17 Aralık sürecinde çalıştığı Bugün gazetesinden ayrılarak Star'a geçen Taşgetiren, İpek ailesiyle ilgili ilginç bir ayrıntıyı bugünkü köşesinde anlattı. "Burada bir özel bilgiyi paylaşmak istiyorum" diyen yazar, şaşırtıcı detayı paylaştıktan sonra İpek ailesine sorular sorarak yazısını tamamladı: İPEK AİLESİ YAYINLARDAN RANATSIZDI "Ben gazeteden ayrılacağımı bildirince hem Akın Bey aradı, hem Melek Hanım. Gazetenin yayınları üzerinde de konuştuk Melek Hanım ile, o da çok rahatsızdı Bugün’ün o günlerdeki yayınından. Şu söz ona aittir: -Ben de nefret ediyorum Bugün’ün yayınından. Evet, bu söz ona aittir. Bilmiyorum şu anda Melek Hanım ve Akın bey gazetenin, tv’lerin, daha ötede Samanyolu grubunun, Zaman’ın, yılların İslam karşıtı gazete ve televizyonlarıyla aynı paralelde yayın yapmaları karşısında ne düşünüyorlardır? Gazeteye, tv’lere taşınan simalarla kendi yürekleri arasında bir paralellik görüyorlar mıdır? Şu terörle mücadeleyi, şehitleri bile “Erdoğan’ı vurabilmek” için kullanma tavrı içlerini yakıyor mudur? Gülen Camiasının seyir defteri hakkında en küçük bir tereddütleri yok mudur? Böyle durumlarda en azından uyarmak da bir sorumluluk değil midir? Son söz: Dilerim yazımı kalben okurlar."
|
Bugün Gazetesi’nin eski yazarı Ahmet Taşgetiren, Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Bugün gazetesi ve televizyonu hakkında ilginç bir ayrıntıyı kaleme aldı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İngiltere Başbakanı David Cameron, ülkesinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) Suriye'deki kimyasal silah saldırısını kınayan ve sivilleri korumak için gerekli önlemlerin alınmasına yetki veren bir tasarı hazırladığını açıkladı. Cameron resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK), Suriye ile ilgili üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini istediğimizi her zaman söyledik. Bugün bunu yapma fırsatları var. İngiltere, Esed tarafından yapılan kimyasal silah saldırısını kınayan ve sivilleri korumak için gerekli önlemlerin alınmasına yetki veren bir tasarı hazırladı. Bu tasarı bugün New York'ta yapılacak ve BMGK'nin beş daimi üyesinin katılacağı toplantıda sunulacak." İngiltere Başbakanı Cameron bugün ayrıca, ülkesinde, bakanlar, üst düzey askeri yetkililer ile istihbarat yetkililerinin katılacağı ve Suriye konusunun ele alınacağı Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık edecek.
|
İngiltere Başbakanı David Cameron, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne Suriye için hazırladıkları tasarıyı sundu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kız arkadaşlarının çantasından çaldıkları anahtarı kullanarak girdikleri evden, içinde 10 bin Euro bulunan kasayı çalan hırsızlar, bindikleri taksinin izini süren polis tarafından kısa sürede yakalandı. Taksicinin, zanlılardan şüphelenerek battaniyeye sarılı kasayı bagajdan çıkartırken fark ettirmeden fotoğraf çektiği belirlendi. Zanlıların ifadelerinden çaldıkları kasayı açamayınca yardım istedikleri hırsız tarafından soyulduğu anlaşıldı. Polis, hırsızları soyan hırsızı yakalamak için operasyonları sürdürüyor. Sarıyer’de 11 Haziran’da İSKİ’de memur olan Kenan O.’nun evinde gerçekleşen hırsızlık olayında sabah saatlerinde eve giren hırsızlar, kasayı alarak kayıplara karıştı. Mağdur Kenan O.’nun ihbarıyla konuyu araştıran Asayiş Şube Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri eve kapıda ya da pencerelerde zorlama olmadan girildiğini tespit etti. Polis güvenlik kamera görüntülerinden önce zanlıların bindiği taksiyi belirledi. Taksiciye ulaşan polis, şoförün de zanlılardan şüphelendiğini ve battaniyeye sarılı yüklerini indirirken fark ettirmeden cep telefonuyla fotoğraf çektiğini belirlendi. Taksicinin zanlıları bıraktığını söylediği Fatih’te bir eve yapılan baskında Recep K. (24), Lokman D(20), Burak E.(26) ve daha sonra da Oğuz K. (22) gözaltına alındı. KIZ ARKADAŞININ EVİNİ SOYDU Polis soruşturması sonucu hırsızlığın perde arkasından film gibi bir hikaye çıktı. Hırsızlık Büro Amirliği’nde yapılan sorgusunda suçlamayı kabul eden Recep K., gerçekleştirmiş oldukları hırsızlık olayının detayları polise anlattı. Recep K.’nın, "Hırsızlık yaptığımız evde oturan bir kız arkadaşımız vardı. Kafe ortamında sohbet ederken tanışmıştık. Hırsızlığı birlikte yaptığımız Oğuz K., aynı zamanda bu kızın erkek arkadaşıydı. Sohbet esnasında babalarımızdan mal varlığından bahsederken kız, babasının çelik kasasının olduğunu söyledi. Bir müddet sonra Oğuz K., ve Burak E., kızın çantasından evin anahtarını alarak kopya çıkardılar. İş çıkışı kızı takip edip evini öğrendiler. 11 Haziran günü Oğuz K., kız arkadaşını kahvaltı yapmak üzere Beşiktaş’a çağırdı. Bu esnada evde kimse olmadığını öğrendik. Onlar kahvaltı ederken biz eve girerek kasayı çaldık" dedi. PARAYI USTA HIRSIZA KAPTIRDILAR Kasayı ilk olarak Fatih’te ikamet ettiği adrese götürdüklerini söyleyen Recep K., kasayı açmaya çalıştıklarını, açamayınca da Okmeydanı’na götürdüklerini söyledi. Okmeydanı’nda hırsızlıktan sabıkası olan bir şahıstan yardım istediklerini ifade eden Recep K., şahsın kasayı açtığını ve içinden 10 bin Euro, bir adet ruhsatlı tabanca ve pasaportların çıktığını söyledi. Kendilerine yardım eden hırsızın, kasadan çıkan paradan 8 bin Euro ile ruhsatlı silah ve pasaportları aldığını geri kalan 2 bin Euro’yu kendilerine verdiğini söyleyen Recep K., daha sonra bu kişinin ortadan kaybolduğunu söyledi. Emniyetteki işlemlerin ardından Recep K.(24) , Lokman D.(20) , Burak E.(26) ve Oğuz K.(22) adliyeye sevk edildi. Kasayı açan sabıkalı kişinin ise arama çalışmalarının devam ettiği öğrenildi
|
İstanbul’da içinde 10 bin Euro bulunan kasayı çalan hırsızlar, bindikleri taksinin izini süren polis tarafından kısa sürede yakalandı
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Pentagon bölgedeki mayın arama botları ve helikopter sayısını artırdı. İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vuracağını her fırsatta dile getirmesi Hürmüz Boğazı'nda tansiyonu yükseltmeye devam ediyor. İran ise, böyle bir saldırı durumunda Hürmüz Körfezi'ni kapatacağını ve petrol tankerlerine izin vermeyeceğini söylüyor. Dünya petrolünün beşte birinin geçiş yaptığı Hürmüz Boğazı'nın kapanmaması için ABD bölgede büyük bir hazırlık başlattı. ABD'nin Basra Körfezi'ndeki askeri varlığını arttırdığını Amerikan Donanma Komutanı Oramiral Jonathan Greenert, Senato'da yaptığı bir konuşmada bizzat kendisi açıkladı. Oramiral Greenert'ın açıklamasına göre ABD, Basra Körfezi'ndeki donanmasını şu askeri araç ve gereçlerle takviye etti: Hürmüz Boğazı'ndaki mayın arama botu 4'ten 8'e yükseltildi. Hürmüz'ün olası blokajında mayın arama botları kritik bir görev üstleniyor. Aynı zamanda mayın aramada kullanılabilen 4 adet MH-53 helikopteri Bahreyn'deki ABD askeri üssünden 5. Filo'nun merkezine sevk edildi. Çok sayıda insansız denizaltı botu da Hürmüz Körfezi'nde aktif görev yapacak. Hürmüz Körfezi'nde devriye gezen ABD denizaltıları da yeni nesil torpedolarla silahlandırıldı. Ayrıca bölgede bulunan savaş gemileri ve uçak gemisi daha hassas sensörler ve füzelerle takviye edildi. Yine Hürmüz Körfezi'nde görev yapan hızlı botların sayısı da 5'ten 10'a çıkarıldı. ABD'nin başkenti Washington'da aynı zamanda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Amerikan Donanma Komutanı Oramiral Jonathan Greenert, İran'ın donanma gücünün asla küçümsenmemesi gerektiğini söyledi. İRAN DONANMASI ABD'NİN GÖZÜNÜ KORKUTTU İran'ın Hürmüz Körfezi'nde güçlü bir donanması olduğu biliniyor. Hürmüz'de anti-gemi füzeleriyle silahlandırılmış çok sayıda İran hızlı botu bulunuyor. Ayrıca İran'ait Rus yapımı üç denizaltı da bölgede sürekli devriye geziyor. Bunun dışında karada konuşlandırılmış birçok anti-gemi füzesi de Hürmüz Körfezi'ne yönlendirilmiş durumda.
