instruction
stringclasses 1
value | input
stringlengths 321
47.5k
| output
stringlengths 52
530
| inst_no
int64 0
0
| system
stringclasses 1
value |
|---|---|---|---|---|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Türk Hava Yolları (THY) uçuş kalitesinde ve standartlarında yaptığı değişiklere bir yenisini daha ekledi. Artık THY'nin Boing 777 tipi uçaklarıyla uçanlar hem cep telefonlarını kullanabilecekler hem de uçuş boyunca sınırsız internet keyfi yaşayacaklar. Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil, bazı Avrupa ülkelerinde ard arda yaşanan krizin kendilerini korkutmadığını, aksine bunun THY için pozitif etkileri olacağını söyledi. 2011 yılı için planlarını da özetleyen Kotil, yılbaşında teslim edilecek Boeing 777'lerde yolcuların cep telefonu ve kablosuz internet bağlantısı kullanabileceğini, uydudan canlı televizyon yayını izlemenin de mümkün olacağını söyledi. Kotil, "Daha önce teslim edilen 777'lerde bu sistemleri biz yapacağız, yeni gelecek 777'ler ise Boeing tarafından bu teknoloji kurulmuş olacak. Ocak itibariyle bu hizmet başlayacak" dedi. Kotil, Los Angeles, Vietnam, Filipinler'de Manila, Bangladeş'te Daka seferlerinin başlayacağı bilgisini verdi. KOBE GELİYOR THY'nin Manchester United, Barcelona futbol takımları ile Euroleague basketbol ligine sponsor olması, Kevin Costner'li reklam filmlerinin ardından şimdi de ünlü basketbolcu Kobe Bryant'ın reklam filmlerinde oynayacağını kaydeden Kotil, "Kobe Bryant'lı reklam filmlerimizin çok ilginç bir senaryosu var" dedi. YOĞUNLUK SIKINTI YARATIYOR Kotil, İstanbul Atatürk havalimanındaki kapasite sorununun THY'nin büyümesi önünde bir engel olup olmadığı sorusuna yanıtlarken de "Doğru. Orada bir sıkıntı var. Ne yapabiliriz, uçuşları başka nerelerde artırabiliriz diye çalışıyoruz. Bazı iç hat uçuşlarımızı Sabiha Gökçen'e kaydırıyoruz" diye konuştu. YABANCI PİLOTLARIN SAYISI 230 THY'nin kaptan pilotlarının yüzde 10'unun yabancılardan oluştuğunu ve bunun da Türkiye'de kaptan pilot sıkıntısından kaynaklandığını açıklayan Kotil, "Gerçi bir ton kişiyi yetiştiriyoruz, ancak kaptanlık belirli bir süre gerektiriyor, yıllar alıyor. Sürekli büyüdüğümüz için yurt dışından epeyce kaptan aldık, çalışıyorlar. Gönül isterdi ki tüm kaptanlarımız Türk olsun" dedi. Kotil, 230 yabancı kaptan pilotun THY'de görev yaptığını belirtti.
|
Türk Hava Yolları'nın Boing 777 tipi uçaklarında artık cep telefonu kullanmak ve sınırsız internete ulaşmak serbest.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ESKİŞEHİR'de iki ayrı mahkeme bugün üst üste cinsel istismarcılara ceza yağdırdı. Meslektaşının 5 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak suçunda tutuklu olarak yargılanan polis memuru A.İ.C., 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. MİNİK KIZI LOJMANIN BODRUMUNDA İSTİSMAR ETTİ Polis lojmanlarında meydana geldiği belirtilen olayda A.İ.C., iddialara göre kendisi gibi polis olan meslektaşının 5 yaşındaki kızı S.D.'yi lojmanın bodrumuna götürüp burada cinsel istismarda bulundu. Çocuğun olayı ailesine anlatması üzerine A.İ.C. gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Erkek öğrencisini istismar eden öğretmenden iğrenç savunma! "EVLİYİM" DEDİ SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ Evli olan A.İ.C. hakkında Eskişehir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. A.İ.C.'nin yargılanmasına bugün devam edildi. Bugünkü duruşmada suçsuz olduğunu söyleyen ve beraatını isteyen A.İ.C., "Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Üzerime atılan suçları işlemedim. Yapmadığımı tekrar söylüyorum. Ben suç işlemedim. Beraatımı ve tahliyemi istiyorum. Mazlumun ahı yerde kalmaz" dedi. CİNSEL İSTİSMARDAN 15, HÜRRİYETİ KISITLAMAKTAN 2.6 YIL HAPİS Eskişehir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, A.İ.C.'yi cinsel istismar suçundan 15 yıl, hürriyetten yoksun bırakmadan da 2 yıl 6 ay olmak üzere toplam 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. İğrenç olay! Morgda yeni ölen kadına tecavüz etti...
|
Eskişehir'de meslektaşının 5 yaşındaki kız çocuğuna polis lojmanının kömürlüğünde cinsel istismarda bulunmak suçunda tutuklu olarak yargılanan polis memuru A.İ.C., 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Son dakika haber Ankara'dan geldi. KHK'larla kapatılan özel okul ve dershane çalışanı 81 FETÖ şüphelisi için gözaltı kararı verildi. Başkent'te, Fetullahçı Terör Örgütü ve Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan özel okul ve dershane çalışanı 81 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'un kullanıcısı oldukları iddiasıyla 81 zanlı hakkında verdiği gözaltı kararının ardından Ankara merkezli 13 ilde, KHK ile kapatılan kurumların çalışanlarına yönelik operasyon düzenlendi. Gözaltı işlemlerine sabah saatlerinde başlanan operasyonda şu ana kadar 28 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.
|
Son dakika haber Ankara'dan geldi. KHK'larla kapatılan özel okul ve dershane çalışanı 81 FETÖ şüphelisi için gözaltı kararı verildi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Karagül'ün bir önceki bölümünde Ebru'yla konuşmak için odasına giden Ada, onu baygın halde yerde yatarken bulunca büyük bir korku ve panik yaşadı. Olayı Haber alan Baran, kardeşlerine destek olmak için hastaneye koştu fakat kötü bir sürprizle karşılaştı. Herkes, Ebru'nun intihar ettiğini düşünerek şaşkınlık yaşarken Kadriye, Ebru'nun intihar etmediğini savundu. Kendisine gelen Ebru, intihar etmediğini açıklayınca tüm gözler Narin'e çevrildi. Zan altında kalacak olan Narin'e destek ise hiç beklemediği birinden geldi. Ada'ya en büyük destek Serdar'dan gelirken Özlem de delilleri yok etmenin derdindeydi. Ancak planları ayağına dolanan Özlem, Kendal'la karşı karşıya geldi.
|
Karagül 29. Bölümüyle 10 Ocak Cuma akşamı Fox TV ekranlarına geliyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olup olmayacağı soruları üzerine, “Burada bir açıklama yapayım, yarın her yere manşet olsun. Hayır” dedi. Eski Bakan Günay, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada basın mensuplarının, AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olup olmayacağı yönündeki sorularını yanıtlayan Milletvekili Günay, “Burada bir açıklama yapayım, yarın her yere manşet olsun. Hayır” ifadesini kullandı. Kurtuluş mücadelesinin İzmir’den başlatıldığı için kentin özel ve önemli olduğunu belirten Günay, “İzmir kutsaldır, mübarektir. Kurtuluş mücadelemiz burada başladı ve burada sona erdi. Türk bayrağı çekildiği zaman biz zafere erdik. İzmir bizim için aziz bir şehirdir, çok önemli şehirdir” diye konuştu. “İDDİALI BİR YARIŞ SÜRDÜRECEĞİZ” İzmir’in farklı illerden göç alan bir kent olduğunu hatırlatan Günay, şunları kaydetti: “Buraya doymak için gelmiş insanlar. Bu insanların daha iyi yaşamasını sağlamak bizim boynumuzun borcudur. Biz bunun için her türlü çalışmayı şiar edindik. İzmir’de çok iddialı bir yarış götüreceğiz. Geçen seçim sonuçları bizim birinci çıkmamız gerektiğini ortaya koydu. 21 ilçede birinci parti çıkalım. Diğerlerini de muhalefet alsın. Hiçbir belediye başkanımızla ilgili olumsuz ifade kullanmıyorum. İyi niyetli bir çalışma ancak yetmiyor. İzmir büyük bir potansiyeli olan şehir. Medeni hale gelen şehirler hangi arkadaşa ne görev verilecekse biz onu yapmaya çalışacağız. İzmir’in bu hizmetten yararlanması için mahalle mahalle dolaşmaya hazırım. Büyükşehir belediye başkan adaylığı Başbakan’ın tercihi. O çok önemli. Ben çok nitelikli arkadaşlarımızın bu adaylık yarışında aday olmayı akıllarından geçirdiğini görüyorum. Bundan çok çok mutlu oluyorum. Demek ki kazanacağımıza dair inanç var. Biz bu inancı gerçeğe dönüştüreceğiz.” Başbakan’ın açıkladığı ankette, CHP’nin İzmir’de yüzde 43,8, AK Parti’nin ise yüzde 37,7 oy oranına sahip olduğunun hatırlatılmasını “Sürpriz değil” sözleriyle değerlendiren Günay, “Makasın daralmaya başladığı, genel seçimlerde de görülmüştü. Sürpriz değil. Başkaları çok karışmasın, İzmir politikasını biz yürütelim, İzmirli teşkilatları yürütsün. Başkası bize akıl üretmeye kalkmazsa, -örneğin başka biri ilin belediye başkanı burada bize yol göstermeye kalkmasın- biz biliriz işimizi, başımız kimseye sorulmamıştır” şeklinde konuştu. (İHA)
|
AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olup olmayacağı soruları üzerine, “Burada bir açıklama ya...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Genelkurmay Başkanlığı "çekilme" iddialarına yanıt verdi. Birliklerin bir kısmının bölgeden çekilmesinin ve kuvvet azaltılmasının söz konusu olmadığını açıkladı. Genelkurmay'dan yapılan açıklamada "Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir kısmının bölgeden çekilmesi ve kuvvet azaltılması söz konusu değildir. Tehdit durumuna göre birliklerimizin konuş yerleri ve mevcutları her sene yaz ve kış tertiplenmesi kapsamında yeniden düzenlenmektedir" ifadelerine yer verildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesindeki açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadeledeki görevinin İl İdaresi Kanununda belirlendiği hatırlatıldı. Kanuna göre, valilerin sorumluluk bölgesindeki en üst askeri makamdan kuvvet talep etmesi halinde, kuvvetin istenen yerde bulundurulabilmesi ve talebi gerektiren olayın sonuçlandırılabilmesi için yeterli kuvvet bölgede konuşlandırıldığı belirtilen açıklamada, "Bu kapsamda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir kısmının bölgeden çekilmesi ve kuvvet azaltılması söz konusu değildir. Tehdit durumuna göre birliklerimizin konuş yerleri ve mevcutları her sene yaz ve kış tertiplenmesi kapsamında yeniden düzenlenmektedir" görüşüne yer verildi.
|
Genelkurmay, Türk askerinin çekilmesi ile ilgili açıklama yaptı; "Askerin bölgeden çekilmesi söz konusu değildir"
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Fenerbahçe Kulübü, Fransa'nin Lille takımıyla 25 Ocak tarihinde oynanan UEFA Avrupa Ligi maçında taraftarlarının yaptığı bazı kural ihlalleri nedeniyle para cezasına çarptırıldı. Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan maçta taraftarların meşale yakması ve sahaya atılan bozuk paralar nedeniyle, UEFA tarafından 7 bin avro para cezası verildiği kaydedildi.
|
Fenerbahçe taraftarlarının yaptığı bazı kural ihlalleri nedeniyle para cezasına çarptırıldı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kütahya'nın Simav ilçesinde meydana gelen depremin sıcaklığı henüz geçmeden Bursa'da yaşanan ilginç olay akıllara bir çok soru işareti getirdi. Karacabey ilçesine bağlı Yeniköy sahilinde deniz suyunun 20-25 metre çekilmesi paniğe neden oldu. Marmara Denizi'ne bakan Yeniköy sahilinde son 1 yılda suların 25 metre çekildiğini belirten emekli Hakkı Altın (73), "1990 yılından buyana Yeniköy'de yaz aylarında yaşıyorum. Şimdiye kadar hiç böyle bir şey görmedim. Son 1 yılda deniz suyu 20-25 metre çekildi. Bunun nedeni sahile yapılan iskele ve doldurulan taşlar olabilir. Ama hayra alamet olmayan bir gelişme" dedi. Vatandaşların bazıları ise yeni yapılan balıkçı barınağı sebebiyle denizin çekildiğini kaydederken, kimileri ise med cezir olayı olduğunu ifade ediyor. Kendilerinin Kütahya depremi sonrası yaşanan bu gelişmeyle korkuya kapıldıklarını belirten bazı vatandaşlar ise, suların çekilmesinin araştırılmasını istediler. Öte yandan suların çekilmesiyle birlikte sahil bölümünde geniş bir alan oluştu. Bazı kayıkların da çekilen su yüzünden sahile sürüklenmesi dikkat çekti.
|
Marmara Denizi'nin güneyinde kalan Karacabey ilçesine bağlı Yeniköy'deki 20-25 metrelik deniz çekilmesi vatandaşları korkutuyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Uluslararası Kürt konferansı için ‘hazırlık’ toplantıları dün Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) merkezi Erbil’de, KYB Başkanı Mesud Barzani ev sahipliğinde başladı. Peki neler oluyor? Bu konferans ne anlama geliyor? Birleşen Kürtlerle birlikte dengeler nasıl değişecek ve en önemlisi bundan Türkiye nasıl etkilenecek? Erbil'deki yaptı. Yetkin'in gözlemlerine göre bu konferansta PKK başrol üstlenmiş durumda. Suriye'deki uzantısı PYD ise Kürt devriminin galibi gibi itibar görüyor. Birleşen Kürtler artık nihai amaçlarını da saklamıyorlar. İstedikleri 4 ayrı ülkede sınırları geçirgen olan 4 kürt devleti... İşte Murat Yetkin'in konferansa ilişkin analizinden önemli bölümler; GERÇEK ANLAMDA İLK KÜRT KONFERANSI Toplantılara Kürtlerin yaşadığı Türkiye, Irak, İran ve Suriye’den Kürt partilerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları da katılıyor. Bu tür toplantılar daha önce de Brüksel, Ankara, Diyarbakır ve Erbil’de yapılmıştı. Ama bu defa niyet edilen, kapsam ve zamanlama bakımından en önemlisi olacağa benziyor; belki de gerçek anlamda ilk uluslararası Kürt konferansı olacak. BAŞROLDE PKK VAR Konferansa mevcut Kürt siyasi hareketlerinin en eskisi olan, Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ev sahipliği yapacak ama sahne de başroller de PKK’nın olacak gibi görünüyor. Konferansa bu dört ülkede de örgütlü silahlı ve silahsız örgütlerle katılan tek hareket PKK; tam açılımıyla Kürdistan İşçi Partisi. Türkiye’de PKK ile aynı kitle tabanını paylaşan Barış ve Demokrasi Partisi’ni (BDP) bir kenarda tutarsak, tıpkı PKK gibi Türkiye’de yasadışı olan KCK, konferansın katılımcılarından. Diğer üç ülkede PKK çizgisindeki hareketler ise şunlar: Irak’ta Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK), İran’da Kürdistan Özgür Hayat Partisi (PJAK) ve Suriye’de Demokratik Birlik Partisi (PYD); hepsi konferansa davetli. BU KEZ DURUM FARKLI ÇÜNKÜ... Bundan önceki uluslararası Kürt konferansı girişimleri, Türk hükümetlerinin Barzani üzerine uyguladığı baskı sonucunda PKK ve PKK bağlantılı örgütlerin davet edilememesi nedeniyle ya yapılamamış ya da deyim yerindeyse ölü doğmuştu. Bu defa durum farklı; özellikle de zamanlama ve siyasi atmosfer bakımından... EN KARLISI SURİYE PKK'SI ÇIKTI Nice umutlar beslenen Arap Baharı, Suriye’de karaya oturdu, Mısır’da su almaya başladı, battı batacak. Ama Suriye’deki kaostan, Suriye iç savaşa girmeden önce Türkiye’nin de önemli katkılarıyla Suriye Kürtleri kârlı çıktı. Abdullah Öcalan’ın izinden giden PYD’liler belki de bütün Suriye muhalif güçleri içinde ne yapmak istediğini bilen ve sadece dışarıdan gelecek yardıma bel bağlamayan, gerçekten örgütlü tek gruptu. TÜRKİYE'NİN HAMLESİNE İRAN ÇELMESİ Ortaya El Kaideci El Nusra’nın çıkıp Suriye’de işlerin sarpa sarmaya başladığı 2012 güzünde Başbakan Tayyip Erdoğan, PKK ile diyalog yoluyla Kürt sorununa siyasi çözüm bulup kan dökülmesine son vermek amacıyla bir girişim başlattı. Türkiye bu adımı atar atmaz, o zamana dek PJAK ile şiddetli çatışmalar içindeki Tahran, Kandil’e elini uzattı, Ankara’dan uzaklaştı. PYD KÜRT DEVRİMİ GALİBİ GİBİ GİDİYOR O arada Suriye’de PYD, Türk sınırı boyunca özerkliğe doğru adımlarını hızlandırdı. Nusaybin karşısındaki Kamışlı, Ceylanpınar karşısındaki Resulayn, Akçakale karşısındaki Telabayd, PYD kontrolüne geçti; Kilis ve Reyhanlı’ya neredeyse eşit uzaklıkta bulunan Efrin zaten Suriye’deki PKK’nın kalesi durumundaydı; Türkiye’ye geçiş üssü sayılıyordu. PYD, Erbil konferansına ‘Suriye’de Kürt devrimi’ galibi olarak gidecek. Bu tabii İran’la ateşkes sağlamış, Türkiye ile de barış görüşmeleri yapan PKK açısından ciddi bir kazanım olarak görülüyor. ERDOĞAN'IN İŞİNİ ZORLAŞTIRAN Erdoğan, Kürt sürecinden dönüş olmadığını daha geçenlerde tekrarladı. Sorun şu ki, Kürt sorunu giderek daha çok uluslararası nitelik kazanıyor, PKK da hem Türkiye’de hem de bölgede giderek zemin kazanıyor. Öcalan ve Kandil Ankara’yla kötü polis-daha kötü polis oynamaya çalıştıkça Erdoğan’ın işi daha da zorlaşıyor. KÜRTLER'İN NİHAİ HEDEFİ: 4 ÜLKEDE TEK DEVLET Kürtler nihai hedeflerini saklamıyor: Kürtlerin bağımsızlığı davası. Toprak bütünlüğü olmazsa, Schengen anlaşması türünden geçirgen sınırlar modeli, bugün olmazsa yarın. Nihai adım böyleyken sıradaki adım ne olacak? İşte o, Erbil konferansında konuşulacak. Yakın zamana dek Kürtler ayrı telden çalarken Türkiye, İran, Irak, Suriye onlara karşı birleşiyordu. Şimdi dört hükümet ayrı telden çalıyor, Kürtler birleşiyor. Belki de bölge tarihinde ilk kez görülen bu durum, işin içine petrol ve gaz da girdiği düşünülürse, bölgedeki siyasi dengeleri değiştirebilir.
|
Yakın zamana dek önce dört hükümet Kürtlere karşı birleşir, onlar ayrı telden çalardı. Şimdi durum tam tersine dönüyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Sürekli Türkiye aleyhinde propaganda yapan İngiliz basını, sonunda PKK'nın Türkiye'ye verdiği zararı kabullendi. Financial Times gazetesi, Türkiye'nin Güneydoğu Bölgesi'nde barış için umudun azaldığını ve güvenlik güçleri ile PKK arasında artan çatışmanın güneydoğuda ekonomik yaşamı olumsuz etkilediğini ifade etti. TURİZM ÇÖKTÜ Güneydoğunun her türlü ekonomik göstergede ülkenin diğer bölgelerinin gerisinde kaldığı ifade edilen haberde, Şırnak'ta işsizlik oranının ulusal düzeyden üç kat fazla olduğu, yeni projelerin durduğu ve turizmin ise çöktüğü yorumları yapıldı. BÖLGEDE HUZUR VARDI AMA TERÖR BOZDU Haberde, bölgedeki savaşın, Suriye ve Irak sınırındaki Cizre'yi de vurduğuna dikkat çekilerek, Cizre Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Çağlı'nın, "İki yıldır burada belli yatırımlar yapılıyordu, huzur vardı ama şimdi bu kayboldu" sözlerine yer verildi. EKONOMİK FAALİYETLERİ ZORA SOKTU Haberde ayrıca, barış süreci çerçevesinde PKK'nın 2013'te ateşkes ilan etmesiyle barış için umutlarının artmış olmasına rağmen çatışmaların yaşanmasıyla Güneydoğu'da yabancı yatırım açısından sağlanan mevcut durumun zayıflamaya başladığı ifade edildi.
|
Ele geçirdiği her fırsatta Türkiye aleyhine haberler yapmaktan çekinmeyen Financial Times gazetesi bu kez şaşırttı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Memura Merkez Bankası'nın 2016 ve 2017 yılları için açıkladığı yüzde 5'lik enflasyon hedefi, enflasyon farkı ve refah artışı formülü ile oturulacak. Milyonlarca memur için yüzde 3+3 teklifi önerilecek. Star gazetesinin haberine göre, sendikaların ise asgari ücrete verilen yüzde 12.3'lük zam oranını göz önünde bulundurarak pazarlık masasına geleceği ifade ediliyor. Maliye'den edinilen bilgilere göre, sendikaların talep ettiği refah artışı, taban aylığı ve enflasyon farkı da göz önünde bulundurularak yapılan pazarlık sonrası zam oranının yüzde 4+4 seviyesine çıkabileceği dile getiriliyor. Koalisyon hükümeti görüşmeleri ve erken seçim ihtimalinin de memurun zam pazarlığında elini güçlendirmesi beklentisi hakim. Özellikle büyümeden refah artışı bekleyen düşük gelirli memurlara ilave desteklerin sağlanabileceği ifade ediliyor. 3+3 İLE MASAYA OTURULACAK Maliye Bakanlığı'nın yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı bürokratları da toplu sözleşmeye ilişkin gelişmeleri yakından takip ediyor. 2015 yılının ilk altı ayında bütçeden personel giderleri için yapılan harcamanın 63 milyar Türk Lirası'nı bulduğunu belirten üst düzey bir yetkili “2016 yılı için resmi enflasyon hedefi yüzde 5 olsa da, son açıklanan enflasyon raporunda Merkez Bankası gelecek yıl için orta noktası yüzde 5.5 olan enflasyon tahmininde bulundu. Bütçe bürokratları da bu oranları göz önünde bulundurup yüzde 3+3 zam oranı ile masaya oturacaktır. Ancak seçimler, koalisyon görüşmeleri memurun elini güçlendiriyor” dedi. 1 Temmuz itibariyle kamuda en düşük memur maaşı 2 bin 191 Türk Lirası. 10 GÜN SONRA BAŞLIYOR Memur-Sen 836 bin 505 üye ile toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili konfederasyon. Memur-Sen, görüşmelerde öncelikli olarak ‘ek gösterge oranlarının yükseltilmesini' talep edecek. 10 gün sonra başlayacak görüşmelerde Kamu İşveren Heyeti Başkanı ile Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı bir araya gelerek Toplu Sözleşmenin gündemini belirleyecek. 23 Ağustos'ta taraflar ya uzlaşarak toplu sözleşme imzalayacak ya da uyuşmazlık tutanağı imzalayacak. İTFAİYECİLERE YANMAYAN ELBİSE Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) Genel Başkanı Mürsel Turbay, toplu sözleşme görüşmelerinde zam oranı kadar sosyal konuların genişletilmesinin de önemli olduğunu söyledi. İtfaiyeciler gibi teknik alanlarda çalışanların standartlarının iyileştirilmesinin önemine dikkat çeken Turbay, itfaiyecilere yanmayan elbise verilmesinin düzenlenmesi gerektiğini kaydetti. İtfaiye araçlarına kasko yapılmasının ardından çalışanların rahatladığını ifade eden Turbay “İtfaiyecilere dayanıklı elbise alınması çok önemli” diye konuştu. DİN GÖREVLİLERİNE BAYRAM İKRAMİYESİ Toplu sözleşme öncesi yetkili sendikalar hazırlıklarını yaparken, Türkiye'nin en büyük din görevlileri sendikası Diyanet-Sen ‘Mahrumiyet tazminatı, teşvik ikramiyesi, vekil ve fahrilerin kadroya alınması' konularında ısrarcı olacak. Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı, Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar “Diyanet İşleri Başkanlığı'nda görev yapan tüm personele Camiler ve Din Görevlileri Haftası ile Kurban Bayramı'nda bir maaş ikramiye ödenmesini, ödenecek olan miktarın vergi kesintisine tabi tutulmamasını istiyoruz” dedi.
|
Memur maaşlarına zam için masaya oturulacak. Memurlar ne kadar zam alacak? Toplu sözleşme masasında enflasyon hedefi doğrultusunda memura yüzde 3+3 zam önerileceği öğrenildi
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Taylor Swift, 2017 yayınladığı bir klibiyle de rekor kırmıştı. Şakıcının ‘Look What You Made Me Do’ klibi YouTube’da 24 saatte 39 milyon kez izlenmiş, böylece Swift, Adele'nin ‘Hello’ şarkısıyla elde ettiği rekonu kırmıştı. Öte yandan Taylor Swift, son olarak ‘Delicate’ adlı bir single çıkardı. Şarkıcının, görünmez olduğunu fark ederek dileğince hareket edip dans ettiği klibi YouTube’da bir haftada 57 milyon defa izlendi.
|
Taylor Swift, 'Reputation' albümüyle son iki yılda iki milyon satış yapan tek şarkıcı oldu. Swift daha önce de klibiyle YouTube'da izlenme rekoru kırmıştı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Fuzul Yapı seçim öncesi dönemde de satışta hız kesmedi. Fuzul, son projesi Olimpa Konutları’nda satışa çıktığı günden bu yana geçen yaklaşık 3 ayda dairelerin yüzde 48’ini sattı. Gayrimenkul sektöründe seçim öncesi yaşanan durgunluk Fuzul Yapı’nın son projesi Olimpa Park’ı etkilemedi. Kalitesi, yüksek standardı ve etkili çözümler üreten mimari tasarımıyla Başakşehir’de fark yaratan Fuzul Yapı Olimpa Konutları’nda yoğun ilgi görüyor. Fuzul Yapı, Olimpa Konutları’nda satışa çıkma tarihi seçim öncesi döneme rastlamasına rağmen ciddi bir ivme yakaladı. Fuzul Yapı satışa çıktığı Aralık ayından bugüne kadar yaklaşık 3 aylık dönemde Olimpa Konutları’nda dairelerin yüzde 48’ini sattı. ‘Yaptığımız işin gücünü gösteriyor’ Fuzul Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Eyüp Akbal, “Türkiye gündeminin tamamen seçimle ilgilendiği bir dönemde gerçekleştirdiğimiz satış grafiği Olimpa Konutları’nın ne kadar doğru ve güçlü bir proje olduğunun da göstergesi. Biz her projemizde olduğu gibi kaliteden ödün vermeden en iyisini yapmaya, ve müşterilerimize kazandırmaya devam edeceğiz. Bu pazarda da hemen rahatlıkla fark ediliyor” diye konuştu. Eyüp Akbal, “Bazı yatırımcılar seçim öncesi alım yapmakta tereddüt etti. Ancak seçime rağmen sektörde satışların sürmesi tamamen Türkiye ekonomisinin gücünü ve istikrarını gösterir” şeklinde konuştu. AVM’de örnek daire ilgi gördü Olimpa Konutları projesi için Türkiye’de ilk defa bir alışveriş merkezinde kurulan örnek daire de büyük ilgi gördü. Başakşehir’deki Olimpa AVM’nin ikinci katında kurulan örnek daireyi 22 Şubat-23 Mart tarihleri arasında 599 kişi ziyaret etti. Tüm ziyaretçiler uzman ekipler tarafından örnek dairede ağırlandı ve detaylı bilgi sunuldu. “0” peşinat, Kasım 2015’te teslim Olimpa Rezidans, Olimpa AVM, Olimpa Çarşı’yla birlikte Olimpa Park projesinin bir parçası olan Olimpa Konutları’nda 4 farklı daire bulunuyor. 3+1’lerde 131 ve 144 metrekarelik daire seçenekleri, 433 bin TL ile 535 bin TL arasında değişen fiyatlarla sunuluyor. 197.5 ve 199 metrekarelik 4+1 daireler ise 634 bin TL ile 722 bin TL aralığında satışa sunuluyor. Kasım 2015’te teslim edilecek Olimpa Konutları’ndan “0” peşinatla konut sahibi olmak mümkün.
|
Olimpa Konutları 3 ay süre içerisinde yüzde 48'lik satış ortalaması ile rekor kırdı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü TEM ekipleri tarafından terör örgütü adına güvenlik kuvvetlerine ve vatandaşlara ait işyerlerine, otolarına, molotof kokteyli havai fişekli ve bombalı saldırı eylemlerini gerçekleştiren şahıslara yönelik operasyon düzenledi. Sur Belediyesi'ne ait Gençlik ve Kültür evine yapılan operasyonda 6 kişi yakalanırken, yapılan aramalarda ise çok sayıda malzeme ele geçirildi. Şahısların yakalandığı yerlerde yapılan aramalarda, 1 adet atılmaya hazır el yapımı bomba, çok sayıda molotof, 360 adet torpil, plastik pet şişeler, motolofda kullanılan naftalin, sabun tozu, şeker, deterjan, içi sıvı ile dolu ampul, 1 adet sapan, çok sayıda örgütsel döküman ve poster, 15 adet beyaz renkli maske ve kıyafetler, cep telefonu, sim kartlar ve hard disk ele geçirildi. Yakalanan şahısların gençlere bomba eğitimi verdiği öğrenilirken, zanlıların yakalanması ile birlikte çok sayıda olayın da aydınlandığı öğrenildi.
|
TEM şube ekipleri, PKK'nın gençlik yapılanmasına yönelik başlattığı operasyonda 6 kişiyi gözaltına alırken, çok sayıda patlayıcı madde ele geçirildi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: 22 Mart 2015 akşamı Survivor All Star 'da dokunulmazlık oyunu vardı son bölümde dokunulmazlık oyununu kazanan taraf bu kez ünlüler takımı oldu. Kişisel dokunulmazlık oyununda ise Turabi ile Begüm kapıştı. SURVİVOR ALL STAR KİM YAZILDI KİM ELENİYOR? (TIKLAYIN) Survivor adasında son iki haftadır ünlüler takımı dokunulmazlık oyununu kaybederek ada konseyine gelen taraf oluyordu. Survivor ünlüler takımı bu kez şeytanın bacağını kırdı ve gönüllüler takımını ada konseyine yolladı. SURVİVOR 21 MART DOKUNULMAZLIK OYUNU SURVİVOR TURABİ VE BEGÜM KİŞİSEL DOKUNULMAZLIK OYUNU Survivor All Star'da dokunulmazlık oyununu kaybeden gönüllüler kişisel dokunulmazlık oyununda mücadele ettiler. Bireysel dokunulmazlık oyununu kazanan finalde Begüm'ü mağlup eden Turabi oldu. SURVİVOR ADA KONSEYİNDE TURABİ NE DEDİ? Survivor All Star ada konseyinde gönüllüler takımı Begüm ismini elenmek üzere çıkarttı. Turabi yine eleme gecesinde yaptığı numaralarla çok konuşuldu. Begüm adını yazdıktan sonra Turabi bakın kameralara ne söyledi?
|
Survivor 2015 All Star 'da 22 Mart akşamı dokunulmazlık oyununu ünlüler kazandı. Survivor kişisel dokunulmazlık oyunu ise Turabi 'nin oldu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: CHP, belediyelerin burs vermesini engelleyen Anayasa Mahkemesi kararına mimarlık yaptı ama o karar şimde CHP'yi fena vurdu. Sayıştay CHP'nin Kadıköy'deki yurdu, CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak öğrencilere yerel yönetimlerin burs vermesinin yolunu kapatan kararını dayanak göstererek kapattı. Değişmeyen mağdur ise yine öğrenci oldu. Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruyla belediyelerin öğrencilere burs vermesinin yolunun kapatılmasına sebep olan CHP, kendi itirazının kurbanı oldu. CHP'li Kadıköy Belediyesi'nin öğrenciler için yaptırdığı yurt, Sayıştay tarafından kapatıldı. Sayıştay'ın verdiği kararda, yurt için belediyenin harcadığı paranın 'mahalli müşterek kullanılması gereken ödenek' olduğu belirtildi. Sayıştay, Kadıköy Belediyesi tarafından 2008'de Moda'da yaptırılan 144 kişilik öğrenci yurdunu kapattı. Yurt için Kadıköy Belediyesi'nin kasasından harcanan 240 bin TL'nin de Belediye Başkanı Selami Öztürk'ten tahsil edilmesine karar verildi. 150-200 TL karşılığında öğrencilerin kalabildiği yurt, bugüne kadar 600 öğrenciye ev sahipliği yaptı. Sayıştay'ın 'Öğrenci yurdu belediye tarafından işletilemez' kararının gerekçesinde şu ifadeler yer aldı: "Belediyenin görev, yetki ve sorumluluk alanında yer almadığı halde, yükseköğrenim öğrencilerine yönelik olarak erkek öğrenci yurdu işletilmesi suretiyle mahalli müşterek hizmetler için kullanılması gereken ödeneklerin amacı dışında kullanıldığı tespit edilmiştir." SAYIŞTAY HATIRLATTI Sayıştay'ın kararında CHP'nin 2008'de Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru da hatırlatıldı. Belediyelerin öğrencilere burs vermesini düzenleyen 5102 sayılı kanunun bazı maddeleri başvurunun ardından iptal edilmiş ve belediyelerin öğrencilere burs vermesi resmen engellenmişti. CHP'NİN İTİRAZI BAŞKAYDI 240 bin liralık fatura çıkarılan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk "Kararı temyiz ettik. Yurdu da kapattık. Belediye olarak hamam işletiyoruz, köpek barınağı açabiliyoruz ancak öğrenci barınağı açamıyoruz! Benim bölgemde 40 bin öğrenci var" dedi. Öztürk'e göre yaşananın CHP'nin yaptığı itirazla ilgisi yok: "Kanuna, 'Kredi Yurtlar Kurumu dışında kimse burs veremez, belediyeler hariç' diye bir ibare getirilmişti. CHP itirazıyla sadece belediyelerin değil, diğer kurumların da burs vermesini talep etmişti. Anayasa Mahkemesi ise aksine daha da daraltıcı bir karar verdi."
