Proje
stringlengths 146
2.81k
|
---|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
COĞRAFYA
Proje İsmi:
AÇIK DENİZ HİBRİT ENERJİ (DALGA VE RÜZGâR ENERJİSİ) DÖNÜŞTÜRÜCÜSÜ TASARIMI VE ÜLKEMİZ EGE DENİZİ KARASULARI İÇİN UYGUN YER SEÇİMİ
Özet:
Günümüzde enerjiye olan gereksinim tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artmaktadır. Enerji gereksinimin önemli bir kısmı fosil yakıt kökenli sistemler ile karşılansa da özellikle son yıllarda hidroelektrik santraller, kara üstü rüzgâr enerji santralleri, jeotermal enerji vb. yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimindeki payı artmaktadır. Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada konumu ile açık deniz koşullarındaki yenilenebilir kaynakların değerlendirilmesine oldukça uygun bir yapıda olup, bu kaynakların verimli kullanımı enerjideki dışa bağımlılığı azaltarak, yerli ve milli enerji üretiminin desteklenmesine katkı sağlayacaktır. Sunulan projede, yenilenebilir enerji kaynaklarından dalga ve rüzgâr enerjisinin, açık denizde hibrit bir sistem olarak bir arada kullanımı araştırılmıştır. Açık deniz rüzgâr türbinleri son yıllarda uygulamaları hızla gelişmekte olan sistemler olmasına rağmen dalga enerji dönüştürücüleri özellikle ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle henüz istenilen ölçüde yaygınlaşmamıştır. Noktasal algılayıcı tipteki dalga enerji dönüştürücülerinin, tekil kazık üstü açık deniz rüzgar enerji santraline entegre edilmesi ile sistemlerin ilk yatırım maliyetleri düşmekte ve aynı anda iki farklı yenilenebilir enerji kaynağından yararlanılabilmektedir. Bu durumda yalnızca rüzgâr enerjisinden değil rüzgârların oluşturduğu dalga enerjisinden de yararlanılabilecektir. Kavramsal olarak tasarımı gerçekleştirilen açık deniz hibrit enerji dönüştürücü prototipi için ülkemiz Ege Denizi karasularındaki uygun yerleşim bölgeleri araştırılmış ve özellikle Bozcaada ve Gökçeada kıyılarının bu hibrit enerji dönüştürücüleri için uygun özellikte olduğu sonucuna varılmıştır. Uygun yer seçiminde yalnızca rüzgâr ve dalga potansiyeli değil, denizcilik ve askeri faaliyetleri ilgilendiren bir çok farklı kriter de göz önünde bulundurulmuştur.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
COĞRAFYA
Proje İsmi:
ERCİYESİN COĞRAFİ FLORASI: KABARTMA ATLASI
Özet:
Kayseri ili ve çevresinin coğrafi özelliklerinin belirlenmesinin yanında bu bölgede yetişen endemik bitki türlerinin belirlenerek görme engelli bireylerinde yaparak, yaşayarak ve hissederek hem coğrafyaya olan ilgilerinin artması hem de kabartma görseller ve Braille alfabesi ile desteklenen yazılarla ve okunan barkod uygulamaları ve farklı yabancı dillerde şehrimize gelen turistlerin cep telefonlarındaki uygulamaları ile rahatça ulaşabilecekleri bir coğrafi yazılım sistemi oluşturarak bir coğrafi atlas geliştirdik. Ayrıca çalışmamızda; Kayseri ilinin çok daha güvenilir floristik bitki listesini belirlerken görme engelli bireylerinde bu toplumda her şeyi öğrenmeye haklarının olduğunu düşünerek, toplum da bir farkındalık projesi oluşturmak istedik. Görme engelli bir öğrenci olarak başta kendim ve çok sayıda arkadaşlarımın öğrenme konusunda çeşitli sorunlar yaşadığını ve bu yaşanılan sorunların eğitim-öğretim hayatımızı olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Görme engelli bireyler için teknolojiye dayalı gelişmeler önemli eğitim fırsatları sağlamaktadır. Ancak sorunların çözümü noktasında yetersiz kalınan noktalar bulunabilmektedir. Özel formüller ya da sembollerin bulunduğu derslerde ekran okuyucu yazılımların yetersiz kaldığı araştırmalarda ortaya konmaktadır.Bu araştırmamızda; görme engelli bireylerin eğitim-öğretim hayatlarında karşılaştıkları güçlüklerden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Bu kapsamda projeyi hazırlayan öğrencilerden biri olarak kendimin bir görme engelli birey oluşu ve yaşantımın tüm evrelerin de karşı karşıya kaldığım ve halende kalmakta olduğum hayatımın akışını etkileyen ve eğitimime artı bir değer kazandıracağını düşündüğüm bir proje yaparak tüm görme engelli kardeşlerime bir ışık olmak için projemizi hazırladık. Eğitim süreci içerisinde karşılaştığım zorluklar ve yaşam bulguları; engelli bireylerin toplumsal yaşama katılım oranlarını artırmak açısından önemli iç görüler çıkarmamıza olanak sağlayacağını düşündüğümüzden, kabartmalı ve barkotlu ve uzaktan da kontrol edilebilen bir coğrafya atlası oluşturduk.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
COĞRAFYA
Proje İsmi:
AKILLI SERA OTOMASYONU: İKLİMDEN BAĞIMSIZ KONTEYNER VE ÖZGÜN FAN SİSTEMİ TEMELLİ BİTKİ VERİMİNİ ARTIRMA
Özet:
Günümüzde hava, toprak, su kirliliği ve bu sayılanların giderek tükenmesi, tarım potansiyelinin gerilemesine neden olmakta, buna bağlı olarak kalitesiz ve sağlıksız üretim ortaya çıkmaktadır.Bu sebeple tarımsal üretimin artırılması ve geliştirilmesi için önemli birtakım önlemler alınmalı ve yenilikler yapılmalıdır.Bitki ve toprak verimliliğini artırmaya yönelik uygulamalardan biri de sera faaliyetleridir.Bitkiler yaşamsal faaliyetlerinin temeli olan fotosentez için ışığa ve CO2'ye gereksinim duymaktadır. Sera; bitkileri gerekli ışık, CO2 gibi çevresel faktörler yönünden zenginleştirmek amacıyla sağlanan ortam olarak adlandırılır. Sera faaliyetlerinin maliyet değeri ve milli gelire olan katkısı azımsanamayacak miktardadır. Çalışmamızda enerji tasarrufuyla gerekli şartların sağlanması ve ürün verimliliğinin maksimize edilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda araştırmanın deney ve gözlem aşaması için basit iki sera düzeneği hazırlanmıştır.Seralara magenta rengi kaplaması, fan sistemi kurulumu, gün ışığını kontrol eden panel kurulumu (Arduino UNO Sistem), LED ışığı, gölgelendirme sistemi ve akıllı kontrol sistemleri eklemeleri yapılmıştır. Otomasyon sistemleri, yetiştirilmek istenilen ürünlerin gereksinimlerine ve ortam değerlerine bağlı olarak sulama, havalandırma, gübreleme, soğutma ya da ısıtma işlemlerini gerçekleştirirler.Oluşturulan sistemin gerekli şartları gerekli sürede sağladığı ve ortamı uygun şartlara getirdiği görülmüştür. Konteyner seralar dünyada bitki fabrikası olarak adlandırılıyor. Kırsal alanlarda yapılan ve bilinen seralardan farklı bir konsept olarak bu seralar dünyada hızla yaygınlaşacaktır. Bitkileri organik beslediğimiz için tatlarının lezzetli olması da kaçınılmaz oluyor.13 m2 yer kaplayan 20 feet serada dikey topraksız tarımla 3.000 m2 tarlada yetişen miktarda ürün yetişiyor. 27 m2 yer kaplayan 40 feet serada yatay topraksız tarımla 5.000 m2 tarlada yetişen miktarda ürün yetişiyor. Bu sonuçlardan hareketle çeşitli sistemlerle desteklendirilen seraların ilerde enerji tasarrufuyla bitki ve toprak verimliliğini artırabileceği ön görülmüştür.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
COĞRAFYA
Proje İsmi:
MİKRO VE MAKRO ALGLER İLE DOĞADA KOLAY ÇÖZÜNEBİLİR BİYOPLASTİK YAPIMI
Özet:
Dünyada insanların plastik malzemelerine talepleri her geçen gün artmaktadır. Ama bu plastiklerin kullanılıp atılma özelliğinden dolayı en önemli çevre sorunlarından biri olmuştur. Basit bir plastiğin çözünmesi ortalama 450 yıl sürerken bunun için yerine kullanılabilecek başka bir malzeme olmadığı sürece plastikler dünyamızda ciddi ve durdurulamaz bir tehdit olmaya devam edecektir. Bu da karalarımızın ve denizlerimizin, plastiklerle dolması anlamına gelmektedir. Eğer sürdürülebilir bir dünya istiyorsak doğada çözünen, toksik ve petrol bazlı olmayan, yenilenebilir çevre dostu biyoplastiklere yönelmemiz gerekmektedir. Biyoplastikler, yenilenebilir biyokütle kaynaklarından elde edilen plastiklerdir. Bu çalışmada biyoplastik yapımında ekosistemimizde büyük yer kaplayan, bütün yenilenebilir biyokütle kaynaklarından hızlı çoğalabilen ve karbondioksit emiliminde önemli etkisi olan mikro ve makro algler tercih edilmiştir. Ve ayrıca alglerin besin kaynakları ile rekabet etmemesi, atık sularda bile üretiminin yapılması, doğada hızlı bir şekilde çözünmeleri biyoplastik elde etmede ideal olarak görülmüştür. Proje çalışması ile alglerin karbondioksit emilimdeki verimi ölçülerek, alglerden biyoplastik üretimi yapılmıştır. Algden elde edilen biyoplastiğin günlük hayatımızda kullanılan plastiğe göre ne kadar zamanda çözündüğü doğaya bırakarak gözlenmiştir. Ortaya çıkan sonuca göre plastiklerin doğada kolay kolay çözünmemeleri, bunun tersine alglerden yapılan biyoplastiklerin doğada 1800 kat daha hızlı çözünmeleri, karbondioksit emilimlerinin yüksek olması üstünlük sağlıyor. Çevre kirliliğinde çok önemli bir sorun oluşturan petrol bazlı plastiklerin yerine alglerden elde edilen biyoplastik yapımı gezegenimiz için umut verici görünmektedir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
COĞRAFYA
Proje İsmi:
PÎRÎ MADETER(MASKELİ AKILLI DENİZ TEMİZLEME ROBOTU)
Özet:
Ülkemiz jeopolitik olarak üç kıtayı birbirine bağlayan önemli bir konumdadır ve üç tarafı denizlerle çevrilidir. Fosil yakıt olarak en çok talep gören büyük miktarlarda petrolün, uzak mesafelere aktarımı denizler üzerinden yapılmaktadır.Günlük 360 milyon tondan fazla petrol Akdeniz üzerinden taşınmaktadır Bu kadar büyük miktarların taşınmasında yanlış kullanım,rutin sızmalar ve kazalar büyük çevresel felaketlere yol açmakta,canlılara ve ekonomiye zarar vermektedir.Antalya kıyı şeridinde en son Haziran 2022'de denize girenlerin üzerine yapışan atık petrol kalıntıları haberlere konu olmuş, turizmi etkilemiştir. . Akıllı teknolojileri kullanarak insansız çalışabilen.PîRî MADETER bu kirlilik tehdidinde acil müdahale için tasarlanmıştır. Pixy kamera ile denizlerdeki petrol türevli atık yağları algılayarak içerisinde bulunan makara mekanizmasından bıraktığı maske boom ile sızan petrolün bulunduğu alanı çevreleyip sınırlamakta, petrolün deniz yüzeyinde yayılmasını önlemektedir.Çembere alınan yüzeydeki petrol karışan deniz suyunu pompa ile çekip, kendi tasarlayıp 3d yazıcı ile oluşturduğumuz ikili filtre sisteminde temizlemekte ve temizlenen suyu borulardan tahliye etmektedir.Kirlenen alanın etrafına salınan ve aynı zamanda filtrelerimiz içerisinde kullanılan meltblown madde hidrofobik bir yapıdadır.Sağlık görevlilerinin ameliyathanelerde taktığı veya kanser hastalarının rutin kullanımından oluşan atık maskelerden elde ettiğimiz Meltblown bezle doygunluk,kat emiş gücü ve tekrar tekrar kullanım deneylerimiz sonucunda olumlu sonuçlar alınmıştır.Akıllı yeke sistemi kameradan gelen görüntü verilerine göre acil müdahale robotumuza yönünü vermektedir.Sistemimiz hem kullanılan malzemelerin geri dönüşüm malzemesi olması hem çevre kirliliğini temizleyebilmesi sebebiyle iki kere çevre dostu ve maliyetsizdir. Mobil uygulama ile uzaktan kontrol edilebilmektedir
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
COĞRAFYA
Proje İsmi:
PLASTİK ATIKLARIN VE ATIK SIVILARIN DENİZLERDEN TOPLANMASI
Özet:
Dünya'nın en önemli bileşeni elbette sudur. Su olmazsa canlı yaşamı da olmayacaktır. Gerek bitki gerek hayvan gibi canlıların temel besin kaynağı sudur. Su aynı zamanda birçok canlıya ev sahipliği de yapmaktadır. Su ekosistemi canlılığın büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Yer Küre'nin %70'ini kaplayan su kütlesi; nüfusu artan ve gelişen Dünya ile birlikte her geçen gün biraz daha zarar görmektedir. Günümüzde en önemli problemlerden biri olan dünya çapındaki bu sorun canlı yaşamını tehdit etmektedir. Su kirliliğine yol açan çokça neden bulunmaktadır. Bu sorunların başında gelen en ciddi tehditler: plastikler, atık sıvı yağlar, fosil yakıtlar ve bilinçsiz kullanılan kimyasal maddelerdir. Bu atıkların doğaya salınımı çok uzun vakitlerdir engellenmeye çalışılmaktadır lakin bunun başarılamadığı apaçık ortadadır ve bu başarısızlık neticesinde meydana bir atık toplama aracı fikri çıkmıştır. Yapılan aracın ergonomik, ekonomik ve fonksiyonel olması gerekmektedir. Yaptığımız araçta hem plastik toplanması konusunda hem de atık zararlı sıvıların toplanması amaçlanmıştır. Yağ ve petrol atıklarının sudan temizlenebilmesi için ise sığırkuyruğu otundan elde edilen adsorplayıcı kullanacaktır. Hazne içerisinde bulunan sığırkuyruğu otu atık sıvıları adsorbe edecek ve altında bulunan hazneye aktaracaktır. Maksimum adsorbe seviyesine ulaşan sığırkuyruyu otları servo motor yardımıyla görev esnasında değiştirilecektir. Plastikler için ise aracımızın ön tarafında bulunan konveyör bant kullanılacaktır. Kamera ile tespit edilen plastikler konveyör bant ile plastik haznesine çekilecek ve görev tamamlanmış olacaktır. Sığırkuyruğu otu kullanılmasının sebebi tamamen doğal olması ve hidrofobik bir malzeme olması sebebiyle sulara zarar vermeden atık sıvı maddelerin sulardan kolayca arındırılabilmesidir. Aracımızda bulunan kamera sistemi ile aracımız otonom olacaktır. Çevreci olması bakımından ise güneş enerjisi ile kendi enerjisini kolayca karşılayacaktır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
TEMİZ AĞIZ
Özet:
İnsanoğlu doğduğu andan itibaren istemli ya da istemsiz olarak etrafıyla etkileşim içine girer. Bu etkileşimler empati ve hoşgörü temelli olup, güzel bir dil kullanıldığı taktirde ancak sağlıklı bir iletişim gerçekleştirilebilir. Okul ortamında yaptığımız gözlemlerde empati ve hoşgörüden uzak olan küfür, argo, alay etme gibi sözel zorbalığın yaygın olduğu görülmüştür. Amacımız sözel akran zorbalığı olan bu şiddeti azaltmak, ağızdan çıkan her kelimenin bilinçli farkındalığını oluşturmak, akranlarıyla ve çevreleriyle sağlıklı iletişim kurmalarını sağlamaktır. Bundan hareketle rehberlik servisi ile ortaklaşa hazırlanan slaytlar sınıflarda öğrencilere soru cevap tekniği kullanılarak sunulmuştur. Böylece onlara sözün gücü fark ettirilmiştir. Öğretmenlerimizle de görüşülerek bu soruna karşı birlikte çalışma kararı alınmıştır. Ayrıca okulda yürütülen benzer amaçlı projelerle ortak çalışmalar yürütülmüştür. Projemizin güçlü yönünü bu ortaklıklar oluşturmuştur. Öğrencilerin üzerinde çevrenin olumsuz etkisini azaltmak için hazırlanan afişlerle esnaf dolaşılıp, bilgilendirilerek onların da destekleri alınmıştır. İlçe gençlik merkezinin tanıtımı yapılarak, öğrenciler basketbol, futbol, güreş, gitar gibi ilgileri doğrultusunda merkezin bünyesinde açılmış olan kurslara yönlendirilmiştir. Sosyal medya uygulamaları üzerinden proje kapsamında paylaşımlarda bulunulmuştur. Öğrencilerin aktif katılımını sağlamak için okulumuz genelinde afiş ve video yarışması düzenlenmiş, dereceye girenler törenle ödüllendirilmiştir. Hazırlanan açık uçlu soruların, çevrimiçi form oluşturucu üzerinden, proje yürütülürken ve çalışmaların sonunda okul öğretmen ve öğrencileri tarafından cevaplanması sağlanmıştır. Elde edilen fikirler ve eleştiriler doğrultusunda yeni planlamalar yapılmış ve uygulanmıştır. Neticede çevrimiçi formlardan alınan öğretmen, öğrenci, idareci görüşleri ve tespitlerine göre farkındalık uyandırmayı, idareye gelen sözel zorbalık şikayetlerini azaltmayı başarsak da bunun sürekliliğini sağlamanın daha önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda planlanan çalışmaların eğitim yılı boyunca ve devam eden yıllarda okulda sürdürülmesi planlanmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
"ZAMANSIZ DEĞERLERİN VARİSİYİZ,MİRASIMIZ KÜLTÜRÜMÜZ BİZİM"
Özet:
21. Yüzyılda, ülkemizin önemli problemlerinden biri gençlerin, zamansız değerler olarak adlandırdığımız milli değerlere olan ilgi ve bağlılıklarının azalmasıdır. Projemizin temel amacı, UNESCO tarafından kabul edilen kültürel miras unsurlarımıza yönelik, öğrenci görüşlerinin belirlenmesi ve dijital tabanlı oyun yazılımı oluşturularak, gençlerin kültürel mirası eğlenerek öğrenmelerinin yanı sıra, çalışmanın farklı uygulamalarla desteklenmesi, gençlerin kültürel mirasa yönelik ilgi ve farkındalıklarının arttırılmaya çalışılmasıdır. Projede Nicel ve Nitel Araştırma yöntemlerinin birlikte kullanıldığı Karma Yöntem kullanılmıştır. Kültürel mirasa yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla farklı liselerde eğitim gören 357 öğrenciye çevrimiçi anket uygulanmış, sonuçlar SPSS 25.00 ile analiz edilmiştir. Ölçüt örnekleme yöntemiyle oluşturulan 12 gönüllü katılımcının kültürel mirasa yönelik görüşlerini belirlemek için Yarı Yapılandırılmış Görüşme-1 yapılmıştır. Yazılımı araştırmacılar tarafından oluşturulan 'Bizim Mirasımız Oyunu' Android telefonlarda çevrimiçi olarak gönüllü öğrencilere uygulanmıştır. Çalışma sahasında, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden gelen yetkililer tarafından" Kültürel Mirasımız" konferansı düzenlenmiş, ayrıca kültürel miras görselleri, örnekleri sergilenerek ve ebru sanatı uygulaması yaptırılarak çalışma desteklenmiştir. Uygulamaların sonunda Yarı Yapılandırılmış görüşme-2 yapılarak gönüllü katılımcıların kültürel mirasa yönelik kazanımları belirlenmiş ve veriler Betimsel Analiz Teknikleri ile çözümlenmiştir. Çalışmalar sonunda, öğrencilerin kültürel miras unsurlarını yeterince bilmedikleri, ders müfredatlarında daha fazla görmek istedikleri," Bizim Mirasımız Oyunu", konferans ve uygulamaların sonucunda bilişsel ve duyuşsal kazanımlar elde ettikleri görülmüştür. Katılımcıların milli duygularının yanında, kültürel mirasa ilgi ve farkındalıklarının arttığı belirlenmiştir. Milli değerlere yönelik ders müfredatlarında ayrılan kazanım sayısı arttırılabilir, zorunlu/seçmeli ders oluşturulabilir. Gençlerde kültürel mirasa yönelik ilgi yaratacak oyun yazılımları geliştirilebilir. Öğrencilerin yaparak yaşayarak öğrenecekleri ortamlar oluşturulabilir ve İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri, belediyeler, valilikler ile birlikte çalışmalar yürütülebilir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
YUSUF PEYGAMBERİN KISSASINDAN ÇAĞLARA SESLENEN DEĞERLER
Özet:
Bu çalışmanın amacı, Yusuf Peygamberin Kıssası özelinden yola çıkarak, evrensel etik değerleri anlatan dini kıssaların, farklı coğrafyalarda yaşayan ve farklı inançları olan gençler için birleştirici bir unsur olup olmadığını, dini kıssaların insanlık adına değerler eğitiminde kullanılıp kullanılamayacağını belirlemektir. Bu doğrultuda Türkiye, Hırvatistan, Romanya ve İspanya'dan ortaöğretimde öğrenim gören 89 öğrencinin katıldığı bir araştırma yapılmıştır. Araştırmada nicel ve nitel yaklaşımları içeren karma araştırma modeli uygulanmıştır. Nicel araştırma için Yusuf Kıssası, semavi dinlerin ortak malzemesi olacak şekilde, bir metin haline getirilmiştir. Kıssa, Türk katılımcılara öncelikle araştırmacılar tarafından anlatılmıştır. Yabancı katılımcılar için, metni İngilizce anlatan video çekilerek seyrettirilmiştir. Ardından katılımcılara uygulanmak üzere kıssadaki değerler ile olumsuz duygu/eylemlerden önemli gördüklerini seçmelerine yönelik Google Forms üzerinden hazırlanan bir anket formu uygulanmıştır. Anket sonuçları, Google Forms'un sunduğu Excel tablosundaki cevaplar aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın nitel yaklaşımında, okulumuzda araştırmamıza katılan gönüllü altı öğrenciyle yarı yapılandırılmış bir form kullanılarak görüşmeler yapılmıştır. Nicel verilerden elde edilen bulgulara göre, sabır, merhamet, affetmek, onurlu duruş, güvenilir olmak, sadakat, sorumluluk değerlerinin ilk seçimlere girdiği; sadece iffet değerinin diğerlerine göre daha az seçildiği görülmüştür. Sonuç olarak, kıssadaki tüm değerlerin ideal kişilik oluşumunda önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Diğer yandan kişilik üzerinde yıkıcı bir etki yapmada, olumsuz duygu/eylemlerin tümünün de yaklaşık değerlere sahip olduğu görülmüştür. Etik değerler ile olumsuz duygu/eylem seçimleri arasında çok büyük farklılıkların olmadığı; buna karşın yurt içi ve yurt dışındaki öğrencilerin seçimleri arasında bazı farklılıkların bulunduğu tespit edilmiştir. Nitel bulgular; öğrencilerin bir seviyeye kadar kıssadaki karakterlerle empati kurabildiklerini ortaya koymuştur. Araştırmamızla, Yusuf Kıssasının tüm gençleri birleştirecek ortak değerler taşıdığı ortaya konulmuştur.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
GÜZEL SANATLAR LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN "İYİ" VE "KÖTÜ" KAVRAMLARINA DAİR GÖRÜŞLERİ: RESİM ÇİZME-YAZMA
Özet:
Bu çalışma Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin "iyi" ve "kötü" kavramlarına dair görüşlerinin cinsiyet değişkeni açısından incelenmesi açısıyla gönüllü 88 öğrenciye resim çizme ve yazma tekniği kullanılarak yapılan içerik analizidir. "İyi ve kötü denildiğinde aklına ne geliyor çizer misin?" etkinliği yapılmıştır. Elde edilen verilerin sınıflanmasıyla araştırma sonuçlarına göre: Erkek ve kız öğrencilerde iyi ile en fazla nitelendirilen kategori "insan"; davranış ise yaşlı ve çocuğa yardım etmektir. Kız öğrenciler iyi ile ilgili çizimlerinde "doğa" ve "din" kategorisine yer vermemiştir. Erkek ve kız öğrencilerin iyi kavramı çizim ve açıklamalarında en fazla vurgulanan duygu mutluluktur. Sadece kız öğrenciler hoşgörüyü vurgulamıştır. Erkek ve kız öğrencilerin "iyi" kavramı çizimlerinde yer verdikleri nesnelere bakıldığında insan, hayvan, bitki, mekan, sembol, nesne, yiyecek, taşıt, doğa kategorilerinde sınıflanmıştır. Erkek öğrenciler insan kategorisinde en fazla erkek; kız öğrenciler kadın çizmiştir. Erkek öğrenciler hayvan kategorisinde en fazla köpek; kız öğrenciler kedi çizmiştir. Erkek öğrencilerde kötü ile en fazla nitelendirilen kategori "insan "; davranış ise "saygısız davranmak(Küfür, hakaret, alay etme, küçük düşürme)"tır. Kız öğrencilerde kötü ile en fazla nitelendirilen kategori "insan"; davranış ise kavga etmek, öldürmek(çocuk), şiddet(kadın) tir. Erkek ve kız öğrencilerin kötü kavramı çizim ve açıklamalarında en fazla vurgulanan duygu öfkedir. Sadece erkek öğrenciler sevgisizlik, umutsuzluk; sadece kız öğrenciler korku, yalnızlık duygularını vurgulamıştır. Yiyecek kategorisinde sadece kız öğrenciler çizim yapmıştır. Taşıt kategorisinde sadece erkek öğrenciler araba çizimi yapmıştır. Sembol kategorisinde en fazla şeytan erkek ve kız öğrenciler tarafından çizilmiştir. Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin aile ile ilgili görüşleri, öğrencilerin cinsiyetlerine göre değişiklik göstermektedir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
HİYEP'LE BİR CANA DOKUN
Özet:
Yolda yürürken bacağı kırılmış bir köpek, baygın bir kedi veya ailecek gittiğiniz piknikte yuvadan düşmüş bir kuş, atılan cam kırıkları ile yaralanan bir tavşan gördünüz. Ya da acı ama kaza sonucu aracınızla çarptınız. Ne yapardınız? Onları çaresizlikleriyle baş başa bırakıp gider miydiniz? Yoksa yapabileceğiniz küçük bir bandaj, üç telefon tuşu, belki birkaç damla su hayatını kurtarabilir mi? İnsan olmanın gereği hangisi? Sevgi, dostluk, merhamet, fedakârlık, sorumluluk, adalet? Hangi değerden bahsedebilirsiniz? Araştırmamızda ülkemizde hayvanlarda ilk yardım üzerine yapılan çalışmaların tespitini; öğrencilerin hayvan sevgilerini, duyarlılıklarını ve/veya hayvanlara yönelik davranışlarını belirlemeyi; hayvanlarda ilk yardım bilgilerini ölçmeyi, seviyeye uygun örnek teşkil edecek "Hayvanlarda İlk Yardım Eğitim Programı (HİYEP)" hazırlayarak uygulamayı; herkesin faydalanabileceği "Hayvanlarda İlk Yardım El Kitabı" oluşturmayı amaçladık. Karma araştırma modelinin kullanıldığı çalışmada konuya ilişkin 8 uzman ve 8 öğretmenin bilgi ve görüşlerine başvurulmuştur. Lise, ortaokul, ilkokul, anaokulu, özel eğitim düzeyinde 249 öğrenciyle çalışılmıştır. HİYEP programı ortaya koyulmuş ve tüm eğitim kademelerinde uygulanmıştır. Süreçte toplanan nicel veriler SPSS 22 programında, nitel veriler içerik analiziyle çözümlenmiştir. Sonuç olarak ülkemizde hayvanlarda ilk yardım eğitiminin çok az ve çoğunun yetişkinlere yönelik ücretli kurslar olduğu görülmüştür. 6-18 yaş çocuklarda hayvan sevgisinin oluştuğu ancak ortaokul öğrencileriyle yapılan çalışmada davranış boyutunda yeterli olmadıkları görülmüştür. Öğrenciler hayvanlarda ilk yardım konusunda bilgisizlerdir. HİYEP ile hem hayvanlar lehine harekete geçme isteği oluşmuş, hem de bilgi düzeyleri artmıştır. HİYEP okullarda hikayeleştirme, canlandırma, deney, oyun gibi zengin içeriklerle hayat bilgisi, fen bilgisi, sağlık bilgisi ve trafik gibi derslerin kapsamında uygulanabilir. Değerler eğitimi etkinliklerinde yer verilebilir. Hazırlanan el kitabından çok kişinin faydalanması sağlanabilir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
YAŞANTI KONİSİNE GÖRE YAPILANDIRILMIŞ WEB 0.2 ARAÇLARIYLA GERÇEKLEŞEN TASARRUF EĞİTİMİNİN İSRAFSIZ YAŞANTIYA ETKİSİ (AZİZ ATİK FEN LİSESİ ÖRNEĞİ)
Özet:
Tasarruf, değerler eğitiminin yapı taşlarındandır. 'İsraf' ise bugünün, yarınların en büyük sorunlarından biridir. Yaşadığımız dünya hep verir bize. Ancak verdikleri sınırsız değildir. Bitmek, tükenmek bilmeyen kaynaklar değildir. Ve bize verdikleri sadece geçmişin mirası değil, geleceğin emanetidir. Sınırlı kaynakların tüketiminde dikkatli davranma ve gereği kadar kullanma, üzerinde yaşadığımız bu dünyada, insanların ve diğer canlıların yaşam kalitesini ve varlığını belirleyen temel unsurlardandır. Öyleyse yarınların kazanımı bugün atılacak adımlarla gelecektir. Bu konuda atılacak en önemli adım ise eğitimdir. Eğitim bireyle başlar, bireyler değişmedikçe yarınlara şekil veren, yarınlara ışık yakan, yarınlara kaynak olan toplumlar yetişmeyecektir. Yarınları güzelleştirecek eğitim de zamanın gerçeklerinden uzak olmamalıdır. Bilim ve değer, teknoloji ile buluşturularak öğrenme araçları yapılandırılmalıdır. Dijital platformlarda geçirilen zaman artışı, dijital öğrenmeye yatkınlık, öğretim yöntem ve tekniklerin bu platformlara uyarlanmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Sorun hem tasarruf konusunda insanların öğrenme yetersizlikleri hem de bilimsel gerçekliklerle zamanın öğrenme araçlarının buluşturulması noktasındaki eksikliklerdir. Biz bu bütünleşmeyi projemizde ortaya koyduk. Edgar Dale'nin Yaşantı Koni'sindeki ilkelere göre yapılandırdığımız Web 0.2 araçlarıyla gerçekleştirdiğimiz tasarruf eğitimin israfsız yaşama etkisini aşama aşama gösterdik. Bilim, teknoloji ve değerin buluştuğu eğitim araçlarıyla Edgar Dale'nin Yaşam Konisi'ndeki ilkeler doğrultusunda hareket edersek, tasarrufun yaşantıya dönüşeceği ve güçlü bir öğrenmenin gerçekleşeceği yönündeki hipotezimizi, okulumuzdaki su ve elektrik tüketimi üzerinden doğruladık. Bunun için okulumuzda soyuttan somuta, karmaşıktan basite doğru yapılandırdığımız Web 0.2 araçlarıyla hafta hafta tasarruf eğitimleri düzenledik. Elektrik ve su sayaçlarından aldığımız kayıtlarla tüketimin kademeli olarak azaldığını tespit ettik.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