|
Barack Obama İsrail'i iknaya çalışırken, diğer taraftan Hürmüz Boğazı'ndaki askeri varlığını iki katına çıkardı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze’de sağlanan ateşkes ile ilgili olarak, "Öncelikle hedef ateşkesin uzatılması, sonraki hedef insanı durumun iyileştirilmesi için insanı yardımların Gazze’ye ulaştırılması, daha sonra sürdürülebilir ateşkesin sağlanması, nihai kertede de hepimizin hedefi Gazze ve Filistin halkının onurunu koruyacak bir barışın tesis edilmesidir" dedi. Bakan Davutoğlu, dün gece geldiği Konya’da bugün Taşkent ilçesine ziyaret için konutundan çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bakan Davutoğlu, Paris’teki ve Katar’daki toplantılardan sonra Konya’ya döndüğünü ifade ederek, "Dün Paris’te yaptığımız görüşmeler neticesinde daha önce Katar’da ilan etmiş olduğumuz 12 saatlik ateşkesin uzatılması kararına varmıştık. Sayın Kerry, sayın Halid Atiye ile birlikte ve her iki tarafla da görüşerek bu 12 saatlik ateşkesin 24 saate uzatılması yönünde bir prensip kararı oluşmuştu. Ancak İsrail tarafında Şabat ve kabine toplantısının uzaması dolayısıyla bu uzatma mümkün olamadığı için gece boyu da ateşkes ihlalleri söz konusu oldu. Gece boyu ve bugün öğleden önce yoğun bir telefon diplomasisi daha yaptık. Ben bir taraftan sayın Kerry ile görüştüm, sayın Ban Ki-mun ile görüştüm. Tabi bunların öncesinde Halid Meşal ile Halid Atiye ile bir telefon görüşmesi yaptım. Bu görüşmelerin sonucu olarak da saat 2’de Hamas tekrar ateşkes ilan etti. Daha doğrusu Birleşmiş Milletler’in ateşkes çağrısına uyacağını ifade etti, herhangi bir ateşkesi bozmaya dönük bir adım atılmadıkça... Daha sonra biz tekrar sayın Kerry ile görüştük. O da İsrail tarafıyla temas etti. İsrail tarafı da ateşkese uyacaklarını ifade ettiler. Ben sayın Ban Ki-mun’la da bir kez daha görüştüm. Sayın Ban Ki-mun da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olarak bugün Filistin saatiyle 2’de başlayan ateşkesin 24 saat süreceği konusunu teyit ettiler ve destek vereceklerini ifade ettiler. Bu tabi bizim için önemli bir gelişme. Çünkü yarın Filistin’li kardeşlerimiz bayramı kutlayacaklar. Bugün arefe günü Gazze’de herkes kendi ailesiyle birlikte Ramazan’ın son gününü idrak edecek. Yarın bayramı idrak edecekler. Yoğun bir çabayla bir kere bu 24 saatlik ateşkesle hem arefe gününü, hem bayramın birinci gününü büyük bir ölçüde bir barış ortamında kutlanması için sağlanmış olan bu ateşkes için bir kere daha mutluluğumu ifade ediyorum. Ayrıca yarın için ateşkesin tekrar uzatılması için ilgili taraflarla sürekli temas halinde olma kararı verdik. Biraz önce tekrar gerek BM Genel Sekreteri, gerek sayın Kerry ile görüşmemizde bu hususları teyit ettik karşılıklı olarak. Ümit ederiz ki yarın saat 2’ye kadar ateşkesi bozucu herhangi bir eylem olmaz. Ve bu arada sayın Abbas ile temas kurduk. Uçakta olduğu için kısa görüştük tekrar görüşeceğiz. İnince tekrar Filistin Devlet Başkanı Sayın Abbas ile tekrar bu konuları ele alacağız. Şu anda önemli olan kardeşlerimizin arefe gününü ve bayramı bir çatışma olmadan, hava bombardımanı olmadan, herhangi bir çocuk sivil Gazzeli kardeşlerimizin kaybı olmadan geçirmelerini sağlamak. Bu arada tabi daha sonrası için neler yapılabileceği konusunda istişareler sürecek. Bu 24 saatlik ateşkes önümüzdeki dönem için bir umut ışığıdır. Bu hedefi gerçekleştirdikten sonra amacımız Gazze’deki insanı durumu düzeltmek. Bu çerçevede 24 saatlik ateşkesten de istifade 17 ton civarında bir ilaç yardımını hazır hale getirdik. Gazze’ye iletişimi konusunda müzakereler yapıyoruz. Kızılay Genel Müdürümüz de Kudüs’e intikal etti. Kudüs Başkonsolosumuzla birlikte Gazze’ye dönük insanı yardımları süratle yerine getirmek üzere yoğun bir çaba içerisindeler. İlaç yardımı, gıda yardımı Gazze’ye aralıksız olarak iletilecek. Biraz önce sayın Başbakanımızla da istişare ettik. Gerekirse İstanbul’dan Gazze’ye bir hava köprüsü kurarak dahi elimizdeki bütün imkanlarla bu acının dindirilmesine çalışacağız. Öncelikle hedef ateşkesin uzatılması, sonraki hedef insanı durumun iyileştirilmesi için insanı yardımların Gazze’ye ulaştırılması, daha sonra sürdürülebilir ateşkesin sağlanması, nihai kertede de hepimizin hedefi Gazze ve Filistin halkının onurunu koruyacak bir barışın tesis edilmesidir" dedi. "SAAT BAŞI NEREDEYSE BÜTÜN AKTÖRLERLE TEMAS HALİNDEYİZ Kİ İNŞALLAH BU BAYRAMDA KARDEŞLERİMİZ BİR NEFES ALSINLAR" ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile görüşmesi ve ABD’nin sürece katkısının sorulması üzerine Bakan Davutoğlu, “Son üç günlük bu ateşkese giden bu süreçte sayın Kerry, sayın Halid Atiye ile üçlü olarak kurduğumuz istişare mekanizmasının olağanüstü bir etkisi oldu. Sayın Kerry’nin İsrail’le doğrudan bir teması var. Bizlerin de, benim özellikle Katar’da olduğum 24 saati aşkın sürenin büyük çoğunluğunu Hamas liderliği ile birlikte geçirdik. Sayın Halid Atiye ile birlikte tabi iki tarafın da doğrudan temasın olması, sayın Kerry ile aramızda bir güven ilişkisi ile açık ve net bir iletişim kanalının kurulmuş olması bu ateşkesi sağlayan temel unsurdur. Sayın Kerry de çok yoğun bir çaba sarfetti. Karşılıklı olarak en az 4-5 kez bir ateşkes çerçevesi üzerinde müzakere kağıtları değiş tokuş edildi. Ve son nihai metin sayın Kerry’inin teklifi olarak da İsrail tarafına iletildi. Ancak İsrail maalesef bunu kabul etmedi. Etmemesi üzerine bu geçici ateşkesler formülü üzerinde durduk. Burada sayın Kerry’inin çok büyük katkısı oldu. Katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Çünkü bir ateşkes sağlanması için herkesin elini taşın altına koyması lazım. Ancak sadece Kerry’inin, Türkiye’nin, Katar’ın iyi niyetleri ateşkesi sürdürülebilir kılmıyor. Alandaki aktörlerin de bu çabayı göstermesi lazım. Filistin Devlet Başkanı Sayın Abbas’ın Türkiye ziyareti ile bu mekanizma kuruldu. Türkiye, Katar, Amerika, Filistin yönetimi ve Hamas arasında kurulan mekanizma burada karar altına alınmıştı. Filistin yönetimi ve sayın Abbas bu sürecin içindedir. Aynı şekilde Mısır da bu sürecin içindedir. Önemli olan oradaki kan ve gözyaşının dinmesi için herkesin elinden geleni yapması. Sayın Kerry Kahire’den bizimle konuştu, dolayısıyla herkes, öyle bir süreç işledi ki o 48 saat içinde, biz Katar’dayken ilgili bütün aktörler devredeydi. Ban Ki-mun’la, İsrail tarafıyla, Mısır tarafıyla, Hamas tarafıyla, Filistin yönetimiyle, dolayısıyla bütün bu sürecin sonunda buraya gelindi. Ama Paris’te yaptığımız görüşmeler, sayın Kerry ile önce baş başa görüştük, daha sonra 7’li toplantı yaptık. Orada sayın Kerry ve ben diğer ülkeleri bilgilendirdik. Onların Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında ortak çabaları içinde Gazze’nin yeniden yapılandırılmasında yapacakları somut katkıları ele aldık. Daha sonra sayın Kerry tekrar İsrail Başbakanı Netenyahu ile bizler de sayın Meşal ile temas kurarak bu ateşkes şartlarının oluşmasını sağladık. Daha sonra da sayın Kerry bizim büyükelçiliğimize gelerek birlikte çalışmaya devam ettik. Dolayısıyla son derece verimli bir dönem oldu. Eğer bu çalışmalar olmasaydı şu anda bu ateşkesi sağlamış ve Filistinli kardeşlerimize arefe gününde ve bayramda barış içinde aileleriyle en azından bayramlaşırken, bomba altında bayramlaşmamaları garantisini almamış olurduk. Elimizden geleni yapacağız. Yine de risk var. Her an bir provokasyon olabilir onun için saat başı neredeyse bütün aktörlerle temas halindeyiz ki inşallah bu bayramda kardeşlerimiz bir nefes alsınlar. Daha sonra da tabi Gazze’nin insani ve diğer ekonomik bakımdan yeniden inşası konusunda da bütün çabalar gösterilsin" diye konuştu. (İHA)
|
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze’de sağlanan ateşkes ile ilgili olarak, "Öncelikle hedef ateşkesin uzatılması, sonraki hedef insanı ...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ABD'nin San Francisco kentinde evcil hayvan dükkanlarının kapatılması önerisi görüşülüyor. Şayet öneri yasalaşırsa, süs balığından köpeğe değin her türlü evcil hayvanın satışı San Francisco sınırları içinde yasaklanacak. Öneriyi destekleyen hayvan hakları savunucuları, büyük bir sektör haline gelen evcil hayvan ticaretinin hayvanlara lüzumsuz acı çektirdiğini ve bunun ahlaken kabul edilemez olduğunu söylüyor. Evcil hayvan endüstrisi ise ''aşırı uçta radikal bir yasak önerisinde'' bulunulduğunu ve yasalaşması halinde çok sayıda kişinin işsiz kalacağını vurguluyor. Öneriye karşı çıkanlar, evcil hayvan isteyenlerin internet üzerinden ya da çevre kentlere giderek hayvan ticaretini sürdüreceğini, dolayısıyla bu yasağın sadece yerel ekonomiyi vuracağını belirtiyorlar. Yasak önerisi, evcil hayvan dükkanlarında satılan her türlü hayvanın satışını -kuşları, kedileri, köpekleri, tavşanları, balıkları, sürüngenleri ve hatta ev yılanlarının beslenmesi için yetiştirilen fareleri- kapsıyor. San Francisco'nun Hayvan Refahı ve Kontrolü Komisyonu, kar amaçlı evcil hayvan çiftliklerinde hayvanların aşırı kalabalık ve stresli ortamlarda tutulduğunu ve yeni yasanın bu tip çiftliklere son vermesini umduğunu açıkladı. Fakat hayvan satış yasağı dışında tutulan canlılar da var. Yasak önerisi, insan tüketimi için yetiştirilen hayvanları kapsamıyor. Dolayısıyla, sofrada son bulmaları kaydıyla tavuk ve balık gibi hayvanların satışına izin verilecek. San Francisco yönetimi geçtiğimiz yıllarda naylon torba ve plastik şişede su satışını da yasaklamıştı.
|
ABD'nin San Francisco kentinde yetkililer, her türlü evcil hayvanın ticaretini yasaklama önerisini görüşüyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Osmanlı Milletler Topluluğu” nu kabul etmedi: Ben hiçbir zaman bu yönde bir ifade kullanmadım. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bir ABD gazetesine söylediği iddia edilen “Osmanlı Milletler Topluluğu” yönündeki sözleriyle ilgili, “Ben hiçbir zaman bu yönde bir ifade kullanmadım” dedi. Suriye Lideri Esad’ın Hürriyet’teki röportajında bu sözlere atıfta bulunduğunu anımsatan Davutoğlu, mağdur duruma düştüğünü belirterek şunları söyledi: “Hiçbir toplantıda, resmi görüşmede veya basınla temasımda, açıktan veya dolaylı ‘Osmanlı Milletler Topluluğu’ ve ‘Yeni Osmanlı’ gibi ifadeler kullanmadım. Hükümetimizin dış politika anlayışı, komşularla mutlak eşitlik, egemenlik ve ulus devletler temeline dayalı uluslararası hukuk esasında gerçekleşmektedir. Washington Post’ta çıkan yazıya gelince, orada belirtildiğinin aksine, ağzımdan milletler topluluğu, ‘commonwealth’ veya ‘Osmanlı Milletler Topluluğu’ tanımlaması çıkmadı. Orada şöyle bir soru soruldu; ‘Sizin komşu ülkelerle ve bölgelerle yoğun ilişkide bulunmanız Osmanlı’yı yeniden gündeme getirmek ve gizli bir gündeme sahip olmak gibi değerlendiriliyor. Buna ne diyorsunuz?’ Ben de şunları söyledim: ‘Osmanlı tarihte kalmıştır, tarihi bir öğedir. Ama bu ülkelerin bölgelerin ortak geçmişlerinden hareketle eşit egemen ve uluslararası hukuk çerçevesinde ilişkilerini yürütmesine engel değildir. Başka gündemimiz yoktur. Bu tür iddiaları kabul etmeyiz. Osmanlı Devleti’nde doğmuş ülkelerin her biri bugün bağımsız ve birbiriyle eşitlik temeline dayalı ilişkileri olan ülkelerdir. Geçmişte de sömürge bağlantısı yaşamamışlardır.’ ONLAR SORGULANMIYOR Buna rağmen geçmişte ve bugün hâlâ sömürge geçmişi olan hatta coğrafi bağlantısı da bulunmayan İngilizler’in Commonwealth veya Fransızlar’ın Frankofon ülkeler yapısı sorgulanmazken, bizim yaptığımızı komşularla bu tür eşit egemenlik ilişkilerine dayalı ilişkilerimizi sorgulamak haksızlıktır. Gizli gündem konusunu ortaya atmak yanlıştır.”
|
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Osmanlı Milletler Topluluğu” nu kabul etmedi: Ben hiçbir zaman bu yönde bir ifade kullanmadım.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: MERHUM Başbakan Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan'ın yeni bir parti kurmak için harekete geçtiği ve tüm Türkiye'de Saadet Partisi'nde aradığını bulamayan Milli Görüşçülerle toplantılar yaptığı biliniyordu. Erbakan'ın yeni kuracağı partinin ismi de belli oldu. 'Yeni Refah' ya da 'Yeniden Refah' isimlerinin konuşulduğu yeni parti çalışmalarında Fatih Erbakan’ın, kuruluş dilekçesini yakında İçişleri Bakanlığı’na vereceği bildirildi. Fatih Erbakan'ın yeni partinin kuruluşunu hızlandırmasında Saadet Partisi’nin son seçimlerde aldığı başarısız sonucun da süreçte etkili olduğu öne sürüldü. Erbakan Vakfı Genel Sekreteri Doğan Bekir, “Amacımız partimizi kurarak genel seçimlere girmekti, çalışmalarımızı da buna göre yoğunlaştırmıştık ama erken seçim kararı üzerine bekleme tercih edildi. Kendi partimizi kurup Erbakan hocamızın kaldığı yerden ikinci 40 yılı başlatma arzusundayız. Dışlayıcı, ötekileştirici değil birleştirici, kucaklayıcı olacağız. Gerilim politikasının kimseye faydası yok, ülkeye de kaybettiriyor, yeni bir dille, söylemle kucaklayıcı olmak gerekiyor.” Fatih Erbakan parti kuruyor! 'Erdoğan sonra ben yöneteceğim'... Fatih Erbakan yeni parti kuruyor! İşte partinin kurulacağı tarih
|
Merhum Başbakan Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, yeni parti için son aşamaya geldi. Yakında İçişleri Bakanlığı'na kuruluş dilekçesi verilecek partinin adı Refah Partisi'nin devamı olacak.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: OSMANİYE'nin Kadirli ilçesinde yaşayan 27 yaşındaki Burak Soğancı, yakalandığı zatürreye bir ay dayanabildi. Hasta genç, sosyal medya hesabından "Bu hastalık bizi öldürecek" yazdıktan bir gün sonra hayatını kaybetti. "ALLAH'IM SABIR VER BANA" Rahatsızlanıp hastaneye başvuran Burak Soğancı’ya doktorlar bronşit teşhisi koydu. Kadirli’den İstanbul’a oksijen tedavisi almaya giden Soğancı’nın hastalığı zatürreye çevirdi. Burak Soğancı, 18 Aralık’ta sosyal medya hesabından "Allah’ım sabır ver bana, bu bronşit öldürecek bizi az kaldı" yazdıktan bir gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Kadirli Belediyesi’nde işçi olarak çalışan Burak Soğancı’nın cenazesi Kadirli’ye bağlı Soğancılar köyünde toprağa verilecek.
