instruction
stringclasses
1 value
input
stringlengths
321
47.5k
output
stringlengths
52
530
inst_no
int64
0
0
system
stringclasses
1 value
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Başkent´te dün akşam saatlerinde etkili olan sağanak nedeniyle Atatürk Bulvarı'ndaki Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yanındaki Akay Alt Geçidi´nde mahsur kalanları belediye çalışanı İlbey Kubilay Arslan, tek tek omuzunda ve kucağında taşıyarak kurtardı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde elektrik teknisyeni olarak çalışan İlbey Kubilay Arslan, Akay Alt Geçidi'nde oluşan sel sonrası bölgede herhangi bir elektrik kaçağı olup olmadığını kontrol etmek için olay yerine geldi. Araç içerisinde mahsur kalan vatandaşların yardım çağrısına da kayıtsız kalamayan Arslan, mahsur kalan çocuk ve kadınları araçlarının içerisinden tek tek çıkarttı. Ardından omuzuna aldığı çocuk ve kadınları tek tek kurtarması dikkat çekti. TEK TEK KURTARDILAR Bu arada yine alt geçitteki araçların birinde 9 aylık bebeğiyle mahsur kalan kadını tek başına kurtaran itfaiye personeli Nevzat Kaleli de güne damgasını vurdu. Sel suları nedeniyle Sıhhıye, Kızılay, Kolej, Misket Mahallesi, Mamak'ın bazı semtleri de sel sularından etkilendi, ev ve işyerlerini su bastı ve onlarca araç sular altında kaldı. Öte yandan Alay Alt Geçidi'nde mahsur kalan araçlar ve otobüs itfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışması sonrası dışarı çıkarıldı. Daha sonra alt geçit belediye ekipleri tarafından temizlendi.
Ankara'da 15 dakika boyunca şiddetini sürdüren sağanak yağış hayatı felç etti. TBMM yanında bulunan Akay Alt Geçidi'nde mahsur kalan vatandaşları, bölgede herhangi bir elektrik kaçağı olup olmadığını kontrol için gelen elektrik teknisyeni İlbey Kubilay Arslan tek tek kurtardı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Son olarak Cengiz Kurtoğlu ile Usta Çırak albümünü çıkaran Hakan Altun'un izlediği film Bodrum'a yerleşmesine vesile oldu. Altun, Mandıra Filozofu filminin Bodrum'a yerleşme kararında kendisine ışık tuttuğunu belirterek sosyal medyadan açıklama yaptı. ''YARADAN ŞÜKREDİYORUM'' 45 yaşındaki sanatçı şu ifadeleri kullandı: "Yaşamak için hayallerini kurduğum Bodrum'a yerleştiğim için Yaradana şükreder, bu kararımda bana ışık tutan Mandıra Filozofu'u filminin başrolünden setteki çaycısına kadar emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederim. Bu muhteşem filmin büyük kahramanı Nevzat'la tanıştığım için çok mutluyum" 27 HAFTA VİZYONDA KALMIŞTI Mandıra Filozofu filmi, 27 hafta vizyonda kalmış, 956 bin seyirci tarafından izlenerek 9 milyon 300 bin TL hasılat elde etmişti. MANDIRA FİLOZOFU FİLMİNİN KONUSU Mustafa Ali'nin içinde yaşadığı dünya düzenine karşı koyduğu tavır, onu Muğla'nın Çökertme köyünün yakınlarında, ıssız bir kulübede yaşamaya kadar götürür. Felsefe bölümü mezunu olan Mustafa Ali burada doğayla iç içe, modern hayatın getirisi olan her şeyden uzak bir yaşam sürer ve zamanının tamamına yakınını kitap okuyarak geçirir. Çalışmaya ise kesinkes karşıdır. Cavit ise kurnaz ve çalışkan bir işadamıdır ve yeni projesi için Çökertme köyüne gelir. Amacı Mustafa Ali'nin sahip olduğu araziyi satın alıp yerine kazanç getirecek bir butik otel yaptırmaktır. Ne var ki İstanbul'dan gelen bu beklenmedik konuğun hayatı Mustafa Ali ile tanıştıktan sonra eskisi gibi olmayacaktır. Birol Güven'in senaryosunu yazıp Müfit Can Saçıntı'nın yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerini Müfit Can Saçıntı ve Rasim Öztekin paylaşıyor.
Sanatçı Hakan Altun, Mandıra Filozofu filmini izledikten sonra Bodrum'a yerleşme kararı aldı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Afganistan'ın Nagarhar vilayetinde mayın patlaması sonucu en az 10 kız çocuk öldü, 2 çocuk yaralandı. Valilik, odun toplayan çocuklardan birinin baltayla mayına vurması sonucu patlama meydana geldiğini açıkladı. Ölen çocukların 9-11 yaşları arasında olduğu bildirildi. Mayının İslamcı militanlar tarafından mı konulduğu, yoksa Afganistan'da uzun yıllardır süren çatışmalardan mı kaldığı bilinmiyor. Ülkenin kırsal bölgelerinde patlamamış mayınlara sıkça rastlanıyor. Kimi yetkililer mayının yeni olduğunu söylerken, diğerleri Rus işgali zamanından kalma olduğunu öne sürüyor. Olay, Çapirhar bölgesindeki Devletzay köyü yakınında meydana geldi. BBCmuhabiri Bilal Sarwary'ye bilgi veren bir yerel aşiret lideri, "Bu alan Ruslara karşı savaş sırasında kullanılıyordu ama Taliban ve Afgan hükümeti de bu bölgede savaşıyor" dedi. Bu arada, başkent Kabil'in dış kesiminde meydana gelen patlamada da bir kişi hayatını kaybetti. Patlamanın olduğu Celalabad yolu, çok sayıda NATO üssüne ve Afganistan'daki uluslararası askeri güçte görevli personelin lojmanlarına ev sahipliği yapıyor. Polis, patlamanın uluslararası bir inşaat şirketinin ofislerinin yakınında gerçekleştiğini ancak hedefin bilinmediğini kaydetti.
Nagarhar vilayetinde odun toplayan çocuklardan birinin baltayla dokunduğu mayın patladı. 10 kız çocuğu hayatını kaybederken iki çocuk da ağır yaralandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2007 yılının ocak ayından, Kasım 2011'e kadarki dönemde gerçekleştirilen lüks oto satışlarındaki vergi kaçağını takibe aldıklarını söyledi. Akaryakıt ve kira gelirleri tarafındaki vergi takibinde son dönemde etkili adımlar atan Maliye Bakanı Şimşek, yeni uygulamayla lüks otomobil satışlarında herhangi bir vergi kayıp ve kaçağı olup olmadığının araştırılmaya başlandığını bildirdi. Sektör temsilcileri ilgili dönemde lüks modellerin resmi distrübitörleri haricinde galericiler tarafından bu yolla yaklaşık 40 bin otomobilin Türkiye'ye getirildiğini belirtiyor. BEYANA BAKILACAK Şimşek, Organize Vergi Kaçakçılığı ile Mücadele Başkanlığı'nca yürütülen çalışmalar çerçevesinde, Türkiye'ye ithal edilen farklı sayıda marka ve modeldeki aracın ÖTV beyannamelerinin, vergi müfettişleri tarafından ön incelemeye tabi tutulduğunu ifade etti. Şimşek, bu kapsamda mükelleflerin vermiş olduğu ÖTV beyannamelerindeki bilgilerin, Maliye Bakanlığı veri ambarından çekilerek, burada yer alan araç bedelleri ile bu araçların piyasadaki baz değerlerinin çapraz kontrolünün yapıldığını kaydetti. Maliye Bakanı Şimşek, yapılan kontroller sonucunda, bazı mükelleflerin ÖTV beyannamelerinde yer alan rakamlar ile araçların baz değerleri arasında önemli farklılıklar olduğunun anlaşıldığını söyledi. 3 ek vergi kaleminden 450 milyon TL geliyor Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yolcu beraberinde getirilen cep telefonlardan alınacak olan 100 TL'lik harcın yıllık getirisinin 100 milyon TL'yi açıkladı. Şimşek, yüksek gelir grupları için 3.300 TL'lik kira istisnasının kaldırılması uygulamasının yıllık getirisinin ise 200 milyon TL olacağını bildirdi. Burada yıllık kazancı 88 bin TL'yi aşanlar esas alınacak. Maliye Bakanı Şimşek ayrıca yapıldığı bölgenin arsa vergi değeri veya konutun değerine göre KDV oranı farklılaştırmanın yıllık getirisinin de 150 milyon TL olarak hesaplandığını ifade etti. Öte yandan Bakan Şimşek, yeni teşvik sisteminin yıllık tahmini maliyetinin ise 2 milyar TL olharak hesaplandığını anlattı. Cep telefonu tarafında makineden makineye iletişimde sim kartlarda giriş vergisinin kalkmasının getireceği yükün ise 240 milyon TL olduğu bilgisini verdi. KENDİLERİNE SATMIŞLAR Motorlu araç ticareti ile uğraşan bazı mükelleflerin organize biçimde hareket ederek, lüks araçları ekonomi sınıfındaki araçlara yakın fiyatlardan satılmış gibi gösterdikleri ve vergi kaybına neden oldukları görüldüğüne dikkati çeken Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Öte yandan lüks araç ticareti ile uğraşan bazı mükelleflerin, gerçeğe aykırı biçimde lüks sınıftaki araç satışlarını kendilerine yapılmış gibi gösterdikleri, daha sonra da bu araçları piyasaya sattıkları anlaşıldı. Vergi Denetim Kurulu tarafından yapılan bu çalışmalar sonucunda, gerçeğe aykırı lüks araç satışları ile ortaya çıkan vergi kaybı önlenmeye çalışılacak ve konu daha detaylı bir biçimde incelemeye tabi tutulacak" dedi. Lükste 85 bin euro'luk vergi 33 bin euro'ya nasıl indiriliyor? STANDART UYGULAMA - Yurtdışından 3.0 litre motor hacimli lüks bir otomobil geliyor. Fiyatı 50 bin euro. - Gümrükten geçirilen bir araç için yüzde 18 KDV (9 bin euro) ödeniyor. Böylece 59 bin euro'luk fiyattan satış için hazır hale geliyor. - Galerici aracı sattığında bu rakama yüzde 130 ÖTV (76 bin euro) ile kendi kârını (Yaklaşık 6.000 euro) ekliyor. - Böylece son fiyat 141 bin euro'ya geliyor. VERGİSİ NASIL DÜŞÜRÜLÜYOR? - Yurtdışından tam donanımlı olarak 50 bin euro'ya alınan aracın gümrükte ekstra donanımları gizleniyor. Böylece ilk etapta giriş fiyatı 40 bin euro'ya iniyor. - Bunun üzerinden yüzde 18 KDV (7 bin euro) ile 47 bin euro aracın ithalatı yapılıyor. Böylece 12 bin euro eksik KDV ödenmiş oluyor. - Daha sonra otomobil, ÖTV tahsilatlarının çok fazla yapılmadığı illerde farklı kişilere satılmış gibi gösteriliyor ve gerçek değerinin yüzde 10 kadar aşağısına iniliyor. Bu işlemi birkaç kez tekrarlayan satıcı 47 bin euro'ya ithal ettiği otomobilin fatura bedelini 20 bin euro'ya kadar indiriyor. - Yüzde 130 ÖTV'yi bu bedel üzerinden hesaplayan satıcı Maliye'ye 26 bin euro ÖTV ödüyor. - Böylece yasal yollarla yapıldığında 76 bin euro ÖTV ödemesi gereken satıcı buradan da 40 bin euro haksız kazanç sağlamış oluyor. - Otomobil yaklaşık 120 bin euro seviyesinden satılıyor. Bu işlem de galerici ile birlikte alıcı da kendisine iyi bir indirim sağlıyor.
Lüks otomobil satışlarında son dört yılda KDV ve ÖTV yönünden kayıp tespit eden Maliye geniş çaplı tarama başlattı
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Genelkurmay Başkanlığı, Suriye sınırında güvenlik güçlerine ateş açan gruba ateş ile karşılık verildiğini açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye-Suriye hududunda, Kara Kuvvetleri 2’nci Hudut Alay Komutanlığı, Karbeyaz Hudut Karakolu sorumluluk sahasında, Suriye’den Türkiye istikametine doğru ilerleyen altı şahıs bölgeden devriye faaliyeti icra eden Mobil Yol Kontrol Unsuru (MYKU)’na, Kaleşnikof Piyade Tüfeği ile hedef gözetmeksizin ateş açtığı vurgulanarak MYKU tarafından da ateşe karşılık verildiği kaydedildi. Söz konusu şahısların Suriye istikametine doğru kaçtığı ifade edilerek "Olayda herhangi bir personel zayiatı meydana gelmemiştir" denildi. BİN 880 METRE BORU VE ÜÇ SAL İMHA EDİLDİ Açıklamada, Türkiye-Suriye hududunda, Kara Kuvvetleri 2’nci Hudut Alay Komutanlığı Hatay Narlıca Hacıpaşa, Ziyaret ve Kıyıgören Hudut Karakol Komutanlıkları sorumluluk sahalarında, bölgede hudut devriye faaliyeti icra eden Mobil Yol Kontrol Unsuru (MYKU) tarafından, Asi Nehri üzerinde ve yakın civarında, akaryakıt kaçakçılığı ve yasa dışı geçiş maksadıyla kullanıldığı değerlendirilen, bin 880 metre plastik boru, 14 adet 60 litrelik akaryakıt dolu bidonu ve üç adet sal tespit edildiği belirtilerek bulunan söz konusu bin 880 metre plastik boru, 14 adet bidon ve üç adet sal, Altınözü Cumhuriyet Savcılığının talimatı ile tutanak tutularak olay yerinde kullanılamaz hale getirildiği bildirildi. (İHA)
Genelkurmay Başkanlığı, Suriye sınırında güvenlik güçlerine ateş açan gruba ateş ile karşılık verildiğini açıkladı. <br/>Genelkurmay Başkanl...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ŞANLIURFA'nın Suruç ilçesinde meydana gelen canlı bombalı saldırının öncesinde çekilen görüntüler ortaya çıktı. Patlamadan yaklaşık bir saat önce kaydedilen görüntüler, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Murat Erişmiş tarafından çekildi. Üniversite gazetesi Görünüm'ün muhabiri olarak Suruç'a giden Erişmiş'in çektiği görüntülerde, Amara Kültür Merkezi'nin bahçesinde kahvaltı yapan gençler bulunuyor. Görüntülerde ayrıca Kobani'ye götürülmek üzere toplanan yardımlar ve kolileri de göze çarparken, patlamanın ardından basına 'son fotoğraf' olarak yansıyan fotoğrafın da o dakikalarda çekildiği görülüyor.
SURUÇ patlamasında hayatını kaybeden 32 gencin yeni görüntüleri ortaya çıktı. Patlama öncesi görüntüler bir üniversite öğrencisi tarafından çekildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Beyaz Saray'dan üst düzey bir yetkili: "İlerleme kaydettiğimizi söylemek isterim, sona geldiğimizde, eğer hepimiz mutabık kalırsak, koalisyon için Türkiye'de genişletilmiş kullanıma sahip olacağız" Beyaz Saray'dan gönderilen brifing deşifresine göre ABD yönetiminden üst düzey yetkililer, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Air Force-2 uçağıyla İstanbul'dan ABD'ye dönerken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkan Yardımcısı Biden ile görüşmesinin ardından yapılan basın toplantısında, Erdoğan ile Biden'ın konuştukları konulara ilişkin genel, kısa bilgiler verdiği ve İncirlik üssü ve Esed'den bahsedilmediği hatırlatıldı. Görüşmelerde ilerleme sağlanıp sağlanmadığına ilişkin soru üzerine üst düzey yetkili, şunları kaydetti: "Haklısınız, onlar (Erdoğan ve Biden) orada oturup bir sürü anlaşmanın altına imza atmadılar. Aslında bu noktadan sonra nereye gideceğimiz konusunda daha büyük şeffaflığa ulaştık. Çözülmeyen bazı ilave sorunları vardı ve her iki yönetim bunların üzerinde gelecek günlerde kafa yoracak. İhtiyaçlarımızın ve sıkıntılarımızın bu konularda neler olduğu hakkında daha iyi bir anlayışa sahibiz." Yetkili, görüşmede odaklanılan konular hakkında bilgi vererek, IŞİD ile mücadele ve Irak'ın yanı sıra Suriye'de Esed rejiminin şiddet yanlısı gruplar için mıknatıs görevi gördüğü konusunda tarafların hem fikir olduklarını dile getirdi. IŞİD ve özellikle Suriye konusunda ABD'nin Türklerle yakın veya farklı düşünüp düşünmediğine ilişkin çok şeyin söylendiğini hatırlatan yetkili, "Bu görüşmelerden (Türk yetkililerle) ortaya çıkan, bu konularda anlaşmazlığımızdan çok, daha fazla ortak yönlerimiz olduğuna ikna olduk" ifadesini kullandı. Yetkili, IŞİD'in yenilgiye uğratılması noktasında mutabık olduklarını belirterek, örgütün sadece ABD ve bölgedeki müttefikleri için değil aynı zamanda Türkiye'nin de sınırına tehdit oluşturduğunu ve Türkiye'nin bu tehdidi çok ciddiye aldığını anlattı. Bu tehditle mücadelede Türk yönetiminin kendileriyle hareket ettiğine vurgu yapan yetkili, Ankara'nın kendileriyle işbirliğini artırmaya yönelik yollar aradığını, Washington'ın da bu noktada onlarla çalışmak istediğini kaydetti. Yetkili, Irak'taki gibi hava saldırılarının yanında sahada etkili bir güvenlik gücü olmadan IŞİD'in Suriye'de zayıflatılıp yok edilmeyeceğini belirterek, Ankara ve Washington yönetimlerinin bu noktada Suriye'de alanda uygun gücün Esed olmadığı noktasında fikir birliği içinde bulunduklarını bildirdi. Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) IŞİD ile mücadele kapsamında sahadaki güvenilir gücün olacağının altını çizen yetkili, ÖSO'nun daha hızlı ve etkili eğitilip donatılması için Türkiye ile işbirliğinin artırılıp artırılmayacağı konusunun ele alındığı bilgisini vererek, "Ancak bu noktada kesinleşmiş bir karar yok" diye konuştu. Yetkili, ABD ile Türkiye'nin, Suriye'yi şiddet yanlısı aşırı gruplar için mıknatısa dönüştürenin de Beşşar Esed olduğu konusunda mutabık kaldıklarını ifade etti. Yetkili, "Türklerle görüşmelerimizden gerçekten memnunuz" dedi. Türkiye ile hala anlaşmazlıklarının bulunduğu konuların neleri kapsadığının sorulması üzerine yetkili, Suriye ve IŞİD ile mücadele konularında askeri işbirliğine yönelik açıklık kazandırılması gereken noktalar olduğuna işaret etti. Yetkili, ancak bunun bir anlaşmazlık anlamına gelmediğini vurguladı. Yetkili, İncirlik üssünün kullanımının Amerikalı ve Türk yetkililer arasında hala tartışılıp tartışılmadığı sorusunun yöneltilmesi üzerine ise şu yanıtı verdi: "Irak ve Suriye'de IŞİD ile mücadele etmek için birlikte nasıl hareket edebileceğimize dair bu üst düzey görüşmelere devam ettiğimiz sürece, koalisyon uçaklarının ve diğer varlıklarının Türk tesislerini kullanabilmelerine yönelik görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Türkler platformlarını biraz daha (kullanıma) açmadan önce bizimle tamamen aynı fikirde olmak istediklerinde net oldular. Bu noktada ilerleme kaydettiğimizi söylemek isterim, sona geldiğimizde eğer hepimiz mutabık kalırsak, koalisyon için Türkiye'de genişletilmiş kullanıma sahip olacağız. Tabii ki bu Türklere bağlı olacak.
Beyaz Saray'dan üst düzey bir yetkili, IŞİD'le mücadele kapsamında İncirlik üssünün koalisyon uçakları tarafından kullanılmasına ilişkin Türk yetkililerle görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Alınan bilgiye göre, Ali Rıza Ş. (63), merkez Seyhan ilçesi 19 Mayıs Mahallesi 1138. Sokak'ta kızları Nebahat ve Mina arasında çıkan kavgayı önleyemeyince dışarı çıkıp "Polisi arıyorum" dedi. Aynı mahallede uyuşturucu satışı yaptığı iddia edilen yaklaşık 15 kişilik grup, Ali Rıza Ş.'nin kendilerini ihbar ettiğini sanarak silahla rastgele ateş etmeye başladı. Bu sırada Türkan Taşkıran, kucağındaki oğlu Muhammet (3) ile kurşunların arasında kaldı. Annesinin evine sığınan genç kadın, oğlunun başından kan geldiğini gördü. Adana Devlet Hastanesi'ne götürülen küçük çocuk kurtarılamazken, polis olayda silahı kullandığı iddia edilen M.T.'yi (17) gözaltına aldı. 27 Haziran Pazar günü 18 yaşına basacağı öğrenilen M.T., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Ölen çocuğun babası Duran Taşkıran, katil zanlısının yakalanan kişi olmadığını öne sürerek, "Gerçek katil bulunsun. Olan benim yavruma oldu" dedi.
Adana'da, 3 yaşındaki çocuk rastgele ateş edilmesi sonucu başına isabet eden kurşunla hayatını kaybederken, bir kişi gözaltına alındı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Gezi Parkı eylemlerinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanlığı’nca, yapılan çalışmalarda 202 bin mevsimlik çiçek, 5000 gül, 129 yetişkin ağaç dikilirken, 26 bin m2 yeni çim serildi. Parka 21 ıhlamur, 52 akçaağaç, 36 manolya, 20 zakkum olmak üzere toplam 129 yetişkin ağaç dikildi.Diğer çalışmalarda ise son aşamaya geldiği belirtildi. TAHRİPLER GİDERİLDİ Gezi olayları sırasında tahrip olan çim alanı yenilendi. Parka 26 bin m2 yeni çim serildi. Alana 50 yeni oturma bankı yerleştirilirken, 82 bank tamiratı yapılarak tekrar kullanıma sunuldu. Yapılan çalışmalar kapsamında zarar gören çocuk oyun grubunun yerine yenisi konuşlandırıldı. Olaylar nedeniyle zarar gören aydınlatma tesisatı ve aydınlatma direkleri elden geçirilerek, çalışır hale getirildi. Parktaki çalışmalar son aşamaya gelirken, belediye ekipleri diğer çalışmaları sürdürüyor.Öte yandan halkın girişine izin verilmeyen Gezi Parkı’nda polisin bekleyişi devam ediyor.
Gezi Parkı’nda 16 Haziran 2013 tarihinden bu yana sürdürülen ağaç ve çiçek dikimi çalışmaları tamamlandı
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Ulaştırma Denizcilik ve Havacılık Bakanı Binali Yıldırım ile birlikte Azerbaycan Ulaştırma Bakanı Ziya Mamadov ile Gürcistan Ekonomi ve Kalkınma Bakanı George Kvırıkkashvılı Sarıkamış Toprak Otel'de düzenlenen toplantı sonrası basın mensuplarının karşısına çıktı. Burada ilk önce BTK hattına ray döşenmesi için proje imza töreni gerçekleştirildi. Toplantıdan çıkan sonuçları değerlendiren Bakan Yıldırım, her 3 ülke toprakları içerisinde devam eden projenin gelinen noktada bir kez daha gözden geçirildiğini ve bundan sonra yapılması gereken işlerin konuşulduğunu söyledi. Projenin sadece Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’nin projesi olmadığına da vurgu yapan Yıldırım, “Bu proje bir uluslararası ve bölgesel iş birliği projesi olmuştur. Asırlar boyunca doğudan batıya kervan ve baharat yolları olan bu topraklar bugün ise modern demir yollarıyla birbirlerine bağlanıyor. Bu proje ile Çin’den Londra’ya yük ve yolcu taşıma güzergahı tesis edilmiş oluyor.” dedi. "3 ÜLKE İÇİN ÖNEMLİ BİR PROJE" Gürcistan Ekonomi ve Kalkınma Bakanı George Kvırıkkashvılı de projenin her 3 ülke için çok büyük bir önem taşıdığını ifade ederek, “Bu projenin önemi sadece 3 ülkede kalmayıp bütün Avrupa ve Asya için önem taşımaktadır. Bugün yaptığımız toplantıda bir karar verildi ve daha hızlı bir şekilde projeyi bitireceğiz.” şeklinde konuştu. "DEVLET OLARAK BU PROJEYE ÖNEM ATFETTİK" Azerbaycan Ulaştırma Bakanı Ziya Mamadov ise devlet olarak projeye çok önem atfettiklerini dile getirdiği konuşmasında, “Bu projenin sonuca ermesi için çalışanlarımız ciddi emekler sarf ediyorlar. Bu proje dünya taşımacılık sahnesine büyük bir değişim getirecektir.” diye konuştu. Basın toplantısının ardında Kars Mezra köyüne geçen heyet burada BTK’ya ilk rayın döşenmesi ve Kaynak törenine katılarak Kars’tan ayrıldı.
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattında Binali Yıldırım ile Azeri ve Gürcü bakanlar Mezra köy mevkiinden bulunan hattın ilk raylarının kaynaklarını yaptı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi (NBA) ekiplerinden Toronto Raptors'ın yenildiği maç sonrası eğlence mekanına gitmesi Hidayet'in başını yaktı. MAÇTAN SONRA EĞLENCE MERKEZİNDE Takımının Mehmet Okur'un da formasını giydiği Utah Jazz'le oynadığı maçın ikinci yarısında mide ağrısı şikayetiyle oynamayan Hidayet Türkoğlu, kaybedilen Denver Nuggets maçında da aynı şikayet nedeniyle forma giyemedi. Ancak Hidayet Türkoğlu'nun Cuma gecesi oynanan Denver Nuggets maçından sonra Toronto'nun gözde eğlence merkezlerinden Yorkville bölgesinde görülmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. SON MAÇTA KENARDA OTURDU Hidayet'in takımının dün gece Miami Heat'le deplasmanda oynadığı ve 97-94 yenildiği maçta kenarda oturması ve hiç süre almaması da, milli basketbolcunun teknik ekip tarafından cezalandırıldığı yorumlarını beraberinde getirdi. TARAFTAR FOTOĞRAFINI ÇEKİP MAİL ATMIŞ Bu arada Toronto Raptors Genel Menajeri Bryan Colangelo da yaptığı açıklamada iddiaları doğrulayarak, Hidayet'i gece kulübünde gören bazı taraftarların takıma ve basına e-mail göndererek durumu bildirdiklerini söyledi. Toronto'ya büyük umutlarla gelmesine karşın bu sezon beklentilerin uzağında kalan Hidayet Türkoğlu'nun geleceği de yerel basın tarafından tartışılmaya başlandı.
Hidayet Türkoğlu sıkıntılı günler yaşıyor.. Yönetimle de arası iyi değil. Son maçlarda forma giymemesinin nedeni ortaya çıktı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı büyük miktarda uyuşturucu hap alma suçuyla yakalanan Ali Ahmet Ağırdaş'ın bugün idam edildiğini açıkladı. Suudi Arabistan Haber Ajansı'nda (SPA) yer alan haberde, Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı'nın Türk uyruklu Ali Ahmet Ağırdaş'ın mahkeme tarafından hakkında verilen idam hükmünün bugün uygulandığını belirtti. Ağırdaş Hatay'dan gittiği Suudi Arabistan'da garson olarak çalışırken, 8 yıl önce tutuklanıp, idam cezasına çarptırılmıştı. Ağırdaş, 2006'da Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad’a çalışmaya gitti. Burada bir lokantada garson olarak işe başlayan Ağırdaş, bir süre sonra uyuşturucu deposuna yapılan baskında yakalanıp, tutuklandı. Riyat mahkemelerince yargılanan Ağırdaş, 2008'in mayıs ayında idam cezasına çarptırıldı.
Suudi Arabistan'da Türk uyruklu Ali Ahmet Ağırdaş'ın hakkında mahkeme tarafından verilen idam hükmü bugün uygulandı...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinin uzatılması için Vali kadrosuna ataması yapılan Hüseyin Çapkın, Iğdır Valiliği’nden merkeze alındı. Iğdır Valiliğine ise Merkez Valisi Amir Çiçek atandı. Iğdır Valiliğinde yapılan görev değişikliğine ilişkin kararname Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. 13 Mayıs yayınlanan Valiler Kararnamesi ile Iğdır’a atanan ve 25 Mayıs’ta bu göreve başlayan Çapkın, bugün merkez valiliğine alındı. Çapkın’ın yerine de Merkez Valisi Amir Çiçek atandı. ÇAPKIN İSTANBUL’A YİNE MÜDÜR OLARAK DÖNECEK Bu kararname ile Hüseyin Çapkın’ın İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yaş haddi nedeniyle emekli olması aşılmış oldu. Emniyet müdürlerinin emeklilik yaşının 60 olması nedeniyle 59 yaşında olan Hüseyin Çapkın’ın yaş haddinden emekliliğine bir yıl kalmıştı. Çapkın’ın, İstanbul’da görev süresini uzatmak için formül, valilik atamasıyla bulundu. Buna göre Çapkın, kararname ile Iğdır Valiliği’ne atandı. Böylece Çapkın, valilerin emekli yaş haddi olan 65 yaşına kadar İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevini vali kadrosu ile yürütebilecek. Çapkın’ın çok kısa bir süre sonra yeniden İstanbul’daki görevine atanması bekleniyor.
Daha yeni vali olan Hüseyin Çapkın merkeze alındı. Ancak bu bir terfi küçültmesi değil...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı tarafından paylaşılan bir tweet nedeniyle Fahreddin Paşa gündemde. Medine'yi alan paşa olarak tarihe geçen Fahreddin Paşa kimdir aslen nereli kaç yaşında vefat etti? Fahrettin Paşa tarihteki yeri ve tüm detaylar internethaber'de. Ömer Fahreddin Türkkan (1868, Rusçuk-22 Kasım 1948, Eskişehir yakınları), Türk asker ve diplomat. Özellikle I. Dünya Savaşı sırasında çıkan Şerif Hüseyin İsyanı'nda zor şartlar altında Medine'de yönettiği 2 yıl 7 ay süren Medine Müdafaası ile bilinmektedir. "Medîne Müdâfii", "Türk Kaplanı", "Çöl Kaplanı", "Medine Kahramanı" lakaplarıyla anılır. Rusçuk'ta doğdu, 93 Harbi'nden sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşti. Mekteb-i Harbiye'yi birincilikle bitirdi. Erkan-ı Harbiye Mektebi'ni bitirdikten sonra 1891 yılında Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle göreve başladı. Balkan Savaşı'nda Çatalca savunmasında ve Edirne'nin geri alınışında görev aldı. Ünlü tarihçi Nihat Genç'in de sıklıkla dile getirdiği Fahreddin Türkkan yaptığı askeri başarılarla da her zaman gündeme geldi. Hatta o kadar ki aniden ürken develere Araplar, "Ne o suda Fahreddin'i mi gördün!"diyorlar. I. DÜNYA SAVAŞI -I. Dünya Savaşı başladığında 4. Ordu'ya bağlı 12. Kolordu komutanı olarak Musul'da bulunuyordu. 1915 yılında 4. Ordu komutan vekilliğine getirildi. Bu bölgede iken hem tehcire tabi tutulan Ermenileri yerleştirmesiyle uğraştı aynı zamanda Urfa, Zeytun, Musadağı ve Haçin'deki Ermeni isyanlarını bastırdı. 1916 yılında 4. Ordu komutanı Cemal Paşa tarafından Medine'deki Hicaz Kuvve-i Seferiyesi komutanlığına atandı. İngilizlerin desteğinde isyana girişen Şerif Hüseyin ordusuna karşı, kısıtlı imkanlara rağmen yaptığı Medine Müdafaası büyük takdir topladı. Erzincan’da iken 4. Ordu Müşiri Zeki Paşa’nın yeğeni, Süvari Ferik Ahmet Paşa’nın kızı Ayşe Sıdıka Hanımefendiyle (1884-1959) 1900 yılında evlenmiştir. SAVAŞ SONRASI HAYATI Medine Kuşatması'ndan sonra savaş esiri olarak önce 27 Ocak 1919 tarihinde Mısır'a daha sonra da 5 Ağustos 1919 tarihinde Malta'ya sürgün edildi. Sürgün sırasında, savaş suçlularını yargılamak üzere İtilaf Devletleri tarafından İstanbul'da kurulan Kürt Nemrut Mustafa Paşa Divan-ı Harbi adı verilen mahkemece ölüme mahkûm edildi. Ancak Ankara Hükümeti'nin gayretleriyle 8 Nisan 1921 tarihinde Malta'dan kurtulduktan sonra Eylül 1921 tarihinde Türk Kurtuluş Savaşı'na katılmak üzere Ankara'ya geldi. Başkomutan Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından Güney Cephesi'nde Fransız Ordusu'na karşı savaşan Türk kuvvetlerini birleştirmekle görevlendirildi. Fransızlarla Ankara Antlaşması'nın imzalanmasıyla güneyde savaş sona erince 9 Kasım 1921 tarihinde TBMM tarafından Kabil Büyükelçiliği'ne atandı. Türk-Afgan dostluğunun gelişmesinde önemli rol oynadı. 1936 yılında Ferik korgeneral rütbesi ile ordudan emekli oldu. 22 Kasım 1948 tarihinde bir tren yolculuğu sırasında Eskişehir yakınlarında kalp krizi geçirerek vefat etti. Vasiyeti üzerine Aşiyan Mezarlığına defnedildi.