BİR DAMLADAN BİN KALBE
Özet:
Bu çalışmada, sosyal refahı eşitlemek adına pozitif etki yaratan davranışları incelemek ve sürdürülebilir iyilik hareketine katılmaya yönelik farkındalık çalışmaları düzenlenmiştir. İyilik üretme sürecinde ihtiyaçların, ihtiyaç sahiplerinin, üretilecek katma değerin, tedarik zinciri ve kurulacak bağların planlanma süreci gönüllü öğrencilerin ve danışmanların beyin fırtınası yöntemini kullanmalarıyla gerçekleşecektir. Araştırma kapsamındaki çalışmalar okul bünyesinde öğretmen kontrolünde gerçekleştirilmiştir. Araştırma karma yöntem desenlerinden olan açıklayıcı desen ile yürütülmüş olup hem nitel hem de nicel boyut bulundurmaktadır. Yapılan çalışmada okulda kurulan iyilik dükkânında çalışan öğrenciler bu sürece istekle katılmış ve katkı sağlamak için fikir üretip, ders dışı saatlerde iyilik faaliyetleri için gönüllü çalışmalar yürütmüşlerdir. İyilik dükkânında görev alan öğrencilerle yapılan görüşmelerde; iyilik adına somut adımlar atarken kapsayıcılığı ve eşitliği gözettikleri, bireyi ve toplumu birlikte yükseltecek olan değerleri ve sürdürülebilir bir iyilik yaklaşımını benimsedikleri görülmektedir. Araştırmada bütün seviyelerdeki lise öğrencileri bu çalışmaya destek vermiş, gönüllü çalışmak için başvuruda bulunmuştur. İyilik hareketlerinin her zaman bulaşıcı bir etki yarattığı bilinen bir gerçek olmuştur. Bu yardım hareketi de tıpkı bir bulaşıcı hastalık gibi bütün okula bulaşmıştır. Lise kademesindeki öğrenci ve öğretmenlerin hepsi çalışmaya gönüllü olarak katılmış, her birey kendi çapında bu araştırmaya katkı sağlayıp ihtiyacı olan kişilere yardım etmiştir. Bu öylesine büyük bir yardım hareketine dönüştü ki her öğrenci yeni fikir ve iyilik hareketleri ile karşımıza çıkmaktadır. İyilik dükkânında çalışan öğrenciler çeşitli yiyecek ve içeceklerin satışını yapmış, gelir gider ilişkisi kurmuş, giderlerden kalanla birçok yardım yapılmıştır. Yapılacak her bir yardım başka bir iyiliğin kapısını aralayacaktır, sloganıyla ilerliyoruz.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
ANTEP SOKAĞI OKULUMUZDA
Özet:
Her şehrin sosyal, kültürel ve tarihsel dokusu vardır. Şehri binalar bütününden canlı bir yapıya dönüştüren de işte bu benzersiz hikayesi ve kültürüdür. Gaziantep de bünyesinde barındırdığı tüm sosyo-kültürel olgularıyla eşi benzeri olmayan şehirlerden biridir. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde "Şehr-i Ayıntab-ı Cihan" olarak adlandırdığı Gaziantep, kültürel mirasıyla hem Anadolu medeniyetinin hem Türk kültür tarihinin müstesna şehirlerinden biridir. Bu kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması da kültürel diplomasi açısından stratejik bir rol oynamaktadır. "Antep Sokağı Okulumuzda", kültürel mirası formal ve informal eğitim süreçlerine dahil etme ve koruma amacıyla yapılmış bir araştırma ve uygulama projesidir. Proje örneklemini oluşturan okulumuz Gaziantep ili Şehitkamil ilçesi Gazikent bölgesinde yer alan bir devlet okuludur. Öğrencilerimizin çoğu çevre illerden göç ile gelen ve Gaziantep'te yaşayan ailelerin çocuklarıdır. Öğrencilerimizin yaşadığı şehri daha iyi tanımaları düşüncesinden hareketle okulumuzda Gaziantep değerlerinin yer aldığı "Antep Sokağı" adlı tematik bir köşe hazırlanmıştır. Böylelikle Antep'in kültürel değerlerini okulumuza taşınmak istenmiştir. Projenin düşünsel temelini oluşturduğu bu taslak, dar anlamda Gaziantep kültürel mirasını esas alırken geniş anlamda Türk kültür mirasının ve bu mirastaki temel değerlerin korunmasını ve aktarılmasını da amaçlamaktadır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
DEĞER AVCISI
Özet:
Değerler, toplumu oluşturan bireylere, nelerin önemli olduğunu, nelerin tercih edilmesi gerektiğini ve kısaca nasıl yaşanılması gerektiğini belirtir (Akbaş, 2008). Tarihi eserler ve mekânlar, geçmişten günümüze maddi ve manevi değerler sürecini bir arada bulunduran sistemi kapsamakta olup geçmiş uygarlıkları günümüze aktaran soyut ve somut belgelerin birikimidirler (Erbil, 1996). Bu mekanlar ve tarihi eserler, o toplumun kültürel yapısının maddesel kalıntılarını oluşturur. Artırılmış gerçeklik (AG) günümüzde oldukça ilgi çekmekte ve pek çok alanda etkin olarak kullanılmaya başlanmaktadır. AG'yi yalnızca bir teknoloji olarak düşünmek bir yanılgıdır. AG'nin bir ortam olduğu deneyimlerin gerçekleştirilmesi için önemli bir rol oynadığı göz ardı edilmemelidir. Bu projede "Değer Avcısı" isimli bir mobil uygulama geliştirilmiştir. Uygulamada artırılmış gerçeklik ve coğrafi konum sistemi kullanılmıştır. Öğretmenler oyun üzerinden yaşadıkları coğrafi bölgede yer alan tarihi, kültürel ve insani değerlerin yer aldığı alanları görev olarak belirlemektedir. Öğrencilerin görev metnini okuyarak ilgili değerin yerini bulması istenmektedir. Öğrencinin istenen bölgeye gittiğinde uygulama üzerinden kamerasını açarak gizli imgeyi bulması gerekmektedir. Görevi gerçekleştirme zamanı ve hızına göre puanlama gerçekleşmektedir. Bu yöntemle hem belirlenen değer hakkında bilgi sahibi olunmakta hem de bu değerin yaşadığı alana gidilerek bu bilgilerin kalıcı hale getirilmesi sağlanmaktadır Bu proje ile öğrencilerin tarihi, kültürel, sanatsal ve insani değerler barındıran yaşam alanları ile etkileşimlerini artırmayı bununla birlikte bu alanlarda yaşayan değerleri tanımaları, bilmeleri ve yaşamlarına katmaları hedeflenmektedir. Lise kademesinde bulunan öğrencilerinden oluşan 92 kişi üzerinde bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada büyük bir çoğunluğun yaşadığı şehirdeki kültürel değerler hakkındaki bilgi seviyesi farkındalıklarının düşük olduğu görülmüştür. Değer Avcısı uygulamasından olumlu sonuçlar alındığı görülmüştür.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
ÂB-I HAYAT
Özet:
Su hayattır. Yaşamın temeli, doğanın canı, insanın ihtiyacıdır. Su olmadan bir hayat düşünülemez. İnsan vücudunun %65'i sudan oluşmaktadır. İnsanlar susuz sadece üç gün yaşayabilir. Küresel ısınmayla beraber su kıtlığının yaşanacağı ve dünya nüfusunun %40'ının susuz kalmasa da su stresi yaşayacağı tahmin ediliyor. Dünya nüfusunun son yüzyılda üç kat arttığı, su tüketimin ise yedi kat arttığı rapor edilmiştir. Bu durum dünya genelinde su sorunlarının yaşanmasına neden olmaktadır. Özellikle gelişmemiş Afrika ülkelerinde ekonomik yönden zayıf olmaları onların diğer insanlar gibi suya rahat ulaşmalarını engelliyor. Biz komşusu açken tok yatan bizden değildir anlayışından geldiğimiz için bu duruma sessiz kalamazdık. Her gün 800 çocuğun temiz suya ulaşamadığı bir dünyada yaşamak toplum olarak vicdanımızı yaralayan bir durum. Çünkü çocuk ölümleri genellikle kirli suyun sebep olduğu birtakım bakteri ve virüslerden kaynaklıdır. Gelişim çağlarında henüz gelişmeyen bağışıklık sistemleri kirli su sebebiyle hastalanmalarına neden olmaktadır. Projemizde bu soruna çözüm bulmaya çalıştık. Afrika'da su kuyuları açarak insanlık görevimiz bir nebze olsun yerine getirmek istedik. Araştırma yaptığımızda su kuyusu açmanın çok da maliyetli olmadığını gördük. Kuruluşlarla iletişime geçerek okulumuz adına öğretmen, öğrenci ve velilerin de desteğiyle suya ihtiyaç duyan ülkelerden Çad ve Bangladeş' te kuyular açmayı amaçladık ve amacımızda başarılı olduk. İlk önce Bangladeş' te bir adet, sonra Çad'da iki adet su kuyusu açmayı başardık. Sonrasında da bir sınıf tek başına bir adet "Mezuniyet Su Kuyusu" açtı. Açılan su kuyularından haberdar olan onlarca kişi bireysel su kuyusu açtı. Hatta başka okullar da kendi okullarının adını taşıyan başka kuyular açtılar. Bu da bizim projemizin amacına ulaştığını göstermektedir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
GELENEKTEN GELECEĞE TÜRK EL SANATLARI
Özet:
Bu çalışmanın amacı, okul öncesi öğrencilerin, Türk toplumunun önemli kültürel değerlerinden olan "Geleneksel Türk El Sanatları"na dair farkındalık düzeylerini tespit etmek ve tespit edilen farkındalık düzeylerini arttırmaya yönelik uygulama ve materyaller geliştirmektir. Yapılmış olan bu proje iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde nitel ve nicel yöntemin bir arada kullanıldığı karma araştırma yöntemi kullanılmıştır. Nicel yöntem olarak 30 okul öncesi öğrenciye araştırmacılar tarafından geliştirilmiş olan anket, ön test ve son test olarak uygulanırken, nitel yöntem olarak 5 öğretmen ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Anket toplam 10 sorudan oluşmaktadır. Öğretmenler ile yapılan mülakatlarda ise Geleneksel El Sanatları'na dair yapılan tüm uygulamaların öğrencilerin farkındalıklarına olan etkisi hakkındaki gözlemlerine dair sorular yöneltilmiştir. Anket verilerinin analizi SPSS 25 kullanılarak değerlendirilmiş ve yapılan mülakatlar ile elde edilen veriler deşifre edilerek birlikte yorumlanmıştır. Sonuçlar literatür ışığında tartışılmıştır. İkinci bölümde ise projenin amacına uygun bir şekilde okul öncesi öğrencilerin geleneksel Türk el sanatlarına farkındalıklarını arttırmak amacıyla konu ile ilgili proje ekibi koordinesinde aralarında üniversitelerde ve farklı kurumlarda görev yapan akademisyenlerinde olduğu alan uzmanı öğretmenler tarafından uygulamalar yapılmış, yine proje ekibi tarafından ardinuo uno ile tasarlanmış konuşan kitap üretilmiş ve kitaba entegre edilmiş bir kutu oyunu geliştirilmiştir. Bu materyallerin her biri okul öncesi öğrencilere kullandırılmak suretiyle öğrencilerin geleneksel Türk el sanatlarına dair farkındalık düzeyleri arttırılmaya çalışılmıştır. Okul öncesi öğrencilerin konu ile ilgili Ön test ile düşük olduğu tespit edilen farkındalık düzeylerinin, Son test ve görüşmelere dayalı verilere göre, belirgin bir şekilde artığı tespit edilmiştir. Elde edilen tüm sonuçlar raporlaştırılmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
OKUL TEMALI TÜRK TV DİZİLERİNDE DEĞERLER EĞİTİMİNİN İNCELENMESİ
Özet:
İnsan davranışlarını ve yaşam tarzlarını toplumsal anlamda etkileyen önemli kavramlardan biri de değerlerdir. İnsan; bir duruma, kişiye ya da bir nesneye karşı nasıl davranması gerektiğine karar verirken değerleri ile hareket eder. İnsanlar aile içinde, okulda, mahallesinde ya da ülkenin tümünde nasıl davranacaklarını ve hangi tutumlara sahip olacaklarını belirlerken değerlerine göre karar verirler. Bu sebeple değerler geçmişten günümüze çok önemsenmiş ve değer öğretimine her toplum kıymet vermiştir. Okul öncesinden lisenin sonuna kadar değerlere yönelik kazanımlar müfredata yerleştirilmiş ve kitaplara işlenmiştir. Ancak göz önünde bulundurulması gereken bir konu daha vardır ki o da değer öğretiminde sosyal öğrenmenin çok büyük bir paya sahip olduğudur. Sosyal öğrenme bireyin gerçek hayatta model aldığı kişiler vasıtasıyla sağlandığı gibi medya unsurları aracılığıyla örnek aldığı karakterler yoluyla da olabilmektedir. Bu çalışmada, okul temalı televizyon dizilerinin birey ve toplumun değer algıları üzerindeki etkilerine dikkat çekmek amaçlanmıştır. Bu bağlamda 2022 yılında arama motorlarında en çok aranan ilk beş dizi arasında bulunan "Tozluyaka" ve "Duy Beni" isimli diziler bu çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Çalışmada doküman analizi ve içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Belirlenen 13 değer ve 14 anti değer kapsamında dizinin ilk on bölümü iki ayrı kodlayıcı tarafından izlenilmiştir. Yapılan değerlendirmelere göre; "Tozluyaka" dizisinde 294 değer(%44,28), 370 anti değere(%55,72) rastlanırken "Duy Beni" dizisinde ise 267 değer(%34,14), 574 anti değer(%65,86) olduğu görülmüştür. İçerik çözümlemesiyle elde edilen veriler tablolaştırılmış ve yorumlanmıştır. Ayrıca bulguları desteklemek için dizilerdeki sahnelerden kesit alma yöntemiyle bazı repliklere de yer verilmiştir. Her iki dizide de anti değerlerin değerlere göre daha fazla olduğu görülmüş ve bu doğrultuda öneriler getirilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
SAKARYA'NIN KAYBOLMAYA YÜZ TUTMUŞ GELENEKSEL MESLEKLERİ: OKUL TEMELLİ BİR FARKINDALIK ÇALIŞMASI
Özet:
Bu araştırmada, günümüzde Sakarya'da son ustaları ile yaşatılmaya çalışılan süpürgecilik, kaşıkçılık, sepetçilik, yorgancılık ve ciltçilik mesleklerini icra eden az sayıdaki temsilcilerinin; meslekleri ile ilgili bilgi, birikim, duygu ve düşünceleri ile icra ettikleri mesleklerin önemi ve gelecekleri hakkındaki düşüncelerini ortaya koymayı, kültürel ve sanatsal değeri olan geleneksel mesleklerimizin ihtiva ettiği birikimi, okul temelli kuşaklararası dayanışma modeli çerçevesinde gelecek nesillere aktarmayı amaçladık Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Karasu Esnaf ve Sanatkârlar odasından, geleneksel meslek ustalarının iletişim bilgilerine ulaştığımız çalışmada, meslek ustaları ile okulumuzda standartlaştırılmış açık uçlu görüşme gerçekleştirdik. Görüşmeler sonrası okulumuzun gönüllü öğrencileri, ustaların mesleklerini icra ettiği yerlerde süpürge, kaşık, sepet, kitap ciltleme ve yorgan dikme şeklinde el sanatlarına dayalı ürünler yapmış, el sanatına dayalı bu ürünler, icra edilen mesleklerin özellikleri ve görüşülen meslek ustaları hakkındaki bilgileri kapsayan ''Sakarya'nın Kaybolmaya Yüz Tutmuş Geleneksel Meslekleri'' isimli sergiyi okulumuzda açarak okul temelli bir farkındalık çalışması gerçekleştirdik. Araştırmamız neticesinde, ustaların maddi zorluklara rağmen mesleklerini bırakmayı hiç düşünmedikleri, mesleklerini küçük yaşlardan itibaren usta-çırak ilişkisi içinde öğrendikleri, kendilerini mesleklerinin son temsilcileri olarak gördükleri, çırak bulamadıklarından dolayı mesleklerinin geleceğinin karanlık olduğuna inandıkları sonucuna ulaştık. Ustalarla el sanatına dayalı ürün yapan öğrenciler, unutamayacakları deneyimler kazandıklarını, ustaların mesleklerini devam ettirmeye çalıştıklarından dolayı büyük saygı hakkettiklerini, gerekli değeri görerek bu geleneksel mesleklerin yaşatılması gerekliliğini belirtmiştir. Okulumuzda uygulanan memnuniyet ve farkındalık anketi ile etkinliklerin öğrencilerin geleneksel meslekilere yönelik hem bilgi seviyelerini artırdığını hem de farkındalık oluşturduğunu, etkinliklerin hoşlarına gittiğini, etkinlikleri oldukça ilgi çekici bulduklarını belirtmiştir. Sonuçlar, projemizin okul temelli kuşaklararası dayanışma modeli çerçevesinde farkındalık oluşturma amacı ile tutarlılık göstermiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
TARİHİN UNUTTUĞU TAŞ: "MİSAFİR TAŞI"
Özet:
Türk kültür ve geleneğinin önemli bir parçası olan misafirperverlik, İslam dininde de önemli bir yere sahiptir. Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) misafirperverlikle ilgili hadisleri müslümanları önemli ölçüde etkilemiştir. Ecdadımız yollar üzerine hanlar, hamamlar, kervansaraylar inşa etmiş; garipleri, yolcuları, buralarda misafir etmiştirler. Misafirperverlik İslam dininin yanı sıra Türk kültürünün de önemli bir parçasıdır. "Tanrı misafiri" deyimi Türk kültüründe misafirin kutsal olarak görüldüğünü göstermektedir. Sanat Tarihçileri'nin "Ünik Eser" (tek, eşsiz, yegane) olarak nitelendirdiği, Malatya ili Battalgazi ilçesindeki Toptaş Camii duvarı yanında bulunan 11 adet taş, araştırma konusu olarak belirlenmiştir. Bu taşlar "Misafir Taşları" ismiyle bilinmektedir. Alan yazında yapılan incelemelerde "Misafir Taşları'na yönelik her hangi bir çalışmanın olmadığı görülmüştür. Çalışmamızla, misafirlikle alakalı tarihi bir yapı olan "Misafir Taşları"nın bilinirliğini artırmak ve pandemi ile birlikte iyice unutulmaya yüz tutmuş olan misafirperverlik kavramının eski anlamına ulaşması hedeflenmektedir. Son dönemlerde sosyal hayatımızda oldukça değerli bir yeri olan "Sadaka Taşı, Yitik Taşı, İstirahat Taşı" gibi birçok taş gibi Misafir Taşları'da hak ettiği değeri görmelidir. Nicel desende kurgulanan bu araştırmada, veriler 132 katılımcıdan, hazırlanan ölçek ile elde edilmiştir. Bu ölçeğe katılımcıların demografik özelliklerini belirtebilecekleri bölümde eklenmiştir. Toplanan veriler SPSS 22.0 ile analiz edilmiştir. Çalışmanın etkisini artırmak için Unity oyun motoru, Vuforia SDK ve 3 boyutlu modeller kullanarak Artırılmış Gerçeklik (AR) uygulaması geliştirilmiştir. Uygulamayı kullananların edindikleri bilgilerin kalıcılık sağlaması amacıyla bir oyun tasarlanmıştır. Araştırma bulgularına göre misafir taşlarının bilinirliği cinsiyet ve eğitim durumuna göre anlamlı farklılık taşımazken, yaş değişkenine göre anlamlı bir farklılığın olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
DEĞERLER EĞİTİMİ
Proje İsmi:
SABRIN NAKŞI TEZHİP
Özet:
Sanat, toplumların bütün değerlerini bünyesinde barındıran, kültürlerin, örf-adetlerin ve yaşam biçimlerinin etkisiyle meydana gelmiş, her dönemde yeni yüzünü ve etkisini göstermiştir. Geleneksel el sanatlarından hat, minyatür ve ebru lise öğrencileri tarafından tanınmasına rağmen tezhip, geri planda kalmış kültürel bir mirasımızdır. Bu çalışmanın amacı, tezhip sanatının Amasya Merkez ortaöğretim öğrencileri arasında tanıtılmasını sağlamak ve bu sanatla ilgili çeşitli etkinliklerle farkındalık oluşturmaktır. Bu kapsamda okulumuz öğrencilerine tezhip sanatını tanıyıp tanımadıkları ile ilgili ön test uygulandı. Anket sonucunda öğrencilerin %30'unun tezhipten haberdar olduğu anlaşıldı. Merkez ortaöğretim öğrencilerinde farkındalığı artırmak için ''tezhipsanatimz'' adlı bir sosyal medya hesabı oluşturuldu. Buradan tezhip sanatıyla ilgili bilgilendirmeler yapıldı ve görseller paylaşıldı. Türkiye'de tanınmış müzehhibe Memnune Birkan ile iletişime geçildi. Amasya'da bulunan müzehhip ve müzehhibelerle görüşüldü, onlardan bilgi alındı. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Amasya Belediyesi ziyaret edilerek projemiz tanıtıldı. Okulumuz öğrencileri gruplar halinde tezhip örneklerini görmeleri için Hat Müzesi'ne ve Halk Eğitim Tezhip Kurslarına götürüldü. İlimiz müzehhibelerinden Hatice Övüdür tarafından konferans verilerek çizimler yapıldı. 60 öğrenciden metafor yöntemi ile görüş alındı. "Sabrın Nakşı Tezhip" adlı e-dergi oluşturuldu ve okul sitesine yüklendi. Dergi bastırılarak merkez ortaöğretim okullarına dağıtıldı. Web 2.0 araçları kullanılarak okulumuzda tezhip sanatı ile ilgili Kahoot uygulamasıyla ödüllü yarışma yapıldı. Okulumuzdan çizim yeteneği olan 10 öğrenci, 3 ay boyunca Amasya Hat Müzesinden tezhip dersleri aldı. Yapmış olduğumuz eserler hem okulumuzda hem sanal sergi halinde okul web sitemizde paylaşıldı. Tezhip kursu alan 10 öğrenciyle yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilerek tezhip sanatı hakkında görüşleri alındı. Öğrencilerimize son test uygulanarak bu değerimizle ilgili bir farkındalık oluşturuldu.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
TEKNOLOJİK ORTAMLARIN HAVA VAKUM SİSTEMİNİ KULLANARAK YAPAY ZEKA DESTEKLİ DERİN ÖĞRENME MODELİ İLE YANGINDAN KORUNMASI
Özet:
Günümüzde; üretim teknolojilerindeki gelişmeler, çok amaçlı binalar ve değerli malzemeler, farklı riskleri de beraberinde getirmiştir. Yeni oluşan risklerle birlikte güvenlik önlemleri de değişmeye devam etmektedir. Önceden haber alan, algılayan, uyaran ve uygun çözümler bulan yapay zekâ destekli cihazlar ve sistemler her geçen gün gelişmektedir. Son 30 yıl içerisinde teknoloji ve internetin hızla yayılmasıyla daha güçlü internet altyapısını destekleyen cihazların ihtiyacını ortaya çıkardı ve bu doğrultu da daha büyük veri merkezleri ve bilgi işlem sistemlerine ihtiyaç duyuldu. Bu tür merkezlerin teknolojik önemi, yangından korunma ve yangın söndürme sistemlerinin bu alanlar için daha fazla önem kazanmasını sağladı. Projemiz ile maliyeti yüksek elektronik cihazlar ve geri dönüşümü olmayan özel verileri içinde barındıran datacenter, bilgi işlem, sistem kontrol ve sunucu sistemlerini yangından korumak için yapay zekâ destekli derin öğrenme algoritmalarını kullanarak görüntü işleme sistemi ile yangını tespit eden, ortamdaki oksijenin vakum yöntemiyle seyreltilip bir boğma etkisi oluşturularak yangını söndüren bir sistemin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Proje temel olarak iki bölümden oluşacak şekilde planlanmıştır. Birinci bölüm yapay zekâ derin öğrenme algoritması ile eğitilerek datacenter, bilgi işlem, sistem kontrol ve sunucu odalarındaki yangını görüntü işleme teknolojisini kullanarak tespit eden ve uyarı sistemini aktifleştirip elektronik kısmı kontrol edebilen yazılım kısmıdır. İkinci bölüm ise yazılım kısmından gelen komutlara göre ortamdaki oksijenin vakumlama yöntemiyle seyreltilmesini sağlayan, sesli ve görsel uyarı sistemini devreye sokan elektronik kısımdır. Sonuç olarak proje ile maliyeti yüksek elektronik cihazlar ve geri dönüşümü olmayan özel verileri içinde barındıran teknolojik ortamları yangından korumak için en güvenli yöntem ortamdaki oksijenin vakum yöntemiyle seyreltilip boğma etkisi ile yangının söndürülmesidir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
İNSANSI ROBOTLARIN VÜCUT ISI YÖNETİMİNDE TERLEME OLAYININ FOTOVOLTAİK PİLLER İLE SAĞLANMASI
Özet:
Günümüzde robotların insan fizyolojisine benzer şekilde tasarlanmasının başlıca sebeplerinden biri, insan vücut yapı ve mekanizmasını daha iyi anlamaktır. Bu robotlar gelecekte insanların gündelik ya da tehlikeli işleri için tasarlanırken, aynı zamanda otonomi bir sistem olarak da düşünülmektedir. Yapay zeka bağımsızlık kazandığı anda, dış ortam şartlarından da (güneş ışınları ,yağmur, sıcak hava ,?) etkilenecektir. Bu proje, insansı robotların fizyolojik tasarımının gelişimine yöneliktir. Dış ortamda sürekli ultraviyole ışığa maruz kalan robotun, dış yüzeyinin ya da takılan derinin kontrolsüz bir şekilde ısınması ana problemimiz olmuştur. Projede kurulan sistem ile insanın otonom soğutma sistemi olan terleme olayı fotovoltaik güneş piller yardımıyla sağlanmış ve dış yüzey soğuması lokal olarak gerçekleştirilmiştir. Güneş altında yaptığımız ölçümde 3 cc lik damlanın yüzeyde 0,01 °C sıcaklık azalışına sebep olduğunu gördük. Yaptığımız tasarım ile, robotlar terleme gibi fizyolojik olayı, kendi üretecekleri enerji ile taklit edeceklerdir. İnsansı robotlarda kullanılacak olan güneş pilleri tıpkı mitakondri gibi temiz enerji üretim merkezleri olacaklardır. Ayrıca dış soğutma olayını gerçekleştirirken iç soğutma içinde destek sağlayacağımızı düşünmekteyiz.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
YENİ NESİL ELEKTRONİK DEVRE ELEMANI KLOROFİLLİ OPTİK KONDANSATÖR-KLOK
Özet:
Günümüzde elektronik devre elemanları temelde direnç, kondansatör, diyot ve transistörden oluşmakta ve elektrik, elektronik alanlarında kullanılmaktadır. Yeni gelişen teknolojiler fizik, kimya, biyoloj ve tıp alanında da devre elemanlarının kullanılması gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Ancak bu alanda çalışacak devre elemanları yoktur. Araştırmacılar bu konuyu farklı yöntemlerle çözmektedir. Bu bilgiler ışığında elektronik devre elemanlarına farklı bir bakış açısı kazandırmak için fiziksel, kimyasal ve biyolojik etmenler ile katkılanan yeni nesil KLOK sistem tasarlandı. KLOK sistemi ile yeni nesil elektronik devre elemanlarının üretilmesine öncülük etmek ve elektronik devre elemanlarının yeniden sınıflandırılmasını literatüre katmak amaçlandı. Bu amaca yönelik olarak elektronik devre elemanlarının yeniden sınıflandırılmasına bir örnek olması için yeni nesil biyolojik kategoriye ait prototip tasarımı gerçekleştirildi "Klorofilli Optik Kondansatör" tasarımı fotosentezden esinlenerek tasarlanmıştır. Fotosentezde klorofil pigmenti ışığın içindeki fotonu tutmakta ve fotonun elektron koparmasıyla enerji elde etmektedir. Tasarlanan kondansatörde bulunan klorofil pigmenti de fotonu tutmakta ve doğa dostu titanyum dioksit bileşiğinden elektron koparmaktadır. Böylece kondansatörün dolması için gerekli enerjiyi elektrikten değil de ışıktan sağlamaktadır. Projede ıspanak bitkisinden fiziksel, soğuk streat ekstraksiyon ve kolon kromotografisi yöntemleri kullanarak klorofil pigmenti elde edilmiş ve klorofil pigmenti fotokatalizör olarak belirlenen titanyum dioksit üzerine kaplanarak klorofilli titanyum dioksit iletkeni oluşturulmuştur. Oluşturulan iletken alümünyum ile kaplanarak kondansatörün N, kağıt yalıtkan, alüminyum P tabakaları olarak yeni nesil kondansatürün iç tasarımı gerçekleştirilmiştir. Sistemin çalışmasını kontrol etmek için deneyler ve testler yapılmıştır. Yapılan deneyler sonucunda KLOK sisteminin ışık hareketlerine tepki verdiği, sağlıklı bir şekilde çalıştığı görülmüştür. KLOK'un en yüksek verimi 380 ile 440 nanometre dalga boyu aralığında gözlemlenmiştir ve kapasitansı 565 nF olarak ölçülmüştür.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