|
Zatürreye yakalanan genç sosyal medya hesabına yazdığı nottan bir gün sonra hayatını kaybetti.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Eski milli futbolcu Oktay ve karısı Buket Derelioğlu hakkında kendilerine ait olmayan üç daireyi satmaya çalıştıkları iddiasıyla soruşturma açıldı. İstanbul'da faaliyet gösteren Globerfi Yatırım İnş. ve Dış Tic. Şirketi yetkilileri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na eski milli futbolcu Oktay Derelioğlu ve eşi Buket Derelioğlu hakkında suç duyurusu yaptı. Başvuruda şu iddialara yer verildi: "Oktay Derelioğlu, Üsküdar Vaniköy'deki bir binada bulunan 3 dairenin 3 milyon dolara satışı için 3 Aralık 2010'da Globerfi Şirketi ile satış protokolü imzaladı. Derelioğlu, başka bir kişi üzerinde görünen dairelerin kendisine ait olduğunu söyledi. Daireleri satmaya karar verdiğini, masraf yapmamak için tapu kaydını üzerine almadığını ileri sürdü. Derelioğlu'nun bu beyanı aynen protokole geçirildi. Globerfi Şirketi, sözleşme gereğince, 4 gün sonra Derelioğlu ve eşi Buket Derelioğlu'nun banka hesabına 20 bin dolar yatırdı. Para yatırıldıktan sonra şirket, Oktay Derelioğlu'nu satış işlemleri için birçok kez aradı. Ancak Derelioğlu her seferinde bir mazeret uydurdu ve satış işlemi gerçekleşmedi. Bu süre zarfında araştırma yapan şirket, sözkonusu dairelerin gerçek sahibinin satıştan haberdar olmadığını, Oktay Derelioğlu ile de aralarında herhangi bir bağ bulunmadığını öğrendi. Bunun üzerine şirket 20 Aralık 2010'da Derelioğlu'na ihtarname çekti. Ertesi gün Oktay Derelioğlu, yanında getirdiği kişilerle Globerfi Şirketi'ne geldi. Derelioğlu, şirket yetkilisi Lütfi Erkişi'yi tehdit ederek kamera kayıtlarını sildirdi. Çekilen ihtarname gereğince 100 bin dolarlık cezai şarttan ve 20 bin dolardan vazgeçilmesini ayrıca kendilerine 125 bin dolar ödenmesini istedi." 'KAPAROYU ALDILAR' Şirket yetkilileri, Oktay Derelioğlu ve eşinin 20 bin dolar kaparo alarak kendilerini zarara uğrattığını belirtti. Çifte; dolandırıcılık, tehdit ve haraç isteme suçlarından dava açılması talep edildi. İddia üzerine savcılık soruşturma başlattı. Derelioğlu çiftinin önümüzdeki günlerde savcılığa çağrılması bekleniyor.
|
Globerfi Yatırım İnş. ve Dış Tic. Şirketi yetkilileri eski milli futbolcu ve eşi hakkında suç duyurusnda bulundu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: "ALKOLLÜ OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM": ''Bu kişinin alkollü olabileceğini veya kaza olabileceğini düşündüm.'' diyen Yılmaz, ''Tekrar önüme döndüm. Bu kişi tekrar yanıma gelerek 'Beni tanıdın mı?' diye sordu. Bende tanımadığımı söyledim. 'Sen beni nasıl tanımazsın' tarzında ısrarlı konuşmaya başladı. Ben tanımadığımı, işlemleri yapmak için müsaade etmesini istedim. İki kişi daha geldi. Denizhan isimli kişi 'gel dışarıda ben sana kendimi tanıtacağım' tarzında beni çekiştirdi. Erdal isimli kişiyle birlikte bana saldırdı. Elleri ve tekme ile vurdu. Deniz Vural bana 'Seni de karını da harcarım' şeklinde tehdit içeren sözler söyleyip küfür etti. Erdal da sizi harcarız şeklinde sözler söyleyip küfür etti. Erdal isimli şahıs Deniz'e reis diye hitap ediyordu. Ben sanıklarla başlangıçta herhangi bir polemiğe girmedim. Eşim ile konuşurken ülke değerleri ve siyasi bir parti ile ilgili aşağılayıcı konuşmam veya değerlendirmem olmadı.Sanıklara yönelik de bir siyasi partiyi kastederek herhangi bir konuşmam olmamıştır" dedi.
|
OYUNCU Hakan Yılmaz dayak yediği olaylı geceyi anlatırken mahkemede, “Resepsiyonda birisi “beni tanıdın mı?” diye sordu. Tanımadığımı söyledim. ‘Gel dışarıda ben sana kendimi tanıtacağım. Seni de karını da harcarım’ diyerek yanındaki iki kişiyle tekmelerle bana saldırdı” dedi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün İngiltere ziyareti kapsamında dün Buckingham Sarayı'nda onuruna verilen yemeğe katılması, İngiltere gazetelerinde yer bulan gelişmelerden. Daily Telegraph gazetesi haberi ilk sayfadan "Sarayda bir Doğu tadı" başlığı altında duyururken, Cumhurbaşkanının eşi Hayrünnisa Gül'ü öne çıkaran bir fotoğrafa yer veriyor. Gazete, iç sayfalarında da Kraliyet karşılamasını "ihtişam, resmigeçit ve çarpıcı ökçeler" başlığı ve çeşitli fotoğraflarla aktarıyor. Hayrünnisa Gül'ün 15 santimetrelik gri topuklu ayakkabılarıyla evsahibi Kraliçe 2. Elizabeth ve Edinburg dükü Philip'in yanında yükseldiğini yazıyor. Independent gazetesinin iç sayfalarında da yine Hayrünnisa Gül'ü bu kez yanında Edinburg dükü Philip'le atlı arabada saraya ilerlerken gösteren bir fotoğraf göze çarpıyor. Mısır’da generallere çağrı İngiltere basını, Mısır'daki gelişmelere geniş yer ayırıyor, dün askeri konseyin Tahrir Meydanı'ndaki protestolar üzerine, cumhurbaşkanlığı seçim tarihini öne çekmesi, göstericileri tatmin etmemişti. Mısırlı binlerce protestocu, generalleri görevi bırakmaya çağırıyor. Gazeteler, göstericilerin Yüksek Askeri Konsey Başkanı Mareşal Tantavi'ye istifa çağrılarına, Mısır'ın genç nüfusunun yaşlı iktidara direndiğine ilişkin haberlere yer veriyor. Guardian gazetesinin yorumu Tahrir Meydanı'nın 'gün be gün Ocak ayında başladığı işi bitirmeye yanaştığı' yönünde. Gazeteye göre 'devrimi sonuna taşıyacak olan da siyasi liderler değil, Mısır halkının kendisi olacak.' Independent gazetesi de Mısır'da askeri cuntanın, yeni toplu gösteriler karşısında geri adım attığını duyuruyor: "Mısırlı protestocular bu yıl içinde ikinci kez, iktidardaki Askeri Konseye karşı dev gösteriler sonrası hükümeti görevi bırakmaya zorladı." 'Türkiye’den Nazi Almanyası benzetmesi' Times gazetesi "Türkiye Esad'la mücadeleyi Nazi Almanyası'na karşı yürütülene benzetti" diyor. Gazetenin siyasi editörü Roland Watson imzalı haberde, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik bugüne kadarki en güçlü kınamasında bulunduğu belirtilirken "Türkiye Suriye lideri Esad'a istifa etmediği takdirde Muammer Kaddafi'yle aynı kaderi paylaşacağını söyledi" deniyor. Haberde Erdoğan'ın parti toplantısında yaptığı konuşmada, "Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a, 'Kendi halkına karşı ölene kadar savaşan birini görmek istiyorsan, Nazi Almanya'sına, Hitler'e, Romanya'nın Çavuşesku'suna bak. Eğer bunlardan ders almıyorsan, kendi halkına silah doğrultan ve daha 32 gün önce hiçbirimizin arzu etmediği şekilde, aynen senin kullandığın ifadeleri kullanan ve öldürülen Libya'nın liderine bak" diye seslenmesine dikkat çekiliyor. Times muhabiri Erdoğan bu konuşmayı yaparken Türkiye kara kuvvetleri komutanının Suriye sınırı yakınlarındaki birlikleri denetlemekte olduğunu belirtiyor. Watson Londra'da da İngiltere Başbakanı David Cameron'ın Cumhurbaşkanı Gül'le görüştükten sonra Türkiye'yi, Suriye'deki "ahlaken çökmüş rejimin gaddarlıklarına karşı" öncü rol üstlenmesi nedeniyle övdüğünü dile getiriyor. Watson haberinde Türkiye'nin Suriye'nin en büyük ticari ortağı olduğunu, ikili ticaret hacminin 2010 yılında 1,6 milyar sterlini bulduğunu hatırlatıyor. Esad ve Hitler Daily Telegraph gazetesi de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi Suriye'deki insan haklarını kınayan kararı kabul ederken Türkiye'nin de Esad'ı Hitler'le karşılaştırdığını duyuruyor okuyucularına. Gazeteye göre Türkiye Esad'a istifa etmesi yolunda en açık çağrısını yaptı. Daily Telegraph, kara kuvvetleri komutanının Suriye sınırındaki birlikleri incelemesinin, Türkiye'nin komşusu üzerindeki baskıyı artırdığına başka bir işaret olarak yorumluyor. Gazete ayrıca Ankara'nın tampon bölge oluşturma fikrini değerlendirdiği yolunda haberler bulunduğunu hatırlatıyor. Daily Telegraph'a göre Suriye ordusundan kopan kesimler bu bölgede yeniden örgütlenerek eski yoldaşlarına saldırı düzenleyebilir. ‘Ankara’nın hareket tarzı’ Financial Times gazetesi, Başbakan Erdoğan'ın Esad 'a bu kadar açık şekilde daha önce hiç çağrıda bulunmadığını; geçen hafta Ürdün Kralı Abdullah'ın ardından, bölgede istifa çağrısı yapan ikinci lider olduğunu vurguluyor. "Türkiye, Suriye üzerinde en etkili baskı kaynaklarından biri olarak görülüyor" diyen Financial Times aylar süren hüsranın ardından, Ankara'nın Ağustos ayında Esad'ı, halka yönelik baskıyı durdurmaya ikna etme çabalarından fiilen vazgeçtiğini yazıyor. Gazeteye göre "Ankara o zamandan bu yana çelişkili görünen bir hareket tarzı başlattı, ekonomik yaptırım uygulamakta yavaş ama muhalif ve Türkiye'de konuşlanmış olan Suriye Ulusal Konseyi'yle kendisini ilişkilendirmekte tüm ülkelerden daha hızlı davrandı." Suriyeli muhalifler ve Türkiye Financial Times buna hatta "Suriye'de hükümet hedeflerine saldırdığını iddia eden ve Suriye ordusundan ayrıldığını söyleyen Özgür Suriye ordusunun da" dahil olduğunu yazıyor. Financial Times, "Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın Özgür Suriye ordusu lideri, Albay Riad el Asaad'a medya erişimine yardımcı olduğunu" yazıyor. Gazete "Riad el Asaad'ın bir çok meslektaşı gibi Suriye sınırı ötesinde Türk güçlerince korunan bir kampta konuşlandığını" belirtiyor. Financial Times, "Ankara'nın Şam'a karşı tek taraflı adımların ters tepeceğini söylese de, aynı zamanda Türkiye'ye mülteci akını olması halinde, Suriye'yle arasında tampon bölge oluşturma hakkını saklı tuttuğunun sinyalini verdi" diye de ekliyor.
|
İngiltere basınında bu sabah: Cumhurbaşkanı ve eşi Hayrünnisa Gül'ün Buckingham ziyareti, Mısırlı protestocuların çağrıları, Erdoğan'ın Esad'a Hitler benzetmesi, Suriyeli muhalifler ve Türkiye.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kaderimin Yazıldığı Gün 40. yeni bölüm fragmanı yayınlandı; Salı akşamı Star'da... Elif’in Maksut’tan çok korktuğunu anlayan Kahraman yeni bir plan yapar. Ne yapıp edip Elif’le görüşecektir. Elif ise Kahraman’ın hayatı için onu görmemeye razıdır. Evde kumpas peşinde olan Şükran Defne’nin yine bir şeylerin peşinde olduğunun farkındadır. Bunu öğrenmenin bir yolunu arar. Aslında çözüm çok yakınındadır. Kahraman’la Elif’in arasına girmeyi bir türlü beceremeyen Defne artık son kozlarını kullanmaya karar verir. Bu aşkı bitirmek için Maksut’a yine yardım eder; çünkü Elif’ten kurtulmanın başka yolu yoktur. Kahraman tarafından yine onay almayan Yakup ise artık iyice zıvanadan çıkar. Yaşadıklarından ders almamıştır belli ki, kardeşini yok etme uğruna geri dönülmeyecek bir adım atar. Defne Elif’i alt etmekle uğraşırken, kader de ona oyun oynamaya devam eder. Kahraman’ın eline öyle bir şey geçer ki, Defne’nin hesap vermesi hiç de kolay olmayacaktır. Maksut ise artık sona gelmektedir. Gözünü karartmıştır. Ya Elif’le bir hayat kuracaktır ya da hiç. Bu uğurda yaktığı can umurunda bile olmayacaktır.
|
Kaderimin Yazıldığı Gün dizisi 40. yeni bölümüyle Salı akşamı Star'da olacak. Kaderimin Yazıldığı Gün'ün bu hafta yayınlanacak son bölümününde neler olacak?