|
CHP, belediyelerin burs vermesini engelleyen Anayasa Mahkemesi kararına mimarlık yaptı ama o karar şimde CHP'yi fena vurdu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Berat Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda, bu gecenin, ''Bilerek veya bilmeyerek işlenen hata ve günahlardan tövbe ederek, günahların kalplerde bıraktığı kirlilikten arınma, sıkılan ve bunalan ruhların Yüce Rabbimizin rahmetine ve mağfiretine ulaşması adına Müslümanların önüne açılmış bir fırsat kapısı olduğunu'' belirtti. Bardakoğlu mesajında, 26 Temmuz Pazartesi gününü salıya bağlayan gecenin af, merhamet ve mağfiret gecesi olarak kabul edilen Berat Kandili olduğunu ifade ederek, Hz. Muhammed'in bu gecede Cenab-ı Allah'ın kendisinden bağışlanma dileyenleri affedeceğini, içtenlikle yapılan duaları kabul edeceğini müjdelediğini vurguladı. Ramazan ayının müjdecisi olan bu gecenin, inananların kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla suç ve yanlışlardan kaçınmaları, günahlardan arınmaları ve Yüce Yaratıcı'nın sonsuz rahmet ve merhametine iltica etmeleri gerektiğini bir kez daha hatırlattığını dile getiren Bardakoğlu, mesajında şu görüşlere yer verdi: ''Bu itibarla Berat gecesi, bilerek veya bilmeyerek işlenen hata ve günahlardan tövbe ederek, günahların kalplerde bıraktığı kirlilikten arınma, sıkılan ve bunalan ruhların Yüce Rabbimizin rahmetine ve mağfiretine ulaşması adına Müslümanların önüne açılmış bir fırsat kapısıdır. Milletimizin kandil olarak adlandırdığı bu geceler, dünyanın koşuşturması içerisinde varlık ve yaratılış gayesini adeta unutup sonu gelmez emeller ve hevesler peşinde koca bir ömrü heba eden bizlere, özümüze dönme ve kendimizi sorgulama, geçici olanla kalıcı olanı fark etme, kalp gözümüzü açma ve gönül dünyamızı temizleme fırsatı sunar. Ayrıca Rabbimize, kendimize ve bütün insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır, bu görevlerimizi ihmal edip etmediğimizi yeniden düşünme, tövbe ederek geçmişi affettirme, dua, azim ve kararlılıkla geleceği inşa etme imkanı sağlar.'' Günümüz dünyasında, sadece ferdi ve ailevi mutluluğu değil, toplumsal hayatı, barış, huzur, dayanışma ve kardeşlik içinde yaşayabilmeyi tehdit eden maddi manevi pek çok olumsuzluğun yaşandığına dikkati çeken Bardakoğlu, Kur'an-ı Kerim'deki ''Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayan, çok esirgeyendir'' müjdesinin farkına vararak günah ve kusurlardan dolayı tövbe edilmesi gerektiğini ifade etti. Bardakoğlu, ''İbadet ve dualarla Rabbimize yakınlaşmalı, Yüce Mevlaya, ailemize, çocuklarımıza, çevremize, milletimize ve tüm insanlığa karşı olan görev ve sorumluluklarımızı yeniden hatırlayarak yeni bir ümit ve kararlılıkla geleceğe bakma melekemizi güçlendirmeliyiz'' değerlendirmesinde bulundu. Berat Kandili'nin kurtuluş, af ve arınma gibi anlamlara geldiğini kaydaden Bardakoğlu, bu mübarek gecenin sunduğu manevi iklime dikkat çekerek şunları kaydetti: ''Kur'an'ın öğrettiği 'Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka kaybedenlerden oluruz' vb. dualar, tövbe istiğfarlar ve yakarışlarla beratımızı almamızın ancak, nüzulünün 1400. yılını idrak ettiğimiz hayat rehberimiz olan Kur'an-ı Kerim'i anlamakla, yaşamakla, Sevgili Peygamberimizin bizlere miras bırakmış olduğu sünnetini ve evrensel ahlaki erdemleri hayatımıza yansıtmakla mümkün olacağını hatırımızdan çıkarmamalıyız. Gündelik hayatın getirdiği sıkıntılarla bunalan ruhlara, manevi hayatın ihmaliyle daralan kalplere bir kandil olması dileğiyle aziz milletimizin ve yurt dışında yaşayan vatandaş ve soydaşlarımızla birlikte bütün İslam aleminin Berat Kandili'ni kutluyorum. Yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların bizleri istikamet sahibi yapmasını temenni ediyor, bu gecenin, ülkemizin, İslam aleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayet, barış ve huzuruna, bütün müminlerin tövbe ve dualarının kabulü ile arınma ve affına vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.'' MEVLİT PROGRAMI Bu arada, Berat Kandili dolayısıyla TRT 1'de yarın akşam saat 20.00'da mevlit programı yayınlanacak. Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, Bolu Göynük'teki Gazi Süleyman Paşa Camii'nden yayınlanacak mevlit programına katılacak. Mevlit programında Burdur Ulu Cami ile Çankırı Büyük Camii'ne canlı bağlantı kurulacak.
|
İslam dünyasının önemli gecelerinden biri olan Beraat Kandili yurt ve yurt dışında yapılacak dini törenlerle idrak edilecek
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen genç kız kendisini iple asarak intihar etti. Olay, dün saat 16.30 sıralarında, Cumhuriyet Mahallesi, Orhan Dengiz Bulvarı, 13 numaradaki İbrahim Uşaklıgil İşhanı’nın bodrum katında meydana geldi. Uşak Vala Gedik Lisesi'nin 12/D sınıfı öğrencisi 18 yaşındaki Merve Özgöbek’in beton bloktaki demire asılı bedenini gören vatandaşlar, durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi
|
Psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen genç kız kendisini iple asarak intihar etti.olay, dün saat 16.30 sıralarında, cumhuriyet mahallesi, orhan dengiz bulvarı, 13 numaradaki ibrahim uşaklıgil işhanı’nın bodrum katında meydana geldi. uşak vala gedik lisesi'nin 12/d sınıfı öğrencisi 18 yaşındaki...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, HSYK düzenlemesini savunduğu Tweet’lerine gelen tepkilere kızdı. Kuzu, Twitter hesabı üzerinden, “Yazdığım tweet’lere ve görüşlere mantıklı cevap vermekten aciz kalan kimi kazmalar, alay ve küfür yolunu seçiyorlar. Misliyle iade ediyorum” tepkisini verdi. “Amaca ulaşmak için her yol mübahtır, yaklaşımının ve takiyeciliğin açtığı kapıdan girenler, her türlü değeri ayaklar altına alanlardır” tepkisinde de bulunan Kuzu, şu yorumlarını da takipçileriyle paylaştı: “Bugün, Ak Parti iktidarına karşı yapılanları, ‘hukuk devletinde siyaset kurumu, hukuk yoluyla boğulmaya çalışılıyor’ biçiminde okumalıyız. Eskiler iyi şeylerin aksadığını görünce, ‘şeytan taşlamaktan ibadete fırsat bulamıyoruz’ derlerdi. Bugün AK Parti böyle bir durumda. Ne dersiniz?
|
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, HSYK ile ilgili kendisine yapılan eleştirilere twitterdan sert tepki gösterdi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Holywood, sinemanın ünlü çifti Brad Pitt ve Angelina Jolie'nin boşanacağı haberiyle çalkalanıyor. İddialara göre Hollywood'un altın çifti Brad Pitt ve Angelina Jolie 250 milyon sterlin değerinde boşanma anlaşması imzaladı. Hollywood’un altın çifti Brad Pitt ve Angelina Jolie’nin aşkı bitti. Ayrılmaya karar veren çift, avukatlarına başvurup mal varlıklarını ayırdı. Los Angeles’ın en ünlü boşanma şirketlerinden birine giderek 250 milyon sterlin değerinde boşanma anlaşması imzalayan Brangelina, altı çocuğun velayeti konusunda da mutabakata vardı. Çiftin evlat edindiği Maddox, Pax, Zahara’nın dışında Shiloh, Knox ve Vivienne adlarında biyolojik çocukları bulunuyor
|
Holywood, sinemanın ünlü çifti Brad Pitt ve Angelina Jolie'nin boşanacağı dedikodusu ile çalkalanıyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Türkiye'de gündemin ilk sırasına oturan 14 Aralık operasyonuna ve sonrasında yaşanan gelişmelere İngiliz basını da geniş yer veriyor. Financial Times'ın Daniel Dombey imzalı haberi için "Erdoğan Gülen'e karşı: Genel Yayın Müdürü basına yapılan baskında gözaltına alındı" başlığını tercih etmiş. Haberde, 14 Aralık operasyonu "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen arasındaki savaşın en şiddetli çatışmalarından birisiydi" sözleriyle tanımlanıyor. Gazetecileri Koruma Komitesi CPJ'in operasyona tepkisine de yer verilen haberde, Avrupa Birliği'nden de (AB) sert tepkilerin geldiği ifade ediliyor. Son operasyonun "17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu" yıldönümünün hemen arifesinde gerçekleştiğine de vurgu yapılıyor. Guardian gazetesinin "Demokrasiye karşı 'darbe' suçlamasıyla gözaltına alınanlar arasında gazeteciler de var" başlıklı haberinde "Operasyon Erdoğan'ın Gülen destekçilerine karşı yeni operasyonların haberini vermesinden birkaç gün sonra gerçekleşti" deniyor. "Gülen hareketi geçmişte Erdoğan'ın iktidardaki gücünü pekiştirmesine yardımcı olmuş ve Gülen hareketini eleştirenler acımasızca cezalandırılmıştı" denen haberde gazeteci Ahmet Şık'ın operasyona yönelik eleştirilerine de yer veriliyor. Independent gazetesinde ise 14 Aralık operasyonu "Gazeteciler ve emniyet mensupları 'terör' operasyonunda gözaltına alındı" başlıklı haberle okurlara aktarılıyor. "Operasyon Erdoğan'ın muhalif medyayı susturma girişimi olarak yorumlandı" yorumu yer alan haberde, Fuat Avni Twitter hesabından da operasyonun önceden haber verildiği vurgulanıyor.
|
Çok sayıda gazeteci ve eski emniyet müdürünün gözaltına alındığı 'Paralel yapı' operasyonu için İngiliz basınında 'Erdoğan Gülen'e karşı', 'Türkiye'nin 'terör' operasyonu' ve '23 kişi 'darbe' iddiasıyla tutuklandı' başlıklarıyla yer alıyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Van'da meydana gelen ilk depremde 54 kişinin hayatını kaybettiği Sevgi Apartmanı'nın müteahhidi Salih Ölmez'in mal varlığı hakkında ihtiyati tedbir kararı alındı. Erciş İlçesi'nde 23 Ekim'deki 7.2 büyüklüğündeki ilk depremde yıkılan ve 54 kişinin hayatını kaybettiği Sevgi Apartmanı'nın müteahhidi Salih Ölmez'in sahip olduğu bütün taşınır-taşınmaz mal varlığına el konuldu. Apartmanda ölen 8 kişinin avukatlığını yapan Avukat Mustafa Aladağ'ının başvurusu üzerine Erciş Asliye Hukuk Mahkemesi, Ölmez'in mal varlığına ihtiyati tedbir kararı koydu. Avukat Mustafa Aladağ, ayrıca ölen 8 kişi için de müteahhit Salih Ölmez, Erciş Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda 850 bin TL'lik tazminat davası açtı.
|
Van depreminde 54 kişiye mezar olan Sevgi Apartmanı'nın, müteahhitinin mal varlığına el konuldu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İzmir’de pavyonlarda şarkı söyleyen N.E., engelli doğan bebeğini 40 günlükken “Ben bakamam” diyerek sokağa bırakmak istedi. Aynı mahallede oturan H.Y., “Yazıktır” diyerek bebeğe sahip çıktı. Eşiyle birlikte Eskişehir’e yerleşen öz anne N.E., zaman zaman İzmir’e giderek kızı L.Ö.’yü görüp Eskişehir’e götürüp getirdi. PAVYONLARDA ÇALIŞTIRILDI L.Ö., 16 yaşındayken “Özledik” bahanesiyle üvey babası R.O. tarafından Eskişehir’e götürüldü. Genç kızın pavyonlarda dansöz olarak çalıştırıldığını duyan süt anne H.Y., polise başvurdu. Polis, Eskişehir’de operasyonla L.Ö.’yü kurtardı. ÇOCUĞUN BABASI ÜVEY BABASI ÇIKTI Kısa bir süre devlet korumasında kalan, ardından yeniden süt anneye verilen L.Ö.’nün karın ağrısı şikâyetiyle götürüldüğü hastanede hamile olduğu belirlendi. Mahkeme kararıyla kürtaj yapıldı. L.Ö. üvey babasının kendisine tecavüz ettiğini söyleyince ceninden alınan örneklerle yapılan DNA karşılaştırmasında genç kıza tecavüz edenin üvey babası R.O. olduğu ortaya çıktı. R.O. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bir süre sonra evlenen L.Ö., iddiaya göre mahallede oturan ve “Abi” dediği İ.H.’nin tecavüzüne uğradı. Engelli kadının şikâyeti üzerine gözaltına alınan 39 yaşındaki İ.H., ifadesinde “Ben zorla ilişkiye girmedim. Kendisi beni evine çağırıyor, bazen de benim evime geliyordu. 20-25 defa ilişkiye girdim, hatta bana ilişki sonrası para verdi” iddiasında bulundu. SANIK 5 AYDA ÇIKTI, YAKINLARI İSYAN ETTİ Tutuklanan İ.H., davanın görüldüğü İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan son duruşmada 5 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Genç kadının yakınları “Engelli bir kadına defalarca tecavüz eden bir kişi serbest kaldı. Bizi ve kızımızı kim koruyacak? Bütün kötülükler ve kötü insanlar onu buldu. Biz engelli bir kadını kandırıp tecavüz eden kişinin tutuklanmasını istiyoruz” derken, avukatı Necmiye Ece Uncu da “Sanık İ.H., 2008’de kardeşinin ırzına geçmek suçundan hüküm giymiş, hapishaneden yeni çıkmıştır. Sanık için cinsel suç işlemek alışkanlık haline gelmiş. Geçmişi ve itirafları, mağdurenin ifadesi ve hastane raporları göz ardı edildi” ifadesini kullandı. (Gazete Habertürk)
|
İZMİR'de pavyonda çalışan annesinin 40 günlükken sokağa bıraktığı yüzde 50 zihinsel engelli L.Ö.’yü komşuları büyüttü. Üvey babası ve annesi dansöz olarak çalıştırdı, önce üvey babasının, ardından “Abi” dediği kişinin istismarına uğradı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ABD'li yetkililer, Hürmüz Boğazı'nda bulunan ABD uçak gemisine İran tarafından bin 500 metreden bir füze fırlatıldığını açıkladı. AP'nin geçtiği haberde Cumartesi günü gerçekleşen saldırıda, gemiye isabet etmeyen füzenin kışkırtma amaçlı olduğu bildirildi. İRAN KARASULARINA GİRİLMEDİ ABD'li yetkili Harry S. Truman, İran Devrim Muhafızları'nın Arap Denizi ve Basra Körfezi'nde tatbikat yaptığını söyledi. Truman ayrıca ABD destroyerine bir Fransız fırkateynin refakat ettiğini dile getirdi. İran karasularına girilmediğini söyleyen Truman, roketin sancak tarafından bin 500 metre pozisyondan atıldığını açıkladı. İRAN KIŞKIRTMAYA ÇALIŞIYOR ABD'li yetkililer İran'ı gereksiz yere kışkırtma yapmakla suçladı. İran tarafından ise herhangi bir açıklama yapılmadı.
|
İran'nın Hürmüz Boğazı'nda bulunan ABD uçak gemisine saldırdığı iddia ediliyor. ABD'li yetkililer İran'ın amacının kışkırtmak olduğunu söyledi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kiev'deki Valeriy Lobanovskiy Stadyumu'nda oynanacak ve TSİ 22.05'te başlayacak karşılaşmayı Sırbistan Futbol Federasyonu'ndan Milorad Mazic yönetecek. Mazic'in yardımcılıklarını Milovan Ristic ve Igor Radojcic yapacağı karşılaşmada, ilave yardımcı hakemlik görevini Milenko Vukadinovic ve Vlado Glodovic'in üstleneceği, dördüncü hakemin ise Bosko Jovanetic'in olacağı belirtildi. GÖZLER BU MAÇTA Spor Toto Süper Lig'de sahasında Kayserispor'a 2-0 yenilerek taraftarlarını üzen Beşiktaş'ta gözler Dinamo Kiev maçına çevrildi. Siyah-beyazlı takım, UEFA Avrupa Ligi E Grubu'nda 20 Ekim Perşembe günü Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımıyla deplasmanda oynayacağı maçın hazırlıklarına bir günlük iznin ardından başladı. BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde teknik direktör Carlos Carvalhal yönetiminde basına kapalı gerçekleştirilen antrenmanda, Kayserispor maçında oynayan futbolcuların koşu ile çalışmayı tamamladığı, diğer oyuncuların ise tempolu koşulardan sonra pas çalışması yaptığı bildirildi. Antrenmanın yarım sahada oynanan çift kale maç ve taktik çalışması ile tamamlandığı belirtildi. Siyah-beyazlı takımda Kayserispor maçında geçirdikleri sakatlıklar nedeniyle tedavisi yapılan kaleci Rüştü Reçber ile aynı maçta rakip kalecinin müdahalesiyle burnu kırılan İbrahim Toraman'ın yanı sıra bel spazmı olan Manuel Fernandes'in antrenmana katılmadığı bildirildi. A2 maçına giden Burak Kaplan ve Muhammet Demirci ile milli takıma çağrılan Atınç Nukan'ın da ye almadığı antrenmanda, tedavisi sürdürülen Ersan Gülüm'ün fizyoterapist eşliğinde takımdan ayrı koşu ve topla çalışmalara devam ettiği kaydedildi. Bu arada Hilbert için bir doğumgünü kutlaması düzenlendi. Siyah-beyazlı takım, Dinamo Kiev maçı hazırlıklarını yarın gerçekleştireceği antrenmanla sürdürecek.
|
Beşiktaş'ın, UEFA Avrupa Ligi deplasmanda Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımı ile yapacağı maçın hakemleri açıklandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: NIKE Bill Bowerman Oregan Üniversitesi’ndeki spor koçu, öğrencilerinin daha başarılı olması için spor ayakkabılarının en yenilerini takip ediyordu. Koç Bowerman, antrenörü olduğu MBA öğrencisi Phil Knight’a Japon Tiger markasına kendi ürettiği tasarımları sunmak için ortaklık teklif etti. Böylece yapılan anlaşmayla 1964 yılında Tiger’ın gönderdiği 300 ayakkabıyı Knight satmaya çalışırken, Bowerman de bu ayakkabıların nasıl daha hafif ve daha iyi üretilebileceğini bulmaya çalışıyordu. İşte Nike markasının kuruluşu böyle başladı. Kendisi de bir koşucu olan Jeff Johnson, Knight ve Bowerman’ın kurmuş olduğu şirkete çalışan olarak girdi. Johnson 1971 yılında marka için Nike ismini bulan kişi oldu.
|
Hangi fikirlerle, ne zaman doğduklarını bilmeden de olsa belli markaları seçiyor, kullanıyor, hayatımızın bir parçası haline getiriyoruz.ancak tanınmamış bir üründen küresel bir markaya dönüşme süreci oldukça uzun ve sayısız zorluklarla dolu bir yol.işte günümüzün en tanınmış markalarından...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Genelkurmay, Dağlıca'daki Kurmay Yarbay İlker Çelikcan'ın da aralarında olduğu 16 askerin şehit edilmesinin ardından, bölgede başlatılan geniş çaplı operasyonda yaşanan bir olayı, dünyaca ünlü yönetmen Steven Spielberg’in Oscarlı filmi “Er Ryan’ı Kurtarmak”dan örnekler vererek anlattı. İŞTE GENELKURMAY'IN SİTESİNDE TSK'DAN HABERLER BÖLÜMÜNDE YER ALAN O AÇIKLAMA: ÖNCE DERİN BİR SESSİZLİK... SONRASI FİLM ŞERİDİ İlk hissettiği şey derin bir sessizlikti. Çevresinde olan biten her şeyin bir anda anlamını yitirmesine sebep olan muazzam bir boşluk hissi… Hayatın aniden durduğu, her şeyin donduğu bir an. Kulaklarında müthiş bir çınlama. O anda çevrede bulunan her şeyden soyutlanma hali. Öyle hissetmişti kahraman Astsubay Başçavuş Volkan. Sanki bir anlığına her şeyden ve herkesten kopmuş, etrafında olan biteni konuyla ilgisiz üçüncü bir kişiymiş gibi, tekrar tekrar oynayan bir filmi izler gibi izlemişti. Steven Spielberg’in epik savaş filmi “Er Ryan’ı Kurtarmak”ın daha ilk saniyesinde insanı çarpan müthiş bir sahne vardır. Film, çıkarma yapan bir birlik görüntüleriyle başlar ve daha ilk karede bir asker başlığından giren kör bir kurşunla hayatını kaybeder. Kahraman astsubayımız, Başçavuş Volkan’ın başına da aynı şey geliyor geçtiğimiz Eylül ayının son gününde. Tek farkla, terörle mücadele kapsamında icra edilen bir operasyonda hain bir terörist mermisi Başçavuş Volkan’ın kaskının önünden giriyor, onu şehadete taşımıyor ama kafa derisinin büyükçe bir parçasını sıyırıyor ve kaskın içine saplanıp kalıyor. O anlarda, hayatının bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçtiğini hatırlıyor genç astsubayımız Başçavuş Volkan. İlkokula başladığı günü, askerlik yemini ettiği anı, mezun olarak astsubay rütbelerini taktığı o görkemli mezuniyet törenini, bir tanecik annesini, gözyaşlarını saklamaya çalışan gururlu babasını… Hepsi tek tek gözünün önünden geçiyor… Öyle ya belki bir daha dönememek var, sevdiklerine bir kez daha sarılamamak var. Hayatının o andan itibaren tamamen değişme ihtimali var… Aldığı yaranın, yaşadıklarının ilk anda onda ne türlü izler bırakacağı o anda bilinemiyor ki. Çok şükür bütün bunların hiç biri olmuyor ve kahraman astsubayımız aldığı yaranın tedavisi sonrasında şu anda aslanlar gibi görevinin başında… GÖREV AŞKI SINIR TANIMIYOR Dilerseniz hikâyenin detaylarını bir araya getirmek için birkaç ay öncesine dönelim. Türkiye geçtiğimiz sonbaharın başlarında, maalesef o güne kadarki en üzücü terör saldırılarından birine maruz kalıyor ve ülke gündemi 06 Eylül 2015 tarihinde Hakkâri Dağlıca’dan gelen acı haber ile sarsılıyor. 16 vatan evladımız hain terör örgütü tarafından kurulan tuzak sonucu hunharca şehit ediliyor. Şehit edilen askerler arasında Tabur Komutanı Kurmay Yarbay İlker ÇELİKCAN da bulunuyor. Gelecek vadeden bu genç komutan, askerlerinin önünde kahraman bir şekilde çarpışıyor ancak yoğun baskı ateşi altında, beraber görev yaptığı Mehmetçikler ile birlikte bu vatan uğruna şehit düşüyor. Sonraki günlerde, acısı henüz taze bu olay silah arkadaşları tarafından unutulmuyor ve TSK tarafından Yarbay İlker ÇELİKCAN’ın adının verildiği geniş çaplı bir operasyon düzenleniyor. Bu operasyona Yarbay ÇELİKCAN ve kahraman silah arkadaşlarının sızısını yüreğinde taşıyan pek çok cesur ve kahraman askerimiz katılıyor. Bu kahraman askerlerimizden bir tanesi de Hava Personel Astsubay Başçavuş Volkan’dır. Genç astsubayımız Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde Konya’da bulunan 3’üncü Ana Jet Üssünde görevlidir. 29 Eylül-08 Ekim 2015 tarihlerinde gerçekleştirilen Şehit P.Kur.Yb. İlker ÇELİKCAN-1 operasyonunda, İkikara Mevkii-Rahmo Üs Bölgesi/Yüksekova’da bulunan 3’üncü P.Tüm.K.lığı emrine almış olduğu özel özel ihtisas eğitimi nedeniyle görevlendiriliyor. 2012 yılından beri özellikle Hakkâri bölgesinde birçok operasyonda başarılı bir şekilde görev yapan Astsubay Başçavuş Volkan, 29 Eylül 2015 tarihinde netleşen bu görev için tereddütsüz öne çıkıyor. Adeta her zaman arayıp da bulamadığı bir şeye kavuşmuş gibi heyecanlıdır. Gidilecek bölge çatışmaların yoğun yaşandığı, 15 yıldır terör örgütünün kurtarılmış bölge gibi gördüğü çok tehlikeli bir bölge olmasına rağmen yüreğindeki vatan aşkı hiçbir tereddüde mahal bırakmamıştır. 30 Eylül 2015 tarihinde saat 08.45 sularında Astsubay Başçavuş Volkan’ın da içinde bulunduğu mevzilere teröristler tarafından Doçka, havan, roketatar gibi ağır silahlarla ateş edilmeye başlanıyor, aradaki mesafe 30 metrelere kadar düşmüştür. Çatışmanın devam ettiği dakikalarda iki Jandarma Uzman Çavuş; biri kasık bölgesinden ve kolundan diğeri omuz bölgesinden yaralanmıştır. Yaralanan bu iki vatan evladının ateş altından uzaklaştırılmasına çalışılmış ancak, teröristlerin kullandığı ağır silahlardan dolayı bu konuda zorluklar yaşanmaktadır. Astsubay Başçavuş Volkan ise o anda içerisinde bulunduğu Jandarma Özel Harekât taburu ile birlikte, teröristlerin yerleştiği Doçka ve Keskin Nişancı Mevziini tespit ederek jet uçaklarımız tarafından nasıl bertaraf edilebileceklerinin planlarını yapmaya çalışmaktadır. Çünkü yaralı Uzman Çavuşları vakit kaybetmeksizin bölgeden uzaklaştırabilecek en pratik çözüm jetlerimizin teröristlerin silahlarını imha etmesidir. Bunun bilincinde olan Astsubay Başçavuş Volkan yoğun ateş altında siperden kafasını defalarca çıkararak öncelikle Doçka Mevziini tespit ediyor ve saat 10.00 sularında jet uçaklarından Yakın Hava Desteği isteğinde bulunuyor. HAYATIN DURDUĞU AN Tam da o dakikalarda belki de Astsubay Başçavuş Volkan’ın kaderi belirleniyor. Genç asker olağanüstü bir gayretle koordinat belirlemek ve gözetleme yapmak için tekrar kafasını kaldırdığında, bu sefer başında ani bir darbe hissediyor ve kafası sert bir şekilde geriye gidiyor. Kısa bir şoktan sonra Volkan ne olduğunu anladığında ilk hissettiği şey boynundaki ağrı, kaskındaki mermi deliği ve kafasındaki sıyrıktır. Kaskından vurulmuştur. Hain teröristlerce sıkılan kör bir mermi Astsubay Volkan’ı kaskından vurmuş ve kafa derisinden büyükçe bir parçayı kopararak kaskın içerisinde durmuştur. YARALI ASTSUBAY GÖREVİNİ YARIDA BIRAKMIYOR Özel eğitimli bu genç askerin uzun bir süreye ve belirli melekelerin kazanılmasına dayalı eğitimi işte tam da bu noktada devreye giriyor. Müthiş bir görev bilincine sahip kahramanımız yaralanmasına rağmen görevine kaldığı yerden devam ediyor ve jet uçaklarının hedeflerini imha etmelerini sağlıyor. Teröristlerin kullandığı Doçkanın susturulmasından sonra taarruz helikopterleri bölgeye giriyor ve Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanlığı ve İleri Muharebe Kontrolörü Tim Personelinin karşılık vermeye başlamasıyla birlikte, bölgede yığınak yapmış çok sayıda terörist ağır kayıplar veriyor ve sızma girişiminden vazgeçip geri çekiliyor. Sonraki günlerde Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanı “Jandarma Özel Harekât Taburu sayenizde rahat etti, teröristler bir daha yaklaşmaya cesaret edemedi” diyerek kahraman astsubayımıza teşekkür ediyor. GEMİYİ ÖNCE FARELER EN SON DA KAPTAN TEK EDER... GÖREV AŞKI DEVAM EDİYOR Genç astsubayımız bu görevden sonra kısa süreli bir tedavi görüyor ve bir hafta sonra yine kendi isteği üzerine, Lice / Yolçatı’da 15-19 Ekim 2015 tarihleri arasında Yedinci Kolordu Komutanlığı (Diyarbakır) tarafından icra edilen operasyona ve 03-07 Kasım 2015 tarihleri arasında icra edilen Dicle Kurşunlu Kırsalı Operasyonuna katılıyor. Başçavuş Volkan yine kendi isteği üzerine Aralık 2015 tarihinde vatan toprakları dışında icra edilen bir başka göreve katılıyor. Çünkü denizcilik hikâyeleri okumaya meraklı bu kahraman vatan evladı çok iyi bilmektedir ki bir tehlike anında gemiyi önce fareler terk eder. Ancak gemi kaptanı biraz asaletinden, biraz da görev bilincinden ve emrinde çalışan personelinin sorumluluk duygusundan dolayı gemiyi en son terk edendir. Kahraman Başçavuşumuz kendine yakışanı yapmıştır. Gemiyi en son terk etmek üzere gemisine, yani görev bölgesine dönmüştür. O sadece görevini en iyi şekilde yapmak için yetiştirilmiştir. Hem zaten öyle değil midir? Askerlik asla sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimidir.
|
YÜKSEKOVA'da başından yaralanan astsubayın fedakarlığı sayesinde onlarca askerin hayatı kurtuldu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Albay Erhan Altunok'un Sur'da şehit düşen Teğmen Abdulselam Özatak'ı anlatan sözleri, dinleyenleri ağlattı. "Türkiye Şehitleri Anıyor" etkinliğinde konuşan Albay Altunok, teğmen maaşıyla 9 kardeşini okudan Özatak'ın şehit haberini, ailesine haber vermek için 1 saat kapıda beklediklerini yine de söyleyemediklerini anlattı. Genelkurmay Başkanlığı'nın başlattığı "Türkiye Şehitlerini Anıyor" etkinliği kapsamında İstanbul Harbiye Askeri Müzesi ve Kültür Sitesi Komutanlığı'nda Birinci Dünya Savaşı şehitlerinden şehit Piyade Teğmen Mustafa oğlu Ahmet için anma töreni düzenlendi. Albay Erhan Altunok'un sunumuyla 10 Şubat 2016 tarihinde gerçekleştirilen törene şehidin akrabaları, gaziler ve üst düzey askeri yetkililer katıldı. Törende şehitleri çocuklarının gözünden aktararak sözlerine başlayan Albay Altunok'un konuşması duygusal anlar yaşattı. "TEĞMEN MAAŞIYLA 9 KARDEŞİNE BAKTI" Altunok, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bölücü terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenen operasyonda şehit düşen Hakkarili Jandarma Teğmen Abdulselam Özatak'ın (25) yürek dağlayan hayat hikayesini ise şöyle aktardı: "Hakkarili bir köy korucumuzun oğluydu. Hem ne fark eder ki nereli olduğu, nereli olursa olsun bu vatanın öz çocuğuydu. Çalıştı, azmetti, Mekteb-i Harbiye'ye girdi ve başarıyla mezun oldu. Futbolu seviyordu, iyi bir kaleciydi ama yeteri kadar parası yoktu ve bir kaleci eldiveni alamamıştı. Arkadaşları aralarında para topladılar ve arkadaşlarına eldiven aldılar. Eldiveni ellerine taktı ve 'Bundan sonra bana kimse gol atamaz' dedi. Çakı gibi bir jandarma teğmen oldu. 9 kardeşini aldı yanına, Ankara'da bir ev tuttu. O teğmen maaşıyla 9 kardeşine baktı, onlara kol kanat gerdi. Bu 9 kardeşin en büyüğü 22 yaşındaki genç kız, 8 kardeşine annelik yaptı. Nişanlandı Abdulselam Teğmen, iki arkadaşına nişanlısının telefon numarasını verdi. Dedi ki 'Bana bir şey olursa nişanlıma söylersiniz, onu haberdar edersiniz.' Ve ona bir şey oldu ama telefon numarasını verdiği o iki arkadaşı nişanlısını arayamadılar. Beraber okuduğu, aynı sırada oturduğu, beraber koştuğu, yorulduğu, matarasındaki suyu paylaştığı, bir lokma ekmeğini paylaştığı, üleştiği kardeşten öte arkadaşlarından iki şanlı teğmenin şehit olduğu haberini duyunca yüreği dayanamadı, 'Ben neden onların görev yaptığı yerde değilim' dedi dilekçe verdi ve onların şehit olduğu yere atanmayı talep etti, gönüllü olarak da gitti." "HABERİ VERMEYE KİMSENİN CESARETİ YETMEDİ" Şehit Teğmen Özatak'ın ilk görevinde şehit düştüğünü söyleyen Altunok, anne babasına oğullarının şehit olduğu haberini veren görevli heyetin yaşadığı zorluğu aktardı. Altunok, "Ankara Keçiören'deki kardeşlerine bu haberi vermesi için gönderilen ekip ne yazık ki eve giremedi. Bir saatten ziyade beklediler kapının önünde. Haberi vermeye kimsenin cesareti yetmedi ve sonra uçakla alıp götürdüler Ankara'dan o 9 kardeşi. 'Anneniz sizi çok özlemiş' diyerek kandırdılar. Ağabeylerini son yolculuğa uğurlamaya gittiklerini ancak şehit cenazesinde anladı bu 9 kardeş" dedi. "SELAM OLSUN O YİĞİTLERE, RUHUN ŞAD OLSUN TEĞMENİM" Şehidin arkadaşlarının Kuleli Askeri Lisesi'nden öğrencileri olduğunu dile getiren Altunok'un, "Şu son birkaç gün içerisinde şehidimize dair bana attıkları o duygu dolu mesajları vakit darlığından dolayı ne yazık ki sizinle paylaşamıyorum ama o mesajları okuduğum zaman gözlerimden süzülen yaşlar bana şunu ifade etti; o arkadaşları şehidimize şan ve şerefle sahip çıktılar ve onun şehadetinden gururlandılar. 'Komutanım, biz de arkadaşımız gibi şehadet şerbetini yudumlamak istiyoruz' dediler. Selam olsun o yiğitlere, ruhun şad olsun teğmenim. Uğruna ölmekse eğer seni yaşamak, bin defa ölürüm de adına leke sürdürmem. Gururdur, namustur bayrak ve sancak. Aksa da kanım korkmam, haini güldürmem" ifadeleri üzerine salonda bulunan her rütbeden asker ve sivil gözyaşlarına hakim olamadı. Tören Altunok'un şehit Piyade Teğmen Mustafa oğlu Ahmet'in kısa yaşam öyküsünü ve Birinci Dünya Savaşı'ndan anekdotlar anlatmasıyla devam etti. "EVLATLARIMI VATAN İÇİN YETİŞTİRMEYE ANT İÇTİM" Törende izleyici olarak yer alan Esen Yücekaya, "Çok güzel bir programdı, çok duygulu anlar yaşadım, bazen gözyaşlarımı tutmakta çok zorlandım. Gencecik vatan evlatlarını bu toprağa feda ettiğimiz için hem gururlandım hem hüzünlendim. Bir anne olarak da evlatlarımı vatan için yetiştirmeye bugün ant içtim" dedi. Tören, şehit yakınlarına onur belgesi takdim edilmesi ve hatıra fotoğrafı çektirilmesi ile sona erdi.