Fahreddin Paşa kimdir tarihteki yeri ne? Herkesin merak ettiği isim haline helen Fahrettin Paşa yani Fahrettin Türkkan son dönemin en çok konuşulan isimlerinden biri. Peki Fahreddin Paşa'nın eşi kim lakabı ne? Gelin hep birlikte Fahreddin Paşa'nın özel hayatı ve biyografisine bakalım.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Şehit düşmeden 4 gün önce ağabeyi Selahattin Pamukçu’ya gönderdiği mesajında “Ağabey, olur da şehadet nasip olursa. Devletimiz sigorta karşılığında ailemize tazminat veriyor. Bu parayla annemi babamı hacca gönder, babamın borcunu kapat, sen de evlen helali hoş olsun” demişti. Şehit Er Pamukçu’nun annesi Seliz Pamukçu ve babası Fadil Pamukçu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organizasyonuyla kutsal topraklara gitti. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Şubat ayında Sergen Pamukçu’nun , memleketi Hatay’daki baba evine yaptığı taziye ziyaretinde, şehidin bu vasiyetini Diyanet olarak yerine getirecekleri sözünü vermişti. Eşi Seher Erbaş ile birlikte, bu yıl kuraya katılmadan, ücretini ödeyerek hacı olmak için kutsal toprakla gelen hacı adayı şehit ailesi ve gazilerle Mekke’de buluşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Afrin’de Zeytindalı Harekatı’nda şehit olan Sergen Pamukçu’nun annesi Seliz Pamukçu ile de bir araya geldi. Şehidin annesi Seliz Pamukçu’yla eşi Seher Erbaş ile birlikte görüşen Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, şehidin vasiyetinin yerine getirildiğini söyleyip, “Cenab-ı Hak şehidimizin kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe eylesin” dedi. Prof. Dr. Erbaş, peygamberlikten sonra insanoğluna nasip olan en büyük mertebenin şehitlik olduğuna vurgu yapıp, “Allah şehitlerimize layık olmayı bizlere nasip eylesin. Onlar Allah, vatan ve millet için canlarını feda ettiler.
Afrin’de Zeytindalı Harekatı’nda şehit olan sözleşmeli er Sergen Pamukçu’nun vasiyeti yerine getirildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Şarkıcılıkla başladığı kariyerine bir süre oyuncu olarak devam eden Justin Timberlake, kısa bir süre önce çıkardığı albüm ile müzik dünyasına geri döndü. Ünlü yıldız yeni albümü “The 20/20 Experience”ın tanıtımı için ekranlarda daha sık boy göstermeye başladı. ABD basınından Huffington Post sitesinde yer alan habere göre Timberlake, İngiltere’de yayınlanan Jonathan Ross Show’a katıldı. CANLI YAYINDA İÇTİ Programın sunucusu Jonathan Ross canlı yayında, ünlü şarkıcıya tekila içme teklifinde bulundu. Ross’un canlı yayında koca bir tekila şişesini masanın üzerine koyması üzerine oldukça şaşıran ve tepkisini “Ciddi misin?”sorusuyla ortaya koyan Timberlake, biraz afallasa da teklifi geri çevirmedi. Canlı yayın boyunca 5 shot tekila içen Ross ve Timberlake, her bir shot’ın ardından mini golf oynamaya çalışınca izleyenler de oldukça eğlendi.
Justin Timberlake katıldığı canlı yayın programında önüne tekile şişesi konunca program boyunca kafayı çekti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İsrail, işgal altındaki Golan Tepeleri'nde dört askerinin yaralanmasına neden olan patlama sonrası Suriye'ye ait birçok askeri tesise saldırı düzenledi. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, hedefler arasında Suriye'ye ait bir ordu karargahı ile zırhlı birliklerin ve eğitim alanının bulunduğu belirtildi. Ordu sözcüsü dünkü saldırıyı "Suriye'nin şiddet eylemlerinde kabul edilmez bir tırmanış" olarak tanımlayıp, "İsrail sivillerine ve askerlerine karşı bu tehdite karşı tolerans göstermeyeceklerini" söyledi. Suriye ordusundan ise herhangi bir açıklama yapılmadı. 15 Mart 2011'de Suriye'de isyanın başlamasından bu yana Golan Tepeleri'ndeki silahtan arındırılmış bölgede Suriye ve İsrail askerleri birkaç kez karşılıklı ateş açmışlardı. Karşılıklı ateş son hava saldırıları sonrası da sürdü. Siyasi ve stratejik açıdan önemli Suriye'nin güneybatısındaki kayalık bölge, siyasi ve stratejik önem taşıyor. 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın bitimine doğru İsrail Golan Tepeleri'ni Suriye'den almış, 1973'teki Yom Kippur Savaşı'nda Suriye'nin bölgeyi geri alma girişimleri sonuçsuz kalmıştı. 70 kilometre uzunluğundaki askerden arındırılmış bölge Birleşmiş Milletler gözlemcilerinin denetimi altında bulunuyor. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu daha önce Suriye ile sınır bölgesinin "İsrail düşmanı cihatçılar ve Hizbullah militanlarıyla dolduğunu" söylemişti.
Savaş uçakları, işgal altındaki Golan Tepeleri'nde dört İsrail askerinin yaralanmasına neden olan patlama sonrası bazı hedeflere hava saldırısı düzenledi. İsrail ve Suriye askerleri ateşkes hattında karşılıklı ateş açtı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: KIRIKKALE'nin Kurtuluş Mahallesi'nde doğalgaz sıkışması sonucu meydana gelen patlamada 2'si ağır 10 kişi yaralandı. Olayın yaşandığı binanın iki katı kullanılamaz hale geldi. Kırıkkale'de 4 katlı bir binada meydana gelen doğalgaz patlamasında 10 kişi yaralandı. Kurtuluş Mahallesi 738. Sokak'ta 4 katlı bir binanın giriş katında henüz belirlenemeyen nedenle gaz sıkışmasından kaynaklanan patlama yaşandı. Patlama sonucu büyük çapta hasar oluşan binanın ilk iki katı kullanılamaz hale geldi. Kırıkkale Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri, patlamanın ardından çıkan yangını söndürdü. Olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri, patlamada yaralanan Osman Çakır (58), Aynur Çakır (55), Lütfiye Özaydın (20), aynı aileden Mahmut (32), Adile (26), Ravza Gül (7) ve Ufuk Tepeci (3) ile Metin (63), Fadime (58) ve Talip Aksoy'u (24) kentteki hastanelere kaldırdı. Sokakta bulunan 7 araç patlamanın etkisiyle kullanılamaz hale geldi. Aynı sokakta yer alan Akşemsettin Ortaokulu ile çevredeki binalarda da hasar oluştu. Patlamanın olduğu apartmanın yöneticisi Sinan Çelen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yoldan gaz sızıyordu. Doğalgaz yetkililerini aradık. Gelip hiçbir önlem almadılar. Sadece gelip binamızın rakorunu söküp gittiler. Binamızın içi komple gazla dolmuş. Artık elektrik kontağından mı nedir bilemiyoruz, alt kattaki komşumuzun dairesinden patladı." ifadelerini kullandı. GEREKLİ ÇALIŞMALAR NEYSE YAPILACAK: Kırıkkale Valisi Mehmet İlker Haktankaçmaz, Belediye Başkanı Mehmet Saygılı ve İl Emniyet Müdürü Mahmut Çorumlu, olay yerinde incelemelerde bulundu. Haktankaçmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, "En sevindirici tarafı şu an itibarıyla can kaybı yok. 10 yaralımız var, 2'sinin durumu ciddi." dedi. Doğalgaz ana hattında ciddi bir sıkıntı olmadığını belirten Haktankaçmaz, yine de her ihtimale karşı tedbiren her iki taraftan ana borudaki gazın kesileceğini ifade etti. Teknik ekiplerin çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren "Bütün vatandaşlarımıza 'geçmiş olsun' diyorum. Gerekli çalışmalar neyse yapılacak." diye konuştu.
KIRIKKALE'nin Kurtuluş Mahallesi'nde doğalgaz sıkışması sonucu meydana gelen patlamada 2'si ağır 10 kişi yaralandı. Olayın yaşandığı binanın iki katı kullanılamaz hale geldi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Sakarya Caddesi Uzunkum Köyü mevkiinde meydana gelen kazada, Arifiye yönüne giden Şerafettin Ş. yönetimindeki 54 KC 303 plakalı otomobil, iddiaya göre, önüne aniden çıkan köpeğe çarpmamak için manevra yapınca karşı şeride geçerek Metin S. yönetimindeki 54 DH 435 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, sürücülerden Metin S. (24) ile aynı araçta bulunan Filiz D. (49) Huriye K. (58), Ayşe K. (44) ve Sengül Ç. yaralandı. Yaralılar, çevredekiler tarafından araçlardan çıkartıldı. İlk müdahaleleri olay yerinde yapılan yaralılar, Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Toyotasa Acil Yardım Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıların bir düğüne gittikleri öğrenildi. Kazazede yakınları olay yerinde fenalık geçirdi. Kaza nedeniyle trafik bir süre kontrollü olarak sağlandı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Kazalar dur durak dinlemiyor. Bu seferki kazanın adresi Sakarya. Sakarya'nın Sapanca ilçesinde, sürücüsünün köpeğe çarpmamak için ani manevra yaptığı otomobil, düğüne gidenleri taşıyan başka bir otomobille çarpıştı. Kazada 5 kişi yaralandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Görüntülerde ilk olarak bir adamın tüfeği hazırladıktan sonra küçük kıza talimatlar verdiği görülüyor. Daha sonra küçük kız ile birlikte tüfeği tutan adam kıza ateş etmeyi gösteriyor. Bir şarjör mermiyi boş sokağa sıkan kız mermiler bittikten sonra ise gülerek elindeki tüfeği adama veriyor. Olay sonrası çevredeki diğer kişiler de gülerek küçük kızı tebrik ettiği dikkat çekiyor. İŞTE SKANDAL GÖRÜNTÜLER
Suriye'de küçük bir kızın Kalaşnikov olarak bilinen AK-47 marka tüfek kullanması izleyenleri dehşete düşürdü.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan Manisa'nın Ahmetli ilçesi Kaymakamı Necmi Akman, koruma polisinin tabancasıyla kendisini başından vurarak intihar etti. Alınan bilgiye göre, Manisa'da 18 Temmuz'da görevden uzaklaştırılan 3 kaymakamdan biri olan Ahmetli Kaymakamı Necmi Akman, gece geç saatlerde Ulucami Mahallesi'ndeki konutunu koruyan polis memuru Ahmet G'nin bir anlık dalgınlığından yararlanıp belindeki tabancasını almak istedi. Koruma polisiyle yaşadığı arbedede tabancayı ele geçiren Kaymakam Akman, başına bir el ateş etti. Olay yerine çağrılan ambulansla önce Ahmetli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Akman, ilk müdahalesinin ardından Turgutlu Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Şakağına isabet eden kurşunla ağır yaralanan Akman, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Evli ve 3 çocuk babası olan Akman, Ahmetli'de iki yıldır görev yapıyordu. Tabancasını kaptırdığı iddia edilen koruma polisi Ahmet G. ise olayla ilgili ifadesine başvurulmak üzere gözaltına alındı. Turgutlu Kaymakamı Uğur Turan ile Manisa Emniyet Müdür Yardımcısı Ahmet Kurt, olay yerinde incelemelerde bulundu. Soruşturma sürüyor.
Manisa'da FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması içerisinde oldukları iddiasıyla açığa alınan Ahmetli Kaymakamı Necmi Akman, konutun bekçisinin silahı ile başına ateş edip intihar etti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu , sağlık çalışanları nın ek ödemelerinde bir sıkıntı olmayacağını söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, sağlıkta kamu özel ortaklığını öngören yasa tasarısının görüşmeleri sırasında, CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in sorusu üzerine Müezzinoğlu, sağlık çalışanlarının ek ödemeleriyle ilgili sıkıntılarının olmayacağını ifade etti. Müezzinoğlu, ''Bugün Sağlık Bakanlığı olarak imzaladık. Başbakanlığın onayında. Zaten biz arkadaşlara hazırlıklarını yapmalarını da söylemiştik. Dolayısıyla ayın 15'i itibarıyla muhtemelen ödemelerde hiçbir sıkıntı olmadan çalışanlarımız daha öne olduğu gibi bütün haklarınız alacaklar'' dedi. Milletvekillerinin soruları üzerine kamu özel ortaklığı modeliyle yaklaşık 43 bin 193 yatak yapımını planladıklarını, bunun hesaplanan yatırım tutarının yaklaşık 18 milyar 250 milyon lira olduğunu kaydeden Müezzinoğlu, 43 bin 193 yatak yapımının 37 tesiste planlandığını söyledi. Müezzinoğlu, sağlıkta yatak doluluk oranının 365 gün üzerinden yüzde 100'leri yakalamanın mümkün olmadığına işaret ederek, ''Bu mevsimde yatak konusunda yer yer sıkıntılar yaşıyoruz. Yazın öyle mevsimler oluyor ki yatak doluluk oranları yüzde 40-50'lere iniyor. Salgın hastalıklar, mevsimsel hastalıkların arttığı dönemler var. Yatak doluluk oranını illa yüzde 85'lerde tutacağız diye bir projeksiyonu çok reel bulamayız' diye konuştu. Müezzinoğlu, sağlık hizmetlerinin sunum kalitesinde standartların yükseltilmesi için fiziki mekan ve teknolojik altyapıyı çok hızlı geliştirmek zorunda olduklarını söyledi. RİSKLERİN ÜSTLENİLMESİNE İTİRAZ Tasarının, geçen hafta görüşülen ve oylanmadan atlanılan ''borç üstlenilmesi''ne ilişkin maddesi, uzun süre tartışıldı. Kalkınma Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yetkilileri, mevzuatla ilgili bilgi verdi. CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, düzenlemenin kamuya ne kadar yük yüklediğini bilmek istediklerini ifade ederek, ''1 aydır ısrarla soruyorum ama yanıt verilmiyor. Bu model sağlık dışında başka alanlara da yaygınlaştırılacak. Hiçbir suiistimal olmasa bile içinde kar unsuru olacağı için klasik modellerden daha pahalıya mal olacak. Özel sektörün sürecin içine girmesinin bedeli olacak, onu kar olarak kamu maliyesinden aktaracağız. Bunun hesabı çıkartılmalı'' dedi. CHP ve MHP'li milletvekilleri, kamu özel ortaklığıyla yapılacak tesislerde Hazine'nin risk üstlenmesinin doğru olmadığını savunarak, bunun kamuyu zarara uğratacağını ileri sürdü. AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, projenin yürümemesi halinde risklerin üstlenilmesinin söz konusu olacağını belirterek, uygulamanın dünyada örnekleri olduğunu söyledi. Berber'in, ''Siz bir devlet hastanesinde en küçük bir tamiratın 1 yıl yapılamadığını, bundan doğan zararın ne kadar olduğunu biliyor musunuz?'' sorusuna, bazı CHP'li milletvekilleri, ''Hiç öyle bir şey yok'' karşılığını verdi. AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, ticari alanlarla ilgili tasarruf yetkisinin Sağlık Bakanlığı'nda olacağını belirterek, ''Biz Bakanlığa model açıyoruz. Kaç hastanenin bu modelle yapılacağının yetkisi de Bakanlıkta'' dedi. HASTANE GARANTİSİ VERECEKLER CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, iktidarın düzenlemeyle Türkiye'nin geleceğini bağladığını savunarak, ''Bu sizi de zor duruma sokar. Bu iş sadece para işi değil. Bahsedilen 30 milyar değil, 100 milyarı geçiyor. Hastanelerdeki hemşire ve doktorlar evine ekmek götürmek için işletmeyi kara geçirmek zorundadır. Hastane kar etmediğinde, kamu hastane birlikleri genel sekreterlerinin işlerine son verilecek. Hastane kara geçsin diye insanlık dışı işler yapılacak, nitekim yapılıyor. Halkın sağlığı tehlikeye atılıyor. Paradan anlamadığım halde burada pislikler olduğunu görüyorum'' diye konuştu. CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, ''Böyle bir model dünyada yok. Adama çifte kavrulmuş vereceğiz. Öz paran olsa da kredi kullan, biz kredinin risklerini üstleniyoruz diye çırpınıyoruz'' dedi. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Habip Soluk, yap-işlet-devret modelini havaalanları, liman ve otoyollarda olmak üzere en çok kullanan bakanlık olduklarını belirterek, ''Havaalanlarında verdiğimiz yolcu garantisiyle kamuya gelen pay 610 milyon dolardır. Biz o garantiyi vermesek, işletmeciye bıraksaydık, kamu bundan mahrum kalabilirdi'' dedi. CHP'li Atıcı'nın ''Burada da hasta garantisi mi verecekler?'' demesi, Komisyon'da gülüşmelere yol açtı. Konuşmaların ardından tasarı kabul edildi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, doktorların ek ödemelerine ilişkin açıklama yaptı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Kürdistan Yönetimi Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde verilen haberde, Zana ve Barzani'nin görüşmede, Türkiye'de Kürt sorununun çözümü için başlatılan çözüm süreci ve bölgedeki gelişmelerin ele alındığı belirtildi. DİYARBAKIR'DA KARŞILAMIŞTI Mesut Barzani'nin Diyarbakır ziyareti öncesinde Leyla Zana, ziyaretin tarihi önemde olduğunu belirtmişti. Zana, "Sürece katkı sunucağı umudunu taşıyorum. Hiç kimse küçük hesaplarla yaklaşmamalıdır. Kürtlerin bir birleri ile rekabet değil, birbirlerini tanıma, tanımlama ve tamamlama sürecidir. Bu herkese mesajdır. Herkesin bakışı farklı olabilir ama demokrasi diyorsak, demokratik işleyiş diyorsak önce herkes kendinden başlamalıdır. Hiç kimse bu ziyarete seçime yatırım gözüyle bakmamalıdır. Önemli olan ve kalıcı olması gereken süreçtir. Buradan herkes kazançlı çıkacaktır. Kaybedeni olmayacaktır. Bu ortak geziyi de selamlamak gerekir" diyerek ziyarete destek vermişti. Başbakanın karşılanması ve Barzani'nin programlarında da yer alan Leyla Zana'nın yerel seçimler sonrasında kurulması planlanan Türkiye Kürdistan Demokratik Partisi'ne katılacağı iddaları kulislerde konuşuluyor.
Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, bugün Kuzey Irak'ta Irak Federal Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile bir araya geldi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Merkez Bankası'nın faizi sabit tutmasının ardından dolar 2,61 seviyesinin altına geriledi Piyasaların nefesleri tutarak Merkez bankasının faiz kararını beklemesinin ardından faizin sabit tutulması kararı çıkmasıyla dolar düşüşe geçti. Merkez Bankası'nın beklendiği gibi faizleri sabit tutmasının ardından dolar 2,61'in altına geriledi. Para Politikası Kurulu, gösterge faiz olarak kullandığı bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 7,5’ta, faiz koridorunun üst bandını yüzde 10,25, alt bandını ise yüzde 7,25’te sabit tutulmasına karar verdi. FAİZ KARARI SONRASI DOLAR NE KADAR OLDU? Dolar bankalararası piyasada 2,6070'le günün en düşük seviyesini gördü. Güne 2,62 seviyesinden başlayan dolar karar öncesi 2,6185 seviyesinden işlem görüyordu. Merkez Bankası politika faizini yüzde 7,5'te, faiz koridorunu da yüzde 7,25-10,75 seviyesinde tuttu. Merkez Bankası'nın açıklayacağı faiz kararı Erdoğan-Erdem Başçı Saray görüşmesinden sonra ilk değerlendirme olması açısından önemliydi. EKONOMİSTLER TAHMİN ETMİŞTİ Yaygın kanı da Merkez Bankası'nın faizleri değiştirmeyeceği yönünde idi. Kotasyon anketine katılan 24 ekonomistten 22'si bu ay faizlerde değişiklik beklemediğini, 2 ekonomist politika faizinde, 2 ekonomist alt bantta, 2 ekonomist ise üst bantta indirim beklediğini açıklamıştı. İŞTE MERKEZ BANKASININ FAİZ KARARI AÇIKLAMASI Merkez Bankası'nın (TCMB) yaptığı açıklamada, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği, dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin cari dengedeki iyileşmeyi desteklediği ifade edildi. Uygulanan temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makroihtiyati önlemler enflasyonu, özellikle enerji ve gıda dışı (çekirdek) enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkilediği vurgulandı. Bankanın, küresel piyasalardaki belirsizlikler ve gıda fiyatlarındaki artışlar para politikasındaki temkinli yaklaşımı sürdürülmesini gerektirdiği ve faiz oranlarının sabit tutulmasına karar verildiği açıklandı. Al Jazeera’ya bir açıklama yapan Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, bu ay faiz indiriminin pas geçildiğini, önümüzdeki aylarda düşüşün devam edeceğini söyledi. Altınsaç bu konuda şu bilgileri verdi:
Faiz kararı Merkez Bankası'nın faizi sabit tutma kararının ardından doları etkiledi Dolar 2,61'in altını gördü
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türk turizminin yeniden canlandığını söyleyerek 2017 yılında çok hızlı bir geri dönüş yaşandığını ifade etti. Bu yıl biraz daha ileri gidileceğini kaydeden Kurtulmuş, "2019'da da bütün rekorları kıracağız" diye konuştu. Kültür başkenti etkinlikleri ve Nevruz Bayramı kutlamaları için dün Kastamonu'da bulunduklarını belirten Bakan Kurtulmuş, "Nevruz kutlamaları, gönülden gönüle köprü kuran unutulmaz etkinlikler oldu. Bundan sonra da halklar arasında kültürel birliktelik sağlamak adına elimizden geleni yapacağız." ifadesini kullandı. Bölgedeki mazlum halkların Türkiye'den destek beklediğine işaret eden Kurtulmuş, "Türkiye güçlü olursa Azerbaycan, Orta Asya'daki Türk yurtları, Kuzey Kıbrıs güçlü olur. Türkiye olarak hem sizlerin desteğini hem de arkadaşlığımızı, kardeşliğimizi sıcak şekilde hissediyoruz. Sorumluluğun farkında olduğumuzun bilmenizi istiyorum." diye konuştu. Numan Kurtulmuş, turizm açısından çok zor 2 yılı geride bıraktıklarını anlatarak, şöyle devam etti: "2015-2016 yılları turizm anlamında son derece zor geçti. Rusya ile yaşadığımız uçak krizi, 15 Temmuz'da yaşadığımız hain darbe girişimi, DEAŞ ve PKK'nın turistik bölgeleri hedef alan terör saldırıları bu krizlerdendi. Bir başka gelişme de özellikle Avrupa ülkelerinde yaşanan genel seçimler dolayısıyla ortaya çıkan ırkçı eylemlerdi. İslam karşıtlığı, yabancı ve Türkiye düşmanlığı yükselmişti. Bütün bunların hepsi bir araya gelince, Türkiye turizmi açısından çok kötü 2 yılı geride bıraktık. Allah'a şükür 2017 yılında çok hızlı bir geri dönüş yaşadık. Turizm yeniden canlandı. Bu yıl biraz daha ileriye gidecek. 2019'da da bütün rekorları kıracağız." Rusya ve Almanya'dan gelecek turist sayısının artacağını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti: "2 hafta evvel Rusya'da Moskova Fuarı'na katıldık. Ondan bir hafta evvel de Berlin Fuarı'na katıldık. Almanlar'da da turizm bakımından dip noktaya gelmiştik. Alman pazarını yönlendiren şirketlerin üst yöneticileriyle görüşme yaptık. 2018 yılı itibarıyla bu şirketlerin yöneticileri, Türkiye'ye gelecek turist sayısında yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artış beklendiğini söyledi. Bu yıl Almanya'dan 5 milyon civarında misafirimiz gelecek. Rusya'dan da aldığımız rakamlar 6 milyon, belki 6 milyonu geçkin olacağı yönünde. Türkiye bu yıl içerisinde 38 milyon yabancı turist ağırlayacak. Bu çok hızlı bir geri dönüştür. Çok başarılı bir yılı geride bıraktık daha başarılı bir yılı bu sene göreceğiz." Almanya ve Rusya'dan ilişkilerin düzeltilmesi noktasında ciddi bir niyet olduğunu vurgulayan Bakan Kurtulmuş, "Bu durumdan biz de memnuniyet duyuyoruz. Almanya özelinde ve Avrupa genelinde önümüzdeki süreçteki ilişkilerin düzeltilmesi istikametinde olumlu beklentinin olduğu ortaya çıktı. Bundan dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz." şeklinde konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Kastamonu'da Nevruz Bayramı kutlamalarına katıldı. Türk turizminin son iki yılda gerilediğini söyleyen Kurtulmuş, 2017 yılında hızlı bir dönüş yaşandığını 2019 yılının ise rekor yılı olacağını söyledi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Aslında Danıştay 8. Dairesi'nin "Öğrenci andı" ile ilgili aldığı karar hakkında yazmayı düşünmüyordum. Ancak mesele öyle saçma bir noktaya getirildi ki bu aşamadan sonra değinmemek mümkün değil. Dün gece konuk olduğum bir televizyon programında söylediğimi izin verirseniz buradan da tekrar edeceğim. Aynı şeyi on yıllar boyunca yaptık, yaptırdık da sonuç ne oldu birader? Okul kapılarında büyüklerini saymaya, küçüklerini sevmeye yemin edenler nerede? Büyüklere saygıyı geçtim, küçüklere cinsel istismarda dünya rekoruna koşuyoruz. Yurdunu, milletini özünden çok sevme andı içenler şu aralar ülkesine, milletine ihanet etmekle meşgul. "Ülkemize müdahale etmenize razıyız. Yeter ki bizi bu Tayyip'ten kurtarın" diyenleri unuttuk mu? On binlerce Fetö'cü terörist yıllar yılı andımızı okudu da ne oldu? Şu ülkeye en büyük ihaneti onlar yapmadı mı? Yurdunu, milletini bombalayanlar onlar değil miydi? Sahi... Can Dündar gibiler andımızı okudu da ne oldu? Azılı bir vatan ve millet düşmanı olmadı mı? nerede şu anda, hangi ülkenin kucağında ve yurdu için, milleti için ne söylüyor? Hangi bayrağa sarılıp uyuyor söyler misiniz? Yıllar yılı yüzbinlerce Kürt gencine cebren öğrenci andı okutuldu da ne oldu? Dağa çıkmalarına, ülkeye terörist olarak dönmelerine engel olabildik mi? Ya peki, "Ben olsam Ramazan Ayı'nda saldırırım" diyerek onlara katliam için yol yordam gösteren köşe yazarlarına ne demeli? Uzatmayayım... Mesele bir şeyi okumakla olmuyor. Olsaydı şimdiye kadar olurdu ama örneklerden de görüleceği üzere olmuyor. Şu halimize bir bakın Allah aşkına... Bu ülkede Kur-an okuyarak büyüyenlerden bazıları azılı hırsız, andımızı okuyanlardan bazıları ise hain olup çıktı! Toplum olarak günden güne çürüyoruz. Böylesine içler acısı bir durumdayken, Danıştay 8'inci Dairesi'nin aldığı kararı uygulasak ne olacak? Ha... Alınan karara ve yapılan, "Andımızı istemeyen Türkiye düşmanıdır" yorumlarına da kısaca cevap vereyim. Ben, bu ülkeyi canımdan aziz bilen bir ferdim. Ve fakat... Öğrenci andının okul kapılarında okutulmasına karşı çıkanlardan biriyim. Bu ülkede Kürt çocuklarına, ya da bazı azınlıklara kanun zoruyla "Ne mutlu Türküm diyene" dedirtilmesini doğru bulmuyorum. Dün de doğru bulmuyordum, bugün de doğru bulmuyorum. İlkokul çağındaki bir öğrenci velisi olarak söylüyorum. Hiçbir kurum veya kuruluşun, çocuğuma okul kapılarında öğrenci andı okutmasına rıza göstermem. Mesele vatan ve millet sevgisiyse, mesele büyükleri sayma, küçükleri sevme meselesiyse bu işi ben yapıyorum zaten. Devlet bu konuda gölge etmesin, başka ihsan istemez!
Hani neredeyse, "Andımızın okunmasına karşı çıkanlar Türk düşmanı, Türkiye düşmanıdır" diyecekler.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Sony firması, ABD ve Kuzey Kore arasında gerilime neden olan "The Interview" (Röportaj) filminin Noel günü ABD'deki bazı sinema salonlarında gösterileceğini duyurdu. Sony'ye yönelik geçen ay gerçekleştirilen siber saldırılar ardından firma, filmin gösterime girmesini ertelemişti. ABD'de şimdiden iki sinema salonu filmi göstereceklerini duyurdu. Bu sinemalar, sosyal medyadan yaptıkları açıklamalarda, Sony'nin filmin gösterimi için kendilerini izin verdiğini duyurdu. "The Interview"un ABD'deki gösterimi, ardı arkası kesilmeyen siber saldırılar ve tehditlerin ardından iptal edilmişti. Sony'nin kararı özellikle ABD'de tepki çekmişti. Filmde, iki gazetecinin (James Franco ve Seth Rogen) Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı'nın (CIA) taşeronu olarak, Kuzey Kore liderine suikast planlamaları anlatılıyor. Kuzey Kore hükümeti daha önce komedi filmini "terör eylemi" olarak nitelemişti. Amerika Birleşik Devletleri'nde Noel günü vizyona girmesi planlanan film Kuzey Kore'nin büyük tepkisini çekmiş ve geçen ay Sony'ye bilgisayar korsanlarınca siber saldırılar düzenlenmişti. Bazı saldırılarda Sony çalışanlarının maaş bilgileri ele geçirilip internet üzerinden yayınlanırken, bir diğer saldırıda da henüz vizyona girmemiş beş filmin senaryosu bilgisayar korsanları tarafından internette paylaşılmıştı. Filme tepki gösteren ve kendilerini "Barışın Savunucuları" olarak tanımlayan kimliği belirsiz bir grup bilgisayar korsanı, gönderdikleri e-maillerde filmi vizyona sokmayı planlayan sinema salonlarını açıkça tehdit etmişti. Gönderilen mesajlarda, "11 Eylül 2001'de neler olduğunu hatırlayın. Size tavsiyemiz bu filmi vizyona sokan sinemalardan uzak durmanız" deniyordu. Kuzey Kore şu ana kadar yapılan siber saldırıları ve tehditleri üstlenmemişti.