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Şırnak’ın Cizre ilçesinde oturan ve ünlü İngiliz şarkıcı Anne Marie ‘Rockabye’ şarkısında, Smule adlı program ile yaptığı düet binlerce beğeni alan Mehmet Ali Şulan, yaptığı düetin sosyal medya üzerinden binlerce beğeni almasının çok hoşuna gittiğini belirterek, “Kürtçe okuduğum parça bana ait. Bende öyle değerlendirmek istedim, sadece şakasına öyle yaptım iş ciddiye gitti valla hoşuma gitti. Keşke her şey müzik ile anlatılsaydı” dedi.
|
Cizreli Mehmet Ali Şulan’ın İngilizce bir şarkıya yaptığı düet videsu sosyal medyada büyük ses getirdi. Şulan, düetin hikayesini BBC Türkçe’ye anlattı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Google+, sosyal ağlara her ne kadar yenilikler getirmiş olsa da Google'ın tüm çabalarına rağmen Facebook'a yetişemedi. Bu durumu lehine çevirmenin yollarını düşünen Google'ın icra heyeti başkanı Eric Schmidt ise isim vermeden de olsa rakibine "limonlarla" saldırdı. Schmidt, Google+ hesabında limonlu karikatürü, şu sözlerle birlikte takipçileriyle paylaştı: "Rakiplerinizi yakalamaya çalışarak ancak küçük kazanımlar sağlarsınız. Bu, hiçbir zaman yeni şeyler oluşturmanıza katkıda bulunmayacaktır. Etrafınızda olup bitenleri anlamak önemlidir, ancak önde kalmanın en iyi yolu, insanların ihtiyaç duyduğu ürünler yapmaya lazer keskinliğinde hedef almaktır." Metinle birlikte paylaşılan resimde ise ciddi alkol problemleri olan bir topluluk resmediliyor. Resimdeki insanlar, daha ucuz "taze limonata" yerine "alkollü limonata"ya 5-10 kat fazla para ödemeyi tercih ediyorlar. Facebook'un bu paylaşımı ciddiye alıp cevap verip vermeyeceği ise merak konusu
|
Google'ın önemli ismi, Google+'ın neden ilgi çekmediğini açıklamak için garip bir yol seçti!
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: BDP'li Selahattin Demirtaş'ın bir dönem başkanlığını da yaptığı Diyarbakır İnsan Hakları Derneği ve bazı sivil toplum örgütleri, Silvan'da 13 askerin şehit edildiği bölgeye gitti, hazırlanan raporda askerlerin ölümüyle ilgili TSK suçlandı. Genelkurmay ve yaralı askerlerin ifadelerinin yalandığı raporda, alanın pusu kurmaya müsait olmadığı kaydedilerek, yangının hakim tepelerden helikopterden açılan ateş sonucu çıktığı iddia edildi. BDP'li Selahattin Demirtaş'ın 2002 yılında başkanlığını yaptığı yine onlarca BDP'linin çeşitli kademelerde yöneticiliğini yaptığı İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi'nin öncülüğünde oluşturulan STK grubu, 13 askerin şehit edildiği Diyarbakın'ın Silvan ilçesindeki kırsal alanda incelemelerde bulundu. Çatışma bölgesindeki incelemenin ardından hazırlanan raporda, PKK yerine TSK suçlandı, ölümlerin helikopterden yapılan bombamalama sonrası çıkan yangın sonucunda arttığı iddia edildi. ASKERE YUKARIDAN ATEŞ AÇILDI İDDİASI İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici heyetin köyde yaptığı inceleme ve araştırma ile BDP, NATO ve BM'ye başvurdu Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Dolapdere köyü yakınlarında meydana gelen 13 askerin şehit olduğu, 7 askerin yaralandığı, 7 PKK'lının ölü ele geçirildiği çatışmayı uluslararası platforma taşıdı. Olayın bir bütün olarak araştırılmasını isteyen BDP, Türkiye'nin üyesi olduğu NATO ve Birleşmiş Milletler'e (BM) başvurdu. BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, "Diyarbakır'da PKK'lılar tarafından askerlere pusu kuruldu iddialarının oluş biçimi ve sonrasında yaşanan tüm sürecin ayrıntılı olarak uydu görüntüleri ile dünya kamuoyu ile paylaşılması için hukukçularımız NATO ve Birleşmiş Milletler'e başvurmuştur" dedi. görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda gözlemlerini tamamladıklarını söyledi. Görgü tanığı köylülerin ifadelerine de yer verilen raporu açıklayan Raci Bilici, şöyle konuştu: "Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Dolapdere köyünde meydana gelen çatışmada 13 askerin şehit edilmesi, 7 askerin yaralanması ve 7 PKK'lının öldürülmesi haberleri üzerine basında yer alan çelişkili açıklamalar nedeniyle kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmek için bir heyet oluşturarak köyde inceleme yaptık. Heyet üyeleri köye giderek görgü tanıklarını dinledikten sonra çatışma bölgesine hareket etti. Çatışma bölgesi çevreye göre her yere hakim bir tepeydi. Alanda yaptığımız incelemelerde 44 adet yanmış askeri sırt çantası kalıntıları, yanmış gıda maddeleri, çevreden toplanmış mermi kovanları ve çekirdeklerini gördük. Olay yerinde yaklaşık 20 mevzi heyetimiz tarafından tespit edildi. Tüm mevziler yanmış, mevzilerde askerlere ait mermi, şarjör, kumanya malzemeleri görüldü. Olayın gerçekleştiği alan tamamen yanmış ve bazı alanlarda duman çıkıyordu. Bazı mevzilerin hemen önünde yukarıdan atıldığı tespit edilen silahlardan dolayı oluşan çukur alanlar ve patlayıcı madde kalıntıları görüldü" dedi. "ASKERİ TSK'NIN HELİKOPTERLERİ BOMBALADI" Heyetin inceleme ve gözlemlerinin ardından oluşan kanaate de değinen Raci Bilici, gerek görgü tanıkları ve gerekse heyet incelemeleri sonucunda askerlere havadan helikopterle müdahale edildiğini düşündüklerini söyledi. Bilici, heyet üyelerinin ortak kanaatini şöyle açıkladı: "Olayın meydana geldiği yer göz önüne alındığında askerlere yönelik pusu kurulması açışından uygun olmadığı görüldü. Köylülerin anlatımı ile olay yerinde helikopterden atılan gaz ve diğer bombalar neticesinde çıkan yangın ölümlerin artmasına neden olmuştur. Hakim tepenin tamamı yukarıdan bombalandığı kanaatine varılmıştır. Olay yerinde bulunan silah ve diğer bulgulardan hareket edilerek, olay yerine havadan helikopter ile müdahale edildiği sonucuna varılmıştır. Yangının yayıldığı alana bakıldığında el bombalarıyla meydana gelebilecek bir yangın olmadığı gözlemlenmiştir. Savcılık incelemesine rağmen olay yerinde patlamamış askeri malzemenin bulunması dikkat çekici olduğu ve bu malzemelerin köy halkı için hayati tehlike oluşturabileceği kanaatine varılmıştır." PKK'LILARIN CESETLERİ NEREDE SORUSU Raci Bilici incelemelerini tamamlayan heyet üyelerinin ortak olarak hazırladıkları raporda cevaplanması gereken soruları da kamuoyu ile paylaştı. Bilici, şu ifadeleri kullandı: "Bütün ölümlerin sebeplerinin derhal kamuoyuyla paylaşılması gerekir. Helikopterle atılan ve yangına sebep olan silah veya silahların ne olduğunun açıklanması gerekir. Çatışmada öldüğü iddia edilen 7 PKK'lıdan 2'sinin Malatya Devlet Hastanesi'nde olduğu bilinmesine rağmen, geri kalan 5 kişinin akıbetiyle ilgili açıklama yapılması gerekir. Bunların akıbetinin ne olduğu ve kimler olduğu açıklanmalıdır. Operasyona çıkmış ve çatışma esnasında dinlenme anında olunsa bile çevre güvenliğinin nasıl alınmadığı, böylesi bir uygulamanın askeri disipline ve teamüllere aykırı olup olmadığı açıklanmalıdır. Geniş bir alanda meydana gelen yangından diğer askerlerin nasıl kendini muhafaza ettiği açıklanmalıdır. Saldırıdan hemen sonra PKK'lıların bölgedeki helikopterlere rağmen nasıl kaçtığı açıklanmalıdır" RAPORDA KİMLERİN İMZALARI VAR? İHD Diyarbakır Şubesi, Mazlumder Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Tabipler Odası, Diyarbakır Barosu, TİHV, Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, KESK Diyarbakır Şubeler Platformu ve Memur-Sen Diyarbakır Şubesi
|
Diyarbakır İnsan Hakları Derneği ile birlikte hazırlanan raporda 13 şehit için TSK suçlandı!
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Ünlü şarkıcı Mustafa Ceceli her ramazanda okuduğu ilahiler ve ezan ile taktir toplardı. Bu kez öyle olmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği iftarda okuduğu ezan ile eleştiri aldı. Akşam ezanının makamını çok fazla değiştiren Mustafa Ceceli abartıya kaçınca herkesin diline düştü. Sosyal medyaya da konu olan Mustafa Ceceli 'Akdeniz akşamları' gibi okuyor eleştirileri aldı. ALLAH'IN HÜKMÜNÜ ÇİĞNEMİŞ İlahiyatçılardan gelen eleştiriler ise daha da ağır oldu. İlahiyatçı yazar Ümit Özdemir de Beyaz TV'de katıldığı 'Sakın Kaçırmayın' isimli programda okunan ezanı eleştirdi ve 'Allah'ın burda resmen hükmü çiğnenmiştir' dedi. Özdemir şu eleştirileri getirdi; -"Ramazan günlerinde gündeme gelmek adına böyle şeyleri yapması çok yanlış bir davranış. Allah'ın burda resmen hükmü çiğnenmektedir. Ezan okumak şarkı söylemek gibi değildir. Mustafa Ceceli belki bunu samimiyetle ezana muhabbetinden yapıyor. Lakin makamlar arası geçkilerinde ve okuyuşlarında bir sürü hataları var." SOSYAL MEDYADAKİ EZAN YORUMLARI
|
Mustafa Ceceli'nin Erdoğan'ın verdiği iftarda okuduğu ezan dillerde. Makamı hayli değiştiren Mustafa Ceceli ezanı öyle bir yorumladı ki bu kez beğeni değil eleştiri aldı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: DAĞDAN FOTOĞRAFLAR: Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ve İstihbarat Şubesi ile MİT Bölge Başkanlığınca kent merkezi ile Menemen, Kemalpaşa, Tire, Torbalı ve Aliağa ilçelerinde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda, 53 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda, çok sayıda örgütsel doküman, dijital malzemeler ve av tüfeği ile kırsalda çekilmiş çok sayıda fotoğraf ele geçirildi.
|
İzmir'de terör örgütü PKK/KCK'nın propagandasını yaptığı gerekçesiyle 53 şüpheli yakalandı. Gözaltına alınanlardan N.E.'nin bomba kuryeliği suçundan İzmir'de yakalandığı ve 10 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildiği ortaya çıktı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında meslekten ihraç edilen 7 ilden 17 hakim ve savcı hakkında gözaltına kararı alındı. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca, Amasya, Çorum, Giresun, Rize, Sinop, Tokat ve Trabzon illerinde, meslekten ihraç edilen 17 hakim ve savcı hakkında gözaltı kararı verildi. Karar doğrultusunda Sinop, Giresun ve Tokat'tan 6 hakim ve savcı gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramada, dijital veri ile bazı belgelere de el konuldu. Diğer şüphelilerin de yakalanması için çalışma yürütüldüğü bildirildi. Gözaltına alınan şüpheliler, Samsun Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne getirildi. Hakkında gözaltı kararı verilen şüphelilerin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca (HSYK) dün ihraç edilen 202 hakim ve savcı arasında bulunduğu öğrenildi.