|
İstanbul Harbiye Askeri Müzesi ve Kültür Sitesi Komutanlığı'nda düzenlenen "Türkiye Şehitlerini Anıyor" etkinliğinde Sur'da şehit düşen Teğmen Abdulselam Özatak'ın hayat hikayesi, dinleyenleri gözyaşlarına boğdu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Eşi Reza Zarrab'ın 2016 yılından beri ABD'de tutuklu olmasından dolayı zor günler geçiren ünlü şarkıcı Ebru Gündeş, Sabahattin Ali’nin Sinop Cezaevi’ndeyken yazdığı, Kerem Güney’in de bestelediği ‘Aldırma Gönül’ü söyleyip Youtube’a yükledi. Ebru Gündeş’in dillere pelesenk olan şarkıyı, tutuklu eşi Reza Zarrab için söylediği ileri sürüldü. Zarrab, Amerika’nın İran’a ambargosunu delmekten Mart 2016’dan beri New York’ta tutuklu. EŞİ ZARRAB İÇİN SÖYLEDİ Özellikle sosyal medyada büyük ses getiren Ebru Gündeş'in 'Aldırma Gönül’ şarkısı çok beğenildi. Sosyal medya kullanıcıları Ebru Gündeş'in bu şarkıyı eşi Reza Zarrab için söylediği şeklinde yorumlara neden olurken güzel şarkıcının yapılan yorumlara nasıl bir tepki vereceği merak konusu. BOŞANACAKLARI İDDİA EDİLMİŞTİ Hatırlanacağı gibi Ebru Gündeş ile Reza Zarrab'ın boşanacakları iddia edilmişti.
|
Ebru Gündeş, 'Aldırma Gönül' şarkısını seslendirip Youtube’a yükledi. Ebru Gündeş'in bu şarkıyı söylemesi Amerika'da tutuklu bulunan eşi Reza Zarrab'a gönderme olarak algılandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Rekabet Kurumunun internet sitesinde yer alan Kurul kararlarına göre, Asya Katılım Bankası AŞ'nin tek kontrolü altında bulunan Işık Sigorta AŞ'nin kontrolünün Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği tarafından devralınması işlemine izin verildi. GfK-Nürnberg Gesellschaft für Konsum-Markt-und Absatzforschung ile birlikte, GfK SE üzerindeki ortak kontrolün KKR & Co. L.P. tarafından Acceleratio Capital vasıtasıyla dolaylı olarak devralınması işlemi onaylandı. Tesco Overseas Investments Limited kontrolündeki Tesco Kipa Kitle Pazarlama Ticaret Lojistik ve Gıda San. AŞ'nin hisselerinin belli oranının, Migros Ticaret AŞ tarafından devralınması işlemine, Migros Ticaret AŞ tarafından sunulan taahhüt paketi çerçevesinde izin verildi. Kurul, Richemont International SA'nın, Kering Eyewear'ın ortak kontrolünü devralması işlemine de onay verdi. Rockwell Collis tarafından B/E Aerospace'in tek kontrolünün devralınması işlemi de Kurul tarafından uygun bulundu. Rubis Med Energy'nin hisselerinin Rubis Terminal SA tarafından satın alınması suretiyle, Rubis Terminal SA'nın, Rubis Med Energy üzerinde tek kontrol sağlaması işlemine de izin verildi. TEMELİ 25 YIL ÖNCE ATILDI Kipa'nın temeli 1992 yılında, 100 işadamının girişimiyle İzmir’de atıldı. Market zincirin sitesinde yer alan bilgiyere gör Kipa, bugün 21 şehirde her hafta 1,5 milyon kişiye hizmet veriyor.
|
Rekabet Kurulunca, Tesco Overseas Investments Limited kontrolündeki Tesco Kipa AŞ hisselerinin belli oranının Migros tarafından devralınması işlemi uygun bulundu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: NESRİN YILMAZ İNTERNETHABER-ANKARA Bütün suçun HDP'ye yüklenmek istendiğini söyleyen Zozani, Kğrt sokaklarını ateşe veren Cumhurbaşkanı'nın Antep konuşmasında söylediği "Kobani düştü düşecek" cümlesidir dedi. Bülent Arınç'ın "Mesele Kobani değil, mesele Kobani bahanesiyle çok özledikleri ayaklanmayı gerçekleştirmek. Buna yıllarca muvaffak olamadılar, bundan sonra da olamayacaklar. Dünyayı başlarına yıkarız" açıklamasını talihsiz bir açıklama olarak değerlendiren Zozani, "Arınç, bu kadar yiğitse gitsin kendisi savaşsın o zaman" dedi. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın Bingöl'deki saldırılardan hiç bahsetmediğini belirten Zozani, "Çünkü kendilerinin vurduğu ortaya çıktı, deşifre oldular." dedi. İşte Adil Zozani'nin İnternethaber'den Nesrin Yılmaz'a yaptığı o açıklamalar.... MAL GİBİ SATILAN KIZLARINIZA SAHİP ÇIKIN Öncelikle, HDP'nin yaptığı çağrının ne olduğuna iyi bakılması gerektiğini düşünüyorum. HDP, halka kendinize sahip çıkın çağrısı yapmıştır. Sınırın öte yakasında katledilen kardeşlerinize, evlatlarınıza, pazarda mal gibi satılan kızlarınıza sahip çıkın, bu katliamcı çeteye karşı kendinizi koruyun ve Kobani direnişine sahip çıkın çağrısı yapmıştır. HDP, bu çağrıyı yapmış olmakla kendi tarihinin en doğru tutumunu ve kararını almıştır. HÜKUMET TALEPLERE GÖZÜNÜ KAPATTI, KULAĞINI TIKADI HDP'nin çağrısı üzerine sokağa dökülen insanların üzerine kurşun yağdıran kitleleri, paramiliter güçleri sorgulamak yerine, bugün HDP'nin çağrısını sorgulamak vicdanla bağdaşan bir tutum olmayacaktır. Sokak eylemlerinde yaşamını yitiren insanların kim olduklarına merak edip bir baksınlar. Kendi meşru taleplerini yerine getirmek için sokağa çıkan, Kobani'de yapılmak istenen katliam girişimine karşı tutum içerisinde olan insanların sokakta katledildiğini görmüyor muyuz acaba? HDP, başındna itibaren 15 Eylül'den itibaren, Kobani halkının karşı karşıya kaldığı katliam tehlikesini her safhada hükumetle paylaşmış ve bununla ilgili tercihlerin geliştirilmesi talebinde bulunmuştur. Başbakan düzeyinden yerel mülki idare amirlerinin düzeyine kadar pek çok safhada görüşmeler yapılmış ve tehlikenin boyutu anlatılmıştır. Yaşam koridorunun açılması istenmiştir, burada gerçekleştirilen katliama karşı seyirci kalınmaması istenmiştir. Bütün bu taleplere, bütün bu istemlere hükumet kulağını tıkayıp gözünü kapattığı için HDP son çare olarak Kobani'deki sivillerin katliama maruz kalmaması için sokak çağrısı yapmıştır. İYİ DEĞERLENDİRMEK LAZIM HDP'nin çağrısından Kobani direnişinin tarihini başlatmak büyük bir yanılgıdır. Kürt sokağında biriken öfkeyi, biriken kini görmeden, bugün Türkiye'de olup bitenleri yorumlamaya kalkışmak büyük bir yanılgıya sebebiyet verir. Nihayetinde bu değerlendirmeyi bu çerçevede yapanlar, bu büyük yanılgıya düşmüşlerdir, bu yanılgıdan geri dönmelerini arzu ederim. Kobani'den Kürt coğrafyasının her iline cenaze gitti, her cenaze öfkeyi biraz daha büyüttü. Medyada Kürt kızlarının Arap pazarında nasıl pazarlandığına dair haberler yayınlanmaya başladı. Kürt halkı Afrin'den Kerkük'e kadar 1250 km'lik mesafede kendi namusunu bu çetelere karşı koruma girişimi içerisinde olmuştur. Şimdi, bütün bu olup bitenlerin, Kürt sokağı üzerinde yarattığı tazyiğin sonuçlarını iyi değerlendirmek lazım. KÜRTLERE ZULMEDENLERİN SORGULANMASI GEREKİYOR Yakıp yıkma meselesi nereden başlıyor. Devletin güvenlik güçlerinin şuursuzca saldırılarının başladığı noktada başlıyor. Kimse polisin sokaktaki insanlara yönelik tutumunu, örneğin İstanbul'da bir gencin çırılçıplak soyularak karşıt görüşlü çeteci grupların eline teslim edildiğini ve ona işkence yapılmasını sorgulamıyor. Kurşunla yaşamını yitiren insanları kimse sorgulamıyor. Türkiye'de hangi babayiğit çıkıp Kerboran'da, Dargeçit'de korucuların silahıyla katledilen 4 vatandaşın hesabını soruyor. Kerboran'da insanlar yakıp yıkıyor muydu, Kerboran'da, Dargeçit'de insanlar katliama maruz kalan insanlar bir yeri yakıp yıkıyorlar mıydı, yoksa basın açıklaması mı yapıyorlardı, kimse bunlara bakmıyor. Kürtler otomatik olarak suçlu olarak kabul edildiği için bu üstenci bakış Türkiye'de sorunların çıkmasına neden oluyor. Bu üstenci bakışın terk edilmesi gerekiyor. Burada suçlu olan Kürtler değildir, Kürtler baskı altındadır, saldırıya maruz kalmışlardır ve kendilerini savunmuşlardır. Kürtlere zulmedenlerin sorgulanması gerekiyor. NİYE BİNGÖL'DEN BAHSEDİLMİYOR Niye Bingöl'deki katliamın, provokasyonun üzerine kimse gitmiyor. Başbakan ve Cumhurbaşkanı niye Bingöl'ü unuttu, hiç lafını etmiyor, çünkü kendilerinin vurduğu ortaya çıktı, deşifre oldular. Buyursunlar, Bingöl'de bu provokasyonu yapanları bulsunlar, deşifre etsinler, Kürt sokağını provoke edenler de onlarla birlikte deşifre olmuş olacaklar. Kürtler bu konuda böyle bir suçlamaya tabii tutulamazlar, böyle bir suçlamanın insani bir tarafı olamaz. GERÇEKTEN YİĞİTSE GİTSİN O SAVAŞSIN Bülent Arınç'ın bu açıklaması son derece talihsiz bir açıklamadır. Biz, Ortadoğu'da savaşmayı değil, kardeşliğin ve barışın egemen olmasını arzu ediyoruz. Sayın Arınç, Başbakan yardımcısı olduğunu unutuyor galiba. Kendisi eğer bu konuda gerçekten çok yiğitse gitsin o zaman savaşsın. Biz savaşmaktan söz etmiyoruz,biz meşru savunmadan söz ediyoruz. Benliğimizi namusumuzu, kültürümüzü o çeteci güruha karşı savunmaktan söz ediyoruz, Sayın Arınç neden söz ediyor. Bu değerlendirmeyi yapabilmek için akli melekelerini yitirmiş olmaları gerekir. Lütfen akıllarını başlarına devşirsinler ve Kürt sokağını tahrik edecek açıklamalardan uzak dursunlar. KÜRT SOKAĞINI ATEŞE VEREN AÇIKLAMAYI CUMHURBAŞKANI YAPTI Kürt sokağını ateşe veren, tahrik eden açıklamayı Cumhurbaşkanı Antep'te "Kobani düştü, düşecek" diyerek yaptı. Herkes HDP'nin çağrısından yola çıkıyor ama kimse Cumhurbaşkanının bu tahrikkar açıklamasına değinmiyor, kimsinin içine gelmiyor. Biz ateşi söndürmeye çalıştığımız noktada, ne zaman sokağı telkin etmeye çalışsak, ne zaman gelişmeleri kontrol altına almaya çalışsak, Sayın Arınç gibi birisi çıkıyor, tahrikkar bir açıklama yapıyor, bu açıklamalarla işler yeniden çığrından çıkıyor.
|
HDP Hakkari milletvekili Adil Zozani, HDP'ye yönelik suçlamaları ve Bülent Arınç'ın sözlerini İnternethaber'e değerlendirdi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, Siyaset Dergisi okuyucularının oylarıyla belirlenen ankette yılın belediye başkanı seçildi. Demirel ödülünü AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu’nun elinden aldı. Ödül töreninde ünlü sanatçılar Emel Sayın, Erol Evgin ve Pınar Altuğ’la aynı masada ağırlanan Başkan Demirel, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve diğer konuklarla sohbet etti. Siyaset Dergisi'nin 16. kuruluş yıldönümü nedeniyle Ankara Sheraton Otel'de 'Siyasetin Ödülleri' töreni gerçekleştirildi. Törende siyaset, iş, sanat, medya ve spor dünyasının temcileri ödül aldılar. SİYASET-MEDYA VE SANAT DÜNYASI BULUŞTU Sunuculuğunu Seray Sever ve Osmantan Erkır'ın yaptığı tören, Siyaset Dergisi Yönetim Kurulu Başkanı Gül Kılıçaslan'ın açılış konuşmasıyla başladı. Siyaset Dergisi okuyucularının oylarıyla Türkiye'de kendi dallarında zirveye çıkan isimlerin ödüllendirildiği gecede KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, Ankara Valisi Kemal Önal, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, sanatçılar ve medya mensupları yer aldı. ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU Gecede Rauf Denktaş ve Abdulkadir Aksu, 'Siyaset Onur Ödülü'ne, Enver Demirel ‘Yılın Belediye Başkanı’ ödülüne layık görüldü. Sanatçı Emel Sayın 'Sanat Onur' ödülünü, sanatçı Sibel Can 'Yılın Sanatçısı' ödülünü, sanatçı Adnan Şenses 'Yılın Türk Sanat Müziği Erkek Sanatçısı' ödülünü, sanatçı Ajda Pekkan 'Yılın Pop Müzik Kadın Sanatçısı' ödülünü, sanatçı Selami Şahin 'Sanat Onur' ödülünü, sanatçı Mustafa Sandal 'Yılın Pop Müzik Erkek Sanatçısı' ödülünü, oyuncu Demet Akbağ ise 'Yılın Komedi Kadın Oyuncusu' ödülünü aldılar. Törende ayrıca sinema, televizyon, basın ve medya dünyasından birçok ünlü kendi alanında ödüle layık görülerek ödüllendirildi.
|
Sİyaset Dergisi okuyucuları yılın siyasetçi, belediye başkanı ve sanatçılarını belirledi. Buna göre Ankara'da yılın belediye başkanı?
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Mali disiplinden taviz vermeyeceklerinin altını çizen Babacan, ekonomide başarının temelinde güvenin yattığını belirtti. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Malum bu sene dengeleme dönemine girdik. Ekonominin makul seviyelerde olduğu, ihracatın öneminin arttığı bir yapıyı tercih ettik. Onun için içeride ürettiğimiz kadar tüketeceğiz." dedi. BUNALIM DEVAM EDİYOR Başbakan Yardımcısı Babacan, Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi'ne katıldı. Almanya Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Dr. Philipp Rösler'in de konuk olduğu zirvede dünya ekonomisini değerlendiren Babacan, 2008-2009 bunalımının devam ettiğini belirtti. Daralmalara karşı Avrupa'da alınan kararları yerinde bulan Babacan, "Mali anlaşmalar yapldı, güvenlik duvarı oluşturuldu. Yine Avrupa Merkez Bankası'nın iyi adımları oldu. Bunalımlarla karşı karşıya olan İtalya ve İrlanda gibi ülkelerde yeni programlar yapıldı. Ancak AB ülkelerinde siyasi retorik o kadar tonlu ki bu atılan adımlar gölgede kalıyor. " ifadelerini kullandı. AB ülkelerini kapalı kapılarda kavgalarını yapmaya ve dayanışma ruhunu korumaya davet eden Babacan, siyasi kavgaların Avrupa'nın dayanışma ruhunu yaralayabileceğini dile getirdi. Babacan, şöyle devam etti: "Kuşku yok her ülkenin ev ödevi var. Siyasi karar vericilerin yapılacaklar için hemen karar vermeleri kolay değil ama gerekli adımları bir an evvel atmaları gerekiyor. Bu anlamda ülkeler ödevlerini yaparken, güçlü bir dayanışmanın AB için kati olduğuna kanaat getiriyoruz. Öte yandan ABD'nin vermesi gereken önemli kararlar var. Bu ülkenin dünyada en büyük ekonomi olarak biliniyor. Tabii şu an bu ekonominin öngörülür olması, ortaya açık ve net hedefler koymaslı gerekiyor. Bakın 2013 için ABD'nin maliye anlayışına dair net bir şey ortada yok. Bu da güveni zedeliyor. Artık ABD güvenilir, orta vadeli bir program ile ileride neler yapacağını ortaya koymalı. Buna mukabil gelişmekte olan ülkelerde büyüme yavaşladı. Gelişmiş ülkelerin üretim ile ilgili sorunları, ihracat miktarlarında gerileme gelişmekte olan ülkeleri menfi etkiliyor." Türkiye'nin ekonomide başarılı bir örnek olarak görüldüğünü anlatan Ali Babacan, bunun için yaptıklarını şöyle özetledi: "Bu kolay olmadı; siyasi reformları, ekonomik reformlarla perçinledik. 2008 bunalımından evvel finans, sosyal güvenlik, kamu maliye reformunu tamamladık. Kamu borçlarını ve bütçe açıklarını indirdik. Güçlü bir mali yapıya kavuştuk. Bunalımın tahribatı bu reformlara bağlı olarak sınırlı kaldı. Yine bunalım döneminde Avrupa kamu harcamalarını artırırken; biz orta vadeli bir program ortaya koyduk. Kamu harcamalarını ve borçları indirmeyi temel aldık. 2012, 2009'da açıkladığımız programın üçüncüsü senesi. Hedefleri hemen hemen yakaladık. 2010'da yüzde 9,2, 2011'de yüzde 8,5 büyüdük. Bütçe açığını indirip ekonomiyi büyüttük. BAŞARININ TEMELİNDE GÜVEN VAR Başbakan Yardımcısı Babacan, ekonomide başarının temelinde güvenin yattığını belirterek, Gelecek dönemde de bu tavrımız devam edecek. Mali disiplinden taviz vermeyecek, büyümenin özel sektör eli ile olması çin gerekeni yapacağız." diyerek uygulanan mali politikadan taviz verilmeyeceğini bir kez daha vurguladı. Babacan, "2012'de cari açık ve enflasyonda dengeleme dönemine girdik. Ekonominin makul seviyelerde olduğu, ihracatın öneminin arttığı bir yapıya geçtik. Onun için artık içeride ürettiğimiz kadar tüketeceğiz. Her ülke hak ettiği refahı yaşamalı. Çünkü hak etmeden tüketmek faleket getiriyor." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin konumu itibari ile enerji adına önemli bir rolü olduğuna temas eden Başbakan Yardımcısı Babacan, enerji üreten ve tüketen ülkelere yakın bir yerde bulunduğuna dikkat çekti. Babacan, nükleer enerji konusunda da "Fosil kaynaklara olan kaynaklara bağımlılığı minimuma indirmek için başka çaremiz yok. Burada yenilenebilir enerjiye ağırlık veriyoruz. Yine yerel kaynaklara ve enerji verimliliğine ağırlık veriyoruz. Kaynakları artırarak, enerji üretecilerine ve tüketicilerine katkı sunuyoruz." şeklinde konuştu. Konuşmasının sonunda, İsrail'in Gazze operasyonlarına da değinen Ali Babacan, Tel Aviv'in uluslararası hukuku ihlal ettiğini kaydetti ve uluslararası toplumdan operasyonlara karşı tavır alma talebinde bulundu. Başbakan Yardımıcısı Babacan, Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Forumu'nun açılışının ardından Almanya Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Dr. Philipp Rösler ile de görüştü.
|
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomiyi soğutma tedbirlerinin Türkiye adına önemini vurguladı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Ergenekon davasının Türk siyasi tarihinde bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Topçu, "Türkiye artık generallerin yönetebileceği basitlikte bir ülke değil" dedi. Her türlü çeteleşme, cunta ve darbe girişimlerine karşı olduklarına vurgu yapan Topçu, yargının davayla ilgili en adil kararı vereceğinden şüphe duymamak gerektiğini söyledi. Bu ülke hepimizin diyen Topçu, "Özlemini duyduğumuz çağdaş, demokratik, şeffaf bir hukuk devletine kavuşmamızı engelleyen karanlık ve derin güçlere karşı sesimizi yükseltmek hepimizin ahlaki sorumluluğu ve görevi olmalıdır" ifadesini kullandı. Fransız Devrimin Generali Napolyon Bonapart'ın "Eninde sonunda devleti yönetmek için asker olmalıdır. Devlet, yalnız mahmuzlar ve çizmelerle yönetilir... Ben kan döktüm, belki daha da dökeceğim, ama öfkelenmeden ve sadece kan almanın politika hekimliğinde yeri olduğu için... Bir devleti yönetmek için bir sürü yargıç, bir sürü jandarma, bir sürü asker ve bir hayli de para ister..." sözüne atıfta bulunan Topçu, bu sözünü özümsemiş "atanmış" cuntacı militarist zihniyet karşısında mevcut "seçilmiş" sivil-siyasi otorite, hakkaniyet uğrunda bedel ödeme cesaretini göze alabilmeli" şeklinde konuştu. Her darbe sonrası darbecilerin gerekçelerin ardına sığındıklarını hatırlatan Topçu, hükümetin kararlı ve cesur bir şekilde Anayasa değişikliğine bir an önce başlaması gerektiğine dikkat çekti.
|
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu, darbe tartışmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ABD'de, Cumhuriyetçiler ile Demokratların bütçe üzerinde anlaşamaması nedeniyle 20 Ocak itibarıyla kısmen "kapanan" federal hükümete, 8 Şubat'a kadar harcama yetkisi sağlayacak dördüncü geçici bütçe tasarısı, Senato'dan 18'e karşı 81 oyla geçti. Ülke tarihinde, hem Senatoyu, hem Temsilciler Meclisini, hem de Beyaz Sarayı aynı parti kontrol ederken ilk kez kapanan federal hükümetin, yeniden tam olarak faaliyete geçmesi için ABD Temsilciler Meclisi'nin de tasarıyı onaylaması gerekiyor. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan'ın hafta sonu yaptığı açıklamada, Senato'dan geçecek yeni bir bütçe tasarısının Temsilciler Meclisi'nde onaylanacağını bildirmişti. Bu nedenle, tasarının Temsilciler Meclisi'nde kısa süre içinde yapılması beklenen oylamadan geçmesi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın imzasıyla yürürlüğe girmesi bekleniyor. Böylece, harcama yetkisi bulunmadığı için son üç gündür hayati hizmetler dışında kalan faaliyetlerini gerçekleştiremeyen Amerikan federal hükümeti, 23 Ocak'tan itibaren yeniden açılacak. Federal hükümetin "kapanması" ne demek? Amerikan kanunlarına göre, Kongre 1 Ekim'de başlayıp 30 Eylül'de sona eren mali yıl için kalıcı bütçeyi onaylayamazsa, geçici bütçelerle arayı kapatması gerekiyor. Geçici bütçenin de onaylanamadığı dönemlerde harcama yetkisini kaybeden federal hükümet kapanıyor. Bu durum, yaklaşık 320 milyonu aşkın kişiye hizmet veren federal hükümetin hayati hizmetler dışındaki tüm faaliyetlerini durdurması anlamına geliyor. Cumhuriyetçi Parti, DACA göçmenleri için güvence verdi Senato'daki Cumhuriyetçiler ile Demokratların bütçe tasarısı üzerinde anlaşmaya varmasında, Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell'ın ülkeye çocuk yaşta kaçak getirilen 800 bin civarında genç göçmeni koruyan DACA isimli program için Demokratlara güvence vermesi belirleyici oldu. McConnell, pazar gecesi Senato Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, hükümetin yeniden açılmasını sağlayacak yeni bütçenin süresi 8 Şubat'ta dolana kadar DACA göçmenleri için çözüm bulunamazsa, yeni bir yasal düzenleme için harekete geçeceğini taahhüt etmişti. Trump, geçen yıl sonlandırdığı program kapsamındaki göçmenler için yasal bir düzenleme çıkarılması için Kongreye 5 Mart’a kadar süre tanımıştı. Üç günlük kapanmanın maliyeti düşük Amerikan federal hükümetinin, Kongrenin bütçe tasarısı üzerinde anlaşamadığı için kısmen kapanmasının ilk iki günü hafta sonuna denk geldiği için etkisi hissedilmemişti. Pazartesi günü zorunlu izne çıkarılan yaklaşık 850 bin kamu çalışanının bir günlük aranın ardından işlerine dönecek olması, kapanmanın maliyetinin sınırlı kalmasını sağladı. Bir önceki 24 milyar dolara mal olmuştu Federal mali yılın 1 Ekim'de başlayıp 30 Eylül'de sona erdiği ABD'de her yıl yaşanan bütçe krizleri, hükümetin en son eski Başkan Barack Obama'nın döneminde olmak üzere defalarca kapanmasına yol açtı. Kongrenin bütçe üzerinde mutabakata varamamasından ötürü 1-17 Ekim 2013 tarihlerinde faaliyetlerine ara vermek zorunda kalan federal kurumlarda görev yapan 800 bini aşkın kamu çalışanı, 16 gün boyunca işlerine gidemezken, binlerce gardiyan, polis ve sınır kontrol görevlisi bu süre boyunca ücret alamadan çalışmıştı. Ülke ekonomisine 24 milyar dolara mal olduğu tahmin edilen süreç, Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin uzlaşmaya varmalarının ardından 17 Ekim'de sona ermişti.
|
ABD Senatosu, bütçe krizi nedeniyle 3 gündür kısmen "kapalı" olan federal hükümetin yeniden açılmasını sağlayacak geçici bütçe tasarısını onayladı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Amerikalı oyuncu Angelina Jolie'nin, kansere yakalanma riskini azaltmak için iki memesini aldırdığı mastektomi ameliyatı olduğunu açıklamasının ardından meme kanseri kliniklerine başvuranların sayısı iki kat arttı. Angelina Jolie, geçen yıl Mayıs ayında, taşıdığı 'bozuk bir gen nedeniyle meme kanserine yakalanma riskinin yüzde 87 olduğunu' öğrenmesinin ardından ameliyat olmuştu. Manchester Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, Jolie'nin ameliyat olduğu haberinin, ailelerindeki sağlık sorunları konusunda endişelenen diğer kadınları da danışmaya teşvik ettiğini ortaya koydu. Meme kanserleri vakalarının yaklaşık 5'inin kalıtsal olduğu düşünülüyor. Araştırmayı yürüten ekibin başındaki uzman Profesör Gareth Evans, "Angelina Jolie etkisi uzun ömürlü ve küresel oldu, merkezlere başvuruları da arttırmış gibi görünüyor" dedi. Araştırmacılar, Angelina Jolie'nin ameliyat haberinin basına yansıdığı 2013 yılı Mayıs ayından bu yana, 20'den fazla genetik tanı merkezinde ve klinikte incelemelerde bulundu. Erken teşhis önemli Haziran ve Temmuz aylarında, meme kanseri mutasyonuna yönelik genetik danışmanlık ve DNA testleri için pratisyen hekimlere başvuranların sayısı 2012 yılındaki aynı döneme oranla iki buçuk katına çıktı. Meme Kanseri Araştırma (Breast Cancer Research) dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, bir önceki yıl Ağustos ve Ekim ayları arasında başvuru yapanların sayısı da ikiye katlandı. Profesör Evans bu artışı şu sözlerle yorumladı: "Angelina Jolie'nin BRCA1 (hasarlı gen) mutasyonu nedeniyle, risk azalma amacıyla mastektomi ameliyatı olduğunu duyurması, muhtemelen cazibeli ve güçlü kadın imajı nedeniyle, diğer ünlülerin yaptığı açıklamalara kıyasla daha büyük bir etki yarattı." "Bu, hastaların önleyici ameliyat sonrası cinsel kimliklerinin kaybolacağı yönündeki korkuları azalttı ve daha önce herhangi bir sağlık hizmetinden faydalanmayanları, gen testi yaptırmaları konusunda cesaretlendirdi." Çoğu meme kanseri vakası rastlantısal olsa da, meme kanseri teşhisi konan yaklaşık yüzde 5'lik bir kesim, BRCA1, BRCA2 veya TP53 olarak bilinen kalıtsal bozuk genler nedeniyle kansere yakalanıyor. Jade Goody de farkındalık yarattı Toplumların sağlık konusundaki tutumlarını etkileme konusunda Angelina Jolie yalnız değil. İngiltere'de 'Biri Bizi Gözetliyor' programıyla adını duyuran ve 2009'da hayatını kaybeden Jade Goody'nin de kendisine rahim ağzı kanserine teşhisi konulduğunu duyurmasının ardından 2008 ve 2009 yıllarında rahim kanseri taramalarında artış kaydedilmişti. Meme Kanseri Kampanyası'nın yöneticisi Delyth Morgan da 'Angelina Jolie'nin BRCA1 mutasyonu konusunda açık davranıp risk azaltma amacıyla mastektomi ameliyatı olma kararının, birçok kadını sağlık hizmetlerine yaklaştırdığını' söylüyor. Kadınların genellikle yaşamları boyunca meme kanserine yakalanma risklerinin sekizde bir olduğu belirtiliyor fakat genleri bazılarında daha büyük riskler yarattığı kaydediliyor. Erken teşhis sonrası yapılan tedaviler, kadınlarda kanserin gelişimini de önlüyor. Risk azaltma amacıyla mastektomi (meme aldırma) ameliyatı, kanser önleyici ilaç tedavisi, sağlıklı beslenme ve spor gibi yaşam tarzındaki değişiklikler de bu tedaviler arasında gösteriliyor.
|
Uzmanlar, Angelina Jolie'nin kansere yakalanma riskini azaltmak için iki memesini aldırmasının ardından meme kanseri kliniklerine başvuranların sayısının arttığını ve kadınların tedavi için cesaret kazandığını söylüyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Ermenek'teki maden faciasında babasını kaybeden küçük Recep, karnesini aldıktan sonra babasının mezarına gitti Ermenek ilçesindeki maden kazasında yaşamını yitiren işçilerden Tezcan Gökçe'nin, Ermenek'e bağlı Kazancı beldesindeki Kazancı İlkokulu 4. sınıfında okuyan oğlu Recep, bu yarıyıl tatilinde ilk defa karnesini babasına gösterememenin üzüntüsünü yaşadı. "OĞLUM YÜZME DE BİLMEZDİ" Karnesini aldıktan sonra ilk önce dedesi Recep ve ninesi Ayşe Gökçe'nin evine giden küçük Recep, ellerini öptü. "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" sözleri ile tüm Türkiye'yi duygulandıran maden işçisi Tezcan Gökçe'nin annesi Ayşe Gökçe, torununun büyüyüp mühendis olacağına inandığını söyledi. Babaanne Gökçe, "O büyüyecek, mühendis olacak. Mühendis olunca bana bakacak. Keşke oğlum da burada olsaydı. O da çok sevinirdi. Ne yapalım, yapacak bir şey yok. Torunumun dersleri çok iyi. Hep derslerine iyi çalışacak. Biz şimdi torunlarımız için yaşıyoruz" diye konuştu. Recep Gökçe, daha sonra dedesi ile babasının mezarına gitti. "BABA SANA KARNEMİ GETİRDİM" Mezarın başında babasına seslenerek, karnesinin iyi olduğunu söyleyen Recep, "Baba bak, sana karnemi getirdim. Takdir de aldım. Okuyup mühendis olacağım" dedi. Dede ve torunu mezarın başında dua etti. Karaman'ın Ermenek ilçesindeki kömür ocağında 28 Ekim'de meydana gelen su baskını nedeniyle 18 işçi mahsur kalmış, arama kurtarma çalışmaları kapsamında 38 gün sonra işçilerin tamamının cansız bedenine ulaşılmıştı. Soruşturma kapsamında maden ocağının sahibi Saffet Uyar ile maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey'in de aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklanmıştı.