ABD ve Kuzey Kore arasında gerilime neden olan "The Interview" (Röportaj) filminin Noel günü ABD'deki bazı sinema salonlarında gösterileceği duyuruldu. Yapımcı firma Sony, geçen ayki siber saldırı ve tehditler üzerine gösterim tarihini ertelemişti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, tamamlanamayan Beşiktaş-Galatasaray derbisiyle ilgili kararını açıkladı. Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, 2-1 Galatasaray A.Ş. lehine devam ederken 93. dakikada müsabaka hakemi tarafından tatil edilen müsabaka ile ilgili olarak, Beşiktaş A.Ş. Kulübü’nün Futbol Müsabaka Talimatı’nın 19. Maddesi uyarınca (3-0) hükmen yenik sayılmasına, Galatasaray A.Ş. Kulübü’nün (3-0) hükmen galip sayılmasına oy çokluğuyla karar verdi. (İHA)
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, tamamlanamayan Beşiktaş-Galatasaray derbisiyle ilgili kararını açıkladı.<br/>Türkiye Futbol Feder...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Huber Köşkü'nde vatandaşlara hitap etti. Huber Köşkü'nde dün gece vatandaşlara seslenen Erdoğan yapacağı iş icraatı açıkladı. ''Erdoğan idamla ilgili İlk iş idamı Sayın Başbakan ve Bahçeli ile görüşeceğim. Meydanlarda hep bunlarla karşılaştım. Sayın Kılıçdaroğlu da destekleyeceğim demişti, eğer desteklemezse bir halk oylaması da onun için yaparız'' dedi.İşte Erdoğan'ın açıklamaları... SONUÇ HAYIRLI UĞURLU OLSUN 16 Nisan 2017 anayasa değişikliğiyle ilgili sonuçların değerlendirmesine yönelik basın toplantısını ilk defa bu mekanda yapıyoruz. Bu mekan basın toplantısına ev sahipliği yapıyor. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bizleri dinleyen değerli vatandaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla saygıyla selamlıyorum. 25 MİLYON EVET OYU ÇIKTI Bugün yapılan anayasa değişikliği halk oylaması sonuçlarının, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Milletimiz bir kez daha farklı bir olgunluk içerisinde sandık başına gitmiş, hür iradesiyle TBMM tarafından kabul edilen anayasa değişikliği konusundaki görüşünü ifade etmiştir. Resmi olmayan sonuçlar, yaklaşık 25 milyon evet oyuyla ve 1 milyon 300 bin farkla anayasa değişikliğinin kabul edildiğini göstermektedir. 'TARİHİ BİR KARAR' Öncelikle oyunun rengi ne olursa olsun, sandığa giden milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. 16 Nisan halk oylaması milletimizin geleceğine sahip çıktığının önemli bir göstergesidir. Ekranları başında bizi izleyen sevgili milletim, bugün Türkiye 200 yıllık tartışma konusu olan yönetim sistemi konusunda tarihi bir karar vermiştir. Bu karar sıradan bir olay değildir. Çok ciddi bir yönetim sistemi üzerindeki dönüşüm kararının verildiği gündür bugün. Her zaman olduğu gibi bu halk oylamasında mevcudu savunmak kolay, değişimi savunmak zor olmuştur. Hamd olsun bu zoru başardık. Tarihimizin en önemli yönetim reformunu hayata geçiriyoruz. Bilindiği gibi anayasa değişikliği sadece 18 maddeden oluşmasına rağmen, içeriği itibariyle köklü bir değişim arz etmektedir. Bu mesele ülkemizin gündeminde aslında uzun zamandır konuşuluyor. LİDERLERE TEŞEKKÜR Örneğin büyükşehir belediye başkanı olduğum dönemden bu yana, sürekli medyanın bana sorduğu sorulardan biri olmuştur. Daha sonra panellerde karşılaştığım sorulardan biri olmuştur. Bu soruyla her zaman karşı karşıya olduk. Şimdiyse, 2015 yılı başında başkanlık sistemine geçiş konusunda verilen desteğin yüzde 25-30’lar düzeyinde olduğunu gösteriyordu. İşte böyle zor bir süreç sonunda, bugün Türkiye 25 milyon evet oyuyla kararını vermiştir. AK Parti Genel Başkanı Sayın Binali Yıldırım’a, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’ye, STK’lara ve bütün kurumlara teşekkür ediyorum. 'SİVİL SİYASET ELİYLE YÖNETİM DEĞİŞİYOR' Doğu Güneydoğu’daki oyların önemini vurgulamak isterim. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki tüm illerde 10 ila 20 puanlık artışlar olduğunu görüyoruz. İnşallah bu sonuçlar ülkemizin önünde yeni bir dönemin başladığının müjdecisi olacaktır. Gerek halk oylaması sürecinde gerekse sandık başında tercihini evet yönünde ortaya koyan herkese, şahsıma gösterdikleri güven ve teveccüh için şükranlarımı sunuyorum. Bugün oyumu kullanırken de ifade ettiğim gibi bu anayasa değişikliği herhangi bir değişiklik değildir. Bu farklıdır ve bu çok çok anlamlıdır. Türkiye tarihinde ilk defa, tamamen TBMM ve milletimizin iradesiyle böylesine önemli bir değişime milletimiz karar vermiştir. Cumhuriyet tarihimizde ilk defa tamamen sivil siyaset eliyle yönetim sistemimizi değiştiriyoruz. Bu bakımdan bu çok çok çok önemli. 'TÜM TÜRKİYE'NİN ZAFERİ' Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte yürütme yasama ve yargı erkleriyle arasındaki ilişkiler birbirlerinden tamamen ayrılmıştır. Bu üç organ, aynı ortak hedefe yani tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet amacı doğrultusunda hizmet verecektir. 16 Nisan Evet veya Hayır diyen herkese, 80 milyon nüfusun, tüm Türkiye’nin zaferidir. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız bu zaferin önemli bir mimarıdır. Ve onlar demokrasi mücadelesini gurbette verdiler ama asla demokrasiden taviz vermeden bu mücadeleyi verdiler. Şimdi nihai neticeler açıklandığında, verdikleri bu mücadelenin ne kadar bereketli olduğunu da gördük, görüyoruz. Halk oylaması bitmiş ve o süreçte yaşanan tartışmalar geride kalmıştır. Ama önümüzde yepyeni bir dönem vardır. Anayasa değişikliğinin tüm maddeleri bir anda yürürlüğe girmiyor. 2019’da yapılması ön görülen seçimle devreye girecektir. Önümüzde pek çok iş var. Artık sadece sloganlarla, belirli değerlerin istismarıyla bu ülkede cumhurbaşkanı seçilip yönetimi üstlenmek mümkün değildir. 2019'A KADAR ZAMAN VAR Milletimizin gönlünü kazanmanın, geleceği için de söyleyecek sözünüz hayata geçirecek projeleriniz, projelendirilmiş yatırımlarınız olmak zorundadır. Başka türlü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde neticeye ulaşmak mümkün değildir. Herkes için hazırlık yapmak için 2019’a kadar önemli bir zaman vardır. Bu sekizinci halk oylamasıydı. Masaya yatırıp ne getirmiştir, ne götürmüştür diye baktığımızda bu referandumun çok çok anlamlı olduğunu göreceksiniz. Çünkü bu gerçekten Türkiye’nin geleceğine, ihya adımı olarak büyük önem arz etmektedir. DEMOKRASİYE ÇIKTINIZ Diğer ülkelerin ve kurumların milletin kararlarına saygı duymasını bekliyoruz. Bir kez daha halk oylaması sonuçlarının ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Başta YSK olmak üzere, tüm sandıklarda görev alan vatandaşlarıma çok çok teşekkür ediyorum. Sandığa giderek demokrasisine sahip çıkan tüm vatandaşlarıma kalbi şükranlarımı iletiyorum. Sizlere çok çok teşekkür ediyorum. HUBER KÖŞKÜ ÖNÜNDE HALKA SESLENDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısı sonrası Huber Köşkü'nde halka seslendi. Erdoğan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi; 7 düvelin nasıl saldırdığını gördünüz. Ama milletim boyun eğmedi, bölünmedi. Sizlerle beraber yapacağımız çok iş var. Bilesiniz ki, bu bizim yola çıkışımızın ilk anı değil, biz şu anda zaten yoldayız. Şimdi vites değiştirerek çok daha hızlı gideceğiz. Bunlar hep bize patinaj yaptırdılar. Artık Allah'ın izni ile patinaj yapmayacağız. Türkiye çok daha büyük adımları atmak üzere muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacak. Şurada bir saat içinde toplandınız. Bu nasıl bir sevdadır. Bu millete hizmetkar olmaktan daha büyük bir mutluluk olabilir mi? Biz bu güne kadar projelerimizle konuştuk. ATI ALAN ÜSKÜDAR'I GEÇTİ HABERİNİZ YOK Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş. Bazı TV'lerde bu neticeyi küçümsemeye çalışanlar var. Boşuna uğraşmayın. Atı alan Üsküdar'ı geçti haberiniz yok. Bundan sonra beraber yapacağımız çok iş var. Buradan Sayın Binali Yıldırım ve Devlet Bahçeli'ye özellikle teşekkür ediyorum. Dik durdular, gruplarına sahip çıktılar. AK Parti'ye gönül veren kardeşlerime, MHP'ye gönül veren kardeşlerime teşekkür ediyorum." YARINDAN İTİBAREN... Yarından itibaren ülkemizi gereksiz tartışmalarla yormak yerine herkesin bu hedefe odaklanmasında fayda görüyoruz. Aynı şekilde diğer ülkelerin ve kurumların milletimizin kararına saygı duymalarını istiyoruz. Özellikle müttefik olarak kabul ettiğimiz devletlerin ülkemizle ilişkilerini, terörle mücadelemiz başta olmak üzere hassasiyetlerimize uygun şekilde geliştirme yönünde çaba göstermelerini bekliyoruz. BUNDAN SONRA PROJLERİMİZLE YOL ALACAĞIZ Bu millete hizmetkar olmaktan daha büyük bir mutluluk olabilir mi? Biz hep söyledik ya, efendi olmaya değil, bu millete hizmetkar olmaya geldik. Kardeşlerim, bugüne kadar projesi olmayanlar bizim karşımızda konuştu ama biz projelerimizle konuştuk, uygulamalarımızla konuştuk. Bundan sonra da projelerimizle yol almaya devam edeceğiz. İLK İŞ İDAMI GÖRÜŞECEĞİM İlk iş idamı Sayın Başbakan ve Bahçeli ile görüşeceğim. Meydanlarda hep bunlarla karşılaştım. Sayın Kılıçdaroğlu da destekleyeceğim demişti, eğer desteklemezse bir halk oylaması da onun için yaparız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan refrandum sonucundan çıkan evet kararı sonrası Huber Köşkü'nde vatandaşlara seslendi. ''16 Nisan evet ve hayır diyen tüm Türkiye'nin zaferidir'' diyen Erdoğan ilk icraatını açıkladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: WhatsApp'ın geçtiğimiz yıl platforma entegre ettiği uçtan uca şifrelemenin diğer platformlar için zorunlu hale gelmesi için ilk adım atıldı. Avrupa Parlamentosu'nun Sivil Özgürlükler, Adalet ve İçişleri Komitesi, AB vatandaşlarını korumak için uçtan uca şifrelemenin diğer platformlara gelmesi için çalışmalarını başlattı. Yasa tasarısı, hassas kişisel verilerin korsanlığa ve devlet gözetimine karşı korunmasını amaçlıyor. Komite, AB vatandaşlarının kişisel gizlilik haklarına sahip olduğunu ve bunun çevrimiçi iletişimi kapsadığını savunuyor. WhatsApp ve Telegram gibi uçtan uca şifrelenmiş mesajlaşma uygulamalarına "arka kapı" yasağı getirilmesi de göz önünde bulunduruluyor. Şifreleme, bir içeriği korumak için bir iletişimi dijital olarak karışık hale getirmeye ve ardından verileri yeniden birleştirmek için dijital bir anahtar kullanmaya verilen isim. Uçtan uca şifreleme, hizmeti sunan şirketin verileri yeniden birleştirmek için gereken anahtara erişimi olmadığını, yani paylaşılan şeyi "dinleyemeyeceği" anlamına geliyor. Bu sistem gönderene ve alıcıya konuşmalarının mahremiyeti konusunda ekstra bir güven temin ediyor. Avrupa Parlamentosu'nun Sivil Özgürlükler, Adalet ve İçişleri Komitesi’nin yayınladığı yasa tasarısında "Gizlilik ilkesi, çağrılar, internet erişimi, anında mesajlaşma uygulamaları, e-posta, internet telefon görüşmeleri ve sosyal medya aracılığıyla sağlanan kişisel mesajlaşma dahil olmak üzere mevcut ve gelecekteki iletişim araçlarına uygulanmalıdır" ifadelerine yer verildi. Amacı AB'nin Temel Haklar Şartı'nın 7'nci maddesini düzelterek çevrimiçi gizliliği de kapsamak olan önergenin yürürlüğe girmesi için önce Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tarafından onay alması gerekiyor. Uçtan uca şifreleme iki kişinin mesajlaşmalarının sadece bu iki kişinin görmesine izin veren güvenli iletişim biçimine verilen isimdir. Uçtan uca şifreleme iki kişinin mesajlaşmalarının sadece bu iki kişinin görmesine izin veren güvenli iletişim biçimine verilen isimdir. MEVCUT TEKNİKLER NELER? İngiltere'nin son seçim kampanyasında, Muhafazakâr Parti, teknoloji şirketlerinin yetkililere çevrimiçi radikalleşmeye karşı mücadele için "gereğince bilgi erişimi" sağlaması gerektiğini öne sürdü. Aynı zamanda bakanlar şifrelemeyi zayıflatmak istemediklerini dair bir açıklama yaptılar. Bu çelişkili açıklamalar teknoloji endüstrisi liderleri arasında, hükümetin "arka kapı" (uçtan uca şifrelemenin belirli durumlarda devre dışı bırakılabilmesi) isteyip istemediği konusunda karışıklıklara yol açtı. Ancak, siber güvenlik uzmanları uçtan uca şifrelenme yasaklansa bile, suçluların iletişimlerini korumanın bir yolunu bulabileceği konusunda uyarıda bulunuyorlar. University College Londra'daki bilgisayar bilimleri bölümündeki siber güvenlik araştırmacısı olan Dr Steven Murdoch, BBC'nin internet sitesine verdiği bir demeçte, "Yasa uygulayıcıların kullanabileceği çok sayıda mevcut teknik var" dedi. Bu tekniklerden biri iletişim modellerini denetleyen trafik analizi ve kimin kiminle, nerde ve ne zaman konuştuğunu inceliyor. Bir başka teknik ise ‘’hacking.’’ Hacking veri şifrelenmeden önce veya şifre çözüldükten sonra yapılabilir, bu nedenle yasa uygulayıcıların bilgiye erişmesi hala mümkündür. "TERÖR SALDIRISI FAİLLERİ İNGİLİZ GÜVENLİK SERVİSLERİ TARAFINDAN ÖNCEDEN TANINIYORDU" Dr. Murdoch, Manchester, Westminster ve Londra Köprüsü terör saldırılarındaki faillerin İngiliz güvenlik servisleri tarafından önceden tanınıyor olmasına dikkat çekiyor ve ‘"Kaynaklar yetersiz olduğundan ya da kaynakların yeterince önceliklendirilmediği için’’ bu saldırıların durdurulamadığını vurguluyor. "İngiltere hükümeti tarafından düşünülmekte olan öneriler bilgisayar güvenliği için daha kötü olacak, insanların hayatlarının büyük bir kısmı şu anda çevrimiçi yürütülüyor. Çevrimiçi hayatımızda, tıpkı çevrimdışı hayatımızda olduğumuz gibi mahremiyetimiz olmalı."
Avrupa Parlamentosu'nun Sivil Özgürlükler, Adalet ve İçişleri Komitesi, Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarını korumak için uçtan uca şifrelemenin dijital iletişimin her çeşidi üzerinde uygulanmasını istiyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Sibel’in sürpriz bir şekilde ortaya çıkmasıyla Yaman ve Orkun'un konuşması yarım kalır. Bu olaylı geliş, korktukları gibi Yaman ve Mira arasında değil, gruptaki kızlar ve erkekler arasında kriz yaratır. Erkeklerin ilişkilere bakış açıları nedeniyle iki kutba ayrılırlar. Bu ayrılık giderek büyür ve bir savaşa dönüşür. Bu savaş Mert’le Eylül’ün ilişkisinde de bir dönüm noktası olur. Mert ilk defa Eylül’ün olmadığı tarafta yerini alır. Orkun sıcağı sıcağına, Yaman'ın üzerine gitmeye kararlıdır. Ama Mira Yaman'la tekrar arasının bozulmasını göze alamaz ve gerçek ne olursa olsun, bilmek istemediğini söyler. Mira için bu konu kapanmıştır. Öte yandan Nadir Baktıroğlu, Cengiz’e kolayca teslim olmayacaktır. Nadir’in çaktığı kibrit Selim’i ve Yaman’ı da içine alacak kocaman bir yangının ilk kıvılcımı olur. Mira şüphelerinin doğru olduğunu öğrendiğinde Yaman’ı sonsuza kadar kaybetmeye çok yakın olduğundan habersizdir. Medcezir dizisinin yeni sezonunun ilk bölümünde Sibel karakteriyle kısa bir sahne oynayan ve daha sonra adını Bu Tarz Benim yarışmasıyla duyuran Gizem Güler, dizinin kadrosuna yeniden katıldı. Bu Tarz Benim isimli yarışma programına katılarak popüler olan Gizem Güler, Medcezir'in 52. bölümde bir sürpriz yaparak diziye yeniden katıldı. Sibel karakterinin dizide ne kadar süre rol alacağı ise henüz bilinmiyor. Gizem Güler Medcezir son bölüm son sahnede karşımıza çıkıyor. Okula gelen Sibel, Yaman ve Orkun konuşurlarken birden içeri girer. Yaman Sibel'le birlikte bir kez daha geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır. Yaman ve Mira aylar boyu yaşanan tüm zorluklara rağmen tekrar birlikte olmanın mutluluğunu yaşarken, korkusuzca gelecekten bahseden Yaman artık Mira’nın elini ne olursa olsun bir daha bırakmamaya kararlıdır. Nadir Baktıroğlu’nun hapse girmesi herkesin rahat bir nefes almasını sağlar. Selim onu hayat boyu içeride tutacak delilleri bir bir toplarken Cengiz’in de peşinde olduğunu hissettirir. Cengiz ise Nadir’le özgürlüğünün pazarlığını yapmaktadır. Nadir hakkındaki soruşturmanın derinleştirilmesi Sude’nin nefesini keser. Nadir’in elinde bulunan görüntüler Sude’nin Altınkoy’daki bütün hayatını mahvetmeye yeterlidir. Bu ümitsizlikle Sude, Kenan’ın tanıdık hayatına sığınır. Kenan ona kimsenin zarar vermemesi için elinden geleni yapmaya hazırdır. Yaman’a geçmişinden gelen bir telefon Mira’nın onu kıskanmasına yol açar. Gelecekten korkmadan konuşan Yaman geçmişi konusunda da Mira’ya sonsuz güven verir. Yaman ısrarla üzerinde durmamasına rağmen Eylül ve Mira, Elif’in de yardımıyla ona bir oyun oynamaya karar verirler. Yaman’ın tepkisinden korksa da Mert de onlarla birlik olmak zorunda kalır. Yaman’a oynanacak oyun herkesin bir araya geleceği büyük bir partiye dönüşür. O gece Mira beklenmedik bir karar verir. GİZEM GÜLER KİMDİR? 12 Eylül 1989 yılında Aydın'ın Nazilli ilçesinde dünyaya gözlerini açan Gizem Güler, beden eğitimi bölümünden mezun. Miss Model of Turkey -Türkiye Mankenler Kraliçesi Yarışması'na katıldı. 90-61-89 vücut ölçülerine sahip olan Gizem Güler'in göz rengi kahverengi, boyu 1.70 ve kilosu ise 58. 11 yaşında spora başlayan Gizem Güler basketbol, yüzme tenis gibi spor dallarıyla yakından ilgili. Bir dönem Number 1 TV'de sunuculuk yaptı ve Fashion TV'nin düzenlediği güzellik yarışmasında şansını denedi. Wipe Out yarışmasına katıldı ve Kocamın Ailesi dizisinde rol alan Güler, Ekranın çok izlenen dizilerinden Medcezir'de Sibel karakterini canlandırmış ve yeni sezondaki ilk bölümlerde Çağatay Ulusoy ile kamera karşısına geçmişti.
Medcezir'de 63. yeni bölümde heyecan dorukta. Sibel tekrar geliyor. Sibel'in dönüşü Yaman ve Mira'nın ilişkisini nasıl etkileyecek?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Spor Toto Süper Lig’in 31. haftasında Kasımpaşa kendi evinde, Eskişehirspor’a 2-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Shota Arveladze, Eskişehirspor’a yenilerek UEFA Avrupa Ligi’ne gitme şanslarının kendi ellerinde olmadığını söyledi. Arveladze, maç ile ilgili olarak, “Rakibe pozisyon vermedik. Ancak maçı kaybettik. Maçın başında güzel golde attık. İkinci yarı daha iyiydik. Maalesef pozisyon vermeden iki gol yedik. Kaliteli gol yedik. Çok önemli bir üç puan kaybettik çok üzgünüz" dedi. Kasımpaşa’nın UEFA Avrupa Ligi’ne katılma şansı konusundaki soruya ise başarılı teknik adam, "Son maça kadar Avrupa umutlarımızı sürdürmeye çalışacağız. Kalan üç maçtan 9 puan çıkarmak istiyoruz. Artık Avrupa Kupası’na katılma şansı bizim elimizde değil. İşimiz kolay değil" diye konuştu. Bir gazetecinin "Medyada devamlı yerinize başka hocaların geleceği yazılıyor. Bu sizi nasıl etkiliyor?" sorusuna ise Arveladze, "İkinci devreden beri böyle haberler çıkıyor. Biz iyi de oynadık, kötü de oynadık. Bazen puan aldık bazen alamadık. Tabi ki takımı her şey etkiliyor. Herkes profesyonel yapacağımız işi herkes yapacak" cevabını verdi. Kasımpaşalı futbolcu Barış Başdaş ise, önemli bir üç puan kaybettiklerini vurgulayarak, “İlk yarı öne geçtik. Rakip pozisyona girmeden golü buldu. Tabi ki futbol şanssızlığı da vardı. Kalan 9 puanı alıp Avrupa Kupaları’na gitmeye çalışacağız. Ancak bu da zor gözüküyor" dedi. Kasımpaşalı bir diğer futbolcu Viudez de, çok büyük bir fırsat kaçırdıklarını dile getirerek, “İlk yarıyı önde kapattık. İkinci yarı rakip önce beraberliği sonra galibiyet golünü buldu. 2-1 kaybettik. Üzgünüz" diye konuştu. ESKİŞEHİRSPOR CEPHESİ Eskişehirspor Teknik Direktörü Ersun Yanal ise, ligde iyi sonuçlar alamadıklarını ancak Türkiye Kupasını kazanarak sezonu tamamlamak istediklerini söyledi. Takımının deplasmanda Kasımpaşa’yı 2-1 mağlup ettiği karşılaşmanın bitiminde düzenlenen basın toplantısına katılan tecrübeli teknik adam, "Bugün kazanmasını bildik. Futbol kazanma oyunu. Bugün birisi ceza sahası dışından sert şut birisi de penaltıdan attığımız golle maçı kazandık. Ligde istediğimiz sonuçları alamadık. Yarı finalde Fenerbahçe’yi geçip Türkiye Kupası’nı kazanmak istiyoruz" diye konuştu. Eskişehirsporlu futbolcu Alper Potuk da, maç ile ilgili olarak, "Gerçekten zor dönemler geçiriyoruz. Ligde iyice alt sıralara kadar inmiştik. Bu takımı buraya biz getirdik. Aldığımız bu galibiyet iyi oldu. 10 gün sonra Fenerbahçe ile oynayacağımız kupa maçımız var. Bütün sezonun emeğini orada ortaya koyacağız" dedi. Öte yandan yeni sezonda birçok takımın transfer gündeminde olduğu iddia edilen Alper Potuk, transferi hakkında şunları dile getirdi: "Üç yıllık kontratım var. Yeri geldiğinde gerekli şeyler ortaya çıkacaktır. Yönetimle birlikte ortak kararları vereceğiz. Şu ana kadar bana gelen transfer teklifi yok. Kulübe geliyorsa da bilmiyorum." Takımı adına iki gol atan Eskişehirsporlu futbolcu Diego Oliveire ise, "Hava çok sıkacaktı. Maçın başında yediğimiz gol işleri iyice karıştırdı. Topun sürekli hakimiydi. Geride kalan maçları rahatlıkla oynayacağız. Artık önümüzdeki maçlara bakacağız" ifadelerini kullandı. (İHA)
Spor Toto Süper Lig’in 31. haftasında Kasımpaşa kendi evinde, Eskişehirspor’a 2-1 mağlup oldu. <br/>Maçın ardından düzenlenen basın toplantı...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Kanal D yönetimi dizinin gününü değiştireceği iddia ediliyor. Şeref Meselesi 2.bölümde de istenilen reytinglere ulaşamaması durumunda dizinin 3.bölümden itibaren Çarşamba günleri yayınlanacağı konuşuluyor. DİZİ İÇİN HABER BÜLTENİ KALDIRILDI Geçen pazar, ilk bölümü yayımlanan Şeref Meselesi dizisi için Kanal D yönetimi ana haber bültenini yayımlamama kararı almıştı. Medya kulislerinde özellikle habercileri kanalın bu kararını sert bir şekilde eleştirmiş ve Fox TV'de yaptığı sabah programı ile adından söz ettiren İsmail Küçükkaya, canlı yayında Aydın Doğan'a ve Kanal D yönetimine seslenerek bunun ne kadar yanlış bir karar olduğunu söylemişti. ŞEREF MESELESİ DİZİSİ Evin küçük oğlu Emir'in stajını İstanbul'da yapacak olması ve ailede yaşanan ani bir kayıp, anne Zeliha'yı harekete geçirir. 25 yıldır beklediği İstanbul hasreti sona ermek üzeredir. Kılıç Ailesi, Ayvalık'taki hayatlarını arkalarından bırakarak yeni umutlarla İstanbul'un yolunu tutar. İstanbul'da Zeliha'nın babadan kalma evine yerleşen Kılıçlar, akrabaları Namık'ın sayesinde iş kurmak için harekete geçer. Karısı Zeliha'yı mutlu edebilmek için çırpınan Hasan, etrafından aldığı akılla zorda olsa kuyumcu dükkanı açmaya karar verir. Evin büyük oğlu Yiğit ilk günden mahalledeki kızların ilgisini çekmiştir. Başta Derya ve Kübra olmak üzere mahallenin genç kızlarının kalbini fetheden Yiğit, oynayacağı türlü aşk oyunlarının sinyalini verir. Emir ise mahallenin bir diğer güzel kızı Sibel'e ilk görüşte vurulur. Mantığını ön planda tutan genç kız da, Emir'e karşı boş değildir. Hasan, çok sevdiği karısı Zeliha'yı mutlu edebilmek için çırpınırken karşısına çıkan kötü niyetli insanları hesaba katmaz. Tüm birikimlerini yatırdığı kuyumcu dükkanının soyulması Kılıç Ailesi için sonun başlangıcı olur.
Kanal D yönetimi Şeref Meselesi dizi hakkında flaş bir karar vermek üzere.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 2019 yılında bolca seyahat edeceksiniz sevgili Koç ve yükseleni Koç olanlar. Değişik yerler görmekten mutluluk duyacak, farklı kültürlerin içinde olmak isteyeceksiniz. Diğer yandan eğitim ayağında kendinizi şanslı, mutlu, iyimser ve çoşkulu görebilirsiniz. Öğrenci ve koçsanız bu sene gireceğiniz sınavlarda güzel sonuçlar elde etmeniz de söz konusu olacak. Seyahat, yabancılarla yapılacak olan işler, yurt dışı bağlantılı konular, ticaret, medya, hukuk alanlarınızda bu sene, genişlecek, büyüyecek, ilerleyecek, çeşitli şans ve fırsatlarla karşılacaksınız. Uzaktaki akrabalarınızdan alacağınız haberler de sizi çok ama çok mutlu edecek. Hande Kazanova'nın cevapla.tv'de yaptığı yorum: Kısacası bu sene gezmekten, dolaşmaktan göreceklerinizi kariyerinize aktarmak mutluluk duyacaksınız sevgili Koç’lar. Gelelim hangi alanlarda sorun ve testlerle karşılaşacağınıza. Bu sene de geçen senede olduğu gibi kariyer alanlarınızda dolaşan Satürn’den kaynaklı olarak geçtiğimiz 7 yılın mahsülünü alacağınız bir döngü içindesiniz. Aynı zamanda kariyer ve işle ilgili alanlarda sorumluluklarınız fazlasıyla artıyor. Buna bağlı olarak çok çalışacaksınız, disiplinli olacaksınız. Bu disiplin ve çalışmanın karşılığında istediklerinizi alabileceksiniz. Ama diğer taraftan arada sırada karşınıza çıkacak sorun ve problemleri kendinize çok fazla mesele eder ve bu alanlarda kendinizi bırakır ve sorumluluk altına girmezseniz en fazla siz etkileneceksiniz sevgili Koç’lar. Bu dönem disiplinli olmaktan korkmayın. Bu sene 13 Ocak, 16 Haziran ve 21 Eylül tarihlerinde aşırı iyimserlikten uzak durun, önemli girişimleriniz bu tarihe denk gelirse fos çıkma ya da yanılma ihtimalinize karşı gerçekçi adımlar atmaktan kaçınmayın. Mart ayında Uranüs’ün para alanlarınıza geçmesiyle beraber parasal alanda inişler, çıkışlar, aniden gelecek olan bir para önümüzdeki dönemde hayatınızı etkileyebilir. 6 Ocak’ta bir tutulma var. Bu tutulma iş ve kariyer alanlarınızda önemli bir konunun sonuna gelmeniz ama aynı zamanda yine kariyer ve işle ilgili alanda önemli birtakım başlangıçları hayatınıza geçirmeniz için fırsatlar sunabilir. 21 Ocak’ta gerçekleşecek ay tutulması ile beraber aşk hayatınızın hareketlendiğini göreceksiniz. Yaz döneminde, 2 Temmuz- 16 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek olan tutulmalarla beraber hem kariyer hem ev alanlarınızda önemli konu ve olayların hızlandığını göreceksiniz sevgili Koç’lar. Diğer taraftan 5 Nisan’da oluşacak Yeni Ay sizin yeni ayınız. Bu Yeni Ay’la beraber hızlı gelişmeler, hayatınızla ilgili önemli başlangıçlar yapmak istiyorsanız bu Yeni Ay’a hayatınıza katmanızı tavsiye ediyorum." Kaynak : Cevapla.tv
2019 yılı Koç burcu için nasıl geçecek, aşk, iş ve para açısından yeni yıl neler getirecek, Hande Kazanova cevapla.tv'de merak edilenleri anlattı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bir çok ilde kılınan namazlara BDP yöneticileri katılmadı. Hürriyet yazarı Yalçın Doğan, bugünkü köşesinde sivil itaatsizlik eylemlerini takip için gittiği Nusaybin'de izlenimlerini ve o tartışılacan fotoğrafa yer verdi. Mardin'in Nusaybin ilçesinde bir grup vatandaş BDP'nin Demokratik Çözüm Çadırının yanında, Abdullah Öcalan'ın posterinin önünde, yere serdikleri halıların üzerinde cuma namazı kıldı. Yazar, namazdan önce mikrofonu alan bir kişini siyasal bir söylemini aktardı: "OYUNU SATAN DOMUZDUR" "Oyunuzu satmayın, oyunu satan domuzdur. Oyunuzu başkasına verirseniz, günah işlersiniz. Bu meydanda bulunmamızın sebebi, özgürlük içindir. Cuma namazını özgürlük için kılıyorsunuz. İnsanlar her yerde kendi dilinde hutbe okuyor. Biz neden kendi dilimizde hutbe okumuyoruz? Yalçın Doğan, Nusaybin'de gördüğü manzarayı ve çektiği Güneydoğu fotoğrafını şöyle anlatıyor: CAMİDE DAHA AZ VATANDAŞ VAR Halk büyük çoğunlukla Nusaybin'de dün cuma namazını bu çadırın önünde, açık alanda kılıyor. Camiye bakıyorum, çadıra göre hayli boş. Güneydoğu'da üç gündür dolaşıyorum. Diyarbakır, Mardin, Batman çevresinde. Seçime doğru giderken şunu görüyorum. BDP kendine çok güveniyor. 40 ilde 61 aday gösteriyor. BDP Eşbaşkanı Sela hattın Demirtaş: "35 milletvekilinden daha az çıkartırsak, kendimizi başarısız sayarız. Bu bağımsız adaylarla girdiğimiz son seçim. Bir sonraki seçimde artık parti olarak gireceğiz." Bölgede seçim, son iki sefer olduğu gibi, yine AKP ile BDP arasında geçeceğe benziyor." O İMAM YİNE SAHNEDE Burada BDP’nin organize ettiği alternatif Cuma namazının ön safından, imamın arkasında 3 yıl önce DTP’nin mitinginde boynuna Kur’an asarak gündeme gelen Muhittin Eryılmaz’ın da olması dikkat çekti. DİAYDER Diyarbakır yöneticilerinden olan Eryılmaz, terör örgütü propagandası yapmak suçundan hüküm giymişti. Eryılmaz’ın çökertilen terör örgütü Vasat’ın üyesi olduğu iddia edilmişti.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), sivil itaatsizlik eylemleri kapsamında başlattığı alternatif Cuma namazını bu hafta da sürdürdü.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Libya lideri Muammer Kaddafi, Bab'ül Aziziye karargahından "taktik gereği" çekildiklerini belirtti. Reuters haber ajansı Libya lideri Muammer Kaddafi'nin radyodan halka seslendiğini açıkladı. Pazar gecesi başkent Trablus'a giren isyancılar, dün akşam Kaddafi'nin Bab-ı Aziziye'deki (Aziziye Kapısı) sarayını ele geçirdi. Ancak Kaddafi ve oğulları sarayda bulunamadı. Bu zafere rağmen isyancılar başkente hâlâ tam hâkimiyet sağlayamadı. YA ZAFER YA ÖLÜM Nerede olduğu bilinmeyen Muammer Kaddafi ise, gece geç saatlerde radyo aracılığı ile Libya halkına seslendi. Kaddafi verdiği mesajda "“Ben sağım ve hayattayım. Şu anda Trablus'ta bulunuyorum. Batılı televizyon kanallarının yalan haberlerine inanmayın. Libya halkının derdini paylaşan dünyada herkese şükranlarımı iletmek istiyorum. Zafer bizim olacak, ben bundan eminim! Saldırılar karşısında Ya zafer ya ölüm. Karargahtan ayrılmamız bir strateji gereğiydi" ifadesini kullandı. Kaddafi’nin yeri hakkında çeşitli iddialar ortaya atılıyor. Muhalifler Trablus’a girmeden önce Tunus’a kaçtığı, memleketi Sirte’de gizli bir yerde kaldığı da iddialar arasında. ABD istihbaratı ise Kaddafi’nin Libya’dan çıktığına dair ellerinde bir bilgi olmadığını açıklamıştı. 3 GÜNDE 400 KİŞİ ÖLDÜ Trablus'da üç günden bu yana süren çatışmalarda 400'den fazla kişinin öldüğü, 2000 kişinin yaralandığı bildirildi. Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil, France24 televizyonuna yaptığı açıklamada, "edindikleri ilk bilgilere göre, operasyon sırasında ölenlerin sayısının 400'den biraz fazla olduğunu, yaralı sayısınınsa 2000 olduğunu" belirtti. Çatışmalarda muhaliflerin Kaddafi yanlısı yaklaşık 600 askeri de esir aldığını belirten Abdülcelil, savaşın ancak Muammer Kaddafi'nin yakalanmasıyla sona ereceğini kaydetti. Abdülcelil, Trablus'daki hastanelerin yaralıları tedavi etme olanağından yoksun olduğunu, bazı yaralıların nakledilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bu arada, muhaliflerin Libya liderinin memleketi olan Sirte üzerindeki çemberi daralttıkları ve kentin barışçı bir şekilde teslim olmasını sağlamak için yerel aşiretlerle görüşmelerin başladığı bildirildi. Öte yandan, Katar Başbakanı Hamad Bin Jassem El-Tani, Ulusal Geçiş Konseyi'nin, Arap Birliği Konseyi'nin cumartesi günü Kahire'de düzenleyeceği olağanüstü toplantısında Libya'yı temsil etmek üzere davet edildiğini belirtti. Katar'ın QNA ajansına göre, toplantıda, Libya ve Suriye'deki gelişmelerin de içinde bulunduğu Arap ülkelerindeki mevcut konjonktürün ele alınması bekleniyor.