|
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen 7 ilden 17 hakim ve savcı hakkında gözaltı kararı verildi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Batıda Afrin-Derballut, Kala Saman’dan başlayacak harekat, doğuda Zuviyan, Duveyr ve Fiyla’ya uzanacak. TSK, 40 kilometre derinliğe inecek. 340 köye sahip 500 bin nüfuslu Afrin, TSK’nın temizlediği en büyük yerleşim birimi olacak. Afrin için bölgeye sevk edilen asker sayısı 20 bini aştı. 15 bin ÖSO mensubu da hazır bekliyor. SK’nın sınır ötesi harekatı Afrin’le kalmayacak. ÖSO ile ortak harekat ile 170 kilometrelik bölge terörden temizlenecek. Batı’da Afrin-Derballut, Kala Saman’dan başlayacak harekat, doğuda Zuviyan, Duveyr ve Fiyla bölgelerine uzanacak. 4 bin 500 kilometrekarelik güvenli alan oluşturulacak. Suriye PKK’sı PYD, Kuzey’de Mera ve Azez bölgelerinden başlayarak İdlib’e uzanan koridor boyunca kıskaca alındı. Örgütün tek ikmal hattı olan ve rejimin kontrolündeki Nubbul ve Zehra’da ise PKK ile Suriye rejimi arasındaki gerginliğe paralel sorunlar yaşanıyor. Halep üzerinden terör işgalindeki diğer bölgelerle bağlantı sağlayan PKK, Suriye rejimi tarafından bu hat üzerindeki 3 noktadan çıkarıldı. Bostanpaşa, Höllük ve Eşrefiyye’den kovulan teröristler, Şeyh Maksut’ta mevzilendi. RUSYA ESAD İÇİN DEVREYE GİRDİ PKK’nın Afrin ve Tel Rifat bölgelerinden çıkarılması konusunda Rusya devreye girdi. Halen Afrin ve Tel Rifat’ta askeri üsleri bulunan Rusya, terör örgütüne Afrin’i Esed rejimine teslim etmesi yönünde baskı uyguluyor. PKK, Rus generaller ve Savunma Bakanlığı temsilcileri ile yaptığı görüşmelerde, “Afrin’deki kazanımlardan vazgeçmeyeceklerini ve Türk ordusu ile savaşa hazır oldukları” yönünde görüş bildirildi. HAREKAT ASTANA SONRASI Türkiye, İran ve Rusya öncülüğünde başlatılan Astana süreci devam ediyor. Taraflar arasında son görüşmeler 21 Aralık 2017 tarihinde başladı. Türkiye, Afrin’in Esed yönetimine devredilmesi konusundaki Rus planını, 7 yıldır süren Esed-PKK işbirliğini gerekçe göstererek geri çevirdi ve harekat kararlılığını yineledi. EN BÜYÜK TEMİZ ALAN OLACAK Afrin 3 bin 900 kilometrekarelik yüzölçümü ile TSK’nın terörden arındırdığı en büyük yerleşim birimi olacak. Toplam 340 köye sahip Afrin’de halen 500 binden fazla sivil yaşıyor. Afrin merkezle birlikte Minnag, Tel Rıfat, Horbul, Zuviyan, Fiyla ve Duveyr’e uzanan hat boyunca yer yer 40 kilometre derinliğe kadar inilerek 4 bin 500 kilometrekarelik alan PKK işgalinden kurtarılacak. GERİ DÖNÜŞ YOK Türkiye için öncelikli tehdit niteliği taşıyan Afrin ve uzantısı için sınır hattında teyakkuz hali sürüyor. Bir yandan El Bab Harekatı ve İdlib intikalinde etkin birimler sınır hattına mevzilendirilirken; diğer yandan İdlib, Fırat Kalkanı ve sınır hattındaki komuta kademesi de yeni takviyeler ile güçlendirildi. TSK bünyesinde görev yapan ve Afrin harekatı için bölgeye sevkedilen asker sayısı 20 bini aştı. Türk askerine ek olarak 15 bin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensubu da aynı amaçla hazır durumda bekletiliyor. TERÖRE FIRAT KALKANI Türkiye’nin desteğiyle Özgür Suriye Ordusunca (ÖSO) Halep’e bağlı Cerablus, Çobanbey (Rai) ve Bab bölgesinde icra edilen Fırat Kalkanı Harekatının ardından bölgede güvenlik sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırıldı. Suriye’nin kuzeyinde 2 bin kilometrekarelik alan harekatla terörden temizlenirken, DEAŞ’tan arındırılan Çobanbey bölgesinde ise mahalli polis gücü oluşturuldu. PKK/PYD’YE DARBE VURULDU 4 ay önce kurulan Al Rai (Çobanbey) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Unsur Komutanlığı, bölgenin güvenliğine önemli katkı sağladı. Münbiç bölgesinde PKK/PYD’ye gönderilecek tonlarca yaşama malzemesi ve ilaca el koyuldu. Ele geçirilen yaşam malzemesi ve ilaçların örgütün bölgedeki kamplarına gönderildiği kaydedildi. Uyuşturucuyla mücadele kapsamında yürütülen faaliyetlerde ise 41 kilogramı kubar olmak üzere 48 kilogram esrar bulundu. Sınır güvenliği konusunda da gayret sarfeden ekipler, Türkiye’ye yasadışı yollardan girmeye çalışan 63 göçmen ile 5 organizatörü yakaladı. Bu denetimlerle, uyuşturucu ticareti ve yasadışı sınır geçişlerden ekonomik fayda sağlayan PKK/PYD’ye darbe vuruldu. GÜVENLİK DUVARINDA SONA GELİNDİ Hatay’da yurda yasadışı geçişleri önlemek ve teröristlerin ülkeye sızmasını engellemek amacıyla Türkiye-Suriye sınırına yapılan modüler duvar çalışmaları devam ediyor. Hatay il sınırlarında 230 kilometre uzunlukta yapılacak duvar çalışmalarında 220 kilometre tamamlanırken, son 10 kilometrelik bölüm için çalışmalar sürüyor. 4 metre yükseklikteki duvarın bazı bloklarında “Sınır Fiziki Güvenlik Projesi” kapsamında daha önce planlanan çerçevede “balistik kapı” inşa ediliyor. KAPILAR ACİL DURUMDA KULLANILACAK İnsani yardım, yaralı girişi, geri gönderme ve acil durumlar için kullanılacak kapıların inşası da sürüyor. Bazıları demir kapılarla kapanan söz konusu noktalar, hudut birliklerince 24 saat kontrol altında tutuluyor.
|
TSK’nın Suriye’de terörle mücadelesi Afrin ile sınırlı kalmayacak. Mehmetçik’in ÖSO ile yapacağı harekatlarla 170 kilometrelik hat terörden arındırılması bekleniyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Altının ons fiyatı, Fed kararlarından sonra hafta başından beri devam eden düşüşünü hızlandırarak geçen hafta kapanışına göre yatırımcısına yaklaşık yüzde 4 kaybettirdi. Uzmanlara göre bundan sonraki yükselişler daha zayıf olacak, satışlar ise daha sert geçecek. Geçen hafta piyasalarda risk iştahında azalmaya sebep olan gelişmelerle birlikte güvenli varlık alımlarına yönelik talebin artması, altının ons fiyatını son 6 ayın zirvesine çıkardı. Geçen haftayı 1.381,80 dolardan tamamlayan altının ons fiyatı, bu haftanın ilk işlem gününde ise 1.392,28 dolara kadar yükseldikten sonra düşüşe geçti. Fed dün akşam, daha önce faiz artırım sürecine başlamak için eşik olarak belirlediği yüzde 6,5 işsizlik söyleminden vazgeçti. Fed üyelerinin faiz artırımına ilişkin takvimle ilgili beklentilerinde ise 2015 yılı ikinci çeyreğinin öne çıkması küresel piyasalarda faizlerin yükselmesine ve doların değer kazanması ile altının ons fiyatının gerilemesine neden oldu. Fed kararları ve Başkan Janet Yellen'in açıklamalarının ardından altının ons fiyatı hafta başından beri devam eden düşüşünü hızlandırarak bugün son 20 günün en düşük seviyesi olan 1.325,63 dolara geriledi. Bugünkü düşüşüyle birlikte altın yatırımcısı geçen hafta kapanışına göre yaklaşık yüzde 4 zarar etti. ALTIN NE OLUR? UZMAN YORUMU Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, altında önceki zirveleri artık çok güçlü dirençler olarak takip etmekte fayda olduğunu belirterek, "Bundan sonraki yükselişlerin daha zayıf, dirençlerden gelecek satışların ise daha sert olacağını düşünüyoruz" dedi. Altında kısa vadede güçlü direncin artık 1.360 dolar olduğunu ifade eden Doğan, bu seviye aşılmadığı sürece olası yükselişlere kısa vadeli tepkiler olarak bakmak gerektiğini, aşağıda ise ilk güçlü destek olarak 1.320 - 1.310 dolar seviyelerinin takip edilmesi gerektiğini söyledi. Doğan, altın fiyatının destek seviyelerinin altına sarkması durumunda düşüşün çok daha sert ve hızlı olabileceğini de öngördü.
|
Altın geçen haftadan bu yana yüzde 4 oranında değer kaybetti. Peki düşüş sürer mi? Altın fiyatlaır için uzmanlar ne diyor?
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ANKARA 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi kampüsündeki duruşma salonunda görülen davada, sanık savunmalarının tamamlanmasıyla tanık beyanlarının alınmasına geçildi. Tanık olarak dinlenen Karargah Destek Kıta Komutan Vekili Deniz Yarbay Aşkın Öge, 15 Temmuz 2016 akşam saatlerinde Ömer isimli bir subayın kendisini arayarak, Genelkurmay Başkanlığında çatışmaların yaşandığını, sanık eski Tuğamiral İrfan Arabacı'nın da karargaha gelerek emir komutayı devraldığını söylediğini aktardı. İÇERİYE ALMADILAR Gelişmeleri yerinden görmek için karargaha gitmeye karar verdiğini anlatan Öge, Genelkurmay Başkanlığında çatışmaların devam etmesi nedeniyle ilk önce güney nizamiye kapısına gittiğini, burada nöbet tutan emrindeki askerlerin kendisini içeri almadıklarını ifade etti. FETÖ’cülerin zalimliği! Bu görüntüler yeni çıktı Israrı üzerine sanık astsubay Ahmet Zeki Yılmaz'ın telsizden, içeri girmek istediğini bir kez daha anons ettiğini, ikinci kez içeri giriş talebine olumsuz cevap verildiğini belirten Öge, bunun üzerine giriş yapabilmek için karargahın kuzey nizamiyesine yöneldiğini söyledi. İÇERİ GİRİNCE BENİ TUTUKLAMAYA ÇALIŞTILAR Öge, burada da benzer bir muameleye maruz kaldığını, nöbetçilerin listede ismi olmayan askerlerin içeriye alınamayacağını söylediğini aktararak, şöyle devam etti: "Bir zaman sonra tuğamiral Muhittin Elgin geldi. İçeri alınmadığımı ona söyledim. Muhittin amiral giriş yaptığı anda ben onunla birlikte içeriye girdim ancak büyük bir infial oldu. Bana bağıranlar oldu, üzerime doğru yürüdüler. Hakan Karakuzey, 'Tutuklayın, yat yere yat.' diye bağırdı. Bunun üzerine yüzbaşı Fatih Koç üzerime doğru geldi. Fatih Koç sivildi, orada olması gereken biri değildi. Çünkü görev yeri değildi. Bu durumu ve tepkisi beni çok şaşırtmıştı. İçeri girmemi engelleyerek beni dışarı attılar." DARBE OLDUĞUNU ANLAYINCA... İlerleyen saatlerde F16'ların alçak uçuş yapmaya başladığını, Genelkurmay Başkanlığı karargahından helikopterlerin havalandığını anlatan Öge, gelişmeleri bir bütün olarak değerlendirdiğinde bunun bir darbe girişimi olduğu kanısına vardığını dile getirdi. İSİM LİSTESİNİ GÖRÜNCE FETÖ'CÜLER OLDUĞUNU ANLADIM Bunun üzerine Karargah Komutanı Albay Noyan Özçelik'i aradığını kaydeden Öge, "Karargahta darbe olduğunu söyledim. O gece karargahtaki isimlere bakınca açık bir şekilde 'FETÖ'cüler darbe yapıyor.' dedim. Daha sonra Tümgeneral Macit Arslan ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu'na da bir şekilde ulaşarak durumu izah ettim. Bostanoğlu, güvenilir bir yerde kalmamı istedi. Gece boyunca Macit Arslan'ı arayarak bilgilendirme yapmaya devam ettim." diye konuştu. Sabaha karşı Özgen Aykan'ı aradığında karargahta herhangi bir sorun olmadığı bilgisini aldığını aktaran Öge, bunun üzerine Arslan ile birlikte karargaha gittiklerini söyledi. Macit Arslan'ın karargahtaki herkese Bostanoğlu'nun emri ile geldiğini, emir komutanın kendisinde olduğunu söylediğini bildiren Öge, daha sonra o gece karargahta bulunanları gözaltına almaya başladıklarını anlattı. DARBECİ MASAYA SİLAHINI KOYMUŞ VE.... Öge şöyle devam etti: "Amirallerin bulunduğu 4. kata çıktık. Murat Şirzai'nin odasına girdik, masanın üzerinde silahı duruyordu. Beni görünce içeri çağırdı. 'Komutanım sizi muhafaza altına alacağız.' dedim. 'Tamam' diyerek bize karşı direnç göstermedi. Kelepçe takarak derdest ettik. Daha sonra iki amiralin karargahtan çıktıkları anonsu geldi. Telsizden onların karargaha dönmelerini sağlamaları emrini verdim. Bunlar Hasan Kulaç ile Oğuz Karaman'dı. Aynı şekilde Sahil Güvenlik Komutanlığından elinde tüfekle tellerden atlayarak kaçmaya çalışan Albay Süleyman Yarayan'ı da yakaladık. O gece karargahta bulunup darbe girişimde yer aldığını tespit edebildiklerimizi de muhafaza altına aldık." SAVCI DA FETÖ'CÜ ÇIKMIŞ Darbe girişiminden sonra ifade vermek için gittiği askeri savcının olayları detaylı bir şeklide anlatmasına gerek olmadığını söylediğini belirten Öge, söz konusu savcının daha sonra FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklandığını belirterek savunmasını tamamladı. Tanık uzman çavuşlar Adem Şahin ile Barış Bayram'ın da beyanını alan mahkeme, duruşmaya ara verdi.