|
Ermenek'teki maden kazasında babasını kaybeden Recep Gökçe, karnesini aldıktan sonra babasının mezarına gitti
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: INTERNETHABER.COM Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, bugünkü yazısında, hükümetin tepedeki isimlerini 'Hükümetin konuşan 6 atlısı' diye niteleyerek tek tek analiz etti, konuşma tarzlarından bakış açılarına kadar ayrı ayrı ele aldı. Hakan'ın 'hükümetin 6 atlısı' olarak nitelediği bu kadronun başında 'süvari birliğinin başı' diye nitelendirdiği Başbakan Ahmet Davutoğlu bulunuyor. İşte Ahmet Hakan'ın o çarpıcı analizi: 1. AHMET DAVUTOĞLU: Süvari birliğinin başında o var... Günde en az iki kere konuşuyor ve her konuşması "konferans'' niteliğinde ve kavramsallaştırma çabalarıyla dolu... Yalnız bir kusurcuğu var: Konuşmaları uzun, yaptığı toplantılar ise konuşmalarından da uzun... CHP'ye hücumları etkili... Ancak Cumhurbaşkanı da CHP'ye hücuma katılınca... Onun hücumları bir parça etkisiz kalıyor... Bir süre sonra "Siz bırakın Sayın Cumhurbaşkanım, ben bu CHP'ye yeterim" falan diyebilir. 2. EFKAN ALA: O Efkan Ala ki... Diyarbakır'da valilik yaptığı sıralarda "Cana geleceğine cama gelsin'' demiş ve yitip giden canların, kırılan ve dökülen kamu mallarından çok daha önemli olduğu gerçeğini tüm Türkiye'ye öğretmişti. Belki de bu yüzden bu kadar "sert"' olacağını kimse tahmin etmiyordu... Ama tahmin edilmeyen geldi başa... Kendileri hükümetin neredeyse "sertlik yanlısı Tamil gerillası'" kanadını temsil etmekte... Bakınız: Kobani olaylarının zirvede olduğu gün yaptığı "Misliyle mukabele ederiz" açıklaması... 3. YALÇIN AKDOĞAN: Bu zamana kadar görüşlerini gazetelerdeki köşe yazılarıyla ortaya koyuyordu ama artık sorulara cevap veriyor, televizyon programlarına çıkıyor. Yani konuşuyor. Sanırım "yazmak" ile "konuşmak" arasındaki farktan kaynaklanan sorunlarla baş başa... Ama hepsinden önemlisi: Sorunun farkında... Ayrıca aynı meseleler üzerine aynı partiden en az altı kişinin konuşmasının neden olduğu karmaşanın da farkında... Sanırım bu meseleye de el atacak. 4. NUMAN KURTULMUŞ: Yeni pozisyonuna alışmış gibi... Geçmişi çabuk unutmuşa benziyor... Sanki ta en başta AK Parti içinde yer almış gibi konuşuyor. .. Ama her şeye rağmen iktidar cephesinin en diyaloğa açık ismi... İçtenlikli bir tevazua sahip, kibirden de uzak duruyor gibi... Konuşurken dikkatli... Konuştuklarıyla yeni sorunlara yol açmamaya çalışıyor... Bu durum da onun diğer parti sözcüleri kadar etkili olamamasına neden oluyor. İhtiyacı olan şey: Cesaret, biraz daha cesaret... 5. BÜLENT ARINÇ: Kendine özgü fikirleri, kendine özgü yaklaşımları, kendine özgü vurguları olan bir siyasetçi, "Hükümet Sözcüsü" olduğunda... Kendine özgülüğünü toprağın altına gömmek, "hükümete özgü" olanı ortaya koymak durumunda kalır. Bülent Arınç'ın dramı bu... "Hükümet Sözcüsü" olmak ile "kendine özgü olmak" arasında gidip geliyor. Keşke "Hükümet Sözcüsü" olmanın getirdiği kısıtlayıcılıktan kurtulsa ve kendine özgülüğünü ortaya koyacak yeni bir pozisyon edinse... O zaman çok daha sahici bir Bülent Arınç'la karşılaşınz. 6. BEŞİR ATALAY: "AK Parti Sözcüsü" görevi Hüseyin Çelik'in idi... Şimdi o koltukta Beşir Hoca var... Beşir Hoca, Hüseyin Çelik gibi yapmıyor. Yani üç günde bir "parti" adına konuşmuyor, muhalefetle polemik yapmak için çabalamıyor, Bahçeli'ye ya da Kılıçdaroğlu'na laf çakmak için uğraşmıyor, gündemdeki konulara yalınkılıç dalmıyor... Göreve geldiği günden beri bir kere konuştu, o konuşması da aynı gün AK Parti adına yapılan altı ayrı konuşma nedeniyle güme gitti... Beşir Hoca'nın tarzını üç kelimeyle özetleyelim: Temkin, temkin, temkin... Ama dikkat etsin: Parti içinde "Neredesin ey Hüseyin" diye haykırışlar yükselebilir.
|
Ahmet Hakan, bugünkü yazısında, aralarında Başbakan Davutoğlu'nun da bulunduğu hükümetin çok önemli 6 ismiyle ilgili olay bir yazı yazdı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 7 Haziran seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan aldığı hükümet kurma görevlendirilmesi ardından yapılan koalisyon görüşmeleri olumusuz sonuçlandı. Anayayasa'da belirtilen 45 günlük hükümet kurma süreci dün sona erdi. Genel seçimlerden 77 gün sonra hükümet kurma sürecinin bitmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken seçim için bugün düğmeye basacak. SEÇİMLERİ YENİLEME VE GEÇİCİ HÜKÜMET KURMA Türkiye ilk kez; seçim sonrası hükümetin kurulamaması nedeniyle yeniden sandık başına gidecek. 1961 Anayasası’nda, 18 ay boyunca Bakanlar Kurulu’nun 2 kez düşmesi veya 3’üncü kez güvensizlik oyu alması durumunda Başbakan’ın isteği üzerine Cumhurbaşkanı’na, Meclis Başkanı’na danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verme yetkisi tanıyan maddeye, 1982 Anayasası ile getirilen değişiklik böylece ilk kez uygulanacak. Anayasa’nın, 45 gün içinde yeni hükümetin kurulamaması durumunda Cumhurbaşkanı’na verilen, “seçimleri yenileme ve geçici hükümet kurma” yetkisi bugün kullanılacak. DAVUTOĞLU'NA GÖREV VERİLECEK Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün önce TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ile görüşerek seçim kararı alacak. TBMM’ye bildirilecek kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından Cumhurbaşkanı 5 gün içinde seçim hükümetini kurmak üzere Davutoğlu’na görev verecek. TBMM’deki temsil oranlarına göre İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanlıklarına bağımsız bakanlar atandıktan sonra AK Parti’ye 11, CHP’ye 6, MHP ve HDP’ye 3’er bakanlık düşecek. CHP VE MHP BOYKOT EDECEK Seçim hükümetinin ilk uygulaması da boykotla başlayacak. Hükümete MHP ve CHP bakanlık vermeyeceğini açıkladı. Bu nedenle kabinede hem 3 temel bağımsız bakan hem de MHP ve CHP’li bakanların yerine bağımsızlar bakan olarak atanacak. Kabinede toplam 12 bağımsız, 11 AK Parti ve 3 HDP’li bakan olacak. BAKANLAR NASIL ATANACAK? Cumhurbaşkanı’nın görev vereceği Başbakan, Meclis’in bildirdiği sayılara göre bakanları atayacak. HDP, “uyumlu ve yetkin isimleri bildireceğini” belirtse de isimler üzerinde son sözü Cumhurbaşkanı söyleyecek. İlk kez uygulanacak bu model böylece, “Partileri temsil edecek bakanlar başka parti tarafından belirlenemez” tartışmasıyla da tarihe geçmiş olacak. İlk uygulamanın getirdiği bir başka tartışma konusu da “bağımsız ve Meclis dışından atanacak bakanların yemin etme zorunluluğu” olacak.
|
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Meclis Başkanı İsmet Yılmaz ile görüşerek seçim kararı alacak. 1982 Anayasası ile getirilen değişiklik ilk kez uygulanacak.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, bir yazılı açıklamayla CHP’ye tepki gösterdi. CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar’ın, bir gazetede yayımlanan köşe yazısında, “MHP hakkında mesnetsiz suçlama ve ithamlarda bulunduğunu” ifade eden Yalçın, Sağlar’ın, “MHP’ye oy verenlerin kitleler halinde nedamet duyduklarını” öne sürdüğünü anlattı. Yalçın, şunları kaydetti: CHP DÖKÜLÜYOR “Fikri Sağlar’ın bu zorlama beyanları, tabanı HDP’ye kayan CHP’nin 7 Haziran’da uğradığı kayıpların muhtemel bir erken seçimde tekrarlanmaması için ortaya konan ümitsizce çabalar ve çırpınışlardır. CHP, destekçisi basınla ortak ağız kullanarak MHP aleyhinde kampanya yürütmektedir. Bu, bilinçli, maksatlı bir linç ve iftira kampanyasıdır. CHP ve bu partinin destekçileri bizimle uğraşıp çuvaldızı MHP’ye batıracaklarına önce iğneyi kendilerine batırmalıdırlar. Başka bir tabirle bizim gözümüzde kıymık aramaya çalışmak yerine kendi gözlerindeki merteği çıkarmalıdırlar. Zira CHP tel tel dökülmektedir. CHP, 2011 seçimlerindeki konumundan geriye düştüğü halde seçimin galibi gibi davranmaktadır. Öyle ki yeni kurulacak hükümetin başı veya hiç olmazsa bir parçası olmak için daha ilk günden görücüye çıkan genç kız gibi davranmaya başlamıştır.” NEFRET GİRDABI “CHP, hem kel hem de foduldur. Türkiye AKP eliyle içinden çıkılması zor bir terör batağına saplanmışken, daha dün 32 vatandaşını menfur bir terör saldırısında kaybetmişken, bazı CHP’li vekillerin işi gücü bırakıp MHP ile uğraşması çok acıdır. Nefret söylemi üzerinden MHP’yi kamuoyu vicdanında mahkum etmeye soyunanlar, kendi nefret girdaplarında boğulacaklardır.”
|
CHP ile MHP arasındaki gerilim sürüyor. MHP’li Yalçın, “CHP, destekçisi basınla ortak ağız kullanarak MHP aleyhinde kampanya yürütmektedir” dedi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kilisli iş adamı, gizlice tuttuğu eve Suriyeli sevgilisini yerleştirdi... Hafiye eş, adresi öğrenip yatağa girdi. Örtüyü kaldıran koca, eşiyle göz göze gelince hastanelik oldu. Film gibi olay, Suriyeli mültecilerin en yoğun göç ettiği şehirlerden Kilis’te yaşandı. 3 çocuk babası iş adamı A.U. (49), yasak aşk yaşadığı Suriyeli Ayşa A.’ya ev kiralayıp sık sık ziyaretine gitmeye başladı. ALDATILAN EŞİN İNTİKAMI 17 yıllık kocasının davranışlarından şüphelenen İ.U., biraz araştırma yapınca, ortak arkadaşlarından eşinin ilişkisini ve kiralanan evi öğrendi. Kocasının, ‘geç geleceğim’ dediği gün, söz konusu eve gidip kendisini tanıttı. Suriyeli sevgiliyi, ‘seni zinadan şikayet ederim’ diyerek korkuttu. Hafiye eş, evin bir köşesine saklanıp eşini bekledi. SEVGİLİSİNİ BEKLERKEN KARISI ÇIKTI Kocasıyla Suriyeli sevgilisinin bir saat süren sohbetini saklandığı yerden dinledi. İş adamı banyoya gidince Suriyeli sevgiliyi yataktan çıkartıp, yerine geçti. Banyodan dönen iş adamı, yeniden girdiği yatakta eşini görünce şok geçirip bayıldı. Dili tutulan iş adamı, 10 gün süreyle psikolojik tedavi gördü.
|
Suriyeli mültecilerin yoğun yaşadığı Kilis'te film gibi olay. Karısını aldatan koca tuttuğu evin yatak odasında sevgilisi yerine karısını görünce şoka girdi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Arka Sokaklar 397. yeni bölüm 2. fragmanı yayınlandı; 15 Nisan 2016 Cuma akşamı Kanal D'de... Çoban ailesinde, baş komiser kahvaltısı hazırlanmıştır, Nazike bile Hüsnü’ye ayrı bir özen göstermektedir. Hüsnü çoluk çocuğun coşkusu ile kahvaltısını edip mesaiye yetişmek için evden çıkar. Suat, Hüsnü’nün baş komiser olduktan sonra artık daha şık giyinmesi gerektiğini düşünür. Hüsnü ve Suat beraber alışverişe çıkarlar. Yeni bir takım elbise alırlar. Hüsnü tam emin olamasa da Suat ve çocukların ısrarı ile emniyete yeni aldığı takım elbisesiyle gider. Takım elbisesine uygun gözlük bile takar. Ekibimiz Rıza baba önderliğinde tam kadro baskına hazırlanmaktadır. Üzerlerinde kurşun geçirmez yelekleri ellerde silahları.. Narkotik Şube elemanları da baskına katılacaktır. İki şubenin birlikte gerçekleştirdiği bir operasyondur. Rıza ve Arif Müdür herkese son kez genel bir bilgi geçerler. Bizim şubenin başında Hüsnü Çoban, Narkotik Şube’nin başında da Ayşen Komiser vardır. Ayşen Komiser İstanbul’a yeni tayin olmuş ayrıca Rıza’nın otuz senelik silah arkadaşı rahmetli Ragıp Baş komiserin kızıdır. Ayşen, fazlasıyla başarılı bir polistir. Tek başına bir uyuşturucu çetesine sızıp, bir sene onlarla çalışıp vakti geldiğinde de en tepedekine varıncaya kadar bütün şebekeyi neredeyse tek başına çökertmiştir. Ekibin baskın vereceği depo Tuncer denilen eroin satıcısının üzerine kayıtlıdır. Tuncer’in mekanını içeriden dışarıdan koruyan çok sayıda adamı vardır. Ekip her şeye hazırlıklı olarak depoya baskına gider. Depoda kıyasıya bir çatışma yaşanır. Tuncer mekanda değildir. Tuncer’in adamı Remzi çatışmada Ayşen’i görür ve tanır. Çatışmadan zor kurtulup Tuncer’e hemen baskının başında Antalya’dan tanıdıkları Narin görünümlü Ayşen olduğunun haberini verir. Tuncer’in öncesinden alınacak intikamı vardır.
|
Arka Sokaklar dizisi 397. yeni bölümüyle 15 Nisan 2016 Cuma akşamı Kanal D'de olacak. Arka Sokaklar'ın bu hafta yayınlanacak son bölümünde neler yaşanacak?
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ERZURUM hava durumu için meteorolojinin kar tahmini tuttu, kar yağışı Erzurum'da gün boyunca etkili oldu. Erzurum'da yarın yani 28 Aralık cuma günü tatil edildi. Böylece yılbaşı tatili ile birlikte Erzurum'da öğrenciler 5 günlük tatil yapacak. Gece boyunca etkili oldu. Erzurum'da olumsuz hava koşulları nedeniyle il genelinde ilk ve orta dereceli okullarda eğitime yarın ara verilecek. Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre, olumsuz hava koşulları nedeniyle il genelinde bulunan tüm okul öncesi eğitim kurumları, ilk ve orta dereceli okullar, özel eğitim ve öğretim kurumları bir gün süreyle tatil edildi. Açıklamada, hamile ve engelli kamu personelinin de idari izinli sayılacağı ifade edildi. YURT GENELİNDE HAVA NASIL OLACAK: Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre; Doğu Akdeniz, Batı ve Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya, Sakarya, Ordu, Çankırı, Karaman, Niğde, Kayseri ve Sivas çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Genellikle karla karışık yağmur ve kar, Akdeniz kıyıları, Doğu Karadeniz kıyıları ve Güneydoğu Anadolu'da yağmur ve sağanak şeklinde görülecek yağışların; Diyarbakır'da kuvvetli yağmur, Erzurum, Tunceli, Elazığ, Bingöl ve Muş çevrelerinde yoğun kar şeklinde olması bekleniyor. Yurdun iç kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer sis ve pus hadisesi bekleniyor. HAVA SICAKLIĞI: Önemli bir değişiklik olmayacağı ve mevsim normallerinin altında seyredeceği tahmin ediliyor. RÜZGAR: Genellikle kuzey ve kuzeybatı, Güneydoğu Anadolu'da güney yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, Güney Ege kıyıları ve Batı Akdeniz'de kuzey, Güneydoğu Anadolu'nun doğusunda güney yönlerden kuvvetli (30-60 km/sa) olarak esmesi bekleniyor. KUVVETLİ YAĞIŞ UYARISI: Yağışların; sabah saatlerinde Diyarbakır çevrelerinde kuvvetli yağmur (21-50 kg/m2) şeklinde olması beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir. YOĞUN KAR YAĞIŞI UYARISI: Yağışların; Erzurum, Tunceli, Elazığ, Bingöl ve Muş çevreleri ile Diyarbakır'ın kuzey ve yüksek kesimlerinde yoğun kar şeklinde olması beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir. ZİRAİ DON UYARISI: Zirai faaliyetlerin devam ettiği Marmara ve Ege Bölgesi kıyı kesimlerinde sabah ve gece saatlerinde hafif, iç kesimlere doğru ise orta kuvvette zirai don riski bulunduğundan yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.
|
ERZURUM'da kar yağışı gece etkisini iyice arttırdı ve sıcaklıklar 5 derece birden düştü. Erzurum Valiliği ise okulları yarın yani 28 Aralık cuma günü tatil etti. Kar yağışı Erzurum'da gün boyunca etkili olacak. Böylece Erzurum'da öğrenciler yılbaşı ile birlikte 5 günlük uzun bir tatile çıkacak.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Milliyet gazetesi yazarı ve CNN Türk'te yayınlanan Dört Bir Taraf programının yorumcularından Nagehan Alçı, kendisi gibi Sabah gazetesi yazarı eşi Rasim Ozan Kütahyalı'ya ait olduğu ileri sürülen ve iki erkeğin sevişme görüntülerini içerdiği iddia edilen kaset hakkında net konuştu. Bir kaç gündür sosyal medyada yankı bulan seks kasedinin sahte olduğunu açıklayan Nagehan Alçı, "Kocamla gülüp geçiyoruz" dedi. "KASET OLAYINA KOCAMLA GÜLÜYORUZ" Alçı programda şöyle konuştu: "Tamamen yalan, uyduruk gerçekliği olmayan sahte bir kasetle eşime saldırdılar. Çamur at izi kalmasın mantığı son derece çirkin bir kaset komplosu kuruldu. Devlet içinde kaynağını bilmediğim bir çete var. O kasetlerin o çetelerle aynı odaklı olduğuna inanıyorum. Kocamla bu kaset olayına gülüp geçiyoruz" "NAZLI ILICAK'LA HİÇBİR SORUNUM YOK" Sabah Gazetesi'nde "fikir ayrılığı" gerekçesi ile köşesine son verilen Nazlı Ilıcak ile son prorgamlarda çok sert polemiklere giren Alçı, aralarında hiç bir sorun olmadığını söyleyerek şöyle konuştu: "Nazlı Ilıcak bana ablalık yaptı. Kişisel olarak aramızda sorun yok."
|
Nagehan Alçı'nın eşi Rasim Ozan Kütahyalı'nın seks kaseti gerçek mi? Nagehan Alçı, kocasının seks kasetiyle ilgili konuştu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kırgın Çiçekler 18. yeni bölüm fragmanı yayınlandı; 26 Ekim 2015 akşamı ATV'de... Serkan, Kemal'in oyununa gelerek haksız yere hapse girer. Eylül'den durumu öğrenen Nazan çılgına dönerek olaydan Eylül'ü sorumlu tutar. Mesude, Eylül'ü Serkan'dan uzaklaştırmak için yetimhaneden alarak tekrar eve götürür. Eylül için dehşet dolu günler yeniden başlar. Kızlar ortadan kaybolan Meral'i bulmak için Feride ile seferber olurlar. Gerçekten annesine kavuşmuş olabileceği hepsinin aklında soru işaretidir. Neriman'ın evinde zor günler geçiren Banu, dayanamayarak ucuz bir otele yerleşir. Annesinin nerede olduğunu merak eden Kader, kimseyi dinlemeyerek tekrar aramaya başlar. Eylül ve Serkan içine düştükleri açmazdan kurtulup her şeyi geride bırakmak için bir plan yapar.
|
Kırgın Çiçekler dizisi 18. yeni bölümüyle 26 Ekim 2015 Pazartesi akşamı ATV'de olacak. Kırgın Çiçekler’in bu hafta yayınlanacak son bölümününde neler yaşanacak?
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Habertürk gazetesinden Bedirhan Özyiğit'in haberine göre, kaldığı otel odasında kanlar içinde bulunan Evci’nin bıçakla karnının yarıldığı ve iç organlarının dışarı çıktığı öğrenildi Bayburt Polis Meslek Yüksek Okulu’nda görevli 3. Sınıf Emniyet Müdürü Ömer Lütfi Evci’den haber alamayan mesai arkadaşları, geçen cumartesi günü Evci’nin kaldığı Zahit Mahallesi Ayyıldız Caddesi’nde bulunan apart oteldeki odasına girmiş ve Evci’nin cansız bedeniyle karşılaşmıştı. BIÇAK BULUNAMADI Edinilen bilgiye göre; bekâr ve içine kapanık olan Evci, birkaç arkadaşı ile birlikte dışarı çıktı. Akşam arkadaşlarından ayrılan Evci’den bir daha haber alınamadı. Evci, telefonlarına da cevap vermedi. Bunun üzerine apart yönetiminden Evci’nin odasının anahtarını isteyen mesai arkadaşları, korkunç manzara ile karşılaştı. NAMUS YA DA İNTİKAM CİNAYETİ Mİ? Evci, kanlar içerisinde yerde yatarken bulundu. Karnı bıçakla yarılmış olan Evci’nin iç organlarının dışarı çıktığı görüldü. Polis, olay yerinde suç aleti bıçağı bulamadı. Polis, cinayetin işleniş tarzına bakarak emniyet müdürünün namus ya da intikam cinayetine kurban gittiği şüphesini üzerinde duruyor. Öte yandan Hürriyet gazetesinde konuyla ilgili ilginç ayrıntılar aktarıldı. Polis; cinayet şüphesi üzerine apart görevlileri, Evci’nin mesai arkadaşları ile görüştüğü kişilerin ifadelerine başvurdu. Evci’nin telefon kayıtlarını da inceleyen polis, son görüştüğü kişilerin listesini çıkardı. AKADEMİDEN TEKNİSYENLE GEÇ SAATE KADAR SOHBET Evci’nin ölü bulunduğu gece otelde polis okulunda teknisyen olarak görevli biriyle gecenin ilerleyen saatlerine kadar sohbet ettiği belirlendi. Evci’yle aynı servisi kullananlar ve ölü bulunduğu gün işe gelmeyenler araştırılıyor. OTELDE GÜRÜLTÜ DUYULMUŞ Apart otelde o gece kalanların da ifadesine başvuran polis, Evci ile aynı katta kalanların, “Gece gürültü duyduk” ifadesini de araştırıyor. Evci’nin içine kapanık, çevresiyle iletişimi zayıf biri olduğu, şeker hastalığı nedeniyle insülin kullandığı belirlendi.
|
Bayburt Polis Okulu’nda görev yapan Emniyet Müdürü Ömer Lütfi Evci’nin ölümüyle ilgili çarpıcı bazı ayrıntılar ortaya çıktı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Muratpaşa ilçesinde yürüyüş yapan bir vatandaş, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğüne ait resmi aracın kaldırıma park ettiği yönünde sosyal medyada paylaşımda bulundu. SOSYAL MEDYADA PAYLAŞILDI EMNİYET İHBAR KABUL ETTİ Paylaşımı ihbar kabul eden İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Hüsnü Karakaş ve Recep Peker Caddesi kesişimindeki yaya kaldırımına "5442" resmi plakalı aracı park eden polis memuruna "yaya kaldırımına park etmek"ten 108 lira idari para cezası uyguladı.
|
ANTALYA'da kullandığı resmi aracı yaya kaldırımına park eden trafik polisine 108 lira idari para cezası yazıldı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kurban Bayramının yaklaşmasıyla birlikte kurbanlıklarda görücüye çıkmaya başladı. Et fiyatlarında yaşanan artış sebebiyle bu sene kurbanlıklar el yakıyor. Kurbanlık buzağıların fiyatları bin ile 2 bin TL’den başlıyor. Büyükbaş kurbanlıkların fiyatları ise 3 bin TL ile 5 bin TL arası değişen fiyatlar satışa sunuluyor. Satıcılar kurban fiyatlarının ucuzluğundan alıcı ar ise pahalı olmasından şikayetçi oluyorlar. Ahmet Sucu, kurbanlıkların fiyatların çok pahalı olduğunu belirterek, “Para olacak ki mal alalım. Kimse de alım gücü yok. Biz pahalılıktan şikayetçiyiz. Satıcı da ucuzluğundan şikâyetçi. O da haklı çünkü getirip götürmesi, yemi bunların hepsi çok hepsi çok maliyetli işler” dedi. Kurban satıcısı Zeynel Altan ise hayvancılığın emek isteyen bir iş olduğunu vurgulayarak, bu konuda önlem alınmazsa hayvancılıkta çok zarar edileceğini söyledi. Erken kesim uyarısı Besici Kenan Özdemir’de “Erken kesimler malın neslinin tüketilmesine sebep oldu. Böyle olunca da et fiyatları fırladı. Türkiye’de ki et fiyatları dünyanın hiçbir yerinde yok. Mal yok ki satayım bakalım sonumuz ne olacak” diye konuştu.
|
Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla kurbanlık hayvanlarda yavaş yavaş görücüye çıkmaya başladı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Şırnak’ın Cizre ilçesinde 3 okul yüzü maskeli bir grup tarafından molotof kokteylleriyle ateşe verildi. Şırnak’ın Cizre ilçesinde Kürtçe eğitim için açılan okulun kapatılmasını bahane eden YDG-H üyeleri Cudi ve Sur Mahallesinde bulunan Fatih İlk ve Ortaokulu, İstiklal İlkokulu ve İsmail Ebuliz İlkokulu’nu molotof kokteyli atarak ateşe verdi. İtfaiye ekiplerinin geçişine de izin vermeyen grup YDG-H üyeleri olay yerine gelen polis ekiplerine taş, ses bombası ve molotof kokteylleri ile saldırdı. Polis maskeli göstericilere gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Büyük çapta hasar meydana gelen okullardaki yangın devam ederken, göstericiler ile polis arasındaki gerginlik ara sokaklarda sürüyor. Polis ilçedeki diğer okullara yönelik saldırıya karşı okulların önünde zırhlı araçlarla beklemeye başladı. (İHA)
|
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 3 okul yüzü maskeli bir grup tarafından molotof kokteylleriyle ateşe verildi. <br/>Şırnak’ın Cizre ilçesinde Kürtç...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Endonezya Genelkurmay Başkanı Gatot Nurmantyo'nun Cumartesi günü resmi davet üzerine gittiği ABD'ye girişine izin verilmemesi iki ülke arasında kriz çıkardı. Endonezya Genelkurmay Başkanı General Gatot Nurmantyo 23 Ekim’de ABD’de düzenlenecek olan konferansa davet edilmişti. Ancak ABD’li mevkidaşı Josepf Dunford’un resmi davetlisi ve vizesi olmasına rağmen Nurmantayo’nun ülkeye girişine izin verilmedi. HULUSİ AKAR DA KATILIYOR Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, "Şiddet Yanlısı Aşırı Örgütlerle Mücadele Konferansı"na katılmak için ABD'ye seyahat etmişti. Genelkurmay Başkanının ABD’ye alınmaması iki ülke arasında krize yol açtı. ABD, Endonezya’dan resmi olarak özür dilerken tansiyon bugün Endonezya’dan gelen açıklamalarla daha da yükseldi. ENDONEZYA: AÇIKLAMA BEKLİYORUZ Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi, basın mensuplarına yaptığı açıklamada “detaylı bir açıklama bekliyoruz” ifadelerini kullandı. ABD’nin Cakarta Büyükelçiliğinde temaslarda bulunan Marsudi, “Bu acil bir durum ve ABD’li yetkililerle sorunun ne olduğu konusunda görüşmeye çalışıyoruz” diye konuştu. (Kaynak Hürriyet) ABD'Lİ DİPLOMAT ÖZÜR DİLEDİ
|
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın da gittiği ABD'deki Şiddet Yanlısı Aşırı Örgütlerle Mücadele konferansında kriz yaşandı. Resmi davetli Endonezya Genelkurmay Başkanı ABD tarafından ülkeye alınmadı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Trafik ihlali yaptığı gerekçesiyle durdurulan sürücü, tartıştığı polise bıçakla saldırdı. Kız arkadaşının polise hakaret etmesinin ardından memurun karşılık vermesi üzerine polisle tartışan sürücü, motosikletinden aldığı ekmek bıçağıyla polis memurunun üzerine yürüdü. Trafikte polis memurunu kovalayan adam daha sonra motosikletine binerek kız arkadaşıyla olay yerinden uzaklaştı. Tüm yaşananlar polis kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. İŞTE O GÖRÜNTÜLER
|
Çin'de, polisin ceza kesmek istediği motosiklet sürücüsünün polise tepkisi sert oldu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Açılım sürecini çok dikkatli bir şekilde yürüttüklerini ve ciddi bir risk aldıklarını belirten Atalay, akil adamların değişik kesimlerde kendisine güven duyulan kişilerin ve kurumların temsilcilerinden olacağını söyledi. Beşir Atalay, AK Parti Kırıkkale il teşkilatının, Afyonkarahisar'da Güral Termal’de yapılan eğitim programına katıldı. Sürecin belirlenen bir plan dahilinde devam ettiğini kaydeden Atalay, milleti rahatsız edecek hiçbir karara imza atmayacaklarını, hiçbir şekilde pazarlık yapmadıklarını kaydetti. Süreçte sıkıntı olmazsa geri çekilmeyi kontrol etmek için akil adamlar mekanizması kuracaklarını ifade eden Atalay, sivil toplumdan, akademisyenlerden, iş aleminden çalışanların temsilcilerinin olacağı mekanizmanın, gözetleme yaparak yurt dışına çıkışları kontrol edeceğini, daha sonraki aşamada da suç işlemeyenlerin dönüşlerinin konuşulacağını kaydetti. Atalay, şunları söyledi: “Şehit ailelerini rahatsız edecek hiçbir girişimimiz olamaz. Türkiye’yi kardeşliğin, huzurla yaşandığı o güzel günlere kavuşturmak istiyoruz. Iğdır ve Ağrı’da görüşüyoruz; vatandaşlarımızın gözlerinin içi gülüyor. Çünkü kepenk kapatmalardan, baskılardan kurtulacaklar. Türkiye bu beladan kurutulduğunda çok büyüyecek, geleceğe daha emin adımlarla ilerleyecek. Bütün boyutlarıyla çalışıyoruz. Her şey hükümetin kontrolünde, süreci biz başlattık, biz kontrol ediyoruz.” BDP’nin de bu süreçte bir rol almasını istediklerini belirten Atalay, bütün sorunların siyasi alanda çözülmesini istediklerini anlattı. Atalay, herkesin siyaset yapmasını istediklerini, terörle varılacak bir yer olmadığını herkesin görmesi gerektiğini vurguladı. Atalay, şöyle konuştu: “Biz 10 yılda büyük adım attık bunların ciddi etkisi var. Bunlar yapılmazsa esas risk o zaman başlayacaktı. Artık ana dilde yayın yapılıyor. Irak, Suriye ve İran’daki Kürtler Türkiye’nin yaptığı Arapça yayını izliyor. Türkiye büyük bir devlet oldu. Biz bu konularda haberleri ulaştırıyoruz. Hiçbir şeyin zararını görmedik faydasını gördük. Vatandaşın devlete güveni arttı. Gelinen süreçte her şeyi milletle paylaşıyoruz. Türkiye’yi terörden kurtarıyoruz. Milletimizi rahatsız edecek hiçbir kararı almayız. Her zaman hesap veriyoruz çok dikkatliyiz. Herkes sınavda. Çok konuştukça spekülatif şeyler oluyor. Şeffaf davranıyoruz. İşin başındayız.” "RİSK ALDIK MİLLET BİZE GÜVENDİ" Beşir Atalay, AK Parti'nin büyük bir risk aldığını ve bunu kimsenin alamayacağını ileri sürdü. Dertli olduklarını ve bu sorunları çözmek istediklerini kaydeden Atalay, “Türkiye’yi büyüttük, bunu bilelim. Terör ayağımıza prangadır. Uluslar arası alanda kullanılıyor. Türkiye’yi sevmeyenler bunun bitmesini istemiyor. Riskleri, cesaretli insanlar alıyor. Bu riskleri aldıkça milletimizin de desteğini aldık. Şimdiki araştırmalarda yüzde 52’lerdeyiz. Bizim oyumuz arttı, biz milleti kandırmadık, açık olarak söyledik. Bunları konuşmak bile cesaret isterdi. Tabular, korkular, yasaklar hepsi gitti. Başta korkuları devlet attı. ‘Aman parçalanırım’, ‘aman rejim değişir’, ‘aman bölünürüz.’ Sonra vatandaşlarımız korkularını attı.” şeklinde konuştu.