Libya lideri Muammer Kaddafi bir kez daha muhaliflere meydan okudu
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Devletin gizli bilgilerini Twitter'da ifşa eden Fuat Avni adlı Twitter hesabına bilgi aktardığı iddia edilen polislere Fethullah Gülen'le bağlantıları soruldu. İstanbul Emniyeti tarafından, 'paralel yapı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil tüm kabineyi ‘Hükümeti devirmek’ amacıyla dinlediği soruşturmada gözaltına alınan 21 şüpheli arasında, Cemaat’in Twitter’da yayın yapan Fuat Avni adlı kullanıcısına da bilgi sızdıran 10 polis olduğu iddia edildi. Star gazetesi, Fuat Avni'ye bilgi taşıdığı iddia edilen polislere savcının sorduğu soruları yazdı. Gazetenin haberinde, kesin sayı bilinmemekle birlikte 10 polisin Fuat Avni adlı Twitter kullanıcısına operasyonlar ve dinlemelerden elde edilen bilgileri servis ettiklerinin tespit edildiği, bu polisler hakkında da idari soruşturma açıldığı bilgisi yer aldı. İfadeleri 3 savcı tarafından alınan 21 şüpheliye 3 soru yönetildi. İşte o sorular... 1) Şüpheli Fethullah Gülen’i tanır mısınız? Gülen’in liderliğini yaptığı örgütlü yapı içerisinde yer aldınız mı? Direkt veya dolaylı talimat aldınız mı? 2) Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenliği bakımından gizli kalması gereken görüşmelerde suç unsuru olmamasına rağmen neden iletişim tespiti yönünde rapor tanzim ettiniz? 3) Devlet yetkililerini dinlemenizdeki amaç Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini terörle ilişkilendirip yıkma girişimi midir?
Fuat Avni'ye bilgi sızdırdığı iddia edilen polislere savcılar "Fethullah Gülen'den mi talimat aldınız?" diye sordu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Fas'ın Sale şehrinde dün başlayan festival çerçevesinde aralarında Türkiye, Mısır, Filistin, Fas, Çin, Gabon, Gine, Nijerya, Fildişi Sahili, Mali, Senegal ve Tacikistan'ın da olduğu dünyanın çeşitli yerlerinden 700 çocuk, bir çok dilde barış çağrısı yaptı. Etkinlik kapsamında Rabat Caddesi'nde toplanan çocuklar, çeşitli gösteriler ve eğlenceli sunumlar gerçekleştirdi. Fas parlamentosuna da davet edilen "Barışın Çocukları", barış için farklı dillerde selam verdi. Temsilciler Meclisi Başkanı Habib el-Maliki, çocukların "barışın geleceği" olduğunu belirterek, "Fas, barışa son derece önem veriyor. Dünyanın barışın askerlerine ihtiyacı var." dedi. Fas'taki Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Türk Kültür Merkezi Müdürü Ensar Fırat da AA muhabirine, çocukların barışın temeli olduğuna dikkati çekti. Fırat, "Dünyanın barışa ihtiyacı var bu nedenle 'Barışın Çocukları' festivali bu ihtiyacın hatırlanması için bir fırsattır." ifadesini kullandı. Bouregreg sivil toplum kuruluşunun dil ve etnik farklılıkların kaynaşması, bir arada yaşama, hoşgörü, diyalog ve barışın tesis edilmesi hedefiyle düzenlediği festival, 31 Temmuz'a kadar devam edecek.
FAS'ta düzenlenen "11. Uluslararası Barışın Çocukları" festivaline katılan 30 ülkeden 700 çocuk, dünyaya "barış" mesajları verdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Türkiye Triatlon Federasyonu'nun düzenlediği "1. İstanbul Triatlonu", 200 sporcunun katılımıyla 24 Temmuz'da Fenerbahçe-Bostancı sahil şeridinde gerçekleştirdi. 1. İstanbul Triatlonu, yıldız sporcuların katıldığı "Mini Sprint" ve profesyonel sporcuların katıldığı "Sprint" kategorilerinde yapıldı. "Mini Sprint" ve "Sprint"te, toplam 8 kategoride gerçekleşen yarış 09.00'da Caddebostan Plajı'ndaki yüzme etabıyla başladı. Yüzme etabının ardından sporcular, bisiklet etabını Caddebostan Migros-Bostancı İskelesi arasında ve koşu etabını da Caddebostan Plajı-Fenerbahçe istikametinde tamamladılar. Triatlon, "Mini Sprint"te, 150 m yüzme, 5 km bisiklet ile 1250 m koşu; "Sprint"te ise 750 m yüzme, 20 km bisiklet ve 5 km koşuyu içerdi. Yarışın yapıldığı yol güzergahı trafiğe kapatılırken, İstanbullular da yarışçılara alkışlarıyla destek oldular. Özellikle engelli milli sporcu Kemal Özdemir, seyircilerden büyük destek gördü. Organizasyonda kategorilerinde ilk 3'e giren sporcular ve dereceleri şöyle: Büyük Erkekler: 1- Mert Onaran 1.02.37 2- Zülfü Karabulut 1.02.41 3- Altay Oygüç 1.02.46 Büyük Bayanlar: 1- Çiğdem Gülgeç 1.15.11 2- Berrak Mutlu 1.18.10 3- Emilie Terstegge 1.21.58 Genç Erkekler: 1- Ali Mutlu 1.08.48 2- Muhammet Onay 1.09.09 3- Orkun Yılmaz 1.09.27 Genç Bayanlar: 1- Ümran Aslan 1.18.40 2- İpek Öztosun 1.21.59 3- İlkay Polat 1.27.21 Yıldız Erkekler: 1- Haşmetcan Aktan 24.50 2- Caner Algün 25.47 3- Tolga Makaraç 25.56 Yıldız Bayanlar: 1- Yelbesu Büyükzöngür 26.59 2- Sinem Özdil 28.33 3- Tuğçe Karakaya 28.56 Master Erkekler: 1- Can Koşay 1.20.23 2- Kerem Ömer Ertan 1.22.09 3- Ali Kemal Göner 1.24.27 Master Bayanlar: 1- Didem Doğruol 1.50.31 2- Şima McGregor 1.55.14
2012 Avrupa Spor Başkenti seçilen İstanbul, 24 Temmuz'da spor adına bir ilke daha imza attı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Aydın Belediye Başkanı Özlem Bilindiği gibi; 2005 yılında belediyenin vergi borçlarına karşılık, dönemin belediye başkanı tarafından arsa tapusu Aydın Defterdarlığı’na verilen, ancak kullanım hakkı belediyede bulunan Pınarbaşı Sosyal Tesisleri, dün öğleden sonra tahliye edilmişti. Ramazan ayında kurulacak iftar çadırlarında muhtaç vatandaşlara yemek çıkarma hazırlıkları içinde olan mutfak ve ramazana kadar haftanın 3 günü vatandaşların düğün yaptığı alanın tahliye edilmesi tepkilere neden olmuştu. Belediye çalışanlarının ve vatandaşların şaşkın bakışları arasında çilingir ile kapıları açılan, ihtiyaç sahibi vatandaşlara günlük yemekler yapılan mutfak, idari bölümler ve düğün bahçesine malzemeleri toparlayan Milli Emlak görevlileri bu malzemeleri boş bir alana yığdıktan sonra binaların kapı kilitlerini de değiştirerek olay yerinden ayrılmışlardı. Dün çeşitli ziyaretler için Aydın’da bulunan Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Oktay Vural, MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak ile İzmir Milletvekili Erdal Sipahi, tahliye yapılan alanda inceleme yapmışlardı. Tahliye olayının duyulmasının ardından Pınarbaşı Sosyal Tesisleri’ne giden Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, bugün bir açıklama yaparak tahliye işlemine tepki gösterdi. Ramazan ayında muhtaç vatandaşlara sıcak yemek vermek için hazırlık yapmakta olduklarına belirten Çerçioğlu, “Ayrıca düğün bahçemizde Ramazan ayına kadar doluydu. Bu nedenle tahliye kararının 3 ay ertelenmesini talep etmiştik, sonuç ortada. Bu uygulamayla bize deniliyor ki, Aydın’da yaşayan fakirlere sıcak yemek vermeyin biz sizi kapının önüne koyuyoruz. Yasalara karşı saygılıyız. Ancak bundan bir kaç gün önce 23 Temmuz 2010 tarihinde Aydın Valiliği, Defterdarlık ve Milli Emlak Müdürlüğü’nden 90 gün süre istedik. Bu süre zarfında sıcak yemeğimize muhtaç vatandaşlarımıza ulaştıralım dedik. Bu süre sonunda burayı hemen boşaltırız dedik. Bu süreyi bize çok gördüler. Yaklaşan Ramazan öncesi fakir fukaraya yapılacak iş mi bu? Bunun anlamı ne demek? Bu uygulamanın takdirini Aydın kamuoyuna bırakıyorum. Herhalde böyle bir sosyal proje, fakir fukaraya ulaştırılan bu hizmetin engellenmesi Türkiye’nin hiçbir yerinde yaşanmıyordur. Nedense Aydın’da yaşanıyor. Bu alanda Ramazan ayına kadar 3-4 tane düğün var. Vatandaşlarımız davetiyelerini dağıtmışlar. Bu insanlar ne yapacak? Burada bulunan mutfakta her gün 1125 muhtaç vatandaşımız için yemek çıkıyor. Okulların açılmasından hemen sonra Hacı Hüseyin Aslan ve Atatürk Rehabilitasyon Eğitim Merkezi’ndeki yaklaşık 300 engelli çocuğumuz içinde yemek çıkaracaktık. Bu çocuklar Aydınlıdır, bizim çocuklarımızdır, engellidir. Bu çocukların yiyeceği yemeğe de engel olunmaktadır. Elinizi vicdanınıza koyun yüreğiniz yetiyorsa buyurun çıkartın. Fakir fukaranın bir tas sıcak yemeğinde, bir patateste gözü var insanların. İnsanlar bir somun ekmeğe muhtaç. Bunu mu gözünüze diktiniz?” dedi. Tahliyesi yapılan Pınarbaşı Sosyal Tesislerine Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile birlikte gelen Cumhuriyet Halk Partisi Aydın Milletvekili M. Fatih Atay, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu insanların aç kalmasının sorumlusu imza atan insanlardır. Vali’dir, Defterdardır. Yıllarca durdu da bugün mü boşaltmaları akıllarına geldi. Ülkenin birçok yerinde olaylar oluyor, biz yasalara saygılıyız. Sabrımızı taşırmasınlar. Burada sosyal bir proje yapılıyor. Halkın yararınadır bütün yasalar, halkın karşısında değildir. Halkın daha mutlu, daha huzurlu, daha özgür yaşamasına yönelik çıkar yasalar. Bugünkü uygulanan yasa insanların daha mutsuz daha aç hale getirecek bir uygulamadır”
Çerçioğlu, Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü tarafından Pınarbaşı Sosyal Tesisleri’nde bulunan aşevinin boşaltılmasına tepki gösterdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 25 Şubat'ta sona erecek online internet müzayedesinde, Atatürk'ün Latife Hanım'a hediye ettiği bu özel eyerin yanı sıra Zübeyde Hanım'a ait gümüş el işlemeli yastık yüzü ve Yörük Ali Efe'ye ait bir de cepken yer alıyor. Müzayedeyi düzenleyen İstanbul'daki Pingudu Müzayedecilik Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Altınelli, yaptığı açıklamada, Atatürk'ün yakın çevresindeki bir ailenin koleksiyonundan oluşan özel eşyaları internet ortamında satışa sunduklarını söyledi. Müzayedede 400'den fazla ürünün satışının yapılacağını belirten Altınelli, "Atatürk'ün ailesine yakın, isminin açıklanmasını istemeyen koleksiyoner yıllarca bunları muhafaza etmiş. Meraklıların bunlara sahip olabilmesi için bizim aracılığımızla satışa sundu." diye konuştu. Ürünlerin tamamının orijinal ve aile terekesine (miras) ait olduğunu vurgulayan Altınelli, müzayedenin sadece bu eserlere yönelik yapıldığına dikkati çekti. Katılımın yalnızca internet ortamında olacağını ve ürünlerden satın almak isteyenlerin 25 Şubat'ta sadece online olarak pey verebileceğini aktaran Altınelli, müzayedede her biri çok önemli eserler bulunduğunu vurguladı. Altınelli, eserler arasında dikkati çekenlerin başında Mustafa Kemal Atatürk'ün Latife Hanım'a armağan ettiği Sakarya isimli atının eyeri, Zübeyde Hanım'a ait gümüş el işlemeli yastık yüzü ile Atatürk imzalı İstiklal Madalyası beratı ve belgelerin olduğunu söyledi. Sakarya eyeri 30 bin liradan satışta Sakarya eyerinin 30 bin, yastık yüzünün 6 bin, cepkenin 6 bin, Atatürk ıslak imzalı bir belgenin 20 bin, fotoğrafların ise 200 ile bin 500 lira arasında başlayan fiyatlarla satışa sunulduğunu dile getiren Altınelli, şöyle konuştu: "Atatürk ve Hasan Rıza Soyak'ın Meclis'e gelirken fotoğrafı ve Hasan Rıza Soyak'ın Türkiye Riyaseticumhur Kalemi Mahsus Müdürlüğü antetli kendi el yazısıyla 1934'te yazdığı doküman, İsmet İnönü'nün 1928'te Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle Atatürk'e yazdığı kutlama mesajı, Atatürk'ün hastalığıyla ilgili Ankara'da toplanan 7. Tıp Kongresinde açıklanmış raporu da dikkati çekici eserler arasında." Atatürk'ün özel hayatıyla ilgili eserlerin yanı sıra Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden Cumhuriyet, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve 19 Mayıs Atatürk'ü anma Gençlik ve Spor bayramlarına ait cumhuriyetin ilk dönem fotoğraf ve kartpostalların da yer alacağı müzayede, 25 Şubat saat 22.30'da sona erecek.
Atatürk'ün Latife Hanıma hediye gönderdiği "Sakarya" isimli atının eyeri, internet üzerinden online düzenlenen müzayedede satışa çıkarıldı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bugün İstanbul'da oyuncunun menajeri Bruno ile bir araya gelen Mahmut Aksu, Song ile çok güzel günler geçirdiklerini belirterek, "Takıma bir ağabey olarak hizmet etti. Önemli katkılar sağladı. Ancak misyonu doldu ve takımdan ayrılma zamanı gelmişti. Sözleşmesi sona erdi ve yollarımızı ayırdık. Yeni sezonda onunla birlikte olmayacağız" dedi. Öte yandan Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, kulüp asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu ve kulüp başkan yardımcısı Necmettin Aytekin, bu sabah ABD'ye gitti. Futbol Federasyonunun daveti üzerine ABD'ye giden Şener ve beraberindeki yöneticiler, burada milli takımın hazırlık maçlarını da izleyecek.
Trabzonspor Genel Saymanı Mahmut Aksu, Kamerunlu savunma oyuncusu Rigobert Song ile sözleşme yenilemeyeceklerini söyledi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: HAKKARİ Valiliği, Yüksekova'da önceki gün saat 23.30'da ilan edilen sokağa çıkma yasağı bugün saat 07.00'de sona erdiğini açıkladı. Sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı camilerden yapılan anonslarla vatandaşlara duyuruldu. İlçenin Orman, Eskikışla, Mezarlık, Dize, Yeşildere, Cumhuriyet mahallelerinde bir çok kişi ellerindeki tava, tencere kapaklarını bir birine vurararak protestoda bulundu. Polisin ilçe genelinde aldığı yoğun güvenlik önlemleri ise sürüyor. Bu arada çıkan Yüksekova'da çıkan çatışmalarda 15 teröristin öldüğü ileri sürülürken, kesin rakam konusunda resmi bir açıklama yapılmadı. "TERÖR ÖRGÜTÜ ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ" İçişleri Bakanlığı, Yüksekova'daki olaylara ilişkin açıklama yaptı. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle: "Hakkari İli Yüksekova İlçesi’nde teröristlere karşı yapılan operasyonlarda, güvenlik kuvvetlerimize saldırıda bulunan terör örgütü mensuplarından önemli bir kısmı etkisiz hale getirilmiştir. Operasyonlarda terör örgütü mensuplarınca kazılan hendekler kapatılmış, bombalı tuzaklamalar temizlenmiş ve yoldaki bariyerler kaldırılmıştır. Bazı haber ve internet sitelerinde ve sosyal medyada, bu operasyonlarla alakalı olarak yer alan asılsız iddialar üzerine aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur: Bir vatandaşımıza ait 3 katlı eve, güvenlik kuvvetlerimizce atılan roketatarın isabet etmesi sonucu bu evin yandığı, operasyonlar esnasında vatandaşlarımızın da yaralandığına dair yayınlanan haberler tamamen asılsızdır. Bahse konu 3 katlı evin bölücü terör örgütü mensuplarınca atılan roketatar sonucu yandığı tespit edilmiştir. Operasyonlar sırasında güvenlik kuvvetlerimizce roketatar kullanılmamaktadır. Bu yöndeki iddialar tamamen asılsız, yalan ve kara propagandanın bir örneğidir. Operasyonlar esnasında her hangi bir sivil can kaybı olmamış ve yaralanma yönünde Hakkari Valiliği’ne ve Yüksekova Kaymakamlığı’na her hangi bir müracaat vaki olmamıştır. Kamuoyunun bu tür asılsız iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
Hakkari Valiliği, Yüksekova'da bölücü terör örgütü ile güvenlik güçleri arasındaki çatışma nedeniyle konulan sokağa çıkma yasağını bu sabah 07.00'de kaldırıldığını açıkladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Evlilik programları üzerinde çok yazıldı çok çizildi. Önce yayından kaldırıldığı söylendi, sonra evlilik programlarının değil arkadaşlık programlarının yayından kaldırıldığı söylendi. Esra Erol, Zuhal Topal ve Seda Sayan ekranlara tutunabildi. Kısmetse Olur ise televizyon ekranlarından internete taşındı. Esra Erol'un önümüzdeki sezon format değiştireceği iddia edilirken, rakibi Zuhal Topal'dan beklenen, beklendiği kadar herkesi şoke eden açıklama geldi. İşte Zuhal Topal'ın evlilik programı ile ilgili o açıklaması.
Evlilik programları üzerinde çok yazıldı çok çizildi. Önce yayından kaldırıldığı söylendi, sonra evlilik programlarının değil arkadaşlık programlarının yayından kaldırıldığı söylendi. Bu programlardan birinin sunucusu olan Zuhal Topal'dan açıklama geldi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Amerikan elçiliği, AK Parti ve Adalet Bakanlığı’na yönelik saldırıların ardından güvenlik birimleri Ankara’daki kritik merkezlerde yeni önlemleri devreye soktu. *Başbakanlık merkez binada koruma sayısı arttırıldı. *Bombalı araç saldırılarına karşı teçhizatla ağırlaştırılmış bir minibüs Başbakanlığın girişine konuldu *Binaya giren tüm araçların altından röntgenini çeken bir sistemi devreye sokuldu Bunların başında da Başbakanlık girişinde yerlere yerleştirilen elektronik göz isimli kameralar var. Başbakanlık merkez binanın girişindeki elektronik göz sistemi dört kameradan oluşuyor. Yerden araçların röntgeni çekiliyor ve merkeze gönderiliyor. Araç, Başbakanlık'a bir kez daha girdiğinde de muhtemel değişiklikleri merkeze bildiriyor. Elektronik göz sistemi bariyerler ile de desteklendi. BOMBALI ARAÇ SALDIRILARINA KARŞI MİNİBÜS Önlemler bununla da sınırlı kalmadı içine konulan teçhizatla ağırlaştırılmış bir minibüs de başbakanlığın girişinde muhtemel bombalı araç saldırılarına karşı sürekli çalışır vaziyette bekletiliyor. İstihbarat birimlerinin uyarısı sonrası Başbakanlık merkez binada koruma sayısı da artırıldı.
Başbakanlık’ta koruma düzeyini artıran güvenlik birimleri, binaya giren tüm araçların altından röntgenini çeken bir sistemi devreye soktu
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Hükümete 'KCK operasyonlarını durdur' çağrısı yapan BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel çarpıcı açıklamalarda bulundu. Abdullah Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirilmesini 'komplo' olduğunu öne süren BDP'li Sabahat Tuncel'den keskin açıklamalar geldi. Tuncel şöyle konuştu: "Türkiye'de demokrasinin var olmadığını savunan Tuncel Başbakan'a yüklenerek, Kürtlerin ana dilini bile yasaklayan bir zihniyetle siyaset yürütüyor ama nasıl yapıyor başbakan özgür olmak isteyen demokrasiden yana olan Kürtlerin sesini kısıyor onlara baskı uygulayarak çünkü onlar kötü Kürt. Ama bir de başbakanın iyi Kürtleri var iyi Kürtlerini yanına alarak, sözde aydın sanatçıları yanına alarak Kürtlere karşı siyasi aydın korucular yaratmaya çalışıyor' Sıksık Öcalan sloganlarının atıldığı açılış proğramında son günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Başbakan Tayyip Erdoğan arasında yaşanan 'Ergenokon üyeliği' polemiğine de değinen Tuncel, “Ergenekon üzerinden bir tartışma yapıyorlar, birisi diyor ki, Ergenekon örgütü neredeyse ben üye olayım, birisi diyor ki, Ergenekon Dersim'dedir. Kemal Kılıçdaroğlu'ndan şunu beklerdik, Evet Dersim'de bir katliam yapıldı insanlığa karşı suç işlenmiştir, o zaman gel beraber aydınlatalım' diye konuştu. Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesinin komplo olduğunu ileri süren Sabahat Tuncel, Öcalan'ın İmralı'da barış ve demokrasi için çalıştığını savundu. Tuncel seçim barajının anlamsız olduğunu belirterek, AK Partinin barajı düşürmemesinin nedeni olarak fazla milletvekili çıkarabilmek olduğunu söyledi. Seçimler öncesi Türkiye'nin bir çatışma ortamına girebileceği uyarısında bulunan Sabahat Tuncel, “Türkiye'de yeni bir çatışma zemini açığa çıkabilir, biz çağrı yaptık, Demokratik Toplum Kongresi çağrı yaptı. Devlete operasyonları durdur çözüm konusunda adım at dedi, KCK'ye de operasyonları durdur dedi. KCK buna uydu ama devlet uymadı eğer bugün bir çatışma yaşanacaksa bunun sorumlusu Devlettir' dedi. Sabahat Tuncel konuşmasındaki kötü kürt iyi kürt bölümüne açıklama getirmesini isteyen gazetecilere, “Kürt açılımı adı altında son dönemlerde bazı sanatçıları kürtlerin demokrasi mücadelesine karşı kullanmak üzerinden bir yaklaşımları var' dedi. Şivan Perver akla geliyor şeklindeki bir soru üzerine Tuncel “tabi sadece o değil bu genel bir anlayış sistemle iç içe olan çok kürt olmuştur başbakan da bakan da sanatçıda olmuştur ama kürt halkının yanında olmadığı için kürtlerle hiçbir bağı olmamıştır' şeklinde cevap verdi. Tuncel'in konuşmasının ardından temsilcilik binası BDP'li gençlerin havai fişek fırlatmaları eşliğinde açıldı.
Hükümete 'KCK operasyonlarını durdur' çağrısı yapan BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel çarpıcı açıklamalarda bulundu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Başbakan Ahmet Davutoğlu Ak Parti'nin grup toplantısıda Rusya'ya büyük tepki gösterdi. Suriye'deki gelişmeleri değerelendiren Davutoğlu sivilleri katleden Rusya'ya sert sözlerle yüklendi. ''Bir taraftan sivilleri öldürüyorlar, bir taraftan rejime destek veriyorlar'' diyen Başbakan şu açıklamalarda bulundu. RUS UÇAKLLARI AKILLI BOMBA KULLANMIYOR Suriye'deki gelişmeler ulusal güvenliğimizi tehdit ediyor. Rus uçakları akıllı bomba kullanmıyorlar neden biliyor musunuz? Rus uçakları ellerindeki bombaları toplayıp atıyorlar ve nereye gittiğine hiç bakmıyorlar. BU KADAR ALÇAKÇA BİR PLAN İÇİNDELER Bu kadar alçakça bir plan içindeler. Rus uçaklarının bombalamadığı yer kalmadı. Bir taraftan sivilleri öldürüyorlar, bir taraftan rejime destek veriyorlar. RUSYA VE ESAD PYD'Yİ KULLANIYOR Rusya süresi geçmekte olan mühimmatı tüketiyor. Böyle alçakça bir plan içindeler. Elindeki envanterden düştüğü bombaları bitiyor.Rusya ve Esad PYD'yi kullanarak Suriye'nin kuzeyinde etnik yapıyı değiştirmek istiyor. ALÇAK HAİN BARBAR... 30 Eylül'den bu yana o alçak hain barbar uçaklar sivil asker ayrımı yapmadan, yaşlı genç ayrımı yapmadan bomba yağdırıyorlar. Şimdiye kadar 8 bin sorti yaptılar. Esad rejimi ve onun kuklası olan PYD'ye angajman kuralları gereği mukabelede bulunuyoruz. AZEZ'DE YPG'YE BOMBARDIMAN Güya barışa doğru gideceğiz derken, Türkiye'nin Halep'e doğru koridoru kapansın istiyorlar. Halep'in o yiğit insanlarının açlığa da direnebileceklerini hesap etmiyorlar. Sonunda zafer mutlaka inananların olacaktır.
Başbakan Ahmet Davutoğlu Ak Parti'nin grup toplantısıda Suriye'de sivilleri vuran Rusya'ya çok sert tepki gösterdi. Davutoğlu Rusya'nın tavrı için alçak, hain, barbar ifadedesini kullandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Economist dergisinin yeni sayısında Türkiye'nin de dahil olduğu gelişmekte ülkeleri kapsayan geniş bir kriz ihtimaliyle ilgili bir neden bulunmadığı belirtiliyor. Dergi ayrı bir yazıda Koç ve Sabancı gruplarının son gelişmeler üzerinden mevcut durumunu ve Türkiye ekonomisi için önemini yazmış. Dergi gelişmekte olan piyasalarla ilgili kriz söylentilerine değinerek 'geniş çaplı bir gelişmekte olan piyasalar krizi için bir neden yok' yorumunu yapıyor. 'Panik yapmayın' başlıklı yazıda ortada böylesine bir neden olmamakla birlikte gergin yatırımcıların neden yaratabileceğini yazıyor. Gazete özetle şu görüşleri aktarıyor: "Bir merkez bankası gece yarısındaki bir acil toplantıdan sonra faiz oranlarını ikiye katlar. Bir ülke, döviz rezervlerinin giderek azalmasıyla büyük bir devalüasyonun içine doğru zorlanır. Türkiye ve Arjantin'deki son olaylar, 1997-1998'deki gelişmekte olan piyasalar krizinin erken dönemlerinin ürkütücü yankılarına sahip. O felaket Tayland'da izole edilmiş problemlerle başladı. Ancak yatırımcıların gelişmekte olan piyasalardaki tüm varlıklarını terk etmesi, kurların çökmesi, ekonomilerin birdenbire düşmesi ve dış borçların ödenemezliğinin ispatlanmasıyla bu, genel bir çöküntüye dönüştü. 2014 bir tekrar getirebilir mi?" Economist: Krizle ilgili iyimserlerin tarafındayız "Aralarında Uluslararası Para Fonu'nun da bulunduğu iyimserler hayır diyor. Gelişmekte olan piyasaların çoğunun 1997'de olduklarından çok daha az kırılgan olduklarını öne sürüyorlar. Esnek döviz kurlarına sahipler; rezervleri daha yüksek, cari açıkları daha küçük, borçları daha az ve yerel kur cinsinden ifade edilmeleri daha muhtemel." Economist, kötümserlerinse, gelişmekte olan piyasalardaki varlıkları daha az çekici hale getiren nedenlere, özellikle de ABD'deki daha yüksek faiz oranı ve Çin'deki daha düşük büyüme ihtimali üzerine eğiliyor. Dergi, birçok Amerikalı yatırımcının, yıllarca riskli yerlerde kazanç sağladıktan sonra paralarını evlerine getirdiğini belirtiyor. Ayrıca yıllarca kredi büyümesini artırdıktan sonra gelişmekte olan piyasaların, halinden memnun politikacılar, yüksek şirket borcu yükleri ve göründüklerinden daha riskli bankalar gibi yeni kırılganlıkları olduğunu yazıyor. Yazıda daha sonra derginin kendi görüşü aktarılıyor. Özetle şunlar belirtiliyor: "Her şeyi göz önünde tutan bu gazete iyimserlerin tarafından yer alıyor. Kolay para günleri sona eriyor, ama yavaşça . Birçok gelişmekte olan piyasa 15 yıl önce olduğundan daha az kırılgan ve savunmalarını hızlıca geliştiriyor. Önceden tahmin edilemeyen şey, panik." Arjantin ve Türkiye'nin son müdahalelerini olumlu bulan Economist şu eklemeyi yapıyor: "Daha yapılacaklar var. Birçok gelişmekte olan piyasada reel faiz oranları hala negatif. Ama istikamet doğru ve birçok ülke hızlı hareket ediyor." Economist son olarak yatırımcılara gergin olmamayı tavsiye ediyor, aksi takdirde bunun olumsuz etkileri olacağını belirtiyor. Economist'ten Sabancı ve Koç analizi Derginin yeni sayısında ayrı bir yazıda Koç ve Sabancı gruplarının Türkiye ekonomisi içindeki yerine değiniliyor ve "iki büyük aile şirketi ülkedeki krizi savuşturmalı" yorumu yapılıyor. Yazıda Koç ve Sabancı gruplarının geçmişleri, mevcut yapıları ve Türkiye ekonomisi içindeki konumları ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Yazının başında Türkiye'nin en eski ve en büyük iş hanedanlarının yıllar boyunca çeşitli ekonomik ve siyasi fırtınaların üstesinden gelerek yaşamayı sürdürdüğü, ilgi alanlarının bankacılıktan ve perakendecilikten elektrik, araba ve buzdolabı üretimine kadar farklı alanlara uzandığına, yan kuruluşlarının birçoğunun küresel firmalarla ortak girişim türünde oldukları, kredi derecelendirme kuruluşu Standart & Poors'un Koç grubuna Türkiye'ye verdiğinden daha yüksek not verdiği aktarılıyor. Economist, Türkiye'deki son faiz artırımıyla ortaya çıkan tablonun bu iki gruba dayanıklılıklarını göstermek için yeni bir fırsat sunduğunu yazıyor. Dergiye göre Türk Lirası'nın değerindeki yeni düşüşler, yüksek borçlanma maliyetleri ve enflasyon artışları bu grupların Türkiye içindeki satışlarını vurabilir ama grupların döviz pozisyonları idare edilebilir durumda. Yazıda iki grubun temsilcilerinden Mustafa Koç ve Güler Sabancı'nın genel olarak politikanın dışında durdukları ancak Koç holdinge ait bir otelin (Divan Otel) Gezi Parkı gösterileri sırasında kapılarını göstericilere açmasının bakanların tepkisine neden olduğu aktarılıyor. Yazının en sonunda şu yoruma yer veriliyor: "Bazı daha genç Türk köklü ailelerinden farklı olarak Koç ve Sabacı klanları gazete veya diğer haber yayın organlarına sahip olma gösterişine karşı direndiler. Ayrıca kamunun sahip olduğu tesisleri inşa etmek veya işletmeye de yaklaşmadılar. Bu, çıkar çatışmaları ve rüşvet yiyen yetkililerle dolu bir alan. Geçmişteki akıllı hükümetler bu iki hanedanın kendileri için tehdit olmadığını anladılar ve onları, işlerini yapmaya devam etmelerine müsaade ettiler. Bu uzun süre devam etsin." Bu arada Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan piyasalarla ilgili artan kriz kaygısı bugün İngiliz gazetelerinde geniş yer tutuyor. Financial Times tam sayfa haberinde gelişmekte olan piyasalar içinde değerlendirdiği altı ülkedeki son gelişmeleri tek tek ele almış. Bu ülkeler Türkiye, Brezilya, Arjantin, Rusya, Endonezya ve Güney Afrika. FT: Yayılma korkusu Yayılma korkusu başlığını taşıyan haberin girişinde, Arjantin'den Türkiye'ye siyasetçilerin kurları korumak için müdahalelere gitmelerinin yeni bir kargaşa yaratabileceği yolundaki kaygıları artırdığı belirtiliyor. Türkiye ile ilgili bilgi kutusu gazetenin Türkiye muhabiri Daniel Dombey ve Funda Güler tarafından hazırlanmış. Bu kutu içindeki haberin girişinde Ankara sokaklarında konuşulan iki kişinin faiz artırımıyla ilgili görüşlerine yer verilmiş. 53 yaşındaki kasap Sedat, "Yabancılar Müslüman ülkelerin kalkınmasını istemiyor" demiş. Alışveriş yaptığı sırada görüşü alınan Şükran adlı ev kadınıysa "Faizler yükseldi, bu da her şeyin fiyatını yükseltecek" diye konuşmuş. Gazete, Sedat ve Şükran'ın, sürekli bir yurtdışı komplosundan bahseden ve faiz artırımlarının enflasyonun yükselmesine neden olduğunu belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşlerini yansıttığını yazıyor. Erdoğan'ın son olarak İran'a giderken yaptığı açıklamada Merkez Bankası'nın faizleri artırmasından rahatsız olduğunu belirttiğini hatırlatan gazete şu yorumu yapıyor: "Erdoğan'ın yorumları ve teşvik ettiği söylem, cari açığı düşürerek ülkenin mali kırılganlığını azaltmayı hedefleyen, hükümet ve Merkez Bankası arasındaki herhangi bir ortak çabaya karşı çıkışı vurguluyor." Gazetede görüşüne başvurulan ekonomist Fatih Özatay, kısa vadeli yabancı fonların kuşkulu durumda olduğu bugünkü durumda Türkiye'nin tasarruflarını artırmasının gerekebileceğini söylüyor. 'Türkiye en fazla riske sahip ülke' Daily Telegraph'ın ekonomi ekinde gelişmekte olan piyasalarda yaşanan son sorunlarla ilgili haberde, dalgalanmaların Rusya, Romanya ve Macaristan'ı da etkilediği, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin de 'kurlarla ilgili fırtınanın' içine çekildiği belirtiliyor. Haberde Türkiye'de Merkez Bankası'nın faiz artırımına gitmesine özel vurgu yapılmış. Türkiye ve Güney Afrika'daki kur müdahalelerini değerlendiren, Londra merkezli ekonomik danışmanlık kurumu Capital Economics'den Neal Shearing, "Kaygımız bunun yeni bir kriz evresine öncülük edebilecek olması" demiş. Shering şunu eklemiş: "Bu ülkeler iki arada bir derede kaldılar." Dankse Bank'tan Lars Christensen ise şu yorumu yapmış: "Herkes biliyor ki Türkiye faizleri bir 500 puan daha yükseltemez. Türkiye geçerli kurları da uzun bir süre sürdüremez çünkü bu ekonomiyi öldürür." Christiensen "Korkarım bundan çıkış için tek yol sermaye kontrolleri" yorumunu yapmış. Gazeteye konuşan BNP Paribas bankasından Dominic Bryant ise Türkiye'nin en fazla riskte olan ülke olduğunu söylemiş. Bryant bunun nedeninin mevcut durumda Türkiye'nin cari hesap açığının, gayrı safi yurt içi hasılanın yüzde 7'den fazlasına denk gelmesi ve dış borcun ihracatın yüzde 180'ine eşit olduğunu belirtmiş.