|
FETÖ davasında tanık olarak dinlenen Yargay Aşkın Öge o gece yaşananları anlattı. İsimleri görünce darbeyi FETÖ'cülerin yaptığını anladığını belirten Öge, Oramiral Bülent Bostanoğlu'na da bir şekilde ulaşarak durumu izah ettim" dedi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Hollanda Gazeteciler Sendikası (NVJ) ve uluslararası basın örgütleri, Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink'in sınır dışı edilmesini protesto etti. Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği önünde gerçekleştirilen gösteride, sınır dışı kararının derhal iptal edilmesi ve Geerdink'in görevine dönmesi istendi. Türk Büyükelçiliği yetkilileri, Hollandalı gazetecilerle görüşmeyi kabul etmedi. Gazeteci örgütleri tarafından hazırlanan ortak bildiri, büyükelçiliğin posta kutusuna bırakıldı. Geerdink, bir an önce Türkiye'ye geri dönmek istediğini belirterek, "Kalbim orada kaldı" dedi. Sınır dışı edilen Geerdink Hollanda'ya döndü - OKUMAK İÇİN TIKLAYIN Hollanda Gazeteciler Sendikası'na üye bir grup gazeteci, Perşembe günü öğleden sonra Lahey'deki Malieveld meydanında toplandı. Protesto gösterisine Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ile Türkiye kökenli bazı örgütler de destek verdi. 'Baskılar kabul edilemez' "Gazeteciler terörist değildir" yazan siyah dövizler taşıyan grup, alanın karşısında bulunan Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği'ne yürüdü. Hollanda Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Thomas Bruning, Türkiye'de medyaya yönelik baskıların endişe verici boyutta olduğunu söyledi. Baskıların kabul edilemez olduğunu vurguladı. Topluluk, 134 ülkeden 600 bin gazeteciyi temsil eden FIJ ve EFJ ile Hollanda Gazeteciler Sendikası tarafından hazırlanan bildiriyi Türk Büyükelçiliği yetkililerine teslim etmek istedi. Ancak Büyükelçilik bu çağrıya yanıt vermedi. Büyükelçilik kapısının açılmaması üzerine gazeteciler, hazırlanan metni posta kutusuna bıraktılar. 'Derin kaygı duyuyoruz' Türkiye'deki yetkili makamlara yönelik kaleme alınan metinde, Hollandalı gazeteci Geerdink'in sınır dışı kararı, "alarm verici" olarak değerlendirildi. Kararın, Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası anlaşmalara ve hukuğa aykırı olduğu savunuldu. Sınır dışı kararının geri alınarak, Geerdink'in bir an önce görevine dönmesinin sağlanması istendi. Sınır dışı kararının ciddi bir hak ihlali olduğu vurgulanan bildiride, demokratik toplumlarda düşünce özgürlüğü ve basının görevini yapmasının engellenemeyeceği belirtildi. Gazeteci örgütlerinin Türkiye'deki basın özgürlüğüne yönelik engeller nedeniyle "derin kaygı duyduğu" dile getirildi. FIJ, EFJ ve NVJ, 17 - 19 Eylül tarihlerinde İstanbul'da basın özgürlüğü konusunda bir sempozyum düzenleyecek. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile ortaklaşa gerçekleştirilecek etkinliğin konuşmacılarından biri de Frederike Geerdink. Ancak sınır dışı kararı nedeniyle Hollandalı gazetecinin, dijital konferans yoluyla görüşlerini aktarması bekleniyor. Çarşamba akşamı Hollanda'ya dönen Frederike Geerdink, en kısa sürede Türkiye'ye geri gitmek istediğini söyledi. 'Bir an önce dönmek istiyorum' Hollandalı gazeteci, "Kalbim orada. Bir an önce dönmek istiyorum" dedi. 10 yıldır Türkiye'de yaşayan Geerdink, geçen Pazar günü Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde gözaltına alındı. Kendi anlatımına göre, Geerdiink 32 kişilik bir grubun düzenlediği gösteriyi izlemek için Yüksekova'ya gitti. Dönüş yolunda 6'sı kadın 32 kişi, askerler tarafından durdurularak gözaltına alındı. Gerekçe olarak, "askeri operasyonu engelledikleri ve terör örgütüne destek oldukları" gösterildi. Kendisinin, gözaltına alınan kadınlarla birlikte serbest bırakıldığını anlatan Geerdink, polisin avukatıyla görüşmesine izin vermediğini söyledi. Hollandalı gazeteci, polisin "ya gönüllü git ya da sınır dışı edeceğiz" dediğini aktardı. "Sınır dışı edilsem 5 yıl Türkiye'ye giremeyecektim. Gönüllü gidersem bu süre daha kısalır diye düşündüm" dedi. Polis gözetiminde Çarşamba günü İstanbul'a götürülen Geerdink, Hollanda uçağına bindirildi. Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders da, sınır dışı kararını eleştirerek, bunun "kötü bir olay olduğunu" savundu.
|
Hollanda Gazeteciler Sendikası ve uluslararası basın örgütleri, Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink'in sınır dışı edilmesini Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği önünde gerçekleştirdikleri gösteriyle protesto etti.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Aralarında Barcelonalı futbolcunun da bulunduğu 8 Meksikalı oyuncu, fuhuş skandalına karıştıkları için kadro dışı bırakıldı. Arjantin'de 1 Temmuz'da başlayacak Amerika Kupası erkekler 22 yaş altı futbol şampiyonasına katılan Meksika'da, kamp sırasında fuhuş yaptıkları ortaya çıkan 8 milli futbolcunun kadrodan çıkarıldıkları bildirildi. İspanyol haber ajansı EFE'nin verdiği haberde, aralarında Barcelona'da oynayan Jonathan Dos Santos'un da bulunduğu Meksika Milli Takımı'ndan 8 futbolcunun, kamp yaptıkları Ekvator'un Quito kentindeki otele hayat kadını alarak fuhuş yaptıkları belirtildi. Fuhuş yapılan gecenin ardından Meksika'nın hazırlık maçı oynadığı ve bu sırada bazı futbolcuların odalarından IPads, IPhone gibi birçok eşyanın çalındığı açıklanırken, otel müdürünün kendilerini korumak için hayat kadınlarının içeriye alındığı güvenlik kameralarındaki görüntüleri gösterdiği kaydedildi. FEDERASYON KARARI Verilen bilgilerde, ilk görüş olarak odalarda meydana gelen soygunların hayat kadınları tarafından yapıldığı öne sürüldü. Meksika Futbol Federasyonu, skandala karışan 8 futbolcuya 50 biner pesos (yaklaşık 3 bin avro) para cezası ile 6 ay süreyle milli takımdan uzaklaştırma cezası verdi. Olaya karışan Jonathan Dos Santos, Nestor Vidrio, Calderon, Cortes, Jimenez, Cabrera, Jorge Hernandez ve Marca Fabian'ın yerine Kristian Alvarez, Antonio Gallardo, Edgar Pacheco, Alan Pulido, Emilio Orrantia, Ulises Davila, Diego de Buen ve Osvaldo Alanis'in milli takıma çağrıldıkları duyuruldu. Meksika Futbol Federasyonu Başkanı Hector Gonzalez İnarritu, ''Futbolcular çocuk değil ve yaptıklarından sorumlular. Henüz gençler ve bir hata yaptılar ama umarım bu büyümelerine yardımcı olur'' dedi.
|
Barcelona'da oynayan Jonathan Dos Santos'un da aralarında bulunduğu 8 Meksikalı futbolcu kadro dışı bırakıldı
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Küba'da iki hafta önce acilen ameliyat olan Venezuela Cumhurbaşkanı Hugo Chavez'in sağlık durumuna ilişkin belirsizlik giderek artıyor. Venezuela Dışişleri Bakanı Nicolas Maduro Cuma günü, hala Küba'da olan 56 yaşındaki liderin sağlığı için "büyük bir mücadele" verdiğini söylemişti. Cumhurbaşkanı yardımcısı Elias Jaua ise Cumartesi günü yaptığı açıklamada basını, spekülasyonları alevlendirmekle suçlarken "Chavez daha uzun süre bizimle!" diye konuştu. Normalde bir hayli konuşkan olan Chavez, leğen kemiği apsesi nedeniyle Küba'da ameliyat olduğu 10 Haziran'dan bu yana sessiz. Chavez, uluslararası bir gezi kapsamında Küba'da bulunuyordu. Hugo Chavez, son olarak 12 Haziran'da Venezuela devlet medyasına telefon açarak iyileşmekte olduğunu, tıbbi testlerin herhangi bir ölümcül hastalık belirtisine işaret etmediğini söylemişti. Chavez, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabını da Cuma günü yeni mesajlar çıkmaya başlayana dek 19 gün boyunca güncellememişti. Ancak mesajlarda Chavez'in sağlık durumuna ilişkin doğrudan ifadeler bulunmuyor. Cumartesi akşamı son gönderilen mesajda Chavez, kızı Rosines'in torunlarıyla beraber kendisini ziyarete geldiğini söylüyor. Hugo Chavez, Küba'nın liderleri Fidel ve Raul Castro tarafından hastanede ziyaret edildiği sırada basına dağıtılan fotoğraflar dışında görülmedi. Venezuela'ya dönüş tarihine ilişkin de fazla bir bilgi bulunmuyor. 'Anayasaya aykırı' Venezuelalı muhalefet liderleri, Chavez'in ülkeyi yurt dışından yönetmesinin anayasaya aykırı olduğunu savundu. BBC muhabirleri de Chavez'in yokluğunun, kendisinin ardından kimin iktidara geçeceği yolundaki tartışmaları da beraberinde getirdiğine dikkat çekiyor. Zira Chavez'in karizması ve taraftarlarıyla ilişki kurma kabiliyetine sahip somut bir aday bulunmuyor. Cumhurbaşkanı yardımcısı Elias Jaua, spekülasyonları reddederken 2002 yılının Nisan ayındaki darbe girişimi haberleriyle paralellik kurdu. Jaua, "ulusal ve uluslararası basın ellerini ovuşturuyor ve 11 Nisan'da yaptıkları gibi, cumhurbaşkanının sağlık durumuna bakıp seviniyorlar. Ama biz onlara 11 Nisan'dan sonra 13 Nisan'ın geldiğini hatırlatıyoruz" dedi. O tarihte Chavez iktidardan uzaklaştırıldıktan sadece iki gün sonra ordu ve halkın desteğiyle görevine iade edilmişti. 'Silahlı mücadele' Bu arada Associated Press ajansı, Venezuela Cumhurbaşkanının ağabeyi Adan Chavez'in Pazar günü yaptığı açıklamaya dikkat çekiyor. Adan Chavez, solcu liderin destekçilerinin, seçimle iktidara gelmeyi tercih etseler de gelecekte silahlı bir mücadeleyi tamamen gözardı etmemelerini söyledi. Fizik profesörü olan Adan Chavez, basın önüne pek çıkmasa da cumhurbaşkanına çok yakın bir isim olan Adan Chavez, Latin Amerikalı devrim lideri Che Guevara'dan alıntı yaparak "Kendimizi sadece seçime bağlayıp silahlı mücadele dahil, diğer mücadele yollarını görmemek, bağışlanamaz" dedi. Adan Chavez, Venezuela liderinin destekçilerinin, gelecekte neden gerilla savaşını gözönünde bulundurmaları gerekeceğine açıklık getirmedi. Bu açıklama ayrıca Hugo Chavez'in kendi savlarıyla da çelişiyor. Ordudan gelme, eski bir paraşüt birliği komutanı olan Chavez, 1999'da iktidara gelmesinden bu yana rakiplerini devamlı sandıkta yenmeyi başardı. Chavez iktidara tutunmak için şiddete başvurulmasına da karşı çıkıyor. Artan enflasyondan yaygın suç olaylarına dek çeşitli iç sorunlarla karşı karşıya olmasına rağmen Hugo Chavez, hala Venezuela'nın en fazla destek gören siyasetçisi ve gelecek seneki seçimleri yeniden kazanmayı vaat ediyor.