|
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, terör örgütünün yurt dışına çekilme süreciyle ilgili konuştu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kaymakamlık sınav sonuçları erişime açıldı ÖSYM sınav sonuç bilgisini adaylara duyurdu. 2 Eylül'de yapılan kaymakamlık sınav sonuçları sınavdan 25 gün sonra bugün ÖSYM sonuç sayfasında yayımlandı. Kaymakam adaylarının sınavdan en az 70 puan alması gerekiyor. Kaymakamlık sınav sonuçlarına göre mülakata girecek adayların listesi belli de oldu. Kaymakamlık sınav sonuçları 100 tam puan üzerinden değerlendirilecek. Adaylar, 70 ve üzerinde almaları halinde mülakat için şans elde etti. Mülakata çağrılacak toplam kişi sayısı ise 400 olarak açıklandı. İşte, Kaymakamlık sınav sonuçları hakkında bazı bilgiler ÖSYM, Kaymakamlık sınav sonuçları hakkında şu açıklamayı yaptı; "02 Eylül 2018 tarihinde uygulanan İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavının (2018- Kaymakamlık)değerlendirme işlemleri tamamlanmıştır. Adaylar, sınav sonuçlarına 27 Eylül 2018 tarihinde saat 10.40’dan itibaren ÖSYM’nin https://sonuc.osym.gov.tr adresinden T.C. Kimlik numaraları ve şifreleri ile erişebilir." SONUÇLAR İÇİN TIKLAYINIZ MÜLAKATA GİRECEK ADAYLAR: 100 tam puan üzerinden 70 ve daha yüksek puan alan adaylar, en yüksek puanlı adaydan başlanarak puan sırasına konacaktır. 70 ve daha yüksek puan alan adaylardan, ilan edilen kadronun (100), 4 katı olan 400 aday mülakata katılmaya hak kazanacaktır. 400. adayla aynı puanı alan diğer adaylar da mülakata katılmaya hak kazanacaklar ve İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacak mülakata çağrılacaklardır. İlk 400 aday ve 400. adayla aynı puanı alan diğer adayların sınav sonuç bilgisinde “İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacak mülakata katılmaya hak kazandınız. Mülakat tarihleri İçişleri Bakanlığı tarafından bildirilecektir.”, 70 ve daha yüksek puan alan ancak kontenjana giremeyen adayların sınav sonuç bilgisinde “Kontenjan nedeniyle mülakata çağrılmadınız.”, 70 puanın altında puan alan adayların sınav sonuç bilgisinde ise “Kazanamadınız.” ibaresi yer alacaktır. TOPLAM 100 SORU YÖNELTİLDİ: Sınavda adaylara, 34 sorudan oluşan Genel Yetenek ve Genel Kültür Testi ile 66 sorudan oluşan Alan Bilgisi Testi uygulandı. Genel Yetenek ve Genel Kültür Testi: Türkçe (14), Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi (4), Türkiye’nin Sosyo-Ekonomik Yapısı (10) ve Türkiye’de Demokratikleşme ve İnsan Hakları (6) ile ilgili çoktan seçmeli sorulardan, Alan Bilgisi Testi : Anayasa Hukuku (13), İdare Hukuku (18), Türkiye’nin İdari Yapısı (14), Türkiye’de Mahalli İdareler (9), Ekonomi (12) ile ilgili çoktan seçmeli sorulardan oluştu.
|
Kaymakamlık sınav sonuçları ÖSYM tarafından erişime açıldı. 2 Eylül'de yapılan ve toplam 100 soruyu cevaplayan kaymakam adayların sonuçlarını açıklandı. Sınav sonucu en az 70 puan olanlar mülakat sınavına girebilecek. İşte mülakat sınavına girecek 400 kişinin isim listesi...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Zehra Develioğlu, suçlamalara "Bana zaten inanmak istemeyen inanmayacaktır. O görüntüleri ilahi bir kamera olup tepeden kaydetse bile inanmayacaklardır" diye cevap verdi. Develioğlu ayrıca darp edildiğini yazan Adli Tıp raporunu da gösterdi. Gezi Parkı olayları sırasında İstanbul Kabataş'ta bebeğiyle saldırıya uğradığı iddiası sonrası Adli Tıp Kurumu'ndan aldığı raporla savcılığa suç duyurusunda bulunan Zehra Develioğlu, bir televizyon kanalında yayınlanan görüntü sonrası duygularını AA'ya anlattı. Develioğlu, "Benim yaşadığım acının büyüklüğü ve altında ezildiğim o yük yetmezmiş gibi bir de insanlara kendimi inandırmak zorunda bırakıldım. Çok ağır bir yük, çok büyük bir acı" dedi. Perşembe günü bir televizyon kanalında yayımlanan görüntünün ardından, kendisi hakkında bir karalama kampanyası başlatıldığını ifade eden Develioğlu, tepkisini "süreç, medyada öyle bir hale ulaştı ki, sanki böyle bir olay yaşanmamış, bir kadın darp edilmemiş, bir çocuk bundan zarar görmemiş" şeklinde dile getirdi. Develioğlu, saldırının detaylarını anlatmanın ve her anlatmada olayı tekrar yaşamanın kendisine çok acı verdiğini belirterek, "Benim yaşadığım acının büyüklüğü ve altında ezildiğim o yük yetmezmiş gibi bir de insanlara kendimi inandırmak zorunda bırakıldım. Çok ağır bir yük, çok büyük bir acı. Tarif edilemez bir acı. Temennim bunu bana yaşatan insanların, hak ettikleri cezaya çarptırılmaları ve benim çektiğim acıyla kıyaslanamaz ama onların da bunun bedelini ödemeleri" diye konuştu. İNANMAK İSTEMEYEN İNANMAYACAKTIR Kimseye kendisini ispat etmek durumunda olmadığını savunan Develioğlu, "Bu yaşadığım olay, süreç esnasında basında medyada öyle bir hale ulaştı ki, sanki böyle bir olay yaşanmamış, bir kadın darp edilmemiş, bir çocuk bundan zarar görmemiş gibi hakkımda suçlamalar yapıldı ve ben kendimi savunmak durumunda kaldım. Ben o acıları yaşadım ve yaşadığım bu acıların büyüklüğü bana yeter. Bunu kimseye ispat etmek durumunda değilim. Bana zaten inanmak istemeyen inanmayacaktır. O görüntüleri ilahi bir kamera olup tepeden kaydetse bile inanmayacaklardır" ifadelerini kullandı. Faillerin tespiti ve hak ettikleri cezayı alabilmeleri için cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu ve davanın soruşturma aşamasında olduğunu kaydeden Develioğlu, Adli Tıp Raporuna göre, kendisinin ve bebeği Zeynep Develioğlu'nun vücudunda yaralanma ve morarmaların oluştuğunun tespit edildiğini hatırlattı. Zehra Develioğlu, yaşadığı olayın psikolojik etkisini üstünden atamadığını belirterek, bu nedenle çok kısa konuşmak istediğini ifade etti. Develioğlu, olası herhangi bir tehditten korunmak istediğini de dile getirerek, bu nedenle röportaj esnasında AA kameramanı tarafından yüzünün sadece yan profilden görüntülenmesini istedi. BU GÖRÜNTÜLER BELLİ BELİRSİZ Develioğlu'nun avukatı Abdurrahman Kayapınar ise davayla ilgili yürütülen soruşturmanın gizliliği ilkesine rağmen, perşembe günü akşam bazı kanallarda görüntülere yer verildiğini ve bu görüntüler üzerinden haberler yapıldığını ifade etti. Bu haberlerin veriliş şeklinin ve haberde kullanılan ifadelerin bir algı çabası ile hazırlandığını söyleyen Kayapınar, "Bu görüntüler zaten belli belirsiz, olay yerini doğrudan görmeyen ancak şeffaf bir panelin arkasından olayın göründüğü görüntüler. Dolayısıyla olaya ve görüntülere bakıp böyle bir olay yaşanmadı demek mümkün değil. Fakat bu algı oluşturma çabası içerisinde, bir takım ifadeler de kullanılmak suretiyle, sanki bu olay yaşanmamış, bu görüntüler de bunu ispatlıyor gibi kullanıldı" dedi. Kayapınar somut olarak doktor raporuyla ispatlanmış bir darp olayının haberde, 'itiş-kakış' şeklinde ifade edildiğini de belirterek, yürütülen soruşturmanın neticelenmesi gerektiğini ve gerçeklerin ancak bu şekilde ortaya çıkacağını vurguladı. ADLİ TIP RAPORU Saldırıdan sonra İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün Zehra Develioğlu adına düzenlediği raporda, sağ diz üst iç kısımda 3 adet 1.5 santimetre çapında, iç alt kısımda 1 adet 1 santimetre çapında ve sol diz üst dış kısımda 1 adet 1.5 santimetre çapında koyu mor renkli ekimozlar olduğu belirtildi. Bebek Zeynep Develioğlunun raporunda ise ise sağ kruris iç altı kısımda 3 adet 0.2 santimetre sıyrık olduğu ifade edildi. Her iki raporda da "Yumuşak doku lezyonlarına neden olan yaralanmanın kişilerin yaşamlarını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, kişiler üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu ve kişilerde kemik kırığı tarif edilmediği" bildirildi. İşte Kabataş görüntüleri: Kabataş'ın o görüntüleri ortaya çıktı! Gezi Parkı olayları sırasında Bahçelievler Belediye Başkanı'nın başörtülü gelini Zehra D.'nin tacize uğradağı iddia edilmişti. İşte o görüntüler ortaya çıktı. TIKLA
|
Kabataş'ta saldırıya uğradığını iddia eden Zehra Develioğlu, bir televizyon kanalında yayınlanan görüntüler hakkında konuştu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Ücretlilere uygulanacak yeni gelir vergisi tarifesi, bugünlerde Resmi Gazete’de yayımlanması beklenen 6009 sayılı Torba Yasa ile 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren değişti. Kime kaç TL iade yapılacağını ya da yapılmayacağını açıklamadan önce, ücretlilerin vergi tarifesi ile ilgili gelişmeleri hatırlatalım. OLAY NEYDİ? 2005 yılında gelir vergisi tarifesi, ücret gelirleri ve ücret dışı gelirler için ayrı ayrı belirlenmişti. 1- Ücretlilerin gelir vergisi, en düşük ücretli için de en yüksek geliri olan için de diğer gelir elde edenlerden (yani konfeksiyoncu, mobilyacı, inşaatçı, yedek parçacı, avukat, doktor, kira geliri olan, kar payı ya da temettü geliri bulunanlara uygulanan gelir vergisi oranından) 5 puan düşüktü. Yani yıllık geliri 15 bin lira olan bir ücretli, yıllık geliri 15 bin lira olan mobilyacıdan 5 puan düşük vergi ödüyordu. 2- 2006 yılından itibaren, 5 puanlık ayırıma son verildi. Ücretliler ile diğerleri “aynı vergi tarifesine” tabi tutuldu. Daha ötesi, 2005 yılında, yıllık 78 bin TL’yi aşan ücret gelirleri yüzde 35 vergiye tabi iken 2006 yılından itibaren 40 bin lirayı aşan gelirler yüzde 35 vergiye tabi tutuldu! 3- Olay Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü. 4- Anayasa Mahkemesi de; “Anayasa’nın 73. maddesindeki ‘mali güç’ ilkesi ile Anayasa’nın 55. maddesindeki ‘adaletli bir ücret elde etme’ ilkesi bir arada değerlendirildiğinde, ücret gelirlerinin ücret dışında elde edilen gelirler ile aynı oranda vergiye tabi tutulması ve hiçbir önlem almadan azalmaya neden olacak şekilde yükseltilmesi ‘adalet’ ilkesini de zedeler” diyerek, iptal başvurusunu yerinde buldu ve 8 Temmuz 2010 tarihine kadar “ücretlilerle ilgili yeni bir tarife belirlenmesi” yönünde karar verdi. NE OLDU? Torba Yasa ile “Ücretlilere uygulanacak gelir vergisi tarifesi” geriye dönük olarak, 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek şekilde yeniden belirlendi. Yeni tarife ile; - Ücretlilerin gelir vergisi tarifesi, ücret dışı gelirlere kıyasla 5’er puan düşük olarak belirlenmedi. - Yeni düzenlemedeki tek fark, daha önce yıllık 50 bin lirayı aşan ücretlere yüzde 35 vergi oranı uygulanırken, bu tutarın 76 bin 200 liraya yükseltilmesi oldu. VERGİ İADESİ Ocak-Temmuz ücret geliri 50 bin lirayı aşanlarda, 50 bin liranın üzerindeki (76 bin 200 TL’ye kadar olan) ücret gelirleri için vergi iadesi söz konusu olacak. Daha açık bir anlatımla 35 - 27 = 8 puanlık bir vergi iadesi doğacak. Bu da en fazla 2.096 TL olacak. - Memurlar boş yere heyecanlanmasın. Başbakan dahil, hiçbir kamu görevlisine (7 aylık ücretlerinin vergi matrahı 50 bin lirayı aşmadığı için) vergi iadesi yok. - İşçilerin yüzde 99’u da heyecanlanmasın. Nedenine gelince, işçilerin yüzde 99’unun 7 aylık ücreti (sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve asgari geçin indirimi de düştükten sonra) 50 bin lirayı aşmıyor. Özetle, ücretlilerle ilgili yeni gelir vergisi tarifesi, ücretlilerin yüzde 99’una vergi yönünden herhangi bir avantaj getirmiyor. Yeni düzenlemenin tekrar Anayasa Mahkemesi’ne taşınması ve yeni bir iptale neden olması da söz konusu... (Hurriyet)
|
Gazetelerin çoğu, bu haberi 'Ücretlilere 2.100 TL vergi iadesi yapılacak' diye verince, 10 milyona yakın ücretli umutlandı. Peki gerçekten ödenecek mi?
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) tarafından yeni sezon öncesi düzenlenen hakem seminerinin resmi açılışı, İstanbul'da yapıldı. Üst klasman hakem, üst klasman yardımcı hakem, kadın FIFA ve kadın FIFA yardımcı hakemlere yönelik 2011-2012 sezonu öncesi düzenlenen eğitim seminerinin Silivri Klassis Resort'da yapılan açılışında konuşan TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, geride kalan sezonda hakemlerin sportif performanslarının geçmişe göre daha istikrarlı yükseliş göstermesinin memnuniyet verici olduğunu belirterek, ''88 yıllık futbol tarihimizin en sıkıntılı zamanlarından birinin yaşandığı bu dönemde hepimize daha fazla sorumluluk düşüyor'' dedi. Aydınlar, sportif performansların konuşulmaya başlanacağı günlerde sahanın mutlak hakimi olan hakemlerin vereceği veya vermeyeceği kararların daha fazla mercek altına alınacağını vurgulayarak, '' Haddinden fazla yorumlar ön plana çıkabilecek. Şartlar ne olursa olsun TFF olarak tamamen arkanızda olduğumuzu vurgulamak için hep birlikte buradayız. Ben ve yönetim kurulumuz, MHK başkanımız Yusuf Namoğlu ve yönetim kurulu üyelerine sonsuz bir güven besliyoruz. Türk hakemliğinin gelişmesi adına getirecekleri tüm projeleri destekleyeceğimizi buradan açıklıyorum'' diye konuştu. ''TEK YÜREK OLMALIYIZ'' Futbolun içinde olan herkesin hata yapma ihtimalinin her zaman olduğuna işaret eden Mehmet Ali Aydınlar, ''En fazla göz önünde olan, gündeme getirilen hakem hatalarıdır. Her zaman olabileceğini kabul etmekle birlikte bu hataları en aza indirebilmek için azami dikkati göstereceğiz. Sizlerin daha iyi olabilmesi için uluslararası seminerler aralıksız devam edecek'' ifadesini kullandı. Aydınlar, önlerinde çok zorlu bir süreç olduğunu, zorlu günler geçirdiklerine dikkati çekerek, şunları söyledi: ''Önümüzdeki dönemde hepimize çok büyük sorumluluklar düşüyor. Bu sorumlulukların üstesinden futbol ailesi olarak hep birlikte el ele vererek, güç birliği yaparak çıkabiliriz. Sizleri her konuda desteklemeye devam edeceğiz. Futbol ailesi olarak tek yürek olmalıyız, hep birlikte hareket etmeliyiz, hepimiz birbirimize omuz vermeliyiz. Bu anlamda biz üzerimize düşen görevin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bu seminerin hakemlerimiz için başarılı geçmesini ve önümüzdeki sezonun Türk futbolu adına hayırlı olmasını diliyorum.'' Seminerin açılışına TFF Başkanvekilleri Lutfi Arıboğan ve Göksel Gümüşdağ ile yönetim kurulu üyeleri Mehmet Baykan ve Erdal Atalay da katıldı. Başkan Mehmet Ali Aydınlar ve yönetim kurulu üyeleri, MHK üyeleri ve seminere katılan hakem ve gözlemcilerle birlikte fotoğraf çektirdi. Daha sonra Aydınlar ve yönetim kurulu üyeleri, bir süre Merkez Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Namoğlu ile bir odada görüştükten sonra otelden ayrıldılar.
|
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Merkez Hakem Kurulu (MHK) seminerinde bir konuşma yaptı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Darbe girişimi sonrası siyasi partiler arasında yaşanan birlik ve barış havası devam ediyor. Başbakan Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile 22 Ağustos Pazartesi günü Çankaya Köşkü'nde istişare toplantısında bir araya gelecek. Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli en son Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nde bir araya gelmişti. PAZARTESİ KILIÇDAROĞLU VE BAHÇELİ'YLE GÖRÜŞME Yıldırım, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli ile Çankaya Köşkü'nde Pazartesi saat 10.00'da bir araya gelecek.
|
Ankara'da kritik gelişmeler yaşanıyor. Başbakan Binali Yıldırım muhalefet partilerinin liderleriyle görüşecek.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İRAN'dan iki banka Türkiye'de banka kurmak istiyor. Açıklama Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben'den geldi. Akben'in AA Finans'ın Twitter hesabında yayımlanan açıklamaları şöyle: - İran'dan iki banka ciddi manada Türkiye'de sıfırdan lisans alarak banka kurmak istiyor. - (Bankacılık mevzuatının Basel standartlarına tam uyumlu bulunması) Bu durum Türkiye'nin borçlanmasına olumlu yansıyacaktır. - Bu durum ülke kredi notuna olumlu yansıyacak ve sektöre girecek muhtemel yabancı oyuncuların da iştahını artıracak.
|
Açıklama Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, İran'da faaliyet gösteren iki bankanın Türkiye'de banka kurmak istediğini açıkladı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Beyaz TV'de katıldığı bir programda Atatürk Havalimanı'ndaki saldırı sonrasında gelen yayın yasağına tepki gösterenlere, "Yayın yasağını eleştirenler umarım böyle bir patlamada can verirler" dedi. Tayyar, Belçika'nın Brüksel kendinde 33 kişi hayatını kaybetti terör saldırısıyla ilgili sosyal medyadan paylaştığı mesajda, "Brüksel'de yayın yasağı geldi, olayı karartmaya çalışıyorlar" diyerek Belçika hükümetine tepki göstermişti..
|
AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Atatürk Havalimanı'ndaki saldırı sonrasında gelen yayın yasağını eleştirenlere 'Umarım böyle bir patlamada can verirler' dedi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: AK Parti milletvekili Feyzi İşbaşaran alkollü halde trafik polisine yakalanmış ve polise milletvekili olduğunu söylemesine rağmen bir türlü kimliğini çıkaramamıştı. İlerleyen saatlerde de o polisle küfürlü konuşmuştu. Vekil bu yüzden istifa etmek zorunda kaldı ama bugüne kadar kimliğini bir türlü göstermeyen o polise ne olduğu bilinmiyor. O polisin de kimlik göstermemekten cezalandırılması gerekmiyor mu?
|
Sürgün edilen polis, vekili istifa ettiren polis değil, bir başkası. Onun suçu vekille tartışmak ve hakaret etmek!
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Ben şuna inanıyorum ki, BM Güvenlik Konseyi Gerekli Kararları alırsa, uluslararası güçler Esed rejimine gerekli mesajı çok net bir şekilde verirse, herhangi bir müdahaleye bile gerek kalmadan zaten Esed Suriye’yi terk edecek ve Suriye halkının huzur içerisinde yaşaması için gerekli adımlar atılacak” dedi. Kürsel Tasarım Kentleri Teşkilatı 2. Genel Kurul Toplantısı’na katılan AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, toplantının başında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakan Bağış, "Türkiye bugüne kadar Suriye konusunda nerede durduysa bugünden sonrada orada duracaktır. Türkiye’nin tavrı çok net ve açıktır. Türkiye can kaybını engellemek ve bölgede huzur ve istikrarın korunması için elinden gelen çabayı sarf etmektedir. Türkiye’nin amacı herhangi bir ülkenin toprağında ya da enerji kaynaklarında gözü olan bir ülke değildir. Türkiye sadece bölgede akan kanın durmasını arzu etmektedir. Çocukların kitlesel imha silahlarıyla katledilmesini engellemek istemektedir. Buna yönelik uluslararası kamuoyunun baskıları bizim için çok çok anlamlıdır. Burada önemli olan BM’nin alacağı karardır. BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerini bazıları bugüne kadar Suriye ile olan ilişkileri nedeniyle Suriye’ye herhangi bir yaptırımda son derece çekimser hatta Esad’ı destekler gibi görüntü verdiğini hepimiz takip ettik. Ümit ediyorum ki son günlerde hepimizin kanını donduran o minicik yavruların cesetlerinin görüntüleri bu vicdan tatilini çıkmış olan zihniyetleri de yeniden akıllarını baslarına toplamalarına vesile olur ve Suriye’yi gerekli mesajın verilmesi için gerekli adımlar atılır. Ben suna inanıyorum ki BM Güvenlik Konseyi Gerekli Kararları alırsa uluslararası güçler Esed rejimine gerekli mesajı çok net bir şekilde verirse herhangi bir müdahaleye bile gerek kalmadan zaten Esed Suriye’yi terk edecek ve Suriye halkının huzur içerisinde yaşaması için gerekli adımlar atılacak. Suriye halkı demokrasisini kavuşacaktır" dedi. Tezkere tartışmaları ile ilgili bir soru üzerine Bakan Bağış şunları söyledi: "Şu anda bu tartışma başladıktan sonra hükümet olarak bir bakanlar kurulu toplantısı yapmış değiliz. Pazartesi günü bunu inceleriz hukukçularımız bununla ilgili görüşlerini verirler. Eğer hali hazırdaki tezkereler yeterli değilse ve hükümetin bir teskereye ihtiyacı olursa böyle bir tezkere alma konusunda hükümet bir karara varırsa o zaman TBMM’ye gideriz. Sur gelen görüntüler sonra hiç bir milletvekilinin tezkere hayır diyeceğine ben inanmıyorum. Gerek muhalefet gerekse iktidar milletvekillerinin Suriye’deki bu katliamın bu vahşetin çocukları katleden zihniyetin durdurmak için atılacak adımları destekleyeceklerine yürekten inanıyorum." "Rusya’nın tavrına karşı BM’den bir karar bekliyor musunuz?" şeklindeki soru üzerine Bakan Bağış, "Rusya’nın tavırlarında bir değişiklik olacağını umut ediyorum" karşılığını verdi. Operasyonun Perşembe günü başlayacağı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine ise Bağış, "Hiç bir ülke bu tür bir operasyonu davulla zurnayla duyurarak yapmaz. Ama bizim gönlümüzden geçen de bunun tek taraflı herhangi bir ülke tarafından değil, uluslararası camianın ortak bir kararıyla gerçekleşmesi. Uluslararası camia ortak bir iradeyi ortaya koyabilirse, zaten gerekli adımları herkes atacaktır" diye cevap verdi. (İHA)
|
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Ben şuna inanıyorum ki, BM Güvenlik Konseyi Gerekli Kararları alırsa, uluslararası güç...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Konya’nın Akşehir ilçesinde öğrencileri taşıyan iki ayrı minibüsün çarpışması sonucu 20 kişi yaralandı. Kaza, ilçeye bağlı Yeni Mahalle Koşu Yolu Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, öğrencileri taşıyan Mevlüt K. (48) idaresindeki 42 UK 515 plakalı minibüs, yan yoldan çıkan Nurettin Yanık (52) idaresindeki 42 UB 929 plakalı öğrenci servisiyle çarptı. Çarpışmanın şiddetiyle 42 UK 515 plakalı minibüs ters dönerek yan yattı. Kazada, her iki araçta bulunan Dilek Suntur (18), Ayşe Buzcu (20), Özlem Tunca (20), Zekiye Gizem Keskin (19), Solmaz Melike Gürcüer (19), Melike Yavaş (20), Hilal Sunay (20), Fatmaana Buzcu (19), Elif Ayaydın (20), Nazlıcan Çelik (19), Nurşah Oğuz (19), Tuğba Tuna (21), Rümeysa Afyon (21,) Ebru Akar (19), Nilüfer Selin Salıcı (21), C. P. Y. (8), N. K. (14), Kübra Veriralmaz (18) ile araç sürücüleri Mevlüt Koç (48) ve Nurettin Yanık (52) yaralandı. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulanslarla Akşehir Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazayı duyup olay yerine gelen kazazede yakınları sinir krizleri geçirirken Akşehir Devlet hastanesi Acil Servis önüne de öğrencilerin yakınlarıyla doldu. Kazanın ardından Akşehir Kaymakamı Ali Dursun, Akşehir Belediye Başkanı Abdülkadir Oğul, İlçe Emniyet Müdürü Emin Kafalı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit hastaneye gelerek görevlilerden yaralılar hakkında bilgi aldı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı. (İHA)
|
Konya’nın Akşehir ilçesinde öğrencileri taşıyan iki ayrı minibüsün çarpışması sonucu 20 kişi yaralandı. <br/>Kaza, ilçeye bağlı Yeni Mahalle...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: YALOVA hava durumu kar geliyor meteoroloji açıkladı. Yalova'da bu sabah saatlerinden itibaren etkili olması beklenen kar yağışı yer yer etkili olacak. Yalova hava durumu 5 günlük haritalı tahmini meteoroloji yayınladı. Yalova'da dün etkili olan yağmur bu sabah yerini kar yağışına bırakacak. 24 Ocak Çarşamba günü de Yalova'da kar yağışı devam edecek. YALOVA hava durumu kötü meteoroloji son tahminleri açıkladı. Yalova'da bugün kar yağışı sabah saatlerinden itibaren başlayacak. mgm.gov.tr adresinde yayınlanan 5 günlük Yalova hava durumu raporlarına göre kar yağışı 24 Ocak Çarşamba günü de yer yer etkili olacak. Kar yağışı haftasonuna doğru etkisini azalarak kaybedecek. Hafta boyunca sıcaklıklar zaman zaman 0 derecenin altına düşecek. TRAKYA İÇİN YENİ UYARI Trakya kesiminde halen devam eden yağmur ve sağanak şeklindeki yağışların, yarın (Pazartesi) öğle saatlerine kadar Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ çevrelerinde kuvvetli (21-50mm) olması beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara (ani sel, su baskını, vb.) karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir. BU İLLERE UYARI ÜSTÜNE UYARI Bugün ve gece saatlerinde Mersin çevrelerinde görülecek sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların kuvvetli (25-50 mm), batı ilçelerinde (Anamur, Bozyazı, Aydıncık ve Gülnar) çok kuvvetli ve şiddetli (51-100 mm) olması beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı (ani sel, su baskını, yıldırım ve hortum riski vb.) dikkatli olunması gerekmektedir.
|
YALOVA hava durumu kar geliyor meteoroloji açıkladı. Yalova'da bu sabah saatlerinden itibaren etkili olması beklenen kar yağışı yer yer etkili olacak. Yalova hava durumu 5 günlük haritalı tahmini meteoroloji yayınladı. Yalova'da dün etkili olan yağmur bu sabah yerini kar yağışına bırakacak. 24 Ocak Çarşamba günü de Yalova'da kar yağışı devam edecek.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargılamanın adlî mahkemede yapılacağına hükmetti. Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer'in itirazı, önceki gün tutuklamayı yapan nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi tarafından reddedilmişti. Dilekçe dün mahkeme heyetince de incelenip karara bağlandı. İsnat edilen eylemin 'anayasal düzene karşı işlenen suçlar'dan olduğu, şüphelinin sivil mahkemede yargılanacağı belirtildi. Yüce Divan'ın 'görev suçuyla' sınırlandırıldığı hatırlatılan kararda, darbeye teşebbüsün bu kapsamda değerlendirilemeyeceği vurgulandı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, merakla beklenen kararını dün açıkladı. İnternet Andıcı ve Kaos Planı davası kapsamında 'darbeye teşebbüs ve terör örgütü kurmak ve yönetmek' iddiasıyla tutuklanan İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, görev ve tutukluluk yönünden mahkemeye itiraz dilekçesi vermişti. İtirazı önce tutuklamayı yapan nöbetçi İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi incelemiş ve kararının yerinde olduğuna hükmetmişti. Bunun üzerine itiraz dilekçesi İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından da incelendi. Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, üye hakimler Mehmet Karababa ve Mehmet Hamzaçebi'nin olduğu heyet, avukat İlkay Sezer'in Yüce Divan talebiyle ilgili de karar verdi. Başbuğ'a isnat edilen suçun 'Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar'dan olduğunu belirten mahkeme, suçun 'terör suçu' olarak nitelendirildiği ve Terörle Mücadele Kanunu'na göre terör suçlarına bakma görevinin özel yetkili mahkemelerde olduğunu ifade etti. Başbuğ'un, suç tarihi itibarıyla 26. Genelkurmay başkanı olduğu hatırlatılan kararda, 1324 sayılı 'Genelkurmay Başkanının Görev ve Yetkilerine Ait Kanun'da Genelkurmay başkanının görev ve yetkilerinin açıkça belirlendiğine vurgu yapıldı. Anayasa'nın 145. maddesi ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde 'Anayasal düzen ve bu düzene karşı işlenen suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür' hükmünün, atılı eylemlerin kim tarafından işlenirse işlensin adliye mahkemelerinde yargılanacağının açıkça ve kesin biçimde düzenlendiği belirtildi. Anayasa'nın 148. maddesindeki 'Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanırlar' hükmüne de yer verilen kararda, 'şüphelinin Yüce Divan'da yargılanması hususunun görev ile ilgili suçlarla açıkça sınırlandırıldığı, isnat edilen eylemlerin görev kapsamında değerlendirilmesinin hukuken olanaksız olduğunun' anlaşıldığı ifade edildi. Mahkeme, kararına şöyle devam etti: "İlker Başbuğ'a isnat edilen eylemlerin 'Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar'dan olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 145. ve 148. maddeleri ile Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu birlikte göreve ilişkin itirazın reddine karar verildi." Tutukluluk haline ilişkin itirazın değerlendirmesini de yapan heyet kararında, "Dosya kapsamı, dosyada bulunan belgeler ve içerikleri dikkate alındığında şüpheli İlker Başbuğ'a isnat edilen eylemleri işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunduğu ve halen devam ettiği, atılı eylemlerin CMK'nın 100/3. maddesinde sayılan 'Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar'dan olduğu, şüphelinin soruşturma aşamasındaki tutum ve davranışları dikkate alındığında, delillere etki etme ve karartma şüphesinin bulunduğu anlaşıldığından, mahkememiz nöbetçi hakiminin tutuklamaya ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden tutukluluk haline ilişkin itirazın reddi ile şüpheli İlker Başbuğ'un tutukluluk halinin devamına karar verildi." ifadelerini kullandı. Kararın kesin olmak üzere oybirliği ile verildiği kaydedildi.
|
İnternet Andıcı davasında 'darbeye teşebbüs'ten tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'la ilgili Yüce Divan tartışmasını bitirdi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kilis'te "Öksüz minare" olarak bilenen Mehmet Paşa Caminin, cami bölümü yıkıldığı için sadece minaresi bulunuyor. Kilisliler, öksüz minarenin görüntüsüne alışırken, kente gelen yabancılar, büyük bir şaşkınlık içerisinde oldukları bildirildi. Mehmet Paşa Caminin tarih kitaplarına göre, İbrahim efendi tarafından 1719 yılında cami ve medrese olarak yaptırdığı daha sonra harap olunca Halep Valisi Mehmet Paşa tarafından 1831 yılında yeniden yaptırıldı. Daha sonra cami ve medresenin yakılmasından sonra sadece minaresinin kaldığı öğrenildi.