Economist dergisinin yeni sayısında Türkiye'nin de dahil olduğu gelişmekte ülkeleri kapsayan geniş bir kriz ihtimaliyle ilgili bir neden bulunmadığı belirtiliyor. Dergi, 'panik yapmama' çağrısında bulunuyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Ünlü yönetmen Sinan Çetin'in, alkollü halde kullandığı lüks otomobiliyle bir polis memurunun ölümüne neden olan oğlu Rüzgar Çetin, 21 Nisan'da hâkim karşısına çıkacak. Rüzgar Çetin'in ifadesinde kaza sonrası götürüldüğü Şişli Etfal Hastanesi'nde iğne fobisi olduğu için kan vermediğini söylediği de öğrenildi. Çetin, "Parmaktan kan vermek istedim hatta denedik. Yeterli numune alınamadığı söylendi" dedi.
Beşiktaş'ta yaptığı kazayla bir polis memurunun şehit olmasına neden olan Rüzgar Çetin'in kaza sonrası götürüldüğü hastanede iğne fobisi olduğu için kan vermediğini söylediği öğrenildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Aralık ayında verdiği röportajda teknik direktör Aykut Kocaman hakkında sert eleştiriler yaparak gündemi sarsan Brezilyalı, o dönem söylediklerinin takımda köklü değişikliklere neden olduğunu belirtti. O RÖPORTAJ OLMASAYDI Santos sezon sonunda yine o olay röportajı yapan Oğuz Yörük'e açıklamalarda bulundu. "Devre arasında verdiğim o röportaj belki de futbol kariyerim boyunca yaptığım, yapacağım en yanlış şeydi" diye söze başlayan Santos şöyle konuştu: "Ama inanın beni yeniden futbola kazandıran hatta takımı şampiyon yapan en büyük etken de o röportajdı. Ligin ilk yarısında kapıldığım yanlış düşünceler o röportajla ortadan kalktı. Eğer o röportaj olmasaydı, Antalya kampında yaptığımız toplantı olmayacak, kimse şikayetini, sıkıntısını konuşmayacak, mutsuz bir şekilde yaşamaya devam edecekti. Ancak benim dile getirdiklerimden sonra herkes eteğindeki taşları döktü." Hocası Aykut Kocaman'ın büyük bir olgunluk sergilediğini ifade eden Andre Santos, "Hayatta yapılan her hatanın sonuçları keşke böyle mutlu sonla bitse... Aykut Hoca bana büyüklük yaptı. Ben o röportajda hocama büyük haksızlık yaptığımın farkına vardım, çok pişman oldum. Hem takım arkadaşlarımın hem hocamın hem de yönetimin beni dışlayacağını düşündüm ama aksine ilk önce Aykut Kocaman bana sahip çıktı. Bir dost, bir ağabey gibi yaklaşarak bana kol kanat gerdi. Bana güvendi ve futboluma inandı, bu da hem ben hem de takım üzerinde olumlu sonuç verdi. Bir futbol takımından ziyade aile olduk. Kenetlenme bizi ayağa kaldırdı" itirafında bulundu. SANTOS NE DEMİŞTİ? Santos, devre arasında Sabah'a verdiği röportajda Daum'un Aykut Kocaman'dan daha başarılı bir teknik direktör olduğunu belirterek, "Kocaman beni sevmiyor. Yarım sezonda yaşadıklarımdan sonra burada kalmak istemiyorum. Kocaman'ın Alex ile arasındaki sorunu anlamış değilim! Alex'i çekemiyor mu, kıskanıyor mu anlamıyorum. Daum burada olsa her şey daha güzel olurdu" demişti.
Fenerbahçe'nin ikinci yarısında bambaşka bir görüntü çizen Andre Santos yine olay açıklamalar yaptı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, KPSS sınavının bir an önce yeniden yapılmasını ve 'mümkünse' sınava gireceklerden harç alınmaması gerektiğini söyledi. Şahin, Esenler Belediyesi'nin geri dönüşüm projesiyle elde ettiği defterlerin Ressam Şevket Dağ İlköğretim Okulu'nda düzenlenen dağıtım töreninin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Anadilde eğitim talebiyle Doğu ve Güneydoğu'da çocukların okula gönderilmemesi çağrısını nasıl değerlendirildiğinin sorulması üzerine Şahin, Milli Eğitim Bakanlığının dün yaptığı açıklamada okul boykotuna katılımın çok düşük kaldığını bildirdiğini kaydetti. “Kamuoyunda ve o bölgede çağrı destek bulmadı. Keşke böyle bir çağrı olmasaydı” diye konuşan Şahin, “Düşünülmeden, sonunun nereye varacağı hesap edilmeden yapılmış bir çağrıydı. Bu çağrıyı yapan siyasi partiye bunu bir daha düşünmesi ve vazgeçmesi çağrısında bulunmuştum. İnşallah bir daha toplumun beklentileri ve değerleriyle çelişen çağrılarda bulunmazlar” dedi. KPSS HARCI ALINMASIN Mehmet Ali Şahin, bir gazetecinin “KPSS'ye yeniden girecek adaylardan sınav harcı alınmasın” çağrısında bulunduğunu anımsatarak bunun yerine gelip gelmeyeceğini sorması üzerine şunları söyledi: “Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ve yasama organı başkanı olarak, bu sınava girmiş ve kendilerinin bir kusuru olmaksızın sınavları iptal edilmiş 280 bin öğretmen adayının biraz mağdur olduğunu düşünüyoruz. Bir an önce bu sınav yeniden yapılsın ve mümkünse harç parası alınmasın. Zaten büyük bir meblağ tutmayacağı kanaatindeyim. Bu konuda ÖSYM, YÖK hatta Milli Eğitim Bakanlığı, bunu karşılayabilir diye düşünüyorum. Böyle bir jest yapsalar diye düşünüyorum.” Anayasa değişikliği konusunda yeni bir çalışma başlatılması ve başkanlık sistemi konusundaki düşüncelerinin sorulması üzerine de Şahin, Meclis Başkanlığı'na şu anda yeni bir anayasa değişiklik teklifi verilmediğini ve bu konuda değerlendirme yapmasının şık ve doğru olmayacağını kaydetti. 1982 Anayasası'nın kabul edildiği günden beri değişiklik tartışmaları yapıldığını, 12 Eylül'de referandumla Anayasa'nın 26 maddesinin değiştirildiğini hatırlatan Mehmet Ali Şahin, “Anayasanın tümden değiştirilmesi konusunda yoğun bir istek var. İnşallah parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerden hukukçulardan oluşan bir uzlaşma komisyonu kurulur ve ciddi bir anayasa değişiklik teklifi birliktelik halinde Meclis gündemine gelir. Ama ben anayasa değişikliğinin ancak yeni yasama döneminde yani 24. dönemde gündeme gelebileceğini düşünüyorum. Kişisel görüşüm budur” diye konuştu. GEREĞİNİ DERHAL YAPACAKSINIZ TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, tek tip askerlik tartışmaları konusundaki düşüncelerinin sorulması üzerine, bu konuda Meclis Başkanlığı'na bir teklif veya tasarının gelmediğini kaydetti. Bu çalışmaları anlayışla ve saygıyla karşıladığını da ifade eden Şahin, şöyle dedi: “Çünkü silah altında bulunan Mehmetçiklerde büyük bir heyecan oluştu. Özellikle 16 ay askerlik yapanlarda büyük bir beklenti ve heyecan oluştuğunu biliyorum. Tıpkı cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklularla ilgili af gibi bir cümledir askerliğin kısaltılması... Ya bunu hiç konuşmayacaksınız ya da konuştuğunuzda gereğini derhal yapacaksınız.” Şahin, “Ermeni okullarında devlet tarafından Ermenice kitap dağıtılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine de, bu konunun mevzuat açısından ne anlam ifade ettiğini bilmediğini söyledi. Şahin, şöyle devam etti: “Herhalde Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili kuruluşlar bir açıklama yapacaklardır. İncelemediğim için doğrudur veya yanlıştır, yasalar ihlal edilmiştir ya da edilmemiştir diye bir değerlendirme yapmam yanlış olur. Bu konuda ahkam kesmem doğru olmaz...” KPSS MAĞDURLARINA HARÇ MÜJDESİ Öte yandan KPSS mağdurlarının harç ödemeyeceği bildirildi.
Meclis Başkanı Şahin, 280 bin KPSS mağdurunu sevindirecek bir açıklama yaptı. Şahin, sınav mağdurlarından harç alınmamasını istedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: RUSYA, petrol karşılığında İran'a Rus yapımı mal ve malzemeler verecek. Rusya ile İran arasında yapılacak anlaşmaya göre, Rus yapımı mal ve malzemeler karşılığında İran, Rusya'ya günde 500 bin varil petrol verecek. İki ülkenin müzakerelerde son aşamaya geldiği belirtiliyor. Anlaşma sağlaması durumunda, İran'ın petrol ihracatı yüzde 50 artış gösterecek. Takas anlaşması, nükleer programı nedeniyle ambargolarla karşı karşıya olan İran'a yılda 1.5 milyar dolarlık bir gelir sağlayacak.
Moskova ve Tahran, İran'a yönelik ambargonun etkisini azaltacak bir takas anlaşması hazırlığında.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Sigara bağımlılığını yendiğini anlatan Selda Alkor, "Günlük hayatımızda zaaflarımız var ve ben de sigara bağımlısıydım. Sigaranın zararlarını fazlasıyla gördüm, gerçek yüzünü anladım. Bir gün sigarayı yere attım ve ayağımla ezdim. 'Sen beni öldüremezsin, ama ben seni söndürürüm' dedim. 35 yıl sonra sigarayı bırakmak önemliydi. İnsan sabah kalkınca önce aynaya bakmalı, sonra kendine sorular sormalı. Yaratıcı olan bir çok insanın aşırı bağımlılıkları olduklarını biliyorum. Bir garip Selda Alkor olarak, kötü alışkanlıklardan kurtulmanızı rica ediyorum" diye konuştu.
Kısa bir süre önce hastaneye kaldırıldığı haberleriyle herkesi korkutan Asuman Dabak, magazin dünyasını çok sarsacak sözlere imza attı. Asuman Dabak Türk oyuncular arasında birçok ismin uyuşturucu kullandığını söyledi
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İstanbul Sanayi Odası'nın "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasının sonuçları açıklandı. İSO 500’ün üretimden satışları son 13 yılın en yüksek büyümesi oldu ve yüzde 33,2 artışla 653 milyar TL'ye çıktı. İSO 500’ün ihracatı da ülkenin toplam ihracat artışını geçerek yüzde 17 büyüme ile 64,5 milyar dolara yükseldi. Sanayici esas faaliyet karının yarısını finansman gideri olarak ödemeye devam etti. Borçlanmada öz kaynakların payı gerilerken, kısa vadeli borçların payı ise arttı. 40-Kastamonu Entegre Ağaç San. ve Tic. A.Ş. 2.794.082.188
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) yarım asrı deviren ve sanayi sektörünün en değerli verilerini oluşturan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırması yayınlandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Uluslararası Af Örgütü, Suriye hükümetinin hastaneleri muhalif eylemleri sindirmek için kullandığı araçlardan biri haline dönüştürdüğünü öne sürdü. Örgüte göre, hükümet aleyhtarı eylemler sırasında yaralanan pek çok kişi devlet hastanelerine başvurmaktan kaçınıyor, çünkü tedavi için hastaneye gidenlerin güvenlik kuvvetlerince tutuklandığı yönünde bilgiler var. Örgüt, görgü tanıklarına dayanarak, yaralı olduğu halde hastanelerden alınıp götürülenler olduğunu, onları tedavi eden doktorların da tutuklanma veya işkence tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını bildiriyor. Af Örgütü'nün 39 sayfalık raporu, Baniyas, Humus, Tel Kalah'daki devlet hastaneleriyle Humus'taki askeri hastanede yapılan görüşmelere dayanıyor. Kuruluşa bilgi veren doktorlar, eylemcilerin artık hastaneler yerine özel girişimle ve sınırlı imkanlarla oluşturulan sağlık ocaklarına başvurduğunu, ancak bu gibi yerlerde ağır yaralı kişilere müdahale edilmesine yetecek olanaklar ve kan bulunmadığını söylüyor. Bunun da yaralıyı kurtarma şansını önemli oranda sınırladığı kaydediliyor. İşbirlikçiler de var Örgütün Orta Doğu ve Kuzey Afrika araştırmacısı Cilina Nasır raporu açıklarken, Suriyeli yetkililerin "güvenlik güçlerine hastanelerde tam yetki verdiğini" söyledi. Nasır, bazı durumlarda bireylere yardımla yükümlü olan sağlık çalışanlarının bu kişilere kötü muamelede bulunulması ve işkence edilmesinde işbirlikçi duruma geldiğini de belirtti. Raporda yer verilen Eylül ayındaki bir olayda, Humus'ta bir muhalif lideri arayan askerlerin bir hastaneye gittiği; bu kişiyi bulamayınca, yerine 18 yaralıyı alarak hastaneden ayrıldığı anlatılıyor. Peronelden bir kişi, bu sırada baygın haldeki bir hastanın solunum cihazının sökülüp götürüldüğünü gördüğünü öne sürüyor. Adı Ahmed olarak verilen bir doktor ise yine Humus'ta bir hastanede, 14 yaşındaki yaralı bir kıza bir hemşirenin kötü muamelede bulunduğunu gördüğünü, bunu yetkililere bildirdiğinde, hemşirenin de güvenlik görevlilerine kendisinin bir İslami örgütün üyesi olduğu ihbarında bulunduğunu anlatıyor. Bunun üzerine ülkeden ayrıldığını ekliyor. Ağustos ayında yaşanan bir diğer olayda, askerlerin yedi hastane çalışanını gözaltına alıp onları protestocuları tedavi etmekle suçlayarak işkence ile tehdit ettikleri kaydediliyor. Suriyeli yetkililer, muhaliflere işkence iddialarını reddediyor. Eylemcilerin ise suç örgütlerine üye olduğunu savunuyor. Birleşmiş Milletler Mart ayında hükümet aleyhtarı eylemlerin başlamasından bu yana, yaşanan şiddet olayları sonucu en az üç bin Suriyelinin öldüğünü tahmin ediyor.
Uluslararası Af Örgütü'nce açıklanan rapora göre, hastanelerdeki yaralı eylemcilerin askerlerce götürüldüğü haberleri dolayısıyla, muhalifler sağlık kuruluşlarına başvurmamayı seçiyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Jennifer Aniston, Halle Berry ve Penelope Cruz gibi ünlülerin güzellik uzmanı olan kadın, yıldızların kredi kartı bilgilerini kopyalayıp para çalmakla suçlandı. Hollywood yıldızlarının Beverly Hills’teki güzellik salonu Chez Gabriela Studio’nun sahibi Maria Gabriella Perez’in ünlülerin kredi kartı bilgilerini çalarak kartlardan para çektiği ortaya çıktı. 1 yıl içinde 280 bin dolar para çaldığı öne sürülen 51 yaşındaki Perez, 25 yılla yargılanıyor. Güzellik salonunun ünlü müşterileri arasında Halle Berry ve Penelope Cruz yer alırken, kredi kartı bilgilerinin çalındığı iddia edilen ünlüler arasında Liv Tyler, Jennifer Aniston, Cher ve Anne Hathaway gibi yıldızlar bulunuyor.
Ünlülerin güzellik uzmanı olan kadın, yıldızların kredi kartı bilgilerini kopyalayıp para çalmakla suçlandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bugün Selahattin Demirtaş'ın Erdoğan'a Başkanlık sistemi için yaptığı referandum çağrısı günün en çok konuşulan haberi oldu. NESRİN YILMAZ İNTERNETHABER-ANKARA Peki seçmen Başkanlık sistemini istiyor mu. 7 Haziran Genel seçim sonuçlarını da en yakın tahminle bilen Andy-Ar Araştırma'nın sahibi Faruk Acar Başkanlık sistemi oy oranlarını verdi. Acar, "Bugün seçim olsa Başkanlık mümkün değil" dedi. SEÇİM ÖNCESİ SEÇMENE BUNU SORDUK 7 Haziran seçimleri öncesinde çok fazla gündemde olması sebebiyle, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da meydanlara inmesiyle de birlikte tekrar Başkanlık sistemi güneme gelince Andy-Ar olarak sahada Başkanlık sistemi ile ilgili sorular sorduk. Öncelikle Cumhurbaşkanı ve Başbakan ayrımını yaparak başlayalım. Seçim öncesinde "Cumhurbaşkanının kim olduğunu biliyor musunuz" diye sorduğumuzda Recep Tayyip Erdoğan diyenlerin oranı yüzde 94'ler seviyesindeydi.. "Başbakan'ın kim olduğunu biliyor musunuz" diye sorduğumuzda ise, Ahmet Davutoğlu diyenlerin oranı yüzde 65 seviyesinde, yüzde 25 ise bu soruya da Recep Tayip Erdoğan cevabını verdi. Burada tabii bir ironi var. Hem Başbakan'ın hem Cumhurbaşkanı'nın Erdoğan olduğunu söyleyen kitlenin yüzde 20'ler dolayında olduğunu söyleyebiliriz. Biz seçmene, Başkanlıkla ilgili tartışmalardan önce Başkanlığın Türkiye'de nasıl algılandığına yönelik soru yönelttik. BAŞKANLIK KONUSU BİLİNMİYOR "Başkanlık denince aklınıza ilk gelen şey nedir" diye sorduk, bu açık uçlu bir soru: Tek elden yönetim diyenlerin oranı: yüzde 12,1 Diktatörlük diyenlerin oranı: yüzde 10,5 ABD sistemi diyenlerin oranı: yüzde 9 Recep Tayyip Erdoğan diyenlerin oranı: yüzde 8,8 Eyalet sistemi diyenlerin oranı: yüzde 4,9 Padişahlık diyenlerin oranı: yüzde 4,6 Bilmiyorum, fikrim yok diyenlerin oranı: yüzde 45 Dolayısıyla, Başkanlıkla ilgili bir belirsizlik sorusu. Ne olduğuna dair insanlarda bir fikir yok. Buradan Başkanlık sistemine geçilmesi hususunda Ak Parti'nin bunu iyi anlatamadığını görüyoruz. Başkanlığı iyi görse bile Başkanlık denince Erdoğan'ı algılayan seçmen burada bir reaksiyon da gösteriyor. PEKİ DESTEKLİYORLAR MI? Başkanlığı desteliyorum diyenlerin oranı: yüzde 40,2 Başkanlığı desteklemiyorum diyenlerin oranı: yüzde 55 Fikirim yok diyenlerin oranı: yüzde 4'ler seviyesinde Buradan yola çıktığımızda, son yaptığımız araştırmalar da göz önüne alındığında yüzde 55 oranında Başkanlığa hayır diyenlerin oranının giderek arttığını görmüş olduk. Özellikle 7 Haziran seçimleri öncesinde bu soruyu sorduğumuzda Cumhurbaşkanı meydanlardaydı. Burada da seçmenin yüzde 65'i Başkanlığın konuşulmaması, rafa kalkması gerektiğini söylüyordu. Yüzde 65'e yüzde 35 gibi bir değerlendirme yapılabilir. Bu da aslında 7 Haziran seçimlerinde kısmi olarak da bize Ak Parti seçmeninin Erdoğan'ın arkasında durduğunu gösteriyor. Örneğin bugün koalisyon olmayışının Erdoğan'ın sayesinde olup olmayacağına dair yorumlar yapmıştım. Bizim yaptığımız son araştırmada seçmene sorduğumuz, "Cumhurbaşkanı Erdoğan koalison mu istiyor, erken seçim mi" sorusuna seçmenin yüzde 75'i erken seçim istediğini söylüyordu. Dolayısıyla seçmen de koalisyonun olmayacağını biliyordu. Fiili olarak kendisinin "sistem değişmiştir" açıklaması aslında Ak Parti seçmeni tarafından kısmen de olsa kabul gördü ama diğer seçmen Başkanlık denince Erdoğan'ı hatırlıyor ve Erdoğan'ın Başkanlığına karşı bir duruş sergiliyor. BUGÜN REFERANDUM OLSA BAŞKANLIK MÜMKÜN DEĞİL Selahattin Demirtaş'ın önerdiği üzere bugün referandum olması halinde Türkiye'nin Başkanlık sistemine geçmesinin mümkün olmadığını söyleyebiliriz. AK PARTİ SEÇMENİ BAŞKANLIK İSTiYOR MU? Ak Parti seçmeninin; Yüzde 75'i Başkanlık istiyor Yüzde 25'i istemiyor DEMİRTAŞ DOĞRU BİR HAMLE YAPTI MI? HDP'NİN HAMLESİ DOĞRU HDP'nin bu tutumu bir anlamda "Seni Başkan Yaptırmayacağız" söylemini tescillemek amaçlı. "Erdoğan Başkanlık konusunu konuşmaya devam edecekse, o halde hodri meydan" diyerek bu işi sandığa götürüyor. Evet, bugünkü söylemlerinin seçim öncesine göre biraz daha geir kaldığı düşünülürse tekrar bu gündemi ele alması doğru bir hamle.
Bugün Selahattin Demirtaş'ın Erdoğan'a Başkanlık sistemi için yaptığı referandum çağrısı günün en çok konuşulan haberi oldu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: BDP'nin Diyarbakır'dan desteğiyle bağımsız milletvekili seçilen ve Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında verilen 1 yıl 8 ay hapis cezası Yargıtay'ca onanan, daha sonra da bu cezası KCK davasında tutuklu bulunduğu süreden mahsup edilen Hatip Dicle'nin, bu dava ile ilgili şartlı tahliye edildiği belirtildi. Hatip Dicle halen KCK/TM ana davasından tutuklu bulunuyor. Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) davasından tutukluyken, BDP'nin desteği ile Diyarbakır'dan milletvekili seçilen Hatip Dicle'nin, Ankara 11'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin hakkında verdiği hapis cezası, Yargıtay tarafından onanmıştı. Hakkındaki cezanın KCK/TM'den tutuklu bulunduğu süreden mahsup edilen H. Ankara'daki davadan tahliye edilen Hatip Dicle'nin avukatları, halen tutuklu bulunduğu KCK/TM ana davasından da tahliye edilmesini, 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nce karara bağlanmasını bekliyor. Yüksek seçim Kurulu'nun (YSK) savunmasını istediği Hatip Dicle'nin, savunmasını sözlü olarak vermek istediği ortaya çıktı. Diyarbakır Adliyesi'nde olağanüstü güvenlik önlemi alındığı gözlenirken, bu önlemlerin Dicle'nin Diyarbakır İl Seçim Kurulu'na gelerek, YSK'ya vereceği sözlü savunma için alındığı belirtildi. Dicle'nin bugün veya yarın YSK için savunma vereceği öğrenildi.
atip Dicle'nin, Cuma günü nöbetçi olan Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bu davadan şartlı tahliyesine karar verildiği öğrenildi
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Dava dosyasına da giren ve kriminal uzmanlarının incelediği güvenlik kamerası görüntülerinde İ.P. ile suç ortağı U.Y.'nin, cinayet öncesindeki hareketleri, İ.P.'nin elinde pompalı tüfekle okula ardından müdürün odasına girip ateş etmesi, kaçmaları, koltuğunda vurulan müdür Ayhan Kökmen'in yaralı olarak yere düşüş anları yer aldı. Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen, 15 Aralık 2017 tarihinde yaşanan olayda, üç yıldır görev yaptığı okulun içinde, öğrencilerinden İ.P.'nin pompalı tüfekli saldırısına uğradı. Vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden saçmalarla ağır yaralanan iki çocuk babası Kökmen, ambulansla Ödemiş Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Kökmen, doktorların müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Jandarma, olayın ardından, hakkında disiplin soruşturması bulunan 11'inci sınıf öğrencileri İ.P. ile bir süre önce okuldan uzaklaştırılıp başka okula kaydı yaptırılan U.Y.'yi ve olayda kullanılan tüfeğin sahibi olan U.Y.'nin babası B.Y.'yi, gözaltına aldı. Tutuklanan sanıklardan öğrenciler İ.P. arkadaşı U.Y. ile U.Y.'nin azmettirici olmakla suçlanan babası B.Y. hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle, ayrıca başka iki öğrenci C.A. ve Y.O. hakkında da yardım ve yataklık suçlamasıyla dava açıldı. CANINI SIKAN VARSA VURUN GİTSİN: Azmettirici olmakla suçlanan B.Y.'nin, olaydan önce uyuşturucu ile birlikte ağır psikiyatri ilaçları alan İ.P. ve oğlu U.Y.'ye, Canınızı sıkan varsa vurun gitsin. Ben size içeride bakarım. Ne olacak size, ben arkanızdayım. Kafanızı boş yere yormayın, vurun öldürün. Size çatan olursa sıkın, silahlar arabada dediği öne sürüldü. B.Y.'nin yine oğlunun okuldan uzaklaştırılmasından sonra yanına gittiği Müdür Kökmen'e, Benim oğlum yanlış yapmaz, ne yapmışsa doğru yapmıştır. Ben oğlumla gurur duyuyorum. Silahla tehdit şeklinde bir olay yok. Silah da yok, tüfek de yok dediği ifade edildi. DEHŞET ANLARININ GÖRÜNTÜSÜ: Halen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına devam edilen sanıklardan İ.P., arkadaşı U.Y. ve U.Y.'nin babası B.Y. ile yardım ve yataklıkla suçlanan diğer öğrenciler C.A. ve Y.O'ya ait, olay günü kaydedilen güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Dava dosyasına da giren ve kriminal uzmanlarının incelediği güvenlik kamerası görüntülerinde; İ.P. ile suç ortağı U.Y.'nin, cinayet öncesindeki okul önündeki hareketleri, C.A. ile Y.O.'nun yanlarına gidip gelmeleri yer aldı. Görüntülerin devamında da İ.P.'nin elinde pompalı tüfekle okul bahçesine girdikten sonra koşarak içeriye girdiği, bu anlarda öğrencilerinde büyük panik yaşayıp kaçıştıkları görüldü. Görüntülerin devamında da odasının kapısı açılan Okul Müdürüne, öğrenci İ.P.'nin ateş etmesi, koltuğunda oturan Ayhan Kökmen'in yere düşmesi yer aldı. Güvenlik kamerasının kaydettiği son görüntülerde, iki sanık öğrencinin motosikletle ve yaya olarak kaçtıkları görüldü.
İZMİR'in Ödemiş ilçesinde, okul müdürü 47 yaşındaki Ayhan Kökmen'in, öğrencilerden İ.P. (İlhami Palaz) (16) tarafından pompalı tüfekle vurularak öldürülmesine dair çarpıcı görüntüler ortaya çıktı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Milyonlarca öğrencinin merakla beklediği KYK burs başvuru sonuçları açıklandı. KYK bursu almak isteyen öğrencilerin e devlet üzerinden taahhütname onaylatması gerekiyor. KYK burs sonuçları öğrencilerin erişimine açıldı. 2017-2018 döneminde aylık 425 TL burs almak için başvuruda bulunan öğrencilerin erişimine açılan KYK burs sonuçları, Kredi ve Yurtlar Kurumu internet sitesi üzerinden öğrenilebiliyor. Sonuçların ardından burs almaya hak kazanan öğrenciler, taahhütname onayı işlemine geçecek, burs alma hakkını elde edemeyen öğrenciler ise öğrenim kredisi için değerlendirmede bulunacak. E DEVLET ÜZERİNDEN KYK TAAHHÜTNAME ONAYI YAPILACAK KYK’nın ödeme yapabilmesi için burs/kredi hakkı kazanan öğrencilerin en geç 21 Kasım saat 23.59’a kadar e-Devlet üzerinden taahhütnamelerini okuyup onaylamaları gerekiyor. (Taahhütname onayı e-Devlet mobil uygulamasından yapılamamaktadır.) Burs/kredinin hangi durumlarda kesileceği, kredi geri ödemesinin ne zaman ve ne şekilde yapılacağı gibi öğrencinin sorumluluğunda olan bilgilerin yer aldığı burs/kredi taahhütnamesinin dikkatli bir şekilde okunması gerekiyor. KYK BURSLARI NE ZAMAN YATACAK? Taahhütnamesini onaylayan öğrencilere kasım ayı sonunda ekim ve kasım olmak üzere iki aylık ödeme yapılacak. Taahhütnamesini onaylamayan öğrencilere 2017-2018 eğitim öğretim yılı için ödeme yapılmayacak. Ancak dileyen öğrenciler (normal öğrenim süresi içerisinde olmak kaydıyla) bir sonraki eğitim öğretim yılında burs/kredi için tekrar başvurabilecek.