DİYAMANYETİZMA VE ROBOTİK TABANLI ALTERNATİF GRAFEN SENTEZİ YÖNTEMİ
Özet:
Geleceğin süper-materyali grafen, yaklaşık 20 yıldır bilim gündeminde ve teknolojide büyük umutlar vaat etmektedir. 2010 yılında Andre Geim ve Kostya Novoselov o zamana kadar izole şekilde incelenmemiş iki boyutlu malzeme grafen ile ilgili çığır açan deneyleri nedeniyle Nobel Fizik ödülüne layık görülmüştür. Faaliyet alanı; pillerden, transistörlere, kaplamalara, elektroniğe, özel iletkenlere, sağlık teknolojilerine, arıtım sistemlerine ve daha birçok sektöre uzanan materyalin, yüksek maliyetli ve toplu üretime yeterince yatkın olmayan üretim yöntemleri sebebiyle aktif olarak kullanıldığı ve günlük hayata karışmış teknolojilerine nadiren rast gelinmektedir. Projede bu problemi referans alarak mümkün olan en az kimyasal kullanımı ve bütçeyle kaliteli grafeni üretmenin seri üretime elverişli metotlarını aranmıştır. Üç boyutlu yazıcı benzeri bir iskelete sahip, çeşitli sensörler, lazer, tutucu-yapışkan yüzey ve güçlü bir elektromıknatıstan oluşan fabrika robotu, pirolitik grafitin diyamanyetik özelliğinin manipüle edilmesi yoluyla fiziksel yöntemlerle büyük çaplı grafen üretim olanağı sağlayacağı şekilde tasarlanmıştır. Fabrika robotu ek olarak makine öğrenmesi algoritmalarıyla desteklenmiştir. Ham madde pirolitik grafitin diyamanyetik potansiyeli mıknatıslarla ölçülmüştür. Kurulan prototipte başlıca robot kol, yapışkan yüzey ve elektronik kart kullanılarak yöntemin mekanik uygulanabilirliği test edilmiştir. Prototip üzerinde yapılan gözlemlerde yöntemin mekanik uygulamasında dezavantaj oluşturabilecek faktörler kaydedilmiştir. Elde edilen veriler ışığında mekanik sistemin uygulanabilir olduğu, güçlü bir diyamanyetik olduğu anlaşılan pirolitik grafitin ise süper iletken türü elektromıknatıslarla grafen katmanları arası zayıf bağların kırılmasında rol alabileceği sonuçlarına ulaşılmıştır. Son aşamada yapılan maliyet hesabı ve uygulanabilirlik değerlendirmesi sonucunda tasarlanan yöntemin maliyet, sürdürülebilirlik, çevrecilik, seri üretime elverişlilik konularında yüksek AR-GE potansiyeli barındıran hedefe yönelik çözüm önerileri sunduğu sonucuna varılmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
GRAFEN TABANLI YÜKSEK PERFORMANSLI SÜPERKAPASİTÖR
Özet:
İki boyutlu malzemeler 15 yıl önce ilk defa elde edildiklerinden bu yana nanoteknoloji ve mühendislik alanında artan ilgi ile çalışılmaya devam edilmekte; sıra dışı özellikleriyle optoelektronik, enerji ve algılama uygulamalarında büyük potansiyel göstermektedirler. En ünlü 2B malzeme olan grafenin üstün iletkenlik, hafiflik, dayanıklılık, yüksek yüzey alanı gibi doğada bulunmayan nitelikleri ile üstün elektrokimyasal özellikleri bu malzemenin süperkapasitörler gibi uygulamalarda elektrot malzemesi olarak kullanımını öne çıkarmaktadır. Süperkapasitörlerin yaygın kullanımı için enerji yoğunluklarının ve hacimsel kapasitans değerlerinin iyileştirilmesi gereklidir. Grafenin tek katman değil de üst üste istiflenerek kullanılması bu parametrelerin iyileştirilmesi için bir çözümdür. Şuana kadar çok katmanlı grafene dayalı süperkapasitörler, malzeme işleme sırasında ortaya çıkan yığılma (aglomerasyon) sorunları nedeniyle genellikle beklentilerin altında performans göstermiştir. Grafen, aglomerasyona uğradığında 2B malzemeye has üstün özelliklerini kaybetmekte, grafit yapısına geri dönmektedir. Bu projede diğer çalışmalardan farklı olarak kullanılan grafen ise kimyasal buhar biriktirme metoduyla elde edilmiş, bakır folyodan fotorezist yardımıyla transfer edilerek üst üste istiflenmiş ve bu süreçte oluşan kıvrımlar sayesinde katmanların aglomerasyonu (yığın haline gelmesi) engellenmiştir. Aglomerasyonun olmadığı aygıtta ayrıca elektrolit iyonlarının kolayca araya girmesi (interkalasyon) sağlanmıştır. Projemizde, 16 katmanlı grafen elektrot malzeme olarak bu şekilde istiflenmiş; elde edilen süperkapasitörün, 1 mV/s tarama hızında özgül gravimetrik kapasitansının 268 F/g'lık, enerji yoğunluğunun 107.7 Wh/g olduğu bulunmuştur. Bu üstün sonuçlar, 2B malzeme tabanlı süperkapasitörlerin elektrikli ve hibrit elektrikli araçların enerji depolama sistemlerinin kritik bir parçası olabileceğini göstermektedir. Çalışmamız, yenilikçi mimarilere dayalı süperkapasitörler için ilham verecektir. Proje konusu, TÜBİTAK tarafından belirlenen öncelikli alanlardan Nanoelektronik Teknolojilerinde nano-kristal malzemelerle Enerji Depolama başlığı altındaki pil teknolojileri ile doğrudan ilişkilidir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
KARBON KUANTUM NOKTALARIN ÜRETİMİ VE İÇ KANAMA TESPİT SİSTEMİNİN GELİŞTİRİLMESİ
Özet:
Nanoteknoloji ile üretilen özel malzemeler ya da keşfedilen ölçüm teknikleri insanlığı olumlu yönde etkilemektedir. Özellikle canlı sağlığına zararı olmayan ve yenilenebilir malzeme ve teknikler bilim dünyasında ilgi odağıdır. Son yıllarda teknolojide yaşanan önemli gelişmeler, tıp alanında teşhis ve tedavi aşamalarına yansımıştır. Hastalık teşhisinde kullanılan önemli tekniklerden medikal görüntüleme, teşhisin en önemli bileşenidir. Bu projede mor ötesi ışık altında görünür ışık yayınlayan toksik olmayan karbon kuantum noktaların (quantum dots) yeşil sentez yoluyla üretilmesi, üretilen kuantum noktalar ile iç kanamayı anlık tespit edebilen yeni yöntem geliştirilmesi ve bu yöntemi insan vücudunu temsil eden bir maket üzerinde gösterilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, mor ötesi ışık altında ışıma yapabilen karbon kuantum noktalar basit ve güvenli bir yöntemle sentezlendi. Sentezlenen su içindeki nanoyapılar insan damarı benzeri bir yapay maket oluşturularak ince boru içinden geçirilip damardan akan kan benzeri bir ortam hazırlandı (in vitro). Damarın üzeri kapatılarak sağlıklı damarları temsil eden sistem mor ötesi ışık altında algılandı. Daha sonra ince borular zedelenerek yapay iç kanama oluşturulup bu şekilde mor ötesi ışık altında görünler alındı. Sentezlediğimiz ürün incelendiğinde mor ötesi ışık altında görünür ışık yayınlayan kuantum noktalar olduğu anlaşılmıştır. Mor ötesi ışık altında yaptığı parlak ışıldama ile çalışmanın amacı olan iç kanama tespitinde kullanılabilecek yeni yöntem in vitro olarak uygulanmıştır. Sonuç olarak, teknolojide büyük öneme sahip canlılara zarar vermeyen organik kuantum noktalar sentezlendi. Bu yeni nesil ürün ile tıp alanında iç kanamanın teşhisinde kullanılabilecek canlı sağlığına zarar vermeyen, çevre dostu, düşük maliyetli ve yenilebilir bir yeni yöntem geliştirilmesinin mümkün olabileceği ortaya konulmuştur.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
EYVAH DÜŞÜYORUM
Özet:
İnşaat sektörünün tehlikeli yapısı, inşaat sektöründeki iş kazalarının ve ölümlerin artmasında önemli bir etkiye sahiptir. Yüksekten düşme, bu ölümlerin en önemli kaynaklarından biridir. İnşaat sahalarındaki yüksekten düşme iş kazalarına karşı uygulanan birçok önleme stratejisine ve çabalarına rağmen ölüm oranları kayıtları, önemli bir düşüşü göstermemektedir. Tıp literatüründe, kazadan sonra geçen süre, travma hastalarının önlenebilir ölümlerini ve kalıcı sakatlıklarını önlemek için kritik öneme sahiptir. Bunları birleştirerek, acil durum sağlık ekibine düşme yüksekliği ve düşme zamanı bilgilerini içeren gerçek zamanlı bildirim sağlamak için giyilebilir bir cihaz kullanarak şantiyelerdeki yüksekten düşme kazalarını zamanında tespit etmek için nesnelerin interneti (IoT) teknolojisiyle sistem geliştirilmiştir. İnşaat işçileri için yüksekten düşme kazalarının ciddi ve ölümcül sonuçlarının azaltılmasına yardımcı olmak amacıyla, kazazedeye mümkün olan en erken tıbbi müdahalenin sahada yapılması amaçlanmaktadır. İnşaat işçilerinin şantiyede kullanabileceği bir giyilebilir sistem geliştirilmiş ve cansız manken kullanılarak şantiyelerde yüksekten düşmeye karşı test edilmiştir. Testler, kaza düşme yüksekliğinin hesaplanmasında genel olarak %5,8'lik bir hata oranına sahip olarak, yüksekten düşme kazalarının %100 başarılı bir şekilde tespit edilmesiyle umut verici sonuçlar elde edilmiştir. Yüksekten düşme zamanını doğru bir şekilde tespit etmek için, sistemin bağlantısı kesilen ağ süresinin tespitini gösteren testler yapılmış ve sonuçlar genel olarak %3,16 hata oranı ile doğru elde edilmiştir. Sistemin şantiyelerde yanlış pozitiflere karşı doğrulanması için ek testler de gerçekleştirilmiş ve deneylerin hiçbiri testler sırasında yanlış alarm vermemiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
SAVUNMA ALANINDA KULLANILABİLECEK MANYETİK FIRLATICI TASARIMI (MAGNETO)
Özet:
Projemiz, elektrik alanı ve manyetik alanın kullanılması ile diğer fırlatıcılara göre daha az kaynak ile daha etkili atışlar yapan, daha sessiz ve uzun menzilli bir fırlatıcı tasarımıdır. Tasarladığımız model, anlık çekilen yüksek akım ile materyallerin manyetik alan yaratıp mermimizi hızlandırması prensibi ile çalışmakta olup gereken anlık gücün sağlanabilmesi için kapasitörler kullanmaktadır. Gauss tipi fırlatıcıların temelini içeren bu model, Gauss silahının temel problemlerine çözüm getirerek daha efektif bir fırlatıcı tasarlanması amacıyla ortaya konulmuştur. İlk aşamada yapacağımız fırlatıcının bileşen malzemelerine karar verip Fusion 360 uygulaması üzerinden tasarımımızı modele dönüştürdük ve modelin üzerinde geliştirmeler yapmaya başladık. Projemizi hayata geçirirken fırlatıcımızın mermiye çok düşük miktarda dahi olsa ilk hızını vermesi ve bu sayede manyetik etki alanlarına ivmelenerek girmesi için bir şarjör sistemi ve merminin namlu içerisinde ivmelenerek yol almasını sağlamak için bakır sarım bobin ve elektromıknatıslardan oluşan kademeli bir sistem kurduk. Merminin yol alacağı namlu bölümünde ise manyetik alana müdahale etmemesi, düşük maliyeti ve kolay temini nedeniyle plastik boru kullanmayı tercih ettik. Elektromıknatıslar ve bobinler belli aralıklarla bu borunun üzerine yerleştirilecek olup sensörler yardımıyla gerektiği yerlerde güç verilip/kesilmesi yardımıyla mermiyi yüksek ivme ve hız değerlerine ulaştıracaktır. Namlu kısmında prototipte kullanılan boru plastik boru olsa da silahın tam ölçekli ve yüksek bütçeli halinde kompozit gibi manyetik alana etki etmeyen, ısıya ve darbeye dayanıklı bir malzeme kullanılması planlanmaktadır. Oluşturduğumuz prototiple okul laboratuvarında bobin ve elektromıknatıslara farklı voltaj değerlerinde güç sağlayarak hangi değerlerin projede kullanılmasının daha uygun olduğuna dair ölçümler ve hesaplamalar yaptık. Ardından topladığımız deney verilerini not aldık ve raporumuza ekledik. (Deneylerin detayları raporun içerisinde verilmiştir.)
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
TEKERLEKTEN ELEKTRİĞE
Özet:
Artan fosil yakıt kullanımının ve buna bağlı olarak artış gösteren sera gazı salınımının gezegenimize geri dönülemeyecek derecede zarar verdiğinin fark edilmesi üzerine özellikle araçlarda çevreye daha az zarar veren alternatiflere, elektrikli araçlara olan ilgiyi artmıştır, Bu araçlar henüz fosil yakıtlarla çalışan araçlara tüm özellikleriyle alternatif oluşturamamaktadırlar. Bunun sebepleri ise enerji depolama kapasitesi ve enerji tüketim verimliliğidir. Elektrikli aracın tam şarj ile gidebileceği mesafe kısıtlıdır bu sebepten dolayı sık şarj edilmelidir ki sıklıkla şarj etmek de hem pahalıdır hem de zaman almaktadır. Bu proje tam da bu probleme çözüm bulma amacıyla tekerlek hareketinden bataryaya ve diğer parçalara güç verme şeklinde çalışan bir sistemi geliştirmektir. Bunu gerçekleştirebilmek için elektrostatik indüksiyon ve triboelektrik etkinin prensiplerini triboelektrik nanojeneratörleri (TENJ) alüminyumu elektropozitif, PDMS'yi elektronegatif materyal olarak kullanarak hibrit 3D basılmış bir tekerlek tasarımına entegre etmede kullanıldı. 3D basım tekniği, tekerlek-TENJ'nin esnek yapıda olması dolayısıyla toplanılan gücün en yüksek seviyeye çıkarılmasında etkili olmuştur. İki adet 70 mm çap ve 20 mm genişlik ölçülerinde tekerlek-TENJ bir elektrikli araç prototipine paralel olarak yerleştirilmiş ve baştanbaşa 3 metre/saniye hızında 10 Volt gerilim oluşturmuştur. Projenin daha da geliştirilebilmesi için tekerlek hızı, yüzey alanı ve cihaz çıkış voltajına uygulanan kuvvet değerlerinin nicelikleri değiştirilmiş ve deneyler sonucunda nicelikler artırıldığında toplanılan enerjinin arttığı görülmüştür. Ayrıca, bu prototipin gerçek dünyaya benzerlik gösterecek özelliklere de sahip olabilmesi için elde edilen enerjinin prototipin önündeki lambalara da (15 LED) güç vermesi sağlanmıştır. Bu deneyler ve sonuçlar esnek, kullanışlı, doğa dostu, kendi kendini besleyebilen ve elektrikli araçlara entegre edilebilen yenilikçi bir tekerlek tasarımını olağan kılmaktadır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
TASARLANAN OPTİK POLARİMETRİ SİSTEMİ İLE GÖZDEKİ ÖN ODA DERİNLİĞİNİN ÖLÇÜMÜ
Özet:
Işık ışınlarının belli bir yönde ve büyüklükte olacak şekilde filtrelenmelerine ışığın polarizasyonu denmektedir. Günümüzde ışığın polarizasyon özelliğinin kullanıldığı optik polarimetri yöntemi ile pek çok uygulama bulunmaktadır. En yaygın olanlarından bir tanesi malzemelerin optik aktivitesi, üzerine gelen ışığın polarizasyonunun yönünü değiştirme yeteneğinin kullanıldığı uygulamalardır. Göz sıvısındaki glikoz derişimi, optik aktiflik özelliği kullanılarak optik polarimetre yöntemi ile ölçülebilmektedir. Glikoz derişimi, birçok cerrahi müdahale için önemli olan ön oda derinliğinin bulunmasını sağlayan parametrelerden biridir. Bu ölçümleri yapmak amacıyla, maliyeti çok yüksek olan yöntemlere alternatif optik polarimetri yönteminin kullanıldığı iki ölçüm sistemi tasarlanmıştır. Birinci sistemde lazer ışını belirlenen açıyla polarize edilmiş ve göz modeli üzerindeki içinde sıvı bulunan kornea tabakasına gönderilmiştir. Göz sıvısından geçen ışın 360° dönen analizörden farklı açılarla polarize olarak fotodiyota gelen ışınların şiddeti değişimi ölçülmüştür. Geliştirilen yazılım ile çizdirilen voltaj grafiklerindeki faz farkı karşılaştırılarak sapma açılarından glikoz derişimi hesaplanmıştır. Derişim değerleri kullanılarak ön oda derinliğinin ölçüldüğü ikinci tasarım ise, polarize olup göze gelen ışınların göz modelinde mercekten yansıdıktan sonraki polarizasyon değişimi ölçümüne dayanmaktadır. Brewster yansıma açısı dikkate alınarak lazerin göz modeline geliş açısı değiştirildiği sistemde, polarizasyon açısı değişimlerindeki faz farkları kullanılarak ön oda derinliği hesaplanmıştır. Ayrıca teorik hesaplamalarla elde edilen verilerin deneysel verilerle uyuşması yapılan optik sistemin ölçümlerinin doğruluğunu kanıtlamaktadır. Optik polarimetri yöntemi kullanılarak bir optik sistemle, yüksek çözünürlükte ölçüm yapabilen, maliyeti düşük ve kolay uygulanabilen optik cihaz tasarımı ile ölçümlerimiz başarıyla gerçekleştirilmiştir. Tasarlanan cihaz uzmanlarla paylaşılmış, olumlu geri dönüşler alınmıştır. Bu dönütler doğrultusunda sistemin geliştirilerek sağlık kurumlarında kullanılması hedeflenmektedir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
DEPREMLERE KARŞI YAPILARDA KULLANILABİLECEK MİKROİŞLEMCİ KONTROLLÜ BİR DİKEY DENGELEYİCİNİN PROTOTİP TASARIMI
Özet:
Depremlerin meydana getirdiği ağır maddi ve manevi kayıplar özellikle onları bizzat yaşayanlar tarafından bilinmektedir. Ülkemizin birçok fay hatlarının ortasında bulunması nedeniyle de her sene birçok ve birkaç senede bir büyük şiddetli ve sayısızca zayiata neden olan depremler gerçekleşir. Türkiye'de, 1900 ve 2019 yılları arasında 4 şiddetinden büyük 13.687 deprem olmuştur. Bu depremlerde toplam 86.456 kişi hayatını kaybetmiş ve 603.131 yapı ya yıkılmış ya da ağır hasara maruz kalmıştır. Bu sayılar ve istatistikler, depremlerin insan ve toplum hayatı için büyük tehditler olduğunu göstermektedir. Depremler sırasında zeminin hareketi sonucu binaların maruz kaldığı eğilme, bükülme ve gerilimler, çatlaklar gibi yapısal kusurlara yol açmakta ve bu kusurlar ana deprem sonrasından meydana gelen artçı sarsıntılarla hasar gören binaların kolaylıkla yıkılmasına yol açabilmektedir. Projemizin asıl amacı, küçük sarsıntılar ile binalarda yapısal kusurlara neden olan stresin şiddetini azaltan bir prototip kontrol sisteminin üretilmesidir. Projemiz, esas itibarı ile iki ana kısımdan oluşmaktadır. Binanın sağlam olduğu düşünülen bir bölgesine konulan bir eğim ölçer ile binanın eğimi bir mikroişlemci ile sürekli olarak kontrol edilmektedir. Projenin ikinci kısmı, binanın dört tarafına yerleştirilen yaylı sistemler ve elektromıknatıslar içermektedir. Eğim bilgisi, bir mikroişlemci yardımıyla konum düzeltme verisi olarak elektromıknatısları kontrol etmek için kullanılmaktadır. Böylelikle deprem sırasında binanın değişen eğimi, anında mikroişlemci yardımıyla elektromıknatıslara iletilen güç ile dengelenerek edilerek binanın her zaman düz durması sağlanmaktadır. Bu sayede binalarda gerilmelerle meydana gelebilecek çatlaklar engellenebilir ve evlerin içerisinde eşyaların düşmesi sonucu yaşanan maddi kayıplar en aza indirgenebilir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
SES İZOLASYON MALZEMELERİNİN ÖLÇÜMÜ VE ALTERNATİF ÖLÇÜM DÜZENEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ
Özet:
Binalarda meydana gelen gürültü kirliliği günümüzde en sık karşılaştığımız sosyal sorunlardan biridir. Bu sebeple, binalara uygulanacak sağlıklı, çevre dostu ses yalıtımı ciddi bir önem taşımaktadır. Bu çalışmada Türkiye'de yaygın olarak kullanılan yurt dışı menşeili ses izolasyon malzemesini ve bizim üretimimiz olan 5 yerli izolasyon malzemesini, geliştirilen deney düzeneğinde belli koşullarda teste tabi tutup, ölçüm sonuçları karşılaştırılarak en ideal ses izolasyon malzemesinin bulunması hedeflenmiştir. Deneyin gerçekleşebilmesi için Fusion 360 adlı 3 boyutlu ortamda düzenek tasarımı yapılmıştır, düzenek iki bölmeden meydana getirilmiştir ve ısıl işlemden geçmiş bir demir iskeletin etrafına standart alçıpan kaplanarak oluşturulmuştur. İçerideki orta bölmeye yalıtım malzemeleri sırasıyla yerleştirilmiştir. Düzeneğin sol bölmesine iki adet ses verici hoparlör, sağ bölmesine ses alıcı konulmuş ve sağ bölmeye iletilen sesin şiddetinin Wi-Fi aracılığıyla bilgisayara aktarılmasıyla elde edilen 11 ses izolasyon malzemesinin ses performans değerleri tablolara aktarılmıştır. Deney sonucunda elde edilen veriler ses azaltım indisi Rw (Sol bölmeden gelen sesin şiddeti (dB) - sağ bölmeye gelen sesin şiddeti (dB)) formülü ile hesaplanmıştır. Geliştirilen yeni ses izolasyon malzemelerinin fiyat ve performans açısından diğer kullanılan izolasyon malzemelerine göre daha avantajlı olacağı öngörülmüştür. Sonuç olarak bu değerler; grafiğe aktarılarak grafiğin üzerinde hava doğuşumlu ve darbe kaynaklı seslerin ayrımı, kalınlık, yansıtma ve ses emme gibi faktörler gözetilerek sonuçlar analiz edilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
SERBEST DÜŞME VE YATAY ATIŞ KONULARININ ANLATIMINDA KULLANILACAK, EĞİTİM AMAÇLI İNSANSIZ HAVA ARACI TASARIMI (E-İHA)
Özet:
Anlaşılması zor konularda yaparak ve yaşayarak öğrenme, kalıcı öğrenmenin gerçekleşmesi için en önemli yöntemlerden birisidir. 11. sınıf seçmeli fizik dersi müfredatında bir boyutta ve iki boyutta sabit ivmeli hareket içerisinde yer alan serbest düşme ve yatay atış konuları, öğretmenler için uygulamalarının yapılmasında en çok zorlanılan konular arasındadır. Somut uygulamaların eksik olduğu konular ise öğrenciler açısından kalıcı öğrenmenin en az gerçekleştiği konulardır. Bu projenin amacı, serbest düşme ve yatay atış gibi öğrenciler tarafından anlaşılması zorlanılan konularda öğretim materyali olarak kullanılabilecek, disiplinler arası yaklaşımla tasarlanmış eğitim amaçlı insansız hava aracı (E-İHA) geliştirmektir. Bu amaç doğrultusunda tasarım tabanlı araştırma yöntemi kullanılarak serbest düşme ve yatay atış uygulamalarını tam anlamıyla otonom olarak gerçekleştirebilen, kullanımı basit bir insansız hava aracı geliştirilmiştir. Geliştirilen İHA, kumanda üzerinde tanımlanan basit kısa yollar kullanılarak farklı boyutlardaki demir bilyeleri 5 metre, 20 metre, 45 metre ve 80 metre gibi belirlenen yüksekliklerden, zeminde yer alan piezo elektrik tabanlı hedefler üzerine serbest bırakarak serbest atış hareketi uygulaması yapmakta ve zaman ölçümlerini otonom olarak gerçekleştirip hata payını en aza indirerek kullanıcılara sunmaktadır. Ayrıca, insansız hava aracı üzerinde yatay olarak yerleştirilen yay gergili atıcılar sayesinde iki farklı yatay hıza sahip yatay atış uygulaması yapılarak aynı yükseklikte gerçekleşen serbest atış ile yatay atış hareketlerinin karşılaştırmalı olarak analiz edilmesine olanak sağlamaktadır. Geliştirilen bu insansız hava aracı sayesinde öğrencilerin serbest atış ve yatay atış konularını yaparak ve yaşayarak, eğlenceli ve kalıcı şekilde öğrenmeleri sağlanmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
GPS KULLANMADAN KONUM BULMA: ULTRASONİK NAVİGASYON
Özet:
İnsanların yeni kıtalara açılmasıyla birlikte doğan ve günümüze kadar gelen navigasyon sistemleri çok farklı bir hale bürünmüştür. Günümüzde en yaygın kullanılan navigasyon türü uydu tabanlı GPS(Global Positioning System)'dir. Fakat denizaltı, uçak, antibalistik füze gibi araçlarda uydu ile kesintisiz iletişim sağlanamamaktadır. Uydu ile bağlantı sağlayamayan araçların konumlarını belirleyebilmek için çeşitli fiziksel olgulardan yararlanan harici referansa ihtiyaç duymadan çalışan navigasyon sistemleri geliştirilmiştir. Geliştirilen sistemler arasında en popüleri olan INS(Inertial Navigation System)'in çok pahalı olması ve ölçümdeki karmaşıklığı sebebiyle kullanım alanları kısıtlı kalmıştır. Yapılan çalışmada harici referansa ihtiyaç duymadan konum bulmada kullanılabilecek bir navigasyon sistemi geliştirilmiştir. INS'lerin eksik yönleri belirlenerek bu eksiklikleri kapatabilecek yöntem ve metodlar incelenmiştir. INS sistemleri incelendiği zaman bu sistemlerin açısal ivmeölçer kullanımından kaynaklı karmaşıklaştığı ve maliyet artışı yaşadığı gözlemlenir. Geliştirilen modelde bahsedilen durumu engellemek için açısal ivmeölçer kullanmak yerine bir pusulanın sürekli kuzeyi göstermesi prensibinden yararlanılarak navigasyon sisteminin sürekli aynı eksenleri göstermesini sağlayan bir step motor mekanizması geliştirilmiştir. Eksenlerde konum verisini ölçebilmek için ultrasonik sensörlerden yararlanılmıştır. Bu sensörlerin uzaklık bilgisini ölçmek için ses hızından yararlanmasından yola çıkarak bir araç için bağıl hız ve kinematik denklemleri yazılmıştır. Bağıl hız ve kinematik denklemlerinden yararlanılarak harici bir referans kullanılmadan aracın konum bilgisine ulaşılmıştır. Maliyet tablosu çıkarılarak piyasadaki INS modelleriyle fiyat karşılaştırması yapılmıştır. Yapılan karşılaştırmada geliştirilen sistemin piyasadaki INS modellerinden daha ucuz olduğu sonucuna varılmıştır. Hata modellemeleri yapılarak navigasyon sisteminin farklı hız ve ivme durumlarında ölçüm hatası hesaplanmış ve grafikler halinde verilmiştir. Hata modellemeleri sonucunda geliştirilen sistem için ses hızının altında sabit hızlı ve sabit ivmeli hareket için herhangi bir hata gözlemlenmemiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
MASAÜSTÜ FOURİER DÖNÜŞÜMLÜ NÜKLEER MANYETİK REZONANS SPEKTROSKOPU GELİŞTİRİLMESİ, ÜRETİM MALİYETİNİN AZALTILMASI VE ENDÜSTRİYEL KARAKTERİZASYON ALANINDA KULLANILMASI
Özet:
Fourier Dönüşümü Nükleer Manyetik Rezonans (FT-NMR) spektroskopisi, birçok analitik alanda gerekli olan yüksek performanslı bir spektroskopik tekniktir. NMR'nin tahribatsız doğası, onu kimyasal ve biyolojik ortamları analiz etmek için tercih edilen bir araç haline getirir. Kompakt masaüstü NMR spektrometreleri, geleneksel yüksek manyetik alanlı ve yüksek çözünürlüklü spektrometrelere göre düşük maliyetli alternatiflerdir. Bu çalışmanın amacı düşük maliyetli, yüksek verimlilikte, tekrarlanabilir, güvenilir ve düşük sinyal/gürültü(S/N) oranına sahip bir Masaüstü Nükleer Manyetik Rezonans Spektrometresi(B-FT-NMR) geliştirmektir. Bu kapsamda Raspberry Pi Pico ve AD9833 tabanlı bir sinyal üreteci, gerekli manyetik alanı sağlayabilmek amacıyla güçlü mıknatıslar ve Serbest İndüksiyon Kayboluşunu tespit etmek için bir tespit devresi geliştirilmiştir. Çalışma kapsamında üretilen sistem düşük maliyetli ve düşük sinyal/gürültü(S/N) oranına sahiptir. Bu sistemin endüstriyel olarak kimyasal sentezleyen merkezlerde boru hatlarına kurularak anlık ve devamlı bir kalite kontrolü ve reaksiyon takibi elde edilmesi mümkündür. Çalışmanın bundan sonraki aşamalarında bu amaçla minyatürize sensörler üretilmesi planlanmaktadır. Proje çalışması sırasında saf su ve etanol için ölçülen NMR değerleri referans değerlerle karşılaştırılmıştır. Sistemde dışardan kapılan gürültü ve mıknatısların manyetik akı yoğunluğunun düşük olması sebebiyle yeterince iyi çözümleme yapılamaması sorunları gözlemlenmiştir. Ancak bu durum projenin geliştirilme amacı olan endüstriyel kimyasal sistemlerinde hat üzerinde reaksiyon kontrolü ve hat üzeri kararkterizasyon için kullanımına bir sorun teşkil etmemektedir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
TOZ ORTAMDA BORLAMA TEKNİĞİ İLE ANTİMİKROBİYAL ÇELİK YÜZEY ÜRETİMİ
Özet:
Bulaşıcı hastalıklar mikroorganizmaların canlı üzerinde üremesi ve çoğalmasıyla meydana gelmektedir. Toplu taşıma araçlarındaki tutunma kolları, kapı kolları, turnikeler, merdiven ve asansörlerdeki tırabzanlar, musluk başları gibi bulaş riskinin yüksek olduğu yerlerde antimikrobiyal malzemelerin kullanımı patojen mikroorganizmaların yaşamalarını ve üremelerini engelleyebilmektedir. Proje kapsamında yürütülen çalışmada AISI 316 L ve AISI 430 çelikleri toz ortamda borlama yöntemiyle 2-4-6 saat süre ve 800 °C ? 900 °C ? 1000 °C sıcaklıklarında atmosferik ortamda çalışan bir kül fırınında, demirden üretilmiş kapalı sistemde Ekabor-2 tozu içerisinde borlanmışlardır. Her iki çelik türünden üçer numune olacak şekilde toplam 6 numune elde edilmiştir. Numunelerin her biri özdeş olup 13 mm çapında 0,4 mm kalınlığında dairelerdir. Numunelerin JIS Z2801:2010 standardına göre Staphylococcus aureus bakterisine karşı antimikrobiyal performansları incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, borlama süresi ve sıcaklıkları arttıkça antimikrobiyal aktivite de artmaktadır. Aynı zamanda borlanmış AISI 316 L çeliğinin borlanmış AISI 430 çeliğine göre antimikrobiyal etkinliği daha yüksektir. Bu sonuçlara göre, borlanmış çeliğin ?özellikle 800 °C, 900 °C, 1000 °C sıcaklıklarında 2+2+2 saat borlanmış AISI 316 L çeliğinin- enfeksiyon riski yüksek yerlerdeki nesnelerde ana malzeme olarak kullanılması halinde patojen mikroorganizmaların yaşamasına ve üremesine engel olacağı için bulaşıcı hastalıkların bulaş riski azaltılabilir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
ELEKTROMANYETİK KİRLİLİK BİLİNÇ DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ VE BLUETOOTH KULAKLIK/ KABLOLU KULAKLIKLARIN ELEKTROMANYETİK ETKİSİNİN AZALTILMASI
Özet:
Günümüzde sağlığın korunması için hastalıklar oluşmadan verilen koruyucu sağlık hizmetleri önplana çıkmaktadır. Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında çevreye ve insana yönelik sağlık hizmetleri verilmektedir. İnsanların hastalık etkenleri konusunda bilinçlendirilmesi bu açıdan önem arz etmektedir. Günümüzde hızla gelişen ve hayatımızın parçası olan teknolojik ürünler, elektromanyetik kirliliğin ana nedeni haline gelmiştir. Elektromanyetik radyasyon (EMR), artık çevremizi bizimle beraber paylaşan bir unsur. Elektromanyetik kirliliğin gözle görülemeyişi, etkisinin çoğu zaman doğrudan hissedilemeyişi ve sağlık etkilerinin uzun zaman dilimi içerisinde görülmesi gibi nedenler bu yeni tür kirliliğin insanlar tarafından yeterince önemsenmemesine yol açmaktadır. Projede çevre kirliliği sebeplerinden birisi olan elektromanyetik kirliliğe ilişkin öğrencilerde farkındalık yaratmak, öğrencilerin elektromanyetik kirliliğe sebep olan teknolojik cihazların bilinçli kullanımına ilişkin bilinçli kullanım düzeylerini belirlenmesi ve buna yönelik çözüm önerileri geliştirilerek tasarımının yapılarak denenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada karma araştırma deseni tercih edilmiştir. Çalışmada sıralı tasarımlardan Nicel araştırmalardan tarama çalışması ve nicel araştırmalardan deneysel desen kullanılmıştır. Tarama çalışmasında Mersin ili lise öğrencileri örnekleminde "Elektromanyetik Kirliliğe Sebep Olan Teknolojik Cihazların Bilinçli Kullanım Ölçeği" kullanılmıştır. Deney sürecinde manyetik alan etkisini azaltmak amacıyla kitosan kullanılmıştır. Deney düzeneğinde kitosan kablolu ve kablosuz kulaklıkta manyetik alan etkisi azaltıp azaltmadığı test edilmek amacıyla deney düzeneği tasarlanmıştır. Kitosan iki farklı şekilde bağlayıcı madde kullanılarak etkisi ölçülmüştür. Ölçümlerde kitosan biyoplastik hazırlanarak ya da şeffaf silikona karıştırılarak kullanılmıştır. Yapılan çalışmalarda kitosan bağlayıcı madde olarak kullanılan biyoplastikte ve silikon da benzer sonuçlara ulaşılmıştır. Elektomanyetik alan etkisinin azaltıldığı hatta kullanılan 0,25g oranında etkisinin sıfır olduğu belirlenmiştir. Proje kapsamında yapılan anket ve deneysel çalışmalar sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
FİZİK
Proje İsmi:
AKILLI DEVRİDAİM SİSTEMİ İLE SU AYAK İZİ DEĞERİNİN AZALTILMASI
Özet:
Günümüzde ev veya işyerlerinde çeşitli işler için suyu ısıtmak amacıyla genelde doğalgazlı kombiler kullanılmaktadır. Kombilerin musluklara veya duş başlığına suyu göndermeleri için yerin altından plastik su tesisat boruları döşenmektedir. Tesisat borularının kombiden musluk ya da duş başlığına kadar olan uzunluğu evden eve değişkenlik göstermekle birlikte azımsanamayacak değerdedir. Doğalgazlı kombi, su ısıtma amaçlı çalıştırıldığında önce kendi eşanjörü içindeki suyu ısıtır sonra da ısıttığı suyu pompa yardımıyla borulara oradan da musluğa ya da duş başlığına gönderir. Fakat tesisat boruları içindeki soğuk su devridaim olana kadar musluk ya da duş başlığına sıcak su ulaşamaz. Bu durum neticesinde musluk ya da duş başlığından sıcak su gelene kadar borunun uzunluğuna ve çapına bağlı olarak belli miktardaki soğuk su boşa akarak lavabo giderine boşalmaktadır. Hiçbir amaca hizmet etmeden boşa akıp giden tesisat borularındaki soğuk su, temiz su israfına neden olmaktadır. Bu projede geliştirilen bir sistemle konutlarda inşaat aşamasında "kodla, çalıştır, kullan, su israf etme" sloganı çerçevesinde çalışabilen bir sistem tasarlanmıştır. Bu sistemle kullanmaya başlamadan boşa akıp giden suyun dışarıya akışı engellenip sadece istenilen sıcaklığa ulaşan suyun musluktan akmasına izin verilerek su israfının önüne geçmek amaçlanmıştır. Suyun israf edilmeyip sisteme yeniden kazandırılması ile dünyanın tatlı su rezervlerinin tükenme hızının azaltılmasına yardımcı olmak hedeflenmiştir. Ayrıca son yıllarda özellikle artan nüfus, çevre sorunları ve küresel ısınma nedeniyle dikkatler suyun korunması üzerine yapılan çalışmalara yoğunlaşmıştır. Su okuryazarlığı alanında geliştirdiğimiz sistemle bu çalışmalara katkı sunmak ve su ayak izi değerimizin azaltılması da hedeflenmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
MEME KANSERİ HÜCRESİNİ TANIMAYA YÖNELİK TASARLANAN NANO/MİKROMOTORLAR
Özet:
Gelişmiş? ülkelerde, ölüm nedenleri arasında kanser ikinci sırada yer almaktadır. Kanser tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler radyoterapi, kemoterapi ve kanserli dokunun çıkarılması gibi cerrahi uygulamalardır. Tüm kanser tiplerine uygulanamaması, kanserin tekrarlama riski ve organ kaybı bu yöntemlerin dezavantajlarındandır. Nanomotor teknolojisi ise kanser teşhis ve tedavisi için oldukça yeni bir teknolojidir. Yapay nanomotorların yakalama, taşıma ve bırakma özellikleri sayesinde; ilaç salımı ve hastalıkların erken teşhis ve tedavisinde kullanılarak, doğrudan tümör hücrelerini hedef alıyor olması, diğer sağlıklı vücut hücrelerine zarar vermemesi bu alanda oldukça güçlü bir alternatif oluşturmasını sağlamıştır. Nanomotor yapılarının en önemli özelliği hareket mekanizmalarına sahip olmalarıdır. Bu hareket mekanizması nanomotorları kimyasal sensörler, kontrollü ilaç salımı, nanorobotik çalışmalar, nano ölçekli taşıma gibi uygulamalarda öne çıkarmaktadır. Projemizde, nanomotor yaklaşımının meme kanserinde yüksek seviyede ekspresyonu olan miRNA-21'i saptamaya uygulanabilirliğini göstermek için, manyetik Altın-Nikel (Au-Ni) nanomotorları elektrokimyasal olarak sentezlenmiş, tüm canlı organizmalarda doğal olarak bulunan hyalüranik asit (HA) ile fonksiyonelleştirilmiştir. Katı tümörlerin teşhisinde kullanılan önemli bir kanser biyobelirteci olan miRNA-21, Au-Ni-HA nanomotorlarlarına immobilize edilerek en düşük tespit limiti belirlenmiştir. Au-Ni-HA nanomotor sensörlerinin duyarlılık ve seçicilik çalışmaları, miRNA-21 derişiminin 0,005-1 nM arasında geniş konsantrasyon aralığında gerçekleştirilmiştir. Duyarlılık çalışmaları için, FAM-ssDNA/Au-Ni-HA nanomotorlarının target derişimine bağlı floresans şiddeti ve nanomotor hızına bağlı olarak en düşük tayin sınırı sırası ile 16 pM ve 24 pM olarak hesaplanmıştır. Projemizde sentezlenen biyouyumlu manyetik Au-Ni-HA nanomotorlarının meme kanserinde aşırı salınan miRNA-21'in tayinine dayalı tanı çalışmaları oldukça hassas, seçici ve tekrarlanabilir sonuçlar sağlayarak başarı ile tamamlanmıştır. Geliştirilen Au-Ni-HA tabanlı yeni nanomotorlar, ileri çalışmalar ile kandan direkt kanser tanısı potansiyeline sahiptir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
NİTROJEN KATKILANMIŞ GRAFEN DESTEKLİ KARBON FİBER KUMAŞIN LİTYUM HAVA PİLLERİNDE KATOT OLARAK UYGULANABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI
Özet:
Son yıllarda tüm Dünya'da enerji ihtiyacı giderek artmaktadır. Yenilemez enerji kaynaklarının kullanımın artması sera etkisi, küresel ısınma vb. çevresel problemlere ve insan sağlığını tehlikeye düşürecek sorunlara neden olmaktadır. Bu nedenle enerjinin verimli kullanılması gerekliliğini ortaya çıkmış ve şarj edilebilir pil ve bataryalara olan talebin hızla artmasına neden olmuştur. Geçtiğimiz yıllardan bu yana enerji depolama sistemleri büyük ölçüde önem kazanmış ve istenilen ihtiyaç tam anlamıyla karşılanmamaktadır. Elektrikli otomobillerin temel ihtiyaç haline gelmesi ve buna bağlı olarak sektörün giderek büyümesi ile birlikte yüksek kapasiteleri ile bilinen lityum pillerine olan ilgi giderek artmaktadır. Li-hava pilleri, diğer lityum pillerine kıyasla teorik özgül kapasiteleri ile içten yanmalı motorlara en olası alternatiftir. Bu nedenle son yıllarda şarj edilebilir Li-hava pillerinin geliştirilmesi ve üretilmesine yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Bu çalışmada, hidrotermal yöntem ile sentezlenen nitrojen katkılanmış grafenin karbon fiber malzeme ile katot hazırlanarak Li-hava pillerinde çalışabilirliği incelenmiştir. Sentezlenen ürünün morfolojik yapısının görüntülenmesi için taramalı elektron mikroskobu (SEM), elementel bileşimi ve elementlerin bağlanma konfigürasyonlarının belirlenmesi için X- ışını fotoelektron spektrometresi (XPS) ile karakterize edilmiştir. Sentezlenen elektrokatalizör karbon fiber ile buluşturulup katot malzemesi haline getirilmiştir. Oluşturulan lityum hava pilinin çalışılabilirliği potansiyeli ölçülerek ve led lamba ile test edilerek görülmüştür.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
MR GÖRÜNTÜLEME KALİBRASYONU İÇİN UYGUN MALİYETLİ STABİLİTE FANTOMU
Özet:
Manyetik rezonans görüntüleme (MR), hastanın organlarını üç boyutlu görüntülemek için sıkça kullanılan bir yöntemdir. MR görüntülemelerinin %70'ten fazlasını beyin kontrolleri oluşturmaktadır. MR görüntülemenin başarısını artırmak için iyi bir kalibrasyona ihtiyaç vardır. Bu nedenle, in-vivo sonuçları eşleştirmek için (kalibrasyon için), incelenen doku ile benzer MR özelliklerine sahip fantom materyallere ihtiyaç duyulur. Kullanılan fantomların çoğu bir tüp içerisinde sıvı veya jel den ibarettir ve gerçek dokuyu temsil etmemektedirler. Literatürde MR çekimlerinde beyin dokusunu tam olarak simüle eden ideal fantom modeline rastlayamadık. Bu nedenle, gerçek beyin dokusuna benzeyen kolayca yapılabilecek, ucuz ve tekrarlanabilir bir fantom materyaline ihtiyaç vardır. Bu çalışmanın amacı bu soruna çözüm getirmektir. Bilindiği üzere beyin dokusu yaklaşık olarak, %75 su, %12 yağ, %11 protein, %1 şeker ve %1 diğer oluşmaktadır. Bu projede dengeli elektrolit solüsyonu içerisinde beyin dokusuna benzer oranlarda yağ (gliserin veya saç jölesi) ve protein (Agar veya protein tozu) eklenerek farklı fantom modelleri yaratılmıştır. Hazırlanan fantom materyalleri ve gerçek beyin dokuları 1.5 Tesla MR cihazında, rutinde hastalar için kullanılan Beyin MR incelemesi (T1,T2,T2-FLAIR,ADC-difüzyon ve ADC-B1000 sekansları) yapılmıştır. Tüm sekans verileri birlikte değerlendirildiğinde Protein Tozu, Agar'a göre daha iyi sonuç vermektedir ancak yağ bileşeni için kullandığımız Gliserin veya Saç Jölesi benzer sonuçlar göstermiştir. Gerçek beyin dokusu ve hazırlanan fantom modelleri karşılaştırıldığında yüksek korelasyon oranları saptanmıştır (r>0.90). Bu sonuçlara göre beyin MR incelemeleri için; basitçe bir dengeli elektrolit solüsyonu içerisine uygun oranda protein tozu ve Gliserin/Saç jölesi karıştırmak suretiyle hızlı, pratik, kolay, tek kullanımlık ve ucuz bir fantom modeli elde edilebileceği kanısına varılmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
TURKOVAC (COVİD-19) AŞISIYLA ELEKTROKİMYASAL SENSÖR GELİŞTİRİLMESİ VE DNA ETKİLEŞİMİNİN İNCELENMESİ
Özet:
Bu çalışmada, TURKOVAC aşısıyla COVID-19 tanısı ve dsDNA etkileşimini kalem grafit elektrot (PGE) ve Diferansiyel puls voltametri (DPV) dönüşümlü voltametri(CV) elektro impedans spektrokopisi (EIS) ve Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) teknikleri kullanılarak basit, hızlı, duyarlı bir elektrokimyasal biyosensör geliştirilmiştir. Araştırmada çalışma elektrodu olarak kullanılan PGE, + 1.4 V gerilimde / 60 s sürede Britton Robinson (BR) destek elektrolit ortamında ve pH 4.0 'de elektrokimyasal olarak aktive edilmiştir. TURKOVAC, PGE yüzeyinde + 0.90 V (vs. Ag / AgCl) gerilimde belirgin bir analitik sinyal vermiştir. Önerilen prosedürle TURKOVAC'ın PGE yüzeyinde BR (pH 4.0) ortamında (0.006- 0.042 µg mL-1) derişim aralığında doğrusal bir yanıt vermiştir. LOD ve LOQ değerleri sırasıyla 0.0022 ?g mL-1 ve 0.0075 ?g mL-1 olarak saptanmıştır. TURKOVAC 'ın BR (pH 4.0) ortamında 20 µg / mL DNA ve 75 s boyunca optimum etkileşim süresiyle guanin bazında %79.44 pik sinyallerinde bir azalma gözlendi. Bu veriler, aşının DNA'yı deforme ettiği sonucunu düşündürmektedir. İlk defa tarafımızca geliştirilen bu prosedür, COVID-19 hastalığının tanısında ve takibinde, uluslararası sağlık otoriteleri tarafından önerilen çeşitli mikrobiyolojik yöntemlere (RT-PCR, serolojik testler, BT nükleik asit amplifikasyon) alternatif bir yöntem önerilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
ATIK POLİAMİDİN MODİFİKASYONU VE SUDAKİ MİKRO PLASTİĞİN UZAKLAŞTIRILMASINDA KULLANILABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI
Özet:
Plastikler güçlü, dayanıklı ve çok yönlü kullanılabilen malzemeler olduğu için günlük hayatımızın her alanında yer alırlar. Kullanımda sağladığı kolaylıklar ve avantajlar plastiği küresel ekonominin ayrılmaz ve önemli bir parçası haline getirdi. Bu nedenle üretimi yıllık 400 milyon tona yükseldi ve 2050 yılına kadar dört katına çıkması bekleniyor. Plastik ürünlerinin geri dönüşümünün az ve atığın fazla olması çevresel bir soru yaratırken, 2004 yılında plastik kirliliğinden çok daha tehlikeli, boyutu 5 mm'den küçük mikro plastik olarak adlandırılan yeni bir çevre sorununun olduğu fark edildi. Mikro plastik kirliliği ve tehlikesi her geçen gün artmakta, toprak, içme suyu, deniz ve göl sularında potansiyel bir tehlike olarak durmaktadır. Bu konuyla ilgili medyada çıkan haberler ve bilimsel çalışmalar her geçen gün artmaktadır. Literatürden görüleceği üzere mikro plastikler her türlü deniz ürünü ve insan kanından plasentaya kadar olmaması gereken birçok yerde tespit edilmiştir. Bu çalışmada, atık bir polimerik ürün olan poliamitten (Naylon 66) üretilmiş kadın çoraplarının yüzeyleri modifiye edilerek bir filtre oluşturulmuş ve bu filtre ile tekstil ürünlerinden kaynaklanan mikro plastiklerin yıkama sonrası çevreye atılmasının önüne geçilebileceği görülmüştür. Bu amaçla, atık kadın tül çorapları tel-tel ayrıldıktan sonra CaCl2/H2O/EtOH çözeltisi ile modifiye edilerek Naylon 66 zincirleri arasındaki hidrojen bağları zayıflatılarak liflerin şişmesi sağlanmış ve mikro plastik tutma kapasitesi artırılmıştır. Modifiye edilmiş ve edilmemiş Naylon 66'dan yapılmış filtrelerden mikro plastik içeren su geçirilmiş ve modifiye filtrede mikro plastiklerin daha etkin tutunduğu gözlenmiştir. Böylece, çevre sorunu olan bir polimerik atık başka bir çevre sorunu olan mikro plastiği tutmak için kullanılmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
SULARIN ARITILMASINA YÖNELİK ÇEVRE DOSTU ADSORBANLAR HAZIRLANMASI VE İNOVATİF BİR ARITMA - ÇUBUK ELEK ? YÖNTEMİ GELİŞTİRİLMESİ
Özet:
İnsan sağlığı açısından toksik özellik gösteren ağır metallerin tayini oldukça önemlidir. İçme sularında yapılan analizler sonucunda kimi zamanlarda Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) önerdiği limitlerin üzerinde ağır metal derişimlerine rastlanmıştır. Suların arıtılmasını kendimize hedef seçerek farklı adsorbanlarla, toksik elementin arıtılmasına yönelik, literatürde olmayan yenilikçi bir arıtma yöntemi geliştirilmiştir. Projemizde üç farklı destek maddesinden (saç, muz kabuğu, çam yaprağı) yararlanılmıştır. Çevreyle dost bu doğal malzemelerin üzerinde adsorptif malzeme olan nano boyutlu magnetit bileşiği oluşturulmuştur. Elde edilen adsorbanların arıtma verimleri incelenmiş aralarında en etkilisi olarak saç belirlenmiştir. Adsorbanın yüzey karakterizasyonu, yüzey pH'ının belirlenmesi, adsorpsiyona pH etkisi, adsorban dozu etkisi, adsorpsiyon izotermleri, kinetik çalışmalar, prototip oluşturma, analizin doğrulanması ve gerçek örneklere uygulamalar deneyleri yapılmıştır. Projemizin en önemli aşamasında ise elde edilen adsorban, delikli yapısından yararlanmak üzere elek içine yerleştirilerek çubuk haline getirilmiştir. Su ortamına daldırılıp karıştırılarak etkili bir adsorpsiyon sağlanmıştır. Deneyler sonucunda hem etkili adsorbanlar elde edilmiş, hem de patent başvurusu yapılabilecek yeni bir arıtma yöntemi geliştirilmiştir. 3 farklı adsorbanın sentezlendiği ve 14 farklı elementin arıtılmasına yönelik ayrıntılı bir proje hazırlanmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
ATIK YAĞLARDAN ANTİBAKTERİYEL ETKİLİ KOROZYON ÖNLEYİCİ BOYA ELDESİ
Özet:
Atık bitkisel yağlar ekotoksik olduğundan dolayı çevreyle uyumlu olarak yönetilmesi gereken atıklar arasında bulunmaktadır. Bitkisel atık yağların bertaraf edilmesindense, bu atıklardan yararlanılması, mümkün olduğunca çevreye ve insana en yüksek faydayı sağlayacak şekilde geri kazanılması oldukça önemlidir. Çalışmamızda, atık yağlardan antibakteriyel etkili korozyon önleyici boya elde ederek atık yağların çevreye olan zararlarını önlemeyi ve atık yağlara alternatif bir kullanım alanı oluşturmayı hedeflemekteyiz. Korozyon önleyiciler (inhibitörler), korozif etkiyi azaltmak veya önlemek için korozyon ortamına katılan maddelerdir. Bu maddeler çoğu zaman metal yüzeyinde koruyucu bir tabaka oluşturarak korozyonu önlemektedirler. Ekolojik inhibitörler ise son yıllarda korozyon çalışmalarında en çok kullanılan maddelerdir. Günümüzde korozyon inhibitörü olarak kullanılan birçok organik bileşiğin toksik etkisi olduğu tespit edildiği için bu çalışmalar daha da önem kazanmıştır. Atık yağlardan elde ettiğimiz gliserinin, asidik ve tuzlu su çözeltilerinde metal yüzeyinde koruyucu bir film oluşturarak çinkonun korozyonunu önemli ölçüde yavaşlattığı belirlenmiştir. Bu da gliserinin doğal bir inhibitör olarak kullanımının uygun olacağını göstermektedir. Elde ettiğimiz gliserinden antibakteriyel etkili korozyon önleyici boya üretip atık yağların çevreye olan zararlarını önlemeyi ve atık yağlara alternatif bir kullanım alanı sağlamaktayız. Çalışmamız, çevreye zararlı olan atık yağların korozyonla mücadele gibi oldukça maliyetli bir sektörde kullanılabileceğini göstermektedir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
GÜNEŞ IŞIĞINDAN HİDROJEN ÜRETİMİ İÇİN DOĞAL KATALİZÖRLERİN GELİŞTİRİLMESİ
Özet:
İnsanlar hidrojeni yakıt olarak ilk defa 50 yıl önce keşfetmiştir. Ay'a giden Apollo 11, hidrojenle çalışan bir yakıt hücresi sisteminden elektrik elde edilmesi ile güç sağlamak için sıvı hidrojeni yakıt olarak kullanmıştır. Isı ve patlama enerjisi gerektiren her alanda kullanımı temiz ve kolay olan hidrojenin yakıt olarak kullanıldığı enerji sistemlerinde atmosfere atılan ürün sadece su ve/veya su buharı olmaktadır. Günümüzde hidrojen üretim süreçleri genellikle fosil yakıtlardan üretilen elektriğe bağımlı olduğundan küresel ısınma, iklim değişikliği gibi bazı dezavantajlar içermektedir. Bu sebeple güneş gibi sürdürülebilir bir kaynaktan elektrikten bağımsız olarak hidrojen üretimi son yıllarda büyük önem kazanmıştır. Bu projede yüksek enerjili ultraviyole ışık destekli hidrojen üretiminde kullanılan titanyum dioksit (TiO2) katalizörü üzerine sebze ekstraktları (mor lahana, havuç, ıspanak vb.) emdirilmesi ile titanyum dioksitin güneş ışığına duyarlı hale getirilmesi sonucunda doğal katalizörlerin geliştirmesi hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda yapılan denemeler sonucunda özellikle ıspanak özütü emdirilen TiO2 katalizör ile yapılan denemede gaz çıkışı açık bir şekilde gözlenmiştir. Projede özellikle renkli sebzelerin ekstraktları tercih edilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
MANYETİK ALANA, PH'A VE SICAKLIĞA DUYARLI FE3O4-ALJİNAT/AGAR MİKRO KÜRELERİNİN KONTROLLÜ İLAÇ SALIM ETKİNLİĞİNİN İNCELENMESİ
Özet:
Son yıllarda biyobozunur polimerik malzemeler biyomedikal teknolojilerin gelişmesiyle büyük ilerleme kaydetmiştir. Özellikle farklı uyaranlara cevap verebilen akıllı biyopolimerler, yenilikçi ve fonksiyonel ilaç taşıyıcı sistemlerin geliştirilmesinde önemli rol oynamaktadır. pH ve sıcaklık vücut için oldukça önemli iki parametredir. İlaç salım sistemleri sıcaklık ve pH'a duyarlı polimerler ile hücre içi ya da dışında kolaylıkla uygulanabilir ve kontrol edilebilir. Akıllı polimerler; sıcaklık, pH, çözücü özelliği, basınç, elektrik alan gibi fiziksel ve kimyasal uyarılara yanıt veren polimerlerdir. Bu özelliklerinden dolayı uyarıya duyarlı polimerler, ilaç salım sistemlerinde kullanabilmektedirler. Sodyum aljinat (NaAlg) ilaç taşıma sistemlerinde kullanılabilen pH'a duyarlı, biyouyumluluğu yüksek doğal bir polimerdir. Agar agar ise sıcaklığa duyarlı ve taşıyıcı olarak ilaç taşıma sistemlerinde kullanılabilen bir polimerdir. F3O4 nanopartiküller yeşil sentez yöntemiyle de sentezlenebilen, manyetik alana duyarlı nanomalzemelerdir. Bu çalışmada, pH, sıcaklığa ve manyetik alana duyarlı sodyum aljinat-agar-Fe3O4 mikro kürelerin hazırlanması ve ilaç salım davranışlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Sodyum aljinat ve agar polimerleri birbirine, çapraz bağlayıcı olarak kullanılan kalsiyum klorür (CaCl2) bağlanarak mikro küreler hazırlanır ve karakterize etmek için çeşitli analizler gerçekleştirilir. Mikro küreler hazırlanırken içine; yeşil sentez yöntemiyle elde edilen Fe3O4 nanopartiküller, ayrı ayrı boyar madde ve parasetemol etken maddesi de eklenerek ilaç salım çalışmaları yapılır. İlaç salım çalışmaları için yapay bir vücut sıvısı ortamı oluşturmak amacıyla fosfat tamponu (PBS) kullanılır. İlaç salım çalışmaları için pH 7.4 ve pH 4.0 değerlerinde farklı sıcaklık aralıklarında PBS tamponları hazırlanır. Hazırlanan PBS'lerde bekletilen mikro kürelerden ne kadar ilaç salımı olduğunu görmek için belirli aralıklarla örnek alınır ve UV-Vis spektrofotometrik yöntemle salım miktarı tespit edilir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
BAYBURT TAŞI TOZU VE POLİSTİRENDEN SOL-JEL YÖNTEMİ İLE HİDROFOBİK AEROJEL VE POLİAEROJEL KOMPOZİT YALITIM MALZEMESİ ÜRETİMİ
Özet:
Dünya enerji ihtiyacı sorunu her geçen gün artarak devam etmektedir. Savaşlar, ülkeler arası yaşanan krizler ve bu enerji ihtiyacından kaynaklanan yine devletler arası gerilim; bize enerji potansiyelinin ne kadar büyük bir güç olduğunu gösteriyor. Enerji potansiyeli hangi devletin elindeyse dünyada onun sözü geçiyor. Dolayısıyla enerji eldesi ülkemiz açısından çok önemlidir. Çünkü üretilen enerji; savunma sanayi, inşaat sektörü gibi birçok alanda fazlaca kullanılmaktadır. Enerjiyi üretmek kadar onu korumak da önemlidir. Günümüzde enerji harcama oranının büyük bir kısmını inşaat sektörü kaplıyor. İnşaat sektörü en çok enerji tüketen üç sektörden biridir. %51'lik enerji sarfiyatı ısıtma ve soğutmada kullanılmaktadır. Bina zaaflarından dolayı enerjinin %70'i boşa gitmektedir. Bu durum sebebiyle sera gazı salınım oranı artmaktadır. İnşa edilen her bina sebebiyle büyük miktarda karbondioksit salınımı oluşmaktadır. Bunu engellemenin en iyi yolu ise iyi yalıtılmış binalardır. Proje bunun üzerine kurulu olan bir projedir. Yalıtım sağlayarak üretilen enerjiyi korumak hedeflenmektedir. Projede Bayburt Taşı denilen volkanik tüf atıklarından sol-jel yöntemi ve ortam basınçlı kurutma yöntemi kullanılarak silika aerojel başarı ile sentezlenmiştir. Ürünün yapısal ve morfolojik özellikleri XRD ve BET analizleri kullanılarak incelenmiştir. Sentezlenen ürünün tozunu sıvıya katılması ile (hacimce % 50) 0,76 gram/santimetreküp yoğunluğa sahip olmuştur. Ayrıca 0,070 W/mK kadar düşük ısı iletkenliği değerine, 1,20 Pa'lık basınç dayanımına sahip kompozitler elde edilmiştir. Projenin ikinci aşamasında ise polistiren atıklar ile aerojel, uygun koşullarda karıştırılarak poliaerojel adını verdiğimiz özgün bir ürün elde edilmiştir. Ürünün gerekli testleri, analizleri yapılmıştır. Sonuç olarak inşaat sektöründe kullanılabilecek, kullanıma elverişli ve ekonomik bir kompozit malzeme üretilerek literatüre kazandırılmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
YENİ BOR HİBRİDİZE KİNOLİNON TÜREVİ BİLEŞİĞİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU, MEME KANSERİ (MDA-MB-231) VE YUMURTALIK KANSERİ (A2780) HÜCRE HATLARINDAKİ SİTOTOKSİK ETKİSİNİN İNCELENMESİ
Özet:
Kanserli hücrelerde aşırı biriktiği tespit edilen seramidaz enzimi, hücre içerisindeki seramid miktarını azaltarak apoptozu engellemektedir. Klasik kanser tedavilerinin seramidazı baskılamakta yetersiz kalması ve vücut hücrelerine toksik etkide bulunması, meme ve yumurtalık kanserlerinde kinolinon bileşiklerinin; tiroit ve prostat kanserlerinde bor bileşiklerinin kullanımını teşvik etmiştir. Özellikle Seranib-2 adlı kinolinon türevinin yüksek antikanserojen etkisi literatürde vurgulansa da daha etkin kanser inhibitörlerinin varlığına hala ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaca binaen; Seranib-2 türevleri ve boronik asitli bileşiklerin farklı kanser türlerinde çalışılmış olmasından yola çıkılarak projemizde; elektronca zengin kinolinon türevi AFK(3-asetil-4-fenilkinolin-2(1H)-on) ile elektron alıcı kısım içeren 4-formilfenil boronik asidinin kondenzasyon reaksiyonu sonucunda, daha önce sentezlenmemiş yeni bor hibridize kinolinon türevi BFK(3-[(2E)-4-fenilboronikasit)prop-2-enol]-4-fenilkinolinon-2(1H)-on) bileşiği sentezlenmiştir. Sentezlenen bileşiklerin spektroskopik yöntemlerle (FTIR, 1H ve 13C NMR, QTOF-LC/MS) karakterizasyonu yapılarak yapıları aydınlatılmıştır. BFK bileşiğinin antikanserojen etkinliğinin belirlenmesi için MDA-MB-231 meme ve A2780 yumurtalık kanseri hücre hatları üzerinde MTT(3-4,5-dimetil-tiyazolil-2,5-difenil tetrazolyumbromür) sitotoksisite testi yapılmıştır. MTT testi sonuçlarına göre, BFK bileşiğinin IC50 değeri; meme kanseri hücresinde 0,7865 ppm, yumurtalık kanseri hücresinde 0,8922 ppm olarak tespit edilmiştir. Bu sonuç; BFK'nin çok düşük konsantrasyonlarda kanserli hücrenin yarısından fazlasını inhibe edebilecek potansiyelde, Seranib-2'den daha etkin bir antikanser ajan olduğunu göstermektedir. Ayrıca; boronik asidi kinolinona entegre ederek sentezlediğimiz BFK bileşiği ile; kinolinon türevlerinin vücut hücrelerine olan toksik etkisi azaltılmış, sudaki çözünürlüğü ve dolayısıyla biyoyararlılığı arttırmıştır. Sonuçlar değerlendirildiğinde; kadın cinsiyetine bağlı diğer kanser çeşitlerinin tedavisinde de kullanılabilecek BFK bileşiği, hibrit yapısı sebebiyle sağlık dışı alanlarda da kullanım alanı bulacak potansiyele sahiptir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
SOLVATOKROMİK BOYALAR VE PH ANALİZ YÖNTEMİ KULLANILARAK AKCİĞER KANSERİNE TANI KONULMASI
Özet:
Bu araştırmayla akciğer kanseriyle ilişkilendirilebilecek farklı uçucu organik maddelerin tespit edilebilmesi ve bulunan uçucu organik maddelerin akciğer kanserinin tanısı konusunda ne gibi etkilerinin olabileceğini bulma amacı güdülmüştür. Yürütülen çalışmayla ülkemizde ve dünyamızda her geçen gün artış gösteren akciğer kanserinin, daha hızlı ve düşük maliyetli bir şekilde tespit edilebilmesi hedeflenmiştir. Akciğer kanseriyle en çok ilişkilendirilebilecek uçucu organik molekülleri temsilen seçtiğimiz dört bileşik: Aseton, Propanol, Etanol, Tolün maddeleri temelde iki kısımda oluşan bir analiz yöntemine tabii tutuldu. Öncellikle maddelerin polaritesini ölçebilmek için solvatokromik etkiye sahip olan Reichardt boyası (Betain-30), Brooker Merosiyanini (4-(4'-hidroksistiril)-N-metilpiridinyum iyodür) ve Michler Ketonu (4,4'bis(dimetilamino)benzofenon) ile tepkimeye sokuldu. Sonrasında pH kâğıdı aracılığıyla maddenin asitlik ve alkali değerlerine ulaşıldı. Ulaşılan bulgularda solvatokromik boyalarla tepkimeye sokulan Aseton, Propanol, Etanol, Tolün maddelerinde renk değişimi gözlenmiş olup renk değişimi haritasında oluşan değişiklikler sunulmuş ve pH değerindeki farklılıklar gösterilmiştir. Yapılan çalışmayla birlikte hastalıklı kişide artışa geçmiş uçucu organik madde miktarının değişmesiyle solvatokromik özelliğe sahip boyaların ve pH indikatörünün hızlı bir şekilde etkileşime geçip renk değişimi reaksiyonu gösterebildiği; bu yöntemin akciğer kanserine daha hızlı bir şekilde tanı konulması konusunda kullanılabileceği gösterilip yapılan çalışmanın nasıl geliştirilebileceğine ve farklı alanlarda nasıl kullanılabileceğine dair birtakım önerilerde bulunulmuştur.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
GUNDELİA TOURNEFORTİİ (KENGER SAKIZI) BİTKİSİNİN YUMUŞATILMASIYLA ELDE EDİLEN BİLEŞİMİN DİŞ MACUNU OLARAK KULLANILMASI
Özet:
Dünyadaki en yaygın sorunlardan biri olan diş çürümesi önüne geçebilmek için ağız ve diş sağlığı önemli bir yere sahiptir. Diş çürümesine neden olan bakteri plaklarının uzaklaştırılması için farklı kimyasal yapıda diş macunları üretilmektedir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan diş macunlarının yapısı incelendiğinde kimyasal katkı malzemesi miktarının oldukça fazla olduğu bilinen bir gerçektir. Özellikle çocuklarda diş fırçalama esnasında diş macunu yutması durumunda vücuda alınan zararlı madde miktarı artmaktadır. Geçmişten günümüze çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan bitkiler diş temizliğinde de kullanılmaktadır. Kenger bitkisi (Gundelia tournefortii) Türkiye'de özellikle Kayseri, Yozgat gibi bölgelerinde ilkbaharda doğal olarak yetişen, dikeni, tohumu, sütü ve kökleri farklı şekillerde yerel halk tarafından tıbbi amaçlarla tüketilen bir bitkidir. Bu çalışmada kenger (Gundelia tournefortii) otu sütünden elde edilen kenger sakızının zengin besin değerinden ve yüksek antioksidan değerinden yararlanılarak diş macunu elde edilmesi öngörülmüştür. Kenger sakızının yüzde azot miktarını belirlemek için ham protein, bileşenlerine ayrılmasının gözlemlenmesi için kâğıt kromatografisi, antimikrobiyal hassasiyet ölçümü için agar difüzyon testi, antioksidan seviyesi ölçümü için Demir (II) şelatlama aktivitesi tayini, yumuşatma işlemleri gibi yöntemler kullanılarak kimyasal yapısı aydınlatılmıştır. Araştırmalar sonucunda kenger sakızı ekstraktlarının küf mantarlarını yok edici etkiye sahip olduğu belirlenmiş ayrıca antioksidan seviyesinin Fe+2/Ferrozin kompleksinin oluşumunun azalmasına sebep olduğu deneylerle ispatlanmıştır. Ayrıca yapılan ham protein tayininde % protein miktarı 5,25 olarak hesaplanmıştır. Bu veriler ışığında kenger sakızının yumuşatılmasıyla elde edilen karbonatlı bileşimleri doğal oluşu ve antimikrobiyal etkilerinden dolayı diş temizliğinde kullanılabilirliği yapılan analizlerle ortaya koyulmuştur.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
GÜNEŞ IŞIĞI YARDIMIYLA KARINCA ASİDİNDEN HİDROJEN ÜRETİMİ
Özet:
Yakın geleceğin en olası alternatif enerji kaynaklarının başında gelen hidrojen bir çok yolla üretilebilmesine rağmen günümüzdeki hidrojen üretiminin büyük bir kısmı fosil yakıtların işlenmesi sırasında elde edilmektedir. Dolayısıyla hidrojenin fosil yakıtlara alternatif bir enerji kaynağı olarak düşünülebilmesi için sürdürülebilir yollardan etkin bir şekilde elde edilmesi gerekir. Diğer taraftan oldukça reaktif ve küçük moleküllü bir gaz olan H2'nin gaz olarak saklanması ve depolanması da oldukça problemli ve maliyetli bir konudur. Hidrojenin bileşiklerde kimyasal olarak bağlanmış şekilde depolanması fikri, bu probleme çözüm olarak düşünülmektedir. Birçok bileşik arasında karınca asidi olarak da bilinen ve kütlece %4,4 hidrojen içeren formik asit, biyokütleden (selüloz vb.) sürdürülebilir bir şekilde elde edilebilmesi ve ucuz bir sıvı olmasının yanı sıra, kararlı ve biyo-bozunur olması, toksik olmaması gibi özellikleri ile dikkat çekmektedir. Son yıllarda, formik asitten hidrojen eldesi fotokatalitik olarak da gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu amaçla son yılların gözde malzemesi garfitik karbon nitrür önceki çalışmalarda kullanılmıştır. Fakat GCN 450 nm'den sonra absorbans yapamamakta ve bu da güneş ışığının etkin kullanımını sınırlamaktadır. Bu projede GCN'nin avantajlı özelliklerini kaybetmeden yüksek ışık absorbsiyon kabiliyetine sahip GCN sentezi ve bu GCN'nin fotokatalitik formik asit dehidrojenasyonundaki aktivitesinin incelenmesi amaçlanmıştır. Solvotermal yöntem ile üretilen ve yaklaşık 650 nm'ye kadar ışık soğurma yeteneğine sahip bir karbon nitrür malzeme üretilip üzerinde Pd nanoparçacıklarının oluşturulmasıyla elde edilen katalizörün aktivitesinin klasik termal piroliz yöntemi ile elde edilen malzemeden yaklaşık iki kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
MEKANİK VE YANMA DİRENÇLİ POLİMER KOMPOZİT GELİŞTİRME
Özet:
Bu çalışmada farklı oranlarda MnO içeren genişlemiş grafit (MnO@EG) sentezlenmiş ve X-ışınları toz difraktometri (XRD), alan emisyonlu taramalı elektron mikroskopisi (FESEM), diferansiyel termal gravimetri (DTA/TG) ve Raman spektroskopi teknikleri kullanılarak karakterize edilmiştir. Üç farklı oranda (3,6 g, 13,2 g ve 27,6 g KMnO4) MnO içeren EG örnekleri ağırlıkça %5 olacak şekilde etilen vinil asetat kopolimeri (EVA) ile ektrüzyon tekniği ile kompozitleri hazırlanmıştır. Ayrıca ağırlıkça %5 MnO içeren EG (27,6 g KMnO4) ile %20 amonyum polifosfat (APP) ve %75 etilen vinil asetat kopolimeri (EVA) aynı teknikle hazırlanmıştır. Hazırlanan kompozitler ve saf EVA'nın enjeksiyon cihazı ile farklı tipte kalıpları hazırlanarak mekanik çekme testi, UL-94 yanma testi ve limit oksijen indeksi (LOI) testleri yapılmıştır. Karakterizasyon çalışmaları sonucunda MnO@EG bileşiklerinin saf olarak sentezlendiği, yüzey morfolojik özelliklerinin MnO miktarı ile farklılık gösterdiği bulunmuştur. Mekanik çekme testi sonuçlarında MnO@EG ve MnO@EG@APP katılmış EVA kompozitlerin saf EVA kopolimere göre kopma direncinin arttığı dolayısı ile polimerin mekanik dayanımının arttığı bulunmuştur. LOI testi sonuçları saf EVA, MnO@EG-3,6; MnO@EG-13,2; MnO@EG-27,6; MnO@EG-27,6@APP katkılı EVA kompozitleri için sırası ile %19,3; %21,1; %21,3; %21,6 ve %23,5 olarak bulunmuştur. MnO@EG EVA kompozitlerin LOI değerlerin saf polimere göre arttığı tespit edilmiş, ayrıca EG'deki MnO miktarının artmasıyla LOI değerlerinde artış gözlemlenmiştir. UL-94 yanma testi sonuçlarına göre MnO@EG özellikle de MnO@EG@APP katkılı polimerlerin daha geç tutuştuğu, yanma esnasında damlamanın azaldığı ve kabuk tabakasının oluştuğu bulunmuştur. Bu çalışma ile ticari polimerler için halojen içermeyen alternatif bir polimer katkı maddesi geliştirilmiş olacaktır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
MOR TELGRAF ÇİÇEĞİNDEN ELDE EDİLEN KUANTUM NOKTALAR İLE GÜNEŞ KONSANTRATÖRÜ (LSC) YAPIMI
Özet:
Güneş enerjisi alternatif bir enerji kaynağı olup yenilenebilirdir. Fosil yakıtların tükenmesi durumunda tükenme tehlikesi en az olan kaynak olarak çok önemli bir yer tutmaktadır. Güneş enerjisi eldesi güneş panelleri tarafından yapılır. Güneş panelleri ışığı emer ve elektrotları ile elektriğe çevirir. Güneş enerjisinin artan enerji ihtiyaçlarımız karşısında zayıf kaldığı noktalar vardır. Güneş panellerinden elde edilen enerji aralıklıdır; hava durumundan ve konumdan etkilenir. Bu yüzden insanların ana enerji kaynağı olmayı henüz başaramamıştır. Çalışmamızda "Farklı yöntemlerle güneş panellerinin verimini arttırabilir miyiz?" sorusuna yanıt aradık. Araştırma sonucu lüminesant güneş konsantratörler (LSC) üzerine çalışmaya başladık. LSC'ler UV spektrumundan da ışığı güneş paneline ileterek ışık miktarını, dolayısıyla enerji kapasitesini, arttırır. LSC'lerin verimini en yüksek düzeye çıkarmak için kuantum verimi yüksek kuantum noktalar sentezlemeyi hedefledik. Bunun üzerine mor telgraf çiçeğinden kuantum nokta sentezi yaparak kuantum noktaları lüminesant güneş konsantratörlerinde floresan boya olarak kullandık. Floresan boya emisyon yaparak parlar ve ışığı toplar. Transparan plastikten geçen toplanan ışık, güneş paneline iletilir. Yaptığımız LSC'lerin verimlerini farklı koşullarda ölçtük. Testler sonucu boya derişimi azaldıkça verimi artan LSC'lerin güneş panellerinin verimini arttırmada kullanılabileceğini gösterdik. Çalışmamızla beraber, güneş panelleri tarafından kullanılan alan aynı kalırken üretilen enerji daha fazla olacaktır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
TÜRKİYE'DE ALZHEİMER HASTASI POPÜLASYONUN MODİFİYE EDİLMİŞ BİR SIR MODELİ İLE TAHMİN EDİLMESİ
Özet:
Alzheimer hastalığı kişinin yaşlanması ile beyinde protein birikimi ile oluşan hasar sonucu oluşan bir hastalıktır. Son yıllarda yaşlı nüfustaki artıştan kaynaklı olarak gelecekte Alzheimer hastalığı vakalardan bir artış olması tahmin edilmektedir. Alzheimer hastalığına karşı önlem alınabilmesi için gelecekteki yaygınlığının tahmin edilmesi önemlidir. Bu çalışmamda Alzheimer hastalığının 2050 yılına kadar Türkiye'deki yaygınlığı modifiye edilmiş bir SIR (Korunmasız ? Enfekte ? Bulaşıcı Olmayan) epidemik modeli ile tahmin edilmiştir. SIR modelinin Alzheimer hastalığına uyarlanabilmesi için modelde sabit kabul edilen toplam popülasyon, zaman değişkenli bir popülasyon regresyonu ile modifiye edilmiştir ve hastalıklı nüfustaki artış bulaşmaya dayalı bir ifadeden yaşlı nüfusa bağımlı bir ifadeye çevrilmiştir. SIR modeli amaca uygun olarak dönüştürüldükten sonra bu denklemi oluşturan bileşenler veri analizi ve literatür taraması ile bulunarak S, I ve R diferansiyel denklemleri oluşturulmuştur. Bu amaçla 60 yaş üzeri nüfusta Alzheimer hasta oranı ve Alzheimer hastalarının yıllık ölüm ihtimali araştırılmıştır. Araştırma için Dünya Bankasının veri bankalarındaki nüfus verileri alınmış ve Alzheimer üzerine 2010-2022 yılları arasında yapılan araştırmalar incelenmiştir. Yapılan araştırmalar sonrası 60 yaş üzeri nüfustaki Alzheimer yaygınlığı ve Alzheimer hastalarının ölüm ihtimali yıl cinsinden ifade edilmiştir. Ayrıca Türkiye'deki toplam nüfus ve yaşlı nüfus, yıl biriminden zamana bağlı farklı regresyonlarla ifade edilmiştir. Oluşturulan regresyonlar karşılaştırılarak değerleri en tutarlı ifade eden regresyonlar seçilmiştir. Bu ifadeler ile S, I ve R denklemler oluşturularak Euler Metodu ile yıllık tahmini verilere ulaşılmıştır. Sonrasında diferansiyel denklemlerin çözümü ile Euler Metodundan gelen veriler karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonunda 2022-2050 yıl aralığında Alzheimer hastası olan ve olmayan nüfus miktarı, yeni Alzheimer hastalığı vakaları ve Alzheimer hastası ölümlerinin sayısı tahmin edilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
KİMYA
Proje İsmi:
HALOTOLERANT BACİLLUS AUSTRALİMARİS'İN FARKLI TUZ KONSANTRASYONLARINDA BİYODİZEL ÜRETİM KAPASİTESİNİN İNCELENMESİ
Özet:
Eskiden atıklar çukurlar açılıp içine gömülerek ortadan kaldırılırmış fakat çukurlar dolduktan sonra her seferinde atıkların boşaltılması için yeni bir yer bulma zorluğu, çöpün imha edilmesindeki eksikliklerden dolayı yeni yöntemler araştırılmaya başlanmıştır. Kimyasal ayırma, yüksek sıcaklıkta yakma gibi yöntemler atıkların arıtılmasında kullanılsa da pahalılık, çevreye verdikleri zarar gibi olumsuzlukları vardır. Bundan dolayı kirleticileri uzaklaştırmak için mikroorganizmaların kullanıldığı biyoremediasyon alternatif bir yoldur. Biyodizel, yenilenebilir, toksik olmayan, biyolojik olarak parçalanabildiğinden alternatif enerji kaynağıdır. Biyodizelin üretiminde, kimyasal/enzimatik yöntemler kullanılabilmesine rağmen kolay üretimi ve basit bir saflaştırma yöntemine sahip olmasından dolayı enzimatik üretim biyodizel üretiminde daha çok tercih edilmektedir. Hayvan, bitki ve mikroorganizma türlerinde lipaz enzimi bulunmaktadır. Bunlardan mikrobiyal kökenli olan lipazlar biyodizel üretiminde daha çok tercih edilmektedir. Bizde çalışmamızda tuzdan izole ettiğimiz halotolerant bakterinin farklı tuz konsantrasyonlarındaki biyodizel üretim yetenekleri karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak izole ettiğimiz bakterinin Bacillus australimaris'e benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir. B. australimaris %0, %5, %10, %15, %20, %25 ve %30 tuz konsantrasyonlarında geliştikten sonra yapılan lipaz aktivite deneyinde en çok parlamanın %20, %25 ve %30 tuz konsantrasyonlarında olduğu tespit edilmiştir. Farklı tuz konsantrasyonlarında gelişen B. australimaris'in ürettiği hücre içi lipaz ile biyodizel üretimi gerçekleşmiştir. Kalorimetre cihazında yapılan deneyde ısıl değer olarak en fazla %30 tuz konsantrasyonunda gelişen B. australimaris'te olduğunu gözlemlenmiştir. Aynı zamanda örneklerin yakılarak alev görüntülenmesinde en çok parlamanın %30 tuz konsantrasyonunda olduğu görülmüştür. Çalışmamızla farklı tuz konsantrasyonlarında gelişerek lipaz üretme yeteneğinde olan bir bakteriyi tespit ettik. Zor koşullarda aktif olabilen bu enzimin biyuoteknolojik olarak kullanım alanlarının da daha geniş olabileceğini düşünmekteyiz.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
23 İLE BÖLÜNEBİLME KURALI
Özet:
ÖNCELİKLE BU PROJEYE BASLARKEN Kİ AMACIMIZ MATEMATİK İŞLEMLERİNİ YAPARKEN KOLAYLIK SAGLANMASI MATEMATİK BİLİMİNE OLACAK OLAN KATKISI VE GELECEK NESİLLERE ÖRNEK OLMASIDIR. BİLİYORUZ Kİ MATEMATİĞİN TAMAMINDA CEBİRSEL İŞLEMLER YAPILIRKEN KOLAYLIK OLMASI VE ZAMAN KAYBI OLMAMASI İÇİN BÖLÜNEBİLME KURALLARINA İHTİYAÇ DUYULMUŞTUR. BU SEBEPLE BİRÇOK BÖLÜNEBİLME KURALI BULUNMUŞ VE UYGULANMIŞTIR. ÖRNEĞİN ; 2 , 3 , 4 , 5 , 6 , 7... İLE BÖLÜNEBİLME KURALLARI CEBİRSEL İŞLEMLERİN ÇÖZÜMÜNDE OLDUKÇA PRATİKLİK SAGLAMAKTADIR. BİZ DE BİR SAYININ 23 İLE BÖLÜNEBİLMESİ İÇİN HANGİ ŞARTLARI SAĞLAMASI GEREKTİĞİNİ ARAŞTIRDIK VE BİR SONUCA VARDIK. BUNA GÖRE BİR ALGORİTMA OLUŞTURDUK VE BU ALGORİTMAYA GÖRE SAYININ 23 İLE BÖLÜNEBİLDİĞİNİ GÖRDÜK. ALGORİTMA İÇERİSİNDE ELDE ETTİĞİMİZ DİZİNİN DE FİBONACCİ VE LUCAS DİZİLERİNE BENZER BİR KURALA GÖRE DEĞİŞTİĞİNİ FARK ETTİK. SONUÇ OLARAK VERİLEN BİR SAYININ 23 İLE BÖLÜNEBİLMESİ İÇİN BU SAYININ BASAMAKLARINI SAĞDAN SOLA DOĞRU SIRALI BİR ŞEKİLDE KENDİ ELDE ETTİĞİMİZ VE BELLİ KURALA GÖRE DİZİLEN SAYILARLA ÇARPIYORUZ. SONUÇLARI TOPLAYARAK ELDE ETTİĞİMİZ TOPLAMA GÖRE 23 İLE BÖLÜNEBİLDİĞİNİ EĞER BÖLÜNEMİYORSA 23 İLE BÖLÜMÜNDEN KALANI BULABİLİYORUZ. ( 7 İLE BÖLÜNEBİLME KURALINDA DA BENZER BİR METOT KULLANILMAKTADIR. )
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
ADIM ADIM COLLATZ
Özet:
Collatz Varsayımı matematikte hala ispatlanamamış sorulardan biridir. Collatz Varsayımı içerisinde bir sayının 1 sayısına gelene kadar yapılan işlem sayısına adım sayısı denilmiştir. Bu çalışmada adım sayıların sözde sürekli rastgele sayılar olup olmadığını araştırmak, sayılar ile adım sayıları arasındaki ilişkileri incelemek, sayıların yerine adım sayıları yazılarak aynı adım sayılarını aynı renklere boyayarak bir matematiksel modelleme yapmak, faz uzayını incelemek, sayıların asal çarpanları ile adım sayıları arasındaki ilişkileri incelemek ve varsa Collatz Varsayımı için bir kural oluşturmak amaçlanmıştır. Yöntem olarak nicel araştırma yöntemi ve deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma boyunca verilerin toplanması adına sayıların aldığı değerleri ve adım sayısını verecek C++ da bir yazılım geliştirilmiştir. Sayıların aldığı değerleri gösteren aynı anda birçok sayının girilebildiği ve sayıların grafiklerini veren C++ da başka bir yazılım geliştirilmiştir. Adım sayılarının sözde rastgele sayılar olup olmadığının test edilmesi için; (NIST) FIPS 140-1 testi uygulanmış test kapsamında 2-3078 sayıları ile 20.000 bitlik bir veri oluşturulmuştur. Çalışmada sayıların adım sayılarının sözde rastgele sayılar olmadığı, deterministik bir ilişkinin olduğu, varsayım içerisindeki bazı sayıların örüntü oluşturduğu, 20.000 bit veri içerisindeki sayıların çoğunluğunun maksimum değerinin 9232 olduğu, bazı sayıların ise bu örüntüye uymayan sayılar olduğu yani kaotik davrandığı bulgularına ulaşılmıştır. Çalışmanın sonucunda adım sayıları sürekli rastgele olmadığından belli bir düzene göre gittiği ve varsayımın bir kuralının olduğunun ispatı yapılmış olmaktadır. Araştırma verisi içerisindeki sayılardan asal olmayanların asal çarpanları ile adım sayıları arasında bir ilişkinin olduğu görülmüştür. Yapılan modelleme de varsayımında bir örüntünün olduğu göstermiştir. Bu çalışmadan hareketle varsayımın kuralının bulunması sağlanabilir. Teorik ispat adına bu çalışmanın sonuçları kullanılabilir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
EULER-PHI PARÇALANIŞLARI VE ÜRETEÇ FONKSİYONLARI
Özet:
Bu projede bir n pozitif tam sayısının Euler-phi parçalanışı, farklı elemanlardan oluşan Euler-phi parçalanışları, k elemandan oluşan Euler-phi parçalanışı ve k farklı elemandan oluşan Euler-phi parçalanışları yeni kavramlar olarak ortaya atılmıştır. n pozitif tam sayısının Euler-phi parçalanışı sayının sadece aralarında asal olduğu pozitif tam sayıların toplamı şeklinde farklı yazılışları olarak yorumlanmış ve bu yazılışların sayısını veren parçalanış fonksiyonu da Pphi(n) ile gösterilmiştir. Pphi_d (n) farklı elemandan oluşan Euler-phi parçalanışlarının, n ve k birer pozitif tam sayı olmak üzere, Pphi(n,k), toplamları n olan ve k elemandan oluşan Euler-phi parçalanışlarının, Pphi_d (n,k) ise toplamları n olan ve k farklı elemandan oluşan Euler-phi parçalanışlarının sayısını veren fonksiyonlar olarak tanımlanmıştır. n tam sayıları için (asal sayı, pozitif çift tam sayı, doğal sayı) k tam sayısına bağlı k-Euler-phi parçalanışları bulunmuş ve tüm a pozitif tam sayıları için Euler-phi parçalanışının üreteç fonksiyonu elde edilmiştir, n, bir asal sayı olmak üzere, Pphi(n,3)=(n^2-1)/12 n, bir pozitif çift tam sayı ve k bir pozitif tek tam sayı olmak üzere, Pphi(n,k)=0 a bir pozitif tam sayı olsun. k_i={1,2,3,...,a} ve i={1,2,3,...,n} kümeleri tanımlansın. (k_i,a)=1 olmak üzere, a sayısının k_1+k_2+k_3+...+k_n şeklindeki yazılışları yani Euler-phi parçalanışları için üreteç fonksiyonu, Pphi(a)=pi_((a,k_i )=1@i=1)^inf(1/(1-x^(k_i )) Aynı zamanda, 2^n biçiminde yazılabilen pozitif tam sayıların Euler-phi parçalanış ve ayrık parçalanış sayılarının eşit olduğu da kanıtlanmıştır, n, bir doğal sayı olmak üzere, Pphi(2^n )=P_d (2^n) Ayrıca, kağıt üzerinde hesaplanması zor olan Euler-phi parçalanış sayılarını rahatlıkla hesaplayabilmek için kodlar yazılmış ve Python üzerinden bazı programlar oluşturulmuştur.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
YKAREBÖLÜX SERİSİ İLE DOĞRUSAL OLMAYAN DENKLEMLERİN KÖKLERİ İÇİN YENİ BİR YAKLAŞIM METODU
Özet:
Bu projede, Fibonacci dizisinin karakteristik polinom denklemi (n^2-n-1=0) ve dizinin ardışık terimleri oranının, fi harfi ile gösterilen ve halen büyüsünü yitirmemiş altın oran sayısına yakınsamasının sebebi incelenmiştir. Başlangıç koşulları veya tekrarlama bağıntısı değiştirildiğinde, karakteristik polinomun da değiştiği gözlemlenmiştir. Buradan hareketle doğrusal olmayan polinom denklemler ile trigonometrik, üstel ve logaritmik terimler içeren denklemlerin köklerini bulabilmek için özel sayı dizileri tasarlanmıştır. Temel matematiksel hesaplamalarla, köklerinin bulunması istenen denklemi düzenleme, sayı dizisini oluşturma ve dizinin terimlerini oranlayarak bir reel kök için yaklaşık değerler bulma şeklinde üç adımla gerçekleştirilen yeni bir iterasyon yöntemi geliştirilmiştir. Yöntem öncelikle doğrusal olmayan polinom denklemlere uygulanmış, sonrasında ise trigonometrik, logaritmik ve üstel terimler içeren denklemlerin köklerini de, verilen bir hata payı kadar hassasiyetle hesaplayabilen bir iterasyon metodu olduğu gösterilmiştir. Hâlihazırda bilinen Yarıya Bölme, Newton ? Raphson, Basit İterasyon ve Regula Falsi gibi metotların aksine basit ilişkilerle geliştirilmiş bir yöntem elde edilmiştir. Yöntemimiz farklı türde denklem ve örneklerle zenginleştirilmiş, sonuçlar bir bilgisayar yazılımıyla, dizinin terimleri, yaklaşık kök ve hata payı gibi bulguların gösterildiği tablolarla ifade edilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
NMS ŞİFRELEME
Özet:
Bu proje çalışması bir kaynakta karşılaşılan ve "nüfus memuru problemi" olarak bilinen problemden yola çıkarak hazırlanmıştır. Problemin çözümü ve benzer özellikteki sayılar detaylıca araştırıldığında kısaca NMS ile gösterilen ve "Nüfus Memuru Sayısı" olarak adlandırılan bazı özel sayılar ile karşılaşılmıştır. NMS'ler üzerinde yapılan araştırmalarımız ve çalışmalarımız sonucunda NMS'ler ile ilgili çeşitli özellikler belirlenmiş ve bu özellikler doğrudan ispat yöntemi ve olmayanaergi ispat yöntemi ile ispatlanmıştır. Sonrasında bu özelliklerden yararlanarak üç basamaklı tüm NMS'ler belirli bir algoritma ile hesaplanmıştır. Daha sonra üç basamaklı NMS'ler ve Türkçe alfabe üzerinde yapılan belirli bir eşleme ile bir şifreleme algoritması oluşturulmuştur. Oluşturulan bu şifreleme algoritması metin tabanlı programlama dili kullanılarak bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Böylece program çalıştırıldığında ve herhangi bir metin girildiğinde, algoritma bize şifreli metini verecektir. Böylece verilerin güvenli bir şekilde iletilmesi, iletilmek istenen bilgilerin bir başkası tarafından kolayca erişilmemesi ve taraflar arasındaki gizliliğin sağlanmasına katkı sunulmuş olunacaktır. Proje hazırlama sürecinde belirli bir algoritma ile monoalfabetik yerine yazma şifreleme yöntemi kullanılmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
N BOYUTLU RUBİK KÜP İLE ŞİFRELEME ALGORİTMASI TASARIMI
Özet:
İletişim insanlığın var oluşundan beri sürekli ve her zamankinden daha fazla gelişerek devam eden bir süreçtir. İletişim esnasında iletilen verinin güvenliği de oldukça önem arz etmektedir. Günümüzde iletişim, akıllı telefonlar, e-postalar, sosyal medya uygulamaları, görüntülü-sesli iletişim araçları vb. gibi çok çeşitli şekillerde ve platformlarda yapılır. Bu iletişimler esnasında aktarılan bilgilerin güvenliğini sağlamak için şifreleme algoritmaları kullanılır. Şifreleme algoritmasının güvenli olması verinin de güvende olduğu anlamına gelir. Projemizde yeni bir şifreleme algoritması geliştirilmiştir. Algoritmanın oluşturulmasında öncelikli ilke "Şifreleme sistemi tüm ayrıntıları ile açığa çıksa bile anahtara sahip olmadan şifresiz veriye ulaşılamaması" olmuştur. Algoritma, verilerin (resim veya metin) yeterli büyüklükteki küp üzerine yerleştirilmesi ve rasgele eksenlerin, rasgele sıralarının, rasgele yönlerde, rasgele defa dönmesi ve bu işlemin yüzlerce defa tekrarlanması ile verilerin şifrelenmesi mantığına dayanan bir algoritmadır. Bunu algoritmayı uygulayabilmek için python programlama dili kullanılmıştır. Hem metin hem de resim üzerinde performans testleri yapılarak kullanışlılığı değerlendirilmiştir. Algoritmanın test edilip yaygınlaştırılması için akıllı telefonlar için bir uygulama geliştirilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İÇİN EN UYGUN YOLU BULAN BİR ROTALAMA ALGORİTMASI