|
Venezuela Cumhurbaşkanı Hugo Chavez'in Küba'da ameliyat olmasından bu yana halkın önüne çıkmaması, sağlık durumuna ilişkin spekülasyonları alevlendirdi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Geçtiğimiz hafta IŞİD'in antik kenti Plamira’nın ünlü arkeoloğu Dr. Halid Esad’ı kafasını keserek öldürüp ve 81 yaşındaki cesedini kentte bir direğe astığı haberleri birçok kaynakta yer aldı. İngiliz The Times gazetesinin haberine göre, 2003 yılında emekliliğe ayrılan babası Dr. Halid Esad’ın yerine, Palmira Arkeoloji Dairesi Başkanı olarak geçen Velid Esad, kaçtığı Palmira’da önemli belgeleri arkasında bırakmak zorunda kaldı. Times’e göre, IŞİD’in babasını öldürdüğü haberini alır almaz annesi, eşi ve iki kardeşi ile beraber kaçış yoluna düşen oğlu Velid Esad, yakalanmamak için kasabaların etrafından dolana dolana günlerce süren yolculuktan sonra rejimin denetimindeki Humus kentine Pazar günü 23 Ağustos’ta ulaştı. Esad’ın anlattıklarına yer verilen haber, onun örgütün antik kentin bazı sırlarını ele geçirmiş olabileceğinden endişelendiğini ortaya koyuyor. IŞİD 2 BİN YILLIK TAPINAĞI BOMBALADI FOTOGALERİ Esad, ‘sırlar’ olarak ifade ettiği bilgiler içeren diz üstü bilgisayarında ve hard disklerindeki fotoğraflar, arkeolojik kazıların tam haritaları, mevcut işlerin ve kentin depolarında daha önce nelerin bulunduğunun detayları gibi bilgileri geride bırakmak zorunda kaldığını söylüyor. UNESCO'nun Dünya Mirası listesindeki Palmyra, Mayıs ayında IŞİD militanlarının eline düştü. Arkeologlar cihatçıların kalıntıları yıkmasından korkuyor. Ancak Esad, cihatçıların öncelikle kişisel zenginleşmeye ilgili olduklarının göründüğünü söyledi. “Altın, mücevherat, yüzükler nerede?” "Büyük silahlarla evlerimize geldiler. Birkaç kez bizi aldılar. Beni dört gün alıkoydular ve altının, mücevheratın, yüzüklerin, taçların nerede olduğunu sordular. Hazinelere odaklanmışlardı. Ben de, babam da, Palmyra'da on yıllardır altın olmadığını söyledik. Arkeoloji heyetlerinin hiçbir hazine bulmadıklarını söyledik. Ancak ısrarcılardı.” Esad babasının öldürülmeden 27 gün önce, "kendisine son bir kısa sorgu yapılacağı" söylenerek alınıp götürüldüğünü de belirtti: "Ona iyi muamele edeceklerine ve iyi olacağına dair bize söz verdiler. Ancak yalan söylemeye devam ettiler. Babamın öldürüldüğünü öğrenmemizin ardından bir saat içinde alabileceğimiz her şeyi alıp kaçtık." IŞİD Palmira'daki eserleri havaya uçurdu IŞİD, Palmira'daki tarihi eserleri havaya uçurduğunu gösteren fotoğrafları sosyal medyadan yayınladı. AP haber ajansının geçtiği görüntülerde Bal Şamin Tapınağı'nın havaya uçurulurkenki hali görülüyor. 2 bin yıllık kalıntılar Roma İmparatorluğu Dönemi'nde İpek Yolu üzerinde bulunan kentin tarihi 2 bin yıldan da geriye gidiyor. İçerisinde Bel Tapınağı ve Romalıların mezarları da bulunan antik kent, mimarisi ile tarihe ışık tutuyor. IŞİD’in Mayıs ayında şehre girmesinden önce Suriyeli yetkililer çok sayıda antik eseri şehirden kaçırmayı başarabildi. UNESCO Dünya Mirası kapsamındaki eserlere, tarihi eserleri yok etmesiyle bilinen IŞİD tarafından zarar verilmesinden endişe ediliyor. Örgüt, Haziran ayında yayınladığı bir propaganda videosunda tarihi kentteki iki türbeyi havaya uçurduklarını göstermişti.
|
IŞİD, Suriye'deki antik kent Palmira'da tapınakları havaya uçurduğunu gösteren fotoğraflar yayınladı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Sağlık Bakanlığı tarafından tedavisine Amerika Birleşik Devletleri’nde devam edilen ’Gardner Sendromulu’ Refiye Yılmaz Türkiye’ye döndü. Yakalandığı Gardner Sendromu nedeniyle Amerika’da devam eden tedavisinde 7 organı değişen 25 yaşındaki Refiye Yılmaz, Türkiye’ye geldi. Tedavisi için tüm Türkiye’nin seferber olduğu ve çoklu organ nakilleri ile hayata tutunan Yılmaz, enfeksiyon riskine karşı Türkiye’de koruma altına alındı. Tedavisi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde devam eden ve enfeksiyon riskine karşı kimseyle görüştürülmeyen Yılmaz’ın sağlık durumu hakkında açıklama yapan Tekirdağ İl Sağlık Müdürü Dr. Yavuz Akbulut, "Refiye kızımızın 7 organı değişti. Refiye’nin sağlık durumu gayet iyi enfeksiyon riskine karşı korunmaktadır" dedi. Refiye’ye 2013 yılında rahatsızlığından dolayı organ nakli yapıldığının altını çizen Tekirdağ İl Sağlık Müdürü Dr. Akbulut, "Nakil sırasında kalın bağırsak, ince bağırsak, pankreas, karaciğerinin bir parçası ve midenin içinde belli alanlarda poliklerin olduğu bölgeler tedavi edildi. Doktorlar olarak enfeksiyon riskine karşı medyanın önüne çıkmasına şuan izin vermiyoruz. Amerika’da daha önceki ameliyatlarından kalıntı olan mide çıkışında birkaç tane polim nedeniyle tekrar bir operasyon geçirdi. Refiye bütün tahlil ve tetkikleri yapıldıktan sonra Temmuz ayında doktorları ile yaptığımız görüşmede bize Ağustos ayı sonu gibi Türkiye’ye gelebileceğini söylemişlerdi. 23 Ağustos’ta Refiye Türkiye’ye geldi. Refiye’nin genel durumu çok iyi. Ancak 7 civarında organ değişiminden dolayı kaynaklanan ilaçları var. Hastalığının takibi amacı ile ayda bir Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Amerika’da da ameliyatına katılan uzman hekimlerimiz tarafından kontrolleri olacak" ifadelerini kaydetti. (İHA)
|
Sağlık Bakanlığı tarafından tedavisine Amerika Birleşik Devletleri’nde devam edilen ’Gardner Sendromulu’ Refiye Yılmaz Türkiye’ye döndü. <br...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "Ülkemiz bir soluk alsın diye diş sıkıyoruz ama ekonomideki gelişmeler ayakta durmayı güçleştiriyor. Krizin inkarı yerini döviz enflasyon azıcık arttı tespitine bıraktı Azıcık artmış. Daha ne olsun, ne olmasını bekliyorsunuz. Fırınlar kapanıyor, Konfederasyon başkanları ‘Binlerce firma batıyor’ diyor. İşi ciddiye almak için daha ne olmasını bekliyorlar bilmiyorum. Hastanelerde nöbet paralarını döner sermayeleri kırpıyorlar. Ekmek bulamayan pasta mı yesin? Millet kıraathanelerinde beleş kek mi kovalayalım? Azıcık dedikleri artık milleti boğuyor. İktirdarın hazırladığı 2019 bütçesinde de bu durum devam ediyor. ÖTV’ler artıyor. Sarayın payı da üç katına çıkıyor. Günde 2 trilyon TL ile geçinmek çok zor tabi. El insaf beyler. Lafa geldimi de ‘Milletin adamı’ milletten alıp tek adama veriyorlar. TÜRKİYE'DE 120 BİN MAKAM ARACI VAR: Bakın krizin daha da derinleşmesini önlemek için atılması gereken adımlar var. TÜİK’i rahat bırakın ülkenin durumunu net görelim. Açıklanan Sayıştay raporlarının gereğini yapın, israfa son verin. İhtiyaç fazlasını elden çıkarın. Almanya’da 11 bin makam aracı var. Türkiye’de kiralıklarla birlikte 120 bin.
|
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Mücella, Yusuf Ağa’nın ölümünü ihbar etmeye kararlıdır. Bütün sırların açığa çıkması, onun ağzından çıkacak birkaç cümleye bağlıdır. Polis telefonun diğer ucundadır. Mücella’nın geri adım atmaya yanaşmaması, Nuran ve Efsun’u derin bir çıkmaza sürükler. Onu durdurmak için ne gerekiyorsa yapmaktan başka çareleri yoktur! Ateş ise Bahar’a verdiği sözü tutup İlyas’ı hapisten kurtarmak uğruna kendi canını tehlikeye atmıştır. Ateş namlunun ucundadır. Silahlar ateşlenir! Bahar için zaman durmuştur artık... Hülya, Beyza’dan öğrenecekleriyle Efsun’un sonunu getirmeye hazırdır. Hülya’nın gazabı bu kez her zamankinden şiddetli olur. Efsun çaresizlik içinde Nuran’a sığınır. Annesini trajik bir sona doğru sürüklediğini bilemeden… 33. BÖLÜMDE NELER OLDU? Ateş’in yıllardır ailesinin intikamını almak için beklediği hesap günü nihayet gelip çatmıştır. İntikamı hayattan, affetmeyi ise Bahar’dan öğrenmiştir Ateş. Ve Edibe Atahan çaresizlik içinde kaçınılmaz sonunu beklemektedir... Ailesini kurtarmak için hiç düşünmeden kendini feda eden İlyas ise taşıdığı vicdan azabını sonunda ablası ile paylaşır. Bahar hakkındaki gerçekleri öğrenen Mücella, Nuran ve Efsun’un yalanlarına ortak olmayı kabullenmez. Gerçekler birer birer yüzünü göstermeye başlar… Bahar, İlyas’ın üzüntüsüyle günden güne erimektedir. Ona verdiği sözü tutmanın peşinde olan Ateş ise adaletin kazanması için mücadele ederken kendini ölümcül bir tehlikenin ortasında bulacaktır. DİZİDE NELER OLDU? Bahar ve Ateş birbirlerine sımsıkı kenetlenmişlerdir. Ama hayat sadece sevdiği adamla değil, annesiyle de yollarını birleştirmektedir Bahar’ın. Nuran ile Efsun’a artık tahammülü kalmayan Bahar, Hasret’in yanına taşınır. Hasret her ne kadar Efsun için varını yoğunu ortaya koysa da artık iki kız kardeşin arasındaki derin ayrılık onu şüpheye düşürmektedir. Efsun’un kendi kızı olup olmadığını sorgulamaya başlar! Konağa dönme planları yapan Efsun ise sert bir kayaya çarpar. Hülya onun tehditlerine teslim olmayacaktır. Çarklar işlemeye başlar ve Cinayet Büro Amiri İsmail Demirkan, herkesin hayatını altüst edecek bir süreci başlatır. Efsun, İlyas, Nuran ve Sakine’ye hapishane yolu görünmüştür! 30. BÖLÜMDE NELER OLMUŞTU? Sadece Ateş’in sözleri değil, Bahar’ın öfkesi de bir tokat olup çarpar Efsun’un suratına! Ve kına gecesinde ortaya çıkan tek gerçek, Efsun’un hamilelik yalanı olmaz! Öğrendikleri karşısında Bahar’ın artık ne sessiz ne de sakin kalması mümkündür… Mehmet Emir’in tepkisi de son derece sert olur. Hülya uzun zamandır beklediği bu fırsatı kaçırmaz. Atahanların kapıları sadece Nuran’ın değil, Efsun’un da yüzüne kapanır!