KYK burs sonuçları açıklandı. Fakat öğrencilerin burs alabilmeleri için e devlet üzerinden taahhütnameyi onaylatması gerekiyor. Peki e devlet üzerinden KYK taahhütnamesi nasıl yapılacak hangi gün sonra erecek?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: CHP MYK'nin dünkü toplantısında CHP İstanbul İl Başkanlığı'na atanan Oğuz Salıcı'nın onaya sunduğu listeye Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin "istifa resti"yle tepki gösterdiği haberi balon çıktı. TEKİN'DEN JET YALANLAMA İŞTE HÜRRİYET'İN BALON HABERİ Gürsel Tekin'in istifa resti çektiği yönündeki haberi Hürriyet gazetesi gündeme getirmişti. Gazete haberinde "Tekin, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Listede size ve bana ağır suçlamalarda bulunan isimler var, kabul edilemez" dedi ve "istifa" resti çekti. Tekin, özellikle Ziya Disanlı'ya itiraz etti. Kılıçdaroğlu, son kararı kendisinin vereceğini belirterek tartışmayı bitirdi" ifadelerine yer vermişti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP MYK'da "istifa resti çektiği"ne ilişkin haberleri kesin bir dille yalanladı. Tekin, "Bu haberi yayanlar, kanıtlarını da ortaya koymalıdır" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İstanbul İl Başkanlığı Yönetim Kurulu listesinin oluşturulması sırasında "istifa resti çektiği"ne ilişkin haberlerin doğru olmadığını açıkladı. Tekin, "Bir süredir hakkımda yalan haber üretmeye çalışan bir merkez var. Bu merkez dün gece de istifa resti çektiğime ilişkin haberleri dolaşıma soktu" ifadesini kullandı. BASINA SERVİS EDENLER MÜFTERİDİR CHP'li Gürsel Tekin, MYK'da yapılan görüşmelerin basına kapalı olduğunu belirterek, "Bu haberi yayanlar, toplantıda olmadığı halde, oradaymış gibi bilgi üretip basına servis yapanlar, istifa resti çektiğime ilişkin kanıtlarını da ortaya koymalıdırlar. Aksi taktirde bunu yayanlar da yazanlar da müfteridirler" dedi. "KILIÇDAROĞLU İLE UYUM İÇİNDEYİZ" CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile "tam uyum" içinde çalıştıklarını ve genel başkanın verdiği talimatları eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye çalıştığını belirten Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Partimizin kültüründe, rest çekme, tehdit, blöf gibi olgular yoktur. Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu, hepimizin görüşlerini dinler ve son kararı verir. Belirleyici ve kesin olan Sayın Kılıçdaroğlu'nun tavrıdır. Bu yüzden, bizim rest çektiğimize ilişkin haberler doğru değildir."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Yönetimi'ndeki görev değişimine itiraz ettiği haberlerini yalanladı!
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Katolik aleminin ruhani lideri Vatikan'ın ünlü Aziz Petrus Meydanı'nda düzenlenen ve yaklaşık 70 bin kişinin katıldığı törenle kilise tarihinde 1963-1978 arasında 262. Papa olarak görev yapan İtalyan Giovanni Battista Montini'yi, havari adıyla Papa 6. Paulus'u kutsadı. ABD'de 2001'de fiziksel problemlerle doğması beklenirken, kürtajı reddederek şifalı biçimde çocuğunu dünyaya getiren anneye şefaat eden Papa 6. Paulus, Katolik inancına göre mucizeyi gerçekleştirdiğine karar verilerek “kutsal kişi” ilan edildi. Papa Franciscus, Papa 6. Paulus’un doğum günü olan 26 Eylül’ün, onun anılacağı bayram günü olarak açıkladı. Papa 6. Paulus’un Tanrı’nın güvenini ve coşkusunu kaybetmeden İsa Mesih’in ilk havarisi Aziz Petrus’un teknesini idare etmesini bildiğini ifade eden Papa Franciscus, “O, (İkinci Vatikan Konsili) konsilin büyük dümencisiydi. O yorulmak bilmeyen, büyük yüreği olan bir Hristiyandı” dedi. Bu büyük Papa'ya, bu bağlamda samimi ve önemli gibi basit bir kelime söylemeyeceğini dile getiren Papa Franciscus, “Tanrı’nın huzurunda bu cesur Hristiyan, bu yorulmaz havariye, bizim Sevgili Papamıza, İsa ve onun Kilisesi için gösterdiği sevgi, mütevazilik ve önderlik için teşekkür ederiz” diye konuştu. Törene, Papa 6. Paulus'un kardinallik mertebesine yükselttiği Papa Franciscus'un halefi Emerit Papa 16. Benediktus da katıldı. 16. Benediktus da papalığı döneminde Papa 6. Paulus'u "saygıdeğer" kişi ilan etmişti. Papa Franciscus, törenin hem başında hem de sonunda selefinin yanına giderek selamlaştı. Papa Franciscus, törende hazır bulunan Rahipler Meclisi üyelerini tek tek selamladıktan sonra "papamobile" olarak adlandırılan aracıyla Aziz Petrus meydanında inananlar arasında tur attı. Vatikan basınındaki haberlerde, Papa 6. Paulus'un 2015'te "Aziz" ilan edilebileceği de belirtiliyor. Katolik inancına göre gerçekleştirdiği mucizeleri ölümünden sonra Papa tarafından onaylanan kişiler, ilk mucizeleri sonrasında önce "kutsal kişi" ilan ediliyor. Bu kişinin ikinci bir mucizeye daha sahip olduğu Papalık Azizler Kongregrasyonu'nun önerisi Papa tarafından onaylanırsa, söz konusu kişi "Azizlik" mertebesine yükseltiliyor. Bir kişinin aziz ilan edilmesi için her zaman ikinci bir şart aranmıyor. Bu arada, Papa 6. Paulus’un kutsal kişi ilan edildiği ayinde, Rahipler Meclisi’nin (Sinod) geçen iki haftada yapılan ailevi konuların ele alındığı üçüncü olağanüstü toplantısı da sona erdi. Papa Franciscus, çağrısıyla toplanan Sinod’un Yunanca kelime anlamından gelen “beraber yürüme”yi gerçekleştirecek şekilde güzel iş çıkarttığını belirttiği üçüncü olağanüstü toplantısında, 2015’te yapacağı bir sonraki toplantısına yönelik öğütlerde bulundu. Rahipler meclisinin üyelerine seslenen Papa, "Dikkatlice, toplumun değişen koşullarına ve artan ihtiyaçlarına uyum sağlamak için çalışın. Yeniliklerden ve Tanrı’nın sürprizlerinden korkmayın” dedi. Sinod’un iki haftalık çalışması boyunca, Kilise için tabu olan eşcinseller ve boşandıktan sonra tekrar evlenenler üzerine fikir ayrılığı yaşadığı ortaya çıkmıştı.
Papa Franciscus, Katolik kilisesinin 262. ruhani lideri, aynı zamanda Türkiye'yi ilk ziyaret eden papa olan Papa 6. Paulus'u "kutsal kişi" ilan etti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İtalya'nın ünlü markalarından lastik üreticisi Pirelli'nin Çin'e satılması için anlaşma sağlandı. İtalyan basınındaki haberlere göre Pazar akşamı hissedarlarla varılan 7,1 milyar euro değerindeki anlaşma, 140 yıllık Pirelli şirketinin çoğunluk hisselerinin Çin devletine ait ChemChina kimya şirketinin eline geçmesini öngörüyor. Anlaşma kapsamında ilk aşamada, ChemChina Camfin grubunun elinde olan yüzde 26'lık payı hisse başı 15 eurodan alacak. Kalan hisseler için isehissedarlara çağrı yapılacak. Böylece ChemChina'nın Pirelli'deki payı yüzde 50,1'e çıkacak ve Çinli firma çoğunluk hissedar haline gelecek. Pirelli'nin genel merkezi ve araştırma üssünün ise İtalya'da kalması planlanıyor. 'Ülkeyi satıyoruz' Anlaşmanın, Pirelli'ye Çin piyasasında büyük güç kazandıracağı vurgulanırken, bir İtalyan markasının daha Çin'e satılması ülkede yeni bir tartışmayı da ateşledi. Daha önce de enerji alanında faaliyet gösteren Terna, Snam ve Ansaldo şirketleri ile lüks tekne üreticisi Ferretti'nin hisseleri Çinli firmalara satılmıştı. Dünyanın en büyük 5. lastik üreticisi ve İtalya'nın simge markalarından biri olan Pirelli'nin de Çin'in eline geçmesi hem milli değerlerin elden çıkarılması hem de olası istihdam kaybı ekseninde tartışmalara yol açtı. Analistler büyük şirketlerin yabancı ülkelere satılmasıyla, halihazırda işsizliğin rekor seviyede seyrettiği İtalya'da yeni istihdam yaratılmasının daha da zorlaşacağı üzerinde duruyor. Medya ve sosyal paylaşım sitelerinde de "bir İtalyan devi daha elimizden kaçıyor" yorumları yapılıyor. Sosyal medyada "ülkeyi satıyoruz" gibi yorumlara sıklıkla rastlanırken kimileri de "Pirelli Çinli olunca Çin yapımı 4 lastik için 500 euro mu ödeyeceğiz yani?" şeklinde sarkastik eleştirilerde bulunuyor.
İtalya'nın ünlü markalarından lastik üreticisi Pirelli'nin Çin'e satılması için anlaşma sağlandı. Çinli ChemChina şirketi 7,1 milyar euroluk anlaşmayla 140 yıllık şirketin yüzde 50,1 hissesini satın almak üzere anlaşma sağladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Karaman'ın Sarıveliler ilçesinde mantar toplamaya giden iki polis memurundan biri donarak hayatını kaybetti. Diğer polis memuru da hastaneye kaldırıldı. Edinilen bilgiye göre, Sarıveliler İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memurları Abdullah Taşköse (35) ve Murat Türkmen (36), mantar toplamak için sabah saat 11.00 sıralarında Alanya'ya bağlı, Toros Dağı eteklerindeki Çayarası mevkisine gitti. Havanın kararmasına rağmen dönmeyen ve haber alınamayan 2 kişiyi bulmak için jandarma, polis ve Sarıveliler Belediyesi ekipleri arama çalışması başlattı. Arama çalışması sırasında havaya açılan ateşe karşılık verilmesi üzerine Taşköse ve Türkmen'in yeri tespit edildi. Uzun süre sağanak altında kalan Taşköse ve Türkmen, ilçeye yaklaşık 35 kilometre uzaklıktaki ormanlık bir alanda yarı baygın halde bulundu. Polis memuru Taşköse, hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. Donarak öldüğü tahmin edilen Taşköse'nin cesedi, Sarıveliler Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. İlk müdahalesinin ardından Karaman Devlet Hastanesine sevk edilen Türkmen'in bilincinin yerinde olduğu öğrenildi.
Mantar toplamak için Toros Dağı eteklerindeki Çayarası mevkisine giden iki polis memurundan biri öldü.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Habertürk'te konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli aynen şöyle dedi: - O Hanımefendi dinlenecek! "Dinlenecek" dediği Meral Akşener. Niye peki? Meral Akşener, kendi hür iradesiyle dinlenmeyi veya çekilmeyi bilmiyor mu? Dinlenmek isteseydi, bir kez daha milletvekili olabilmek için aday adayı olmazdı. Siyasetin dışında kalmak isteseydi, lafını esirgemeyen yapısıyla tanıdıımız Akşener, Bahçeli'nin karşısına dikilir, vedasını yapar, "adam gibi" köşesine çekilmeyi bilirdi. İlahi Devlet Bey... Erdoğan'ı "diktatör" olmakla suçluyor... Diktatörlüğün âlâsını kendi yapıyor. Didem Yılmaz soruyor: -Kendisi mi dinlenmeye karar verdi? El cevap: - Hayır ben adını yazmadım! "Tek kişi" vurgusu yapıyor, Meral Akşener'in konuşmasına karşı çıkıyor ama, Tuğrul Türkeş'in dediği gibi, MHP'de bir tek o karar veriyor! Meral Akşener'e yaptığı iyilikleri (!) sıralıyor Devlet Bey: - Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu, milletvekili oldu, Meclis Başkan Vekili oldu... Eee... "Yeter" demeye getiriyor! Peki Devlet Bey, tüm bunlar bir lütuf muydu? Meral Akşener, iktidara yürüyen AK Parti'de kendisini bekleyen bakanlık koltuğunu elinin tersiyle itmedi mi? Meral Akşener, MHP liderliğine kendi ismini yakıştıranları nezaketi elden bırakmadan susturmayı başarmadı mı? Meral Akşene, Meclis'teki adaletli tutumuyla MHP'yi halkın nazarında sevimli hale getirmedi mi? Ne yaptı Meral Akşener? Nasıl bir hata yaptı? Ne günah işledi? Küfür mü etti? Hakaret mi etti? Fitne fesat simsarlarına boyun mu eğdi? Kuyunu mu kazdı? Ne yaptı Meral Akşener? Didem Yılmaz'ın bu mealdeki sorularına "uluorta konuşulmayacak şeyler"den kastın neydi Devlet Bey? Her şey uluorta konuşuluyor zaten. Büyük sözü dinlediği için, ortaya atılan kaset iddialarına karşı bile, sustu Akşener. Bak hâlâ susuyor! Dişlerini sıkıyor, yumruğunu sıkıyor ama her şeye rağmen susuyor! Öyle terbiye almış çünkü... Mevki, makam, koltuk sevdasında değil çünkü... Birileri Akşener'in tehlikeli olmaya başladığını fısıldadı Bahçeli'nin kulağına. O da tehlikeyi bertaraf etti. Önce pasifize etti, sonra listedeki adının üzerini çizdi. Tıpkı Tansu Çiller'in yaptı Devlet Bey... 1997 vay 98 yılıydı sanıyorum. Televizyon programında Meral Akşener konuğumdu. Bir saati aşkın konuştuk. Program saatine yarım saat vardı. Aşağıdan gelen bilgi notunda programı bitirmem istendi. Sebep? Sebebini sonradan öğrendim, Çiller öyle istemişti? Hem de hiç bir gerekçe göstermeden! Patron da şaşkındı ama, emir demiri kesiyordu. Meral Hanım o günden sonra Çiller'in dışladığı isim oldu. Bir daha ne görüştü, ne buluştu. Özer Çiller'e "Abi" diye hitap eden Akşener'in üstünü çizmişlerdi. Sonuç? Çiller hâlâ dinleniyor, Meral Akşener yıllarca siyaset yaptı. Çiller yok olup gitti, Meral Akşener hâlâ var. Bugün Akşener'i yok ettiğini zanneden Bahçeli'yi de aynı akıbet bekliyor. Zira, dinlenmesi gereken Akşener değil, kendisi. 1 Kasım'a şunun şurasında sayılı günler kaldı. Bakalım yıllarca Akşener'i el üstünde tutan MHP'liler, bu seçimde Bahçeli'yi köşesine çekilmesi için gerekli mesajı verecek mı? Bekleyip görelim!
Çiller için de tehlikeli olmaya başlamıştı Akşener... Bahçeli'nin bugün vurduğu darbenin tıpatıp aynısını Çiller vurmuştu. Meral Hanım ise, bugünkü gibi susmayı, tercih etmiş, köşesine çekilmişti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yarın İstanbul'da görüşecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Güvenlik Zirvesi ile ilgili bilgilendirme yapmak üzere liderleri Köşk'e davet etmişti. Adıyaman programı nedeniyle bugün davete katılamayacağını bildiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ile yarın görüşecek. Görüşme yarın saat 10.00'da İstanbul'da gerçekleşecek. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı ile yapacağı görüşme nedeniyle Meclis Grup Toplantısını yapmayacak.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanı Gül'ün terör buluşması İstanbul'da gerçekleşecek.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, “Yeni hükümet kuruldu. Zaruretten dolayı kabinede yer almamamız söz konusu oldu. Kırgınlığımız kesinlikle olmaz. Biz AK Parti’nin neferiyiz. Verilecek her türlü görevde hizmete devam edeceğiz” dedi. Kızılcahamam Belediyesi tarafından düzenlenen Kur’an tilaveti programına katılmak için Kızılcahamam’a gelen Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, ilçe girişinde hemşehrileri tarafından büyük bir konvoyla karşılandı. Kızılcahamam Belediyesi önünde halka hitap eden İşler, “Siyaset uzun soluklu bir yol. Bu benim ilk dönemim. Allah’ın lütfü ile dünya lideri Recep Tayip Erdoğan’ın 61. Hükümeti’nde başbakan yardımcılığı görevine gelme lütfüne nail oldum. Allah’a ne kadar şükretsem azdır. Başbakan yardımcılığı görevimde her zaman sizler kucaklaştık, el sıkıştık. Bugün sahaya indiğimiz zaman her yerde coşkuyla karşılanıyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. Makamların en yücesi milletin gönlündeki makamdır. Sizler beni gururlandırdınız. Hepinizden Allah razı olsun. Siyaset inişli çıkışlıdır. Biz yolumuza devam edeceğiz. Bu şarkı burada bitmeyecek diyoruz. Hizmet aşkımız bitmeyecek, tükenmeyecektir. Beraber olacağız, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız” dedi. “KIRGINLIĞIMIZ OLMAZ” İşler, “AK Parti hizmet partisidir, icraat partisidir. Seçimlerden zaferle çıktık. 2015 seçimlerine güçlü şekilde gireceğiz. Yeni hükümet kuruldu. Zaruretten dolayı kabinede yer almamamız söz konusu oldu. Kırgınlığımız kesinlikle olmaz. Biz AK Parti’nin neferiyiz. Verilecek her türlü görevde hizmete devam edeceğiz. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun liderliğinde 10. büyük zafere ulaşacağız. Ekonomiyi büyütmeye devam edeceğiz. Çözüm sürecini inşallah sonuca ulaştıracağız. Bu topraklarda kan akmasına müsaade etmeyeceğiz. Terör belasından çok çektik” diye konuştu. “PARALEL MÜCADELE DEVAM EDECEK” İşler, “Bu ülkeyi tehdit eden paralel yapıyla mücadele sonuna kadar devam edecek. Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıracağız. 2015 seçimleri kritik eşik. Anayasa’yı değiştirecek sayıyla parlamentoda temsil ettirdiğimiz zaman yeni bir Anayasa ile Türkiye’yi buluşturacağız. Türkiye’nin önü açıktır. Allah’ın izni ile bölgenin ve dünyanın lideri olma yönünde hızlı adımlarla yürüyoruz. Bu millet Tayip Erdoğan’ı sevdi ve liderini Çankaya’ya çıkardı. Liderimiz Çankaya’da yeni genel başkanımız ile yeni başarılara imza atacağız. Bu can bu bedende olduğu sürece size hizmete devam edeceğim” dedi. (İHA)
Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, “Yeni hükümet kuruldu. Zaruretten dolayı kabinede yer almamamız söz...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: KOBANİ son dakika haberleri bu kez ABD uçaklarının bombardımanından geldi büyük bir IŞİD birliği vuruldu işte Kobane de son durum. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan açıklamaya göre, ABD ve partner ülkelere ait güçler, IŞİD hedeflerine yönelik olarak 17-19 Kasım arasında Suriye'de 6, Irak'ta da 24 hava saldırısı düzenledi. IŞİD'İN İFLAHINI KESEN DARBE Bu hava saldırılarında ilk kez büyük bir IŞİD birliği hedefe takıldı. Bombardıman sonucu da bu IŞİD birliği vuruldu. Saldırıda iki taktiksel birlikte yok edildi. IŞİD birliğini yok etmek için ABD uçakları 5 hava saldırısını arka arkaya yaptı. Saldırıda IŞİD'e ait bir muharebe mevzisi, bir toplanma alanı ve faaliyet halindeki üç bina imha tamamen imha edildi. IŞİD'in iki muharebe mevzisi de kullanılamaz hale geldi. IŞİD'İN SESİ KESİLDİ Bu saldırılardan sonra Kobani'de silah sesleri kesildi. Dün geceki bombardımandan sonra Kobani uzun süredir ilk kez güne silah sesleri duymadan başladı. Belediye civarındaki birliği yok edilen IŞİD'in aldığı ağır darbeyle iflahı kesilirken, ABD uçakları da sabah keşif uçuşları yaptı. IŞİD IRAK'TA DA DARBE YEDİ CENTROM açıklamasına göre IŞİD'in Irak'taki güçlerine karşı da arka arkaya saldırılar yapıldı. Kerkük yakınlarında düzenlenen 13 hava saldırısında IŞİD'e ait iki muharebe mevzisi, 7 toplanma alanı, bir topçu mevzisi, bir buldozer ve bir yükleyici araç imha edildi. Musul yakınlarındaki 7 hava saldırısında, örgütün 5 taktiksel birliği vuruldu, bir emprovize patlayıcı cihaz üretim yeri hasara uğratıldı ve bir topçu mevzisi, üç araç, bir bina, bir topçu silahı ve bir topçu silah taşıma aracı imha edildi. Beyci yakınlarındaki üç hava saldırısında IŞİD'in üç taktiksel birliği hedef alındı ve örgütün bir binası ile bir araç yok edildi. Felluce yakınlarında da örgütün bir taktiksel birliği vuruldu. IŞİD'İN VALİ YARDIMCISI ÖLDÜRÜLDÜ IŞİD örgütünün “Musul Valisi” ve “halife”si Ebubekir Bağdadı’nin mali işlerden sorumlu yardımcısı “Ebu Leys” olarak bilinen Rıdvan Hamduniye’nin öldürüldüğü bildirildi. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Musul Sorumlusu İsmet Recep, dün koalisyon güçlerine ait savaş uçaklarının kent merkezindeki Dewase bölgesine yaptığı hava saldırısında Bağdadi’nin yardımcısı Wesam Falah Elşemeri’nin öldüğünü belirtti. İsmet Recep, kentin Muşrifiye bölgesi yakınlarında gerçekleştirilen saldırıda biri Suudi asıllı 3 IŞİD emirinin daha öldürüldüğünü bildirdi. ABD GENELKURMAY BAŞKANI : İŞİM IŞİD'İ YOK ETMEK ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Washington 'da düzenlenen bir konferansta “Bana verilen görev IŞİD ve ben buna odaklanmış durumdayım. Bana verilen görev Suriye rejimini devirmek değil" diye konuştu. Dempsey, IŞİD'i yenmenin kesin çözümünün Sünni Müslümanlar’ın, IŞİD'i reddetmelerinden geçtiğini vurguladı. IŞİD ile mücadelenin yalnızca Irak 'ta değil, aynı zamanda Suriye'de de yürütülmesi gerektiğinin belirten Dempsey, askeri stratejileri açısından Irak'ın öncelikli olduğunu söyledi. SURİYE'DE HALA KOŞULLAR OLGUNLAŞMADI Iraklı yerel güçlerin, koalisyon ülkelerinin de yardımıyla daha da güvenilir bir ortağa dönüştüğünü dile getiren Dempsey, "Irak'ta bizi tutarlı bir askeri stratejiye götürecek koşulları ayarladık ancak Suriye'de bazı koşullar hala olgunlaştırılmadı" dedi. TÜRKİYE SORUSUNA YANITI Dempsey, Türkiye 'nin Suriye'de “tampon bölge” oluşturma düşüncesine ilişkin soruya ise, "Türkiye koalisyon ülkelerinden biri ayrıca NATO üyesi. Bir müttefikin önerisini elbette göz ardı etmiyoruz. Orada çalışan ekiplerimiz var. Böyle bir karar alınırsa, kampanyayı ona göre biçimlendiririz ancak şu an öyle bir durum yok" şeklinde yanıtladı. Kobani'deki çatışmalar sebebiyle TSK birlikleri sınırda alarm durumunda. Güvenlik güçleri ise sınır hattına yaklaşan vatandaşları bölgeden uzaklaştırıyor.
Kobani son dakika haberlerine göre bugüne kadar ki en büyük IŞİD birliği yok edildi, işid ilk kez karşılık veremiyor işte Kobanide son durum.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 1- Eşinizin Amasya dışındaki bir şehirde Fetö terör örgütüne yardım ettiği gerekçesiyle sorguya alındığı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı ve kendisine yurtdışına çıkış yasağı getirildiği doğru mu? 2- Belediyeye ait bazı işletmeleri, ihale şartnamelerinin dışına çıkarak belediyedeki bazı yardımcılarınıza haksız yere kiraladığınız doğru mu? 3- Yardımcılarınızdan Mehmet Dümen'e, İlçe Teşkilat Başkanı Bilal Dümen'e ve bu şahısların yeğeni olan Ali Zobu'ya ihale şartnamesinin dışına çıkarak, herhangi bir işletme verildi mi verilmedi mi? 4- Etik Kurulu'nun sizin hakkınızdaki raporunu kamuoyu ile ne zaman paylaşacaksınız? Başkan Cafer Özdemir'in bu iddialarla ilgili cevap hakkını bu sayfadan kullanabileceğini de yazının dibine not olarak düşmüştüm. Sayın Başkan bir açıklama göndermiş. Sorulara verdiği cevapları aynen yayınlıyorum: 1- Eşimle ilgili ortaya atılan iddialar gerçek dışıdır. Bu konuda Amasya Emniyet Müdürlüğü nün eşimle ilgili herhangi bir yasal işlem yapılmadığı ve hakkında yürütülen bir soruşturma bulunmadığına dair yazısı ekte sunulmuştur. Bu yazı Türkiye genelini kapsayan bir sorgulama sonucu tarafıma verilmiştir. 2- Bir diğer iddia ise ihaleye fesat karıştırma suçuna konu olabilecek mahiyette ileri sürülmüştür. Bu manada sözde bilgi veya belgelerin varsa adli mercilere iletilmesinden gerekirken kamuoyunda olumsuz ve asılsız bir algı oluşturmaya matuf bir çabaya dönüşmesi bu işin hangi maksatla yapıldığının da emaresidir. Bu noktada ciddi bir cezai müeyyidesi bulunan ihaleye fesat karıştırma suçunun işlendiğine dair iddiaları adli mercilere taşımanız gerekmektedir. Diğer yandan bu hususta hakkınızda tarafımızdan ayrıca suç duyurusunda bulunulacaktır. 3- Etik Kurulu raporu mevzusu ise kamuoyunun zaten malumu olduğu ve önceden çeşitli yerlerde kamuoyu ile art niyetli şekilde paylaşılmış ve haber değeri olmayan bir metindir. **** Başkan, eşi hakkında soruşturma yapılmadığı konusunda ne kadar doğru ve haklıysa, diğer iki konuda yaptığı açıklamalarda ise bir o kadar yanlış ve haksız. Düşünün... Belediye kadrosuna kendisinin ve yanındaki belediye başkan yardımcılarının akrabalarını doldurmuş. Etik Kurulu bu durumun siyasi, ahlaki ve insani olmadığını belirten bir rapor hazırlamış. Başkan da yaptığı savunmada "Evet ben bunu yaptım" diye itirafta bulunmuş. Şimdi kalkmış, "Etik Kurulu raporu mevzusu önceden çeşitli yerlerde kamuoyu ile art niyetli şekilde paylaşılmış ve haber değeri olmayan bir metindir" diyor. AK Parti'yi içten içe yiyip bitiren mesele bu işte, bu! Siyaseti kendine ve yakınlarına kazanç kapısı olarak görceksin. Başında bulunduğun kurumu çiftlik gibi işletip kul hakkına gireceksin. Sonra mesele ortaya çıkınca pişkin pişkin "Bu çok da önemli bir mesele değil" diyeceksin. Belediyede sözüm ona ihaleye çıkacaksın. 200 bin liraya yakın ihaleyi belediye başkan yardımcısının oğlu alacak. 2 buçuk milyonluk diğer ihaleyi bir başkası alacak. Bölgedeki önemli kafeteryaları vs. senin yardımcıların işletecek. Ama sen "İhaleye fesat karıştırmadım, göster belgesini" diyeceksin! 130 bin liralık ihaleyi alan Fersah Mimarlık kimin? 2 buçuk milyonluk ihaleyi alan Tuğra İnşaat firmasının sahibi kim? Bir başka yüklü ihaleyi alan Akotek Bobinaj kime ait? 3 milyon 200 bin liralık ihaleyi alan Yusuf Dumlu kim ve nerede görev yapıyor? Sosyal medyada, "2019 seçimleri yaklaştıkça rakiplerim bana çamur atmaya başladı" diyerek gülünç duruma düşmek yerine bu sorulara cevap vermeni isterdim başkan... Ben siyasetçi değilim. Hele senin rakibin hiç değilim. Sadece kamuoyu adına soru soran bir gazeteciyim. Ha!.. Dile getirdiğim iddialarla ilgili yasal hakkını kullanmanı şahsen çok isterim. En azından bazı şeylerin mahkeme huzurunda belgelenmesini senden çok isterim. Dipnot: Eğer çok önemli bir gelişme yaşanmaz ise bir sonraki yazıda yeni kurulan Ohal Komisyonu'nun işleyişini ve Fetö soruşturmalarında mağdur olanların ne yapması gerektiğini tüm detaylarıyla yazacağım.
Geçtiğimiz günlerde Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir hakkındaki bazı iddiaları dile getirmiş ve kendisine şu soruları yöneltmiştim.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Geçtiğimiz günlerde Devlet Personel Başkanlığı tarafından yayımlanmış olan ilana göre Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesindeki personel eksikliğini karşılamak için farklı pozisyonlarda memur personel alımı yapacağını belirtmişti. Başvurular bugün başladı. Ancak adayların başvuru yapabilmeleri için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından aranan nitelikleri taşımaları şart. Peki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 1750 memur alımı için aranan şartlar neler? HANGİ KADROLARA ALIM YAPILACAK: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesine toplamda 1750 kişilik kadro ile Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüklerine 1250 Muhafaza Memuru, 100 Muayene Memuru, Önlisans mezunu 60 Büro Personeli ve Lisans mezunu 184 Büro Personeli alacak. Ticaret İl Müdürlüklerine ise, Önlisans mezunu 31 Büro Personeli ve Lisans mezunu 75 Büro Personeli alacak. Döner Sermayeye ise 30 Büro personeli olmak üzere toplamda 1750 Memur Personel Alımı yapılacak. SÖZLÜ SINAV YAPILACAK: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesine alımını yapacağı 1750 kişilik kadro için adaylara sözlü sınav yapacaktır. Adayların kamu Personeli Seçme Sınavı puan durumu esas alınarak yapılacak sıralam sonucunda kadro sayısının 3 katı kadar aday sözlü sınava tabii tutulacaktır. İlgili sözlü sınav 21 Haziran 2018 tarihi ile 20 Temmuz 2018 tarihleri arasında yapılacaktır. Sözlü sınava katılmaya hak kazanan adayların listesi sözlü sınav tarihinden en az 10 gün önce Bakanlığın resmi internet sitesinden yayımlanacak olup adaylara ayrıca yazılı tebligat gönderilmeyecektir. GENEL ŞARTLAR NELERDİR: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı alım yapacağı memur personel adaylarından , 657 sayılı Devlet memurları kanunun 48. maddesindeki genel şartları taşımak ve 2016 yılında ÖSYM tarafından yapılacak Kamu Personeli Seçme Sınavından Önlisans mezunları için KPSSP93 ve lisans mezunları için KPSSp3 puan türünden en az 70 puan almış olmaları gereklidir. ÖZEL ŞARTLAR NELERDİR: Başvuru yapacak adaylar yukarıdaki genel şartlarla beraber aşağıdaki özel şartlarıda taşımaları gerekmektedir. Önlisans Mezunu Büro Personeli Özel Şartlar: Önlisans büro personeli pozisyonuna başvuru yapacak adaylar, En az iki yıl süreli eğitim veren İhracat-İthalat, Uluslararası Ticaret, Uluslararası Ticaret Yönetimi, Dış Ticaret, Uluslararası Ticaret ve Lojistik, Lojistik Yönetimi, Adalet Meslek Yüksekokulu ile, meslek yüksekokullarının Adalet, Gümrük İşletme ,Gümrük, bankacılık ve sigortacılık İşleri önlisans programlarından mezun olmaları gerekmektedir. Muhafaza Memuru Özel Şartlar:Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu pozisyon için adaylardan özel olarak, En az dört yıllık eğitim veren fakültelerin hukuk, siyasal bilgiler, İktisadî ve İdarî bilimler, iktisat, işletme fakültelerinden veya en az dört yıllık eğitim veren yüksekokulların gümrük işletme bölümünden veya bunlara denkliği olan YÖK onaylı yurtdışı veya yurtiçi yükseköğretim kurumlarından mezun olmuş olmak, Sınavın Son Başvuru tarihi itibari ile 30 yaşından gün almamış olmak ve Erkekler için en az 172cm ve bayanlar için en az 165 cm boyunda olmak şartları aranacaktır. Lisans Mezunu Büro Personel Özel Şartlar: En az dört yıllık eğitim veren fakültelerin hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme ve İktisadî ve İdarî bilimler fakülteleri, uygulamalı bilimler yüksekokullarının gümrük işletme bölümünden veya bunlara denkliği olan ve YÖK tarafından kabul edilmiş yurtiçi veya yurtdışı yükseköğretim kurumlarından mezun olmuş olmaları gereklidir. Muayene Memuru Özel Şartlar: Bu Pozisyon için adaylardan, Son başvuru tarihi itibari ile 35 yaşını doldurmamış olmak ve 4 yıllık eğitim veren fakültelerin hukuk, siyasal bilgiler, İktisadî ve idari bilimler, iktisat, işletme fakültelerinden veya bunlara denkliği olan ve YÖK onaylı yurtiçi veya yurtdışı yükseköğretim kurumlarından mezun olmuş olmak şartları aranır. BAŞVURULAR BAŞLADI: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı personel alım başvuruları başladı. İlgili duyuru geçtiğimiz hafta yaılmış olup adaylar başvurularına bugün ( 23 Mayıs 2018 ) itibari ile başlayabilirler ve en geç 01 Haziran 2018 tarihine kadar başvuru yapmaları gerekmektedir. NASIL BAŞVURU YAPILIR: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı memur alım ilanına başvuru yapacak adaylar başvurularını Gümrük ve Ticaret Bakanlığı kurumsal internet sitesinde (www.gtb.gov.tr) yer alan iş talep formunu elektronik ortamda doldurarak müracaat etmeleri, elektronik ortamda yapılan başvuruda adayların bilgilerini eksiksiz ve doğru olarak girmeleri gerekmektedir. Başvuru onaylandıktan sonra gerek aday tarafından gerekse Bakanlıkça herhangi bir değişiklik yapılması mümkün değildir. Posta ile veya diğer şekillerde yapılan müracaatlar kabul edilmeyecektir.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz günlerde yayımlamış olduğu ilanına göre 3 farklı pozisyon için memur alımı yapacak. Başvuru süresi başladı mı? Başvuru şartları neler, kimler başvuruda bulunabilecek? Özel şartlar nelerdir? Nasıl başvuru yapılır? İşte memur alımı başvurusu hakkında tüm detaylar.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Berkin Elvan soruşturmasında önemli bir gelişme yaşandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü , savcının talebi üzerine daha önce eşgalleri belirlenen 3 polisin açık kimliklerinin belirlenmesi amacıyla 21 polisin açık kimliklerini ve çeşitli açılardan çekilmiş fotoğraflarını soruşturma dosyasına yolladı. Savcılık, bu polislerin içinde eşgalleri belirlenen 3 polisin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’na yazı yazdı. Berkin Elvan soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet savcısı Mehmet Selim Kiraz, geçtiğimiz günlerde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazarak, Ulusal Kriminal Büro’nun fotoğraflar üzerinden yaptığı incelemede 3 polisin eşgalinin tespit edildiğini ancak açık kimliklerinin tespit edilemediğini hatırlattı. Savcı Kiraz, eşgalleri belirlenen ikisi ZET’çi (bibar gazı tabancası kullanan polisler), biri de muhimmatçı bu 3 polisin açık kimliğinin tespiti için olay günü olay yerinde görev yapan polislerin açık kimliklerinin fotoğrafları ile birlikte kendisine yollanmasını istedi. EMNİYET 21 POLİSİN AÇIK KİMLİĞİNİ VE FOTOĞRAFLARINI YOLLADI İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Savcı Kiraz’ın talebi üzerine 21 polisin açık kimliklerini ve değişik açı ve boylardan çekilmiş fotoğraflarını soruşturma dosyasına yolladı. Savcı Kiraz, daha önce eşgalleri belirlenen ancak açık kimliklerine ulaşılamayan 3 polisin fotoğrafları ile emniyetin yolladığı 21 polisin fotoğraflarını ve kimlik bilgilerini Adli Tıp Kurumu Ses ve Görüntü İnceleme Şube Müdürlüğü’ne yolladı. Savcı Kiraz, eşgalleri tespit edilen ancak açık kimlikleri tespit edilemeyen bu 3 polisin, emniyetin gönderdiği 21 polis içinde olup olmadığının belirlenmesini istedi.