Özet:
Günümüzde, birçok nedenden dolayı, fosil yakıtlı araçların hükmü azalmaktadır. Buna karşın elektrikli araçların (EA) sayıları hızla artmaktadır. Ancak, hâlihazırda şarj istasyonlarının sayısının yeterli olmayışı, şarj süresinin zaman alması ve şarj kapasitesinin sınırlı olması nedeniyle, özellikle uzun mesafe yolculuklarda şarj istasyonlarının konumlarına göre araç rotası belirlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu projede, şarj kapasitesinin seyahat edilecek mesafeden az olduğu durumlarda çizge teorisi ve matrisler kullanılarak en uygun rotayı bulan bir algoritma geliştirilmiştir. Geliştirilen ilk uygulamada, minimum sayıda uğranması gereken şarj istasyonu sayısı hesaplanmakta ve bu sayıda istasyona uğrayan alternatif yollar arasında en kısa olanı seçilmektedir. Türkiye haritası bir çizge olarak modellenmiş ve her şehir bir düğüm olarak ele alınmıştır. Konunun uzmanı kişilerle görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler neticesinde aracın rota boyunca iniş ve çıkışlarda harcayacağı enerjinin ve menzilin değişebileceği bilgisine ulaşılmıştır. Devamında bu konuda yapılan araştırmalar incelenmiş ve sonuçta yükseklik farkına göre enerjiyi hesaplayan formül projeye eklenmiştir. Türkiye'deki "şehirlerarası rakım farkları matrisi" kullanılarak elektrik tüketim miktarı hesaplanmıştır. Girilen başlangıç noktası, bitiş noktası ve araç şarj kapasitesi bilgisine göre rota oluşturulmuştur. Elde edilen rota "Google Maps" üzerinden kullanıcıya sunulmuştur. Böylece, uygulama üzerinde kullanıcının isteğine göre hem en kısa yol çözümü hem de en az elektrik harcayan, yani en az maliyetli rota, hesaplanabilmektedir. Sonuç olarak geliştirdiğim yazılım, ekranda aracın izlemesi gereken rotayı, aracın hangi istasyonlarda şarj edilmesi gerektiğini, şarj istasyonları arasının ve gidilecek şehirlerarasındaki mesafenin kaç kilometre olduğunu göstermektedir. Elde edilen sonuçlar, benzer bir amaçla kurulmuş "evnavigation.com" adresindeki yazılımın sonuçlarıyla kıyaslanmış, tüm denemelerde aynı veya daha iyi sonuçların elde edildiği gözlenmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
MATHVERSE
Özet:
Bu araştırmada, 9. Sınıf matematik dersi Mantık konusu kazanımlarına yönelik metaverse dünyasında dijital öğrenme ortamı "Mathverse" uygulamasının tasarlanması ve öğrenciler üzerinde etki düzeyinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında nicel araştırma desenlerinden ön test - son test deney ve kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma grubu 2022-2023 eğitim öğretim yılında 9. sınıfta öğrenim gören 40 deney ve 40 kontrol grubu olmak üzere 80 öğrencinin gönüllü katılımıyla oluşmaktadır. Çalışma grubu belirlenirken amaçsal örnekleme yöntemlerinden, ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Deney grubundaki öğrencilere Mathverse uygulaması ile altı hafta boyunca mantık alt öğrenme alanı kazanımlarına dayalı teknoloji destekli matematik öğretim gerçekleştirilirken, kontrol grubunda geleneksel öğretimine müdahale edilmemiştir. Çalışmanın etkisini belirlemek için araştırmanın başında ve sonunda "Matematik ve Teknoloji Tutum Ölçeği", "Matematik Motivasyon Ölçeği" ve "Matematik Başarı Testi" ön test - son test olarak uygulanmıştır. Verilerin analizinde, test puanları normal dağılım gösterdiği için SPSS 25.0 istatistik programında yer alan parametrik t-testi kullanılmıştır. Bulgular incelendiğinde deney grubu öğrencilerinin matematik öğreniminde teknoloji kullanımına ilişkin tutum değerleri, matematik dersine yönelik motivasyon düzeyleri ve mantık öğrenme alanına ilişkin akademik başarı puanlarının son test puanlarına göre istatiksel olarak anlamlı farklılık oluştuğu görülmüştür. Literatür incelendiğinde, matematik dersi mantık kazanımlarını temel alan genişletilmiş gerçeklik alanı metaverse teknolojisi ile düzenlenen öğretim tasarımı ve uygulamalarına rastlanmamaktadır. Bu nedenle araştırma kapsamında tasarlanan Mathverse uygulamasının ve araştırma sonuçlarının ilgili alana yenilikçi ve yaratıcı bir uygulama olarak katkı sağlaması hedeflenmektedir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
ZECKENDORF TEOREMİ VE APERY SABİTİ İLE TEKRARSIZ KİŞİSEL VERİ VE METİN ŞİFRELEME UYGULAMASI MATHZAPP
Özet:
Kriptoloji, şifre bilimidir. Çeşitli metinlerin belirli bir sisteme göre şifrelenmesi, şifrelenmiş metinlerin alıcıya iletilip deşifre edilmesidir. Teknolojinin gelişmesi ile dijital ortamda güvenliği sağlayacak araçlara duyulan ihtiyaç artmıştır, verilerin şifrelenmesi önemli bir durum haline gelmiştir. Siyasi, askeri ve ticari gibi gizli olması gereken alanların yanı sıra kişisel bilgilerin güvenliğine duyulan yoğun ihtiyaç günden güne artmıştır. Bu amaçla güçlü bir şifreleme algoritması tasarlayarak veri ve kişisel bilgilerin güvenlik direncini arttıracak bir mesajlaşma uygulaması çalışması yapılmıştır. Bu çalışmada Zeckendorf Teoremi, Modula işlemi ve Apery Sabiti kullanılmıştır. Uygulamada yazılım dili olarak Dart tercih edilmiş, Flutter geliştirme kiti ile entegre çalışması sağlanmıştır. Çalışmada veri tabanı olarak Cloud Firestore kullanılmıştır. Geliştirilen uygulama gerçek zamanlı çalışacak şekilde kullanışlı, hızlı ve olabildiğince sorunsuz işlemesi amaçlanarak tasarlanmıştır. Mesajlaşma uygulaması ile kullanıcıların, gönderilen ve alınan mesajların, kullanıcıların profil fotoğraflarının bir Firebase bulut ortamında saklanması hedeflenmiştir. Gerçekleştirilen şifreleme sonrasında yazılım aracı ile yaptırılan güvenlik testleri ile seçilen şifreleme yönteminin başarılı sonuçlar verdiği gösterilmiştir. Geliştirilen şifreleme uygulamasının veri ve kişisel bilgilerin saklanmasına yarar sağlanması beklenmekte yabancı menşeli programların kullanımını azaltması hedeflenmektedir. Askeri alanda da cihazların birbiri ile iletişimini sağlamak amacıyla kullanılabilecek olup, ülke savunmasına katkı sağlayabileceği öngörülmüştür.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
VARİGNON PARALELKENARININ GEOMETRİK ÖZELLİKLERİ
Özet:
Çalışmamızda; bir dörtgenin ve Varignon paralelkenarının kenarlarının köşegenlerinin kesişim noktalarının oluşturduğu geometrik şekillerin özelliklerinin ve ilişkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Proje çalışmamıza Varignon paralelkenarı ile ilgili literatürde var olan çalışmalar incelenerek başlanmıştır. Varignon paralelkenarı ile ilgili çizimler Dinamik Geometri yazılım programı kullanılarak yapılmıştır. Elde edilen bulgular doğrudan ispat yöntemiyle ispatlanmıştır. Dörtgenlerin köşegenleri ile Varignon paralelkenarının kenarlarının kesiştiği noktaların oluşturduğu dörtgensel, üçgensel bölgelerin çizimleri ve birbirleriyle olan ilişkilerinin incelenmiştir. Oluşturulan Varignon paralelkenarının dışında kalan üçgenlerin ağırlık merkezlerinin oluşturduğu dörtgenin geometrik özellikleri incelenmesi gerçekleştirilmiştir. Bu incelemeler sonucunda bir dörtgenin köşegenleri ile bu dörtgenin Varignon paralelkenarlarının kesiştiği noktaların oluşturduğu dörtgenin alanının 4 katı olduğu elde edilmiştir. Dörtgenin köşegenlerinin Varignon paralelkenarı ile kesişim noktaları ve Varignon paralelkenarının köşegenlerinin kesişim noktasının oluşturduğu dörtgenlerin alanları arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bu dörtgenin Varignon paralelkenarının dışında kalan üçgenlerin ağırlık merkezleri birleştirilerek oluşan dörtgenin köşegen uzunluğu ve dörtgenin köşegen uzunluğu arasında sabit bir oran olduğu keşfedilmiştir. Dörtgenin Varignon paralelkenarının dışında kalan üçgensel bölgelerin ağırlık merkezleri birleştirilerek oluşan dörtgenin alanı ile ana dörtgenin alanı arasında ilişki tespit edilmiştir fakat Varignon paralelkenarının dışında kalan üçgenlerin alanları arasında bir ilişkiye ulaşılamamıştır. Dörtgenin köşeleri ile Varignon paralelkenarının köşelerinin birleştirilmesi ile oluşan dörtgensel ve üçgensel bölgeler arasında bir ilişkiye ulaşılmıştır. Köşelerin birleştirilmesi sonucu iç bölgede oluşan dörtgenin alanının ana dörtgenin alanına çok yaklaşık olduğu fakat eşit olmadığı görülmüştür.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
LİSSAJOUS EĞRİLERİ İLE İHA'LARIN BÖLGE GÖZETİM OPERASYONLARINDA OPTİMİZASYONUN SAĞLANMASI
Özet:
Bu çalışmada öncelikle İHA'ların Lissajous eğrisi üzerinde başlangıç yerleştirmesi ve sensör menzili türev kullanılarak optimize edilmeye çalışılmıştır. Bu amaca yönelik öncelikle İHA'lar arası çarpışma olmaması için Lissajous eğrilerinin özelliklerinden yararlanarak İHA'lar için başlangıç parametre değerleri bulunulmuştur ki İHA'lar birbiriyle çarpışmasın. Bu, iki tane kesişim noktası belirten parametre değerlerinin farkı incelenerek ve başlangıç yerleştirmesini ona göre yaparak başarılmıştır. Bu sonra bilgisayar simülasyonları ile doğrulanmıştır. Sonrasında İHA'ların sensör menzilleri ve Lissajous eğrisinin frekansı arasında türev ile optimizasyon kullanılarak bir ilişki bulunmuştur. En sonunda Lissajous eğrisinin frekansını belirli bir bölgeye göre optimize etmek için Monte Carlo simülasyonlarından yararlanılmıştır. Belirli parametrelerle yapılan simülasyon, frekans değerlerini deneyip dikdörtgensel bölge içine konulan bir nesneyi bulma süresini en aza düşüren frekans değerini bulmuştur. Böylelikle hem İHA'ların başlangıç pozisyonları hem de Lissajous eğrisinin parametreleri optimize edilmiştir. Ondan sonra yeniden Monte Carlo simülasyonu kullanılarak Lissajous eğrisi, başka yaygın bir eğri olan horizontal sweep ile karşılaştırılıp Lissajous eğrisinin daha iyi performans gösterdiği görülmüştür.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
EŞBÖLENORTAY
Özet:
Çalışmamız Apollonius Theorem olarak bilinen kenarortay teoreminin ulaşabildiğimiz ispatlarını inceleyerek bu formülü başka nasıl kullanabiliriz çabalarından yola çıktık. Yapılan alan araştırmasında bu formülle nasıl bir sonuca varılabileceği düşündük. Formülü kullanışlı hale getirip kalıcı olması için formül üzerinde değişikler yaptık. Geometride sorular çözülürken vakit değerli bir kavramdır. Bu sebeple bazı soru türlerinde zaman kaybını önlemek için çeşitli formüller bulunmuştur. Kenarortay teoremi üzerinde çalışırken üçgende bir kenarın orta noktasını karşı köşeye birleştiren doğru parçasının, yani kenarortayın uzunluğu, kenarlar ile arasındaki bağıntı kullanılarak bulunur. Üçgenin bir kenarını kenarortay ile iki eşit parçaya değil, eşbölenortay ile üç eşit parçaya böldüğümüzde kenarlar ve eşbölenortaylar arasında nasıl bir bağıntı ortaya çıktığını inceledik. Ya da üçgenin bir kenarını kenarortay ile iki eşit parçaya değil, eşbölenortay ile dört eşit parçaya böldüğümüzde kenarlar ve eşbölenortaylar arasında nasıl bir bağıntı ortaya çıktığını inceledik. Daha sonra bu üçgenin bir kenarını kenarortay ile iki eşit parçaya değil, eşbölenortay ile n eşit parçaya böldüğümüzde kenarlar ve eşbölenortaylar arasında nasıl bir bağıntı ortaya çıktığını inceledik ve sonuçta bir genel formül oluşturduk. Bu formülün kalıcı olması için kombinasyon ve binomdan yararlandık.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
HAYAT 20 DERECE DEĞİLDİR
Özet:
Matematikte noktanın noktaya, doğruya, düzleme göre yansıması tüm detayları ile işlenir. Biz noktanın çembere göre yansımasını merak ettik ve araştırma başladık. Şunu fark ettik ki bir noktanın çembere göre yansıması üzerinde yapılan çalışmaların oldukça sınırlı olduğunu gördük. Yaptığımız araştırma bizi çembere göre yansımadan hareketle küresel aynalarda yansıma kurallarına bunlarla ilgili formüllerin ispatlarına götürdü. Gördük ki: Fizik derslerinde öğretilen küresel aynalarla ilgili yansıma kuralları geometri açısından hatalıdır. Yaptığımız çalışma sonunda yansıma kuralları ve bunlarla ilgili bağıntıların ispatlarının hataları gösterilmiş ve geometrik olarak yeniden ispatlanmıştır. Bu çalışmamızda geometrinin insan düşüncesine kazandırdığı aydın fikir ve şüphe götürmez ispat yöntemleri kullanılarak bu çalışmada; Önce çembere göre yansıma ile ilgili kısa bir bilgi verilmiştir. Bu bilgi ışığında, Üçgenin oluşma şartları göz önünde bulundurularak yansıma kurallarından "Asal eksene paralel gelen ışın yansıdıktan sonra odaktan geçer" veya "Odaktan geçerek gelen ışın asal eksene paralel yansır" ifadelerinin doğru olmadığı ispatlanmıştır. Çalışmamızda, yansıma kuralları ile ilgili bağıntıların ispatlanmasında fizik derslerinde yayın doğrusal kabul edilerek yapılan hatalı ispatlar geometrinin aydınlık dünyasından üçgenlerdeki benzerlik kuralları kullanılarak hatasız biçimde ispatlanmıştır. Yaptığımız çalışmada asal eksene paralel gelen ve ışığın aynaya değdiği noktadaki normaliyle 60 derecelik açı yapan ışığın yine asal eksene paralel yansıdığı gösterilmiştir. Yine yaptığımız çalışmada küresel aynalardaki odaklanma hatasının PARABOLİK aynalarda olmadığı ve asal eksene paralel gelen ışığın yansıdıktan sonra kesinlikle parabolün odak noktasından geçtiği analitik olarak ispatlanmıştır. Şurası unutulmamalıdır ki fiziğin hayatı küçük açılarla dizayn etmeye çalışmasının aksine insan 180? lik açı ile görür ve 360 derecelik açı ile yaşar.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
PİSAGOR MATRİSLERİ
Özet:
Pisagor üçlüsü, a^2+b^2=c^2 eşitliğini sağlayan (a,b,c) tam sayı üçlülerine verilen isimdir. Örneğin (3,4,5),(6,8,10),(5,12,13),(8,15,17),(7,24,25) bir Pisagor üçlüsüdür.Pisagor üçlüleri bir dik üçgenin kenar uzunluklarını oluşturduğu için Pisagor teoremi'ne atıf olarak bu isimle adlandırılır. Ancak her dik üçgenin kenar uzunlukları tamsayı olmak zorunda değildir. Pisagor üçlüleri, matematiğin bir problemi gibi gözükse de aslında her alanda uygulaması olabilecek bir sayı üçlüsüdür. (3,4,5),(6,8,10),(5,12,13),(8,15,17),(7,24,25)'den başka pisagor üçlüsü varmıdır, nasıl elde edilebilir sorusuna bilinen yanıt, Öklid (M.Ö. 570-495), tarafından "Elemanlar" isimli kitabınının 10.cildinde verilmiştir. O tarihten bu yana, pisagor üçlüleri ve özellikleri çeşitli şekillerde incelenmiştir ve hala da incelenmeye devam edildiği çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir.a^2+b^2=c^2 denkleminin tamsayılardaki çözümü bilinmektedir ve bu sağlayan (a,b,c) çözümleri Pisagor üçlüleri olarak bilinmektedir. Ancak bu denklemin matrisler için çözümü konusunda literatürde bir kaç örnek dışında bir bilgi yoktur. Bu çalışmada tamsayı girdili 2×2 boyutlu matrisler için A^2+B^2=C^2 denkleminin çözümünün neler olacağı, çözümlerden biri biliniyorsa diğer çözümlerin nasıl bulunabileceği konusunda yöntem geliştirilmeye çalışılmıştır.Pisagor üçlüleri için Öklid'in metodunu ve bunun ispatını araştırıken, Pisagor üçlülerinin nasıl üretildiğini ve bir Pisagor üçlüsünden bir başka Pisagor üçlüsünün nasıl elde edilebileceğini öğrendik. Araştırmamıza devam ederken John D. Cook isimli matematikçinin http://www.johndcook.com/blog/2016/01/16/matrix-pythagorean-triples/ adresinde yazmış olduğu bloğunda tamsayı girdili hangi kare matrisler için A^2+B^2=C^2 eşitliğinin sağlandığı, çözümün olup olmadığı sorusuyla karşılaştık.Problemi incelerken/araştırırken matrislerle ilgili iz ve determinant gibi kavramları öğrendik ve aslında Pisagor matris üçlülerinin sırrının Pisagor sayı üçlüleri, iz ve determinant kavramında gizli olduğunu keşfettik ve Pisagor sayı üçlüsü üretmek için kullanılan yöntemle, eğer bir Pisagor matris üçlüsü biliniyorsa, yeni Pisagor matris üçlülerinin nasıl üretilebileceğine dair yöntemler verdik.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
YAPAY ZEKA İLE ARTIRILMIŞ SANAL GERÇEKLİĞE SAHİP MATEMATİK TARİHİ YOLCULUĞUMUZ BAŞLIYOR
Özet:
Ortaöğretim kurumlarında Matematik Tarihi ve Uygulamaları dersi, seçmeli olarak haftada 2 ders saati okutulmaktadır. Bu ders için hiçbir ders kitabı-kaynak bulunmamakta, dersler test kitaplarından soru çözümü şeklinde amacından uzaklaştırılarak işlenmektedir. 2022 yılının yaz döneminde başladığımız literatür taramalarımızda, Türkiye'nin en büyük eğitim bilişim ağı EBA' da Matematik Tarihi ve Uygulamaları dersinin yer almadığını, dolayısıyla bu derse ait içerik bulunmadığını, bazı ünlü matematikçilere kısa videolarda yer verilirken bunların da bir kısmının mobil cihazlarda kullanılamadığını ancak masaüstü bilgisayarlardan açılabildiğini tespit ettik. Bu ise öğretmen ve öğrencilerin az sayıdaki içeriklere ulaşamaması anlamına gelmektedir. Buradan hareketle sorunların tespiti için hazırladığımız ve lise öğrencilerine uyguladığımız anket sonuçlarımız; katılımcılarımızın %97,9'unun hali hazırda bulunan ders içeriklerini yetersiz bulduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Katılımcılarımızın % 90,4'ünün sorun olarak gördüğü düz anlatım yöntemi gibi klasik öğretim tekniklerinden uzaklaştırılmış bir Matematik Tarihi ve Uygulamaları dersi içeriği hazırlamayı arzularken önceliğimiz; gençler arasında popülerliği giderek artan mobil cihazların faydalı kullanımına katkı sunmaktır. Bu kapsamda yapay zeka ile çalışan web2 araçları araştırılmıştır. Birçok web2 aracıyla deneme çalışmaları sonucunda; artırılmış sanal gerçekliğe sahip, ücretsiz kullanım hizmeti sunan, istediğimiz niteliklere sahip bazı web2 araçlarıyla Matematik Tarihi ve Uygulamaları dersi içerikleri geliştirilmiştir. Ünlü matematikçilerin fotoğrafları seslendirilip yapay zeka ile canlandırılmış konuşan animasyonları hazırlanmış; bu animasyonlar, artırılmış gerçekliğe sahip sahnelerde kod yazma işlemi ile tarihsel dönemin içine yerleştirilmiştir. İçeriklerdeki fotoğrafların kaş, göz kapağı, dudak, yanak gibi kısımlarının hareketliliği; izleyenlerde hem matematiksel buluşlarla beslenen yapay zekanın gücüne hem de ünlü matematikçilerin ilginç hayat hikayelerine fazlasıyla merak uyandırmıştır. Hazırladığımız içerikler EBA aracılığıyla öğrencilere ve öğretmenlere ulaştırılmış, çok sayıda kullanıcı tarafından beğenilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
IŞININ KARE İÇİNDEKİ ROTASI
Özet:
Fiziğin bir alt dalı olan optiğin incelediği ışınların yansıması prensibi, bu projede farklı bir bakış açısı ile ele alınmıştır. Bilindiği üzere ışın, belirli bir başlangıç noktası olan ve bir yönde sonsuza kadar devam eden noktalar kümesi olarak tanımlanır. Bu projede, bir karenin bir köşesinden başlayan bir ışının karenin kenarlarından yansıyarak kare içerisinde yol aldığı düşünülmektedir. Kare içindeki ortam, ışının serbestçe yansıyabildiği bir ortamdır ve bundan dolayı ışın sonsuza dek karenin kenarları aracılığıyla yansıyarak yoluna devam etmektir. Işın bu sırada belirli bir rota çizecektir ve bu rotanın uzunluğu bu projenin ana konusunu oluşturmaktadır. İlk olarak, ışının çizdiği rotanın uzunluğunun sonsuz uzunlukta olacağı düşünülse de bu durum tam anlamıyla doğru değildir. Işının kare içinde alacağı yol sonsuz olmasına rağmen, başlatıldığı noktada ışının karenin kenarları ile yaptığı açıya bağlı olarak, çizeceği rotanın (izleyeceği yolun) uzunluğu sonlu olabilmektedir. Karenin bir köşesinden belirli açılar ile başlatılan ışın, sabit bir rota üzerinde periyodik olarak yol alabilmekte ve bu da çizeceği rotanın uzunluğunun sonlu bir değere eşit olmasına neden olmaktadır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
MALFATTİ ÇEMBERLERİ VE GEOMETRİK ÖZELLİKLERİ
Özet:
Günlük yaşam uygulamalarında yer alan Malfatti çemberlerinin sahip olduğu bazı geometrik özelliklerini incelediğimizde farklı geometrik ilişkilere sahip olabileceği ve araştırmaya açık olduğunu fark ettik. Bu nedenle çalışmamızda; Malfatti çemberlerinin oluşturduğu geometrik şekillerin açı, uzunluk, alan ilişkileri yönünden araştırılması amaçlanmıştır. Projemize Malfatti Çemberleri ile ilgili geometrik özellikler ve günlük hayatta kullanım alanları ile ilgili araştırmalar yapılarak başlanmıştır. Çemberler ile ilgili çizimler Dinamik Geometri yazılım programı kullanılarak yapılmış, elde edilen bulgular doğrudan ispat yöntemiyle ispatlanmıştır. Malfatti çemberlerinin üçgenin kenarlarına ve birbirlerine teğet değme noktalarının birleştirilerek geometrik şekiller oluşturulmuş, bu şekillerin açı, uzunluk, alan ilişkileri yönünden özellikleri ve ilişkileri incelenmiştir. Çalışmamızda teğet değme noktalarının oluşturduğu dörtgenlerin komşu olan kenarlarının birbirlerine dik olduğu keşfedilmiştir. Çember merkezlerinden üçgene teğet olduğu noktaya çizilen yarıçaplar arasındaki üç açının toplamının 360 derece olduğu görülmüştür. Çember merkezlerinin, çemberlerin teğet değme noktalarıyla birleşmesi sonucu oluşan ikizkenar üçgenlerin taban açıları ile çember teğet noktalarından oluşan üçgenlerin açılarının aynı olduğu ispat edilmiştir.Malfatti çemberlerinin ABC üçgenine teğet değme noktaları ile çemberlerinin birbirlerine teğet değme noktalarının birleştirilmesi sonucu oluşan üçgenlerin alanları arasında A=2?(A_1.A_2 ), B=2?(B_1.B_2 ) , C=2?(C_1.C_(2 ) ) bağıntıları elde edilmiştir. Malfatti çemberlerinin yarıçapları sırası ile r1, r2, r3, çember merkezlerinin birleştirilmesi ile oluşan üçgenlerin köşe açıları sırası ile 180-2?, 180-2ß, 180-2? olmak üzere yarıçaplar arasında; r1/r3=cot??.tan?, r2/r3=cot??.tanß, r1/r2=cotß .tan ? bağıntılarına ulaşılmıştır. Malfatti çemberlerinin üçgene ve birbirlerine teğet değme noktalarının birleştirilmesi ile oluşan kirişler dörtgenlerinin birbirleri ile olan alan ilişkisi araştırılmış, bu konuda bulguya ulaşılamamıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
İKİ FARKLI ROKET BURUN KONİSİNİN MATEMATİKSEL MODELLEMESİYLE SÜRÜKLEME VE YÜZEY ALANI ARASINDA İLİŞKİ KURULMASI
Özet:
Bu projenin amacı eşit hacimdeki iki farklı roket burun konisini matematiksel olarak modellemektir. Bu modelleme yardımıyla eşit hacimde iki burun konisinin hangisinin daha az sürüklemeye sebep olduğu anlaşılabilir. İlk olarak daha önceki deneysel bulgulardan yola çıkarak en az sürükleme katsayısı olan iki koni, yani teğet ojiv ve elipsoit konileri seçilmiştir. Teğet ojivin yarıçap ve yükseklik ölçüleri OpenRocket simülasyonu baz alınarak belirlenmiş ve teğet ojivi tanımlayan denklemler çıkartılmıştır. Daha sonra bu yarıçap ve yükseklik ölçüleri ışığında integral kullanılarak hacim ve yüzey alanı için eşitlikler oluşturulmuş ve hesaplanmıştır. Hacmin sabit kalması gerektiği için, aynı taban yarıçapa sahip bir elipsoidin yüksekliği bu hacim değeri ile hesaplanmıştır. Son olarak, bu yükseklik ve taban yarıçapına sahip bu elipsoidin integral yardımıyla yüzey alanı hesaplanmıştır. Çalışmanın sonunda, yüzey sürükleme sürtünmesi ve yüzey alanı arasında ilişki kurulabilmiştir, fakat total sürükleme ile yüzey alanı arasında aynı hacme sahip bu iki cisim için bir ilişki bulunamamıştır. Bunun sebebi, hacmi eşit tutulmaya çalışılan elipsoit cisminin ojive göre çok kısa kalması olarak belirlenmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
MATEMATİK
Proje İsmi:
BİR PİCK TEOREMİ UYGULAMA ÖRNEĞİ: VAN GÖLÜ ALAN PROBLEMİ
Özet:
Son yıllarda matematik dersinin amaçları ve işlenişinde matematik ile gerçek yaşamı ilişkilendirme oldukça önemli hale gelmiştir. Bu değişimin en önemli sebeplerinden biri öğrencilerin matematiği fazla soyut ve işlemsel görmesidir. Bu algıyı değiştirebilmek, matematiğin gerçekten önemli, işe yarar ve yaşamda ihtiyaç duyulan bir bilim olduğunun anlaşılmasına yardımcı olan ve uzun yıllardır var olan bir kavram olan matematiksel modelleme kavramı çalışmanın merkezini oluşturmuştur. Matematiksel modelleme gerçek yaşamda karşılaşılan problemlere matematiksel bir çözüm üretilmesi ve bu çözümün yorumlanarak gerçek yaşama uyarlanabilir forma dönüştürülmesini kapsayan süreç olarak ifade edilmektedir. Literatür ve önceki yıllarda yapılan matematiksel modelleme projeleri incelendiğinde modelleme problemleri ile çokgenlerin alanlarını hesaplamada kullanılan Pick Teoremi'nin birlikte kullanımına dair bir örneğe rastlanmamıştır. Yapılan çalışmaların büyük bir çoğunluğu öğrenci, öğretmenlerle beraber yürütülmüş olup yaşanılan çevreyle bağlantı kurmadan üretilmiş sorulardan oluşmaktadır. Buradan hareketle üretilen sorulara farklı bir soluk getirmek adına projede, Pick Teoremi entegrasyonu ile bir matematiksel modelleme problemi kurup çözmek ve çözerken üretilen çözüm yolları ile akıl yürütmeleri detaylı incelemek amaçlanmıştır. Proje oluşturulurken düzgün olmayan çokgenlerin alanını hesaplamaya yarayan Pick Teoremi hakkında detaylı araştırma yapılmış ve matematik yazılımlarından biri olan GeoGebra'dan faydalanılmıştır. Çalışmada teknoloji desteğinden yararlanılması ve problemin öğrencinin yaşadığı şehirden bir örnekle verilmesi, problemi daha güncel, yaşayan, gerçekçi ve somut bir hale getirmektedir. Araştırma durum çalışması deseniyle tasarlanmıştır. Problem kurmaya başlamadan önce literatürdeki matematiksel problemler çözülmüş, bu doğrultuda "Van Gölü Problemi" öğrenci tarafından tasarlanmış ve çözülmüş, öğretmen ile birlikte çözümler detaylı bir şekilde incelendikten sonra raporlaştırılmıştır. Çalışma sonucunda öğrencinin modelleme problemi tasarlama ve çözme sürecinin gerçek yaşam ve matematik ilişkisinin kurulmasında oldukça yararlı olduğu görülmüştür.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
ALGILANAN AİLE DUYGUSAL DESTEĞİ İLE ÖZNEL İYİ OLUŞ ARASINDAKİ İLİŞKİDE ÖZ-YETERLİĞİN ARACI ROLÜNÜN İNCELENMESİ
Özet:
Bu çalışmada, ergenlerin algıladıkları aile duygusal desteği ile öznel iyi oluş arasındaki ilişkide özyeterliğin aracılık rolünün incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırma ilişkisel modeldedir. Örneklem olarak PISA 2018 Türkiye örneklemine ait veriler kullanılmıştır. Bu kapsamda 6890 öğrenciye ait veri, çalışma kapsamında değerlendirilmiştir. Öz yeterlik, Eudaemonia, Duygulanım ve Ebeveyn Duygusal Desteği Algısı'na yönelik olarak PISA tarafından geliştirilen ölçeklerden elde edilen veriler analize dahil edilmiştir. Veriler yol analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Analizlerin gerçekleştirilmesinde SPSS ve JASP programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, algılanan aile duygusal desteği, öz yeterlik, öznel iyi oluş boyutları olarak seçilen duygulanım ve eudaemonia arasında pozitif yönlü ilişkiler olduğu görülmüştür. Algılanan aile duygusal desteğinin öz yeterlik, duygulanım ve eudaemoniayı yordadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte özyeterliğin algılanan aile duygusal desteği ile duygulanım ve eudaemonia arasındaki ilişkide aracı rolüne sahip olduğu bulunmuştur. Algılanan aile duygusal desteğinin öznel iyi oluşu yordarken hem doğrudan hem de özyeterlik üzerinden dolaylı etkiye sahip olduğu ifade edilebilir. Elde edilen bulgular çalışmanın sınırlılıkları çerçevesinde tartışılmış ve öneriler geliştirilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
LİSE ÖĞRENCİLERİNDE SPORU BIRAKMANIN VE DEVAM ETMENİN NEDENLERİ VE AKADEMİK BAŞARIYA ETKİSİ
Özet:
Bu çalışma, lise öğrencilerinde spor yapmayı bırakmanın ve devam etmenin nedenlerinin tespit edilmesi, sporu bırakmanın ve özellikle sınav kaygısı gibi nedenlerle sporu bırakmanın akademik başarıya etkisinin incelenmesi ile sporu bırakmış ve spor yapmaya devam eden on ve on birinci sınıf lise öğrencilerinin akademik hedef yönelimlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmamızda, Ankara'daki bir lisenin aktif spora devam eden (50) ve bir önceki yıl sporu bırakmış (50) olan 100 tane öğrencisi araştırma grubunu oluşturmuştur. İki gruptaki öğrencilerin kişisel özellikleri, spora devam etme ve bırakma nedenleri, akademik hedef yönelimleri ve 2021-2022 ve 2022-2023 dönemlerindeki birinci sınavlarına ait ders notlarının ortalamaları anket yöntemiyle derlenmiştir. Sıklık sırasına göre, aktif spora devam etme açısından "sağlığı koruma/güçlendirme", "yüksek yetenek algısı", "prestij/tanınma" ve "yarışmadan hoşlanma/zevk alma"; sporu bırakma açısından "sınavlara hazırlık" ve "ilgi/istekte azalma" öncelikli nedenler olarak saptanmıştır. Öğrencinin not ortalamasındaki iki eğitim dönemi arasında % olarak saptanan değişim, t-test ile karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Aktif sporu bırakan öğrenciler ile iki grup öğrenci; sporu herhangi bir sebep dolayısı ile bırakanlar ve akademik kaygılar dolayısı ile bırakanlar karşılaştırıldığında ders notlarındaki değişim oranları arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır. Öte yandan sporu sınav kaygısıyla bırakan 34 öğrencinin notlarının değişim oranı başka nedenlerle sporu bırakan 16 öğrencinin notlarının değişim oranına göre anlamlı biçimde yüksek olduğu tespit edilmiştir. İki grubun akademik hedef yönelimleri incelendiğinde; sporu bırakan öğrencilerin ustalık, performans, yaklaşma, kaçınma ve toplam hedeflerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmış, sporu sınav kaygısıyla bırakan öğrencilerin ise ustalık, performans ve kaçınma hedeflerinin spora devam eden öğrencilere kıyasla anlamlı biçimde daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
BUGÜNÜN İŞİNİ YARINA BIRAKMA
Özet:
Araştırmanın amacı Ergenlerde Akademik Erteleme-İrade ve Siber Aylaklık arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmaya 2022-2023 Eğitim-Öğretim yılında öğrenim görmekte olan 489 lise öğrencisi katılmıştır. Veri toplama aracı olarak Akademik Erteleme Ölçeği, Ergen İrade Ölçeği, Siber Aylaklık Ölçekleri ve araştırmacılar tarafından hazırlanan, katılımcıların Sosyal Medya kullanım sıklığı, süresi ve kullanım amaçlarını belirlemeye yönelik soruların da yer aldığı Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Veriler Spss v26 paketi ile betimsel istatistikler, t test, Tek Yönlü Anova, Scheffe ve Çoklu Regresyon analizleri kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda; Akademik Erteleme ölçeği puanlarının, cinsiyete ,sınıf düzeyine göre anlamlı olarak farklılaşmadığı, Fen Lisesi öğrencilerinin Akademik Erteleme puanlarının Sosyal Bilimler Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerine göre daha düşük olduğu, algıladıkları akademik başarı, sosyal medya kullanım süreleri, sosyal medya kullanım saatleri, sosyal medya kullanım amaçları, Ergen İrade ölçeği toplam puanları , Siber Aylaklık ölçeği toplam puanları değişkenleri çoklu regresyonda Akademik Erteleme puanlarının yordayıcısı olarak kullanılmıştır. Regresyona giren tüm bağımsız değişkenlerden alınan puanlar birlikte Akademik Erteleme puanlarını anlamlı olarak yordamıştır. (Çoklu R=.183; R²=.173; F=17,97; p<.05). Bu bulgu lise öğrencilerinin algıladıkları akademik başarı, sosyal medya kullanım süreleri, sosyal medya kullanım saatleri, sosyal medya kullanım amaçları, Ergen İrade ölçeği Siber Aylaklık ölçeği toplam puanları Akademik Erteleme ölçeğinden alınan puanlara ilişkin toplam varyansın %17'sini açıkladığını göstermektedir. Bağımsız değişkenlere ilişkin 't' testi sonuçlarına göre bağımsız değişkenlerden Siber Aylaklık(ß=-.308=.30) Akademik Erteleme puanlarının en güçlü yordayıcısı olup bunu sosyal medya günlük kullanım saati(ß=.165=17), algılanan akademik başarı(ß=.126=13) izlemiştir. Diğer değişkenler anlamlılık düzeyine ulaşamamıştır. (p?0.5)
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
YAPAY SİNİR AĞLARI İLE SES VERİLERİNDEN DUYGU DURUM ANALİZİ
Özet:
Dünya genelinde en çok hasara sebep olan ilk yirmi hastalığın beş? tanesi psikiyatrik hastalıklardır. Psikiyatrik hastalıklar akıl ve ruh sağlığında yaşanan bozulmalar nedeniyle oluşan duygu, düşünce ve davranış değişiklikleri olarak tanımlanabilir. Yapılan araştırmalara göre dünyadaki her üç kişiden birinin yaşamları boyunca psikiyatrik bir tanı alacağı belirtilmektedir. Bu hastalıkların maliyetinin küresel boyutta 2030 yılına kadar 6 trilyon ABD dolarına ulaşacağı öngörülmektedir. Psikiyatrik hastalıklar da tanı kişisel bildirime ve klinik görüşe bağlı olarak konulmaktadır. Bu durum tanıyı öznel yargılardan kolayca etkilenir hale getirmektedir. Birey semptomların küçümsenmesi veya abartılması, sosyal damgalanmadan kaçınmak gibi birçok nedenden dolayı objektif olamamaktadır. Bu nedenle uzmanlar tanı koymada ve ayırıcı tanıda, tedavi yanıtının izlenmesinde objektif belirteçlere ihtiyaç duymaktadır. Bu noktada bireyin duygu ve düşüncelerini doğrudan yansıttığı için konuşma belirteç olarak ele alınabilir. Projenin amacı kişilerin duygu durumlarını seslerinden analiz ederek belirli bir olasılık tahmini ortaya koymaktır. Geliştirdiğimiz uygulama ile uzmanlara kişilerin duygu durumları hakkında nesnel bir belirteç oluşturarak pratik bir uygulama oluşturmayı hedeflemekteyiz. Ayrıca projemizi geliştirerek giyilebilir teknolojiye dönüştürmeyi böylece bireylerin günlük hayatlarında belirginleşmeye başlayan semptomları analiz etmek fırsatı sunmayı amaçlamaktayız. Geliştirdiğimiz cihaz hastanın ses verilerini alarak yapay zeka sisteminde duygu durum analizi yapmakta ve bu analizi uzmana göndermektedir. Projemizde hastanın ses verileri ve konuşmaları hastada bulunan cihazda analiz edilmektedir. Böylece kişisel verilerin güvenliği sağlanmaktadır. Uzmana gönderilen veriler sadece hastanın duygu durum değişiminden oluşmaktadır. Projemiz uzmanlara tanıtılmış ve olumlu dönütler alınmıştır. Geliştirme çalışmaları devam etmektedir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
DEPRESYON ŞİDDET SEVİYESİ BELİRLEME VE HASTALIK TAKİBİNDE KULLANILABİLECEK GİYİLEBİLİR CİHAZ VE KLİNİSYEN KARAR DESTEK SİSTEMİ
Özet:
Psikoloji, hem insan hem de hayvanların bilinçli ya da bilinç dışı bir şekilde olaylara karşı sergiledikleri tepkiler yanı sıra, ilgili olayların kişilerde yarattığı duygu ve düşünceleri inceleyen bilim dalı olarak tanımlanmaktadır. Fakat kişiler, her zaman beklenen optimal psikolojik sağlamlığa sahip olmayabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Bankası'nın raporlarına göre, kalp ve damar hastalıklarından sonra en yaygın rahatsızlığın, yetiyitimi ve ruhsal bozukluğa neden olan depresyon olacağı öngörülmektedir. Yapılan epidemiyolojik araştırmalarda ise, major depresyon bozukluğun görülme sıklığının 20 ve üstü yaşta, kadınlarda %2.2 - 5.4, erkeklerde ise %1.2 - 2.6 aralığında oldukça yaygın olduğu ortaya konmuştur. Depresyon şiddeti belirlenirken hali hazırda kullanılan depresyon ölçeklerinin yanında (HDDÖ, BDÖ vb.) klinik gözlemlerin de yapılması gerektiği bilinmektedir. Fakat bu görüşmelerde bireyler, içinde bulundukları duygu durumunun tezahürü ile anlatmak istediklerini ortaya koymaktadırlar ve bu durum istemli ya da istemsiz iletişim bariyerlerine neden olmakta bu da yapılacak teşhisin şiddet oranını yanıltabilmektedir. Şiddeti yüksek bir bireye, düşük şiddetli bir teşhis konmasının intihar öykülerine neden olduğu çalışmalar ile gösterilmektedir. Projemiz ile depresyon şiddet seviyesinin doğru teşhisi için mevcut klinik tanılama yöntemlerindeki boşlukların doldurulduğu bir sistem tasarlanmıştır. Çalışma kapsamında hazırlanan giyilebilir cihaz ile depresyon teşhisinde önemli olan ve gözlemle elde edilemeyen hastanın günlük fizyolojik verilerini (uyku kalitesi, stres seviyesi ve aktivite seviyesi gibi) gerçek zamanlı elde edilmesi sağlanacaktır. Cihaz ile entegre çalışan klinisyen tarafındaki karar destek yazılımıyla ise, hastaya uygulanan ölçek cevapları girilecektir. Elde edilen her iki veri kaynağı, hazırlanan makine öğrenim modeli ile değerlendirilecek ve elde edilen sonuç, klinisyene teşhis şiddet tahmin yüzdesi olarak yansıtılacaktır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
BİLİNÇLİ TÜKETİM YOLUNDA PSİKOLOJİK BİR YAKLAŞIM: DİDEROT ETKİSİ, SEMBOLİK TÜKETİM VE PRESTİJ DUYARLILIĞI
Özet:
Endüstriyel üretimin dünya ekonomisini belirlediği günümüzde pazar sürdürebilirliği için insanlarda tüketim kültürü yerleştirilmektedir. Dünya kaynaklarının sınırsız olmadığını ve yalnız olmadığımızı, kuşun, ağacın, kaplumbağanın da yaşam hakkı olduğunu düşünecek olursak tüketim davranışlarında sorumluluk almanın lüks olmadığını fark edebiliriz. İnsanlara kendilerini kral ve kraliçeler gibi hissettirerek gerçekleştirilen tüketim kültürü, üreticinin pazar olgusundaki çekirdek olan insan ve insan psikolojisiyle yakından ilişkilidir. Pazarlama sektörü insan psikolojisi üzerine yaptığı araştırmalarla tüketiciye ulaştırmada çok yönlü stratejiler uygulamaktadır. Araştırmada temel amacımız ortaöğretim öğrencilerinin psikolojik temelli tüketim alışkanlıklarını diderot etkisi, sembolik tüketim, prestij duyarlılığı, bütüncül düşünme kavramları çerçevesinde tespit ve farkındalık eğitimleriyle bilinçli, sorumlu tüketim davranışları kazanmalarını sağlamaktır. Karma modelin kullanıldığı araştırmamızda 148 ortaöğretim öğrencisinin anket verileri SPSS 22 programında analiz edilmiştir. Ortalama puan, korelasyon ve regresyon testleri yapılmıştır. Ayrıca 20 kişilik öğrenci gurubuyla yapılan "Tüketici Eğitim Programı" (TEB) kapsamında veri toplanmış ve farkındalık eğitimi gerçekleştirilmiştir. Anket sonuçlarında öğrencilerin sembolik tüketim puan ortalamasının 3.25 ±0,67'yle ortanın biraz üzerinde sembolik tüketim davranışı sergilediklerine işaret etmektedir. Diderot etkisinin tüketim davranışlarına etkisi çok az düzeydedir (1,95 ±0,80). Prestij duyarlılığı ortalamanın altındadır (2,33±0,07). Etkinlik gurubuyla yapılan çalışmalarda yaşamlarında diderot etkisi, prestij duyarlılığı ve sembolik tüketimin daha yüksek olduğu görülmüştür. Öğrencilerin %70'i eğitim öncesi kendilerini bilinçli tüketici olarak tanımlarken sonrasında %85'i aslında bilinçli tüketici olmadıklarını fark etmişler, konuya daha hassas yaklaşacaklarını belirtmişlerdir. Sonuç olarak tüketim davranışlarımızı şekillendirirken sunulanı oburca tüketmektense bireysel, toplumsal, ekosistem adına farkında olmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Tüketim alışkanlıktır ve küçük yaşlarda başlayan alışkanlıklardan vazgeçilmesi daha zordur. Bu bağlamda psikolojimize yönelik tüketim propagandalarında dikkatli olmak, bilinçli tüketici davranışları kazanmak gereklidir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
BAŞKASININ GÖZLÜĞÜNÜ TAKMAK
Özet:
Empati ya da duygudaşlık, bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki amaçları anlamak ve özümsemek demektir. Empati becerisi geliştirilebilirse iletişim ve kişilerarası ilişkilerin güçlenmesi sağlanarak yardımlaşma, paylaşma becerileri de geliştirilebilir. İlişkilerin sağlam kurulmasının temelini oluşturan empatinin gençlere ve çocuklara dijital bir oyunla kazandırılması, sosyal hayatta iletişim olgusunun güçlendirilmesi projenin hedeflerini oluşturmaktadır. Çalışmada ebeveyn, kardeş, öğretmen ya da arkadaşlarıyla yakın zamanlarda problem-çatışma yaşayan gönüllü öğrenciler iki gruba ayrıldı. Birinci gruba (A grubu - Kontrol grubu) herhangi bir uygulama yapılmazken, ikinci gruptan (B grubu - Deney grubu) kodlama-yazılım ile tasarlanan empati dijital oyununu oynamaları istendi. Oyunda belirli bir kod dili (Java Script) yer almaktadır. Bir oda içerisinde tanımlanan alanda birkaç adet gözlük bulunmakta, karakterin bu gözlüklerden birini seçip kullanması ve karşısındaki kişinin yerine geçmesi istenmektedir. Oyunun uygulanma amacı, oyuncunun karşısındaki kişinin içinde bulunduğu durum ve davranışlarındaki amaçlarını anlamasını sağlamaktır. Dijital oyunu test etmek amacıyla her iki gruba da anket uygulaması yapıldı. Anket verileri, projenin amacına ulaşıp ulaşmadığını kontrol etme fırsatını sunarken, oyunun oyuncular üzerindeki etkisini göstermektedir. Dijital oyun ile oyuncuların kendilerini başkasının yerine koyabilmeleri sağlanabilecek ve bu sayede yanlış anlaşılmalar azaltılarak güven ortamı geliştirilebilecektir. Empati değerinin kazandırılması sayesinde sorunların daha kolay dile getirilerek önyargısız bir bakış açısı ile sağlam ilişkilerin kurulabileceğine inanılmaktadır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
HOLLAND TEORİSİNİN IŞIĞINDA MESLEKİ KİŞİLİĞİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK YAPAY ZEKA-DERİN ÖĞRENME YÖNTEMİ KULLANILARAK YARDIMCI SİSTEM OLUŞTURULMASI
Özet:
Birey, hayatın belli dönemlerinde aldığı kararlar ve yaptığı seçimlerle hangi şartlarda yaşayacağını, nasıl bir hayat süreceğini şekillendirir. Bu seçimlerin önemlilerinden biri "meslek seçimi"dir (Usluer, 2012). Meslek seçimi, bireylerin hayatını çalıştıkları süre boyunca toplumsal açıdan ciddi ölçüde etkilemektedir. Çoğu araştırmacı, bireyin ilgi ve yeteneklerine yönelik meslek seçimi yapmasının meslekten alınacak olan doyum ve başarıyı yükselteceğini söylemektedir. (Temel ve Aksoy, 2010). Bu süreçte en önemli kriterlerden birisi , bireyin kendi kişilik özelliklerinin farkında olması ve bu doğrultuda meslek seçimi yapabilmesidir. Bu araştırmada , mevcut durum verilerini yorumlayabilen yapay zekâ tekniklerinden derin öğrenme - veri madenciliği kullanılarak lise öğrencilerinin mesleki kişiliklerinin, John Holland'ın (1996) mesleki tercih kuramı çerçevesinde mobil cihazlar aracılığı ile erişim sağladıkları internet haberleri veri seti kapsamında tespit edilmesi amaçlanmıştır. Eğer bireyin bir alana veya mesleğe ilgisi varsa o alan veya mesleğe ait bilgileri öğrenme eğilimi içinde olacağı ve İnternette bu sürecin doğal bir sonucu olarak eylem geçmişinin oluşacağı varsayımına dayalı olarak ilgi alanları İnternet Haberleri kapsamında objektif olarak ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu yöntemin makine öğrenmesi kullanılarak bireyin yaşamında doğal bir sürecin ölçüldüğü eyleme dayalı bir yöntem olması nedeniyle öncelikle öğrencilerin Akıllı Telefon kullanım ve Akıllı Telefon Bağımlılık durumları ortaya konulmuştur. Sonra Makine öğrenmesi ? Derin öğrenme yöntemi ile oluşturulacak modelin eğitilmesinde kullanılmak üzere öğrencilerin Akıllı telefon kullanma ve bağımlılık durumlarına göre internette arama motoru geçmişlerinin oluşacağı ve İnternet Haberleri kapsamında bu geçmişin, öğrencilerin mesleki ilgilerini yordayabileceği varsayılmış ve test maddesi olarak internet Haberleri seçilmiştir. Geliştirilen model mesleki kişiliği tek boyutlu olarak tespit etmede %81,2 doğruluk oranı ile sonuç vermiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
PARMAKLIKLAR ARDINDAN UMUT ALGISINA BAKIŞ (DİYARBAKIR İLİ ÖRNEĞİ)
Özet:
Ergenlik dönemi gençlerin yaşamının farklı boyutlarında birçok değişimin meydana geldiği gelişim dönemidir. Bu dönemde yaşanan psikolojik değişimler ergenlerin umut algı ve düzeylerini etkileyebilmektedir. Bu projede Diyarbakır Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan 14-17 yaş aralığındaki erkek ergen bireylerin geleceğe dair umut algıları ve umut düzeylerini tespit etmek amaçlanmıştır. Bireyler 18 yaşını doldurduktan sonra "Gençlik" bölümüne alındıklarından dolayı yaş aralığı "Çocuk" bölümündeki bireylerden oluşmakta, 18 yaşını doldurmuş bireyler dahil edilmemektedir. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünden gerekli izinler alınmıştır. Gönüllülük esas alınarak onam formu oluşturulmuştur." Umut dediğinizde aklınıza gelen kavramları ve geleceğe dair umudunuzu kompozisyon şeklinde yazınız." sorusu yöneltilerek çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya 14-17 yaş aralığında toplam 51 birey katılmıştır. Araştırmada realist yaklaşım benimsenmiştir. Veriler kompozisyon ile toplanıp, tematik analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Yöntemin belirlenmesinde ve kompozisyon analizi sırasında uzman desteği alınmıştır. Varılan sonuçlar doğrultusunda alt temalara uygun "Aile, Meslek, Eğitim, Düzenli Hayat ve Gelecekteki Planlara Yönelik Motivasyon" olmak üzere beş tema oluşturulmuştur. Alt temalara uygun kodlar belirlenmiştir. Çalışma sonucunda bireylerin genel umut düzeylerinin yüksek olduğu görülmüştür. Analiz sonucu doğrultusunda bireylerin ailelerine karşı güçlü özlem duyduklarına, duyulan güçlü özlemin umut algılarının şekillenmesinde rol oynadığı sonucuna varılmıştır. Tematik analiz bulgularına göre bireylerin sahip olmak istedikleri mesleklerin çeşitli olduğu ve bu çeşitliliğin farklı nedenlerden dolayı oluştuğu saptanmıştır. Verilerden çıkarılan bir diğer sonuç bireylerin çoğunun eğitimlerine devam etmek istediği olmuştur. Örneklem dikkate alındığında 51 bireyin "Yaş Durumu" incelendiğinde yaş arttıkça suç işleme oranının da arttığı kanısına varılmıştır. Bireylerin yüksek umut düzeyleri ve umut algıları göz önünde bulundurularak önerilerde bulunulmuştur.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE AKRAN ZORBALIĞINA YÖNELİK BİR FARKINDALIK ÇALIŞMASI: HİDE(HİKAYELER İLE DAVRANIŞ EĞİTİMİ PROGRAMI)
Özet:
Okul öncesi eğitimin amacı çocuğun duygusal, zihinsel, bedensel ve sosyal gelişimini sağlamak, uyumlu bir yaşam sürebilmesi için gerekli olan temeli oluşturmaktır.Günümüzde değişen hayat şartları ile daha fazla çocuk daha erken yaşta okul öncesi eğitime katılmakta, daha erken yaşta akranlarıyla etkileşimde bulunmaktadırlar.Toplumda ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkan şiddetin ne olduğu, daha küçük yaşlarda fark edilir ve bu farkındalığa paralel eğitimlerle desteklenirse yaşanan problemler de azalabilecektir.Şiddet türlerinden biri olan ve akran ilişkilerinde yaygın olarak görülmeye başlayan akran zorbalığı,okul öncesi dönemde de kendini göstermektedir.Zorbalık aslında iki tarafın da mağdur olduğu bir olumsuz davranış türürdür.Buradan hareketle okul öncesi dönemde akran zorbalığı farkındalığı oluşturmaya yönelik HİDE(Hikâyelerle Davranış Eğitimi)programı hazırlanmıştır.Programdaki hikâyeler araştırmacılar tarafından yazılmış, uygun görsellerle dikkat çekici sunumlar haline getirilmiştir. Yapılan literatür taramasında,okul öncesi dönem için yapılmış benzer bir uygulama çalışmasının olmaması,literatürdeki bir boşluğa veri sağlaması yönünden çalışmamızı öne çıkarmaktadır. Örneklem grubu, 5-6 yaş grubu okul öncesi eğitim alan, 72 çocuktan oluşmaktadır. Araştırmada, 'HİDE(Hikâyeler ile Davranış Eğitimi Programı)'nin okul öncesi çocuklarının akran zorbalığı farkındalığı kazanmasına etkisi var mıdır?'problem cümlesine uygun çalışmalar yapılmış,alt-problemlere cevaplar aranmıştır. Ölçüm aracı olarak OÖSDÖ-AF ve OÖSDÖ-ÖF öntest ve sontest olarak uygulanmış, ayrıca program öncesi-sonrası resim çizdirilmiştir.Veri analizinde, (SPSS22.0)frekans analizi, bağımlı ve bağımsız örneklemler t testi, korelasyon analizi, anketler için içerik analizi,resim analizi kullanılmıştır.Araştırmanın sonunda öntestler ve sontestler arası oluşan puan değişiklikleri anlamlı çıkmış, böylece HİDE programının okul öncesi çocukların akran zorbalığı farkındalığı kazanmalarında etkili olduğu görülmüştür.Uzman tarafından yapılan resim analizinin sonuçlarına göre çocuklar olumlu güçlü farkındalık kazanmıştır.Program sonunda uygulanan veli-öğretmen değerlendirme anketlerinde, veliler ve öğretmenler programın farkındalık oluşturduğu yönünde görüş belirtmişlerdir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİ ÇALIŞANLARININ BEKLENTİ VE İHTİYAÇLARI
Özet:
Her meslek grubunda süreç içerisinde zamana ve bilimsel gelişmelere bağlı olarak çalışanların meslek içi desteğe ihtiyaç duyması kaçınılmazdır. Özellikle bazı iş kollarının kendisine özgün yapısı bu ihtiyaçları daha çok ön plana çıkarmaktadır. Ruh ve sinir hastalıkları hastanesi de bu kurumlardan biridir. Projenin amacı; Ruh ve sinir hastalıkları hastanesi çalışanlarının çalışma şartları ile ilgili ihtiyaç ve taleplerini belirlemek, elde edilen veriler çerçevesinde konuya dair öneriler sunmaktır. Çalışmamızın evrenini ilimizdeki Çaykara-Ataköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, evrenimizi yansıttığını düşündüğümüz tesadüfi yolla seçilen 16 kişilik çalışan grubu örneklemimizi oluşturmuştur. Örneklerden elde edilecek bilgi ve verileri toplamak üzere kaynak okumalarından ve ön görüşmelerden elde edilen bilgiler ışığında hazırlamış olduğumuz 12 sorudan oluşan bir görüşme formu geliştirilmiş sonuçları da Microsoft Office Excel 2016 ile tablolar, tema ve kodlar ile değerlendirilmiştir. Çalışmamızda yorumlayıcı temel nitel araştırma deseni olarak mülakat kullanılmış, konunun uzmanı sayılabilecek Uzm. Dr. Ş.A. ile görüşme yapılmıştır. Araştırmamızın sonucunda çalışanların şiddete maruziyet, vardiyalı çalışma, bahçe ve tasarım, sosyal medyada oluşturulan algı, aynı kurumda çalışma süresi, farklı branşlarda hekim ihtiyacı, ön bilgi ve hizmet içi eğitim eksikliği, idare ve üst makamlardan korku, yıllık izin yetersizliği, güvenlik önlemlerinin yetersizliği, hasta odalarındaki kişi sayısı ve rol karmaşası çalışanların başlıca sorunları olarak belirlenmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
HÜKÜMLÜ ANNELERİN CEZAEVİ YA DA ÇOCUK ESİRGEME KURUMUNDA KALAN ÇOCUKLARININ ÇİZDİKLERİ RESİMLER ÜZERİNDEN PSİKOLOJİK İYİ OLUŞLARININ İNCELENMESİ
Özet:
Annesi cezaevine giren ve bakacak bir yakını olmayan altı yaşından küçük çocuklar için iki seçenek söz konusudur: Anneleriyle birlikte cezaevinde yaşarlar ya da Çocuk Esirgeme Kurumunda barındırılırlar. Anne, çocuğu için daha yararlı olacağına inandığı kararı vermekte özgürdür. Ancak çocuğun cezaevinde yaşaması durumunda hareket alanı kısıtlanacak ve ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşacak, Çocuk Esirgeme Kurumuna gönderilmesi durumundaysa çocuk gelişimindeki en önemli etkenlerden biri olan anne figüründen uzak kalacaktır. Bu araştırmanın amacı, annenin vereceği kararın çocuğun psikolojik iyi oluşu üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır. Bu amaçla çocukların iç benliğini kâğıt üstünde görünür kılmayı sağlayan resim analizi tekniğinden yararlanılmıştır. Cezaevinde veya Çocuk Esirgeme Kurumunda kalan, 3-6 yaş grubundaki toplam 48 çocuğa, altı farklı tema bağlamında 288 farklı resim çizdirilmiştir. Bu resimler, literatürde üzerinde uzlaşılan indikatörlere göre analiz edilmiş ve bu indikatörler, psikolojik iyi oluşun temel yordayıcılarıyla ilişkilendirilmiştir. Böylece resimler, çocukların iyi oluşu üzerinde projektif bir araç olarak kullanılmıştır. Veri analizinin sonunda dokuz farklı indikatöre uyum konusunda cezaevindeki resimlerin sayısıyla Çocuk Esirgeme Kurumundaki resimlerin sayısı arasında anlamlı farklar saptanmıştır. Çocuk Esirgeme Kurumuna gönderilen çocuklarda anneden ayrılışın iyi oluş üzerinde yadsınamayacak olumsuz etkileri olduğu anlaşılmış, bu etkilerin özellikle benlik algısının zayıflığı ve içselleştirme davranışları biçiminde ortaya çıktığı görülmüştür. Bir çocuğun çizimleri, onun psikolojik iyi oluşu hakkında ipuçları içerir. Bu ipuçlarının tanınması, erken müdahaleyle duygusal gelişimin yörüngesinin değiştirilmesini sağlayabilir. Bu doğrultuda araştırma süreci boyunca kullanılan indikatörlerin koşullu yapısından faydalanılarak yapay zekâ destekli bir mobil uygulama geliştirilmiştir. Bu uygulama sayesinde günlük hayatta resimlerin projektif yönlerinin daha derinlikli gözlemlenmesi ve resim analizi sürecinin kolaylaştırılması hedeflenmektedir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
LİSE ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞININ BEDENİ BEĞENME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ VE SOSYAL MEDYADAKİ BEDEN İMAJINA YÖNELİK AKIMLAR