|
Kilis'te, camisi olmayan minare kente gelen yabancıların şaşırmasına yol açıyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Kıbrıs'ın güneyindeki bankacılık sistemi köklü değişime uğratılırken ekonominin ağır darbe alması, krizin Kıbrıs sorunuyla ilgili tavırları nasıl değiştireceği sorusunu da gündeme getirdi. Güneydeki yoksullaşmanın, kuzey kesimiyle 'refah paylaşımına' ayak direyenleri çözüme yaklaştırması mümkün. Diğer yandan, kuzey kesiminde, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin altına girdiği borç yükünü paylaşmanın ne kadar kabul göreceği önümüzdeki günlerde belli olacak. Kesin olan, bugüne kadar Rum ve Türk tarafları arasındaki görüşmelerde en az anlaşmazlığın görüldüğü ekonomi başlığının da karmaşık bir hâle büründüğü. Kıbrıs Üniversitesi'nde Türk ve Orta Doğu Araştırmaları Bölümü Başkanı Doç. Dr. Niyazi Kızılyürek'e göre, Kıbrıs hükümetiyle Euro Bölgesi ülkeleri ve IMF arasında , bir "küçültme operasyonu" olarak tanımlanabilir. BBC Türkçe'ye konuşan Doç. Dr. Kızılyürek, adanın güneyinde ekonominin % 6 küçülebileceğini, işsizlikte patlama yaşanacağını öngörüyor. Bankacılık sistemi tepeden aşağı yeniden yapılandırılırken, yıllardır Kıbrıs bankalarında bulunan ve önemli bir kısmı Rus kaynaklı olan sıcak para yön değiştirecek. Doç. Dr. Mehmet Hasgüler de müdahaleyi, "ülkenin ekonomik ölçeğinin çok üzerindeki mevduatlara ayar yapmak" olarak tarif ediyor. Çanakkale Üniversitesi Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde çalışan Kıbrıslı akademisyen, anlaşmanın bir olumlu, bir olumsuz yanından söz ediyor. Olumlu yanı, bankacılık sisteminin Avrupa Birliği kriterlerine uygun hale getirilmesi. Olumsuz yanıysa, bunun bir kısır döngüye dönüşmesi ve Kıbrıs hükümetinin yeniden "kurtarılma durumuna" dönmesi riski. Kuzeye mevduat akışı olur mu? Bankacılık sistemindeki dönüşümün mali yükünün 100 bin euro üzerinde mevduata sahip olanlara yıkılması, adadan sıcak para kaçışı beklentisine yol açtı. Limanlarda ve havalimanlarında , akıllara adanın kuzey kesimine para akışı olup olmadığı sorusu geliyor. Doç. Dr. Hasgüler, "Bazı Güney Kıbrıs mudileri hesaplarını kuzey bankalarına taşımışlardır" diyor. Bunu, anlaşmanın kuzeye olumlu etkisi olarak gören akademisyene göre, olumsuz etki ise kuzeyde yaşarken ekmeğini güneyde kazanan 2-3 bin kişinin işini kaybetme riski. Diğer yandan, Doç. Dr. Kızılyürek kuzeye bir mevduat akışının mümkün olduğunu düşünmüyor. Güneydeki mali ortam güvensiz hale gelse bile, kuzey kesiminin daha güvenli olmadığını vurguluyor. Şu anda mevduat nakliyle ilgili kısıtlamalar olduğunu belirten Doç. Dr. Kızılyürek, anlaşma imzalanmadan önceki yüklü mevduat nakilleriyle ilgili soruşturma açılabileceğini dile getiriyor. Çözüm arayışı nasıl etkilenir? İki akademisyen, Kıbrıs sorununa çözüm arayışlarının bu anlaşmadan nasıl etkileneceği sorusuna da farklı açılardan yaklaşıyor. Doç. Dr. Kızılyürek, güneydeki kamuoyunda çözüm isteğinin güçlenebileceği görüşünü şöyle temellendiriyor: "Kıbrıs eskiden beri refah toplumu olageldi. Bu refah kaybı Kıbrıs Rum toplumunun çözüm perspektifini etkileyebilir. Gerçi ulusal onuru yaralanmış toplumların her zaman rasyonel davranması beklenmeyebilir. Ama yine de kişisel olarak çözüme daha yakın olunabileceğini düşünüyorum." Doç. Dr. Hasgüler ise anlaşmanın Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetine ağır bir borç yükümlülüğü yarattığına dikkat çekerek, "Bunun çözüm vizyonuna etkisi olumlu olmayacaktır" diyor. Güneydeki hükümetin aldığı borçların kuzey kesiminde yaşayan vatandaşlara da yansıtılacak olmasının sorun yaratabileceğini düşünüyor. Doç. Dr. Hasgüler'in işaret ettiği bir olgu da, Kıbrıs sorununa çözüm için Türk ve Rum tarafları arasında yürütülen görüşmelerde en az sıkıntı yaşanan alanın ekonomi dosyası olması. Bankacılık alanında norm sağlanması bir yakınlaşma sağlayacak gibi görünse de, müzakerelerde ekonomi dosyasının daha karmaşık hale geleceği neredeyse kesin.
|
Uzmanlara göre, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin Euro Bölgesi ülkeleriyle yaptığı 'kurtarma paketi' anlaşması adada yoksullaşmaya sebep olurken, Kıbrıs sorununa çözüm arayışlarına hem olumlu hem de olumsuz etkide bulunabilir.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Gebze’de 2 yıl önce kurulan MOBESE sistemi sayesinde ilçede başta kapkaç ve hırsızlık olmak üzere suç oranlarında yüzde 50´e yakın azalma kaydedildi. Demokrat Gebze gazetesinin haberine göre, Kocaeli´de MOBESE sistemi kurulan tek ilçe olan ve sanayi kuruluşlarını sınırları içinde barındırması nedeniyle gündüz saatlerinde nüfus yoğunluğu 1 milyona kadar ulaşan Gebze´de 28 hareketli, 9 sabit toplam 37 MOBESE kamerası bulunuyor. Bu kemaralar sayesinde daha önce çok sayıda hırsızlık, darp, bıçaklama ve olay yerinden kaçan trafik kazası failleri kısa sürede yakalandı. İlçe 24 saat gözetlendiği için, Emniyet Müdürlüğü´ndeki görevlilerin olay öncesi hareketliliği ve suç girişimini kameralar sayesinde görüp ekiplere bildirmesiyle birçok suç da önlendi. YÜZDE ELLİ AZALDI Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, 2 yıl öncesine oranla MOBESE sayesinde ilçedeki başta kapkaç ve hırsızlık olmak üzere işlenen suç oranında yüzde 50 oranında azalma olduğunu, birçok olayın failinin de kısa sürede bu sayede yakalandığını bildirdi. MOBESE kameralarına ayrıca ilçenin belirli noktalarındaki trafik kazaları da kaydediliyor.
|
Gebze'de kurulan MOBESE sistemi sayesinde kapkaç ve hırsızlık olaylarında yarı yarıya azalma oldu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Cumhurbaşkanı Erdoğan AFAD'ın acil durumlar için hazırladığı 22 lojiktik konteynırının açlılışında konuştu, Suriyeli mülteciler için 4.5 milyar dolar harcandığını belirten Erdoğan, batılı ülke liderlerinin yapılan çalışmardan övgüyle bahsettiğini belirterek, "Paradan bahset, paradan, hiç paradan bahsetmiyorsun, 'bizden de bu kadar destek olsun' demiyorsun" dedi Türkiye'nin daha önce 45 milyon dolar yardım yapabilen bir ülke iken şimdi 4.5 milyar dolar yardım yapan bir ülkeye dönüştüğünü belirterek, "Veren el alan elden üstündür dedik, hiçbir zaman kaybetmedik" dedi. BİZ BU İŞİ GÖZ BOYAMAK İÇİN YAPMIYORUZ AFAD'ın afet ve kriz durumunlarında hazırlıklı olmayı temin edecek yerler olduğunu belirten, Erdoğan, çadır battaniye, yatak, mutfak seti içinde yer alan konteynerlerin 24 saat hazır bekletileceğini söyledi. Bunların bilişim teknolojisiyle de takip edildiğini belirten Erdoğan, bu konteynırların gerektiğinde dünyanın her tarafına gönderilecek şekilde üretildiğini belirtti. Depo deyince, farelerin cirit attığı, kokudan girilmeyen yerler olmadığını belirten Erdoğan, bunların içlerindeki nemin dahi sürekli kontrol altında tutulduğu, transferlerin uydu üzerinden izlenebilen konteynırlar olduğunu belirterek, "Biz bu işi göz boyasın diye yapmıyoruz, ülkemizin ve milletimizin boşa harcanacak tek kuruşu yoktur. Amacımız afet anında en çabuk ve en etkili şekilde insanımızın yardımına koşabilmektir" dedi. Vakıf çatısı altında yardımlaşma geleneğinin sürdüğünü belirten Erdoğan, AFAD'ı da bu çerçevede değerlendirdiğini belirtti. Doktorun verdiği ilacı bulamayan bir ülkeden, istenilen eczaneden ilaç alacak bir ülkeye dönüştüğümüzü anlatan Erdoğan, yoksulun ihtiyacını gidermenin devletin görevi olduğunu söyledi. "Biz istiyoruz ki 78 milyon vatandaşımızın her biri refah bakımından, insan hakları b akımından en iyi hizmetleri alsın" diyen Erdoğan, "Benim vatandaşımın Avrupa'daki Amerika'daki insanlardan neyi eksik. Artık bu konuda çok ciddi mesafeler katedildi. Geri dönüş başladı. Türkiye'den gidenler Türkiye'ye dönüyor" dedi. Geçtiğimiz 12 yılda Türkiye'yi 3 kat büyüttüklerini belirten Erdoğan, "Daha çok çalışacağız, daha çok mücadele edeceğiz" diye konuştu. SURİYELİLERE SESLENDİ Toplantıya katılan Suriyelilere de seslenen Erdoğan "Ülkemize hoşgeldiniz" dedi. Misafirlerin evlatlarına kendisinin ve eşinin adının verildiğini söyleyen Erdoğan, "Kendilerine rabbimden uzun ve hayırlı bir ömür temenni ediyorum" dedi. "Çocuk masumdur" diyen Erdoğan, "Çocuğun masumiyetine uzanan herkes alçaktır, canidir. Suriye'de Filistin'oe Mısır'da, Irak'ta içlerinde çocukların da olduğu masumları katleden herkesi lanetliyorum. Bizim için hayatlarını kurtarmak için Türkiye'ye gelen herkes öz kardeşimizle aynı mesabededir. Esasen bu coğrafya tarihte güvenli bir yapı olmuştur. İspanya'dan sürülen Yahudilerin istikameti burası olmuştur" "PARADAN BAHSET PARADAN" Türkiye'nin Suriyeliler için yaptığı çalışmaları gören dünya liderlerinin, bu çalışmalar karşısında hayretlerini gizlemeyediğini anlatan Erdoğan, "Biraraya geldiğimizde bizi pohpohluyorlar, 'Paradan bahset, paradan, hiç paradan bahsetmiyorsun, bizden de bu kadar destek olsun' demiyorsun. Bu ifadelere bizim karnımız tok. Zaten size güvenerek de bu adımları atmadık" dedi. ONLARIN YÜZÜNE NASIL BAKARIZ Biz öyle bir medeniyetin varisleriyiz ki, bizim medeniyetimizde bu var. Taa buradan Hind yarımadasına kadar uzanan eller yatıyor. Onların torunları olarak biz de taa Açe'ye kadar uzandık, gittik, Açe'yi imar ettik. Bu müslümandır, bu budisttir demedik, onlara konutlar yaptık. İnsani vicdani, vicdani, islami görevimiz buydu da onun için. Hele hele Suriye'de Irak'ta kardeş kardeşe bugünler için lazım değil mi. Biz bu sıkıntılı günlerde onlara kucak açmazsak, yarın onların yüzüne nasıl bakarız. Eğer bu şekilde davranmazsak, inancımızın, tarihimizin, kültürümüzün emanetine ihanet etmiş olmaz mıyız? Siz bakmayın başbakan olduklarında Suriyelileri ülkelerine göndereceklerini söyleyenler, onlar ensarı bilmezler, onlar milletimizin gönlünün kapısının ne kadar açık olduğunu bilmezler. Onlar bilmedikleri için bu ülkede asla başbakan olamazlar ve asla kimseyi ülkelerine geri gönderemezler. KİMSESİZLERİN KİMSESİ OLMAK BİR ŞEREFTİR 2013'de yaşanan bir hadiseyi anlatmak istiyorum, Şam'da yaşarken anneleri ve babaları hayatlarını bombalı saldırıda kaybeden üç kardeşin hikayesi. Bu aynı zamanda onbinlerce çocuğun yaşadıklarını anlatıyor. Yaşları 13, 10, 8 bu kardeşler, anne babalarını kaybediyorlar, kaybedince gözyaşları içinde Türkiye'ye doğru yola çıkıyorlar. Yanlarında kimse yok, tek başlarına. Şam'dan bindikleri bir araç bunları sınırımızdaki yakın bir bölgeye kadır getiriyorlar. Yaya olarak el ele tutuşan bu kardeşler 10 saatlik bir yürüyüşün ardından ayakları kan revan içinde perişan bir halde Türkiye sınırından içeri giriyorlar. Bizim oradaki görevlilerimiz sahip çıkıp getirip Hatay'a yerleştiriyorlar. Evet kimsesizlerin kimsesi olmak işte budur ve bizim için şereftir. ÜÇ SAAT SONRA SES ÇIKTI Biz bu mirası atalarımızdan aldık, şanla şerefle evlatlarımıza devredeceğiz. Sadece sınırımdan gelenleri bağrımıza basmakla kalmıyoruz. Bu üç evlatlarımızla birlikte tüm mazlumların sesini dünyaya duyurmak için tüm gücümüzü kullanıyoruz. İşte Amerika'da iki kardeş bir enişte, aynı evin içinde İslam karşıtları tarafından şehit edildi. Ses çıkmadı. Ses çıkmayınca, biz de sessiz kalamazdık, biz de Meksika'dan seslendik, dedik ki "Ne zaman sesiniz çıkacak, bunlar sizin ülkenin vatandaşı değil mi, bunlar tetörist mi, babaları doktor, anneleri doktor, kendileri de diş hekimliği ve mimarlık okuyan üç genç, bunlara sahip çıkmayacak mısınız, failini arayıp bulmayacaksınız" üç saat sonra ses çıktı. ÖZGECAN'IN AİLESİNDEN SİYAH BAŞÖRTÜ Bizim ülkemizde de Özgecan'ımızla alakalı, hamdolsun, olayın hemen ardından jandarmamız, polisimiz hep beraber faili anında buldular. Yetiyor mu, yetmiyor. Şimdi biz de diyoruz ki, yargı burada üzerine düşen görevi yapacak bunun fail ve faillerine gereken cezayı en üst düzeyde vermek durumundadır. Çünki bu milletin vicdanının böyle bir olaydan sonra rahatlaması söz konusu değil, ama hiç olmazsa bunlar da layıkını buldu derler. Ben gerek annenin gerek babanın bu olaylar karşısında takındıkları tavrı, gerçekten milletim adına şahsım ailem adına hakikaten çok çok duyguyla izlerken, bir diğer taraftan hayranlıkla izledim. Çünkü her annenin her babanın böyle bir tavrın takınması mümkün değil. Verdikleri mesajlar tüm insanlık çok duyarlı mesajlardı. Temenni ederim ki terör estirenler de bundan ders alır. Sokaklara çıkıp bunu istismar edenler, savunmasız insanları öldürmenin ne denli bir cinayet olduğunu anlasınlar. Bugün gönderdikleri o siyah başörtüsünü de aldım. GELİN DÜNYAYI BU AYIPTAN KURTARALIM Dünya 5'ten büyüktür derken, Uluslararası sistemin duyarsızlığına işaret etmek istiyoruz. Ortadoğu kimsenin hesaplaşma yeri değil, kuzey afrika kimsenin hesaplaşma yeri olarak kullanılamaz. Burada yaşayan insanların kendi sosyolojisi hesaba katılmadan yapılan hiçbir proje tutmaz. Batılı ölen insan da bir can, burada ölen insan da birer can, Paris'te ölen 12 kişi için dünyayı ayağa kaldıranların Suriye'de 350 bin kişi için sesini çıkarmaması ne insanidir, ne vicdanidir. Etnik ve mezhep esaslı ayrışma etrafında yakılan bu ateş, eninde sonunda herkese değecektir. Sırça köşkler bu yüke dayanamaz. Biz diyoruz ki, gelin dünyayı bu ayıptan kurtaralım. Ayrışma değil, müşterek bir zemin geliştirelim, ortak bir dil geliştirelim Biz bu doğrultuda gelişmeye devam edeceğiz. Ülkemizde misafir ettiğimiz kardeşlerimiz için bunu yapacağız. Kendi evlatlarımız içni bunu yapacağız. Topyekün insanlığın aydınlık geleceği için bunu yapacağız. Buradaki evlatlarımız ve anne babalarını kaybedip ülkemize sığınan yavrularımız başta olmak üzere tüm çocuklarımızın masumiyetinin hürmetine dualar elbet kabul görecektir.
|
AFAD'ın hazırladığı konteynerlerin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli mültecilere kayıtsız kalan dünya liderlerine seslendi
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ZONGULDAK'ın Gökçebey İlçesi'ne bağlı Bakacakkadı Beldesi'nde 3 yaşındaki oğlu Emir Can A.'yı cep telefonunun şarj kablosuyla boğarak öldüren 25 yaşındaki Gülveren A., hastanedeki tedavisi ardından jandarma kontrolünde Bolu İzzet Baysal Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi'ne sevk edildi. Geçen 12 Temmuz'da meydana gelen olayda, garson Gülveren A., servis şoförlüğü yapan 26 yaşındaki eşi Olcay A.'nın ekmek almak için bakkala gitmesi ardından yatak odasının kapısını kilitleyip oğlu Emir Can'ı cep telefonunun şarj kablosuyla boğarak öldürdü. Ardından ilaç içip bileklerini keserek yaşamına son vermek isteyen Gülveren A., pencereden giren eşi Olcay A.'nın çağırdığı ambulansla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede yoğun bakımda tedaviye alınan Gülveren A., hayati tehlikeyi atlattı. 'EŞİM BOŞANMAK İSTİYORDU, ÖLMEK İSTEDİM' Yoğun bakımdan çıktıktan sonra hastanede jandaramaya ifade veren Gülveren A., ailevi problemleri olduğunu ve eşinin kendisinden boşanmak istediğini ileri sürerek, "Eşim benden boşanmak istiyordu. Ölmek istedim. Ölürken oğlumu da yanımda götürmek istedim" dedi. Tedavisi tamamlanan Gülveren A.'nın, ruh ve sinir hastalıkları hastanesine sevk edtilmesi kararlaştırıldı. Savcının onay vermesi ardından Gülveren A., jandarma eşliğinde ambulansla Bolu İzzet Baysal Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi'ne sevk edildi.
|
Oğlunu cep telefonun şarj kablosu ile boğan ve ardından bileklerini keserek intihar girişiminde bulunan kadının ifadeleri kan dondurdu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ŞANLIURFA’nın Siverek İlçesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti için görevli özel harekat polislerini taşıyan zırhlı araç devrildi. Kazada 6 özel harekat polisi yaralandı. Kaza, sabah saatlerinde Siverek- Diyarbakır karayolunun 26'ncı kilometresinde meydana geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın Harran ziyareti için Şanlıurfa'ya giden özel harekat polislerini taşıyan zırhlı araç, kontrolden çıkıp şarampole devrildi. Kazada araçta bulunan özel harekat polisleri Volkan Durmuşcan, Ragayip Yiğit, Ramazan Unal, Mahmut Ali Bülbül, Yener Er ve İbrahim Azak yaralandı. Yaralı polisler, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık görevlileri tarafından Siverek Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. TRABZON'DA 7 POLİS YARALI Öte yandan Trabzon’un Yomra İlçesi’nde kontrolden çıkan polis aracı devrildi, kazada araçta bulunan 7 Özel Harekat polisi yaralandı. Kaza, Yomra İlçesi Devlet Sahil Yolu’nda sabah saatlerinde meydana geldi. Trabzon Adliyesi’ndeki bir konu gereği bölgeye gittiği belirtilen araç, henüz belirlenemeyen nedenle kontrolden çıkarak devrildi. Kazada, araçta bulunan 7 Özel Harekat polisi yaralandı. Kazayı gören çevredeki vatandaşlar ile sürücüler devrilen aracın yanına giderek yaralı polisleri çıkarmaya, yardım etmeye çalıştı. Yaralı polisler, ambulanslarla Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Polislerin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Harran ziyareti için bölgeye giden özel harekat polislerini taşıyan zırhlı araç takla attı. Olayda 6 polis yaralandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Yeni eğitim döneminde çocuklar saat kaçta ders başı yapacak. İddialara göre ders sayısı olağanın çok üstüne çıktığı için okullar ikili eğitime dönüyor. Bu sebeple de ilköğretimde çocukların 05.40'te derse başlayacağı söyleniyor. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer bu iddianın doğru olmadığı söyledi. Ancak derse başlama saatiyle ilgili net bir bilgi de vermedi. Dinçer, ''İlkokulda çok daha yoğun bir program değil, daha rahatlamış bir program olacak ama ortaokul ve lisede giderek ağırlaşan bir programımız olacak'' dedi. Dinçer, Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen İstanbul Ticaret Üniversitesi 2011-2012 akademik yılı mezuniyet töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 30 SAAT 36 SAAT Mİ OLDU? Bir gazetecinin, ''30 olan haftalık ders saati 36'ya mı çıkarıldı?'' şeklindeki sorusu üzerine Dinçer, ders çizelgesini yayımladıklarını belirterek, özellikle ilkokulda haftada yaklaşık 9 saat serbest zaman ve fiziksel etkinliklerin olduğunu söyledi. Dinçer, iki şeye dikkati çekmek istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Birincisi, artık bundan sonra 720 saatle başlayan ve 720 saatle 8 yıl boyunca devam eden bir eğitimimiz olmayacak. Birinci sınıfta çok daha az dersimiz var. Eğitim yılı uzadıkça ders sayısının da arttığı bir programa sahibiz. İkincisi de birinci sınıfta hem programımız hafiflemiş vaziyette hem de müfredatımız hafifleyecek. Dolayısıyla bakıldığında her gün çocuklarımız için aşağı yukarı 2 saat oyun ve fiziksel etkinlikler, öğrenme esaslı oyunlar tabii ve serbest etkinlikler olmak üzere iki farklı uygulamamız da olacak. Bu açıdan bakıldığında çocuklarımız için, hele hele ilkokulda çok daha yoğun bir program değil, daha rahatlamış bir program olacak ama ortaokul ve lisede giderek ağırlaşan bir programımız olacak.'' Başta AB ülkeleri, Kuzey Amerika ve OECD ülkeleri olmak üzere, eğitimde başarılı ülkelerin eğitim yapılarını incelediklerini anlatan Dinçer, ''Orada tespit ettiğimiz şey şu, biz 8 yıllık süre içinde 674 saat eksik ders veriyoruz. Dolayısıyla bu 8 yıllık süre içinde ders saatlerimizi artırmak zorundaydık ki, küresel düzeyde çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu eğitimi verebilelim'' şeklinde konuştu. Dinçer, mevcut programlarda 720 saat yıllık ders olduğu hesap edildiğinde 8 yılda 674 saatlik ders eksikliğinin önemli olduğuna işaret ederek, çocukları küresel düzeyde rekabete hazırlarken, bunu karşılayacak tedbirleri de aldıklarını kaydetti. Bir gazetecinin, ''Eğitim uzmanları, çocukların bu yeni sistemde zorlanacaklarını söylüyorlar'' demesi üzerine Dinçer, o eğitim uzmanları kadar kendilerinin de bu analizleri yaparken faydalandıkları eğitim uzmanları olduğunu söyledi. Dinçer, bu konuda farklı metodolojik yaklaşımlara ve farklı teorik bilgilere sahip olan insanların değil, pratik olarak dünyada bu işi yapan ve uygulayanların stratejilerine bakmakta yarar olduğunu vurgulayarak, kendilerinin teorik bir tartışmadan bahsetmediklerini, küresel dünyanın yaptıklarına dair çok geniş kapsamlı bir analizden sonra bir şey söylediklerini kaydetti. Bakan Dinçer, ''Diğerlerinin ise mevcut statüyü koruyan teamüllerle yapacakları değerlendirmeler benim için çok anlam taşımaz'' diye konuştu.
|
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ilköğretim öğrencilerinin sabah 05.40’da derse başlayacağına yönelik haberlerin doğru olmadığını söyledi...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti Genel Merkezi’nde gazetecilerin Başbakan Erdoğan’ın açıklayacağını söylediği "çılgın proje’’ ile ilgili sorularını cevapladı. Topbaş, İstanbul’da birçok proje olduğunu belirterek, Başbakan’ın Belediye Başkanlığı döneminde düşündüğü bazı projelerin de bulunduğunu söyledi. Bunlardan bir tanesinin Taksim Meydanı’nın yayalaştırılması olduğunu belirten Topbaş, “Kendilerinin de yaptırdığı projeler, bizim de hazırladığımız projeler var. Bunları değerlendireceğiz. Bir tanesine karar vererek, uygulamaya geçireceğiz’’ diye konuştu. O PROJEYİ BAŞBAKAN AÇIKLAYACAK Erdoğan’ın Atatürk Kültür Merkezi ile ilgili açıklamalarını da hatırlatan Topbaş, "Diğeri çok farklı proje. Onu kendisi açıklayacak’’ dedi. Proje ile ilgili Dubai’den örnek verildiğinin belirtilmesi üzerine Topbaş, ‘’Dünyada örneği yok’’ karşılığını verdi. AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu da ‘’Başbakanın şaşırtan projelerinin olması sürpriz değil’’ dedi.
|
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Başbakan Erdoğan’ın açıklayacağını söylediği ‘’çılgın proje’’ ile ilgili konuştu...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Bir ihbarı değerlendiren Ahlak Büro Amirliği ekipleri, Şirinyer 457 Sokakta bir evde fuhuş yapıldığı bilgisini edindi. Eve baskın düzenleyen ekipler, İ.E. (50), erkeklerle para karşılığı ilişkiye giren kadınlar G.G. (50), G.D. (40) ve müşteri B.A.'yı (50) yakaladı. İki kadın ve müşterileri erkek, savcının talimatıyla ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Ev sahibi İ.E. ise, hakkında "fuhuşa yer temin etmek" suçundan adliyeye sevk edildi.
|
İzmir'in Buca ilçesindeki evinde kadınlara para karşılığı fuhuş yaptırdığı ileri sürülen İ.E. yakalandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, Güneydoğu Bölgesi'nde yaşanan sıkıntıların kız alıp vererek 30 yıl içerisinde çözülebileceğini söyledi. ÖNCEDEN HISIMLIKLAR OLUŞTURULURDU AK Partili Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, yaptığı açıklamada, yıllar önce Türkiye'de bir Türk-Kürt ayrımı olmadığını belirterek, "Yıllar önce Güneydoğu Bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızla diğer bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız arasında bir farklılık, bir ayrım yoktu. Kız alınıp verilir, hısımlıklar oluşurdu. Son yıllarda yaşanan ayrılıklar yüzünden kız alıp verilmemeye başlandı" dedi. MADDİ DURUMU İYİ OLANLAR İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ EVLİLİKLERİNİ YAPSIN Bakırcı, zengin vatandaşların bu bölgeden dini nikahlı olarak ikinci ve üçüncü eşlerini alabileceklerini ifade ederek, "Bu bölgede yaşayan insanımızın ekonomik zorluklar ve terör belasından dolayı karşılaştıkları mağduriyetleri biliyoruz. Maddi durumu güçlü vatandaşlarımızın, bu bölgede yaşayan bayanlarla ikinci ya da üçüncü evliliklerini yaparak hısımlık bağları oluşturmaları gerekir. EŞİNDEN ÇOCUĞU OLMAYANLAR BURADAN KIZ ALABİLİR Eşinden çocuğu olmayan vatandaşlarımız da dini nikahlı olarak bu bölgelerden kız alarak evlenebilirler. Bu şekilde oluşacak hısımlık bağları terörün bölgede destek bulmasını engelleyecektir. Bu nedenle özellikle gençlerimizin de o bölgemiz vatandaşları ile yapacakları evliliklerin hasımlıkları hısımlıklara dönüştüreceğine inanıyorum. Bu yolla akrabalıklar oluşacak. Belki de insanlar eşlerinin yaşadıkları yerlerde arazi sahibi olacak, ticaret yapacak. Bu şekilde yıllardır çözülemeyen bu sorun, 30 yıl gibi bir sürede tamamen ortadan kaldırılabilir" diye konuştu. METRES TUTACAKLARINA İKİNCİ EVLİLİK YAPSINLAR Bakırcı, ikinci evliliklerin metres tutmaktan daha doğru olacağını kaydederek, "Bazı zenginlerin kendilerine metres tuttuklarını, gayri meşru ilişkilere girdiklerini duyuyoruz. Dini nikah ile ikinci, üçüncü evlilik yapmak metres tutup gayri meşru bir ilişki yaşamaktan çok daha doğru olur. Bu nedenle Güneydoğu Bölgemizden kendilerine eş almalarında bir yanlış göremiyorum. Aksine hayır görüyorum. Ben Halis Toprak'ın yaptığı gibi bir evliliği de tasvip etmiyorum. İnsanlar kendi yaşlarına uygun kişilerle evlenmeli. Örneğin rahmetli Sakıp Sabancı, eşine olan sevgisinden ikinci bir eş almadı. Akraba evliliği yaptığı için sağlıklı bir erkek evlada sahip olamadı. İkinci bir evlilik yapsaydı belki de sağlıklı bir erkek evladı olacaktı" ifadelerini kullandı.
|
Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı Güneydoğu sorununda çok konuşulacak bir öneri ortaya attı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: BOLU'da, Libyalı annelerinin 1'nci kattaki evlerinde bırakıp alışverişe gittiği 4 çocuktan 2.5 yaşındaki Talia Saif Ethabıt, pencerenin dışındaki pervaza çıkması ardından kardeşlerinin pencereyi kapatması üzerine cam ile korkuluk arasında mahsur kaldı. Büyük korku yaşayan çocuk, itfaiyenin çalışması sırasında annesinin gelmesiyle kurtarıldı. Alınan bilgiye göre, Borazanlar Mahallesi Hatta Emin Barın Caddesi'ndeki bir apartmanın birinci katında pencereyle korkuluk arasında çocuk sıkıştığı bilgisini alan polis ekipleri, olay yerine geldi. Evde bulunan 3 çocuğun Türkçe bilmediği için iletişim kuramayan ve kapıyı açtıramayan polis ekipleri, Libyalı 2 yaşındaki kız çocuğu T.S.A.E'nin kurtarılması için itfaiye ve UMKE'den yardım istedi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, pencereye merdivenle çıkarak çocuğu kurtarmaya çalıştı. Polis ve UMKE ekipleri, itfaiyenin çalışması esnasında olay yerine gelen çocuğun annesiyle eve girerek camı içeriden açıp çocuğu sıkıştığı yerden kurtardı.
|
Bolu'da pencereyle korkuluk demiri arasında sıkışan Libyalı çocuğu itfaiye ekipleri kurtardı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Birleşik Haziran Hareketi (BHH) üyeleri, saat 15.00'da Beyoğlu Tünel Meydanı'nda bir araya geldi. Gruplar buradan Galatasaray Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Bu sırada polis ekipleri kalkanlarla eylemcilerin önünü kesti. Ekipler yürüyüşe izin vermeyince BHH'liler oturma eylemi yaptı. Alper Taş: Hizbut Tahrir örgütü 2 bin kişi ile yürüyüş yaptı BHH Yürüyme Kurulu Üyesi Alper Taş, polis ekiplerinin önlerini açmasını istedi. Yürüyüşün demokratik hakları olduğunu söyleyen Taş, "Aramızda çocuklar var. Aramızda elinde taş, yüzünde maske olan kimse yok. Geçtiğimiz günlerde Hizbut Tahrir örgütü 2 Bin kişi ile yürüyüş yaptı. İki saat trafiği kapadı. Burada bakın trafiği kapatma durumumuzda yok. Son derece meşru son derece barışçıl bir demokratik hakkı kullanmak istiyoruz. Biz emniyet müdürlerinden rica ediyoruz. Önümüzü açsınlar yürüyüşümüzü yapalım" dedi. Öte yandan oradan geçmekte olan bir konsolosluk aracı için de polis barikatı açılmadı. Araç daha sonra geri giderek istikametini değiştirdi. Polis müdahale etti Polis ekipleri yürüyüşe izin vermedi, grup ve polis arasında arbede yaşandı. Polis, gruba TOMA'dan tazyikli su sıktı, plastik boyalı mermi ve biber gazlı müdahalede bulundu.Grup ara sokaklara doğru koşarak, dağıldı.
|
Birleşik Haziran Hareketi'nin Taksim'de yapmak istediği yürüyüşe polis müdahale etti.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Olay, saat 01.00 sıralarında Çankaya Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde bulunan bir gece kulübü önünde meydana geldi. Gece kulübünden çıkan iki grup arasında bilinmeyen nedenden dolayı tartışma çıktı. Çıkan tartışma daha sonra silahlı kavgaya dönüştü. Kavga sırasında bir kişi silahla, 2 kişi ise darp sonucu yaralandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis sevk edildi. Olayda yaralanan 3 kişi ambulanslarla Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Polis olayın yaşandığı bölgede geniş güvenlik önlemi aldı, bulvar üzerine saçılan mermi kovanlarını inceledi. Yaşanan olayı gören Şadi K. isimli kişi, çok sayıda silah sesi duyduğunu söyleyerek, "Bir adam vardı burada 'polis nerede' diye bağırıyordu. Beş dakika burada polisi bekledi. Kız arkadaşım fazla etkilemesin diye onu koştur koştur bıraktım. Geri geldim buraya, bir kişi zaten eli kolu kan içindeydi" dedi. Polis yaşanan olay sonrası inceleme başlattı.