Gaz fişeğinin kafasına isabet etmesiyle ağır yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan soruşturmasında sona yaklaşılıyor. Emniyet, 21 polisin kimlik bilgilerini ve fotoğraflarını savcılığa dosyaya yolladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında 19'u tutuklu 23 sanık hazır bulundu. Mahkeme başkanı sanıklar hakkındaki delil ikamelerini okuyarak savunma yapmaları için söz verdi. Mahkeme başkanı hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında fiziki takip, gizli tanık beyanlarından dolayı terör örgütünün şehir ve gençlik yapılanmasında bulundukları gerekçesiyle dava açıldığını aktardı. Sanıklar ise tercümanları aracılığıyla yaptıkları savunmalarında, üzerilerine isnat edilen suçlamaları kabul etmeyerek tahliye talebinde bulundu. Cumhuriyet savcısı ise hazırladığı mütaalada tutuklu sanıklardan Şemsettin Karabaş, Turan Sivrisakal ve Vacip Çetinkaya'nın tahliyesini, diğer tutuklu sanıkların ise "suçun vasıf ve mahiyeti", "gizli tanık ifadeleri", "kuvvetli suç delilleri" ile "delilleri karartma ve kaçma şüphesi" bulunduğu gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi yönünde görüşünü bildirdi. Sanık avukatları ise savcının diğer tutuklu müvekkillerinin tutukluluk halinin devamını isteyen mütalaasına katılmadıklarını belirterek, gizli tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığı için müvekkillerinin tahliyesini istedi. Sanık avukatlarının tahliyeye ilişkin taleplerinin ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Mahkeme heyeti verdiği aranın ardından, tutuklu sanıklardan Dilek Arzık, Efe Çetin, Turan Bilgiç, Mesut Toftik, Vacip Çetinkaya, Şemsettin Karabaş ve Turhan Sivrisakal'ın tahliyesine, diğerlerinin ise tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. -İstenen cezalar 13 Şubat 2012 tarihinde Batman'da yapılan operasyonda gözaltına alınan, aralarında öğrencilerin ve BDP üyelerinin de bulunduğu sanıklar hakkında, TCK'nın "terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgütünün yöneticiliği" suçlarından 7 ile 22 yıl arasında değişen hapis cezaları isteniyor.
Batman'da KCK yapılanmasında bulundukları gerekçesiyle tutuklanan 19 sanıktan 7'si ilk duruşmada tahliye edildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , Musul’da IŞİD örgütü tarafından rehin alınan 46’sı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 49 kişinin serbest bırakılmasıyla ilgili olarak, “Herkesi kutluyorum, özgürlüklerine kavuşan bütün görevlilerimize geçmiş olsun diyorum” dedi. Gül açıklamasında şunları söyledi: HERKESİ KUTLUYORUM “Bu zor süreçte aileler çok büyük metanet gösterdiler. Başkonsolosun eşiyle devamlı konuştum. Dışişleri Bakanlığımız aileleri hiç yalnız bırakmadı. Sürecin hassasiyeti dikkate alınarak, gayet örtülü yapıldı bu faaliyetler. Bunlar açık anlatılsa oradaki rehineler için zorluk olacak, ama anlatılmasa da takip edenler, vatandaşlarımız ‘acaba ne yapıyorlar’ sorularını cevaplandırmamış olacak... Bu iki çelişki içinde kalındı. Ve sonunda bugün Sayın Cumhurbaşkanı’nın Başbakan’ın yaptığı açıklamalarla ortaya çıktı ve neticede hepimizi gerçekten büyük bir sevincin içerisine sokan, bugünkü gelişmeyle karşı karşıya kaldık. Herkesi kutluyorum, özgürlüklerine kavuşan bütün görevlilerimize geçmiş olsun diyorum. Bundan sonra hep dikkatli olmamız gerekiyor, bizim elimizde olmayan sebepten dolayı birçok sebeple karşı karşıyayız.”
Musul'da rehin alınan yurttaşların serbest kalmasını değerlendiren 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bundan sonra hep dikkatli olmamız gerekiyor, bizim elimizde olmayan birçok sebeple karşı karşıyayız" dedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın, Ege’de Türkiye'ye gözdağı vermek için Türkiye'nin Kaş ilçesine yakın Meis (Kastellorizo) Adası'na yaptığı ziyaret Yunan halkının bile alay konusu oldu. Gövde gösterisi gibi yapılan ziyaret ortaya çıkan fotoğraflar nedeniyle Yunan Başbakan için adeta kabus oldu. Adaya yaptığı ziyarette dükkanları gezerek halk ile diyalog kuran Çipras'ın bir sarışın kadın ile gülüşerek sohbet etmesi Twitter'da pek çok caps'e malzeme oldu. Bazı sosyal medya kullanıcıları bu bakışmaya şiirler yazıp sayfalarında paylaşırken, bazıları ise Çipras'ın eline photoshop ile gitar koyup, dalga geçti.
YUNANİSTAN Başbakanı Aleksis Çipras'ın, Ege’de Türkiye'ye gözdağı vermek için Türkiye'nin Kaş ilçesine yakın Meis Adası'na yaptığı ziyaret Yunan halkının bile alay konusu oldu. Ziyaret ortaya çıkan fotoğraflar nedeniyle Yunan Başbakan için adeta kabus oldu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: "Ergenekon" davasının tutuksuz sanıklarından eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, kendisinin serbest bırakılması doğrultusunda eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın çaba harcadığı yönündeki haberlerin maksatlı yapıldığını söyledi. Taksim Hill Otel’de düzenlediği basın toplantısında, medyada kişilik haklarına saldırı niteliğinde yayınlar yapıldığını iddia eden Çapan, "Ergenekon adı verilen soruşturmaya dahil edilerek, özgürlüğüm 17 ay süreyle elimden alınmış, mahkeme huzurundaki sorgu ve savunmam üzerine sayın Cumhuriyet savcılarının tahliyem yönündeki talebi ve bağımsız yargıçların oy birliğiyle alınan karar üzerine özgürlüğüm geri verilmiştir" dedi. Mahkemenin verdiği kararın ardından, davanın kimi sanıklarında rahatsızlık oluştuğunu dile getiren Çapan, kendisinin serbest bırakılması için eski Adalet Bakanı Oktay’ın çaba harcadığı yönündeki haberlerin maksatlı yapıldığını ileri sürdü. Çapan, bağımsız savcı ve hakimlerin tahliyesi yönündeki hukuka bağlı kararları üzerinde şaibe yaratılmaya çalışılmasını üzüntü ve kaygı verici bulduğununu ifade etti. Konuya ilişkin olarak RTÜK, Basın Konseyi ve gazetecilik örgütlerini göreve çağıran Çapan, "Maksatlı yayınlara karşı hukuken hakkımı arayacağım. Bu iftira ve saldırılara karşı güvencem bağımsız Cumhuriyet savcıları ve Türk yargıçlarıdır" diye konuştu.
Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Gürbüz Çapan, kendisine yönelik yayınlar için RTÜK'ü göreve çağırdı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Arka Sıradakiler dizisinde Oktay karakterine hayat veren Bülent Çetinaslan uzun süre ara verdiği ekranlara boks yarışmasıyla dönüyor. Bülent Çetinaslan özel hayatı ve biyografisi haberimizde. Aslen Ankaralı olan Bülent Çetinaslan, 25 Mayıs 1974’te doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. 12 yıl boyunca çeşitli takımlarda profesyonel voleybol oynadı. Oyunculuk eğitimime Ayla Algan ile başladı. Daha sonra Kenter Tiyatrosu'nda eğitimime devam etti. 2007’den 2011’e kadar devam eden Arka Sokaklar dizisiyle ismini geniş bir kitleye duyuran Bülent Çetinaslan, Oktay karakterini canlandırdı. Bu projeden sonra 3 yıllık bir aranın ardından ancak 2014'te TRT Çocuk'ta Pırdino adlı bir animasyon dizisinde yer aldı. Oyunculuğun yanı sıra mankenlik ve fotomodellik yapmaktadır. Bülent Çetinaslan Arka Sıradakiler dizisinden sonra ekranlarda çok gözükmedi. Oktay olarak akıllarda kalan Bülent Çetinaslan, artık Boxun Yıldızları'nda yarışacak. Sahra ve Berna yeniden kapışacak Boxun Yıldızları kadrosuna bakın
Tv 8 ekranlarında bu akşam yeni yarışma başlıyor. Boxun Yıldızları isimli yarışmada uzun süredir ekranlarda olmayan bir kişi var. O da Bülent Çetinaslan. Arka Sıradakiler Oktay'dan sonra ortalarda olmayan Bülent Çetinaslan kimdir nereli kaç yaşında eşi var mı?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumartesi akşamı Fenerbahçe Galatasaray maçı sonrası çıkan olaylarla ilgili olarak, "Galatasaray'ın başarısını hazmedemeyen kişilerce ortalık meydan savaşına dönmüştür'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısı yaklaşık 6,5 saat sürdü. Bakanlar Kurulu'nun ardından açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumartesi akşamı Fenerbahçe Galatasaray maçı sonrası çıkan olaylarla ilgili olarak, "Galatasaray'ın başarısını hazmedemeyen kişilerce ortalık meydan savaşına dönmüştür. Galatasaray'ın saatlerce orada mahsur kalıp, karanlıkta kupa almaya mahkum edilmesi sporda şiddete yönelik kanunun önemi bir kez daha anlaşıldı. Benzer görüntüleri Çaykur Rize Spor - Akhisar Belediye Spor maçında da gördük" diye konuştu. Arınç, Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'a gönderdiği kutlama mesajında ise, Spor Toto Süper Ligi 2011-2012 sezonunu şampiyon olarak tamamlayan Galatasaray Futbol Takımı'nın çok büyük bir sportif başarıya daha imza attığını bildirdi. Bu başarıda, başkanından taraftarına, futbolcusundan teknik kadrosuna kadar herkesin büyük çabası olduğunu belirten Arınç, şunları kaydetti: ''Bu güzide kulübümüzün şampiyonluğundan dolayı sizi ve şahsınızda teknik heyeti, futbolcularınızı ve tüm Galatasaray camiasını içtenlikle kutlarım. Şampiyonluğunuzun ülkemize ve futbol dünyamıza hayırlı olmasını gönülden dilerim.''
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Doğanşehir’de meydana gelen kazada 6 kişi yaralandı, vatandaşlar ise kazaya tepki olarak yolu bir süreliğine trafiğe kapattı. Kaza, Doğanşehir’in Savaklı mahallesinde meydana geldi. İbrahim Küpeli’nin kullandığı 46 YP 790 plakalı otomobil ile Abdullah Sürerler’in idaresindeki 27 YP 790 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada sürücüler ile birlikte Mustafa Koyuncu, Ceyhun Aktaş, Barış Küpeli, İbrahim Küpeli ve Elif Gizem Küpeli yaralandı. Yaralılar kaza yerine giden ambulanslar ile Doğanşehir Devlet Hastanesine, ardından ise Malatya Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Son yıllarda meydana gelen kazalarda 7 kişinin ölmesi ve 33 kişinin de yaralanması nedeniyle son kazadan sonra bölgedeki vatandaşlar yolu bir süre trafiğe kapatarak eylem yaptılar. Jandarma görevlilerinin ikna ettiği vatandaşlar eylemine son verirken, bölgede kazaları önleyecek tedbirlerin alınmasını istediler. (İHA)
Doğanşehir’de meydana gelen kazada 6 kişi yaralandı, vatandaşlar ise kazaya tepki olarak yolu bir süreliğine trafiğe kapattı. <br/>Kaza, Doğ...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Doğaldır, devlet erkanının ve politikacıların içinde sevileni de olur, sevilmeyeni de. Kaldı ki kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Ama… Devlet erkanına yönelik sevgisizlikte de sınırları zorlamamak ve o makamlara saygı duymak lazım. Özellikle de Cumhurun başına. Kamuoyunun belli kesiminde çok uzun süredir müthiş bir Erdoğan nefreti var. Bu nefret öyle bir duruma gelmiş ki adeta gözleri kör, kulakları sağır etmiş, dilleri zehirlemiş. Sessiz çoğunluğun karşısında her daim sesini olabildiğince yükselten bu ufak kesim nefretini referandum öncesi daha da bir büyültmüş durumda. Yalan yanlış bilgilerle, korku üfürükleriyle gazete manşetleri, köşeleri, TV programları, sosyal medya paylaşımları buram buram Erdoğan nefretinden geçilmiyor. Hakaret, küfür, aşağılama diz boyu. Hayırcılara yönelik sert tutum var deniliyor ya, hayır aksine “evetçi”lere karşı bir dışlama, tehdit, mahalle baskısı söz konusu. En basitine ben tanığım. Önceki gün, Erdoğan sevdalısı komşumu, ev sahibi evine davet etti, birebir konuşma da tatlıyla başlayan sohbet, tehdide dönüştü. Ulusalcı olan ev sahibi bayan kiracısına ”sakın evet vermeyeceksin. Hayır diyeceksin. Evet dersen iç savaş çıkacak, oğlunu alıp götürecekler. Yuvan dağılacak” diyerek korku salar. Karşısındaki kadının inadını görünce işi daha da ileri götürür: “Bak, hayır de, sen benim kiracımsın. Sonrasına karışmam” Sosyal medyada da bu tür asılsız paylaşımlar mevcut. Yok referandumdan evet çıkarsa, -Türkiye İran gibi mollalar ülkesi olacakmış, - Erdoğan’ın astığı astık, kestiği kestik olacakmış, -Tiyatrolar,opera ve baleler kapatılacakmış, -Türkiye’ye hilafet geri gelecekmiş, -Vatan toprağı parsel parsel satılacakmış. Bu mışlar böylesine uzayıp gidiyor… Hiçbir inandırıcı ve gerçek tarafı yok. Ama… İnsanın kalbini bir kere Erdoğan nefreti bürüdü mü, gerçek olmayanlara da inanıyor ve inandırmaya çalışıyor. Doğru ya da yanlış, Erdoğan ve AK Parti cephesinden ne gelirse aka, kara, kara ya ak deme anlayışında. Zihniyetleri bu… Durum böyle olunca biz bu süreçte Cumhurbaşkanlığı yönetim değişikliğini referanduma götürme yerine, parlamenter sistemi götürüyor olsa idik, eminim bu kesim şu anda “neden başkanlık sistemini” onaylamıyoruz diye bas bas bağıracaktı. O yüzden bu yol millet ve ülke için doğru bir yol değil, ve Erdoğan nefreti sonuçta sandıktan belli küçük oranda hayır çıkarır ama, neticeyi değiştirmeyeceği gibi hiç kimseye de“hayır” getirmez!..
Erdoğan nefreti sonuçta sandıktan belli küçük oranda hayır çıkarır ama, neticeyi değiştirmeyeceği gibi hiç kimseye de “hayır” getirmez!..
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Son 3 yılda İstanbul'da 13 bin çocuk, istismar mağduru oldu. 14 bin çocuk evini terk etti. 10 bin çocuğun ise uyuşturucu madde bulundurduğu ortaya çıktı. Evini terk eden ya da suça yönelen çocukların bu davranışlarının altında ise yaygın olarak aile problemleri ve istismar yatıyor. "Çocuk" kimdir? "istismar" nedir? sorularına tek bir cevap vermek mevzuata göre mümkün değil. Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı Davut Dursun, "Çocuk İstismarını Önleme Sempozyum"un da bu cümlelerle başladığı konuşmasında çözüm için en başta ortak bir tanımlama yapılması gerektiğine işaret etti. Dursun: Ekrana ve Sahneye Çıkan Çocuklar da İstismar Kapsamında Olmalı Davut Dursun, çocukların ekran karşısındayken istismar edilmemeleri konusunda çalıştıklarını hatırlatarak; RTÜK olarak televizyon programları ve reklamlarda rol alan, yarışma programlarında sahneye çıkan çocukların da istismar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşündüklerini söyledi. Dursun, "Televizyon programında, radyo programında, tiyatroda, sinemada ve benzeri gibi görsel işitsel alanda çocukların aktör olarak istismar anlamına gelebilecek oyuncu şeklindeki rol üstlenmelerine bir düzenleme getirme ihtiyacı var. Maalesef demem gerekiyor, Türkiye'de bu alanda çalışmalarına ilişkin hiçbir düzenleme yoktur." dedi. Akgül: Daha Kapsamlı Mevzuat Gerekli İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Sıtkı Akgül de, İstanbul'da son 3 yıl içinde çocuk suçlarıyla ilgili rakamlar vererek, çocuk istismarını önleyebilmek için daha kapsamlı mevzuat istedi. Akgül, "Herşeyden önceCeza Kanunu'nda istismarla ilgili kapsamlı, bütüncül bir düzenleme bulunmamaktadır. Fiziksel, duygusal, cinsel istismar ve ihmal gibi bütün çeşitlerini kapsayacak şekilde çocuk istismarının tanımlanmasının zamanı gelmiştir. Tanımlayamadığımız bir suç türü ile etkin mücadele edebilmemiz düşünülemez." dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise Türkiye'nin son yıllarda önemli çalışmalara imza attığını belirterek, sempozyumda dile getirilen talepleri dikkate alacaklarını söyledi. Bakan Şahin: Hangi Kanunda Ne Gerekiyorsa O Yapılır Hangi kanunda ne gerekiyorsa onu yapacaklarını söyleyen Şahin, "Bu işin önemli bir kısmı ama yeterli bir kısmı değil. Uygulayıcıların da aynı iradeyi göstermesi gerekiyor. Bugün yaşadığımız sorunların temeline baktığımız zaman bir cümleden bir çok uygulayıcının farklı şekilde anladığı ve farklı sonuçların çıktığı bir Türkiye düzeniyle karşı karşıyayız. O zaman karar mekanizmasındaki o kanunu uygulayanların da çok daha iradeli, çok daha cesaretli, çok daha korkmadan bu hukuki alt yapıyı uygulaması ve hayata geçirmesi gerekiyor." şekilinde konuştu. Bakan Şahin, kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığı şeklindeki ifadenin yanlış olduğunu kaydetti ve şunları söyledi: "Aslında kayıt dışının kayıt içine alınmasından dolayı yüzde bin 400 gibi bir artış görünüyor. Ben mühendis bir kardeşinizim, böyle yüzde bin 400 diye bir artış olamaz. " İstanbul Polis Eğitim ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen sempozyum iki gün sürecek.
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Sıtkı Akgül, İstanbul'da son 3 yıl içinde çocuk suçlarıyla ilgili rakamlar vererek, çocuk istismarını önleyebilmek için daha kapsamlı mevzuat istedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 2017 yılı temmuz ayında bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,3 oranında artarak 52,5 milyar TL olurken, bütçe giderleri yüzde 21,5 oranında artarak 51,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Bütçe, temmuz ayında 6,7 milyar TL faiz dışı fazla verdi. 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde 1,3 milyar TL fazla veren bütçe, 2017 yılı Ocak-Temmuz döneminde 24,3 milyar TL açık verdi. 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde 31,9 milyar TL faiz dışı fazla verilmiş iken 2017 yılı Ocak-Temmuz döneminde 8,4 milyar TL faiz dışı fazla verildi. 2017 yılı Ocak-Temmuz döneminde bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,7 oranında artarak 351,7 milyar TL oldu. Bütçe giderleri ise yüzde 18,9 oranında artarak 376 milyar TL olarak gerçekleşti. TOPLANMANIN BİR GÖSTERGESİ Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal, temmuz ayında bütçe 926 milyon TL fazla vererek geçen yılın aynı ayına göre 796 milyon TL iyileşme sergilediğini belirterek, bu iyileşmenin 15 Temmuz darbe girişiminin etkisinin bertaraf edilmesi ile ekonomideki hızlı toparlanmanın bir göstergesi olarak vergi gelirlerinde kendisini gösterdiğini kaydetti. Bakan Ağbal bütçe verileri ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, bu sene yerinde ve zamanında uygulamaya konulan teşviklerin de etkisi ile vergi gelirleri normal patikasına döndüğünü, 6736 ve 7020 sayılı yapılandırma kanunlarından kaynaklı tahsilatların da etkisi ile temmuz ayında vergi gelirleri yüzde 27,6 oranında arttığını kaydetti. Ağbal açıklamasında şunları söyledi: "Ocak-Temmuz döneminde bütçe gelirleri 351,7 milyar TL, harcamalar ise 376 milyar TL olmuştur. Ekonomik büyümeyi destekleyici kararların ve teşvik unsurlarının da etkisiyle bu dönemde bütçe 24,3 milyar TL açık vermiştir. Bunun 9 milyar TL’si sosyal güvenlik primlerinin yılın son üç ayına ertelenmesinden kaynaklanmıştır. Önümüzdeki dönemde ise ekonomiyi destekleyici uygulamaların sona ermesiyle birlikte bütçe açığındaki artış trendi azalacaktır. Yılbaşından bu yana ekonomiye ilişkin gerek üretim gerek tüketim gerekse dış ticaret kanalından veriler son derece olumludur. Yılın geri kalanına ilişkin öncü veriler de 2017 yılında ekonomik büyümenin OVP hedeflerimizin üzerinde gerçekleşeceğini işaret etmektedir. Ekonomik aktivitedeki canlanma vergi gelirlerini olumlu yönde etkilemektedir. Bununla beraber önümüzdeki dönemde harcama artışlarını kontrol altına alarak ve bütçe açığını makul seviyelerde tutarak mali disiplin konusunda gerekli kararlılığı göstermeye devam edeceğiz."
2016 yılı Temmuz ayında 129 milyon TL fazla veren bütçe, 2017 yılı Temmuz ayında 926 milyon TL fazla verdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: CNN Türk ekranlarında yayınlanan Türkiye'nin Gündemi programında kavga çıktı. Programa Ankara'dan bağlanan Ak Parti Milletvekili İris Şahin ile Ceza Hukuku Uzmanı Ersan Şen, canlı yayında tartışmaya başlayınca moderatör oldukça zor anlar yaşadı. İki tarafı da sakinleştirmek isterken sinir kat sayısının daha da arttığı bir atmosfer içinde kendisini bulan sunucu bakın olayı nasıl kontrol altına almaya çalıştı...
CNN Türk ekranlarında kavga çıktı. Ak Parti Milletvekili İdris Şahin ile Ceza Hukuk Uzmanı Ersan Şen'in kavgası spikere zor anlar yaşattı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğüne atandı. Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, yeniden yapılanma kapsamında gerçekleşen atamalara bir yenisinin daha eklendiği kaydedilerek, bu kapsamda Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğüne atandığı bildirildi. Açıklamada, atamasının ardından kendisini bu göreve layık görenlere teşekkür eden Erbaş'ın, iyi bir ekip çalışmasıyla yeni projelere imza atacak olmanın kendisini heyecanlandırdığını ifade ederek, ''On sekiz yıllık bir ayrılığın ardından yeniden Diyanet çatısı altında olmaktan gurur duyuyorum'' dediği aktarıldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in katıldığı göreve başlama törenine Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin yeni Dekanı Prof. Dr. Mehmet Günay ile beraberindeki öğretim üyelerinin de katıldığı kaydedildi.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet'e atandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında aranan, eski hakim Dursun Ali Gündoğdu ile savcılar Adnan Çimen ve Sadrettin Sarıkaya, İstanbul'da yakalandı. FETÖ'NÜN İLK BÜYÜK HAMLESİYDİ Savcı Sadrettin Sarıkaya, 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağırmıştı. Hükümet-cemaat çatışmasının açığa çıkması cemaatin ilk büyük hamlesiyle, 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın MİT'in izlediği rota yüzünden ifadeye çağrılmasıyla olmuştu. 'Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas yaptıklarına ilişkin, haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunan eski hakim Dursun Ali Gündoğdu ile eski savcı Adnan Çimen, Kayaşehir'de birlikte saklandıkları evde yakalandı. Eski savcı Sadrettin Sarıkaya da yakın bir evde gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanan şüpheliler, Vatan Caddesindeki Emniyet yerleşkesine götürüldü. İKİ BOŞ PASAPORT VE FARKLI KİŞİLERE AİT NÜFUS CÜZDANLARI Gündoğdu ve Sarıkaya'nın saklandıkları evde yapılan aramada, 2 boş pasaport ve farklı kişilere ait nüfus cüzdanları bulundu. Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yargılamaları bulunan Gündoğdu, Sarıkaya ve Çimen, sabah Bakırköy Adliyesi'ne götürülecek ve SEGBİS sistemiyle daireye ifade verecek. OLAYIN GEÇMİŞİ Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY'nin "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas yaptığına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, o dönemde görev yapan 54 hakim ve savcı, "siyasal ve askeri casusluk", "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, kurulan örgüte üye olmak", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs", “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “suç uydurma”, “özel hayatın gizliliğini ihlal etme”, “hukuka aykırı olarak elde edilen verileri kaydetme”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”, “resmi belgede sahtecilik” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından, ayrı ayrı birer kez ağırlaştırılmış müebbet, birer kez müebbet hapisle 31 yıl 2 aydan, 67 yıl 3 aya kadar hapis cezalarına çarptırılmaları istendi.Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince, son soruşturmanın açılmasına karar verilerek dosya, 54 şüpheli 1. sınıf savcı ve hakim oldukları için Yargıtaya gönderilmişti. HAKAN FİDAN'I İFADEYE ÇAĞIRMIŞTI Savcı Sadrettin Sarıkaya, 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağırmıştı.
Başta MİT krizi olmak üzere Türkiye'yi sarsan çok önemli soruşturmalarda etkisi olduğu belirtilen eski savcılar Sadrettin Sarıkaya, Adnan Çimen ve eski hakim Dursun Ali Gündoğdu, İstanbul'da düzenlenen bir operasyonla yakalandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Sosyal Güvenlik Kurumu’nun başlattığı Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi için son 5 gün kaldı. 1 Aralık 2013 tarihinden itibaren özel hastanelerde avuç izi olmayan SGK'lıların tedavileri yapılmayacak. Bu sebeple bu ay sonuna kadar avuç izi tanımlamasına geçmiş olmanız gerekiyor. 12 Nisan 2013 tarihinden bugüne yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi biyometrik kimlik ile kayıt altına alındı. Yine bu yöntemle yaklaşık 4 milyon 400 bin başvuru doğrulandı. Kurumun bu sistem sayesinde tedavi harcamalarında önemli oranlarda tasarrufa geçmeye başladığı öğrenildi. 1 ARALIK SON GÜN Özel sağlık tesislerinde 01.12.2013 tarihi itibariyle biyometrik kimlik doğrulaması yapılmadan muayene provizyonu verilmeyecek. Bu da demek oluyor ki avuç izini tanımlatmayan hastalar özel hastanelerde sıkıntı yaşayacak. Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü, 12.04.2013 tarihindeki duyurusu sonrasındaki ilk başta 20 pilot ilde uygulanan biyometrik doğrulama sistemi, 01.09.2013 tarihinden itibaren ise özel sağlık tesislerinde olmak üzere tüm Türkiye’de geçildi. Biyometrik kimlik doğrulama sistemine üniversitelere bağlı hastanelerde de 01.09.2014 tarihine kadar geçilmiş olacak. 01.12.2013 tarihi itibariyle yine 2. Basamak özel sağlık tesislerinde biyometrik kimlik doğrulaması yapılmadan muayene provizyonu verilmeyecek. BİYOMETRİK KİMLİK NASIL ALINACAK? Biyometrik kimlik almak için neler gerekli? *TC kimlik numarası olan nüfus cüzdanı veya sürücü belgesi, pasaport gerekli. NEREDEN ALINIR? BİYOMETRİK kimliğinizi hastane bankolarına kurulan Biyometrik Kimlik Doğrulama Ünitesinde (BKDÜ) oluşturabiliyorsunuz. BKDÜ'de her iki ele ait biyometrik avuç içi verisi SGK kayıt sistemine geçiriliyor. KİMLERİN ALMA ZORUNLULUĞU YOK BU UYGULAMA NİYE VAR? SGK, T.C. Kimlik numarasıyla yapılan usulsüzlükleri engellemek amacıyla, biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulama sistemlerini kullanma yoluna gitti. SGK, biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulanması ile sağlık hizmetinin sunulması sırasında vatandaşın gerçekten hastanede olup olmadığından emin oluyor. DÜNYADA BİR İLK Her insana özgü olarak var olan, kopyalanması kesinlikle mümkün olmayan ve sadece canlı olarak hastanın bizatihi kendisinin sağlık hizmet sunucusunda olması ile alınabilen biyometrik damar izi, dünyada da ilk olarak ve bu kadar büyük bir çapta SGK tarafından hayata geçirildi. Kurum yetkilileri, bu projenin dünya çapında bir başarı öyküsü olduğunun altını çizerek, gerek ülke ekonomisi, gerekse dünya ülkeleri ekonomileri açısından kayıp kaçakla mücadelede stratejik bir araç olarak çok önemli katkılar sağlayacağına dikkat çekti.