|
O Hayat Benim'de 34. yeni bölümde yine heyecan dorukta. Mücella’nın geri adım atmaya yanaşmaması, Nuran ve Efsun’u derin bir çıkmaza sürükler. Ateş namlunun ucunda
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Muğla'da 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te konakladığı otele yapılan saldırıyı gerçekleştiren tutuklu 14 askerin ifadeleri, o geceye ilişkin çarpıcı ayrıntıları ortaya çıkardı. Tutuklu askerlerden Astsubay Yakup Özcan, "Cumhurbaşkanı ve yanında bulunan 2 kişinin öldürülmeyeceğini" söylenince görevi kabul ettiğini, sonradan operasyonda kullanılacak Yavru baykuşlar isimli WhatsApp grubunun ise darbe girişiminden 1 buçuk ay önce kurulduğunu söyledi.Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bir grup askerin darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele saldırı düzenleyen 37 kişilik tim, başarılı olamayınca kaçtı. GÖREVLİ OLAN ASKERLER TUTUKLANDI İzmir’deki soruşturmada ise Marmaris saldırısında görev alan askerlerden Hava Yarbay Yücel Ekizoğlu, Deniz Tuğamiral Namık Alper, Astsubay Üst Çavuş Yakup Özcan, Ekrem Benli, Pilot Kıdemli Albay Cenk Bahadır Avcı ve Pilot Üsteğmen Haydar Murat Özden, Kurmay Albay Murat Dağlı, Kara Havacı Yarbay Davut Uçum, Hava Kurmay Albay Ali Aktürk, Ege Ordu Kurmay Albay Zeki Göçmen, Kara Yüzbaşı Mehmet Cantaz, Kara Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak ve Ahmet Koçan tutuklandı. HANGİ AMAÇLA GİDECEĞİMİZİ BİLMİYORDUK Marmaris’teki saldırıya katılan askerlerden bazılarının ortaya çıkan ifadeleri, darbe girişimi gecesine ve sonrasına ait çarpıcı detayları da ortaya çıkardı. 15 Temmuz gecesi Marmaris'te Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı hedef alan askerlerin bulunduğu helikopterin kalkışını geciktirenler arasında olduğu belirtilen Üsteğmen Haydar Murat Özden, Muğla 2’nci Sulh ceza Hakimliğinde verdiği ifadesinde, darbe girişiminden haberi olmadığını öne sürdü. Gaziemir 3’üncü Kara Havacılık Alayı'nda görevli olduğunu belirten Üsteğmen Özden şöyle dedi: “15 Temmuz günü saat 15.00'te kısım amir vekilim olan yüzbaşı Oğuzan Aka akşam VIP uçuş olacağını, Albay Zeki Göçmen ile uçacağımı söyledi ancak nereye, saat kaçta, hangi amaçla gideceğimize ilişkin bir şey belirtmedi. ÇİĞLİ'Yİ KODLAMIŞLAR Ben bu uçuşla ilgili gönüllü değildim, emir verildiği için uymak durumunda idim. Alay komutanı Murat Dağlı, saat 16.00'da helikopteri uçuşa hazır hale getirmemi istedi. Saat 17.00'ye kadar normal mesaime devam ettim. Belirtilen saatte tekrar alaya geldim. Bir helikopteri alay komutanı, diğerinde ikinci pilotluğunu yaptığım Couger marka helikopteri Zeki Göçmen kullandı. Zeki albay geldiğinde ‘çarliye’ devam etmemi söylediler. Çiğli'ye indiğimde bana söylenen ‘çarli’nin Çiğli olduğunu öğrendim. Yabancı dilde ‘Ç’ harfi bulunmadığından Çiğli’nin ‘Charli’ olara kodlandığını anladım.” ‘TERS BİRŞEY OLDUĞUNU İNİNCE ANLADIM’ Çiğli'ye indikleri zaman Albay Zeki Göçmen’in telefonlarını kapatmalarını istediğini anlatan Üsteğmen Haydar Murat Özden şunları anlattı: “45 dakika sonra piste ‘Sikorsky' helikopter daha indi. Bunun İstanbul'dan geldiğini öğrendim. Pistte saat 01.00'e kadar bekledik. Cep telefonumu bir kez açıp eşimin aradığını görünce, ona uçuşa gideceğimizi söyledim. Bunun haricinde dünyadan herhangi bir haber alma imkanım olmadı. Zeki albay beni yanına çağırdı. Onun yanında da komando kıyafeti giymiş silahlı tim vardı. Başlarında bulunan rütbeli bana bir kağıt vererek, uçucağımız koordinatın bulunduğunu söyledi. Görevin ne olduğunu, ne maksatla gititğimizi, o bölgenin ne olduğunu söylemedi. Sadece o koordinata gitmemizi istedi. Helikoptere timden 10 kişi bindi. Işıklar kapalı uçuyorduk. KOMUTANLARIN EMİRLERİNİ UYGULADIK Gece görüş gözlüğü ile uçtuğumuz için ve genel uygulama böyle olduğu için bu durumdan şüphelenmedim. Bu şekilde yaklaşık 1 saat uçtuk. Verilen koordinata geldik. Bu uçuşta Marmaris'e gittiğimizi ancak oraya vardığımızda anladım. Uçuş sırasında teknisyenimiz, albaya ‘komutanım yanlış bir şey mi yapıyoruz’ dedi. O ise kendisine azarlar tarzda ‘komutanların emirlerini uyguluyoruz yanlış bir şey yapmıyoruz’ diye cevap verdi. Normalde piste ineceğimizi sanıyordum, ama asfalt yola indik. Diğer iki helikopter de aynı yere indi. Silahlı tim de helikopterden indi. Ters birşeylerin olduğunu anladım. Bu işten nasıl kaçacağımı düşündüm ancak uçuşta olduğumuz için birşey yapamadım.” ‘BEN ŞİKAYETÇİYİM’ Kullandıkları helikopterde herhangi bir silah kurulu olmadığını da ifade eden Üsteğmen Haydar Murat Özden şöyle devam etti: “Yıllarca terör bölgelerinde yaralı polisleri taşıdım. Ben başarılı bir subaydım, 1 çocuğum ve 7 aylık hamile eşim var. Böyle bir durumda katılmam mümkün değildir. Benim hakkımda hiçbir arama ve yakalama kararı yokken, jandarmaya kendim teslim oldum. Bodrum'a indiğimizde de helikopteri bırakıp saklandım. Telefonum kapalıydı. Görevin devamını engellemiş oldum. Bizim helikopterden ve yerden bize herhangi bir ateş açılmadı. Bizi bu duruma düşürenlerden ben şikayetçiyim.” BİR BUÇUK AY ÖNCE WHATSAPP GRUBU OLUŞTURULDU Çiğli 2’nci Ana Jet Üst Komutanlığı Personel Kurtarma Eğİtimi Komutanlığı’nda öğretmen olarak görev yaptığını söyleyen Astsubay Üstçavuş Yakup Özcan ise darbe girişiminin öncesine yönelik önemli bilgi verdi. Yakup Özcan şunları söyledi: “14 Temmuz'da Çiğli'de bulunduğum birimde nöbetçiydim. Personel Kurtarma Eğitim Komutanımız Kurmay Binbaşı Taner Berber, Üstçavuş Ömer Faruk Göçmen ve Kıdemli Başçavuş Zekeriya Kuzu beni yanlarına tek başına çağırdı. Bana telefonumun devamlı açık olmasını ve yanımda taşımamı söylediler. GÜNEYDOĞU'DA OPERASYON VAR ZANNETTİK Biz de Güneydoğu’da önemli bir operasyon olabileceğini düşündük. Daha önceden bize görev verilirken açık ve net şekilde anlatılırdı, ancak bu kez anlatılmamıştı. Ömer Faruk Göçmen bu olaydan yaklaşık 1- 1.5 ay kadar önce hepimizin yer aldığı ‘Yavru baykuşlar’ adlı WhatsApp grubu kurmuştu. Bu gruptan daha önceden günlük normal muhabbetler yapıyorduk. Olaydan birkaç gün öncesinden başlayarak Ömer Faruk, grupta vatan ve millet sevgisini içeren şiir şeklinde paylaşımlarda bulunmaya başladı. Hatta biz yazışmalarda kendisine önemli görevin ne olduğunu sorduk, o da bize zamanı gelince buradan çağırılacağımızı söyledi. HEPİMİZ İÇİN ÖZEL HAZIRLIK YAPIYORLARDI 15 Temmuz'da saat 16.30'da Taner Binbaşı yanımıza gelip mesaimiz bittiğini eve gitmemizi söyledi. Bu konuşmadan önce Ömer Astsubay bize ‘buradan evinize gideceksiniz, whatsapp grubu üzerinden size mesaj gelecek ve tekrar mesaiye geleceksiniz’ dedi. Daha sonra telefonla aranıp çağırıldık. Bizleri depoya götürdüler. Burada hepimize balistik kask, hücum yeleği, çanta hazırlanıyordu. Silah olarak da HK416 model uzun namlulu silahları aldık. Ayrıca adam başı kullanılacak tabanca, yedek şarjörleri ve ekstra mühimmat aldık. Bize yardımcı olsunlar diye MAK kursiyerlerini de çağırdılar. Ankara’dan gelen özel kuvvetlere de aynı malzemeyi hazırladık.” YERDE YATAN SİVİL KİŞİ ‘ERDOĞAN GİTTİ’ DEDİ Astsubay Yakup Özcan ifadesinde sözlerini şöyle sürdürdü: “Depodayken Taner Binbaşı hepimizin telefonunu topladı. Gideceğimiz görevin riskli olduğunu, gerekirse ölebileceğimizi, görevin mutlaka yerine getirilmesini, gideceğimz yerde birkaç kişiyi canlı olarak alıp getireceğimizi söyledi, ancak isim vermedi. Biz de bunu PKK terör örgütünün yöneticilerinden birisine yapılacak operasyon olarak değerlendirdik ve görevi kabul ettik. Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş'in elinde haritalar vardı. Bize fotoğrafları gösterirken otelin Marmaris'te olduğunu söyledi. CUMHURBAŞKANINI CANLI OLARAK ALACAKTIK Daha sonra bir konuşma yaptı. Sönmezateş, bize ‘Arkadaşlar şu andan itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri ülkenin yönetimine el koymuştur. Genelkurmay Başkanlığı’nda darbe yapılmıştır, biz de komutanlık olarak Genelkurmay Başkanlığı'na bağlıyız, oradan gelecek emir ve direktifler doğrultusunda görev alacağız. Görevimiz de oradan verilen emre göre Cumhurbaşkanımızı bölgedeki otelde, canlı olarak alıp Ankara'daki karargaha götüreceğiz. Ama bölgede silahlı korumalar, polis ve siviller de var, ateş gelmedikçe ateş etmeyin, megafonla karşı tarafı uyarmak için anons yapılacaktır, direnen ve karşı koyan olursa öldürün’ dedi. ELLERİ BAĞLANIP BIRAKILDI Bu konuşmanın ardından Marmaris'e indik ve otele doğru ilerlemeye başladık. General, otel binasının olduğu küçük binalara ateş edilemesi için emir verdi. Helikopterden oralara ateş edildi. Üç sivili alıp getirdiler. Yere yatırıp, kimliklerini sordular. Bu kişilere Cumhurbaşkanını kast edip ‘O nerede’ diye sordular. Yerde yatan sivil kişi, bir saat önce Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'a gittiğini söyledi. Bu kişiler elleri arkadan plastik kelepçe ile bağlanıp orada bırakıldı.” ‘ORMANA YÜRÜDÜK’ Daha sonra ormana doğru yürümeye başladık. Yanımızda yiyecek yoktu. Uzun süreli molalar vermeye başladık. Çok yorulduk. Üzerimizde bulunan mühimmatları bıraktık. Özel tim bizden ayrıldı. Üç kişi kaldık. Serkan'ı su ve yiyecek bulması için otellerin olduğu yere gönderdik. Uzun süre bekledik ama gelmedi. Daha sonra dere yatağında beklerken jandarma gelip bizi aldı. DAHA ÖNCE OPERASYONA KATILMADIM Bana göstermiş olduğunuz, beyaz havlu bulunan ve marketten alış veriş yapan kişi bizi komuta eden özel kuvvetlerdeki binbaşı olabilir. Biz sadece 25 kişiydik. Ben daha önce hayatımda hiçbir operasyona katılmadım. Binbaşı ormana girerken telefonlarımızı kırmamızı ve bataryalardan ayırmamızı söyledi. Ben telefonumu kırmadım. Diğerleri kırdı. Ben Cumhurbaşkanı'na karşı gerçekleştirilen bu eylemin suç olduğunu biliyordum. Ancak komutanımız olan kişiler ve özellikle general ülkede darbe olduğunu ve ülkenin kaderinin bizim ellerimizde olduğunu, asayişi düzelmemiz gerektiğini bildirmesi üzerine ben bu olaya katıldım. TELEVİZYONU AÇINCA GERÇEĞİ ÖĞRENDİM Cumhurbaşkanı ve yanında bulunan iki kişinin öldürülmeyeceğini söylendiği için bu görevi kabul ettim. Bu görevi kabul etmeyen kimse olmadı. Herkes kabul etti. Özel hareket merkezinin bombalandığını duyunca bir iki arkadaşımız üzüldü ağladı. Telefonumu açıp habarlere bakınca bize anlatıldığı gibi emir komuta zinciri içinde silahlı kuvvvetlerin yönetime el koyduğu durumu yönündeki bilginin yanlış olduğunu, bize anlatıldığı gibi olmadığını öğrendik. Ormanlık arazide biz o ekipten ayrılmaya çalıştık. Özel kuvvetler ekibine susadığmızı söyleyerek yanlarından ayrıldık. Birilerin kurgusunda görev almış olduk.”
|
Muğla'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı oteli bombalayan suikast timinden Astsubay Yakup Özcan'ın verdiği ifadenin detayları ortaya çıktı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.