|
ANKARA'nın Çankaya İlçesinde gece kulübü önünde iki grup arasında çıkan silahlı kavgada 3 kişi yaralandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: İfşaatları ABD'nin izleme politikasını kapsamlı bir şekilde gözden geçirmesine neden olan Snowden Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada "Kişisel tatmin açısından görev tamamlandı. Ben zaten kazandım" dedi. ABD'de casusluk suçlamalarıyla karşı karşıya olan Snowden geçen Mayıs ayında gizli dosyalarla ülkeyi terk etmişti. Daha sonra Rusya Snowden'a geçici sığınma hakkı vermişti. Snowden Washington Post'taki röportajında, "Gazeteciler işlerini yapmaya başladığında yapmaya çalıştığım her şey doğrulandı. Çünkü şunu unutmayın, ben toplumu değiştirmeye çalışmadım, toplumun değişip değişmemeye karar vermesi için bir şans vermek istedim. Tüm istediğim halkın nasıl yönetildiğimizle ilgili bir söz hakkı olmasıydı" diye konuştu. Reform önerisi Geçen hafta ABD'de bir federal yargıç, telefon görüşmelerine dair bilgilerin toplu bir şekilde saklanmasının anayasaya aykırı olduğuna hükmetmiş ve Beyaz Saray'da kurulan bir komisyon reform yapılmasını önermişti. Hem yargıç, hem de komisyon toplanan bu bilgilerle terör saldırılarının önlendiğine dair çok az kanıt olduğunu belirtmişti. Geçen hafta ABD ve İngiltere'nin izleme operasyonlarına dair yeni ayrıntılar Guardian, New York Times ve Der Spiegel tarafından yayımlanmıştı. Bu yayımlarda aralarında bir AB Komisyonu Üyesi, insani yardım kuruluşları ve bir başbakan da dahil İsrailli yetkililerin bulunduğu bin dinleme hedefi bulunduğu belirtilmişti. Geçen Ekim ayında NSA'in Almanya Başbakanı Angela Merkel'in telefonunu dinlediği haberleri Berlin ve Washington arasında diplomatik gerilime yol açmıştı. Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rouseff de NSA'in ülkenin devlet petrol şirketi Petrobras'ın bilgisayar sistemine sızdığı yönündeki ifşaatlara öfkelenmişti.
|
Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA) sırlarını ifşa eden eski istihbarat görevlisi Edward Snowden amacına ulaştığını söyledi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Hakkari merkeze bağlı Çetintaş köyünde, 19 yıl aradan sonra ilk defa bir düğün töreni yapıldı. Şehirden 35 kilometre uzaklıkta bulunan Çetintaş köyü, 1994 yılında güvenlik gerekçesi ile boşaltılmıştı. 2000 yılında 10 ailenin geri dönüş yaptığı köy, 19 yıl aradan sonra bir düğün törenine ev sahipliği yaptı. Sinem Kaya ile Yaşar Demir çiftinin 2 gün 2 gece süren düğün törenine yüzlerce davetli katıldı. Gelin tarafı olan Kaya ailesi ise, 19 yıl aradan sonra kendi köylerinde düğün yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, barış süreci ile birlikte bölgenin her geçen gün daha da huzura kavuştuğunu ifade ettiler. Kaya ailesi, ”Bölgedeki olaylardan dolayı, 70 hanelik olan köyümüz 1994 yılında güvenlik gerekçesi ile boşaltıldı. 2000 yılında ise 10 hane geri dönüş yaptı. Uzun aradan sonra burada ilk düğünü yapmanın mutluluğu ve sevincini yaşadık” şeklinde konuştu. (İHA)
|
Hakkari merkeze bağlı Çetintaş köyünde, 19 yıl aradan sonra ilk defa bir düğün töreni yapıldı.<br/>Şehirden 35 kilometre uzaklıkta bulunan Ç...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: 12 Ocak 2011 'deki duruşmada savunma yapan Öğütçü'nün Albay Dursun Çiçek'in altında ıslak imzasının olduğu İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın Deniz Kuvvetleri'yle değil Genelkurmayla ilgisini olduğunu söyledi. Genelkurmayda kuruldu Bugün Gazetesi'nde yer alan habere göre Öğütçü, savunmasında ilk olarak Poyrazköy iddianamesi'nde geçen "28 şubat döneminde Deniz Kuvvetleri bünyesinde Batı Çalışma Grubu adıyla faaliyet yürüten ve yasal bir dayanağı olmayan illegal yapılanmanın faaliyetlerine son vermediği ve günümüzde irtica ile Mücadele Eylem Planı ardından da Kafes Eylem Planı çerçevesi altında yasa dışı eylem ve faaliyetlerine devam ettiği ortaya çıkmış bulunmaktadır. Yasa dışı bu planlamanın illegal eylem ve faaliyetleri ancak bazı kamu görevlilerinin ihbarı ve yürütülen soruşturmalarla açığa çıkarılıp deşifre edilmiştir" ifadesine atıf yaptı. Savcıların bu tespitine karşı çıkan Öğütçü, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda 2000-2005 yılları arasında 5 yıl görev yaptığını belirterek, "Ben görevdeyken Deniz Kuvvetleri'nde Batı Çalışma Grubu'nu hiç duymadım, artı benim bildiğim kadarıyla bunun Genelkurmay Başkanlığı'nda böyle bir grubun kurulduğunu biliyorum. Bununda bir de sivil kanadı var. Biliyorsunuz son zamanlarda Başbakanlık takip kurulu diye bir kurul iptal edildi. Tamamen Batı Çalışma Grubu'nun Deniz kuvvetleri ile hiçbir ilgisi yoktur" dedi. Islak imza itirafı Bu açıklamanın ardından Öğütçü sözü emekli Orgeneral ilker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanlığı döneminde ortaya çıkan ilticayla Mücadele Eylem Planı'na getirdi. Öğütçü'nün, "Yine irtica ile Mücadele Eylem Planı'na geleceğim evet bir deniz piyade kurmay albay hazırlamıştır. Ama bu arkadaşımız Genelkurmay'da görevlidir, Deniz kuvvetleri ile hiçbir ilgisi yoktur bu arkadaşımızın" açıklaması dikkat çekti. Askeri üslerin krokilerini sattılar Sanıkların yabancı devletlere satılmak üzere, gemi seyir çizelgeleri ile hava ve deniz komutanlıklarının fotoğraflarını ve görüntülerini çekerek çeteye ulaştırdıkları tespit edildi. Donanma Komutanlığına 6 Aralık 2010'da yapılan baskında ele geçirilen 9 çuval belge ile ilgili olarak tutuklanan Donanma Komutanlığı İstihbarat ve İKK Şube Müdürü Binbaşı Kemalettin Yakarla ilgili şok not da iddianameye girdi. Sanıklardan ele geçirilen "yankı alb.denistekler" isimli word dosyasının içeriğinde "1-Kemalettin Yakardan: Verilecek gemi seyir çizelgesinin alınması. (dikkat edilecek. Yabancı birileri görmeyecek.) 2-a.d.'den: m. b.' e gelen ziyaretçi listesinin alınması. 3-Donanma içerisinden gelen çekimlerin arşivlenmesi-" şeklinde notlar yer aldı. Genelkurmay 'gizli' dedi Dosyanın içeriğinde, bir gemiye ait, Boğaz geçiş ve liman ziyaret tarihlerinin bulunduğu tespit edilirken, bu dosyalarla ilgili Genelkurmay Başkanlığından savcılara gönderilen yazıda belgenin Türk Ceza Kanunu 334. maddesi kapsamında gizli belge olduğu bildirildi. İddianamede bu verilerin tamamen casusluk amaçlı olarak ele geçirilip saklandığını, yabancı bir ülkeye verileceği belirtilen gemi seyir çizelgesinin ele geçirilmiş olmasının da bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı. Emekli Albay İbrahim Sezer'den ele geçirilen belgeler ve arasında Erdek Mayın Filo Komutanlığında görevli tutuksuz sanık Cemhan Katar tarafından Sezer'e yazılmış bir not ele geçirildi. Bu notta, "Sezer'çiğim gönderdiğin kız çok işe yaradı teşekkür ediyorum. Ayrıca Erdek'le ilgili istediğin fotoğrafları da Ozan Astsubay'la gönderiyorum. Gerekli ödemeyi Ozan'a yapabilirsin. Bnb. A... ile ilgili kaliteli bir kız gönderirsen iyi olur. Sonra işimiz dü- şecek çünkü Cemhan" yazdığı tespit edildi. Notun yanında yer alan bir dokümanın Erdek Deniz Üs Komutanlığında mevcut 10 güvenlik kamerası ve kamera kablo hatlarının işaretlenerek gösterildiği kroki olduğu ve bir başka dokümanın ise Erdek Deniz Üs Komutanlığının nizamiyesinin ve dış çevresinin değişik açılardan çekilmiş 13 adet fotoğraf bulundu belirlendi. Uygun görüntü alamıyorum Şüpheli Ebru Nilhan Bozkurt adına oluşturulmuş, "Ebru NİLHAN" isimli klasör içindeki "Prensipler ve faaliyet lis" ve "Topel görüntü" isimli dosyaların davanın tutuklu sanığı Binbaşı Zeki Mesten tarafından hazırlanıp gönderilen dosyalar olduğu belirtildi. Geçtiğimiz günlerde özel izinle babasının cenazesine katılmasıyla gündeme gelen Mesten'in hazırlayıp örgüt üyelerine gönderdiği matbu olarak hazırlanmış not iddianamede dikkat çekti. "Topel görüntü" isimli klasörde 'gizli' şekilde çekildiği anlaşılan savaş uçakları, uçak hangarları ve bakım atölyelerine ait 6 adet görüntü ele geçirildi. Kanun kapsamında 'gizli kalması gerektiği' vurgulanan görüntülerin yanında "önemliii" isimli metin belgesinde ise şüpheli Bozkurt tarafından yazıldığı anlaşılan notta ise şu ifadelere yer verildi: "Görüntüler eğitim uçakları ve Topel'in fiziki görünümlerini kapsamaktadır. Cihazlar yeterli olmadığından uygun görüntüleri almakta zorlanıyorum, daha gelişmiş cihaz temin edilirse istenilen uçak ve helo iç donanım görüntülerini temin edebilirim. Ayrıca görüntüleri elemanlara aldırıyorum herhangi bir sakıncası var mı?" 'Bizim çocuklar' sanık sandalyesinde Askeri Casusluk ve Şantaj İddianamesi'nde 3 isim dikkat çekti. Poyrazköy İddianamesinde sanıklardan ele geçirilen notlarda "Bizim çocuklar' diye adı geçen Şafak Yürekli ve Fahri Can Yıldırım ile Donanma Komutanlığı İstihbarat ve İKK Şube Müdürü Kemalettin Yakar da yeni iddianamede sanık olarak yer aldı. Bilerek isteyerek yardım Yürekli ve Yıldırım, hakkındaki bir çok suçlamaya rağmen geçtiğimiz yıl tuğamiralliğe terfi ettirilmişti. Askeri Casusluk ve Şantaj iddianamesinde Yürekli'ye "temin ettiği gizli belgeleri örgüt üyeler- ine vermek suretiyle örgüte bilerek ve isteyerek yardım etti" suçlaması yöneltildi. Sanıklardan Emrah Küçükakça'dan ele geçirilen 16 gb'lık flash belleğin içerisindeki "Belgelerim" isimli şifreli dosyada "Ust düzey bölge sorumlu-ları.doc" başlığı ile yer alan isimli belgede Şafak Yürekli ve 10 kişinin rütbeleriyle isimlerinin yazılı olduğu belirlendi. İsimlerin karşısında ise "üst düzey bölge sorumlusu" ibaresi yer alırken, Yürekli ve diğer isimlerin altında ise, "Haziran 2010 tayine göre tüm bölge sorumluları yapılanmasını güncelleyecektir. Bölgelerin üst kurulları merkez komitenin kararlarını koordineli olarak icra edecek. Merkez komite tarafından belirlenen stratejiler bölge üst kurullarına aktarılacak üst düzey bölge sorumluları özel durumlar hariç kesinlikle daire liderleri ve daire elemanları ile irtibatlı olmayacaktır" şeklinde talimatların yazılı olduğu tespit edildi. Ödüllendirilmişti Ayrıca Yürekli'nin casusluk çetesine TCK 334/1 maddesi kapsamında "Açıklanması yasaklanan ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken" belgeler verdiği belirlendi. Poyrazköy davasının da sanığı olan Yürekli, tuğamiralliğe terfi ettiği geçen yıl Tümamiral rütbesinde bir kadroya atanarak da ödüllendirilmişti. Çetenin aracısı Tuğamiral Yıldırım Fahri Can Yıldırım'ın ise iddianamede, askeri okulda disiplin cezası alması öngörülen öğrencilerin ceza almaması amacıyla örgütün talimatlarına uygun olarak aracı olduğu belirtildi. Ayrıca sanıklardan çıkan ve Yıldırım'a ait olduğu belirlenen bir CD içerisinde de çok sayıda porno görüntülerin olduğu tespit edildi. Yıldırım'ın da çeteye bilerek ve isteyerek yardım ettiği belirtildi.
|
Kuzey Deniz Saha eski Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü'nün yargılandığı Kafes davasında eski ilker Başbuğ'a şok bir suçlama yönelttiği ortaya çıktı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Bugün, resmi tatil nedeni olmasına dolarda sert hareketler yaşandı. Dolar, gün içinde 3 TL seviyesinin hafif üstüne çıktı. Daha sonra bir miktar gerileyen dolar 2.9960 seviyesinde işlem görüyor. Dolar, Türkiye’de piyasalar kapalı olmasına karşın uluslararası piyasalarda işlem görmeye devam ediyor. Dün, Fed'in açıklamaları sonrası bu sabah dolar 3 lira sınırına yaklaşmıştı. Bugün saat15.52'de dolar/TL kuru uluslararası piyasalarda oluşan fiyatlara göre 3 lirayı aştı. Dolar 3,007 seviyesini gördükten sonra geriledi. FAİZ ARTIRMA İHTİMALİ YÜKSEK Tutanaklara göre Haziran'da faiz artırımı için ayrıca enflasyonda yükseliş ve işsizlikte azalma şartları da devam ediyor. Reuters haber ajansı, Fed'in Haziran ayında faizleri artırma ihtimalinin piyasa uzmanlarının beklentisinin aksine daha yüksek olduğuna işaret etti. Doları olanlar Haziran'a dikkatDoları olanlar Haziran'a dikkatTutanaklara göre Fed üyeleri ABD ekonomisinide enflasyonun yüzde 2 olmasına ihtimal veren ekonomik iyileşme gördüklerini ve küresel ekonomik yavaşlamadan çok da tedirgin olmadıklarını ifade etti. ABD FAİZ ARTIRIRSA NE OLUR? ABD'de geçtiğimiz Aralık ayında 10 yıl aradan sonra faiz artışına gidilmiş ve 2016 yılı içinde 3 ya da 4 faiz artışı yapılacağı konuşulmaya başlanmıştı. O faiz artışları yılın yarısına gelmiş olmamıza rağmen halen yapılamadı. Bu durum piyasalar üzerinde ciddi bir Fed baskısı oluşmasına neden oluyor. 'MERKEZ', DOLAR TAHMİNİNİ YÜKSELTTİ Uzmanlar Fed'in fazi artırmasıyla beraber doların diğer ülke para birimlerine karşı güçleneceğine işaret ederken, dolar/TL kurunun da 3 liranın üzerine çıkması bekleniyor. Dün Merkez Bankası'nın yıl sonu dolar tahminini 3,07'den 3,10'a revize etmesi de bu senaryonun Türkiye cephesinden de olası göründüğüne işaret ediyor.
|
19 Mayıs resmi tatil günü dolar 2.9960 seviyesinde işlem görüyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: AK Parti'nin önde gelen ve iddialı isimlerinden biri olan AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz kimdir? İsmet Yılmaz aslen nerelidir? İsmet Yılmaz'ın eşi kimdir ve kaç çocuğu vardır? İşte Yeni Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz hakkında merak edilen tüm haberler... İSMET YILMAZ KİMDİR? - YENİ MİLLİ EĞİTİM BAKANI İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım 'ın kurduğu 65. Hükümet'te Milli Eğitim Bakanı oldu. İsmet Yılmaz, 10 Aralık 1961'de Sivas Gürün'de doğdu. Babasının adı İbrahim, annesinin adı Turunç'tur. Hukukçu, Yönetici ve Gemi Mühendisi; İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Makine Bölümünden ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Yüksek lisanslarını İsveç Dünya Denizcilik Üniversitesinde "Gemi İşletmeleri Teknik Yönetimi" alanında ve Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk ABD'de yaptı. Doktorasını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü deniz hukuku alanında tamamladı. Kamu ve özel sektörde yaklaşık 20 yıl mühendis, müşavir avukat olarak çalıştı. 2002'de Denizcilik Müsteşarı olarak atandı. Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini yürüttü. 2007'de Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı görevine getirildi. Anayasanın 114. maddesi uyarınca 1 Kasım 2007'de TBMM dışından Ulaştırma Bakanlığına atandı. 61. Hükümette Milli Savunma Bakanlığı görevine getirildi. İngilizce bilen Yılmaz, evli ve 3 çocuk babasıdır.
|
İsmet Yılmaz kimdir? İsmet Yılmaz aslen nerelidir? 65. Hükümet'te Milli Eğitim Bakanı olan İsmet Yılmaz'ın eşi kimdir ve kaç çocuğu vardır? İsmet Yılmaz ile ilgili detaylar internethaber.com'da.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıdaların etiket, tanım, reklam ve sunumunda kullanılan ifadelerin tüketiciyi doğru bilgilendirmesi için kısa süre önce gıda etiketlenmesine yönelik bir yönetmelik yayımlamıştı. Gazete Habertürk'ten Deniz çiçek'in haberine göre bakanlık, 2019 yılı sonunda yürürlüğe girecek yönetmelik için gıda firmalarını yeni mevzuat konusunda uyarmak ve bilgilendirmek amacıyla bir kılavuz hazırladı. Kılavuzda, gıda etiketlerinde kullanılmaması gereken ifadeler, örnekleriyle anlatıldı. Buna göre, vatandaşın yanıltılmaması için uyulması gereken etiket kuralları şöyle: TEREYAĞI DEĞİLSE ‘YAYIK’ OLMAYACAK Tablet çikolata ile kokolin (bitkisel yağ ve kakao karışımı) aynı görsele sahip olduğu için, ambalajda kokolin olduğu açıkça belirtilecek. Margarin üzerinde tereyağını çağrıştıracak “yayık” gibi ifadeler kullanılmayacak. Meyve yerine aroma verici kullanılan gıdanın etiketinde meyve görseli kullanılırsa, gıdanın “aromalı” olduğu vurgulanacak. Bal aromalı şurup etiketlerinde bal peteği ve arı resmi konulmayacak. Üretimi el ile yapılmayan gıdalarda “el yapımı” ifadesi kullanılmayacak. Sarmalar makinede sarıldıysa “el yapımı” denilmeyecek. Coğrafi işaret taşıyanlar dışında “çiftlik usulü yoğurt”, “köy tipi yoğurt” gibi ifadeler kullanılmayacak. “Doğal” ifadesi olan gıdalarda katkı ve aroma gibi hiçbir ilave yapılamayacak. Süt, çay, bitki çayı, bal, kahve, meyve-sebzeler, yoğurt, naturel sızma zeytinyağı gibi ürünlerde bu ifade kullanılabilecek. Ancak “yüzde 100 doğal”, “gerçek doğal”, “hakiki doğal” ve “en doğal” gibi ifadeler kullanılamayacak. 'ANNE ELİ DEĞMİŞ GİBİ' İFADESİNE İZİN VERİLDİ Endüstriyel gıdalarda “ev yapımı” ifadesi kullanılamayacak. Ancak, “anne eli değmiş gibi”, “ev yapımı tadında” gibi ifadeler kullanılacak. Hazır ambalajlı ürünlerde, örneğin bisküvide “fırından taze” ifadesi kullanılmayacak. “Mutfaktan taze”, “denizden taze”, “bahçeden taze”, “taze sıkılmış”, “taze toplanmış” denilmeyecek. Taze ifadesi sadece hasattan kısa süre içinde satılan ürünler için geçerli olacak. Taze meyve ve sebzelerden üretilen salatalar, raf ömrü kısa olan süt ürünlerinde ise serbest olacak. 'SAF' KELİMESİNE ÇAĞRIŞIM YASAĞI Gıda bileşenlerinin yokluğuna dair “ayçiçek yağı içermez”, “glukoz şurubu içermez”, “palm yağı içermez” gibi ifadeler de etiketlere konulamayacak. Onun yerine, “pancar şekeri içerir”, “zeytinyağı kullanılmıştır” gibi ifadeler kullanılacak. Bazı ürün gruplarında ise tüketici hassasiyeti dikkate alınarak “domuz eti, yağı içermez”, “veganlar için uygundur” gibi ifadelere yer verilebilecek. Tüketicinin benzer gıdalarla karıştırmaması için “yüzde 100 malt”, “yüzde 100 pancar şekeri” ifadesi serbest olacak. “Saf” terimi ise tüketicide “saf olmayan” alternatifler olduğu algısı yaratmaması için kullanılmayacak. “Geleneksel” teriminin kullanılması için de üretimin patentle tescillenmiş olması gerekecek. “Gerçek ve hakiki” terimleri ise yasak olacak. “Hakiki bal”, “gerçek meyve”, “hakiki Maraş dondurması” ifadeleri kullanılmayacak. “Yüksek kalite”, “premium”, “quality”, “kaliteli”, “best-finesten”, “süper”, “ekstra” terimleri ise diğer firmaların ürünleri arasında en iyisi olduğunu ileri sürecek şekilde kullanılmayacak. Ürünün “ekstra” nitelik taşıyan özelliği ayrıca belirtilecek.
|
Artık etiketlerde “gerçek” ve “hakiki” terimleri yasak olacak. “Hakiki bal”, “gerçek meyve”, “hakiki Maraş dondurması” ifadeleri kullanılmayacak. Ayrıca yüzde 100 doğal ifadesi de olmayacak. İşte tüketiciyi alışverişlerde bekleyen değişiklikler...
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Türkiye ihracatının en büyük aktörlerinden olan hazırgiyim şirketlerinin ellerindeki sermayeyi bina yatırımı yerine tasarım, ar-ge, ur-ge ve pazarlamada kullanmalarının çok daha yerinde ve verimli olacağını vurgulayan Gültepe, şöyle devam etti: “Global rekabette geriye düşmemek için mutlaka yeni ve modern üretim tesisleri açmamız gerekiyor. Ancak sektörün yaşadığı sermaye sorunu için de çözüm geliştirmek zorundayız. “TOKİ'nin, Anadolu’da fabrika binaları inşa etmesi halinde hem yeni trendlere uygun üretim geliştirerek global rekabette elimizi güçlendiririz hem de 5 yılda ilave onbinlerce kişiye ekmek kapısı açarız. “Üretimde, istihdamda ve katma değerli ihracatta imalat sanayinin lokomotifi olan hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz, kapasite kullanımında yüzde 80’e dayandı. “18 milyar dolarlık ihracatını orta vadede iki katına çıkarmayı hedefleyen sektörümüzün, acilen yeni yatırımlara ve modern tesislere ihtiyacı var. “Biz İstanbul’u moda merkezi, Anadolu’yu ise üretim üssü yapmak istiyoruz. “Bu projemizin gerçekleşmesinde ve sektörün modern tesislerle geleceğe hazırlanmasında TOKİ çok önemli bir rol üstlenebilir. “Ülkemizin konut sorununun çözümünde büyük başarılara imza atan TOKİ, Anadolu’da atıl duran kamu binalarını fabrikaya dönüştürebilir ya da moda endüstrimizin dünyadaki algısına da pozitif katkı yapacak yeni fabrika binaları inşa edebilir. “TOKİ bu çağrımıza kabul ederse inşa edilecek her binayı üretim merkezine çeviririz. Orta vadedeki 33 milyar dolarlık hedefimize çok daha hızlı ulaşırız. “Bölge ülkelerindeki siyasi istikrarsızlıklar, jeopolitik sorunlar ile küresel ticaret ve kur savaşları 2019 yılı için risk yaratmaya devam ediyor. “Dünya çapında ticaret savaşları ve kur savaşları kadar yaygınlaşan ticarette korumacılık uygulamaları da risk faktörü oluşturuyor. “Ticaret savaşları çerçevesinde ABD’nin Çin’e karşı uyguladığı ek tarifelerin ise Türkiye için yeni fırsat pencereleri açabileceğini değerlendiriyoruz. “Olumsuzluklara rağmen 2019’da öncelikle 2018’deki düzeyi korumayı ve üzerine yüzde 10’luk bir artış koymayı hedefliyoruz.”
|
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, “Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ), Anadolu’da atıl duran kamu binalarını fabrikaya dönüştürmesi ya da yeni fabrika binaları inşa etmesi” çağrısında bulundu.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefat eden AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Yüksel'in ailesine hastanede taziye ziyaretinde bulundu. TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Milli eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Ak Parti Sözcüsü Mahir Ünal ve bazı AK Parti milletvekilleri de vefat haberinin ardından Güven Hastanesi'ne geldi.
|
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vefat eden AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Yüksel'in ailesine başsağlığı diledi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Bursa'da geri manevra yapan kamyonun altında kalan genç işçi, vatandaşların durumu fark etmesi üzerine kriko yardımıyla bulunduğu yerden çıkarılıp hastaneye götürülmesine rağmen kurtarılamadı. Plastik fabrikasında işçi olarak çalıştığı öğrenilen Turgay Özyurt'un(26) ölümü sevenlerini yasa boğdu. Geçimini hurda toplayarak sağlayan Duran Koçyiğit(29), 51 KP 905 plakalı kamyonu ile geri geri geldiği sırada, işe gitmek isteyen Turgay Özyurt'a çarptı. Çarpmanın neticesinde yere düşün gencin kafası tekerlekle asfalt arasına sıkıştı. Vatandaşların durumu fark etmesi üzerine Özyurt'un kurtarılması için adete vatandaşlar seferber oldu. İlk olarak kamyonun krikosu ile arka sağ tekerlek kaldırılmak istendi. Ancak bunda başarılı olunamayınca, çevredeki tamircilerden büyük tonajlı kriko getirildi. Arka sol tekerin Özyurt'un kafasının üzerinden kaldırılmasının ardından olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri bir çocuk babası gence kamyonun altında ilk müdahaleyi yaptı. İtfaiye, Sivil Savunma ve sağlık ekiplerinin yardımıyla bulunduğu yerden çıkartılan Özyurt, Bursa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak Özyurt yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Kazayla ilgili soruşturma devam ederken, sürücü polis tarafından gözaltına alındı.
|
Edinilen bilgiye göre, olay merkez Osmangazi ilçesi Küçükbalıklı Mahallesi Koşukavak Cami önünde meydana geldi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi, Devlet Bahçeli'nin hastaneden taburcu olup partiye dönmesinin ardından olağanüstü kongre isteyen parti içi muhalefete karşı harekete geçiyor. MHP'de muhalif kanadın olağanüstü kongre talebini içeren 543 imza toplanmasına karşılık genel merkezin elinde ciddi kozlar bulunuyor. A, B, C planları hazır olan MHP'de 543 imza tek tek incelemeye alındı. Genel merkez yönetimi ilk etapta imzacı delegeleri ikna için sahaya inmeye hazırlanıyor. Performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek bir ilin il başkanı dışındaki tüm teşkilat yönetimlerini istifa ettirmek ya da istifaya zorlama hakkı da Genel Merkez'in elindeki en önemli koz. Disiplin ve ihraç süreci de bir diğer seçenek. O İSİM DE İMZACILAR ARASINA KATILDI Genel Merkez Bahçeli'nin yokluğunda muhalif kanadın 15 Ocak'ta teslim ettiği 543 imzayı tek tek masaya yatırdı. Delege imzaları arasında 10'un üzerinde il başkanı 120'nin üzerinde ilçe başkanının olduğu öğrenilirken; bazı MHP'li belediye başkanlarının da imza vermesi Genel Merkezi şaşırttı. Özellikle Bahçeli'nin özel önem verdiği ve her fırsatta arkasında olduğu Söğüt Belediye Başkanı'nın imzacılar arasında katılması buna örnek gösterildi. Ayıklama işlemini tamamlayıp raporlaştıran Genel Merkez yönetimi ilk bilgileri Bahçeli iletti. Bahçeli'nin hazırladığı A, B, C planlarının hangisinin devreye sokulacağı merakla beklenen Genel Merkez'in elindeki kozlar şöyle sıralanıyor: CEVAP VERİLMEYECEK Muhalif kanat muhatap alınmayacak ve kamuoyuna kongrenin toplanması konusunda Siyasi Partiler Yasası ve parti tüzüğünde bir “süre” hükmü bulunmadığı vurgusu yapılacak. İKNA İÇİN SAHAYA İNİLECEK Bahçeli’nin rahatsızlığının muhalif imzacıları harekete geçtiği güne denk gelmesi olumsuz bir görüntü oluştursa da, bu atmosferde genel merkez yönetimi önce sahaya inecek. DİSİPLİN VE İHRAÇ Parti kimliğine zarar veren ve yöneticiler hakkında hareket edici ifadeler kullananlara tolerans gösterilmeyecek. Disiplin ve ihraç süreci başlatılacak. Bu amaçla eski milletvekilleri, delege ve teşkilat mensupları hakkında inceleme başlatıldı. GERİYE DÖNÜK İSTİFA İkna edilebilen delegelerden geçmişe dönük istifalar alınabilecek. İmza sayısının 543 olması nedeniyle gerekli olan 248 oy nisabının altına bu yöntemle düşülmesi mümkün gözükmüyor. Ancak muhalif imza sayısı düşürülerek psikolojik üstünlük sağlanması hedefleniyor. YARGI SÜRECİ UZATILACAK Muhalefetin şubat başında gidecek mahkeme süreci ağırdan alınacak. İmzaların gerçekliği, imzacıların delege sıfatı ve üyelikleri, noter vekaletleri tartışmaya açılacak. Yerel mahkemenin kararını mümkün olduğu kadar geç vermesi stratejisi yürütülecek. TEMYİZLE OYALAMA Yerel mahkemenin olağanüstü kongreyi gerçekleştirmesi için “kayyum” kararı vermesi halinde bu karar bir üst mahkemede “temyize” götürülecek. Genel merkezde temyiz sürecinin 1 yıla kadar süren uzun bir süreci alabileceği beklentisi hakim. İlk il kongresinin yapılacağı Haziran 2017’ye kadar süreç uzatılmaya çalışılacak. TEŞKİLATLAR FESHEDİLEBİLECEK 10’un üzerinde il başkanı ve 130’a yakın ilçe başkanın imzacılar arasında yer alması bu teşkilatların feshedilerek kapatılmasını gündeme getirecek. Ancak geçmişte uygulanan bu fesih taktiğinin imzacıların delege sıfatını düşürmediğine yönelik emsal yargı kararı olduğu için uygulanması olası görülmüyor. İSTİFAYLA İL KONGRESİ KOZU Genel merkezin elindeki en önemli koz ise bir il kongresinin olağan takvimden önce yapılarak olağanüstü kongre talebinin düşürülmesi olacak. Parti tüzüğünün 38. maddesine dayanılarak yürütülecek planda önce genel merkeze bağlı bir ilde tüm teşkilat yöneticileri bireysel tercihe dayalı şekilde istifa ettirilecek. Daha sonra o ilin il başkanından önce ilçe kongrelerini, bir hafta sonra da il kongresini yapması istenecek. Böylece hem o ildeki muhalif imzacı delegeler tasfiye edilmiş olacak hem de il kongresinde delege yapısı değiştiği için parti tüzüğüne göre olağanüstü kongre talebi otomatikman düşmüş olacak.
|
MHP içindeki muhalif kesime karşı genel merkez harekete geçiyor. Devlet Bahçeli'nin özel önem verdiği ve her fırsatta arkasında olduğunu belirttiği Söğüt Belediye Başkanı'nın imzacılar arasında katılması genel merkezde soğuk duş etkisi yarattı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: HSYK 454 kişilik yeni kararname yayımladı. Yargıtay'a 100 tetkik hakim görevlendirildi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) dün akşam yayınladığı kararnameyle Yargıtay'a 100 tetkik hakim atanırkan; Batı Başsavcı Vekili Ergün Şahin Ankara Başsavcı Vekilliğine getirildi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin 282 sayılı adli yargı kararnamesi 427 ve 283 sayılı idari yargı kararnamesi ile 27 hakim ve savcının görev yeri değişti. İşte o isimler:
|
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yeni yayımladığı kararname ile birçok hakim ve savcı göreve iade edilirken Yargıtay'a 100 tetkik hakim atandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Sezen Cumhur Önal, bir albüme kaynak sağlanması için Bakan Şahin'e methiyelerle dolu bir mektup gönderdi. İstanbul Valiliği'ne ulaştırılan talep, İl Genel Meclisi'nce onaylandı ve bütçeden 50 bin liralık kaynak aktarıldı. "Güç onlarda olduğu için mektup yazdım" diyen Önal, İçişleri Bakanı'ndan 360 bin Türk Lirası talep etti, ancak Önal'a Meclis’ten 50 bin TL çıktı. Ünlü müzisyen bu parayı kabul etmeyeceğini, istediği parayı alacağını söyledi. NE YAPAYIM 50 BİN LİRAYI Çıkan 50 bin lirayı kabul etmeyeceğini söyleyen Sezen Cumhur Önal, “Ne yapayım 50 bin lirayı? Ben böyle bir para almadım. 12 şarkı yapılacak, altı klip çekilecek, bu şarkılar Türk sinemasında kullanılmış. Ben o şarkılarımı yapacağım. 50 bin TL'lik bütçe ile bunlar yapılamaz." dedi. MEKTUP BU DİZELERLE BAŞLIYOR Milliyet'in haberine göre;Söz yazarı ve sunucu Sezen Cumhur Önal, bir albüme kaynak sağlanması için İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e methiyelerle dolu bir mektup gönderdi. Önal'ın mektubu, "Muhterem beyefendi, selam olsun evvel emirde. Türkiye dünyanın en önünde, İstanbul, 7 iklimin gönlünde. Sayın Cumhurbaşkanı Gül'ün ve Sayın Başbakan Erdoğan'ın bereket ömrüne. Yedi iklimde, adımızı yazdırdılar altın harflerle. O 7 iklimin en güzel ezgilerine, sözler yazmak varmış kaderimde" ALBÜME DESTEK İSTEDİ Önal'ın mektubun devamındaki talebi; Berkant, Ayten Alpman, Kamuran Akkor ve Ertan Anapa gibi isimlerin seslendirdiği 12 şarkının bir araya geleceği albüme destek verilmesiydi. 'GÖRMEK İSTERİM BİR CD'DE' 12 şarkı ve İstanbul görüntülerinin yer alacağı 6 klibin yer alacağı "Özlerim İstanbul'u" adlı albümün 360 bin liraya mal olacağını belirten Önal, "Nefes alma payım azalıyor gittikçe, şarkılarım küfleniyor eski 45'liklerde. Hayattayken görmek isterim gözlerimle, toplansın bir CD'de, yüksek himmetinizle" dedi. 50 BİN LİRALIK ÖDENEK Bakanlığa temmuz ayında ulaşan Önal'ın talebi, İstanbul Valiliği'ne sevk edildi. Vali Hüseyin Avni Mutlu da 31 Ağustos'ta İl Genel Meclisi Başkanlığı'na yazı yazarak 360 bin lira bütçeli albümün masraflarının karşılanması için Meclis'in karar almasını istedi. Talep eylül ayında Meclis'te görüşülerek Plan Bütçe Komisyonu'na sevk edildi. Komisyonun "Albüm ve 6 klip için 50 bin liralık ödeneğin aktarılması"na ilişkin kararı da ekim ayı Meclis toplantısında oy çokluğuyla kabul edildi. CHP TEPKİLİ: 'KAMUNUN KAYNAĞI ÇARÇUR EDİLİYOR' Meclis'in CHP'li üyeleri "Hayır" oyu verdi. CHP'li Ali Cemal Kimverdi, İl Özel İdaresi'nin 3 yıldır Kas Hastalıkları Derneği'nin ihtiyacı olan servis aracına kaynak sağlamadığını belirterek, "İstanbul'un kaynakları kısıtlı. Önceliğimiz eğitim ve sağlık. Engellilere araç alınmasını istedik, 'Para yok' dendi. Para yoksa tamam ama varsa albüme niye veriyorsun? İlk taksidi olan 50 bini verdiler. Devamı da gelecek. Kamunun kaynağı çarçur ediliyor?" dedi.