Avuç izi olmayan kişiler özel hastanelerde tedavi olamayacak. Bunun için de son 5 gün kaldı. Biyometrik kimlik doğrulama sistemine dahil olmanız gerekli.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İngiltere parlamentosu, İngiliz askerlerinin Libya'daki operasyonlara katılımına açık farkla destek verdi. Operasyonlar konusunda Avam Kamarası'nda düzenlenen oylamada 557 milletvekili lehte, 13'ü aleyhte oy kullandı. Oturum sırasında Başbakan David Cameron, uluslararası kuvvetlerin Bingazi'de bir katliam yaşanmasını önlemek için tam vaktinde devreye girdiğini savundu. "Libya Kaddafi'den kurtulmalı" diye konuşan Cameron, bununla birlikte İngiltere'nin rolünün BM kararını uygulamak ve sivilleri korumakla sınırlı olduğunu; Libyalıların kendi geleceklerini belirlemesi gerektiğini söyledi. BM kararının görev tanımının çizgilerini nerede çektiği ve rejim değişikliğinin gündeme gelip gelmeyeceği konusu son günlerde yoğun şekilde tartışılıyordu. Altı saat süren oturum sırasında konuşmacıların büyük bölümü de Muammer Kaddafi'nin kendi halkını öldürmesinin önüne geçilmesi gerektiği görüşünü dile getirdi. Başbakan ise milletvekillerine Libya'nın 'yeni bir Irak olmayacağı' teminatını verdi. Tartışmaya zemin oluşturan ve geçen hafta onaylanan 1973 sayılı BM kararı Libyalı sivillerin saldırıya uğramasının önlenmesi için bir işgal gücü dışında "gerekli tüm önlemlerin alınmasını" öngörüyor. Cameron oturumda, operasyonun ilk günlerinde bir uçuşa yasak bölgenin fiilen oluşturulduğunu söyledi. Cameron, İngiliz Genelkurmay Başkanı Orgeners Richards'a da destek verdi. "BM kararının kapsamı sınırlıdır. Karar Kaddafi'nin askeri güç kullanılarak görevden alınması için açık dille bir yasal yetki vermemektedir" dedi. Oturumda muhalefetteki İşçi Partisi de müdahaleye destek verdi. İşçi Partisi lideri Ed Miliband, müdahaleyi 'haklı bir dava, uygulanabilir bir görev ve arkasında uluslararası destek var' sözleriyle tanımladı. Miliband, "Libya rejiminin nelere muktedir olduğunu kendi gözlerimizle gördük" dedi. Hedefler tartışılıyordu Oturum öncesi Kaddafi'nin hedef alınıp alınamayacağı konusunda farklı görüşler dile getiriliyordu. BBC'ye konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, hedefler konusunda spekülasyon yapmak istemediğini söyledi; "her şey insanların nasıl davranacağına bağlı" dedi. Ülkenin savunma bakanı Liam Fox ise Kaddafi'nin hedef olup olmadığı sorusunu, "Bu bir olasılık ancak böyle bir durumda yaşanabilecek sivil kayıpların göz önünde bulundurulması gerekir" diyerek yanıtladı. BBC'nin siyaset muhabiri Norman Smith, kamuoyunun Libya hava sahasının uçuşa kapatılmasını desteklediğine dikkat çekiyor. Smith, İngiltere'nin askeri müdahaleye katılım derecesinin artmasının bu desteği düşürdüğünün altını çiziyor. Smith, kamuoyu desteği düşerse Cameron'a şimdiye kadar parlamentodan verilen desteğin de çekilebileceğini de ekliyor. İngiltere'nin de içinde olduğu uluslararası koalisyon, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve Katar'ı da içeriyor.
İngiliz milletvekilleri Libya'daki operasyonlara açık farkla onay verdi. Başbakan Cameron, 'Libya Irak olmayacak' dedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Zeytinburnu'nda pazar günü çıkan nevruz olaylarında göstericilerin bir esnafı dövüp ardındanda lokantaya saldırması güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Camı çerçeveyi birbirine katan göstericiler, içeri girdikten sonra sağa sola taş atıyor. Yazar kasayı alıp götürmek isterken lokanta çalışanı müdahale edince elindeki kasayı adamın üstüne fırlatıyor. ÖNCE DAYAK SONRA SALDIRI Göstericiler ilk önce cadde üzerinde toplanıyor. Daha sonra çevreye zarar vermeye başlıyor. Bu sırada göstericilere müdahale etmeye çalışan bir vatandaşa saldırıyor. Yüzleri maskeli grup daha sonra saldırdıkları vatandaşın önünde durduğu lokantayı taşlıyor. Atılan taşlarla lokantanın camları kırılıyor. Ardından lokantaya giren bir saldırgan elindeki sopayla önüne gelen her şeyi devirip yıkıyor. Bu sırada lokanta çalışanları, kendilerini gizleyerek korunmaya çalışıyor. Bu sırada lokantanın aşçısı saldırganlara müdahale etmeye çalışıyor ancak gözü dönmüş saldırganlar etrafa zarar vermeye devam ediyor. HER ŞEYİ PARÇALADILAR Lokantaya daha sonra diğer göstericiler de giriyor. Sandalya, masa, yazar kasa ve tabakları parçalayan grup, polisin geldiğini görünce uzaklaşıyor. Zarar gören lokantanın işletmecisi Ahmet Topçu, "Göstericiler çevreye zarar vermeye başlayınca biz içerde çalışan arkadaşlarla saklandık. Her yeri kırıp döktüler. O anda hiçbir şey yapamadık. Yerimizden kımıldayamadık" diye konuştu.
Nevruz bahane talan şahane. Olaylar sırasında dükkana giren göstericiler ortalığı birbirine kattı. O anlar kameralara yansıdı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Çengelköy'de 17 vatandaşın şehit edilmesinde baş rolü oynayan üst düzey rütbelilerden birinin Mustafa isimli bir subay olduğu belirlendi. Darbeci subayın, 3 vatandaşı öldürdüğü ve emri altında bulunan askerlere, 'bölgeden ayrılmayın' talimatı vererek kaçtığı belirlendi. Vatandaşların olmadığı bir gölgeye gittiği belirtilen subayın, çantasından çıkardığı sivil kıyafetleri giyinip, firar ettiği ifade edildi. Firari subayın yakalanması için operasyon başlatıldı. POLİS VE HALK KURTARDI Kuleli Askeri Lisesi'nin, darbeci askerlerden nasıl kurtarıldığı ortaya çıktı. Bölgede toplanan vatandaşlar, Özel Harekât polislerinin operasyonuna kritik destek verdi. Kuleli Askeri Lisesi'ne arka bölümden giren polislerin, askerleri etkisiz hale getirmeye başladığı sırada, vatandaşların nizamiyeyi kontrol altına aldığı, güvenlik kameralarının başına oturarak, giriş çıkışları takip ettiği öğrenildi.
17 kişinin şehit düştüğü Kuleli Askeri Lisesi ve Çengelköy bölgesinde yaşananlara dair yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bitlis’te bir karınca ile iki arının ekmek kavgası, kameraya yansıdı. Azimli karıca kendisinden büyük iki yabani arıya kök söktürdü. Cep telefonu ile kaydedilen görüntüde ilk olarak bir karınca ve arının ekmek kırıntısını kapmak için giriştikleri kıyasıya mücadele göze çarpıyor. Küçücük boyuna rağmen arı ile ekmek kavgasında üstünlük sağladığı görülen karınca, deyim yerindeyse adeta ecel terleri döküyor. Karınca ile bir müddet tek başına kavgaya girişen arının kısa süre sonra yardımına ikinci bir arı daha geliyor. ARILARDAN BİRİ PES ETTİ Ekmeği kapabilmek için var güçleriyle karıncaya saldıran iki arı, beklenenin aksine adeta karıncanın hışmına uğruyor. Uzun süre direnen ve ara ara arıları kuyruklarından ısıran karınca, küçük boyuna rağmen iki arıyla baş etmeye çalıştı. Karıncayla bir türlü başa çıkamayan iki arıdan biri son bir hamle ile ekmek kırıntısına yönelirken, beklemede kalan diğer arı ise karıncayı pençeleriyle kapıp havalanarak uzaklaştırıyor. KARINCADAN KURTULDUKLARINI ZANNETTİLER AMA Ekmek kırıntısına kavuştuğunu sanan arılar kısa süre sonra hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaşıyorlar. Arının alıp götürdüğü karınca kısa süre sonra arıyı alt edip yeniden ekmek kavgasına geri dönüyor. En son görüntülerde ekmek kırıntısının başında arı olduğu görülüyor, karıncanın ise yaklaşmadığı görülüyor.
Karınca ile arının kavgası videoda. Ekmeği kaptırmaya niyetli olmayan çalışkan karıncanın arılarla olan müthiş mücadelesi görülmeye değer.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Güneşin Kızları 22. yeni bölüm fragmanı yayınlandı; 16 Kasım 2015 Pazartesi akşamı Kanal D'de... Nazlı ile Savaş’ın kaçma planı başarısızlıkla sonuçlanır. Kızlar eve dönerler. Nazlı’nın kalbi kırılmıştır. Selin, Savaş’a sinirlenir ve Ali’ye olanları anlatır. Ali, Savaş’ı perişan bir halde bulur. Ali ve Selin, Savaş’ı kendine getirmeye çalışırken Savaş, annesiyle ilgili bir gerçeği ağzından kaçırır. Ali ve Selin bu olayın göründüğünden daha başka sebepleri olduğunu fark ederler. Savaş, kendine geldiğinde her şeyi yalanlar. Savaş’ın başka bir planı vardır. Levent, Sevilay’a yaklaşmaya başlar. Haluk bunu fark eder. Levent’in asıl peşinde olduğu kişinin kendisi olduğundan şüphelenir. Peki Levent’in onunla ne alıp veremediği vardır? Haluk ve Levent karşı karşıya gelir. Bu yüzleşme sonucu Levent, Ali’yle konuşmaya karar verir.
Güneşin Kızları dizisi 22. yeni bölümüyle 16 Kasım 2015 Pazartesi akşamı Kanal D'de olacak. Güneşin Kızları'nın bu hafta yayınlanacak son bölümünde neler yaşanacak?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 'Behzat Ç Seni Kalbime Gömdüm' sosyal medyada kıyamet kopardı. Filmin galasında ilk gün gelirlerinin Van'daki depremzedelere göndedrileceğinin duyurulmasının üç gün sonra sadece en ölü seans olan 12.00'nin gelirlerinin Van'a gönderileceği haberi tepkilere neden oldu Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm" fiminin pazartesi gecesi İstinye Park'ta yapılan galasında başrolde Behzat Ç.'yi canlandıran Erdal Beşikçioğlu, ilk gün gelirlerinin Van'daki depremzedelere bağışlanacağını duyurmuştu. Ancak dün filmin twitter sayfasında sadece 'ilk seansın gelirinin bağışlanacağı' ifade edildi. Filmin yapımcı şirketi Adam Film de bu bilgiyi doğruladı. Bu gelişmeler çeşitli sosyal medya ortamlarında tepki yarattı. AİLELERE GÖNDERİLECEK Serdar Akar'ın yönettiği ve dün gösterime giren filmin pazartesi günü yapılan galası öncesinde basının sorularını cevaplayan Beşikçioğlu,"Adam Film üzerine düşeni yapacaktır. Gösterimin yapılacağı ilk gün gişe gelirlerinin kendi üzerine düşen payını kulüplerden önce bağışlayacaktır. Van'daki depremde zarar gören ailelere gönderilecek bu bağış. O görüntüleri seyrederken benim de şuramda birşeyler eriyor. Ama şu dakikadan sonra hangi sözü kullanırsanız kullanın oradaki acının karşılığını bulmayacaktır. Sadece orada kalan arkadaşlara, vatandaşlarımıza bir parça katkıda bulunabilmeye, elimizden geldiğince oradaki yarayı sarmaya uğraşacağız" dedi. TWITTER TEPKİLERİ - Behzat Ç. fena yamuk yaptı! Başta ilk gün gelirleri dediler, şimdi sadece 12:00 seansı diyorlar! Günün en kötü seansı bi de. cimcarmus - Behzat Ç.'nin sadece 12:00 seansı gelirlerini Van'a bağışlıyor olmasına da bozuldum açıkçası, belki yanlış yayılmıştır ama tüm gün denmişti. sozdeoznee - Yağmacılık, günlerdir Behzat Ç'nin ilk gün geliri Van'a deyip son gün, "Sadece 12:00 seansının geliri" diye kıvırmaktır. handekuday - "Behzat Ç. filminin ilk gün gelirleri Van'a" deyip sonra bunu en abuk saat olan 12.00 seansıyla sınırlamaları tek kelimeyle ayıp. sevinturan - Behzat Ç. de kapitalizme yenik düştü. Sadece 12.00 seansının gelirleri #van'a gidecekmiş. OSZAL - Behzat Ç. filmin ilk gün gelirleri Van'a demiştin. Ama sadece 12.00 seansıyla sınırlamışsın? Herkes öğle yemeğinde olur o vakitler biliyodun tabi. 1eyla - Oldu mu la... Behzat Ç. Deprem sözünde yamuk yapmiş!!! qbasaran
Behzat Ç.'nin galasında ilk gün gelirlerinin Van'a gideceği duyurulmuştu. Haber üç gün önce her yerde çıktı. Düzeltme dün sabah geldi: Sadece 12.00 seansı!
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Cinayet, geçen 9 Temmuz'da Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi önünde işlendi. Anneleri Ayşe için hastanede refakatçi kalma konuşunda iki kardeş tartıştı, birbirlerine küfrettikten sonra kavga etti. Çıkan kavgada polis olan ağabeyinin elindeki cep telefonunu tabanca sanan Erdal Köprülü yanında getirdiği ekmek bıçağı ağabeyine saplayarak öldürdü. "ELİNDEKİ TELEFONU SİLAH SANDIM" Cinayet ile ilgili Kayseri 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada ağabeyini öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan Erdal Köprülü hazır bulundu. Ağabeyini isteyerek öldürmediği söyleyen Köprülü, şöyle dedi: "Annem Ayşe hastanede tedavi görüyordu. İkimiz de refakat ediyorduk. Bir gün benim işim olunca annemi ağabeyime emanet edip gittim. Ağabeyim de kızımı arayarak köye gidince, kehndisini telefonla aradım. Bana 'Sen kimsin de bana hesap soruyorsun, seni öldürürüm' dedi. Ben de 'Hastaneye gel konuşalım' dedim. Hastane önüne geldiğimde ağabeyim bana küfrederek yaklaşırken elinde cep telefonun silah sanıp panik yaptım. Elimdeki ekmek bıçağından habersizdim. İsteyerek öldürmedim." Mahkeme heyeti ağabey katiline, cinayeti nasıl işlediğini güvenlik kameraları görüntülerinden izlettirdi. Erdal Köprülü işlediği cinayeti ve ağabeyini görünce gözyaşlarına boğuldu. Mahkeme davayı tanıkların dinlenmesi için davayı 22 Kasım'a erteledi.
KAYSERi'de tartıştığı polis ağabeyi 56 yaşındaki Mustafa'yı bıçaklayarak öldüren 60 yaşındaki Erdal Köprülü ilk kez çıktığı hakim karşısında ağabeyini öldürdüğü bıçağın elinde olduğundan haberinin olmadığı öne sürdü.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Cumhuriyet Halk Partisi’nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, İstanbul’daki Sivaslılardan destek istedi.Sarıgül, “Allah sizi İstanbul’a getirmiş, bir de Sarıgül’ü göndermiş daha ne yapsın?” ifadelerini kullandı. Sarıgül, İstanbul’da yaşayan Sivaslılar tarafından kurulan sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi. Sivaslılardan oy isteyen Sarıgül, bu seçimin Mustafa Sarıgül’ün bir yerlere gelme veya koltuk mücadelesi olmadığını söyledi. Sarıgül, “Barışın, özgürlüğünü, demokrasinin, insan haklarının, cumhuriyetin değerlerinin, inançlara saygılı laikliğin bir yere gelme mücadelesidir.” dedi. DAHA NE YAPSIN İstanbul’da en çok Sivaslıların bulunduğunu kaydeden Sarıgül, “İstanbul’da bir numarasınız, çok da iyi noktadayız. Bazen şöyle yaparsınız, dua edersiniz. ‘Allahım ya Rabbim bana yardımcı ol.’ Peki Allahım size ne yapsın? Allahım sizi İstanbul’a getirmiş bir de Sarıgül’ü göndermiş. Allah daha ne yapsın?” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir için aday adayı olan Sarıgül Allah'ın kendisini İstanbul'a gönderdiğini iddia etti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: "Eşimle 5 yıl önce tanıştık, hemşerimiz Orhan Gencebay Abim bize çok yardımcı oldu. Düğünden sonra mobilyalarımızı aldı, çok mutluyduk. 'Elif Rana' isminde kızımız oldu. İsmini Orhan Abim, Sevim Emre'nin gerçek ismi olan 'Elif'i koydu. Daha sonra oyuncu Ahmet Arıman eşimi kandırdı, artık ne beni, ne kızımızı ne de annesini tanıyor.
Hababam Sınıfı'ndaki Hayta İsmail karakteriyle tanınan oyuncu Ahmet Arıman hakkında şok bir suçlama ortaya atıldı. Tarık Aydın isimli bir kişi eşinin Ahmet Arıman'la kaçtığını iddia etti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Korku dolu anlar yaşayan genç kadın hemen eşine seslendi. Koyun sahiplerini fark eden iki canlı da yol kenarına doğru kaçmaya başladı. Dışarıya çıkan Ümit Biber, biri hamile 2 koyununun yaralandığını fark etti. Olayın ardından kafa ve gövde kısımlarından yaralanan koyunların saldırının olduğu kapalı alana girmek istememesi dikkat çekti. Sahibinin alana götürme çabasına direnen koyunların ineklerin olduğu ahıra girerek onların yanında durduğu gözlendi.
Antalya’da 3 gün önce bir çiftçinin vahşice parçalanarak telef olan koyunlarının ardından yan komşusunun 2 koyunu da bilinmeyen iki canlının saldırısına uğradı. Şans eseri koyunlarını kurtaran çiftçi, “Odun almaya bile çıkamıyoruz” dedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İYİ Parti'nin aldığı seçimli kurultay kararı gündeme bomba gibi düştü. Genel Başkan Meral Akşener sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamda kongrede aday olmayacağını duyururken, İYİ Partililer Akşener'i kararından vazgeçirmek için yoğun çaba sarf ediyor. Bugün İYİ Parti milletvekilleri, saat 11.00'de Genel Merkez'de toplandı. Toplantının ardından "Akşener'i ilk kongrede yeniden aday göstereceğiz." derken, MHP lideri Bahçeli'nin Akşener ve İYİ Parti ile ilgili açıklamalarına tepki gösterdi. "Bir hekim olarak söylüyorum. Kendisi sıtma nöbeti geçiriyor" diyen Çıray, "Sayın Bahçeli, demokrasi konusunda en son konuşacak adamdır. Aralarında büyük fark vardır, birisi kongreden korkar, birisi kendi kongreyi çağırır" ifadelerini kullandı. BAHÇELİ NE DEMİŞTİ: MHP lideri Devlet Bahçeli, İYİ Parti'nin kongre kararı için, 'Hanımefendi Twitter üzerinden bir açıklama yaparak aday olmayacağını ilan etmiş bulunuyor. Bu durumda Koray Aydın ve bazı arkadaşlarına büyük görev düşmektedir. Hanımefendiyi mutlaka ikna etmeliler ve hanımefendinin arkasında durarak görevinin devamını sağlamalılar' demişti.
İYİ Parti Sözcüsü Aytun Çıray, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına yanıt verdi. Çıray, Bahçeli'nin açıklamaları için 'Bir hekim olarak söylüyorum. Kendisi sıtma nöbeti geçiriyor' dedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Tuncel'in öne sürdüğü şartların değerlendirilmesi için kongre 2 Temmuz 2010 Cuma gününe ertelendi. Seyhan Oteli'nde Ali Gülleri'nin divan başkanlığında toplanan Adana Demirspor kongresine kulüp eski başkanlarından Adana Büyükşehir Belediyesi 1. Başkan Vekili Mustafa Tuncel de katıldı. Divan Başkanı Gülleri, gündemin 7. maddesi olan seçimlere geçildiğini duyurdu ve üyelerden liste sunan olup olmadığını sordu. Tuncel, kendisinin listesi olmadığını ancak söz verilmesi halinde bir konuşmak yapmak istediğini bildirdi. Kürsüye gelen Tuncel, bir kulübü ayakta tutmanın, yaşatmanın çok zor olduğunu ifade ederek, "Biz bu filmi Demirspor'da daha önce çok gördük ve yaşadık" dedi. Belediye ekibi olarak Adana Demirspor'da göreve geldiklerinde aralarında bazı gazeteciler olmak üzere bir kesimin "Sivil yönetim istiyoruz" şeklinde görüşler ortaya attıklarını kaydeden Tuncel, "Bizim omzumuzda apoletler mi var da sivil yönetim isteniyor?" diye sordu. Bir kulübü yaşatmak için belediyelerin desteği olmadan mümkün olamayacağını söyleyen Tuncel, kulübün şuan 10 milyon lira civarında borcu bulunduğunu, bu borcu 6 milyon liraya kadar çekilmesi halinde yönetime sıcak bakabileceğinin altını çizerek, "Benim liste hazırlamam için iki şartım var. Birincisi kulübün borçlarını çözmek için bir kriz masası oluşturulmasıdır. Futbolcular, teknik direktörler başta olmak üzere kimin ne kadar alacağı varsa acilen bize başvursunlar. Kim ne kadar fedakarlık yapacaksa bilelim. Ayrıca diğer alacaklılardan da biraz fedakarlık isteyeceğiz. Ödemelerde kolaylıklar sağlamalarını bekleyeceğiz. Diğer şartımız ise taraftarlarımızla görüşmemiz gerekiyor. Çeşitli taraftarlar vardır. Kimisi maç seyreder, gider, kimisi futboldan anlar, kimileri de fanatik olanlardır. Bu fanatik olanlar genelde gençlerden oluşuyor. Bunlar, küfür ederler. Sesleri çok çıkar. Kiminin parası, kiminin duası, kiminin de sesine ihtiyaç vardır. Ama kötü sesler akort edilmelidir ki sesleri düzgün çıksın" dedi. Tuncel, futbolun taraftarsız olamayacağını yönetim ve taraftar arasında birlik ve beraberlik sağlanması halinde başarının geleceğini vurguladı. Tuncel, "Asla şampiyonluk vaadi ile göreve gelmem. Dediğim fedakarlıklar yapılırsa liste çıkartırım. Gerekeni yaparım. Bu düşüncelerimin Cuma günü saat 14.00'e kadar değerlendirilmesi için toplantının ertelenmesini istiyorum" diye konuştu. Adana Demirspor Başkanı Bekir Çınar da konuşmasında kriz masasında yönetim kurulu olarak her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını, taraftar konusunda da birleştirici ve uzlaştırıcı olarak Tuncel'i gördüklerini söyledi. Divan Başkanı Ali Gülleri toplantıyı 2 Temmuz Cuma günü saat 14.00'e ertelediğini açıkladı.
Adana Demirspor kongresine katılan Adana Büyükşehir Belediyesi 1. Başkan Vekili Mustafa Tuncel, liste hazırlamak için iki şart öne sürdü.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle'den son dakika açıklaması geldi. Çözüm süreci müzakere taslağı hakkında konuşan Dicle, "Size şu müjdeyi verebilirim, sayın Öcalan'ın deyimidir; '5-6 senedir burada sürdürdüğümüz diyaloğu bugün bir müzakere taslağı üzerinde anlaşmaya kadar ulaştırabilmiş durumdayız. Hükümetle, devlet heyetleri ile sürdürülen görüşmelerle bugün belki de 200 yıldır bu topraklarda çok acılar yaşatan Kürt sorununun ve diğer bütün sorunların çözümü yönünde tarihi adımlar atabilmenin arefesindeyiz' diyor" dedi. Dicle, Diyarbakır'da düzenlenen "Ortadoğu'da Barış ve İslam" konulu panelde konuştu. Çok kritik bir süreçten geçtiklerini söyledi. Sözü gerçekleştikten 2 gün sonra açıklanan, İmralı'da Abdullah Öcalan ile yaptıkları son görüşmeye getiren Dicle şöyle konuştu: "Çok önemli bir iş yapmaya çalışıyoruz. Bu nedenle hükümet yetkilileri ile ve sonradan onların uygun görmesiyle 17 Aralık'ta gizli, kamuoyunun bilmediği gidip geldiğimiz görüşmeleri ancak hükümetle ve KCK yetkilileri ile teyit ve istişarelerden sonra kamuoyuna ve tüm basının bilgilerine sunabilecek durumdayız." ÖCALAN'IN DEYİMİDİR! Öcalan'ın, KCK'nın ve DTK'nın aslında şeffaflıktan yana olduğunu söyleyen Dicle şöyle devam etti: "Ancak gelin görün ki bir de bunun ikinci bir tarafı var. Hükümet tarafı biraz daha olgunlaşıncaya kadar bu konularda hassas olmamızı istedikleri için biz de o hassasiyetlere dikkat etmek zorundayız. Ancak size şu müjdeyi verebilirim, sayın Öcalan'ın deyimidir; '5-6 senedir burada sürdürdüğümüz diyaloğu bugün bir müzakere taslağı üzerinde anlaşmaya kadar ulaştırabilmiş durumdayız. Hükümetle, devlet heyetleri ile sürdürülen görüşmelerle bugün belki de 200 yıldır bu topraklarda çok acılar yaşatan Kürt sorununun ve diğer bütün sorunların çözümü yönünde tarihi adımlar atabilmenin arefesindeyiz' diyor." TASLAĞI İNCELEDİM... Gelinen sürecin önemli bir aşama olduğunu anlatan Dicle, süreçte akli selimin galip gelmesini, müzakere yoluyla varılacak bir barışın tüm Ortadoğu'da İslam alemine, tüm halklara ve inanışlara barış getirmesini umduğunu kaydetti. "Taslağı incelemiş bir kardeşiniz olarak sayın Öcalan'ın oradaki konumu Türkiye'deki bütün demokratik sorunlarını, mağdurların, ezilmişlerin sözcülüğünü üstlenen bir konumdadır" diyen Dicle şöyle devam etti: "Sadece orada yürütülecek müzakerenin Kürt halkının yıllardır dile getirdiği talepleri öne çıkaran bir müzakere süreci olmayacak, Türkiye'nin bütün sorunlarını, Türkiye'de yaşayan bütün halk ve inançların sorunlarına el atan ve orada çözüme varmayı hedefleyen bir pozisyonda olacağını belirtmiştir. Müzakere edilen konu bir demokrasi programıdır. Türkiye'nin nasıl demokratikleşeceği, iç barışının nasıl sağlanacağı, var olan ve bundan sonra da var olacak sorunların şiddete başvurulmadan barışçı ve siyasi yollarla nasıl çözülebileceğinin altyapısını oluşturmaya, yasal ve anayasal güvencelerini hazırlamaya dönük bir süreçtir." SAYISAL LOTO 20 ARALIK ÇEKİLİŞİ SONUÇLARI
Demokratik Toplum Kongresi-DTK Eş Başkanı Hatip Dicle'den son dakika çözüm süreci açıklaması:Müzakere taslağında anlaştık!
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ABD'ye vize başvurusu yapan kişilerin son 15 yıldaki seyahat geçmişi, ikamet ettiği adresler ve çalıştığı işyerleri ile son 5 yıldaki e-posta adresleri ve sosyal medya hesapları sorulabilecek. Ayrıca İran, Suriye, Libya, Yemen, Somali ve Sudan'dan ABD'ye yapılacak vize başvurularında, başvuru sahiplerine "daha önce DEAŞ'ın kontrol ettiği bir bölgede bulunup bulunmadıkları" da sorulacak. Amerikan New York Times gazetesinde yer alan ve söz konusu diplomatik belgenin de paylaşıldığı haberde, Trump yönetiminin yeni vize rejimine ilişkin katı güvenlik prosedürlerinin detayları yer aldı. Belgeye göre, ABD'nin Vize Muafiyet Programı kapsamındaki 38 ülke hariç, dünya genelindeki vize başvurularında başvuru sahiplerinin birçok kişisel bilgisi detaylı olarak incelenebilecek. Bakan Tillerson imzasını taşıyan 15 Mart tarihli belgede, "ülkenin terör tehdidine karşı korunması için yabancı girişlerinin daha sıkı güvenlik tedbirleriyle kontrol altına alınması" amacına vurgu yapıldı. SON 5 YILDAKİ SOSYAL MEDYA KULLANIMI SORULABİLECEK Buna göre vize başvurusu yapan adayların son 15 yıldaki seyahat geçmişi, ikamet ettiği adresler, çalıştığı işyerleri ile son 5 yıldaki e-posta adresleri ile sosyal medya hesaplarıyla ilgili bilgiler sorulabilecek. Vize başvurusu yapan kişilerin daha kapsamlı şekilde vize mülakatına alınması önerilen belgede, elçilik veya konsolosluklardaki yetkililerin "kimlerin ABD için tehdit olup olmadığına" karar vereceği ifade edildi. 6 ÜLKEYE EKSTRA GÜVENLİK PROSEDÜRÜ Bunun yanı sıra İran, Suriye, Libya, Yemen, Somali ve Sudan'dan ABD'ye yapılacak vize başvurularında ise başvuru sahiplerinin bilgileri daha detaylı incelenirken, "daha önce DEAŞ'ın kontrol ettiği bir bölgede bulunup bulunmadıkları" da sorulacak. Belgede daha önce DEAŞ'ın elindeki herhangi bir bölgede bulunan kişilerin tüm sosyal medya hesaplarının "zorunlu kontrole" tabi olacağı ve bu kişilerin sosyal medya hesaplarında terör örgütü ile ilgili paylaşım yapıp yapmadıklarının kontrol edileceği belirtildi. Irak'a ayrı bir parantez açılan belgede, bu ülkenin Trump yönetiminin yeni vize düzenlemesinden muaf tutulduğu ancak özellikle daha önce DEAŞ'ın elinde olan bölgelerde bulunmuş Irak vatandaşlarının da aynı katı güvenlik prosedürlerine tabi olacağı ve tüm sosyal medya hesaplarının kontrol edileceği kaydedildi. VİZE PROSEDÜRÜ UZAYACAK Tillerson'ın konsolosluk görevlilerine, "Güvenlik endişesi duyduğunuz herhangi bir durumda başvuruyu reddetmekte tereddüt etmeyin." diye seslendiği belgedeki adımların, zaten uzun süren Amerikan vizesi prosedürünü daha da uzatacağı ifade ediliyor. ABD Başkanı Donald Trump, 20 Ocak'ta göreve geldikten bir hafta sonra nüfusunun çoğunluğu Müslüman 7 ülke vatandaşlarına 3 ay ülkeye giriş yasağı getirmiş ancak kararın yürütmesi federal bir yargıç tarafından durdurulmuştu. 6 Mart'ta imzalanan, koşulları görece hafifletilmiş ve Irak'a muafiyet getiren yeni vize düzenlemesi de 16 Mart'ta yürürlüğe girmesine saatler kala federal bir yargıç tarafından askıya alınmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığının yürürlüğe soktuğu sıkı güvenlik incelemeleri, Trump'ın iki kez yargıya takılan vize düzenlemesinin tamamlayıcı bir unsuru olarak görülüyor.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, geçen hafta tüm dünyadaki ABD diplomatik misyonlarına gönderdiği yazıda, Amerikan vizesi için yapılan başvurularda daha sıkı güvenlik incelemesi yapılması talimatını verdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Kısmetse Olur yarışmacılarından Erdem Dalfidan gelin adaylarından Melis ile olan ayrılığı ile haftanın adamı oldu. Peki Erdem Dalfidan kimdir ve melis ile yaptığı 'kes artık' kavgasında neler olmuştu? Erdem Dalfidan Kısmetse Olur yarışmasında ilk günden itibaren Melis Buse Betyakan ile ilgilenmişti. 23 yaşında ve iç mimar olan Melis Buse ile olan ilişkisi onun Serhan ile flört etmeye çalışması ile son bulmuştu. Erdem Dalfidan bu hafta yeni bir sayfa açıp gelin adaylarından Cansel Çördük ile flört etmeye başlayınca ortalık karıştı. Melis Buse Betyakan beklenmedik bir kıskançlık kavgası başlattı. Olaylar daha da büyüyünce Melis'in teyzesi ile Erdem'in annesi Kısmetse Olur evine gitti. Bu kez şok yaşayan anne Feride Dalfidan oldu. Melis oğlundan sonra annesine de 'kes' dedi. ERDEM DALFİDAN KİMDİR? Peki Kısmetse Olur da bir anda paylaşılamayan adam haline gelen Erdem Dalfidan kimdir mesleği nedir? Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm bölümü mezunu olan Kısmetse Olur damat adayı Erdem, 27 yaşında. Meslek hanesinde işletmeci yazan Erdem, Bursalı. Halen Bursa'da ikamet eden Erdel Dalfidan 1.86 boyunda ve balık burcundan.
Kısmetse Olur damat adayı Erdem Dalfidan kimdir? Kismetse Olur gelin adayı Melis ile kavga eden Erdem annesi ile de gündem oldu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.