Özet:
Günümüzde sosyal medya kullanımı giderek artmaktadır ve bu kullanıcıların büyük çoğunluğunu da ergenlik çağındaki gençler oluşturmaktadır. Bu araştırmanın temel amacı ergenlerin sosyal medya bağımlığı ile bedenlerini beğenme arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Yine bunlarda demografik özelliklere bağlı olarak anlamlı farklılaşmanın olup olmadığının incelenmesi de araştırmanın diğer bir amacıdır. Araştırma evrenini İstanbul ilinde öğrenim gören lise öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubu ise küme örnekleme yöntemi ile rastgele seçilen İstanbul ilinin farklı ilçelerinde ve farklı lise türlerinde okuyan, sınıf düzeyleri hazırlık-9-10-11-12. sınıf olarak değişen, 514'ü (%61.7) kız, 319'u (%38.3) erkek, toplam 833 lise öğrencisidir. Verilerin toplanmasında, öğrencilerin demografik özellikleri dair bilgi toplamak için araştırmacılar tarafından hazırlanan Kişisel Bilgi Formu, sosyal medya bağımlılık durumlarını ölçmek için Sosyal Medya Bağımlılık Ölçeği Kısa Formu, bedenlerini beğenme durumlarını ölçmek için de Bedeni Beğenme Ölçeği ve fiziksel açıdan yukarı yönde karşılaştırma yapma maddeleri kullanılmıştır. Verilerin analizinde, çalışma grubu için T- Testi, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Bulgulara göre ergenlerin sosyal medya bağımlılığı, bedeni beğenmeleri ve fiziksel açıdan kendilerini karşılaştırmaları cinsiyet ve sınıf düzeyi açısından anlamlı bir farklılık göstermektedir. Ayrıca ergenlerin sosyal medya bağımlılık düzeyleri ile bedenlerini beğenme düzeyleri arasında negatif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır. Fiziksel açıdan kendilerini karşılaştırmaları ile bedenleri beğenmeleri arasında yine negatif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır. Sosyal medya bağımlıkları düzeyleri ile fiziksel açıdan kendilerini karşılaştırma düzeyleri arasında ise pozitif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır. Çalışmanın bulguları ilgili alanlarda tartışılarak önerilerde bulunulmuştur.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
SUDOKU OYUNUNUN LİSE ÖĞRENCİLERİNDEKİ NOMOFOBİ ÜZERİNE ETKİSİ
Özet:
Teknolojinin bağımlılık düzeyinde kullanımı covid-19 pandemisiyle birlikte artış göstermiştir. Teknoloji bağımlılığıyla hayatımıza giren kavramlardan biriside nomofobidir.Bireyin akıllı telefondan uzak kalamaması olarak tanımlanan nomofobinin olumsuz etkilerini yaşayan bireyler bununla mücadele etmek için çareler aramaktadır.Bağımlılıkla mücadelenin her alanında olduğu gibi teknoloji bağımlılığı ve nomofobide de bireyler telefondan uzak kalmaya çalıştıklarında yoksunluk yaşamaktadır. Nomofobinin kişilerin sosyal hayatına, akademik başarısına ve aile içi iletişime etkilerini inceleyen pek çok bilimsel araştırma yapılmıştır. Ancak nomofobinin azaltılmasına yönelik çalışmalar oldukça azdır ve bu çalışmalarda akıl ve zekâ oyunlarından sudokunun nomofobi üzerindeki etkisi ise daha önce incelenmemiştir. Projemizde91 kişilik lise öğrencisine"Türkçe 9-18 Yaş Nomofobi" ölçeği ön test olarak uygulanmıştır. Nomofobi düzeyi yüksek çıkan ve gönüllü 18katılımcı amaçlı örneklem olarak kabul edilmiştir. Çalışma grubunda yer alan bu katılımcılara 260 adet sudoku oyunun yer aldığı kitapçıklar dağıtılmıştır. Ayrıca onlara sudoku kursu verilmiş ve bazı etkinlikler yapılmıştır. Proje boyunca öğrenciler sudoku oyunlarını en çok telefonla ilgilendikleri saatlerde telefondan uzak kalmayı kolaylaştırmak ve keyifli vakit geçirmek için çözmüşlerdir. Proje sonunda nomofobi düzeyi aşırı olan gönüllü katılımcılarla yapılan 7 haftalık etkinliklerin ardından ölçek yeniden sontest olarak uygulanmıştır. Anket kapsamında yapılan öntest ve sontest sonuçları SPSS ile analiz edilmiştir. Ayrıca araştırmamızda öğrencilerle birlikte bir yüzünde 'internette bir dakikada neler oluyor?'sorusunun cevaplarının; diğer yüzünde de 'gerçek hayatta 1 dakikada neler yapılabilir?' sorusunun cevaplarının yer aldığı ahşap bir sudoku oyunu tasarlanmıştır. Bu kapsamda projede akıllı telefondan uzak kalma korkusu yaşayan bireylerin zekâ oyunlarından sudoku ile ilgilenmelerinin nomofobi düzeylerini etkileyip etkilemediği incelenmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
PSİKOLOJİ
Proje İsmi:
ÖĞRETMENLERİN TEKNOSTRES VE ÖĞRETME MOTİVASYONU DÜZEYLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ
Özet:
Bu araştırma projesi, ortaöğretim öğretmenlerinin teknostres ve öğretme motivasyonu düzeylerini çeşitli değişkenlere göre incelemeyi amaçlamaktadır. Projede nicel araştırma yöntemine ait betimsel tarama ve ilişkisel tarama modelleri kullanılmıştır. Veriler ulaşılabilir örnekleme yöntemi ile Van ili merkez ilçelerinde (Tuşba, İpekyolu, Edremit) yer alan ortaöğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerden toplanmıştır. Proje verileri 10 farklı liseden toplam 214 öğretmene ulaşılarak elde edilmiştir. Veri toplama araçları olarak kişisel bilgi formu, teknostres ölçeği ve öğretme motivasyonu ölçeği kullanılmıştır. Örneklem gruptan elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS 22 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz için bağımsız örneklem t-testi, Tek yönlü ANOVA ve Pearson korelasyon testleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, öğretmenlerin genel teknostres düzeyleri orta seviyede çıkmıştır. Kadın öğretmenlerin teknostres düzeyleri erkek öğretmenlerden, 21 yıl ve üstü mesleki deneyimi olan öğretmenlerin teknostres düzeyleri ise 6-10 yıl deneyimi olanlardan anlamlı şekilde daha yüksek çıkmıştır. Motivasyon açısından bakıldığında ise, öğretmenlerin içsel motivasyonları dışsal motivasyonlarından daha yüksek çıkmıştır. Kadın öğretmenlerin öğretme motivasyonları erkek öğretmenlere göre; 20-25 yaş grubundaki öğretmenlerin öğretme motivasyonları 41 yaş ve üstü olanlara göre; 0-5 yıl mesleki deneyimi olanların öğretme motivasyonları ise 21 yıl ve üstü deneyimi olanlara göre anlamlı şekilde daha yüksek çıkmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
SOSYOLOJİ
Proje İsmi:
CUMHURİYET'İN 100. YILINDA CUMHURİYET VE YURTTAŞLIK ÜZERİNE DÜŞÜNMEK
Özet:
Bu proje Türk sosyoloji geleneği içerisinde "cumhuriyet" kavramını ve bu kavramın en önemli ögelerinden biri olarak görülebilecek "yurttaşlık" mevhumunun Cumhuriyet tarihi içindeki dönüşümünü tartışmayı amaçlamaktadır. Cumhuriyet'imizin 100. yaşını idrak etmenin verdiği sorumlulukla, bu çalışma "cumhuriyet", "birey", "dayanışma", "sosyolojik kavrayış", "tarihsellik", "millî şuur" kavramalarını Ziya Gökalp, Hilmi Ziya Ülken, Niyazi Berkes, Cemil Meriç, Şerif Mardin ve Nilüfer Göle gibi Türk sosyolojisinin en önemli düşünürleri ile tartışmayı hedeflemektedir. Bu kuramsal tartışmayı somutlaştırmak adına saha çalışmamız üç farklı doğrultuda ilerleyecektir: Birinci aşamada, Türk edebiyatının çok önemli iki eseri olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Ankara ve Orhan Pamuk'un Cevdet Bey ve Oğulları romanı siyaset sosyolojisinin kavramlarıyla tekrar yorumlanmıştır. İkinci aşamada Türkiye'de takip edilen sekiz farklı gazetenin 60 gün boyunca cumhuriyet düşüncesi ile ilgili yayımlanan haberleri incelenmiştir. Bu soruşturma bağlamında cumhuriyet algısının farklı analizleri gün ışığına çıkartılmıştır. Üçüncü ve son aşamada cumhuriyet fikrinin nesiller arası dönüşümünü ortaya koymak adına 20 katılımcıyla derinlemesine mülakatlar yapılmıştır. Mülakatları gerçekleştirdiğimiz katılımcılar üç farklı neslin temsilcileri arasından seçilmiştir. Birinci nesil 15-17, ikinci nesil 30-50 ve üçüncü nesil 50-75 yaşları arasında yer almaktadır. Bulgular yorumlanırken nitel ve nicel araştırma metotları doğrultusunda sunulan anketlerin "hermeneutik" eksende değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak bu proje Türkiye Cumhuriyet'inin 100. yılına doğru ilerlediğimiz şu günlerde cumhuriyet fikriyatının dönüşümünü hem teorik hem de pratik düzeyde yorumlamayı amaçlarken aynı zamanda Türk sosyoloji geleneğinin bu tartışmadaki kurucu önemini bir kez daha hatırlatmayı hedefliyor. Daha somut bir düzeyde ise "Cumhuriyet'in 100. Yılında Cumhuriyet'e Yön Veren 100 Önemli İnsan" adlı web-haritayı hazırlamayı amaçlamaktadır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
SOSYOLOJİ
Proje İsmi:
LİSE ÖĞRENCİLERİNİN AİLE AİDİYET DÜZEYLERİ İLE TEKNOLOJİ BAĞIMLILIK DÜZEYLERİ VE KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
Özet:
Aile aidiyeti bireyin kendisini ailesinin bir parçası olarak görmesi ve kendisini ailesinde değerli hissetmesidir. Aile aidiyeti birey açısından çok önemlidir ve bireyi yalnızlık, yabancılaşma, yalıtılmışlık gibi olumsuz duygulardan korur ve toplumdaki işlevselliğine katkı sağlar. Kentli yaşam tarzı, ekonomik yapıda meydana gelen değişim, teknolojik gelişmeler, kitle iletişim araçları, hızla yaygınlaşan sosyal medya, aile içi iletişimi ve bireylerin aile aidiyet düzeylerini etkilemektedir. Bu projenin temel amacı lise öğrencisi gençlerin aile aidiyet düzeylerini belirlemek, lise öğrencilerinin aile aidiyet düzeylerinin teknoloji ve sosyal medya bağımlılık düzeyi başta olmak üzere çeşitli değişkenlere göre nasıl değiştiğini ortaya koymak, karşılaşılan sorunları tespit ederek çözüm önerileri sunmaktır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Öğrencilerin kişisel özellikleri ve teknoloji bağımlılık düzeyleri ile aile aidiyet düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Giresun Merkez'de, Keşap ve Bulancak ilçelerinde öğrenim gören 497 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Teknoloji Bağımlılığı Ölçeği (TBÖ) ve Aile Aidiyet Ölçeği kullanılmıştır. Öğrencilerin teknoloji ve sosyal medya bağımlılık düzeyleri ile aile aidiyet düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson korelasyon katsayıları analizinden yararlanılmıştır. Öğrencilerin aile aidiyet düzeylerinin kişisel özelliklerine göre anlamlı farklılıklar gösterip göstermediği ise T ve ANOVA testleri ile belirlenmiştir. Çalışmada lise öğrencilerinin aile aidiyet düzeylerinin yetişkinler üzerinde yapılan benzer çalışmalarda elde edilen düzeylerden daha düşük olduğu, öğrencilerin aile aidiyet düzeyleri ile teknoloji bağımlılık düzeyleri arasında orta düzeyde ve negatif yönde ilişki olduğu belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin aile aidiyet düzeyleri cinsiyet, aile gelir düzeyi, anne-babanın çalışma durumu, doğum sırası, algılanan ebeveyn tutumu ve anne-baba durumu gibi değişkenlere göre anlamlı bir şekilde değişmektedir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
SOSYOLOJİ
Proje İsmi:
MEZUN DERNEKLERİNİN AKADEMİK BAŞARIDAKİ ROLÜ
Özet:
İş hayatına atılmış ya da hâlen üniversitede okuyan öğrencilerin mezun dernekleri çatısı altında bir araya gelmeleri, okul kültürünü geliştirmesi bakımından kıymetlidir. Okullarda bulunan rehberlik servisi ve danışman öğretmenler, iş yoğunluğundan dolayı üniversiteye hazırlık ve yerleşme süreci rehberliğine zaman ayırma ve enerji sarf etme noktasında yeteri kadar imkan bulamayabilmektedir. Bu açığı kapatmanın bir yolu da yaygın bir STK olan mezun derneklerini sürecin içine dâhil etmektir. YKS sürecini yeni atlattıklarından bu hazırlık sürecine öğrenci gözüyle bakabilmeleri bizlerde mezunlardan bu yönde faydalanma düşüncesi oluşturmuştur. Bu STK'ler vasıtasıyla mezunların YKS hazırlık sürecinde yaşadıkları deneyimleri mezun oldukları okuldaki öğrencilerle paylaşmaları sürecin daha sağlıklı yürümesine yardımcı olacaktır. Proje kapsamında okulumuzdaki 11 ve 12. sınıf öğrencilerinin hazırlık sürecinde ideal uyku düzeni, sağlıklı beslenme, sınav kaygısı, motivasyon, verimli ders çalışma, deneme sınavlarında alana göre hangi dersten başlanması gerektiği gibi konularda bilgi ve farkındalık düzeyinin ölçümü, uygulanan birinci anketle yapılmıştır. Birinci anket sonrasında mezunlarımızın beş hafta boyunca bir plan çerçevesinde 11 ve 12. sınıfların derslerine girmeleri sağlanmıştır. Bu görüşmelerde mezunlarımız, hazırlık sürecinde karşılaştıkları sorunlarla nasıl mücadele ettiklerini, düştükleri yanlışları, keşkelerini, sınav kaygısıyla nasıl başa çıktıklarını mevcut öğrencilerle paylaşmışlardır. Bu tecrübe paylaşımının ardından uygulanan ikinci anketle öğrencilerdeki değişim değerlendirilmiştir. Bu çalışma, şehir merkezine ulaşımı kısıtlı olan yatılı kız okulunda yapılmıştır. Mezun derneği üyelerinin yaptığı görüşmeler sonunda; mezunlar derneği üyelerinin danışmanlık yapmasının akademik başarıyı artırdığı, sınav kaygısını azalttığı, öğrencilerin motivasyonlarını artırdığı, okul kültürünün gelişimine katkı sağladığı görülmüştür. Bu yönüyle mezun derneği üyelerinin mezun oldukları okuldaki mevcut öğrencilerle irtibat halinde olmaları, onlarla yaptıkları tecrübe paylaşımı sürdürülebilir olması yönüyle de oldukça önemlidir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
SOSYOLOJİ
Proje İsmi:
RENGâRENK TOZAKTAN BEMBEYAZ GELİNLİĞE
Özet:
Bu çalışmada Sivas'ın Zara ilçesi ve çevre köylerinde yok olmaya yüz tutmuş Tozak adlı gelin başı bağlama geleneğinin yaşatılması için farkındalık oluşturmak, bu geleneği belgelendirerek gelecek nesillere aktarmak ve Zara yöresinden hareketle geçmişte Türk toplumundaki kadının toplumdaki cinsiyet rolü hakkında bilgiler edinmek amaçlanmıştır. Tozak gelin başlığı adını başlığın üst kısmında yer alan kök boyayla boyanmış renkli tüylerden almıştır. Tozak gelin başlığının benzerlerine Anadolu'nun pek çok yöresinde Kazakistan'da rastlanılmıştır. Bu çalışma nitel bir araştırmadır. Zara'daki geleneksel kadın giyimi hakkında bilgi ve tecrübesi olan 12 kadınla yarı yapılandırılmış görüşme formuyla tozak adlı gelin başlığı hakkında görüşme yapılmıştır. Bu çalışma 12 hafta sürmüştür. Elde edilen veriler Nvivo 10 programı ile analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda Tozak ve Zara kadın giyimi olmak üzere iki tema ortaya çıkmıştır. Tozağın tozak bağlamasını bilen kadınlarda bulunduğu, bir gelenek olduğu, dinle bağlantısının olmadığı, kökeninin bilinmediği ancak Orta Asya Türk kültürü ile bağlantısının olabileceği ifade edilmiştir. Tozağın gösterişini artırmak için altın, gümüş gibi aksesuarların takıldığı, tozaktaki tüylerin renklerinin bir anlam ifade etmediği, gelin başının tozak, duvak, bürük ve alınlık gibi bölümlerinin olduğu, tozağın düğün günü ve duvak günü olmak üzere iki kere bağlandığı, Kaçan ve dul kadınlara tozak bağlanmadığı, kadınların yaşmak çekerek genç kız, nişanlı veya evli olduklarına ilişkin mesaj verdikleri, Günümüzde tozak bağlama geleneğinin devam etmediği, Zara'da genç kızların renkli ve süslü giyindiği yaşlıların ise sade giyindiği, nişanlıların alınlık taktıkları, evlilerin bürük adlı başörtüsü örttükleri sonucuna ulaşılmıştır. Geçmişte Zara yöresinde yaşmak çekmenin edep göstergesi olduğu ve kadınların toplumsal değerlendirmelere karşı sosyal kaygı yaşadıkları anlaşılmıştır.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
SOSYOLOJİ
Proje İsmi:
ESKİ MÜLTECİLERİN GÖZÜNDEN YENİ MÜLTECİLER 40 YIL ÖNCE TÜRKİYE'YE GELEN AFGAN MÜLTECİLERİN SURİYELİ SIĞINMACILARA BAKIŞ AÇILARININ SOSYOLOJİK YÖNDEN İNCELENMESİ
Özet:
Dünya genelinde süregelen savaşlar, kıtlıklar ve ekonomik sebepler son yıllarda göçmen sayısında büyük bir artışa sebep olmuştur. Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu'yu bağlaması dolayısıyla birçok milletten göç alan bir ülkedir. Bu göçler sonucunda ülkemiz demografik, kültürel ve ekonomik açıdan değişimler yaşamıştır ve ülkemizdeki hem yerli halkın hem de farklı ülkelerden gelen göçmenlerin birlikte yaşama, sosyal ilişkiler ve algıları üzerinde değişimlere sebep olmuştur. Ülkemiz, Afgan mülteciler örneğinde olduğu gibi geçmiş yıllarda da göç almasına rağmen göç konusunun Türkiye'nin gündeminde önemli bir yer teşkil etmesi Suriyeli sığınmacılar ile başlamıştır. Proje amacımız; Ülkelerindeki işgal ve iç savaş nedeniyle 1982 yılında Türkiye'ye göç eden Afgan mültecilerin, 2011 yılında Arap baharı dolayısıyla ülkemize gelen Suriyeli sığınmacılara bakış açılarını "sosyal ilişkiler, kültür/inanç birliği ve toplumsal yaşam" alt başlıkları altında araştırmaktır. Ayrıca gönüllü Afgan katılımcıların yaş farklarının bakış açıları üzerinde etkisi olup olmadığını ve değişkenlik gösterip göstermediğini incelemektir. Çalışmamızda nitel ve nicel yöntemler içeren karma desen kullanılmıştır. Konuyla ilgili literatür tarama yapılmış, Türk vatandaşların Suriyeli sığınmacılara karşı bakış açılarını araştıran çalışmalara rastlanmasına rağmen bizim ele aldığımız konuyla ilgili çalışmalara rastlanmamıştır. Bizim çalışmamızın farkı; Eski mültecilerin yeni sığınmacılara bakış açısı üzerine olmasıdır. Proje kapsamında saha çalışması yapılmış, ilimizde yer alan Ovakent Mahallesi'nde ikamet eden 80 Afgan mülteciyle yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiş, tarafımızca hazırlanan 16 soruluk bir anket uygulanmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler incelendiğinde, Afgan mültecilerin Suriyeli sığınmacılara karşı bakış açılarının olumlu olduğu, kültür/inanç birliğinin bakış açılarını olumlu yönde etkilediği ve yarı yapılandırılmış görüşmelerden alınan cevaplara göre orta yaş ve üstü katılımcıların genç katılımcılara nazaran daha olumlu baktığı görülmüştür.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
SOSYOLOJİ
Proje İsmi:
CUDİ'NİN RENKLERİ
Özet:
Bu araştırmanın amacı Şırnak iline ait geleneksel el sanatlarından, unutulmaya yüz tutmuş kilim dokuma sanatının nasıl yapıldığını tekrardan canlandırmaktır. Araştırma 2022-2023 eğitim-öğretim yılında Şırnak ili Silopi ilçesinde yapılmıştır. Araştırma başlamadan önce ilçe milli eğitim müdürlüğünden gerekli izinler alınmıştır. Elde edilecek ürünler için saha çalışması yapılmış ilçeden ürünlerle ilgili bilgiler toplanmıştır. Bu projede veri toplama yöntemi olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu ve ön test- son test kullanılmıştır. Araştırmada; kaynatma yöntemi, boya elde etme işlemi, iğneleme ve dokuma işlemi okulda gerçekleştirilmiştir. Aile büyükleriyle ev ortamında yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler ve ön testten sonra kök boya tekniğinin kullanımının bittiği ve unutulmaya yüz tuttuğu tespit edilmiştir. Bu tespitlerden sonra bir takım çalışmalar yapılmıştır. Bunlar; 1- İlçemizde daha önce halı, kilim dokuyan insanlar tespit edilip, onlarla yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirildi. 2- Kök boya tekniği hakkında Web 2.0 Teknolojileri kullanarak hazırlanmış broşür ve seminer davetiyeleri dağıtıldı. 3- Konuyla ilgili seminerler düzenleyerek kültürel mirasımız olan kök boya tekniği tanıtıldı. 4- Yaptığımız çalışmadan üretilen ürün Türk Patent ve Marka Kurumuna tasarım tescil için başvurulmuştur. 2022 002501 tescil numarası ile tasarım siciline kaydedilmiştir. Ayrıca çalışmada işlenecek kilim motifi için Şırnak iline özgü motifler araştırılmıştır. Bu araştırma sonucunda bekik modelinin kilime işlenmesine karar verilmiştir. Araştırma kapsamında bu bitkiler rayetırşık(Kök tırşık)bitkisi, tuliğ (ebe gümeci) bitkisi, sumak bitkisi, Menengiç (kezban) bitkisi, soğan kabuğu, ceviz kabuğu ve yün kulanılmıştır. Yünler 1 gün sirkeli suda bekletilmiş, elde edilen boyalı sularla kaynatılmış ve kurutulmuştur. Kuruyan yünler tiftiklenerek ip haline getirilmiştir. Etamin üzerine bekik modeli sabunla çizilmiş, iğneleme tekniğiyle yünler modele işlenmiştir. Yapılan işlemler sonucunda kilim elde edilmiştir.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
SOSYOLOJİ
Proje İsmi:
SORUMLU TÜKETİM VE ÜRETİMLE GELECEĞİM GÜVENDE
Özet:
Dünya genelinde son yıllarda yaşanan küresel iklim şartlarının değişmesi, kıtlık, enerji krizleri, ekonomik sıkıntılar insanların ihtiyaçlarını karşılama ve günlük yaşam alışkanlıklarının değişmesine neden olmuştur. İnsanların ihtiyaçlarını karşılarken sorumlu bir tüketim davranışlarını sergilemesinin en temel kaynağı tüketici eğitimleridir. Bu doğrultuda araştırmanın temel amacı sürdürebilirlik temalı "Sorumlu Tüketim ve Üretim" konulu eğitim programı ile öğrencilerin tüketim ve üretim hakkındaki bilinç ve farkındalık düzeylerinin arttırılmasını sağlamaktır. Araştırmada nicel ve nitel tekniklerin birlikte kullanıldığı karma araştırma modeli uygulanmıştır. İl merkezinde yer alan bir ortaöğretim kurumunda 40 öğrenciden oluşan 4 farklı atölye çalışma grubu kurularak görsel ve işitsel sanatlar aracılığıyla "Sorumlu Tüketim ve Üretim" temalı ürünler elde edilmiştir. Atölye çalışma grubunu üretimleri ve literatür bilgileri ışığında "Sorumlu Tüketim ve Üretim" konulu eğitim programı 216 öğrenciye uygulanmış ve nicel veriler elde edilmiştir. Araştırma sürecine 257 birey dahil olmuştur. Özdeğerlendirme öntest-sontest formu, atölye özdeğerlendirme formu, yarı yapılandırılmış görüşme formu, atölyelerde üretilen ürünler veri toplama araçları olarak kullanılmış ve analizleri yapılmıştır. Atölyelerde sorumlu tüketim ve üretime yönelik 31 ürün elde edilmiştir. Nitel veriler, üretilen ürünlerin içerik analiziyle öğrencilerin sorumlu tüketim ve üretim bilincine ulaştıkları görülmüştür. Nicel verilerin analizleri doğrultusunda yapılan "Sorumlu Tüketim ve Üretim" konulu eğitim programı sonrasında öğrencilerin öntestte tüm sorulara vermiş oldukları "evet" cevabının ortalaması %41,1 iken sontestte bu oran %92,8'e yükselmiştir. Bu sonuca göre öğrencilerin sorumlu tüketim ve üretim bilinci ve farkındalık düzeyinin arttığı görülmüştür. Elde edilen verilerin ışığında araştırma sürecinde belirlenen hipotezler doğrulanmıştır. Atölye temelli etkinlikler ve topluma yönelik genişletilmiş bilgilendirme çalışmalarının yıl boyunca yapılması ve yaygınlaştırılmasıyla sorumlu tüketim ve üretim bilinci sağlanmış olur.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
SOSYOLOJİ
Proje İsmi:
YÜKSEK ÖĞRENİMLİ, DÜŞÜK ÜCRETLİ; PREKARYA!
Özet:
Akademik eğitimini aldıkları meslekte iş bulamakta güçlük çektikleri için emeklerini iş piyasalarına asgari ücret düzeyinde satmak zorunda kalan ve çalıştıkları işi geçici istihdam olarak tanımlayan bu nedenle kısa ya da uzun süreli işsiz kalan, sürekli sosyal güvenceye sahip olmayan, iş gücü prekarya olarak tanımlanmaktadır. Çalışmamız Türkiye'de asgari ücretli olarak çalışan sosyal güvence kısıtlamalarına maruz kalan, kısa süreli işlerde çalışan, Prekarya gurubu içinde yer alan Z kuşağına mensup üniversite mezunu gençlerin demografik ve akademik özelliklerini ve bu özelliklerin ülkenin içinde geçmekte olduğu siyasal seçim sürecindeki demokratik katılımlarına olan etkisini konu edinmektedir. Bu konu Türkiye'nin Eğitimli Prekaryasının kim olduğunu ve bu sosyal gurubun ülkenin toplumsal değişiminde nasıl bir rol oynayacağı sorusuna bilimsel ölçütlerle cevap bulabilmek amacıyla hazırlanmıştır . Bu amaç doğrultusunda araştırma soruları geliştirilmiş, bu sorular tamamlayıcı hipotezlerle desteklenerek elde edilen bulgular ışığında mevcut hipotezler test edilmiştir Çalışmamız karma araştırma modeliyle hazırlanmış bir saha çalışmasıdır. Çalışma evreni ön lisan ve lisans eğitimine sahip asgari ücretli olarak çalıştıkları halde, çalıştıkları mesleği geçici olarak tanımlayan Z kuşağına mensup iş gücü oluşturmaktadır. Çalışmamızın örneklemi Online anket yöntemiyle ulaşılan 1278 katılımcıdan oluşmaktadır. Örneklem tercihinde bir yaş gurubu meslek türü ve mesleğe ilişkin olumsuz tutum geliştirme koşulu arandığı için tabakalı örneklem yönteminden istifade edilmiştir. Elde edilen bulgular SPSS-24 paket programıyla analiz edilmiştir. Sonuç: Diplomalı Prekarya içerisinde toplumsal yapıyı dönüştürücü özellikte olduğu görülen demografik ve akademik profilin İİBF ve Fen-Edebiyat fakülteleri dışında eğitim almış öğretmen, sağlık personeli ve büro hizmetleri alanında asgari ücret ve altı gelirde çalışan kadın cinsiyetine mensup Prekarya olduğu görülmüştür.
|
Kategori İsmi:
2204 -A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması
Proje Alanı:
SOSYOLOJİ
Proje İsmi:
YAŞAYANLAR VE ZİYARET EDENLER EKSENİNDE KUZGUNCUK'UN DENEYİMLENME PRATİKLERİ
Özet:
Kuzguncuk, tarihi boyunca çok kültürlü yapısı, mahalleli ruhu ve dayanışması, nostaljik sokakları ve mekanları ile İstanbul için önemli bir yere sahiptir. Kent nüfusunun artışı ile birlikte literatürde sahil kasabası olarak yer alan bu mekân, günümüz kent yaşantısı içerisinde özgün bir değerdedir. Kuzguncuk'ta yahut benzeri kıyı köylerinde sahip olunan otantik ve kendi içinde mahalle kültürü olan mekanlar, kalabalıklar arasında koşturan kent insanı için genellikle ideal görülen bir yaşam alanı olarak algılanır. Yüksek apartmanlarda ve renksiz sokaklarda yaşam süren ziyaretçilerin pek çoğu, Kuzguncuk'u ziyaret süreçlerini bir 'görsel estetik an' yaşama olarak da tarif ederler. Öte yandan, Kuzguncuk sakinleri için bu durum bir kaçış merkezinden ziyade bir varoluş alanıdır. Bu çalışma, Kuzguncuk örneği üzerinde yaşanan bu ikili durumu analiz ederek bunun sonuçları üzerine 'Sürdürülebilir Kentler ve Topluluklar' teması etrafında çeşitli öneriler sunmak amacıyla tasarlanmıştır. Buna bağlı olarak Kuzguncuk'u ziyaret eden 21, orada ikamet eden 21 olmak üzere toplam 42 katılımcı ile derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilerek araştırma verisi toplanmıştır. Araştırma sonucunda, kentin cazibe mekanlarından biri olan Kuzguncuk'un ziyaretçiler ve ikamet edenler tarafından karşılaşma mekanı olarak bir yanda 'kaçış' öte yanda 'kaçma' motivasyonu doğurduğu saptanmıştır.
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.