|
Söz yazarı ve sunucu Sezen Cumhur Önal, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e destek için yazdığı mektupla 50 bin TL ödeneği kaptı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Dolar/TL, güne yükselişle başlamasının ardından 4,1030 seviyesinde işlem görüyor. Küresel piyasalarda jeopolitik risk algısının hafiflemesiyle döviz kurlarındaki dalgalanmalar, yerini dar bantta hareketlere bıraktı. Dün dolar/TL, 4,1270'i görse de günü önceki kapanışa göre yatay bir seyirle 4,0966'dan tamamladı. Dolar/TL, bugüne yükselişle başlamasının ardından saat 09.40 itibarıyla yüzde 0,16 artışla 4,1030'dan alıcı buluyor. Aynı dakikalarda avro/TL yüzde 0,2 artışla 5,0780, sterlin/TL de yüzde 0,3 değer kazancıyla 5,8729'dan işlem görüyor. Analistler, yurt içinde veri akışının sakin olduğunu, yurt dışında Avro Bölgesi enflasyonu başta olmak üzere açıklanacak veriler ile ABD Merkez Bankası'nın Bej Kitap Raporu'nun yatırımcıların odağında olduğunu belirtti. Analistler, teknik açıdan dolar/TL'de 4,10'un altında kapanışlar yaşanması durumunda düşüşlerin ivme kazanacağını, 4,0560 ve 4,0220 seviyelerinin destek konumuna geleceğini kaydetti. BORSADA SON DURUM NE? Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,12 düşüşle 108.618,32 puandan başladı. Açılışta BIST 100 endeksi, 126,47 puan ve yüzde 0,12 azalışla 108.618,32 puana geriledi. Bankacılık endeksi yüzde 0,03 değer kaybetti, holding endeksi yüzde 0,02 yükseldi. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 0,72 ile orman, kağıt, basım, en çok gerileyen ise yüzde 1,70 ile iletişim oldu. Dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da, önceki kapanışa göre yüzde 1,76 değer kaybeden BIST 100 endeksi, günü 108.744,79 puandan tamamladı. Yurt dışında Avro Bölgesi enflasyonu ve ABD Merkez Bankası (Fed) Bej Kitap Raporu'nun izlenmesi gerektiğini ifade eden analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinin 107.700 seviyesinin destek, 112.500 puanın direnç konumuna geldiğini ifade etti. GÖZLER ERKEN SEÇİM GÖRÜŞMESİNDEN ÇIKACAK KARARDA Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin önerisi ile gündeme gelen erken seçim tartışmalarının piyasaların gündemine yerleştiğini ifade eden analistler, bu anlamda bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi kabulünden sonra yapılacak açıklamaların takip edileceğini bildirdi.
|
Dolar kuru bugün ne kadar oldu sorusu piyasaların açılmasıyla yanıt buldu. Dün günü 4,09 seviyesinden kapatan dolar güne hafif yükselişle başladı. Dün Bahçeli'nin erken seçim açıklaması sonrası dolar artışa geçmişti. Piyasaların gözü kulağı şimdi saat 13.30'daki Erdoğan-Bahçeli görüşmesinden çıkacak kararda olacak.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Merkez Nilüfer ilçesinde bulunan Evcilim Kedi Oteli, tatile ya da iş gezisine çıkan hayvanseverlerin evde bırakamadığı kedilere hizmet veriyor. 32 odalı otele rezervasyon ile kabul edilen ve sürekli veteriner hekim kontrolünde bulunan kediler için sahipleri, günlük standart oda için 30, lüks için 40, süit için 50, balayı odası için de 100 lira ödüyor.
|
BURSA'da bulunan kedi oteli büyük ilgi görüyor. Tatillerde ya da iş gezilerinde evcil kedilerini bırakacak yer bulamayanlar için açılan Avrupa'nın en lüks kedi otelinde her misafir için ayrı düşünülmüş standart, süit, kral dairesi ve balayı odaları bulunuyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: SİİRT'te, üniversite giriş sınavına hazırlanan 18 yaşındaki Nurhayat Beytekin, kaldığı kız yurduna giderken, yolunu kesen aynı yaştaki erkek arkadaşı tarafından 20 yerinden bıçaklandı. SİİRT'te, üniversite giriş sınavına hazırlanan 18 yaşındaki Nurhayat Beytekin, dün akşam kaldığı kız yurduna giderken, yolunu kesen aynı yaştaki erkek arkadaşı tarafından 20 yerinden bıçaklandı. Ağır yaralanan genç kız kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, cinayeti kıskançlık nedeniyle işlediği iddia edilen M.O.K., polis ekiplerince gözaltına alındı. Üniversite sınavına hazırlanan Nurhayat Beytekin, dün akşam kaldığı Özel Bayar Kız öğrenci yurduna giderken, Bahçelievler Mahallesi'ndeki SİSKİ il binası önünde erkek arkadaşı olduğu öne sürülen, bir kaynakçıda çalışan M.O.K. tarafından önü kesildi. İddiaya göre aralarında yaşanan tartışma sonrası M.O.K., üzerinde taşıdığı bıçağı çekerek Beytekin'i 20 yerinden bıçaklayıp kaçtı. Çevredekiler tarafından ağır yaralı halde hastaneye kaldırılan Nurhayat Beytekin, tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Kaçan M.O.K, polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cinayetin kıskançlık nedeniyle işlendiği öne sürüldü. Nurhayat Beytekin'in cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Diyarbakır Dicle Üniversitesi'ne kaldırıldı.
|
SİİRT'te, üniversite giriş sınavına hazırlanan 18 yaşındaki Nurhayat Beytekin, kaldığı kız yurduna giderken, yolunu kesen aynı yaştaki erkek arkadaşı tarafından 20 yerinden bıçaklandı.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 4'ü yerli 9 film vizyona girecek. Jee-woon Kim'in yönettiği ve Byung-hun Lee, Yoo Gong, Kang-ho Song, Ji-min Han ile Hee-soon Park'ın oynadığı "Karanlık Görev" izleyici ile buluşacak. "Şeytanı Gördüm" ve "Karanlık Sırlar"ın yönetmeni Jee-woon Kim'in yeni filmi, 1920'lerin Japon işgali altındaki Güney Kore'sinde geçen bir casusluk öyküsünü anlatıyor. Venedik ve Torondo başta olmak üzere dünyanın en önemli festivallerinde görücüye çıkan film, gösterildiği Güney Kore sinemasında 10 günde 4 milyon izleyici ile gişe rekoru elde etmişti. "Karayip Korsanları: Salazar'ın İntikamı" Espen Sandberg ile Joachim Ronning'in yönettiği ve Johnny Depp'in başrolünde oynadığı "Karayip Korsanları: Salazar'ın İntikamı", macera ve aksiyon meraklılarının ilgisini çekmeye aday. Kaptan Jack Sparrow'a yeniden hayat veren Johnny Depp'e, Javier Bardem, Orlando Bloom, Kaya Scodelario, Brenton Thwaites gibi isimlerin eşlik ettiği film, başı beladan eksik olmayan "Jack Sparrow"un şu ana kadar karşılaştığı en dişli düşmanı "Kaptan Salazar" ile yüzleşmesini anlatacak. "Aşk ve Savaş" Emir Kusturica'nın yazıp yönettiği, başrolünü Monica Bellucci ile paylaştığı "Aşk ve Savaş", izleyici ile buluşacak. Bosna Savaşı sırasında filizlenen bir aşkı konu edinen film özetle şöyle: "Bosna Savaşı yıllarında ve bahar mevsiminde bir sütçü, vızıldayan mermiler arasında cepheye süt taşırken aydınlık ve huzurlu bir yaşamın hayallerini kurmaktadır. Köye gelen gizemli bir İtalyan kadına aşık olmasıyla alt üst olan hayatı, onu tutku dolu, yasaklı bir ilişkiye sürükler." "Deha" Marc Webb'in yönetmenliğini üstlendiği "Deha" adlı filmin başrollerinde Chris Evans, Jenny Slate, Mckenna Grace ve Octavia Spencer rol aldı. Senaryosu Tom Flynn'e ait olan ABD yapımı dram türündeki film, Florida'da yaşayan bir adamın genç ve dahi yeğenini yetiştirme hikayesini beyaz perdeye taşıyor. "Yarının Adı Başka" Volkan Keskin, Zelal Dere, Fırat Tanış ile Metin Keçeci'nin oyuncu kadrosunda yer aldığı "Yarının Adı Başka" filminin yönetmenliğini Moharram Zeinalzadeh ile Mustafa Delazy ikilisi üstlendi. Çekimleri Van'ın Edremit ilçesinde yapılan Türkiye-İran ortak yapımı film, aşık olduğu kadını korumaya çalışan bir çobanın hikayesini odağına alıyor. Dram türündeki filmin müzikleri Mazlum Çimen imzası taşıyor. "Toz" Gözde Kural'ın senaryosunu yazıp yönettiği "Toz"un başrollerinde Öykü Karayel, Beran Soysal, Muhammed Cangören ve Abdul Qadir Farookh oynuyor. Yönetmenin ilk uzun metraj deneyimi olan film, İstanbul'dan Afganistan'a uzanan bir arayışı konu ediniyor. "Sinsiran: Yasak Aşk" Samet Çakırtaş'ın yönetmenliğini üstlendiği "Sinsiran: Yasak Aşk", kim tarafından yapıldığı belirsiz bir büyünün yarattığı yıkımı konu ediliyor. Şehmus Kartal, Pınar Güven, Bilge Bilge, Akın Ayvaz, Sebahat Adalar ve Yaşar Alptekin'in başrollerinde yer aldığı film, korku ve gerilim meraklılarının ilgisini çekmeye aday. "Katre" Atakan Şatıroğlu ve Berkay Berkman'ın yönetip başrollerinde yer aldığı film, yaşadığı mahallede türlü oyunlar çeviren bir emlakçının hikayesi etrafında şekilleniyor." "Özgürlüğün Sesi Bilal" Khurram H. Alavi ve Ayman Jamal'ın yönetmenliğini yaptığı haftanın animasyon filmi "Özgürlüğün Sesi Bilal", Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'e ilk inananlardan siyahi bir köle olan Bilal-i Habeşi'nin hikayesini anlatıyor. Birleşik Arap Emirlikleri yapımı filmin Türkçe seslendirmelerini Engin Altan Düzyatan, Tamer Karadağlı, Ayça Bingöl, Volkan Severcan ve Ayhan Kahya yaptı.
|
Sinema salonlarında bu hafta Karanlık Görev, Karayip Korsanları: Salazar'ın İntikamı, Aşk ve Savaş, Deha, Yarının Adı Başka, Toz, Sinsiran: Yasak Aşk, Katre, Özgürlüğün Sesi Bilal filmleri vizyona giriyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Bikini bölgesi olarak da bilinen kasıklardaki tüylerin alınması, hem kadınlarda, hem de erkeklerde enfeksiyon riskini arttırıyor. Fransa'daki bir özel klinikte 30 hasta üzerinde yapılan araştırma, ağda ve traşın ciltte yaptığı tahrişin bazı virüs türlerine uygun ortam hazırladığını ortaya çıkardı. 'Molluscum contagiosum' virüsü kapan 30 yeni hastanın hepsinin de kasık bölgesindeki tüyleri ağda veya traş etmek yoluyla aldıkları ya da kısalttıkları bildiriliyor. 24'ü erkek olan hastaların hepsinde kasık bölgesinde lezyonlar görüldü. İngiliz Tıp Derneği'nin bir yayın organına bilgi veren araştırma ekibi, kasık bölgesindeki istenmeyen tüyleri aldırmanın erkekler arasında da giderek yaygınlaştığını kaydetti. 'Molluscum contagiosum' virüsü son derece bulaşıcı ve hastalık kapmış biriyle ten teması ya da virüs bulaşmış havlu ya da bezlere dokunmakla geçiyor. Virüs genelde kendi kendine iyileşiyor ve kırmızı kabartılardan başka bir semptomu bulunmuyor. Kabartıların sıkılması halinde kanama ve yara izi olabiliyor, enfeksiyonu yayma riski de artıyor. Araştırmacılar cinsel organ üzerindeki tüyleri almanın siğil gibi bazı ufak enfeksiyonlar için de risk unsuru oluşturabileceğini söylüyorlar.
|
Bikini bölgesindeki tüyleri alanlar enfeksiyon riski ile karşı karşıya. Kasıklardaki tüyleri almak erkekler arasında da yaygın.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Konya'da 17 yaşındaki gencin başına gelenler 'insanlaık nereye gidiyor' dedirten cinsten... Tramvaydan inen ve evine doğru yürüyen genç tanımadığı kişiler tarafından yolu kesilerek bıçaklandı. Nedeni ise sadece 1 lira... Olay, dün akşam saat 20.00 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Bosna Hersek Mahallesi Köprü tramvay durağı önünde meydana geldi. EVİNE GİDERKEN ÖNÜ KESİLDİ İddiaya göre lise öğrencisi M.B. tramvaydan inip eve doğru yürüdüğü sırada tanımadığı iki kişi tarafından önü kesildi. Kendisinden para isteyen kişilerle para vermeyen M.B. arasında tartışma çıktı. Tartışma sonrası M.B. şüphelilerin istediği 1 lirayı vermediği gerekçesiyle göğsünden bıçaklandı. KANLAR İÇİNDE YARDIM İÇİN YÜRÜDÜ Kanlar içerisinde 500 metre yürüyerek arkadaşından yardım isteyen M.B, ambulansla Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. Yapılan ilk kontrollerinin ardından M.B.'nin hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. M.B. polise verdiği ifadede, "Tramvaydan inip eve doğru yürürken iki kişi önümü kesti. Tanımadığım kişilerdi. Para istediler. Vermeyince bıçaklayıp kaçtılar" dedi. Polis, kayıplara karışan 2 şüpheliyi bulmak için çevrede araştırma başlattı.
|
Konya'da 17 yaşındaki lise öğrencisi M. B., tramvaydan inip evine giderken önünü kesen ve kendisinden 1 lira isteyen 2 gaspçıya para vermediği iddiasıyla göğsünden bıçaklandı
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: ABD yönetiminin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararına karşı BM Genel Kurulunda bugün "Kudüs'ün statüsünü, özelliğini ya da demografik oluşumunu değiştirecek her türlü karar ve eylemin geçersiz sayılacağına dair" hazırlanan karar tasarısı oylanacak. . ABD'nin kararından bir hafta sonra İstanbul'da bir araya gelen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleri, Doğu Kudüs'ü Filistin'in işgal altındaki başkenti olarak tanıdı. Daha sonra Türkiye ve İslam ülkelerinin girişimiyle konu, BM zeminine taşındı. ABD TASARIYI VETO EDİNCE KONSEYE TAŞINDI BM Güvenlik Konseyinin geçici üyesi Mısır, ABD yönetiminin kararının geçersiz sayılması için hazırlanan karar tasarısını konseye sundu. Ancak beklendiği üzere daimi üye ABD, tasarıyı veto etti. ABD'nin vetosu nedeniyle 15 üyeli konseyden tasarı lehine 14 oy çıkmasına rağmen karar alınamadı. Bunun üzerine tasarı, BM Genel Kuruluna taşındı. Daha önce reddedilen karar tasarısı, yine Türkiye ve birçok İslam ülkesinin girişimleriyle 193 üyeli BM Genel Kuruluna sunuldu. Daha önce BM Güvenlik Konseyinde 14'e 1 reddedilen karar tasarısı için BM Genel Kurulu, Genel Kurulun dönem başkanı tarafından "acil özel oturuma" çağrıldı. BM'de Kudüs tasarısı için oylama saat 18.00'da yapılacak. Peki Kudüs karar tasarısında ne var? : Karar tasarısında BM'de daha önce Filistin-İsrail meselesi ve Kudüs ile ilgili alınmış kararlar hatırlatılıyor ve kutsal şehir Kudüs'ün özel statüsü, özel olarak da kentin ruhani, dini ve kültürel boyutlarının muhafaza edilmesine duyulan ihtiyaç vurgulanıyor. Tasarıda, Kudüs'ün nihai statüsünün ilgili BM kararlarıyla uyum içinde yapılacak müzakerelerle çözümlenmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Tasarıdaki maddelerle ise kutsal şehir Kudüs'ün özelliğini, statüsünü ya da demografik oluşumunu değiştirmeye yönelik her türlü karar ve eylemin yasal etkisinin olmadığı, geçersiz sayıldığı ve BM'nin daha önceki kararlarıyla uyumlu şekilde geri alınması gerektiği belirtiliyor; bu çerçevede ABD'ye Kudüs'te diplomatik temsilcilik açmaktan kaçınması çağrısı yapılıyor. Ayrıca tasarıda tüm ülkelerden Kudüs ile ilgili daha önceki BM kararlarına uymaları talep ediliyor ve bu kararlara karşı gelen herhangi bir eylem ya da önlemi tanımamaları isteniyor. İki devletli çözümü tehlikeye atacak eğilimlerin tersine çevrilmesi çağrısı yapılan tasarıda, Ortadoğu'da kalıcı, adil ve kapsamlı bir çözümü hedefleyen çabaların hızlandırılması, bunun yanı sıra 1967'de başlayan İsrail işgalinin sonlandırılması isteniyor. KUDÜS KARARI KABUL OLURSA NE OLACAK? : BM Genel Kurulundan çıkacak kararın bağlayıcılığı bulunmuyor ancak ABD ve İsrail'e karşı önemli bir diplomatik hamle sayılıyor. Tasarının Genel Kuruldan ezici çoğunlukla geçmesi, uluslararası platformlarda ve dünya kamuoyunda ABD ve İsrail'i baskı altına almak için önemli bir girişim olarak değerlendiriliyor. BM KONSEY ÜYESİ ÜLKELER HANGİLERİ? : BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi veto yetkisine sahip. Bir karar tasarının Konsey'den geçmesi için ise 15 üye ülkeden en az 9'unun "Evet" oyu kullanması ve hiçbir daimi üyenin veto yetkisini kullanmaması gerekiyor. BM konseyinin 15 daimi ve geçici üyesi şunlar : Amerika, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa daimi üyeler. Geçici üyeler ise Bolivya, Mısır, Etiyopya, İtalya, Japonya, Kazakistan, Senegal, İsveç, Ukrayna ve Uruguay VETO HAKKI OLAN BM'NİN 5 DAİMİ ÜYESİ ŞUNLAR : BM Konseyinin 5 daimi üyesi aynı zamanda BM’nin kurucu üyeleri olan Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’dir. Bu ülkelerden biri bile veto etse 193 üyeli BM'den bir karar çıkamaz. Haliyle Kudüs bugün oylanacak olan Kudüs tasarısı için ABD vetosu olduğundan bir sonuç çıkması mümkün değil.
|
KUDÜS için BM'de yapılacak oylama bugün gerçekleşiyor. Saat 18.00'da yapılacak BM Kudüs oylamasında sonuçlar büyük bir merak konusu. Peki Kudüs tasarısında ne var? İşte BM kudüs oylamasıyla ilgili son bilgiler;
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Bizler günahlarımızı affettirmek için bizlere farz olan ibadetlerimizi gerçekleştiririz. Ancak günahları affettirme şekilleri inanıştan inanışa değişiyor bildiğiniz gibi. Ortodoks Hristiyanlar, "günahlarından arınmak için" soğuk havada buzlu suya giriyor. Pek inanılır gibi değil ama gerçek. Ortodoks Hristiyanlar tarafından, Hazreti İsa'nın vaftiz edildiğine inanılan 18 Ocak gecesi suya girme törenleri, Rusya'da kış mevsimi yaşandığı için oldukça soğuk havada gerçekleştiriliyor.
|
Ortodoks Hristiyanlar, "günahlarından arınmak için" soğuk havada buzlu suya giriyor. Hazreti İsa'nın vaftiz edildiğine inanılan 18 Ocak gecesi suya girme törenleri düzenleniyor.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Seçim anketleri arka arkaya gelirken 7 Haziran seçim sonuçlarını altüst edebilecek kilit parti MHP olacak. Şayet MHP 2014 yerel seçimlerindeki kadar oy alırsa AK Parti'nin tüm hesapları şaşacak. HDP'nin barajı aşması durumunda ise 8 Haziran sabahı bakın nasıl bir tabloya uyanacağız. El Cezire'den Alper Altuntaş 'ın 2011 Genel seçim ve 2014 Yerel seçim sonuçları üzerinden yaptığı MHP analizi hayli ilginç veriler ortaya koydu. Uzmanlar HDP'nin barajı aşması üzerine yoğunlaşırken 7 Haziran seçim sonuçlarını altüst edebilecek potansiyel MHP'de görünüyor. MHP'NİN 2011 VE 2014 SEÇİMLERİNDEKİ OY DURUMU MHP 2011 genel seçimlerinde yüzde 12,98 oy oranı ile 53 milletvekili elde etti. Bu seçimde parti, üç ilde yüzde 1'in altında oy oranı ile, sekiz ilde yüzde 1 ila yüzde 3 arasında oy oranı ile 13 ilde yüzde 3 ila yüzde 6 oy oranı ile, 14 ilde ise yüzde 6 ila yüzde 10 arasında oy farkı ile bir milletvekilliğini kaçırdı. 2014 SEÇİM SONUÇLARI TEKRARLANIRSA MHP'NİN VEKİL SAYISI MHP 2014 yerel seçimlerinde ise yüzde 17,6 oy oranı elde etti. Bu, 2011'e göre yüzde 4,6 oy artışı anlamına geliyor. MHP 30 Mart'ta bu 38 şehrin 33’ünde kendisi için gerekli bu oy artışlarını gerçekleştirdi. Bu da MHP'nin, 30 Mart sonuçlarının tekrarlanması halinde, il genel meclisi sonuçlarına göre il il bakıldığında 33 ilde en az 30 vekilliği daha hanesine eklemesi anlamına geliyor. Bu sayı iktidar partisini yeni anayasa yapma emelinin çok uzağına fırlatsa da, yine AK Parti tek başına iktidar olabiliyor. Zira AK Parti'nin tek başına iktidar olamaması ancak 2011 genel seçimlerine göre 50 milletvekili daha az almasıyla mümkün olabilir. HDP MECLİS'E GİREMEZSE NE OLUR? HDP'nin yüzde 10 barajını aşamaması durumunda, 2011 seçim sonuçlarına göre bu tarihte elde ettiği vekilliklerden yaklaşık 30'unu AK Parti, yaklaşık 4'ünü MHP, 2'sini ise CHP alıyor. Bu durum AK Parti'nin başkanlık sistemini referanduma götürmek için gerekli vekil sayısına yani 331'e ulaşması demek. Ancak 2014 yerel seçim sonuçları baz alındığında, HDP barajı aşamasa bile, AK Parti 300'den fazla vekille tek başına iktidar olabiliyor ancak anayasayı referanduma götürebilecek milletvekili sayısını elde edemiyor. HDP BARAJI AŞARSA NE OLUYOR? HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde elde ettiği yüzde 9,7 oyun yüzde 10'a çıktığı varsayımı ile bakıldığında HDP'nin yaklaşık 20 milletvekili daha çok elde edebileceğini öngörebiliyoruz. HDP, barajı aşar ve diğer partiler 2011'deki oy oranları civarında, AK Parti tek başına iktidarını koruyor ancak anayasayı referanduma götürebilecek sayıyı yakalayamıyor. Ancak HDP barajı aşarsa ve diğer tüm partiler 2014 yerel seçiminde aldıkları oy oranına yakın bir yerde olursa, AK Parti'nin tek başına iktidarı da riske giriyor. AK PARTİ'NİN NE KADAR OYA İHTİYACI VAR? Her iki durumun da gerçekleşmesi halinde, yani MHP'nin 2014 yerel seçimlerindeki başarısına yakın bir oranı tekrarlaması ve HDP'nin de yüzde 10 seçim barajını geçmesi durumunda, AK Parti'nin tek başına iktidarını korumak için en az yüzde 45 ve üzeri oy oranına ihtiyacı var. HDP'nin baraj altında kalması durumunda ve MHP'nin de 2014 il genel meclisi seçimlerindeki performansına yakın bir oy alması halinde, AK Parti'ye yüzde 40 ve üzerinde bir oy oranı tek başına iktidar olmak için yetiyor. Anayasayı referanduma götürmek içinse yaklaşık yüzde 48 ve üzeri bir oy oranı gerekiyor. HDP'nin barajın altında kalması ancak diğer muhalefet partilerinin 2014 yerel seçimlerindeki performansını tekrarlaması durumunda, yani CHP'nin yüzde 23 ve üzeri, MHP'nin yüzde 17 ve üzeri oy alması halinde AK Parti tek başına iktidarını koruyor ancak yine anayasayı referanduma götürecek çoğunluğu elde edemiyor. AK PARTİ'NİN 2011 VE 2014 SEÇİM SONUÇLARI AK Parti'ye başkanlık sistemini getirecek Anayasa değişikliği için 331 oy gerekiyor. AK Parti 2011 genel seçimlerinde yüzde 49,95 oy oranı ile 326 milletvekili elde etti. Partinin 2014 yerel seçimlerinde, il genel meclisinde elde ettiği oy oranı ise yüzde 43,32 oldu. Muhalefet partilerinin yerel seçimdeki il genel meclisi seçimleri performanslarını tekrarlaması durumunda, HDP yüzde 10 barajının altında kalsa bile, AK Parti'nin 368 ya da 331 milletvekili elde etmesi zor görünüyor ki; partinin 2011 seçimlerinde elde ettiği yüzde 49,95 oy oranı bile 331 milletvekili elde etmesine yetmemişti. Yine 2014 yerel seçimleri il genel meclisi sonucu temel alınarak ve HDP'nin barajı geçmesi halinde ise, koalisyon hükümetini gerektirebilecek bir tablo bile gündeme gelebilir.
|
7 Haziren 2015 genel seçimlerinin sonuçlarını en çok MHP oyları etkileyecek. MHP 2014 yerel seçimindeki gibi sonuç alırsa bakın AK Parti'nin durumu ne oluyor?
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Sunucu Murat Başoğlu'na ilişkin haberlere yayın yasağı getirildi. Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, yazılı ve görsel basında konuya ilişkin çıkan haberlerin kamu vicdanı ve değer yargılarına açıkça aykırı olduğu kaydedildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Son günlerde yazılı ve görsel basında, Bodrum'da bir teknede aleni olarak amca-yeğen ilişkisi boyutuyla yer bulan ve cinsel tema içeren, çocuklar dahil herkes tarafından ulaşılabilen haber içerik ve görüntülerin toplum ahlakı, kamu vicdanı ve değer yargılarımıza açıkça aykırı, olumsuz neticeler doğurması, ayrıca bu konuya ilişkin devam ettiğimiz adli soruşturma sürecinin de selameti gözetilerek, bahsi geçen konuyu işleyen her türlü haber ve görüntüye, Cumhuriyet Başsavcılığımızın talebi doğrultusunda, Basın Kanunu'nun 3/2. cümlesi gereğince Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince yayın yasağı getirilmiş olup, ilgili kurumlara karar örneği gönderilmiştir." Bir süre önce sunucu Murat Başoğlu ve basında yer alan haberlere konu diğer kişiler hakkında, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığınca "hayasızca hareketler" suçundan resen soruşturma başlatılmıştı.
|
Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının talebi doğrultusunda, sunucu Başoğlu ile ilgili çıkan haberlere yayın yasağı getirildi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
|
Metin: Çiftlik Banksoruşturmasını yürüten İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, yaptığı yazılı açıklamada, bugüne kadar toplam 33 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğü, bunlardan 13 kişinin tutuklandığı, 15 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldığı, haklarında yakalama kararı çıkarılanlardan Çiftlikbank'ın kurucusu Mehmet Aydın'ın da aralarında bulunduğu 6 kişi için kırmızı bülten çıkarıldığı belirtildi. Açıklamada, haklarında kırmızı bülten çıkarılan Osman Naim Kaya ve Düzgün Genç'in iadeleri için Uruguay ve Bulgaristan'dan talepte bulunulduğu İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar'ın imzası ile yapılan yazılı açıklama şöyle: “Kamuoyunda Çiftlikbank olarak bilinen sistemin kurucuları hakkında Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Suç Örgütüne Üye Olma, Bilişim Sistemlerini Araç Olarak Kullanmak Suretiyle Dolandırıcılık ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığımızca 2017/225778 no.lu dosya üzerinden soruşturma başlatıldığı, Bu kapsamda öncelikle Geyve Cumhuriyet Başsavcılığı'nca aynı konuda Taraklı ilçesinde bulunan çiftlikteki faaliyet nedeniyle başlatılan soruşturma ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca firmanın merkezinin Bursa ilinde olduğu dönemde başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet Başsavcılığımıza yönelik yetkisizlik kararları verildiği, Cumhuriyet Başsavcılığımıza ulaşan bu dosyaların mevcut soruşturma dosyamızla birleştirildiği, 33 ŞÜPHELİ HAKKINDA... Bu tarih itibarıyla 33 şüpheli hakkında soruşturmaya devam olunduğu, bunlardan 13 şüpheli atılı suçlardan tutuklu olup 4 şüpheli hakkında da adli kontrol tedbiri uygulandığı, 1 şüphelinin ifadesi alınmasını müteakip salıverildiği, diğer 15 şüphelinin ise haklarında çıkarılan yakalama kararları doğrultusunda halen arandıkları, bu şüphelilerden 6'sı hakkında kırmızı bülten düzenlendiği, Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı uyarınca İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince çalışmalara devam olunduğu, Adalet Bakanlığı aracılığıyla Uruguay ve Bulgaristan ülkelerinden haklarında kırmızı bülten çıkarılan Osman Naim Kaya ve Düzgün Genç'in iadelerinin talep edildiği, yine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adli makamlarına Adalet Bakanlığı aracılığıyla yazı yazılarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki eylemlerle ilgili bilgi, belge ve el koyma taleplerinde bulunulduğu, Çiftlikbank kurgusunda yer alan Famegame Hayvancılık San ve Tic A.Ş., Çiftlik Bilgi İşlem Bilişim Tarım Hayvancılık Ticaret Ltd. Şti. ile Çanakkale Dora Gıda İçecek İnşaat Petrol Tarım ve Hayvancılık Turizm Ticaret Ltd. Şti. unvanlı firmalara hakim kararlarıyla, 29.03.2018 tarihinde kayyım atandığı, kayyım heyetinin derhal göreve başlayarak firmaların taşınır ve taşınmaz malları, borç ve alacakları ile mali yapılarının tespiti ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması yönünde çalışmalar yürüttüğü, özellikle canlı hayvan bulunan çiftliklerle ilgili ivedi tedbirlerin alındığı, Mali Suçları Araştırma Kuruluna yazı yazılıp Suç Gelirlerinin Aklanması suçu açısından ayrıntılı rapor düzenlenmesinin istendiği, yine Vergi Denetim Kuruluna yazı yazılarak vergi usul hukuku çerçevesinde inceleme yapılmasının talep edildiği, Gerek Cumhuriyet Başsavcılığımıza ve gerekse diğer illerdeki Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurarak şikayetçi olan vatandaşlarla ilgili dosyaların Cumhuriyet Başsavcılığımızdaki ana dosya ile birleştirilip eldeki mali kayıtlar ile müşteki şikayetlerinde belirtilen maddi kayıpların karşılaştırılması yönündeki çalışmaların da devam ettiği.."
|
Aralarında Çiftlik Bank CEO'su Mehmet Aydın'ın da aralarında bulunduğu 6 şüpheli hakkında kırmızı bülten düzenlendi. Adalet Bakanlığı aracılığıyla Uruguay'da tutuklu olan Osman Naim Kaya ve Bulgaristan'da tutuklu olan Düzgün Genç'in Türkiye'ye iadesi talep edildi.
| 0
|
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.